- 5 Haziran 2010
- 2.456
- 909
- 248
Bu ülkede yaşanan en büyük problem dindarlarla değil, hep dincilerle problem yaşanmıştır. Dindar ile dincinin arasındaki farkın artık toplumun ayırt etmesi gerekiyor.. Dindar insan toplumsal değerleri kucaklar, birleştirici, uzlaşıcıdır mesela sürü olma halini reddeder.Yanlışa yanlış der, haksızlık var ise haksız der, körü körüne biat etmez, Yalan söyliyemez, hırsızlık yapamaz,haram yemez, kul hakkı yemez, kula kulluk yapmaz.
Ama dincilik dini satar, dini kullanır. Dinci inanmış gibi yapar sonra çaktırmadan bir bakara ile arkadan makara yapar. Yanlış dini topluma empoze ettirmeye çalışır. Bu senin kaderin diyerek seni kömüre muhtaç ettirir. Baskı kurar, korkutur, benden senden diye ayırır. Küfrü hakareti ağzından bırakmaz, Haram yer, havuza para biriktirir, rüşvet alır, mal mülk biriktirir, servet yığar, yığarda yığarda çünkü gözü hiç doymaz.
Dincilerin genelde hep uslüp problemleri vardır. Çünkü kendini ifade etmede zihinleri farklı çalışır. Toplumu ayrıştırmada kutuplaştırma birebir işe yarar bu..Ve uslüp probleminden haz alan mutlu olan insanlar var. Çalıyorsa vardır bir bildiği ya da çalıyorsa benim paramı çalıyor sanane diyen insanlar var..Mesela Berlusconi o kadar çalmışki İtalyan halkı o kadar alış mış ki bu duruma ya bu adam çok çaldı daha fazla çalamaz demişler..Yani yanlış olan şeyleri insanlar göre göre o kadar sindir miş ki kendilerine, karşılığında da yanlış tepkiler verilebiliyor..
Dün Hüsamettin Cindoruğu dinledim, adam kendisinin Atatürkçü, laik ve dindar bir insan olduğunu söylüyordu. Siyasetçi kimliğinin yanında aynı zamanda bir hukukçu kendisi...Hep sağ partilerde hizmet etmişliği var..Söyledikleri, bunların önünü kesecek dur diyecek biri lazım. Cumhuriyetin değerleri ile oynayan, hakkı, hukuku, yargıyı ayaklar altına alan bu insanlara dur diyecek biri lazım, ben ekmel beye kefilim gönül rahatlığıyla oyunuzu verebilirsiniz diyordu...Ve bugün hükümet ile yollarını ayıran çok bakan var. Niçin ayrıldılar, dindarlık adı altında dincilik yapmayı reddettikleri için.
Çok şey yazılıp söyleniyor; Neyse ülkemiz için hakkımızda hayırlısı olsun.
Ama dincilik dini satar, dini kullanır. Dinci inanmış gibi yapar sonra çaktırmadan bir bakara ile arkadan makara yapar. Yanlış dini topluma empoze ettirmeye çalışır. Bu senin kaderin diyerek seni kömüre muhtaç ettirir. Baskı kurar, korkutur, benden senden diye ayırır. Küfrü hakareti ağzından bırakmaz, Haram yer, havuza para biriktirir, rüşvet alır, mal mülk biriktirir, servet yığar, yığarda yığarda çünkü gözü hiç doymaz.
Dincilerin genelde hep uslüp problemleri vardır. Çünkü kendini ifade etmede zihinleri farklı çalışır. Toplumu ayrıştırmada kutuplaştırma birebir işe yarar bu..Ve uslüp probleminden haz alan mutlu olan insanlar var. Çalıyorsa vardır bir bildiği ya da çalıyorsa benim paramı çalıyor sanane diyen insanlar var..Mesela Berlusconi o kadar çalmışki İtalyan halkı o kadar alış mış ki bu duruma ya bu adam çok çaldı daha fazla çalamaz demişler..Yani yanlış olan şeyleri insanlar göre göre o kadar sindir miş ki kendilerine, karşılığında da yanlış tepkiler verilebiliyor..
Dün Hüsamettin Cindoruğu dinledim, adam kendisinin Atatürkçü, laik ve dindar bir insan olduğunu söylüyordu. Siyasetçi kimliğinin yanında aynı zamanda bir hukukçu kendisi...Hep sağ partilerde hizmet etmişliği var..Söyledikleri, bunların önünü kesecek dur diyecek biri lazım. Cumhuriyetin değerleri ile oynayan, hakkı, hukuku, yargıyı ayaklar altına alan bu insanlara dur diyecek biri lazım, ben ekmel beye kefilim gönül rahatlığıyla oyunuzu verebilirsiniz diyordu...Ve bugün hükümet ile yollarını ayıran çok bakan var. Niçin ayrıldılar, dindarlık adı altında dincilik yapmayı reddettikleri için.
Çok şey yazılıp söyleniyor; Neyse ülkemiz için hakkımızda hayırlısı olsun.