İzmir'in Kurtuluşu..09.09.1922

CUVCUV

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
2 Mart 2007
1.232
7
İZMİR'İN KURTULUŞU VE GAZİ MUSTAFA KEMAL'İN İZMİR'E GELİŞİ


izmirgir2vf9.jpg



30 Ağustos 1922'de Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesi'nin kazanılması ile Yunan ordusu imha edilmiştir.

1 Eylül 1922'de "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir" emrini verir. 9 Eylül 1922'de ordumuz İzmir'i alır. Atatürk İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Rauf (Orbay) Bey'e telgrafta: "Birliklerimiz İzmir doğu sırtlarında düşmanın son direnişini kırdıktan sonra bugün mağlup düşmanla beraber İzmir'imize zaferle girdik. Ben yarın öğleden itibaren İzmir'de bulunacağım"der.

Aynı gün Yunan'ın ateşe verdiği Kasaba'ya (Turgutlu) varıp burayı ve yanan köyleri geçer. Armutlu'ya gelinir. Burada mola verilir Mustafa Kemal koyu bir güneş gözlüğü taktığı için tanınmaz. Orada bulunan bir ihtiyar, koynundan bir resim çıkarır, bir kaç kere önce resme, sonra Mustafa Kemal'e bakar. Mustafa Kemal gözlüğünü alnına doğru kaldırınca ihtiyar daha yakına yanaşır ve daha dikkatli bakar. Birdenbire yüzünün rengi değişir, her yanı titreyerek, "Bu sensin, bu!"diye bağırır. Sonra orada bulunanlara dönerek, haykıra haykıra "Ey ahali koşun, koşun! Bu odur, Kemalimiz geldi!"der demez bütün halk otomobile koşar. Kadın, erkek, çocuk, yaşlı kimi toprağı, kimi tekerlekleri öpüyor, kimi Mustafa Kemal'in boynuna, eline sarılıyor kimi otomobili omuzlarında taşımaya çalışıyordu.

Mustafa Kemal 9 Eylül 1922 Cumartesi günü karargahı ile Belkahve'ye varır. Bir incir ağacının altında Kadifekale'de şanlı bayrağımızın dalgalandığı İzmir'i uzun uzun seyreder. Düşman devletlerin karma donanması körfezdedir. Hava kararıncaya kadar burada kalır. Geceyi geçirmek için Nif (Kemalpaşa)'ya gelinir. Rüşen Eşref Ünaydın anlatır:

"Seni, bir iki basamak merdivenle ilk katına çıkılan, zaten sanırım o ev sadece bir katlı idi, o evin kapısından içeri girişte, başları beyaz örtülerle sımsıkı sarılı köy kadınları karşıladılar. ....Yedi sekiz kadın... Gölgeler gibi çekingendirler. Seni o dar girişte görünce, yerlere doğru eğildiler; sarılıp dizlerinden öptüler; baş örtülerinin ucu ile ayaklarından tozlar aldılar, bir ikisi o tozları gözlerine sürdüler! Ve onların gözlerinden senin ayakkabılarına yaşlar damladı. Sen onları ağır başla selamladın. Onlar senin önünde el bağladılar, yaşlı gözlerle sana uzun uzun baktılar. Bu el bağlayışlar, bu susuşlar sana bir sonsuz minneti ve hayranlığı bin sözden ne kadar daha iyi anlatıyordu."

Atatürk yanında Mareşal Fevzi (Çakmak) Garp Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Paşa Garp Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Paşa ve karargahı ile 10 Eylül 1922 günü İzmir'e girmiş burada Fahrettin (Altay) Paşa İle buluşarak doğruca Hükümet Konağına gitmiştir. İzmirliler kurtarıcılarını büyük bir törenle, sevinç ve coşkunlukla karşılamışlardır. İzmir Hükümet Konağı balkonundan, Konak alanını hınca hınç dolduran İzmirlileri, selamlayarak kısa bir konuşma yapar.

"Bu başarı milletindir" der.

Daha sonraları da yapılan her türlü hamleyi ve başarıyı hiç bir zaman kendine değil, canından çok sevdiği milletine mal etti.

Konak Meydanı'na İzmirli Türklerin büyük kurtarıcılarına armağanı olan bir açık otomobil getirirler. Otomobilin her yanı kırmızı beyaz kurdelelerle küçük beyaz güllerle süslenmiştir. Gül bahçesi gibi arabayı beğenerek seyreder. İzmirlilerin inceliğinden duygulanır. Fakat; çiçeklerin arasındaki kuzuyu fark edince, Ruşen Eşref (Ünaydın) Bey'e dönerek:

"Aman! Çabuk gidin söyleyin; şu kuzuyu kesmesinler..."

Ruşen Eşref Bey anlatır:

"Aşağıya çok hızla koştum. Fakat; kapını önüne varınca gördüm ki beyaz mermere al kanlar yayılmış, vaktinde yetişemediğimi arz için başımı ve ellerimi kaldırıp yukarı sana doğru baktım. Gördüm ki balkondan çekilmişsin şimdi o anı bir daha hatırladıkça, saldırgan ordusunu yok etmiş bir Muzaffer Başkomutanın bir kuzu kanı dökülmesine bakamayacak derecede bir insan yüreği taşır olduğunu hasretle bir daha anıyorum."
 
Çok teşekkür ederim bilgiler için canım..

Enfes birgündü,oğlumu alıp annemlerle hepbirlikte gittik törenimize.Yüreğimiz inanamazsın nasıl bir duygu anlatamam.Türk yıldızlarını ,askerlerimizin geçiş törenlerini izledik gururla!..Anneannem 80 yaşında nasıl ağlıyor ,onunla birlikte bizlerde tabiki.Her törenimizde olduğu gibi alkışlamaktan ellerim koptu.Bu büyük onuru yaşattıkları için yürekten teşekkür ediyorum .Ölen askerlerimiz için rahmet diliyorum.
 
yurdumuzun heryerini düşmanlardan kurtaran ve bize emanet eden atamızı minnet ve saygıyla anıyorum teşekkürler sevgiler
 
Güzel İzmir'in güzel kadınları, çok iyi biliyoruz ki biz Atamıza ve milletimize hiç ihanet etmedik!!! Ne 85 yıl önce esareti kabul ettik ne de bugün Atamızın gösterdiği aydın ve çağdaş ülkülerden saptık... Cumhuriyet devriminin yüz akı İzmir ve İzmir'i İzmir yapan kentin kadınları Atasına ve Cumhuriyetin kuruluş felsefesine hiç ihanet etmedi... Sizleri çok seviyorum canım hemşehrilerim...kurtuluşumuz kutlu olsun!!!
 
Canım ızmir'im.. Özgürlüğünün 87 Yılı Kutlu Olsun..
 
Merhaba,
Bunları biliyormuydunuz???
Lütfen sonuna kadar okuyunuz…


>Atatürk`ün dünyada `başöğretmen'
>sıfatlı tek lider olduğunu Bir
>geometri
>kitabi yazdığını, Üçgen, açı, dikdörtgen gibi ve
>48 tane geometri
>teriminin
>(Türkçe) isim babasının bizzat Mustafa Kemal
>olduğunu.
> >>>>> >
>Norveççe`de `Atatürk gibi olmak` diye bir deyim
>olduğunu.
>>>>> >
>>>>> >
> >>>>>
>''Atatürk'' çiçeği'nin adini, çiçeği bulan
>Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden Dr Kirk Landin`in
>koyduğunu ve bu
>çiçeğin tüm
>dünyada
>>
>bu
>isimle üretilip satıldığını.
>> >>>>> >
>Yunan başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve
>baskı olmadan her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk
>Büyükelçiliğine
>giderek,
>Atatürk`ün
>resminin önüne geçtiğini ve saygı durusunda
>bulunduğunu.
> >> >>>>>

>''Minber'' adında bir gazete çıkarttığını ve 52
>sayı yayımlanan
>gazetede
>ilk defa sansür kelimesi geçtiğini.
>> >>>>> >
>Kurtuluş Savaşında rütbe alan bir çok
>kadın
>askerlerimizin olduğu,
>dünya
>tarihine geçen tek bir üsteğmenimizin olduğunu,
>Üsteğmen Kara Fatma' nın
>700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin
>reise ligine bizzat
>Atatürk
>tarafından atanmış olduğunu.
>> >> >>>>> >
>> >> >>>>> >
>Bir röportajda Birleşmiş Milletlere üye olmayı
>>düşünüyor musunuz?"
>diye
>sorulduğunda "Şartlarımızı koyarız, kabullerine
>bağlı. Biz müracaat etmeyiz üye olmak için, davet gelirse
>düşünürüz"
>dediğini ve bunun
>üzerine
>BM yasasının değiştirildiğini ve üyeliğe davet
>edilen ilk ülkenin
>Türkiye
>Cumhuriyeti olduğunu.
>>> >>>>> >
>1938'de, General McArthur'un en zor, en
>problemli, en buhranlı
>döneminde,
>danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz
>yirmiden fazla kişiye;
>"Su anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile
>> >>Mustafa >>>>> >Kemal'i görmek için neler vermezdim"
>dediğini.
>1938'de Ata`nin ölümünde Tahran
>gazetesinde
>yayınlanan bir şiirde;
>"Allah bir ülkeye
yardim etmek isterse onun elinden
>tutmak isterse basına
Mustafa Kemal gibi lider getirir" denildiğini.
>> >> >>>>> >
>1996'da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar
>taşına yazılmasını istediği metinde; "Bütün ömrüm boyunca
>Türkiye'nin
>lideri Mustafa Kemal Atatürk'ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı
>mutlu öldüm"
>yazdığını.
>> >>>>> >
>2000'de ABD Başkanı'nın milenyum mesajında; ''
>>
>>Milenyumun
>hiç şüphe yoktur
>ki tek devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'tür.
>Çünkü o yılın değil asrin
>lideri olabilmeyi başarmış tek liderdir"
>denildiğini.
> >> >>>>> >
>2005'de Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden
birisi olan Mr. Johns`un
>önerisinin "Türkiye ekonomiyle savaşta bir tek
>Atatürk' ü örnek alsın yeter" olduğunu.
> >> >>>>> >
>2006'da ise AB Uyum yasaları
gereğince devlet
>dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini.
>> >> >>>>> >
>> >>
>Birleşmiş milletlere girmemiz için özel yasa
>çıkarken.AB Kapılarında haysiyetimizin nasıl silindiğini.
> >> >>>>> >
>> >> >>>>> >BıLıYOR MUYDUNUZ!!!
> >> >>>>> >
>> >> >>>>> >ÖĞRENDıNıZ ŞıMDı SAHıP ÇIKINIZ VE BıLMEYENLERE
>> >>ÖĞRETıNıZ DUYURUNUZ…
 
X