Bülbül Dağı...

Exorcist

Pantolonlu Bulut
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
799
11
Bülbül Dağı...

Bugün size Meryemana Evi'ni anlatacaktım.
Ama anlatamayacağım.
Çünkü dün yaktılar orayı

Bir uyandım Kuşadası'nda...
Zannedersin, dışarıda devasa bir saç kurutma makinesi üflüyor... 50 derece falan.
"Allahım bu ne sıcak" dedim...
"Orman yanıyordur" dedi, yazlıkçılar.
Meğer, önceki yıllarda yaşanan Güzelçamlı, Söke, Germencik yangınlarından tecrübeleri varmış, 30 kilometre civarında orman yangını çıkınca, Davutlar Körfezi'ni böyle etkilermiş.
Bunu da öğrenmiş olduk...


"Sen gazetecisin, sor bakalım gazeteye, neresi yanıyormuş" dediler.
"Bülbül Dağı yanıyordur" dedim, gazeteyi aramadan...
Dediler ki, "nereden biliyorsun?"
Acele etmeyin bakalım... Anlatacağız.


Atladım otomobile, vurdum Selçuk yönüne...
Tahmin ettiğim gibi.
Ege'nin pırıl pırıl gökyüzüne hiç yakışmayan, kapkara bir leke... Duman... Bulut olmuş, çökmüş üzerimize.
Bülbül Dağı yanıyor.
Efes'in yaslandığı, Meryemana Evi'nin bulunduğu Bülbül Dağı.


Sigara izmariti falan değil.
500'er metre aralıklarla, 20-25 tane alev noktası görünüyor... Dağın, Efes tarafında da yangın var, Selçuk tarafında da, Davutlar tarafında da... Belli ki, bu işin eğitimini alan kansızlar, uygun noktalara benzin döküp, söndürülmesi imkânsız şekilde çakmağı çakmışlar.
Meşale gibi, Bülbül Dağı.


Dört tane helikopter saydım havada... Pamucak sahiline gidip, deniz suyunu dolduruyor, dönüp, yangına döküyorlar. Büyük bir çaba var. Ama ne mümkün... Alan çok büyük. 44 tane helikopter lazım.
Nasıl tarif edeyim...
Evinde yangın çıkmış, sen komşudan bardakla su taşıyorsun... O hesap.


Önümde, Belevi Belediyesi'nin itfaiye kamyonu gidiyor...
40'la gidiyorum, solluyorum.
Çünkü itfaiye kamyonu, ilk icat edilen itfaiye kamyonu... Kimbilir, hangi büyükşehir belediyesinin, 5'inci el hibesi... Eski mi, eski... Üstünde itfaiye yazıyor ama, değil orman söndürmek, bahçe bile sulayamazsın.


Düşünüyorum, milyonlarca dolar saçılan, jilet gibi makam araçlarını, özel uçakları falan... Bir de bakıyorum, bu zavallı orman söndürme aracına... Kahroluyorum.


Gelelim, Bülbül Dağı'nın yandığını nereden bildiğime...
Üç ay sonra Papa gelecek buraya...
Ondan.


Papa 23'üncü Jean, 1961 yılında, tüm dünya Katolikleri için "Hac" yeri ilan etti bu dağı...
1967'de Türkiye'ye gelen Papa 6'ncı Paul, gezdi burayı.
1979'da Türkiye'ye gelen Papa 6'ncı Jean Paul da, gezdi.
Aradan 27 yıl geçti.
Yeni Papa 16'ncı Benediktus, Kasım ayında Türkiye'ye gelecek.
Meryemana Evi, mutlaka gideceği "en önemli" adres.
Şahane bitki örtüsüyle, tablo gibi doğasıyla, Türk turizminin "reklamı için" olağanüstü fırsat.


Yunanistan'ın Türkiye'ye zarar vermek için özel olarak kurduğu Lavrion Kampı'nda sabotaj eğitimi alan PKK'lılar biliyor bunu.


Bülbül Dağı'nın bu yaz mutlaka ve mutlaka hedef alınacağını, bizim gibi "beyinsiz" gazeteciler de biliyor.


Bi tek kim bilmiyor?
Bi tek kim görevini ciddiye almayıp, istihbarat ve söndürme konusunda önlem almıyor?
"Çok akıllı" politikacılar.


İçişleri Bakanı, yabancı futbolcunun TC pasaportu almasıyla meşgul, Turizm Bakanı villa satmakla, emlakçılıkla... Orman Bakanı desen... Bahçesinde tilkiler oynaşıyormuş, tilkiler bile mutluymuş bu hükümetin icraatlarından, öyle anlatıyor.


Pazar'ı Pazartesi'ye bağlayan gece, dizüstü bilgisayarımın ışığında yazıyorum bu satırları size... Saat, 02.00... Dağın eteğindeki, trafo mu yanmış, ne... Elektrikler kesik... Yangın devam ediyor. Bülbül Dağı, "kızıl bir abajur" gibi aydınlatıyor karanlığı...
Havada geniz yakan, kesik bir is kokusu... Kül yağıyor yazlıkların üzerine.
Her kül, 50 yıllık, belki 100 yıllık bir ağaç, biliyorum.
Meryemana Evi'nin akıbetini bilmiyorum.
Bülbüller kendini kurtarmıştır Bülbül Dağı'ndan da... Kaçamayan tavşanları, kaçması mümkün olmayan kaplumbağaları düşünüyorum.
Kavrulduğu için en az 10 yıl yeşermeyecek toprağı...
Saat 02.00.
Çaresizim.

Yılmaz Özdil
 
X