Muhabbet şiirleri 2023

Tövbe

Karşıma aldım da izledim sofilerini
İzlediğim sahne sanki farklı anlar idi
Tövbe etmeye gelmişler Allah'a tövbeye
Mutlu ve dertli gördüm, heyecanlıydı kimi

Kendim Allah'a tövbe yaparım kula değil
Sofiler Allah'a tövbe yapar kula değil
Mürşidim rehberdir, tövbe kabul eden değil
Adresi Kahta Menzil'dir çokta uzak değil

Mürşidim Seyyiddir, Peygamberimin torunu
Alemler nezaketi ile tanırlar onu

Barış Sağlam
 
Pabuçlarını Ben Alsam

Bir sandalda yan yana diz dize otursak seninle
Ben kürekleri çekerim de kıyamam ellerine
Eteğiniz ıslanmasın dalgalar sıçradığın da
Güneş batmadan erkenden dönsek sahil kenarına

Tuttuğumuz enfes balıkları seninle bir yesek
Paylaşmasak ta hiç kimseler ile ikimiz yesek
Şiirlerimi okusam sana ve ''bir derdin var mı?''
''Öylece mutlu muyuz, huzurlu muyuz'' bunu desek

Bir Güzide Allah dostu vardır onu deyiversem
Dertlilere hayır dualar ediyor, onu desem
İki bilet alsam da seninle aynı otobüse
Bizi seviyor, nazar alsak doyamasak bu dosta

Ömürde kaç kere gideceğiz ki Allah dostuna
Dostuna, Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki Sultana
Hayır dualarını alsak, çocuklarımız olsa
İsimlerini sen koysan, pabuçlarını ben alsam

Barış Sağlam
 
Sofi Özleniyorsun

Tasavvufa küsenlerin ortak derdidir
''Orada beni hiç anlamıyorlar'' derdidir
İnsanın fıtratında vardır küslükler olur
Ümmeti, Peygamberimizin çiçekleridir
Herkeste farklı farklı rengarenk çiçeklerdir

''O kardeşimi çokça da seviyorum amma''
''Anlaşamıyorum'' işte ortak derdimizdir
Yüz ahlak vardır da o insanda, hele hele
Elli Bir ahlak iyiyse işte o velidir
Kalan Kırk Dokuz ahlak düzelir demelidir

Cemaate küsen dönsün Peygamber hatırına
Kardeşine kırılan affetsin yine hatırına
Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki Sultanı seven
Bugün gelsin vakıfa, Peygamber hatırına
Kardeşine küsen helal etsin hakkını
Yine yine Peygamber hatırına
...

Menzil'e gelsin buluşalım
Halaylar çekerek kucaklaşalım
Şifalı çorbasını yudumlayalım
Menzil köyünde tüm dostları
Beraberce karşılayalım
Sofi seviliyorsun
Sofi özleniyorsun

Barış Sağlam
 
Ağaçlar ile Sohbet



Selamun Aleyküm Mekke ağaçları

Siz hiç susuz kalmıyorsunuzdur

Hayal dünyamda

Susuz kalsanız da susamıyorsunuzdur

Gönül rabıtamda

Hatırladığım en tatlı, en lezzetli

En hoş ve latif zemzemdir

Beş altı yıl evvel yudumladığım

Evvelinde kitap almıştım

Yudumlamanın evvelinde

Kitabın ayrıntısı, zemzem suyunun

İçme adabı ile ilgili idi

Tek muradım vardı ve tek duam

Dua makbüldür yazıyordu

Zemzem tüketir iken

Deyiverdim duamı ve muradımı bilesiniz

Alemlerin Rabbine.

Sadık olmak istemiş idim, sadakat

En sevdiği adamdır ya Ebû Bekir Sıddık

Allah verir mi bana da onun gibi

Onun gibi bir sadakat

On altı Mayısta kafile gitti

Varmak ister idim gidemedim

Adıyaman Menzil'e, Seyyid Abdülbâki Sultana

Gidemedim Mekke ağaçları



Barış Sağlam
 
Gidiyorum



Haber saldım Yâr'e

Kendisini zatından istedim

Haber salmış bana

O ise beni istemiyormuş

İnceldiği yerden kopsun dedim

Haber saldım Yâr'e

Bana son bir emri var mıdır

Benim ise son isteğim

Bize dua etsin

Gidiyorum...



Barış Sağlam
 
Mektup

Şiir yazdım, Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki Sultana
Kalemimden ulaştı kalplere, oradan makamına
Bir mektuptur bu şiir esasen, aşıktan Maşuk'una
Ya tez cevabı gelir mi, bunca başvuru arasında

Barış Sağlam
 
Okul ve Öğrenci

Niyetim Allah rızası ise
Diktiysem dut ağacını yolun köşesine
Vefat ettiysem girdiysem kabire
Kabirde bile sevap yazar
Kuşlar o dutdan yediğinde
Çok zor ağacın orada kalması
Zordur ağacı koruması, muhafazası
Düşündü ise kabrimi mısralarda
Kabir hayatı şen midir
Hayırlı evlat bıraktığımda

İmanlı öldüğümde, evlat ile
Hayırlı evlat yetiştirdiğimde kapanmıyor
Amel defterim kapanmıyor, evlat ile
Ahir zamandayız bu devirde çok zor
Mümin evlat yetiştirmesi çok zor
Bunun için var tasavvuf okulları
Okulları dedi isem diğer dememle cemaatleri
Nasıl götürüyorsam ilkokula
Nasıl alıyorsam önlüğünü ve kitaplarını
Nasıl hediyesini cebine koyuyorsam
Tasavvuf okuluna da gönderdim evladımı

Yedi yaşında iken tuttum elinden
Bir Sultana götürdüm dua aldım
Adıyaman Kahta Menzil'den
Mürşidim Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki
Evladım artık tasavvuf öğrencisi

Barış Sağlam
 
Selamı Var

Kelimeler ve harflerledir Türk dili
Çizgi ve şekillerledir Geometri
Kimyasal ve maddelerle Kimya dersi
Aslında sevdiğim dersim, Öğretmendir

Öğretmene güvendi isem ne âlâ
Severim dersimi, takipte ederim
Notlarım ya kırık olsun ister zayıf
Tercih ederim okulda bölümümü

Hayatımın birçok dönemi böyledir
İnsanlarla ilk ânım güven iledir
Selamun Aleyküm dediyse müslüman
''Benden sana zarar gelmez'' demektedir

Önce camiye girdi ve selam verdi
Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki Sultan
Sarı cübbesi, latif sarığı ile
Aleyküm Selam dedim, başım önümde

Kahta Menzil Cami'dir bahsettiğimiz
Ziyaret açık, çorbasından isteriz

Barış Sağlam
 
Kalp Zikrimi Aldım

Takım elbisede tercihim kumaşı yün olanı
Hesaplıda isterim uygun fiyatlısı olanı
Tişört illa pamuklu olacak eldivenim deri
Rahat olmalı pantolonum, gömleğim şık olanı

Üç bedendir mavi gömleğim, beş benden giyemem ki
Pantolonum Kırk Dört beden Elli nasıl giyilir ki
Kalp zikirleri de böyledir canda, fazlası zarar
Azıda zarardır, az yada çok lazım diyemem ki

Doktorum ilacımı veriyor ve diyor ki bana
Bunu sabah ve akşam iç, bu reçete yarar bana
İçmesem sıkıntıdır, ha birde binlerce ilaçtan;
Gidip de istediğim ilacı alamam değil mi

Kalp zikrinin de doktorları var kardeşim Menzil'de
Ehli Sünnettir, zikir işinin ehli var Menzil'de
Bana da verdi Beş Bin kalp zikri, dediler ''Allah de''
Yetmiş Bin Yetmiş Beş çeksem bana yaramaz değil mi

İlacı doktor bilir zikri ise Mürşidi Kamil
Adıyaman'a gittim Kahta'ya oradan Menzil'e
Aldım kalp doktorumdan zikrimi, elime tesbihi
Kalp doktorumdur Gavs-ı Sani, Seyyiddir Abdülbâki

Şendir hayatım zikir sonrası nasıl anlatayım
Öncesi ve sonrası nasıl tarif edivereyim
Yaşamak lazım kardeşim zikir muhabbeti lazım
Yanan ve sönük olan çakmak gibi fark var diyeyim

Barış Sağlam
 
Başlar mı Sözüne Sohbetçi

Güneş enerjileri kurulur kentimizde teraslara
Ha aslında teras da denmez buralarda taraçalara
Taraçaya atarsın burada iki kanepe ve masa
İstersek mangal yaparız istersek çay keyfimiz o anda

Muhabbetimiz demli ise, dostlarım da orada ise
Çayda geldi ise güzel tepside, şekeri şekerlikte
Sohbet sırasını alsın bir sohbetçi onu dinleyelim
Anlatsın bize de Sadat-ı Kirâm kimdir onu bilelim

O anda başlar mı sözüne sohbetçi, çay ise keyifli
''Seyyid ve Şeriftir'' dedi sohbetçi onların özel ismi
Aslında Âl-i Abâ'dır Peygamberdendir Seyyid ve Şerif
Âl-i Abâ ise Ali, Fatma, Hasan ve de Hüseyin'dir

Şeriftir Hasan'dan olanlar, bize uzanır nesilleri
Seyyiddir Hüseyin'den olanlar, bahsi geçen Gavs-ı Sani
Adıyaman Menzil'de bir medrese kurmuş, bu ilim ehli
Halka tövbeler tarif eder olmuş, Allah'ın çok sevdiği

Rabbime tövbe etmeyi anlatıverirler her gidene
''Ya Rabbi pişmanım'' deyiveririm Menzil'e gittiğimde
O an kalbimi yıkarım Rabbime ettiğim tövbe ile
Kapısı açıktır, yolu kolay, havası mis isteyene

Barış Sağlam
 
Gözümün Hakkı

Gözümün hakkını alayım
Bir tebessüm ile kanayım
Aşk ile bir şiir yazayım
Sevdiğim seni kandırayım

Barış Sağlam
 
Görmek mi Varmak mı

Allah'ın Aslanı diyor Hilye-i Şerifte, O'nu
Yüksek bir yerde hat ve tezhibi ile gördüm O'nu
Saadetli nûrlu cemâlini anlatıyor , O'nu
Habib'i, cümlemiz şefaatine muhtaç olduğu

Saadetli hafif dalgalı saçlarını, mesela
Anlatılan çok daha fazlası vardır elbet amma
Evet elbette Peygamberimizi görmek gibidir
Hilye-i Şerife bakması amma, varmak değildir

Varmanın güzel yoludur mürşidden geçer bu kesin
Çokça da kısa yoldur çok kestirme yoldur bu kesin
Hele Hele birde torununu gidip görmelisin
Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki Menzil'de bilesin

Bardak çaya şeker atması gibi kolay bilesin
Tasavvufa girişte usûldür, tövbe isteyesin

Barış Sağlam
 
Bir Zerre

Sakalını ağzına götürdü ve ''Allah'' dedi
Anneciğimin feryadına cevap veremedi
Evladını arıyordu Anneciğim, telaşla
Peygamber, Sahabeler arkayı sizi gösterdi

Hatırınıza Şehit diriltilensiniz, Pîrim
Bir Allah daha deseniz bir kez daha deseniz
Hatırınıza tüm şehitler dirilirdi, Pîrim
Rabbimden istedim, senin bir zerreni istedim

Yâ Ebû Bekir Pîrim, bana bir zerreni gönder
Resulullah'a aşkından bana zerreni gönder
Sıddık'ın zerrelerinden bana az biraz gönder
Seyyid Abdülbâki dizin dibi Menzil'e gönder

Orada olacağım Pîrim, komşunuz olayım
Ehli Beyt ile aranızda, ulağın olayım
Sen Pîrim Peygambere mektuplar gönder, alayım
O an ışıktan da hızlı Peygambere varayım

Buradayım Pîrim Gavs-ı Sani Yâr bahçesinde
Aciz bir dikenim güllerinin gülistanında

Barış Sağlam
 
Bu Kez



Bu kez, direğin arkasına saklandım

Bir kerecik görmekti niyetim

Gördükten sonra ne mi yapacaktım

Bir sonraki gözdeğmeme kadar

Sığdırmak oldu niyetim hayallerime

Sağından gördüm bu kez

Gözlerini de görmüştüm evvelden

Ellerini de görmüştüm

Sesini de duymuştum

Yok henüz hiç konuşamadım

Lakin bende gönlü olduğuna

Eminim sanki

Bana bakınca bende pembe rüzgarlar

Gibi şeyler olmuyor

Mutlu oluyorum, huzurlu , sakin

Kalbim uyanıyor, evet aşka uyanıyor

Baktığım, gördüğüm mürşidimdir

Adı Seyyid Abdülbâki Gavs-ı Sani'dir

Ziyaret veriyor yine gideceğim niyetim var

Üç gece kaldım mı Menzil'de tamam

Adıyaman üzerinden memlekete dönerim

Yine mutluyum şükür halime

Herkese yer var Adıyaman Menzil'de



Barış Sağlam
 
Duasını Aldım

Yolcu duasına makbûl derler
Çocuklarınkine de elbette
Misafir duasıda makbûldür
Misafirim geldi bugün
Dua istedim
Dua etmeyi unutmamak lazımdır
İsteyecek başka kimim var ki
İstediğimi veren Rabbim varken

Evvelki zamanda Menzil'e gitmiştim
Bir çorba içmiştim şifalı
Bir ekmek yemiştim dermanlı
Bir çay yudumladım, nede ferahtı
Havasını çektim ciğerime
Sanki ciğerim de şifa buldu
Öyle bir Mübarek gördüm ki
Adıyaman Menzil'de
Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki, kendi

Ümmet evliyaları sever hemde çok
Çok fazlaydı bu Mübareğin ziyaretçisi
Belki binlercesi, binlercesi
Nasıl ilgileniyorlar anlamadım
Misafir de ediyorlar, gece kaldım
Doymadım bir kaç gece daha kaldım
Bu Mübareğe doyamadım
Ha duasını da aldım.

Barış Sağlam
 
İstişare

Şimdilerde aklımdadır, kitap bastırmaktır hayalim
Belki şuanda kitaptan okuyorsun, bu benim halim
''Otuz üç'' düşündüğüm kitap adı bu kendi niyetim
Tabi ehline sormak lazımdır bu işe ehli lazım

İstişare görüşmesi yapmak lazım yayıneviyle
İşte o zaman hiçte pişman olmam ehline gidince
İlmin ehli hocalardır, mollalardır ona sorarım
Şiirin ehlidir, Türk dili hocası ona sorarım

Eve alınacak yemeklikleri anneme sorarım
Elim anahtarda tutar amma ustasını ararım
Soracağım kişiler ise ehli sünnet mi bakarım
Aman ha sıkıntıya dikkat ha düşmana bakmayayım

Evlilik işini ise gider Rehberime sorarım
Tasavvuf ahlaklarını gider Rehberime sorarım
Dertlerimi ve dermanımı Rehberime danışırım
Hiç de üşenmem Menzil'e gider duasını alırım

Rehberimdir Sultanım Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki
Ehli Sünnettir milyonlarcadır onun öğrencileri
Nasıl olur, hepimize vakti var anlamadım amma
Çok amma çok çok seviyor Rehberimi öğrencileri

Adresi çok da yakındır Adıyaman Kahta Menzil'de
Niyet varsa hiç de vaktim yoktur, azdır diye üzülme
Güzel bir niyete bakar bazen, Allah rızası ise
Çokça güzel günler gelir hep de Allah'ın izni ile

Barış Sağlam
 
Mahsun Kalp

Mahsun oluveriyor kalp mahsun kalıyor
Hiç de bitmeyecek derken derman sarıyor
Allah kırık kalple iledir derman O'ndan
Kalp Rabbini istiyor O'na naz ediyor

Fazlaca şevkatlidir benim mürşidimdir
Sevgi iledir yolumuz kalpten kalbedir
Mahsun olan kalbe şevkatli bir babadır
Gavs-ı Sani Sultanım Menzil köyündedir

Barış Sağlam
 
Evlilik Şiiri

Evlilik hayaliyle yanar gönüller
Elbette evlatlar ister bu gönüller
Hangi seven istemez ki evliliği
Sevenler bu sünneti yaşamak ister

Evliliğinde ilmi var bilmek gerek
Elbette çok ama çokça sevmek gerek
Korkmasın sevgisi az bulduğu için
Seven sevgisini azca bulsa gerek

Rabbimiz nikah ile koyar kalplere
Öyle derler, o sevgileri kalplere
Aile muhabbeti böyle şen olur
Nikahtan evvelde muhabbet az olur

Evlilik ilmi, ehli erbabı vardır
Adıyaman Menzil'de Mürşidim vardır
Gavs-ı Sani Seyyid Abdülbâki, adı
ilim ehlidir, sımsıkı sünnet vardır

Barış Sağlam
 
Nacizane Başvuru

Birlik olma çağrısıdır bu dostlara
Dirlik çağrısıdır bu müslümanlara
Hemen birlik olalım vuslat yolunda
Hep dir kalalım düşman saldırısında

Nacizane başvurudur bu tartıya
Kalpten bir ricadır bu Maşuk olana
Ricadır Gavs-ı Sani Sultanımıza
Bir al bizi güzel Menzil sancağına

Barış Sağlam
 
Bir Kaç Mısra

Bir kaç mısrada derdimi diyeyim gönlümden
Bazı dertler çıkamıyor yanık ciğerlerden
Ümmetin imanı en büyük dertleri olmuş
Hidayet bulan Gavs-ı Sani Sultana koşmuş

Vuslatı başlamış ve beş bin zikir kuşanmış
Kalbin zikri, nefs terbiyesi böyle başlamış
Sofileri Menzil köyüne ziyaret yapmış
Çorbasının tadına doyan daha çıkmamış

Barış Sağlam
 
X