Panik Bozukluğu / Panik Atak Bilgi Ve Paylaşım Alanı

Merhaba. Bilgisiz olduğum için danışmak amacıyla sizlerle derdimi paylaşmak istiyorum. Olağanüstü şekilde kuruntulu bir insanım. Olması imkansız olan şeyler bile sürekli "Ya olursa!" düşüncesiyle aklımda yer ediyor. Paniğe kapıldığımda nişanlımın söylediğine göre gözlerimi bir noktaya dikip sadece oraya odaklanıyormuşum. Bilinen panik atak nöbetleri de meydana gelen nefes darlığı, nefes hızlanması vb. belirtiler bende mevcut değil sadece bağırsaklarıma vuruyor bu durum. Aynı zamanda bu gibi endişe durumunda el tırnaklarımı yoluyorum. Buna da engel olamıyorum. Sizce benim durumum da panik atak sayılabilir mi?
Psikolojik destek almadan evvel sizlere danışmak istedim ne olur beni kötü yargılamayın. 🥺
 
Eki Görüntüle 1799928

"Panik Atağı" çarpıntı, terleme, titreme, boğulma ya da nefes alamama hissi, göğüste ağrı veya sıkışma, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik gibi bedensel duyumların olağan dışı yoğunlukta hissedildiği, beraberinde kontrolünü kaybetme, delirme korkusu ya da ölüm korkusu ile karakterize bir süreçtir. Atak ani başlangıçlıdır ve genellikle hızlı bir şekilde, 10 dakika veya daha kısa bir sürede doruk noktasına ulaşır. PA'ları yaklaşık olarak 15-20 dakika sürelidir. Ancak bazen yalnızca 1-2 dakika, bazen de bir saatten daha uzun olabilir. Panik atağı başta fobiler olmak üzere diğer bir kısım psikiyatrik bozukluklarda da görülebilir. Ancak bunlar stres etkeni ile karşılaşma ya da karşılaşma olasılığı sonucunda ortaya çıkar.

Panik Bozukluğunda ise beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan ve yineleyen Panik Atakları söz konusudur. Bazı hastalar uykuda da atak geçirebilirler. Panik Ataklarının sıklık ve şiddeti değişkenlik gösterir. Atak sonrasında kişide yeni bir atak daha yaşayacağı ya da atak sırasında ortaya çıkan bedensel duyumlarla ilgili yoğun kaygı oluşur. Hastalar kalp krizi geçirecekleri, beyninde önemli bir hastalık olduğu, felç olabilecekleri gibi kuşkularla acil servislere başvururlar. Çoğu zaman yapılan ilk tetkiklerde herhangi bir sorun saptanmamış olmasıyla da yetinmeyip daha ileri tetkik arayışları içine girerler. Sorunun psikolojik olduğunun anlaşılıp bir psikiyatra yönlendirilene kadar hastaların çoğu beyin tomografisi, beyin MRI, kalp anjiografisi gibi son derece pahalı, zahmetli ve riskli tetkikler yaptırırlar. Aynı korkularla hastaların bir kısmı evde yalnız kalamama, kalabalık yerlere girememe gibi sorunlar yaşarlar. Bu durum kişinin mesleki ve sosyal yaşantısını ileri derecede kısıtlayabilir.

Tüm dünyada yapılan çalışmalar Panik Bozukluğunun genel nüfus içindeki yaygınlığının % 1.5-3.5 arasında olduğunu göstermektedir. Panik Bozukluk kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülmektedir.

Panik Bozukluğunun ortaya çıkma nedeni olarak beyinde hücreler arası iletişimi sağlayan maddelerin biyokimyasında düzensizlik olduğu düşünülmektedir. Aile çalışmaları Panik Boukluğunun ailesel olduğuna ilişkin güçlü kanıtlar sağlamıştır. Panik Bozukluğu olan hastaların birinci dereceden akrabalarında Panik Bozukluğu oranı 4-7 kat daha yüksektir. Araştırmalar genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığını göstermekle birlikte, bunun genetik doğası tam olarak çözülememiştir. Panik Bozukluğu olan hastaların geçmişlerine bakıldığında, pek çok hastada uzun süreli psiko-sosyal stresin varlığı görülmektedir. Bu kişilerin strese karşı aşırı duyarlılıklarının olduğu da bir diğer görüştür.

Panik bozukluğu, erken dönemde saptanıp tedavi edilmediği durumda hastada depresyona ve alkol ya da uyuşturucu madde kullanımına yol açabilir.

Hastalığın tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi tekniklerinden yararlanılır. Panik Bozukluğunun tedavisinde stres kontrolünün sağlanması önemli bir aşamadır. Merkezimizde bu amaçla geliştirilen Neurobiofeedback tekniği (kendi beyin dalgalarını görerek stresini kontrol etmeyi öğrenme) kullanılmaktadır.

Araştırmalar etkin bir tedavi sonrasında hastaların %80'inin artık Panik Atağı yaşamadığını göstermiştir.

Panik atak geçiriyor olmanızın birkaç sebebi olabilir. Bunlar duygusal sıkıntılar geçirmenize neden olmuş stresli hayat tecrübelerinden, beslenme şeklinize veya nefes alıp verme tarzınıza kadar değişiklik gösterebilir. Bu site bir atak sırasında neler olduğu, atağı nelerin tetiklediği ve bu konuda neler yapılabileceği konusunda daha fazla bilgi edinmek isteyen kişiler için hazırlanmıştır.


Eki Görüntüle 1799929

Panik Bozukluğu nedir?
Panik bozukluğu gerçek bir hastalıktır, ilaçlar ya da terapiler ile tedavi edilebilir. Panik bozukluğunuz varsa panik atak adı verilen ani korku nöbetleri geçirirsiniz. Panik ataklar son derece korkutucu olabilir. Birden ortada hiçbir sebep yokken gelir, rasgele gibi gözükür ve insanın sanki ölmek ya da delirmek üzereymiş gibi güçsüz ve kontrolsüz hissetmesine neden olur.

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
  • Kalp çarpıntısı ya da göğüs ağrısı
  • Nefes almada güçlük
  • Bayılacakmış gibi hissetme
  • Terleme
  • Midede rahatsızlık, kusacakmış gibi hissetme
  • Vücutta titreme ve halsizlik
  • Kontrolünü kaybetme korkusu
  • Çevreyi gerçek değilmiş gibi algılama
  • Ölüm korkusu ya da aklını kaybetme korkusu
Belirtiler neden ortaya çıkıyor?
Panik atak vücudun korku, stres veya heyecana verdiği normal tepkinin aşırı bir halidir. Potansiyel olarak tehdit oluşturan bir durumla karşılaşıldığında vücut, "savaş veya kaç" refleksi için fazla miktarda adrenalin üreterek, otomatik olarak kendini tehlikeye karşı hazırlar.

Adrenalinin vücudumuz üzerindeki etkileri şunlardır:

  • Kaslar gerilir.
  • Kasların şekeri enerjiye dönüştürmek için ihtiyaç duyduğu fazla oksijeni almak için daha hızlı nefes alınır.
  • Kanı gerekli yerlere taşıyabilmek için kalp daha hızlı atar.
  • Kan ihtiyaç olmayan bölgelerden uzaklaştırılarak kaslara yönlendirilir, bu yüzden birden renginiz solar.
  • Sindirim yavaşlar ve tükürük bezleri kurur, bu da ağzın kurumasına yol açar.
  • Duyularınız daha canlı olur; en küçük bir ses veya dokunuş bir tepki yaratır.
  • Terleme artar.
Atak sırasında dünyanın sonunun geldiğinden korkabilirsiniz, ya da öleceğinizi veya delirmekte olduğunuzu düşünebilirsiniz. Atak sırasında ne kadar kötü hissediyor olsanız da hatırlamanız gereken en önemli şey korktuğunuz şeylerin gerçekleşmeyeceğidir.

Panik Ataklar ne kadar sürer?
Panik atakların çoğu beş ila 20 dakika sürer. Bir veya iki panik atak geçirip bir daha asla
geçirmeyebilirsiniz. Veya ayda bir ya da haftada birkaç atak geçirebilirsiniz. Panik atak sorununa sahip olmanın en zor yanlarından biri bunların kesinlikle önceden kestirilemez, bu yüzden de kontrol edilemez olmalarıdır.

Agorafobi nedir?
Belirli yerleri ve durumları atak geçirmekle ilişkilendirmeye başlayabilirsiniz. Bir diğer atağı önlemek amacıyla daha önceki atakların meydana geldiği yerlerde bulunmaktan kaçınabilirsiniz. Ama bu günlük hayatınıza gittikçe daha fazla kısıtlama getirmeye başlar ve atak geçirmeniz halinde yardım alamayacağınızı düşünerek evde yalnız kalmaktan, hemen kaçılamayacak sinema, asansör gibi kapalı yerlere girmekten, tek başınıza sokağa çıkmaktan kaçınır hale gelebilirsiniz.

Panik Atak Hangi Sebeplerle Oluşur?
  • Zayıf beslenme alışkanlıkları, düzensiz beslenme ve katı diyetler sonucunda ortaya çıkabilecek değişken kan şekeri düzeyi atakları tetikleyebilir.
  • Aşırı sık nefes alıp verme panik belirtilerini başlatır. Stres altındayken nefes farkına varmadan sıklaşır.
  • Sindirim sorunları ve besin alerjileri paniğe sebep olabilir.
  • Antidepresan ilaçlar özellikle kullanımına başlanan ilk hafta panik atakları ortaya çıkarabilir.
  • Kafein, sigara, alkol ve bazı uyuşturucular (LSD, esrar ve kokain gibi) panik ataklara sebep olabilirler.
  • Sakinleştirici etkisi olan herhangi bir ilacı ani olarak bırakmak panik atağın ortaya çıkmasına yol açabilir.
  • Amfetamin, kortizon ve astım tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da panik atakları tetikleyebilir.
  • Denge, koordinasyon, işitme ve görme zorlukları kişinin stres düzeyini artırarak panik ve agorafobiyi tetikleyebilir.
  • Bedensel ağrılar panik atağı tetikleyebilir.
Atak sırasında ne yapmalı?
Panik atağın hoş olmayan bir durumdur ama yaşamınızı tehdit eden bir sorun ya da dünyanın sonu olmadığını kabullenin. Paniği kabullenerek onun sizi korkutma gücünü azaltırsınız.
Panik atak geçiriyorsanız yaklaşık on dakika boyunca ellerinizi burnunuz ve ağzınız üzerinde bir kap şeklinde çukurlaştırmayı deneyin veya bir kâğıt torba tutarak onun içine nefes alıp verin. Bu hareket kan akışındaki karbondioksit seviyesini arttıracak ve belirtileri ortadan kaldıracaktır.

Panik Bozukluğun tedavisi mümkün müdür?
Panik bozukluğu tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Psikiyatri uzmanına başvurarak yardım alabilirsiniz. İlaç tedavileri panik bozukluğu tedavisinin temelini oluşturmaktadır. Nörobiyogeribildirim uygulaması bedensel tepkilerinizi anlamanıza ve bunların üstesinden gelmenize yardım eder. Düşüncelerimizin duygularımız ve davranışlarımız üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. Ataklara sebep olan görünüşte otomatik düşüncelerin ve yanlış yorumların farkında olmayabilirsiniz. Psikoterapiler duygu düşünce davranış ve belirti ilişkisini anlamanıza ve üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.

ALINTIDIR...
25 yıl yaşadım bu hastalıkla tecrübelerle doluyum..
 
Herkese merhaba yaşadığım şeyleri başka yaşayanlar var mı merak ediyorum bu belkide içimi rahatlatacak.. bundan yaklaşık iki ay önce çarpıntılarım ve resmen beynimin uyuşması şikayetiyle kardiyolojiye gittim 1 saat incelemelerde bulunda bakmadığı şey kalmadı ama hiç birşey çıkmadı ve anksiyete olduğunu söyledi.. çok düşük doz bir ritim düzenleyici yazdı ve onu kullanıyorum. Çok şükür çarpıntılar bitti ama şimdide ara ara resmen biri beynimi sıkıyor gibi hissediyorum bir hafta oluyor 2 hafta olmuyor bu ama garip bişey kulaklarımda anlımda gözlerimde bazen ensemde basınç hissediyorum ve bu beni daha çok endişelendiriyor bayılacak gibi hissediyorum ama hiç bayılmadım bu güne kadar. Bunları yaşayan var mı aranızda ?
 
Merhaba, ben de tecrübelerimi paylaşmak isterim. 29 yaşındayım. İlk belirtiler 2019 yılında başladı. Zaten eskiden beri hastalıklara karşı hassasiyetim vardı ama sonrasında hem aile üyelerimin hastalıkları hem de anneannemin kanserden vefatı beni çok etkiledi. Bu süreçte kardiyoloji, nöroloji, kadın hastalıkları vs birçok bölüme gittim. Her hissi kansere yoruyordum ve çok korkuyordum. Hep içimi rahatlatmak istiyordum. Tabi o ara beni psikiyatriye yönlendirdiler. Citoles 10 mg başladım 2019 yılında. Gayet de iyi geldi.
2020'nin Mart'ında bıraktım. Daha önce bırakacaktım ama malum pandemi, bırakmak istemedim. Tabi ki doktor kontrolünde. Birkaç ay içinde nüksetti, o aralar reçetemde "yaygın anksiyete bozukluğu" yazıyordu. Sonra yine aynı doktoruma gittim, Temmuz ya da Ağustos gibi tekrar başladım ilaca aynı mg ile. Yine bir süre kullandıktan sonra doktor kontrolünde yine bıraktım. Bu sefer tarih 2021 Mart'tı. Aynı zamanlarda aktif bir işe de başladım, gayet de iyi geldi bana. Çünkü pandemiyle işimi kaybetmiştim ve parasızlıktan inanılmaz korkuyordum. Gelecek kaygısı da çekiyordum açıkçası ki hala çekiyorum. Temmuz gibi işten çıktım, daha doğrusu çıkarıldım. Sözleşmeli bir işti bu yüzden bitti.
Sonra yine nüksetti. Bu sefer biraz daha sarstı. Yine 10 mg olarak devam edecektik ama doktor çok kaygılı olduğumu görünce 20 mg'a yükseltti. Bilen bilir, her şeye kafayı takarsınız. Neden 20 mg oldu, ben o kadar mı kötü durumdayım vs bir sürü şey düşündüm. Açıkçası iki buçuk aya yakın aynı ilacıma devam ediyorum, diğer nüksettiklerinde bu sürede çoktan rahatlamıştım. Ama şimdi o kadar kolay olmuyor, 20 mg kullanmama rağmen. Böyle düşüncelerle kendimi kısır döngüye soktuğumun farkındayım. En son doktor reçeteme "panik bozukluk" yazdı. Moralimi bozmak istemiyorum. Parasızlıktan korkarken şimdi doktor ücretimin seansı 700 lira olmuş. Bunu da düşünüyorum. Bu arada ek iş yapıyorum herhangi bir para sıkıntım yok ama korkusu var. Yine de düzenli olarak psikoterapi alayım desem çok çok zorlar. Doktorum da bunu bildiğinden okuma terapisi önerdi. Şimdi "Panik Atakta" kitabını okuyorum.
Özelden ya da buradan tecrübelerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum. Çevremde bu hislerimi paylaşacak ya da anlayacak kimseyi bulamıyorum. Herkese bol sağlıklı günler diliyorum <3
 
Herkese merhaba yaşadığım şeyleri başka yaşayanlar var mı merak ediyorum bu belkide içimi rahatlatacak.. bundan yaklaşık iki ay önce çarpıntılarım ve resmen beynimin uyuşması şikayetiyle kardiyolojiye gittim 1 saat incelemelerde bulunda bakmadığı şey kalmadı ama hiç birşey çıkmadı ve anksiyete olduğunu söyledi.. çok düşük doz bir ritim düzenleyici yazdı ve onu kullanıyorum. Çok şükür çarpıntılar bitti ama şimdide ara ara resmen biri beynimi sıkıyor gibi hissediyorum bir hafta oluyor 2 hafta olmuyor bu ama garip bişey kulaklarımda anlımda gözlerimde bazen ensemde basınç hissediyorum ve bu beni daha çok endişelendiriyor bayılacak gibi hissediyorum ama hiç bayılmadım bu güne kadar. Bunları yaşayan var mı aranızda ?
Merhaba şikayetleriniz devam ediyor mu
 
Herkese merhaba yaşadığım şeyleri başka yaşayanlar var mı merak ediyorum bu belkide içimi rahatlatacak.. bundan yaklaşık iki ay önce çarpıntılarım ve resmen beynimin uyuşması şikayetiyle kardiyolojiye gittim 1 saat incelemelerde bulunda bakmadığı şey kalmadı ama hiç birşey çıkmadı ve anksiyete olduğunu söyledi.. çok düşük doz bir ritim düzenleyici yazdı ve onu kullanıyorum. Çok şükür çarpıntılar bitti ama şimdide ara ara resmen biri beynimi sıkıyor gibi hissediyorum bir hafta oluyor 2 hafta olmuyor bu ama garip bişey kulaklarımda anlımda gözlerimde bazen ensemde basınç hissediyorum ve bu beni daha çok endişelendiriyor bayılacak gibi hissediyorum ama hiç bayılmadım bu güne kadar. Bunları yaşayan var mı aranızda ?
Merhaba şikayetlerini
Ben yaşadım panik atak geçirdim. Hatta uzun yıllar. Eşimden pek tepki görmüyordum çünkü yanlış davranırsa benim durmayacağımı biliyordu. Ben orda canımla uğraşıyorum adamın keyfiyle ilgilenemem. Bizimki belki beni kaybetme korkusundan belki de iyi niyetindensevdiğinden bilmiyorum bu tip zorluklar çıkarmadı. Bu utanılacak bir şey değil önce bunu kabul etmeniz lazım. Aynı şey eşinizinde başına gelebilirdi ve olsaydı siz onunla ilgilenmeyecek miydiniz? tabi ki ilgilenicektiniz. Evlilik de zaten böyle olmalı müşterektir hayat. Benceeşinizle konuşun elinde olmadığınızı ve tedavinizi olun, sonuçta bu hastalık geçici birşey ben tedavimi oldum bitti, mutlaka yardım alın ve hayata yeniden dönün bence
Merhaba nasıl iyilestiniz?
 
Yürürken dusecek gibi oluyorum bayılma hissi basdonmesi geniş boş alanlarda yürüyemiyorum
Benim gibi olan var mı?
Evet
Bende 1 aya yakın süredir aşırı ölüm korkusu yaşamaya başladım. Düşününce ölümü nasıl olacak nasıl başa çıkacagım diye stres durumuna giriyorum. Bu sefer haliyle kalbim agrıyor nefesim daralıyor odalara sığmıyorum. Sürekli vücudumu dinlemeye başladım. Kalp krizi beyin kanaması vs. Huzurlu uyumak da imkansız hale geldi. Zaten sürekli uyanmaya başladım. Kabuslar görüyorum. En kötüsü de içimden bir ses saçmaladığımı sadece geçici olduğunu söylerken diğer ses acaba hissettin mi ? Malum mu oldu diyor. Bu tarz şeyler hisseden var mı ? Pandemi mi yaptı bizi böyle acaba ?
Evet aynısını yaşıyorum
 
Merhaba şikayetlerini

Merhaba nasıl iyilestiniz?
Beni açıkçası doktorum iyileştirdi diyebilirim. Öncesinde iki doktor değiştirdim üçüncüsünde doğrusunu buldum. bu konuda doktor çok çok önemli. inanmalısınız güvenmelisiniz sizi gerçekten bilgilendirmeli kötü bir anda ulaşabilmelisiniz ki güvende hissedesiniz. bu konuda çok şanslıydım.
 
Beni açıkçası doktorum iyileştirdi diyebilirim. Öncesinde iki doktor değiştirdim üçüncüsünde doğrusunu buldum. bu konuda doktor çok çok önemli. inanmalısınız güvenmelisiniz sizi gerçekten bilgilendirmeli kötü bir anda ulaşabilmelisiniz ki güvende hissedesiniz. bu konuda çok şanslıydım.
İlaç kullandınız mı ? Şikayetleriniz nelerdi
 
İlaç kullandınız mı ? Şikayetleriniz nelerdi
paxil kullanıyordum biryandan da terapiler alıyordum. ben şöyle deneyimledim tek başına paxil yeterli olmamıştı çünkü yine kötüydüm. Terapi almaya başladıktan sonra iyi oldum. Onda da doğru terapisti bulana kadar yine çok kötüydü her şey. bende çok hızlı kalp çarpıntısı baş dönmesi vardı. Dışarı çıkmaktan korkuyordum birşey olacak diye. böyle sanki kendimde değilmişim gibi oluyordu. Uyuşmalarım vardı özellikle de kollarımda.
 
Eki Görüntüle 1799928

"Panik Atağı" çarpıntı, terleme, titreme, boğulma ya da nefes alamama hissi, göğüste ağrı veya sıkışma, bulantı, karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik gibi bedensel duyumların olağan dışı yoğunlukta hissedildiği, beraberinde kontrolünü kaybetme, delirme korkusu ya da ölüm korkusu ile karakterize bir süreçtir. Atak ani başlangıçlıdır ve genellikle hızlı bir şekilde, 10 dakika veya daha kısa bir sürede doruk noktasına ulaşır. PA'ları yaklaşık olarak 15-20 dakika sürelidir. Ancak bazen yalnızca 1-2 dakika, bazen de bir saatten daha uzun olabilir. Panik atağı başta fobiler olmak üzere diğer bir kısım psikiyatrik bozukluklarda da görülebilir. Ancak bunlar stres etkeni ile karşılaşma ya da karşılaşma olasılığı sonucunda ortaya çıkar.

Panik Bozukluğunda ise beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan ve yineleyen Panik Atakları söz konusudur. Bazı hastalar uykuda da atak geçirebilirler. Panik Ataklarının sıklık ve şiddeti değişkenlik gösterir. Atak sonrasında kişide yeni bir atak daha yaşayacağı ya da atak sırasında ortaya çıkan bedensel duyumlarla ilgili yoğun kaygı oluşur. Hastalar kalp krizi geçirecekleri, beyninde önemli bir hastalık olduğu, felç olabilecekleri gibi kuşkularla acil servislere başvururlar. Çoğu zaman yapılan ilk tetkiklerde herhangi bir sorun saptanmamış olmasıyla da yetinmeyip daha ileri tetkik arayışları içine girerler. Sorunun psikolojik olduğunun anlaşılıp bir psikiyatra yönlendirilene kadar hastaların çoğu beyin tomografisi, beyin MRI, kalp anjiografisi gibi son derece pahalı, zahmetli ve riskli tetkikler yaptırırlar. Aynı korkularla hastaların bir kısmı evde yalnız kalamama, kalabalık yerlere girememe gibi sorunlar yaşarlar. Bu durum kişinin mesleki ve sosyal yaşantısını ileri derecede kısıtlayabilir.

Tüm dünyada yapılan çalışmalar Panik Bozukluğunun genel nüfus içindeki yaygınlığının % 1.5-3.5 arasında olduğunu göstermektedir. Panik Bozukluk kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülmektedir.

Panik Bozukluğunun ortaya çıkma nedeni olarak beyinde hücreler arası iletişimi sağlayan maddelerin biyokimyasında düzensizlik olduğu düşünülmektedir. Aile çalışmaları Panik Boukluğunun ailesel olduğuna ilişkin güçlü kanıtlar sağlamıştır. Panik Bozukluğu olan hastaların birinci dereceden akrabalarında Panik Bozukluğu oranı 4-7 kat daha yüksektir. Araştırmalar genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığını göstermekle birlikte, bunun genetik doğası tam olarak çözülememiştir. Panik Bozukluğu olan hastaların geçmişlerine bakıldığında, pek çok hastada uzun süreli psiko-sosyal stresin varlığı görülmektedir. Bu kişilerin strese karşı aşırı duyarlılıklarının olduğu da bir diğer görüştür.

Panik bozukluğu, erken dönemde saptanıp tedavi edilmediği durumda hastada depresyona ve alkol ya da uyuşturucu madde kullanımına yol açabilir.

Hastalığın tedavisinde ilaçlar ve psikoterapi tekniklerinden yararlanılır. Panik Bozukluğunun tedavisinde stres kontrolünün sağlanması önemli bir aşamadır. Merkezimizde bu amaçla geliştirilen Neurobiofeedback tekniği (kendi beyin dalgalarını görerek stresini kontrol etmeyi öğrenme) kullanılmaktadır.

Araştırmalar etkin bir tedavi sonrasında hastaların %80'inin artık Panik Atağı yaşamadığını göstermiştir.

Panik atak geçiriyor olmanızın birkaç sebebi olabilir. Bunlar duygusal sıkıntılar geçirmenize neden olmuş stresli hayat tecrübelerinden, beslenme şeklinize veya nefes alıp verme tarzınıza kadar değişiklik gösterebilir. Bu site bir atak sırasında neler olduğu, atağı nelerin tetiklediği ve bu konuda neler yapılabileceği konusunda daha fazla bilgi edinmek isteyen kişiler için hazırlanmıştır.


Eki Görüntüle 1799929

Panik Bozukluğu nedir?
Panik bozukluğu gerçek bir hastalıktır, ilaçlar ya da terapiler ile tedavi edilebilir. Panik bozukluğunuz varsa panik atak adı verilen ani korku nöbetleri geçirirsiniz. Panik ataklar son derece korkutucu olabilir. Birden ortada hiçbir sebep yokken gelir, rasgele gibi gözükür ve insanın sanki ölmek ya da delirmek üzereymiş gibi güçsüz ve kontrolsüz hissetmesine neden olur.

Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
  • Kalp çarpıntısı ya da göğüs ağrısı
  • Nefes almada güçlük
  • Bayılacakmış gibi hissetme
  • Terleme
  • Midede rahatsızlık, kusacakmış gibi hissetme
  • Vücutta titreme ve halsizlik
  • Kontrolünü kaybetme korkusu
  • Çevreyi gerçek değilmiş gibi algılama
  • Ölüm korkusu ya da aklını kaybetme korkusu
Belirtiler neden ortaya çıkıyor?
Panik atak vücudun korku, stres veya heyecana verdiği normal tepkinin aşırı bir halidir. Potansiyel olarak tehdit oluşturan bir durumla karşılaşıldığında vücut, "savaş veya kaç" refleksi için fazla miktarda adrenalin üreterek, otomatik olarak kendini tehlikeye karşı hazırlar.

Adrenalinin vücudumuz üzerindeki etkileri şunlardır:

  • Kaslar gerilir.
  • Kasların şekeri enerjiye dönüştürmek için ihtiyaç duyduğu fazla oksijeni almak için daha hızlı nefes alınır.
  • Kanı gerekli yerlere taşıyabilmek için kalp daha hızlı atar.
  • Kan ihtiyaç olmayan bölgelerden uzaklaştırılarak kaslara yönlendirilir, bu yüzden birden renginiz solar.
  • Sindirim yavaşlar ve tükürük bezleri kurur, bu da ağzın kurumasına yol açar.
  • Duyularınız daha canlı olur; en küçük bir ses veya dokunuş bir tepki yaratır.
  • Terleme artar.
Atak sırasında dünyanın sonunun geldiğinden korkabilirsiniz, ya da öleceğinizi veya delirmekte olduğunuzu düşünebilirsiniz. Atak sırasında ne kadar kötü hissediyor olsanız da hatırlamanız gereken en önemli şey korktuğunuz şeylerin gerçekleşmeyeceğidir.

Panik Ataklar ne kadar sürer?
Panik atakların çoğu beş ila 20 dakika sürer. Bir veya iki panik atak geçirip bir daha asla
geçirmeyebilirsiniz. Veya ayda bir ya da haftada birkaç atak geçirebilirsiniz. Panik atak sorununa sahip olmanın en zor yanlarından biri bunların kesinlikle önceden kestirilemez, bu yüzden de kontrol edilemez olmalarıdır.

Agorafobi nedir?
Belirli yerleri ve durumları atak geçirmekle ilişkilendirmeye başlayabilirsiniz. Bir diğer atağı önlemek amacıyla daha önceki atakların meydana geldiği yerlerde bulunmaktan kaçınabilirsiniz. Ama bu günlük hayatınıza gittikçe daha fazla kısıtlama getirmeye başlar ve atak geçirmeniz halinde yardım alamayacağınızı düşünerek evde yalnız kalmaktan, hemen kaçılamayacak sinema, asansör gibi kapalı yerlere girmekten, tek başınıza sokağa çıkmaktan kaçınır hale gelebilirsiniz.

Panik Atak Hangi Sebeplerle Oluşur?
  • Zayıf beslenme alışkanlıkları, düzensiz beslenme ve katı diyetler sonucunda ortaya çıkabilecek değişken kan şekeri düzeyi atakları tetikleyebilir.
  • Aşırı sık nefes alıp verme panik belirtilerini başlatır. Stres altındayken nefes farkına varmadan sıklaşır.
  • Sindirim sorunları ve besin alerjileri paniğe sebep olabilir.
  • Antidepresan ilaçlar özellikle kullanımına başlanan ilk hafta panik atakları ortaya çıkarabilir.
  • Kafein, sigara, alkol ve bazı uyuşturucular (LSD, esrar ve kokain gibi) panik ataklara sebep olabilirler.
  • Sakinleştirici etkisi olan herhangi bir ilacı ani olarak bırakmak panik atağın ortaya çıkmasına yol açabilir.
  • Amfetamin, kortizon ve astım tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da panik atakları tetikleyebilir.
  • Denge, koordinasyon, işitme ve görme zorlukları kişinin stres düzeyini artırarak panik ve agorafobiyi tetikleyebilir.
  • Bedensel ağrılar panik atağı tetikleyebilir.
Atak sırasında ne yapmalı?
Panik atağın hoş olmayan bir durumdur ama yaşamınızı tehdit eden bir sorun ya da dünyanın sonu olmadığını kabullenin. Paniği kabullenerek onun sizi korkutma gücünü azaltırsınız.
Panik atak geçiriyorsanız yaklaşık on dakika boyunca ellerinizi burnunuz ve ağzınız üzerinde bir kap şeklinde çukurlaştırmayı deneyin veya bir kâğıt torba tutarak onun içine nefes alıp verin. Bu hareket kan akışındaki karbondioksit seviyesini arttıracak ve belirtileri ortadan kaldıracaktır.

Panik Bozukluğun tedavisi mümkün müdür?
Panik bozukluğu tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Psikiyatri uzmanına başvurarak yardım alabilirsiniz. İlaç tedavileri panik bozukluğu tedavisinin temelini oluşturmaktadır. Nörobiyogeribildirim uygulaması bedensel tepkilerinizi anlamanıza ve bunların üstesinden gelmenize yardım eder. Düşüncelerimizin duygularımız ve davranışlarımız üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. Ataklara sebep olan görünüşte otomatik düşüncelerin ve yanlış yorumların farkında olmayabilirsiniz. Psikoterapiler duygu düşünce davranış ve belirti ilişkisini anlamanıza ve üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.

ALINTIDIR...
Çok faydalı olmuş gerçekten çok teşekkürler umarım ulaşması gereken kişilere ulaşır hemen ellerinize sağlık
 
Merhaba, ben de tecrübelerimi paylaşmak isterim. 29 yaşındayım. İlk belirtiler 2019 yılında başladı. Zaten eskiden beri hastalıklara karşı hassasiyetim vardı ama sonrasında hem aile üyelerimin hastalıkları hem de anneannemin kanserden vefatı beni çok etkiledi. Bu süreçte kardiyoloji, nöroloji, kadın hastalıkları vs birçok bölüme gittim. Her hissi kansere yoruyordum ve çok korkuyordum. Hep içimi rahatlatmak istiyordum. Tabi o ara beni psikiyatriye yönlendirdiler. Citoles 10 mg başladım 2019 yılında. Gayet de iyi geldi.
2020'nin Mart'ında bıraktım. Daha önce bırakacaktım ama malum pandemi, bırakmak istemedim. Tabi ki doktor kontrolünde. Birkaç ay içinde nüksetti, o aralar reçetemde "yaygın anksiyete bozukluğu" yazıyordu. Sonra yine aynı doktoruma gittim, Temmuz ya da Ağustos gibi tekrar başladım ilaca aynı mg ile. Yine bir süre kullandıktan sonra doktor kontrolünde yine bıraktım. Bu sefer tarih 2021 Mart'tı. Aynı zamanlarda aktif bir işe de başladım, gayet de iyi geldi bana. Çünkü pandemiyle işimi kaybetmiştim ve parasızlıktan inanılmaz korkuyordum. Gelecek kaygısı da çekiyordum açıkçası ki hala çekiyorum. Temmuz gibi işten çıktım, daha doğrusu çıkarıldım. Sözleşmeli bir işti bu yüzden bitti.
Sonra yine nüksetti. Bu sefer biraz daha sarstı. Yine 10 mg olarak devam edecektik ama doktor çok kaygılı olduğumu görünce 20 mg'a yükseltti. Bilen bilir, her şeye kafayı takarsınız. Neden 20 mg oldu, ben o kadar mı kötü durumdayım vs bir sürü şey düşündüm. Açıkçası iki buçuk aya yakın aynı ilacıma devam ediyorum, diğer nüksettiklerinde bu sürede çoktan rahatlamıştım. Ama şimdi o kadar kolay olmuyor, 20 mg kullanmama rağmen. Böyle düşüncelerle kendimi kısır döngüye soktuğumun farkındayım. En son doktor reçeteme "panik bozukluk" yazdı. Moralimi bozmak istemiyorum. Parasızlıktan korkarken şimdi doktor ücretimin seansı 700 lira olmuş. Bunu da düşünüyorum. Bu arada ek iş yapıyorum herhangi bir para sıkıntım yok ama korkusu var. Yine de düzenli olarak psikoterapi alayım desem çok çok zorlar. Doktorum da bunu bildiğinden okuma terapisi önerdi. Şimdi "Panik Atakta" kitabını okuyorum.
Özelden ya da buradan tecrübelerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum. Çevremde bu hislerimi paylaşacak ya da anlayacak kimseyi bulamıyorum. Herkese bol sağlıklı günler diliyorum <3
Ben okuduğum kitaplar ile ilgili bir konu açmıştım kesinlikle tavsiye ederim terapi aldığım doktorumun tavsiye ettiği kitaplar da var fotoğraflarını paylaştım bakın mutlaka okuyun çevrenizde evet sizi anlayacak olmaz çünkü sadece yaşayanlar birbirini anlar aynı dili konuşuyormuş gibi
 
X