eşimin bana sevgisi azalmış/yokmuş, kendini kandırılmış hissediyormuş

Benim durumumda olsanız ne yapardınız?

  • Boşanırdım

    OY: 309 74,8%
  • Embriyolarımı transfer ettirip bu esnada eşimi gözlemlerdim. Sonra duruma göre hareket ederdim.

    OY: 73 17,7%
  • Zamana bırakırdım

    OY: 31 7,5%

  • Ankete Katılan
    413
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.

Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Boşanmanız ikiniz içinde en hayırlısı bence
 
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.

Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Merhabalar,
Satır aralarından ne kadar zorlu süreçler yaşadığınız anlaşılıyor.
Anlıyorum bebek sahibi olma duygunuz yüksek ama bu sizi dahada mutsuzluga itecek, onceden tek kisiyken, iki kisi bu üzüntüyü yaşayacak.
Evladınızın bu kadirşinas olmayan, kıymet bilmeyen insanların yanında işi ne?

Öncelikli huzur gelir, lütfen kendinize değer verin ve toksik ilişkiden kurtulun.

Belli mi olur, yine evlilik olur ve sevdiğiniz adamla olur meleğiniz nasipte varsa.
 
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.

Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Valla tamamını okuyamadım ama siz okumuş kariyer sahibi kendi ayakları üzerinde duran bir kadinsizniz neden kendinizi bu kadar değersiz hissettiren biriyle bu kadar devam etmekte israrlisiniz diyecektim ki güncelleme yi gördüm. Allah hakkınızda hayırlısını versin ve iyi insanlarla karşılaştırsın. Bazı insanlar sevilerek buyumekdikleri için sevmeyi ve sevilmeyi bilmiyorlar onlara ne yapsanız boş. Allah kurtarsın sizi bu art niyetli insanlardan.
 
En son bu şekilde karar verdik. 3 pgtli embriyo için 3 opu yaptırdım. O kadar anestezi, hormon aldım. Bu kadar emeğimi heba edemeyeceğim. Ailesi ile, istediği ile görüşsün. Ailesi ile ilgili olumlu ya da olumsuz yorum yapmayacağım. Biraz kendi haline bırakacağım. Nasip olursa da bu esnada embriyolarımı transfer ettireceğim. Teşekkürler yorum için.
Ben kararınızı mantıklı buldum . Bence artık bu adamı takmayın umarım hakkınızda herşey hayırlısı olur .
 
Öyle bir adamdan çocuk yapacağıma, gider sperm bankasından alırım yine de onu istemem. İtoğlu it ay amaan sizde valla o kadar okudum ettim diyorsunuz ama dünyaya yeni gelmiş gibi davranıyorsunuz. Ne bu haller Allah aşkına bir de yıllarca çekmişsiniz bu asalakları. Ne büyük başarı.
 
Öyle bir adamdan çocuk yapacağıma, gider sperm bankasından alırım yine de onu istemem. İtoğlu it ay amaan sizde valla o kadar okudum ettim diyorsunuz ama dünyaya yeni gelmiş gibi davranıyorsunuz. Ne bu haller Allah aşkına bir de yıllarca çekmişsiniz bu asalakları. Ne büyük başarı.
Napsın peki. Bir sürü tedavi görmüş boşa mi gitsin hem maddi hem manevi zorluyor bu tedaviler. Bundan sonra çekmeyecek işte mesafeli . Bu tedavileri görmeyen anlamaz zor süreçler bunlar
 
Yazını okudum ve çok sabırlı biri olduğunu söyleyebilirim .Bu adamdan sana hayır gelmez canım iyi bir avukata danışacaksan bana yazabilirsin eşim avukat bütün haklarını alır ve inşallah aile olabilecek bir eş bulursun.Dünyaya çocuk getirmek çok güzel bir şey fakat sevmediğin yada seni zaten hiç sevmedim ki diyen birinden çocuk sahibi olmak çok kötü.Ömrünü böyle biri için harcama
 
Böyle bir adamın çocuğunu doğurup ömrünün sonuna kadar hayatına dahil etmen hiç akıllıca değilken bir de günahsız bir çocuğu böyle temeli sağlam olmayan aile ortamına sokman mantıklı gelmiyor, belki de çocuğuna hiç babalık yapamayacak biri olacak. Babasız büyüyecek bir çocuğun dünyaya gelmesi ona da büyük haksızlık olurdu. Annelik duygusu yüksek birisin, bekar bir kadın olarak bir çocuğun koruyucu annesi de olabilirsin ya da yeni bir evlilikle kendi çocuğunu doğurabilirsin nasip bu işler. Kaldı ki o 3 emriyonun da tutup tutmayacagi belli değilken bu kadar çabaya değer mi bir düşün derim
 
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.

Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Annelik işine takılmayın mutsuz babasiz cocuklar mi istersiniz.
Hayatta keyfe bakın yiyin için gezin illa herkes doğurmalı ana olmalı diye bir sey yok bence bu şekilde de iyi ki olmamış .
 
Öyle bir adamdan çocuk yapacağıma, gider sperm bankasından alırım yine de onu istemem. İtoğlu it ay amaan sizde valla o kadar okudum ettim diyorsunuz ama dünyaya yeni gelmiş gibi davranıyorsunuz. Ne bu haller Allah aşkına bir de yıllarca çekmişsiniz bu asalakları. Ne büyük başarı.

%10000
Bazı kadınlarımız neden kendilerini bu kadar çiğnetiyor🙄 İnsanda gurur olur az biraz, şöyle bir herifin çocuğu için niye uğraşayım deli miyim???

Bu çocuk öyle ya da böyle babasız büyüyecek madem hiç eyvallah etmem giderim Kıbrısa koçlar gibi parasını verir sperm alırım.

Param olmasa da imkanım olmasa da düz çeker giderim kadınlar tutturmuş koca diye çocuk diye, çok mu lazım, rezil olup ayak altında çiğnenmeye değer mi😐😐

Valla konu sahibesi eğitiminiz de, mesleğiniz de sıfır, sıfır, sıfır şu an kendinizi yerlerde sürüyorsunuz anca.
 
Merhaba arkadaşlar,
Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum.

30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken karşımdaki erkekten beklediğim eğitim seviyemiz arasında uçurum olmaması için asgari lisans düzeyinde eğitim, meslek sahibi olması, sigara alkol gibi kötü alışkanlıkları olmaması, gözü dışarda olmaması gibi özelliklerdi.

Artık 30 lu yaşlara geldiğim ve şu ana kadar karşıma çıkan en iyi insan olduğu ve sevgim de olduğu için çok fazla uzatmadan bir sene içinde evlilik yaptım. Eşimle tanıştığım dönemlerde il dışında bir işe başlamak üzere idim. Ortalama 3. görüşmemizde de bunu söyledim kendisine (İki şehir arasında ortalama 3 saat uzaklık mevcut). Durumu bilsin de ona göre devam edelim diye düşündüm. İstanbuldaki işime tekrar dönebilirim en kötü ihtimal dedim ama bu konuda bir söz vermedim kendisine. Eşim bu söylediğim üzerine hiçbir yorum yapmadı ve biz görüşmeye devam ettik. İl dışındaki işim daha düzenli ve kariyerim için daha iyi bir işti. Bu esnada bulunduğumuz yere aynı seviyede bir iş için gelmeye çalıştım. Hatta düğünden 2 ay sonra şu an bulunduğum bir pozisyonun eşdeğerine gelebileceğime dair sözler aldım.

Eşimin kendisine ait kredisi devam eden bir evi vardı (120 m2, 3+1 ve merkezde bir ev) , ebeveynleri ile beraber oturuyordu. Ebeveynlerinin evi kirada (75 m2, 2+1 ve ulaşımı zor bir yerde) idi. Eşimin de yeni kurduğu bir işi vardı ve maddi olarak iyi değildi. Zar zor geçiniyordu.

Yeni işimin olduğu yerde kiraladağım bir evim ve düzenim vardı. Bana vaat edilen iş olana kadar eşimin bulunduğu şehirde bir ev düzeni kurmadık. Kv de ve eşim de bize oturacağımız bir ev alanı oluşturmadı. Oluşturmadı diyorum çünkü kv anneme, sağa sola bu ev oğlumun evi almasına ben vesile oldum. Oğlum çok gönüllü değildi. Yarın öbür gün eşinle beğenmezseniz satarsınız, kendinize başka bir ev alırsınız şeklinde yorumlar yapıyordu. Annemle kv düğün öncesi bir araya gelip konuştuklarında kv bir önceki cümleden bahetmiş ve salon takımım olmadığı için onu alabileceğini söylemiş.

Neyse biz evlendik, düğünün olduğu gece başbaşa kalabilmek için benim kiraladığım eve gittik ama işkolik eşim işi olduğunu ve işine dönmesi gerektiğini söyledi tam hatırlamıyorum ama ertesi ya da bir sonraki gün işine dönmek istedi. Ben de eşimle beraber ailesi ile kaldığı eve döndüm. Kv de de tanıştığımızdan beri bana karşı binbir surat yapıyordu. Bize yatak olarak ta tek kişilik iki metal yatağı birleştirmiş. Adamla ortada buluştuğumuzda yatak ayrılıyor. Bu duruma eşim de ses çıkarmadı. Oysaki evde kullanılmayan bir çift kişilik yatak vardı.

Eltimler her hafta sonu nerdeyse kv de idiler. Ben de saf gibi eşim yoğun, eşler birlikte olmalı diye her hafta sonu geldim. Oysa ki eşim bana arada ben gelirim arada sen gelirsin demişti ama 1 senede toplasan 3 defa benim bulunduğum şehre gelmiştir.

Elti ile çok sorunlar yaşadım.

Evlendikten 13 ay sonra benim girişimlerimle bir ev aldık. Kv küçük evini sattı. benim bekarlıkta biriktirdiklerim, düğünde takılan altınlar ev alırken kulanıldı. Düzenli bir işim olduğu için ev için gerekli olan diğer tutarı da kredi olarak çektim ve bir ev alındı. Bbamın koroner spazm geçirdiği bir gecenin sabahı annemden haber aldım. Meğer kv ve eşim o güne tapu için randevu almışlar. Eşimin annesi ile bekarken oturduğu evin 5 yıl kredisi kalmıştı. Krediyi eşim çektiği için kredi bitene kadar tapu eşimde kalması gerekiyordu. Cüzi miktarda bir ödemesi vardı. Kv kredi çekip güya kapatmış. Sanırım eşime birşey olursa ben hak iddia etmeyeyim diye eşimin evini kendi üzerine yapmak istemiş . Herhangi bir hesap yapılmadan o evin tapusu kv'me devredildi (evlerin maddi değeri arasında uçurum var). Babam hastanede canı ile cebelleşirken eşim kvyi evden alıp tapu işlerini halletti, işlem dönüşü kv hastaneye gelinin yanına uğrayayım destek olayım diye de gelmedi. Eşime sorarasan ne gerek varmış!

Eşimin farklı farklı yüzlerine tanık oldum. Aile tarafından yönetilen ve şoför olarak kullanılan bir insan olduğunu gördüm. Tüm özel anlarımız annesi, eltim ve abisi tarafından bölünüyor, 5 dakikalık mesafeye bile şoförlük yapması isteniyordu. Hatta evlendiğimiz yaz bir hastalık sürecindeydim, eşimin memleketine gitmiştik. Aslında çok gidebilecek durumda değildim ama köy havası iyi gelir diye düşünerek gittim. Gittiğime bin pişman oldum. Eşim benim durumumu dikkate almayıp tüm ailenin özel şoförlüğüne ve işlerine odaklandı. Bunu hiç unutmam. Keşke o zaman eşimden boşansaymışım diyorum.

4.5 sene önce Spontan bir gebeliğim oldu, çok mutlu olduk. Sonrasında kese bozuldu ve ben rahim ağzı yapışıklığı ve rahim inceliği sorunu yaşadım. Dr dr geziyorum, sürekli araştırmalar yapıyorum. Bana taşıyıcı anne bul diyen drlar da oldu. Yaşım geçiyor diye tüp bebek tedavisine başladım ama rahim kalınlaşmıyor, embriyolar tutunmuyor. Bazı drlar rahimin paterni iyi, 3 çizgi görüntüsü var diye umutlu idi ama ben 6 transfere rağmen gebe kalamadım. Yaş geçiyor embriyo oluşturtayım, pgtye göndereyim kenarda dursun diye düşündüm. Kendimi iyi hissetiğim zaman tranfer yaptırabilirdim. Bu embriyoları ve tedavileri de hep şehirler arası yolculuklar ve stres içinde oluşturttum ve kişilik olarak ta rahat biri değilimdir. Bu esnada eşim yine iş kolik manevi destek yoktu.

Geçen sene psikolojim çok kötü idi, eşim eltime ailesine laf söyletmiyor, bana ağzına geleni sayıyordu. Sorun çözmeye niyeti yoktu, sorunun kaynağı olarak beni görüyordu. Benim işle igili sorunlarımın da olduğu bir dönemdi, iyi ki bir eşim var dediğim dönemde yine elti ile ilgili açılan bir konuda sinirlenip "boşanıyoruz mal paylaşımı yap" diyerek evden çıktı. O kadar kötü oldum ki, tüm sorunlar üstüste gelmişti. Kendimi sıkışıp kalmış ve çaresiz hissettim. Psikiyatrik tedaviye başladım. Psikoloğa da gidiyordum. İki ay sonra falan düzeldik. Ocak ayında spontan bir gebeliğim oldu maalesef kalbi durduğu için ilaçlı düşük yaptım. Bu esnada sıhhi izin raporu kullandım. Eşime kendimi iyi hissetmiyorum, tatile gidelim dedim ama şu zamana kadar herhangi bir plan yapmadı.


Ben psikolojimi düzeltip kendimi iyi hissetiğim zamanda transferlerimi yaptırayım diye düşünüyordum ki, 20 gün önce olan bir tartışmanın sabahında benden boşanmak istediğini, beni sevmediğini (bir sevmiyorum, bir sevgim azaldı diyor, bir de evlenirken de sevmiyordum diyor), çocuk olmamasının da boşanma kararı üzerinde etkisi olduğunu söyledi. Ona göre iyi anlaşabilseydik çocuğu problem yapmazmış.Oysa ki 3 sağlıklı embriyomuz var ve ben onları transfer ettirmek için psikolojik olarak rahatlamayı bekliyordum. Kendini kandırılmış hissediyormuş, ben bulunduğun şehre gelirim diye söz vermişim, çok stres olduğum için işten de ayrılmaya karar verdim (işten ayrılınca da kendi düzenli bir gelirim olacak), çalışan kadın istiyormuş. O nedenle kendini kandırılmış hissediyormuş. Benim şehirler arası yolculuklarım fedakarlık değilmiş.

Eşimle zaten konuşamıyordum, bir derdimi anlatsam bana anlatma, git arkadaşına anlat, annene anlat derdi. İş yerimde bir dolu sıkıntılar var, bundan bahsettiğimde sorunun bende olduğunu neden insanlarla anlaşamadığımı söylerdi. Aslına bakarsanız mekanik, arkadaşı olmayan, insanlarla iletişimi olmayan bir insandı. Yaptığı işte mekanik bir iş. Çoğu aile görüşmelerime yalnız giderdim. Eşim çalıştığı ve genelde yorgun olduğu için vaktimi arkadaşlarımla ya da yalnız geçirirdim. Derdini anlatamıyorsun, manevi destek yok, sürekli yargılanıyorsun. Yaş farkımız pek yok ama sürekli uyuyan cinsel anlamda isteksiz bir tip. Evde bana yardımı yok.

Son zamanlar çift terapisine gidiyorduk, ordan kavga ederek çıkıyorduk. Eltimle bir konuda beş sene önce mesajla tartıştık. Akabinde beni whatsApp ve instagram'da engelledi. Sonrasında kaynımın instagramından da engellendim. Dördümüzün olduğu aile whatsApp grubundan ikisi de çıktı. Eltim de ben de görüşmek için bir adım atmadık ama eşime göre sorun bende idi, beni eltimin ayağına götürtmeye ve özür diletmeye çalıştı. Ona göre karşı taraftan bir girişim varmış, benim grişimim yokmuş. 5 senedir yeğenini görmüyormuş, benim yanımda olmuş. Ben ona yeğenini ve abini görme demedim ki, buna benim hakkım yok. Oysa eltim çocuğu kendi olmadığı bir ortama göndermemiş. Bu nasıl benim yanımda olmak?

Yani bu kadar çabama rağmen kötü olan ve istenmeyen ben oldum.

Kafam çok karışık, 3 sağlıklı embriyo için 3 opu geçirdim. O kadar hormon ve anestezi aldım. Maddi ve manevi bir sürü emek. Yaş oldu 40, boşanırsam, yaştan dolayı çocuk sahibi olma ihtimalim çok çok düşük.

Eşimin sözlerine karşı çok incinmiş durumdayım. Dolayısı ile sevgim de kalmadı kendisine.

Çok yazdım kusura bakmayın, hakkınızı helal edin. Deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok kıymetli, sevgiler.


Not: Proje olarak başlamadım, eşimi sevdim. Boşanma konusunda netim. Sadece düşündüğüm o 3 embriyo. Beni sevmeyen, boşanmak isteyen biri ile evli kalma gibi bir isteğim yok. Buna göre yorum yaparsanız sevinirim.

Güncelleme: 03.08.2022 Dün eşime ayrılmak istediğimi belirten mesaj gönderdim. Bir günde ne değiştiğini sormuş. "Seni sevmiyorum, evlenirken de sevmiyordum, başka biri olursa çocuk sahip olma şansımı kullanayım" sözlerin beynimden çıkmıyor, embriyolar boşanma nedeni ile imha edilecek onları düşünüyordum diye yazdım. Eşyalarını rahat toplaması için dün evde olmayacağını belirttim. "Baştan beri yaşanan olaylar nedeni ile sevgim azaldı dedim. Ya sen yanlış anladın ya da ben yanlış ifade ettim diye yazmış" eşyalarının bir kısmını almış.
Ben de 10 aylık evli iken elti yüzünden bosandim.
Sanki eşim eltimin kocası idi.Aralarinda ilişkiden şüphelendim.3 yıl olacak.Sizin konunuzu okurken yaşadıklarım geldi aklıma.Bu adamdan bir yol olmaz.Size değer vermiyor, saymıyor, sevmiyor.
Atın tekmeyi ne hali varsa görsün.Plan proje tapuyu annesine vermeler felan.Böyle evlilik mi olur.Güveni de yok size.Neden bu kadar kendinizi yipratiyorsunuz.Yazık size.Sizi sevmeyen değer vermeyen biriyle olacağınıza yalnız olun daha iyi.
 
Bir aradayız. Mesafeliyiz. En mantıklısının bu şekilde olacağına karar verdim. Teşekkür ederim.

Hanımefendiciğim, konunuzda aşkın sevginin kırıntısı yok.Gerdek gecenizin ertesinde adamın koşa koşa işe gitmesi ne kadar onur kırıcı farkında mısınız?işkoliklikle açıklayamazsınız bunu..
Evliliğiniz bir proje, saygı duyuyorum ama insan ömrü dediğin max 80 yıl..gelmişsiniz 40 yaşına..
1 kere gelinen bu hayatta üremek için bunca yırtınmak neden?size sımsıkı sarılacak, yanındayım diyecek kalbinizi saracak bir adam olmadıkça çocuğa ne gerek var ki?aşkın meyvesi ya hani..ben anlayamıyorum gerçekten
 
Evlendin gerdekten ise kosmus adam.
Ailesine sofor size derebeyi olmus adam.
Babaniz hastayken annesine ev tapusu yapmaya gitmis adam.
Eltinizi sizden hep degerli gormus adam…
Cocuk icin size tedavide yardimi olmayan adam…
Cocugunuz olunca o cocuga nasil babalik yapicak?
Bi halt olmaz bundan. Hele baba hic olmaz. Kendinize yaptiniz bu hatayi senelerdir, cekiyorsunuz, peki dogmamis cocugun neden bunlari yasamasini istiyorsunuz. Birakin ya olmasin cocuk filan bu adamin evi de olmasin esi de olmasin cocugu da olmasin.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X