Colombrenin yorumuna cok katiliyorum.
Malesef ki unutulmus kadim bir sifalanma yöntemi.
Daha önceki yorumlarimi okursaniz sadece Islam kültüründe degil uzak dogu ve hint kültüründede oldukca bilinen bir yöntem. Hangi arkadasimla konussam bildiklerini söylüyorlar. Üstelik son zamanlarda Amerikada bu yolla sifa bulmak icin tedavi kamplari kuruluyor. Tabiki gene kapitalist bir cercevede.
Zayiflamak icin asla yapilmaz. Asla da tavsiye etmiyorum.
Ama sifalanma icin daha iyi bir yöntem bir bilim insani olarak ben denk gelmedim.
21. günün sonunda size sagligimda neler degisti anlaticam.
Benim bu kadar uzun yapmamin sebebi yillardir agir toksik kansorejen kimyasallarla cok fazla temas ettim. Nerden baksaniy 10 yildir sigara kullanicisiyim. Ve vucudumu gözlemeyerek gittigim icin irademi de hükmedebildigimi gördükce bu sürenin ideal olacagina kalpten inandim.
22. gün tabikide bu ise bir son vericem.
Saglam olmayan bir vucutta ne saglam bir ruh ne de saglam bir akil bulunuyor arkadasalar.
Isteyen herkes kendine dürüst olursa her seyi yapabilir.
En azindan 10 günlük sifalanma icin cidden büyük bir adim diyebiliirm.
Water fasting kampları kurulsa, modern tıptan destek alınsa (misal serum yatakları koyulur, fizyoterapistler eşliğinde masaj odaları eklenir, doktorlar her saat tansiyon ölçer, belli aralıklarla kan tahlili alınır atıyorum yani ) müzik odası, yoga seansları vs bi yüksek dağ nefes terapileri vs vs güzel paralar kazandırır. Hatta ben bunu düşüneceğim müthiş iş yapar.
Modern tıp sorusuna verdiğiniz cevap beni tatmin etmedi açıkçası. Her şey para değil tıpta. Misal kanseri ya da kalp rahatsızlığını ya da bela başka bi hastalığı yense bu yöntem neden standart bi uygulaması olmasın? Denek grupları kurulur incelenir veriler doğrultusunda hareket edilir gereken mineraller takviye edilir.
Her bünyeye uygun bi yöntem olmayabilir kimi diyabet hastaları bu açlıkla komaya girebilir. İlaçlar bilinçsizce terk edilirse başka semptomlar çıkabilir.
Bu arada bütün konuyu okudum, okuyorum. Merakla okumaya devam edeceğim:) açlıkla terbiye edilme elbet dünya varolduğundan beri süregelir. Manevi benlikle bağ kurmanın bilinen yollarındandır: güneş ışığından uzak kalıp mağaralara sığınmak, uykuyu azaltmak, kendi kendinle kalmak- meditasyon yapmak…
Bilim insanı olduğunuzu yazmışsınız sakıncası yoksa branşınızı çok merak ettim.
Hücre bazında yenilik olması, hayatta kalma çabasıyla vücudun kendini yemeye başlaması çok anlaşılır ama bu tüketim dokular bazına çıktığında organlar hasar görmez mi? Kaslar zaten erir (yemek yemeyince vücut protein ihtiyacını karşılamak zorunda)
Bi de otofaji diyince aklıma Afrika geliyor. Bebek çocuk çocuk herkes aç. Dünyanın en sağlıklı insanları onlar diyebilir miyiz?
Sadece sesli düşünüyorum, siz okuyup inceleyip başladığınız için, ilgimi çektiği için soruyorum. Tekrar ediyorum sizi takdir ediyorum ben başaramam bunu. Bi de bu orucun açlık grevinden farkı nedir? Üst limit kişiye kalmış gibi anladım ben. Bi de misal gündüz normal oruç tutsanız gece sadece su içseniz dayanabilir misiniz?
Bi de diye diye bir sürü soru sordum :) bi tane daha soracağım, hacamat yerine kan verseniz en azından ihtiyacı olan biri için kullanılsa olmaz mi? Neticede vücutta dolaşım sistemi içinde bulunan kan öyle ya da böyle dışarı çıkacak.
Bi de acaba başlamadan önce doktora gittiniz mi? Öncesi sonrası değerlerinizi karşılaştırmış olurdunuz. Ben olsam merak eder kesin karşılaştırırdım.
(Hangi ülkede olduğunuz bilmiyorum bazı ülkelerde doktora ulaşım zor olabiliyor)
Çok uzun yazmışım kusura bakmayın, bilinç akışı gibi oldu. Aklıma takılan olursa yine sormak isterim. Vakit ayırdığınız için Teşekkürler