Kayınvalidem yüzünden psikolojim bozuldu

Deprem olduğunda ve siz hamileyken hastaneye yaptığınızda söyledikleri aşırı düşüncesizce olmuş ben orda hak verdim. Onun dışındakiler klasik laflar değil mi? Çocuk baskısı vb çoğu yaşlı insanın yaptığı bir şeydir herhalde. Ablanıza Allah rahmet eylesin. Eşiniz annenizle aynı evde yaşayarak idare ediyormuş siz de onun annesinin biraz gönlünü eyleyivereceksiniz başka bir seçenek yok gibi.
 
Üffff ne abartmıssın bee camdanmısın sonuna okuyana kadar bi ihtimal haklı olabilirsin diye anlamaya calıştım ama cık olmadı, annen sizinle yaşıyorsa bir zahmet km uzaklarda oturan kaynanayıda he deyip geçiştirmesini öğren eşinin yerinde olsam senin gibi her şeyi sorun eden birinin annesiyle yaşamazdım..
Ben zaten içimde yaşıyorum, eşime yansıtmıyorum annesiyle aramızda olanları. Mutlu bir evliliğimiz var. Ama eşimin ve kardeşinin de annesinden yana psikolojisinin çok iyi olduğu söylenemez. ben de ailece güzel anılarımız olsun istiyorum ama her fırsatta imalarda bulunması ve her şeyin ama ben çok çektime çıkması sebebiyle kendisiyle daha öte bir iletişim kuramadım. Bu arada eşim annemle iyi geçinir. Gayet güzel muhabbet de ederler. Yer, içer, gezerler. Ama dediğim gibi benim kayınvalidemin derdini ve torun isteğini dinlemekten öte bir anım yok kendisiyle.
 
Kv terorunu yanlis yonetip hakliyken suclu duruma dusup ders alan biri olarak kiminle sorununuz varsa sorununuzu onunla cozun. Esinize dert yanmaniz sadece sizi suclu konumjna sokar. Esiniz aa karicim sen cok haklisin anama gitmeyelim demeyecek. Begenmeseniz de o kadin onun annesi. Yapacaginiz sey kvyle surekli konuyu degistirmek. Patavatsizliklarina pat diye yanit vermek. Kirdi mi kirdin demek. Bebek bakimi ile ilgili soyledigi herseye siddetle karsi cikip bezdirene kadar sozunu dinlememek. Kadin cocugu elinizden alip zorla veya gizlice sizin kurallarinizi cignemiyorsa konusur durur. Bunu herkes yapiyor. Bugun kizimin oyun grubunda yasitim bir kadin herseye laf etti mesela:) ben de eskiden cok takardim simdi gordum ben taktigim cin onemliymis. Ayrica malesef annenizi yanina aldiysaniz kv de gelecek onunde sonunda. Cifte standart olmaz. Size dusen o zamana kadar kafanizdaki kv sorununuminimal hale getirmek. He kvniz size gercekten buyuk saygisizlik eder esinizle paylasirsiniz ama onda da beklentiye girmeyin. Beklenti insani yorar. Bebek bakimi ile ilgili anam hakli vs derse de ben annesiyim herkes kendi cocugu icin en dogrusunu bilir anan yeterince cocuk bakmis bu benim cocugum deyin konuyu kapatin yeter.
 
Gerçekten çekilmez bi insanmış orada haklısınız. Mesafeli olun kırk yılın başı arayın gittiğinizde iki günden fazla kalmayın eşiniz isterse daha uzun kalsın diyeceğim ama sizin annenizin sizde kalması bu çözümleri imkansız kılıyor. Eşiniz bir yerde illa ki eee ben senin anneni 7/24 çekiyorum sen de benimkini çek der yani, ben olsam ben de derim. Ha diyeceksiniz ki benim annem öyle biri değil. Hepimize kendi annemiz bal şeker geliyor ama herkesin illa bi öfff dedirtecek tarafı oluyor o da yabancıya batıyor. O yüzden siz bi uzmandan yardım alın takmamayı öğrenin çünkü ilişkiyi hafifletme şansınız yok gibi
 
Eşimle 6 yıllık evliyiz ve daha öncesinden de uzun bir ilişkimiz var. Öğretmen olduğumuz için kayınvalidemden uzak bir şehirde yaşıyoruz. Eşimin anne ve babası ayrı olduğu için ve babasıyla görüşmedikleri için evlendiğimiz zamandan bu yana kendisine yük olacak taleplerde bulunmadık. Ama senelerdir içimde birikenler, her yaz oraya gidince yine aynı bozuk plağı dinleyeceğim endişesi yüzünden yaz tatili başlayacağı zaman karnıma ağrılar girerdi. Şimdi 3.5 aylık bir bebeğim var ve bu yüzden yaz gelince oraya gidecek olma stresi bana dişlerimi sıktırıyor şimdiden. Sebeplerine gelince; kendisi çok çekmiş. Bu konuda saygım sonsuz, zor bir hayat yaşamış ama orada olduğumuz müddetçe ve hatta son 1 seneye kadar her telefonda ben çok çektim diyip diyip aynı şeyleri anlatmasından artık gına geldi. Kendisine yapma böyle, artık geçti gitti diyince yine başa sarıp ama ben çok çektim diye başlar. Evlerinde olduğumuz her akşam aynı sözleri dinlemek... gerçekten insanın enerjisini düşüren, toksik davranışlar sergileyen birisi.. eşim de annesinin psikolojisinin bozuk olduğunu söylüyor, kendisi de. Bazen kendi çocukları yeter artık diye kızar da onlardan çekinip susar. Dahası her şeye en çok sevinen o, her şeye en çok üzülen o. Bana adeta duygusuzmuşum gibi tavırlarda bulunması. Biz eşimle dünyaya çocuk getirip getirmeme konusunda kararsızlık yaşadık. Bana her yalnız kaldığımız anda benimle her şeyi konuşabilirsin lafları, annenle ne konuşuyorsan benimle de konuş lafları. Torun imaları, çocuğun mu olmuyor imaları... Ben en yakın arkadaşımla bile eşim ve benim aramdaki özel şeyleri konuşmayı tercih eden biri değilim kaldı ki annemle ya da kayınvalidemle konuşayım. Annemle bir şey konuşmuyorum diyince, yok yok konuşuyorsundur lafları. Yok çocuk tatlıymış da torun baldan tatlıymış. Her fırsatta çocuğun olsa anlardın lafları. O lafı öyle bir hışımla söylüyordu ki hele... Yok 19 yaşında evlenmiş de 1 sene çocuğu olmamış diye çok üzülmüş... Belki bizim de çocuğumuz olmayacaktı da beni de üzüyordu diye bile aklından geçirmediğine eminim. 6 şubat depremi olduğunda yollar kardan kapalı diye onun evine değil de ablamlara gittik diye bile içerledi. Ne zaman geleceksiniz de ne zaman geleceksiniz diyip durdu. Evime 35 km ötede deprem olmuş, çok şükür iyisiniz diyeceğine en sonunda evine gittiğimizde bize ben torun istiyorum demez mi... işte asıl o gün ipler koptu bende. Eşimle ben artık çocuk düşünüyorduk ama depremden yeni çıkmış insanlara söylenecek laf mı... biz aynı koltukta oturup birimiz bacağını sallayınca bile irkilirken bir şey olmaz bir şey olmaz diyip durdu da geçen gün yaşadığı ilde küçük bir deprem olmuş diye eşim arayınca ağlaya ağlaya o yüzden mi açtı telefonu... telefon açıp bir şey olmaz diyesim geldi. Sonra biz oradayken ablam hastalığı sebebiyle hastaneye kaldırılmış ve annem bize birkaç gün bir şey dememişti hastaneden çıkar diye. Biz bunu öğrenip ben ailemin yanına gitmek isteyince de bana dövünüp dövünüp ben senden çok üzüldüm diye sarılmalar.. nasıl benden çok üzülebilirsin, nasıl? Eminim orada bile senin çocuğun yok, sen anne değilsin anlayamazsın, ablanın çocuğu var imaları saklıydı. Çünkü kendisi de ablasını kaybetmiş, yeğenine bakmış.
Neyse, şok içindeyim zaten bir de onun saçmalıkları her fırsatta tuzu biberi oluyor. Allahtan eşim aklı başında bir insan da fark edip engel olmuştu onun sacmalıklarına o anda...
Yani kendisi de patavatsız laflarıyla ve davranışlarıyla beni çok üzdü ama eminim ki farkında bile değil. Mesela evlendigimizde henüz atanmamıştık ama çok iyi sıralamam vardı, atamayı bekliyordum ve o zaman bile belki atanamayacaksın lafı etmişti. O her aklına geleni rahat rahat söyler ve hemen kalbi kırılıp burnunu çeken de odur. O kadar tahmin edilemez laflar ediyor ki ben çoğu zaman donakaldığım için ne cevap vereceğimi bilemiyorum. Atandıktan sonra ilk kez tatilde evlerine kalmaya geldiğimizde duşa gireceğim zaman beni yıkamayı teklif etmesini mi desem, 30 yıllık saçmasapan yurtdışından ablasının getirdiği telli bir epilatörü bana vermeyi teklif etmesini mi desem... Nişan bohçası, ev eşyası falan istemedik. Hatta gelinlikler çok pahalı diye eşim annesine fiyatları bile söyleyemedi de, ben hem damatlık hem gelinlik parasını kredi kartımla ödemiştim. Çeyiz diye 30 senelik tencere, pazar işi bir lastikli çarşaf, 30 senelik bir önlük ve iki havludan başka bir şey gelmedi kendisinden. Şimdiki aklım olsa çatır çatır aldırtırdım da ödetirdim de. Kenarda parası da varmış meğer. Şimdi çocuk oldu, erken dünyaya geldi zaten. Ben doğumdan iki hafta önce kanama geçirip hastanede yattığımda telefonda bana dediği ben de 7 aylık düşük yaptım olmasın mı... hastane yatağında yatan hamile kadına söylenecek laf mı... 2 hafta sonrasinda doğum yaptım. Daha ayaklarımın uyuşukluğu geçmemişken yine telefonda aynı lafı etti. Bu sefer ben fenalasiyorum diyip telefonu eşime verdim. Eşim de gördü fenalaştığımı. Eşime de o zaman söylenecek laf mı dedim. O da zaten biliyordun falan dedi. Ben onu mu aklımda tutucam diye çıkışmıştım. Şimdi de çocuğuma su vermiyormuşum diye ağlatıyormuşum imalarında bulunuyor telefonda. Ben artık kendisiyle konuşmak istemiyorum bile. Ayıp olmasın diye arıyorum. Yok emziriyor musun diye her ama her telefonda sormalar, yok şöyle yap, böyle yap. Sütüm az, bebeğim 40 gün küvezde kaldı, biberona alıştı. Yine de çok şükür emiyor da. Aman onun sütü çok bolmuş, aman hamileliği şöyle geçmiş, böyle geçmiş. Aman emzireyimmiş mutlaka, sanki ben çocuğumu düşünmüyorum da o benden çok düşünüyor tavırları.
Arkadaş mı olmaya çalışıyor, yoksa üstünlük mü taslamaya çalışıyor, bana bunları neden anlatıyor. Bilmek istemediğim her detayı arkadaşımmış gibi anlatmasından nefret ediyorum artık. Çocuk bakımı konusunda da dediği şeyler artık doktorların yapmayın etmeyin dediği şeyler. Kendi çocuklarına bebekken bal bile vermiş bir şey olmamış neyseki. Biz doktora sorduk ettik diyince yanlış yapıyorsun imaları. 30-35 sene önce doğum yapmış, onu mu dinleyeyim, bugünkü doktorları mı... dahası hadi anneme de soruyorum, annem de onun önerilerini saçma buluyor. Çocuğumu evine götürüp sevmesine bile katlanamayacakmışım gibi geliyor. Özellikle bu deprem sonrasında ve hamilelik, çocukla beraber iyice sinirimi bozmaya başladı ve hiç evine gidip kalmak istemiyorum. Strese sokuyor beni onunla her konuşmam. Dün telefonla konuştum ve 1 gündür söyledikleri beni delirtiyor, dişlerimi sıkıyorum. Bir de telefon etmiyorum diye söylenmeleri hiç bitmiyor. Ayıp olmasın diye arayacağım zaman bile karnıma ağrılar giriyor. Arıyorum karnıma ağrılar giriyor. Evine gidip kalınca çocuğuma nasıl baktığıma bile karışacak eminim. Eşimi üzmemek için bir şey demiyorum ama artık psikolojik olarak bu tavırlar beni yoruyor. Psikolojik destek almaya niyetim var ama asıl eşimle bu konuyu konuşmalı mıyım karar veremiyorum. Eşim annesinin bozuk psikolojisinin farkında. Ben de belki doğum sonrası depresyon yaşıyorum ama onunla konuşmadığımda iyiyim, onunla konuşunca kötüyüm. Ama son 1 senedir deprem sonrası olanlardan beri şu an çocuğum olmasına rağmen o gün torun diye tutturması aklıma geldikçe çıldırıyorum. Kadın torun dedikçe ben çocuk fikrinden nefret ettim senelerce. Benim ailem hiç böyle insanlar olmadığı için nasıl cevap vermem gerektiğini bilemiyorum kendisine çoğu zaman. Son olarak ablamı da kaybettiğimiz için annem bizimle yaşıyor artık. Eşim ben demeden annem bizimle yaşasın diye kendisi dedi zaten. Ama bir gün gelir de ben annene baktım, sen de anneme bak diye laf eder mi diye bir düşünce de aklımın bir köşesini kemirmeye başladı. Böyle bir şey olmasından çok korkuyorum... ben onunla yapamam yani... ne dersiniz eşimle annesinin tavırlarının bende yarattığı çöküntüyü konuşmalı mıyım? Sonuçta uzakta diyip katlanmaya çalışıyorum ama beni içte içe huzursuz etmesinden çok yoruldum.
Keşke ağaç kovuğunda büyümüş birini bulaydın. 😒
 
Eşimle 6 yıllık evliyiz ve daha öncesinden de uzun bir ilişkimiz var. Öğretmen olduğumuz için kayınvalidemden uzak bir şehirde yaşıyoruz. Eşimin anne ve babası ayrı olduğu için ve babasıyla görüşmedikleri için evlendiğimiz zamandan bu yana kendisine yük olacak taleplerde bulunmadık. Ama senelerdir içimde birikenler, her yaz oraya gidince yine aynı bozuk plağı dinleyeceğim endişesi yüzünden yaz tatili başlayacağı zaman karnıma ağrılar girerdi. Şimdi 3.5 aylık bir bebeğim var ve bu yüzden yaz gelince oraya gidecek olma stresi bana dişlerimi sıktırıyor şimdiden. Sebeplerine gelince; kendisi çok çekmiş. Bu konuda saygım sonsuz, zor bir hayat yaşamış ama orada olduğumuz müddetçe ve hatta son 1 seneye kadar her telefonda ben çok çektim diyip diyip aynı şeyleri anlatmasından artık gına geldi. Kendisine yapma böyle, artık geçti gitti diyince yine başa sarıp ama ben çok çektim diye başlar. Evlerinde olduğumuz her akşam aynı sözleri dinlemek... gerçekten insanın enerjisini düşüren, toksik davranışlar sergileyen birisi.. eşim de annesinin psikolojisinin bozuk olduğunu söylüyor, kendisi de. Bazen kendi çocukları yeter artık diye kızar da onlardan çekinip susar. Dahası her şeye en çok sevinen o, her şeye en çok üzülen o. Bana adeta duygusuzmuşum gibi tavırlarda bulunması. Biz eşimle dünyaya çocuk getirip getirmeme konusunda kararsızlık yaşadık. Bana her yalnız kaldığımız anda benimle her şeyi konuşabilirsin lafları, annenle ne konuşuyorsan benimle de konuş lafları. Torun imaları, çocuğun mu olmuyor imaları... Ben en yakın arkadaşımla bile eşim ve benim aramdaki özel şeyleri konuşmayı tercih eden biri değilim kaldı ki annemle ya da kayınvalidemle konuşayım. Annemle bir şey konuşmuyorum diyince, yok yok konuşuyorsundur lafları. Yok çocuk tatlıymış da torun baldan tatlıymış. Her fırsatta çocuğun olsa anlardın lafları. O lafı öyle bir hışımla söylüyordu ki hele... Yok 19 yaşında evlenmiş de 1 sene çocuğu olmamış diye çok üzülmüş... Belki bizim de çocuğumuz olmayacaktı da beni de üzüyordu diye bile aklından geçirmediğine eminim. 6 şubat depremi olduğunda yollar kardan kapalı diye onun evine değil de ablamlara gittik diye bile içerledi. Ne zaman geleceksiniz de ne zaman geleceksiniz diyip durdu. Evime 35 km ötede deprem olmuş, çok şükür iyisiniz diyeceğine en sonunda evine gittiğimizde bize ben torun istiyorum demez mi... işte asıl o gün ipler koptu bende. Eşimle ben artık çocuk düşünüyorduk ama depremden yeni çıkmış insanlara söylenecek laf mı... biz aynı koltukta oturup birimiz bacağını sallayınca bile irkilirken bir şey olmaz bir şey olmaz diyip durdu da geçen gün yaşadığı ilde küçük bir deprem olmuş diye eşim arayınca ağlaya ağlaya o yüzden mi açtı telefonu... telefon açıp bir şey olmaz diyesim geldi. Sonra biz oradayken ablam hastalığı sebebiyle hastaneye kaldırılmış ve annem bize birkaç gün bir şey dememişti hastaneden çıkar diye. Biz bunu öğrenip ben ailemin yanına gitmek isteyince de bana dövünüp dövünüp ben senden çok üzüldüm diye sarılmalar.. nasıl benden çok üzülebilirsin, nasıl? Eminim orada bile senin çocuğun yok, sen anne değilsin anlayamazsın, ablanın çocuğu var imaları saklıydı. Çünkü kendisi de ablasını kaybetmiş, yeğenine bakmış.
Neyse, şok içindeyim zaten bir de onun saçmalıkları her fırsatta tuzu biberi oluyor. Allahtan eşim aklı başında bir insan da fark edip engel olmuştu onun sacmalıklarına o anda...
Yani kendisi de patavatsız laflarıyla ve davranışlarıyla beni çok üzdü ama eminim ki farkında bile değil. Mesela evlendigimizde henüz atanmamıştık ama çok iyi sıralamam vardı, atamayı bekliyordum ve o zaman bile belki atanamayacaksın lafı etmişti. O her aklına geleni rahat rahat söyler ve hemen kalbi kırılıp burnunu çeken de odur. O kadar tahmin edilemez laflar ediyor ki ben çoğu zaman donakaldığım için ne cevap vereceğimi bilemiyorum. Atandıktan sonra ilk kez tatilde evlerine kalmaya geldiğimizde duşa gireceğim zaman beni yıkamayı teklif etmesini mi desem, 30 yıllık saçmasapan yurtdışından ablasının getirdiği telli bir epilatörü bana vermeyi teklif etmesini mi desem... Nişan bohçası, ev eşyası falan istemedik. Hatta gelinlikler çok pahalı diye eşim annesine fiyatları bile söyleyemedi de, ben hem damatlık hem gelinlik parasını kredi kartımla ödemiştim. Çeyiz diye 30 senelik tencere, pazar işi bir lastikli çarşaf, 30 senelik bir önlük ve iki havludan başka bir şey gelmedi kendisinden. Şimdiki aklım olsa çatır çatır aldırtırdım da ödetirdim de. Kenarda parası da varmış meğer. Şimdi çocuk oldu, erken dünyaya geldi zaten. Ben doğumdan iki hafta önce kanama geçirip hastanede yattığımda telefonda bana dediği ben de 7 aylık düşük yaptım olmasın mı... hastane yatağında yatan hamile kadına söylenecek laf mı... 2 hafta sonrasinda doğum yaptım. Daha ayaklarımın uyuşukluğu geçmemişken yine telefonda aynı lafı etti. Bu sefer ben fenalasiyorum diyip telefonu eşime verdim. Eşim de gördü fenalaştığımı. Eşime de o zaman söylenecek laf mı dedim. O da zaten biliyordun falan dedi. Ben onu mu aklımda tutucam diye çıkışmıştım. Şimdi de çocuğuma su vermiyormuşum diye ağlatıyormuşum imalarında bulunuyor telefonda. Ben artık kendisiyle konuşmak istemiyorum bile. Ayıp olmasın diye arıyorum. Yok emziriyor musun diye her ama her telefonda sormalar, yok şöyle yap, böyle yap. Sütüm az, bebeğim 40 gün küvezde kaldı, biberona alıştı. Yine de çok şükür emiyor da. Aman onun sütü çok bolmuş, aman hamileliği şöyle geçmiş, böyle geçmiş. Aman emzireyimmiş mutlaka, sanki ben çocuğumu düşünmüyorum da o benden çok düşünüyor tavırları.
Arkadaş mı olmaya çalışıyor, yoksa üstünlük mü taslamaya çalışıyor, bana bunları neden anlatıyor. Bilmek istemediğim her detayı arkadaşımmış gibi anlatmasından nefret ediyorum artık. Çocuk bakımı konusunda da dediği şeyler artık doktorların yapmayın etmeyin dediği şeyler. Kendi çocuklarına bebekken bal bile vermiş bir şey olmamış neyseki. Biz doktora sorduk ettik diyince yanlış yapıyorsun imaları. 30-35 sene önce doğum yapmış, onu mu dinleyeyim, bugünkü doktorları mı... dahası hadi anneme de soruyorum, annem de onun önerilerini saçma buluyor. Çocuğumu evine götürüp sevmesine bile katlanamayacakmışım gibi geliyor. Özellikle bu deprem sonrasında ve hamilelik, çocukla beraber iyice sinirimi bozmaya başladı ve hiç evine gidip kalmak istemiyorum. Strese sokuyor beni onunla her konuşmam. Dün telefonla konuştum ve 1 gündür söyledikleri beni delirtiyor, dişlerimi sıkıyorum. Bir de telefon etmiyorum diye söylenmeleri hiç bitmiyor. Ayıp olmasın diye arayacağım zaman bile karnıma ağrılar giriyor. Arıyorum karnıma ağrılar giriyor. Evine gidip kalınca çocuğuma nasıl baktığıma bile karışacak eminim. Eşimi üzmemek için bir şey demiyorum ama artık psikolojik olarak bu tavırlar beni yoruyor. Psikolojik destek almaya niyetim var ama asıl eşimle bu konuyu konuşmalı mıyım karar veremiyorum. Eşim annesinin bozuk psikolojisinin farkında. Ben de belki doğum sonrası depresyon yaşıyorum ama onunla konuşmadığımda iyiyim, onunla konuşunca kötüyüm. Ama son 1 senedir deprem sonrası olanlardan beri şu an çocuğum olmasına rağmen o gün torun diye tutturması aklıma geldikçe çıldırıyorum. Kadın torun dedikçe ben çocuk fikrinden nefret ettim senelerce. Benim ailem hiç böyle insanlar olmadığı için nasıl cevap vermem gerektiğini bilemiyorum kendisine çoğu zaman. Son olarak ablamı da kaybettiğimiz için annem bizimle yaşıyor artık. Eşim ben demeden annem bizimle yaşasın diye kendisi dedi zaten. Ama bir gün gelir de ben annene baktım, sen de anneme bak diye laf eder mi diye bir düşünce de aklımın bir köşesini kemirmeye başladı. Böyle bir şey olmasından çok korkuyorum... ben onunla yapamam yani... ne dersiniz eşimle annesinin tavırlarının bende yarattığı çöküntüyü konuşmalı mıyım? Sonuçta uzakta diyip katlanmaya çalışıyorum ama beni içte içe huzursuz etmesinden çok yoruldum.
Bütün kayınvalideler aynı model,ben çok farklı bir şey göremedim anlattıklarinizda.Takmayın,görmeyin,duymayın söylediklerini.he he deyip geçin dertlenip anlatmaya başladiğinda.Kafanizda nasıl büyüttüyseniz yine kafanızda o şekilde bitirip duyarsızlaşmaya çalışın.Umursamayın ki canınız sıkılmasın.Aylar öncesinden yaz tatili için karnınıza ağrilar girmesin mesela.Düşünmeyin şimdiden.Ablanız için ben senden daha çok üzüldüm demesi de bana sanki sadece ne kadar üzüldüğünü anlatmaya çalışıyor gibi geldi.Ben de çok üzüldüm gibilerinden.Ayrica çeyiz konusunda çok haklısın,aklıma kayinvalidemin bilmem kaç yıllık getirdiği yatak örtüsü takımı ve fi tarihinden kalma perdelik kumaştan diktirdiği perde geldi bak canım sıkıldı şimdi 🥴 bir de son bir sey,anneniz bundan sonra hep sizinle mi yaşayacak? Eşiniz der mi bilemiyorum ama ilerde bir gün aynı şekilde beklentiye girebilir
 
Bende bunun hem kv hem elti versiyonu var ben ne yapayım ikisi birden hep aynı şeyleri anlatıyorlar yıllar önce yaptıkları iyilikleri hep kendilerini övmelerini yüzlerce kez aynı şeyi dinliyorum şaka yapıyorum espiri yapıyorum adı altından laf sokmaları sevgililer gününü bile zehir etmişlerdi bana kv eşime karına çiçek aldında anana almadın mı diye benim yanımda laf sokup sonra şaka yaptım takılma bunlara diyen biri bu sinsilikler benimde hoşuma gitmiyor inanki nasıl katlanırım nasıl kafamı rahatlatırım diye bende çözüm bulmaya çalışıyorum bende ama en azından senin kv uzakta benim ikiside üstümde oturuyor her gün maruz kalıyorum bu duruma ben
 
Bu kadar yazdınız yazdınız siz annenizle yasiyorsunuz eşinizin annesini yaz tatilinde göreceksiniz diye cildiriyorsunuz
Ama durun siz demeden söyleyeyim sizin anneniz hiç kayinvalideniz gibi değildir
Çünkü bütün kız anneleri mükemmeldir

Canınızı sıktığı zaman cevabini verip geçersiniz . Siz kadına o kadar takmissiniz ki didik didik bitiremediniz.
 
Ben zaten içimde yaşıyorum, eşime yansıtmıyorum annesiyle aramızda olanları. Mutlu bir evliliğimiz var. Ama eşimin ve kardeşinin de annesinden yana psikolojisinin çok iyi olduğu söylenemez. ben de ailece güzel anılarımız olsun istiyorum ama her fırsatta imalarda bulunması ve her şeyin ama ben çok çektime çıkması sebebiyle kendisiyle daha öte bir iletişim kuramadım. Bu arada eşim annemle iyi geçinir. Gayet güzel muhabbet de ederler. Yer, içer, gezerler. Ama dediğim gibi benim kayınvalidemin derdini ve torun isteğini dinlemekten öte bir anım yok kendisiyle.
Hiç şaşırmadım eminim sizin anneniz mükemmel dünyanın en harika insanı eşinizin annesi de en kötüsüdür. Eşinize söylemeye tabi ki çekinirsin içten pazarlıklı bir insan oldugun açık . Şimdi kazanır gibi gözüküyorsun ama senin de bir çocuğun var ve sende yaslanacaksin . Bunu da kolay kolay bir konu sahibine söylemem. Haklı bulduğum kayınvalide üç beş tanedir yani .
 
Yani sizin annenizi onun annesinden kıymetli yapan ne tam olarak ki anneniz sizde yaşarken ileride onun annesi gelmesin diyorsunuz? Bence siz ayrılın, herkes kendi annesiyle yaşasın. Hem böyle bir kadını çekmek zorunda kalmazsınız ki haklısınız hem de eşiniz sizin annenizle aynı evde kaldığı halde annesi istenmemis insan olmaz.
 
Ama bir gün gelir de ben annene baktım, sen de anneme bak diye laf eder mi diye bir düşünce de aklımın bir köşesini kemirmeye başladı.
Bunu demese bile eşiniz sizin annenizinle yaşadığı için siz de onun annesinin arayıp sizinle dertleşmesini sorun etmemelisiniz. Fedakarlık karşılıklı yapılmalı.
 
Benimki de bundan ayni model. Cok iyi bir insan, kotu davranmak istemiyorum. Ama cekilir dert degil. Ama bu kadar dert edecek bisey de yok. Kocaniz da durumun farkindaysa, annecilik yapmiyosa, uzakta da oturuyorsunuz zaten. Bu kadar abartacak ne var ki. Ben sahsen cok iletisime gecmiyorum, telefonda bile pek konusmuyorum. Aramiz da bozuk degil. Gittigimizde yaninda durmak beni de boguyordu. Cunku ilcede oturuyorlardi ve evde onunla oturmaktan baska yapacak bisey yoktu gercekten. Merkeze tasindilar su an keyf8m yerinde valla, avm vs gezip tozuyorum kafam dagiliyor. Oturup onu dinlemek zorunda degilsin
 
Ben normalde kaynana sever bir insan değilim Hepsinin bir kusuru mevcut bazıları fazla hasarlı ve zarar veriyor bazıları kendi kendine çalıp oynuyor. Sizinki zararsız sadece lafta olanlardan çekilmeyecek, kocaya rest çekilecek biri değil gibi. Bunu yanında sizde fazla premsessiniz sanki.
Adam annenizi evinize almış ki oda onun kaynanası sonuçta ve tüm hayatının içine dahil etmiş. Siz 10-15 gün çekemiyorsunuz ama o 350 gün çekecek ne güzelmiş 👌 Madem ilerde kaynananıza bakmak istemiyorsunuz anneniz içinde, olmaz herkesin kendi evi deseydiniz ve hiç girmeseydiniz bu topa. Şimdi adam seninkine baktık sıra benimkinde deme hakkına sahip 🥱
 
Anneanne, babaanne, nine jenerasyonunda bu olay var. Durup durup, tekrar tekrar ayni seyleri anlatırlar.
Anneniz sessiz sakin sizinle kaliyor olabilir ama esiniz icin yinede zor. Cocugu uyutup koltukta sarilip öpüşüp koklasamayacak bile, hersey yatak odasiyla sınırlı. E bi zahmet sizde onun annesini azicik dinleyiverin
 
Bana biraz abartmissiniz gibi geldi. Çoğu yaşlı böyle zaten.sizin anneniz sizinle yaşıyor ama yazın ona gitmek çileden çıkarıyor ?? Bu bana fazla acımasız geldi. Ayrıca maddi konularda söylediklerinize bakılırsa siz de az degilsiniz
 
Ben zaten içimde yaşıyorum, eşime yansıtmıyorum annesiyle aramızda olanları. Mutlu bir evliliğimiz var. Ama eşimin ve kardeşinin de annesinden yana psikolojisinin çok iyi olduğu söylenemez. ben de ailece güzel anılarımız olsun istiyorum ama her fırsatta imalarda bulunması ve her şeyin ama ben çok çektime çıkması sebebiyle kendisiyle daha öte bir iletişim kuramadım. Bu arada eşim annemle iyi geçinir. Gayet güzel muhabbet de ederler. Yer, içer, gezerler. Ama dediğim gibi benim kayınvalidemin derdini ve torun isteğini dinlemekten öte bir anım yok kendisiyle.
Benim de öyle sürekli sorun anlatıyor... Dert sıkıntı anlatıyor veya laf sokuyor başka da muhabbeti yok öff çok sıkıcı...
 
X