- 12 Temmuz 2006
- 56.305
- 216.425
- 1.223
- 52
Samimi fikrimi söyleyeyim mi?Yanii tabii ki hemen gidelim oy verelim diye bir şey yok ama her sözünden de anlam çıkarıp vay bunu dedi Atatürk düşmanı demenin de gereği yok. İslam adına yaptığı araştırmalar, başkanlıklar çok daha fazla ve nedense İslam yanlısıysa Atatürk karşıtıdır gibi bir izlenim oluyor. Ama bence Napolyon sözünü ben Atatürk'ü kötülemek için dediğini sanmıyorum onun yaptıklarına bakarak Atatürk tıpkı onun gibiydi değil de o kişilerin o ülkeler için taşıdığı anlamı demek istedi gibi geldi bana.
Şimdi ben pek zaten köşe yazılarını kaale almıyorum ama öven yazıları okuduğum kadar yeren köşe yazılarını da okuyorum bilmediğimiz, görmediğimiz taraflarını da görmek amacıyla bugün Yılmaz Özdil'de yermiş mesela okudum değerlendirdim yine bugün başka bir yazıda da artılarını yazmış, eleştirildiği noktaların haksız yerlerini yazmış onu da okudum değerlendirdim. Yani bu bir süreç aslında ve şu anda şu kötü insan, akp nin adamı kurucusu, işte chp nin duruşuna yakışmıyor oy vermem demek için çok çok erken bana göre. Daha tam konuşması bile olmadı adamın.
Hele bir yurt gezilerine çıksın kendini tanıtsın, anlatsın gözlemleyelim kararımızı ona göre verelim fikrindeyim ben ama Atatürk ve Cumhuriyet söz konusu olduğunda hiçbir yerde tek prim vermeyen, her sözü kırk yaran benim ve gerçekten de Ekmeleddin beyin Atatürk'ü putlaştırmayın ya da işte ona buna benzetmesinde ben art niyet göremedim şahsen. Zamanla daha iyi göreceğiz zaten. Ama ısrarla söylüyorum Cumhurbaşkanlığına gelecek kişinin siyasi kimliği olmasını istemiyorum mesela başbakan aday olacaksa bir partinin başbakanlığı yapan birinin tuttuğu taraf hele ki başbakan larak yönetiş tazrı, ayrımlaştırması belliyken böyle birinin cumhurureisi olmasını istemem. Başka parti içinde istemezdim mesela Deniz Baykal'ı, Kılıçdaroğlunu aday istemezdim. Her kesime partiye eşit uzaklıkta birini isterim ve ilk izlenim bu aday bana böyle bir aday geldi. Tabii daha süreç var konuşmalarını, davranışlarını inceleyeceğiz ama şu dönemde yazılanlar ve denilenler üzerinden ilk kelimeler üzerinden çıkarım yapmak anlamsız. Ben denemek taraftarıyım yeni insanları.
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili haberlerin çıktığı ilk günden beri siyasete bulaşmamış, şu anda mecliste olan veya daha önce mecliste bulunmuş insanların dışında bir isim olmasını temenni ediyordum, Ekmeleddin bey böyle biri diyeceksiniz ama benim kafamdaki düşünce daha doğrusu siyasete ve Cumhurbaşkanlığı mevkiine bakış açımla şu andaki siyaset ve Cumhurbaşkanı aday seçimi birbiriyle bağdaşmıyor.
Başbakan,vekil vs seçimler farklı birşey, siyasi partiler vardır, onlarında adayları olur, hangisinin düşünce yapısı ve vaadleri size yakınsa ona oy verirsiniz lakin Cumhurbaşkanlığı benim gözümde çok farklı.
Cumhurbaşkanını halk seçecekse yeni bir düzenleme getirilmesi gerekir diye düşünüyorum, mesela partiler C.Başkanı adayı çıkarmamalılar ya da ne bileyim yürürlüğe girdi mi son zamanlarda takip etmedim, Başbakan hem Başbakanlık hem Cumhurbaşkanlığı yapabilecek yetkilerle donatıldı yanılmıyorsam, bu Cumhurbaşkanlığı'na siyaset karışması demek.
Cumhurbaşkanı siyasetin tarafı, belli bir siyasi görüşü temsil eden biri olamaz, tüm inançlara ve siyasi düşünceye aynı mesafede olan, önceliği vatanın ve halkın çıkarları olan biri demek benim için.
Ama bugün gelinen noktada her parti kendince bir aday çıkaracak, halk Cumhurbaşkanını değil, adayı çıkaran siyasi partiyi oylayacak.
Şimdi bu inkar edilecektir veya kabul edilecektir bilemem, ben samimi düşüncemi dile getiriyorum sadece.
Sandığa gidildiğinde Akp kimi gösterirse göstersin hiç fark etmeyecek, partiyi destekleyenler partinin gösterdiği adaya oy verecek, aynı şekilde çatı aday diye takdim edilen Ekmeleddin beyi de Chp ve Mhp aday gösterdi diye oy verilecek. Chp'nin adayı değil deniyor ama ismi açıklayanlar kim?
Peki Cumhurbaşkanlığı seçiminin yerel ya da genel seçimlerden ne farkı kalıyor öyleyse?
Oysa partiler hiç aday çıkarmasaydı, Cumhurbaşkanı olma kriterlerine uyan, siyasi kimliği olmayan herhangi bir Türk vatandaşı aday olsaydı, daha doğrusu bu şekilde 3-4 aday olsaydı, onlar kendi seçim kampanyalarını kendileri yürütseydi, halka kendilerini tanıtsalardı, bizde vatandaş olarak hür irademizle oy verseydik, şimdi hür irademle sadece adaya oy veriyorum diyebiliyor mu çoğunluk? Sanmıyorum, adayın ismi seçime 3 gün kala da açıklansa desteklediğiniz veya destekleyeceğim dediğiniz parti için oy vereceksiniz, siniz derken oy verme yaşına gelmiş tüm vatandaşlardan bahsediyorum.
Şurda seçime kalmış 2 ay adaylar açıklanmaya başlıyor, neden çünkü içinde siyaset var, neden çünkü bu seçimde de partiler adayları değil partilerin oylanacağını biliyorlar, bağımsız adaylar olsaydı en azından 3-4 ay belki 6 ay öncesinden adaylar başvurur, kampanyalarına başlardı, şuraya yazıyorum, kim kazanırsa kazansın zaferi kutlayıp meydanlara çıkacak olanlar yine partiler. Bu platformda yazacak olanlarda partililer.
Taraf olmayan bertaraf olur deniyor, bu söze katılmıyorum, benimde bir düşüncem, siyasi bakış açım var, varolan siyasi düşünceler benim düşüncemle uyuşmuyorsa uysa da uymasa da gidip falancaya oy vereyim diyemem. Ayrıca siyaset demek ülke ve halkın kaderi demek, futbol takımı değil ki taraftar olup rakip takım gol attığında üzülüp tuttuğum takım gol attığında sevineyim, siyasette yapılan her hamle, her hata ülkemi ve insanlarımızı etkiliyor.
Ülkenin siyasi anlayışı, Cumhurbaşkanlığı'na bakış, adayların siyasi partiler tarafından çıkarılması benim için hayal kırıklığı.