Bir gıda maddesinin organik olup olmadığını nasıl anlarız?

Selvi Gulsum .!.:

Çok güzel bir başlık olmuş. Cevabı merakla bekliyorum.

Genişletmek için tıkla...

samyeli34 .!.:

Konu guzel ama anlayan yok sanırım.. Bende merak ederim e kadar dogrudur organik oldugu.. Aslında boyle yerlerde takıp lazım.. Gerçeklik payı var mı..

Genişletmek için tıkla...

unalu .!.:

Merhaba, tereyağı konusunda iyi olduğumu düşünüyorum tereyağını erittiğinizde kendine has kokusunu salar ben oradan anlarım. Dışarıdan aldığım zamanlarda oldu mecburen. Genelde sahtelerde sarı renk veren bişey kullanıyorlar.Ben tereyağını Erzurumdan getirtiyorum rengi beyaz. Kayınvalidem evde kendisi yapıyor sütten o da beyaz renkli ve mis gibi kokuyor. Zeytinyağını maalesef ben de anlayamıyorum. Bu yüzden Aydın'da kendi üretim yapan bir aileden alıyorum.Zeytini de içinde oluyor. :)

Genişletmek için tıkla...

meri meri .!.:

Gerçek tereyağının (organik demek çok saçma çünkü ya gerçektir ya da sahtedir bu açıdan bakınca başlığı da değiştirmek gerekebilir:) ) rengi sarı ya da beyazdır demek yanlış bir önerme olur. Nedenine gelince hayvanlar yem ve saman ile beslenirse yağ kar gibi beyaz olur ama eğer yaz- bahar mevsimiyse ve bol ot yiyorsa o zaman sapsarı olur. Tereyağının içinde hafif çökelek görmek yağın yoğurttan çok iyi alınmadığını gösterir ama gerçek olmadığını göstermez.

Genişletmek için tıkla...

cubukcikolata .!.:

Günümüz dünyasında ne yazık ki tam olarak " organik" bir ürün bulmanız neredeyse imkansız. çünkü bir ürünün, gıdanın "tamamen" organik olabilmesi için yetiştiği yerden tutun kullanılan suya kadar her şey etki eder. hatta bir gıdanın veya sebzenin organik olması için yetiştiği toprakta en az 30 yıl hiç sanayi yapılmamış olması gerekmekte. çünkü sanayi işlerinin etkisi ancak bu kadar zamanda geçer. yani eğer sebze böyle bir yerde yetişmiyorsa organik değildir. yani pazarda satılanlara inanmayın çünkü sadece tarım ilacı kullanmamak onu organik yapmaz. ve sakın organik süt, tereyağ ve bunun gibi satılan market ürünlerini de almayın. çünkü eğer bir inek organik olmayan bir yem yemiyorsa sütü de organik olamaz. bu yüzden bir markette satılan seri üretim sütü nasıl organik olabilir?

Genişletmek için tıkla...

5harfli .!.:

Merhabalar, yıllardır organik ürünlerle haşır neşir olan biri olarak bilgilendirmek isterim. Öncelikle bir ürünün organik olup olmadığını anlamanın en güvenilir yolu organik sertifikasının olup olmadığıdır. %100 organik ibaresi bulunan çoğu ürün organik değil, yalnızca katkı maddesi kullanılmayan ürünler oluyor. Bu yüzden sertifikaya dikkat etmek önemlik çünkü organik dediğimizde kullandığımız ürünün toprağı belli yıllar ilaca maruz kalmamış olması ve araba yollarına belli bir miktarda uzak olması gerekiyor. İneğin yeminden, tohumun ekildiği toprağın kimyasalsızlığına kadar inceleniyor bu sertifikaya sahip ürünler.
O yüzden benim naçizane tavsiyem tarım bakanlığı tarafından onaylanan sertifikalı ürün kullanımıdır. Sağlıklı günler dilerim hepinize :)

Genişletmek için tıkla...

meri meri .!.:

Merhaba hanımlar, organik yaşam konusu altında bir çok konu var. Organik ürünler nedir, nerelerde satılır, nasıl ulaşabilirim, fiyatları nedir vs sorular uzadıkça uzar. Fakat önemli bir konu var ki oda bir ürünün organik ürün olup olmadığını anlamaktır. Geçenlerde köylü bir teyze sattığı yeşilliklerin yanına bir leğen koymuş içinde tereyağı var. Teyzeyi görünce köyden gelmiş ve tereyağı da muhtemelen köy ürünüdür tamamen doğaldır diye düşündüm? Özellikle de sordum "teyzecim bu gerçek tereyağı mı" diye o da "tabi kızım biz yapıyoruz güvenle alabilirsin" dedi. Bende pazarcı teyzeye güvenerek aldım ama eve geldim tereyağını bir iştahla çıkardım yemek yapmaya ki ne göreyim sana yağı kokusu ve tadı var. Aslında tereyağı hariç her bir yağın tadına ve kokusuna sahip.
En önemli kısıma gelecek olursak tereyağının organik olup olmadığını nasıl anladım? Çünkü köyde yetiştim ve hayvanlarımız vardı ve doğal olarak özellikle süt ve süt ürünlerinin tadını iyi bilirim ve organik olup olmadıklarını hemen anlarım. Ama bir zeytin hasadını ve zeytinin iyi ya da kötü olup olmadığını anlayamam, zeytinyağı içinde aynı şey geçerli. Benim sizlere sorum şu sizler hangi organik ürünler konusunda iyisiniz? Görünce ya da tadınca "evet işte bu" ya da "hayır bu kesinlikle organik değil" diyebiliyor musunuz?

Genişletmek için tıkla...

• Satın almış olduğunuz zeytinyağını buzdolabına koyduğunuzda donuyorsa bu hakiki olduğunu gösterir. Eğer donmayan kısımları varsa, bu da katkılı olduğu anlamına gelir.

• Zeytinyağının meyvemsi ve taze bir kokusu olmalıdır.

• Zeytinyağını yutarken kendine özgü aroması genzinize yayılmalı, diliniz arkasında bir acılık hissedilmeli ve bu acılık bir süre sonra geçmelidir.

• Hakiki zeytinyağının 3 özelliği vardır: Burukluk, Yakıcılık ve Aroma.

• Zeytinyağının maliyeti diğer birçok yağa oranla daha yüksektir. Bu sebeple çok ucuz olan zeytinyağlarına şüphe ile yaklaşılmalıdır. Hakiki zeytinyağının belirli bir maliyeti vardır ve bunun altında satılabilmesi de mümkün değildir.

• Gerçek zeytinyağı kabarcık kabarcık olarak üste çıkmalıdır. Bir süre sonra kalıp haline gelebilir, o zaman da yandan bakıldığında düz bir hatta görülmelidir.

• Zeytinyağını kokladığınızda kötü ve ağır bir koku alıyorsanız, tattığınızda çok tatlı ise veya herhangi bir acılık yoksa, yemek borunuza doğru bir yanma oluyorsa ya da yemek sonrası mide yanması yaşıyorsanız aldığınız ürün gerçek olmayabilir.

• Zeytinyağının rengine bakarak hakiki olup olmadığı anlaşılamaz.

• Kanola yağının yapısı zeytinyağı ile aynıdır. Fakat kanola yağının kokusu ve rengi yoktur. Bu sebeple zeytin ağacının yaprakları ile aroma elde edilip kanola yağının içine karıştırılmakta ve böylece zeytinyağından ayırt edilmesi imkansız hale gelmektedir.

• Asidik derecesi 8 olan yağlar ısıtılıp yüksek derecede asit oranı 1’e kadar indirilmekte ve sızma şeklinde piyasaya sürülmektedir. Bu oldukça tehlikelidir ve uzun vadeli tüketimde kansere dahi sebep olabilmektedir.

• Zeytinyağının maliyetinin yüksek olması sebebiyle içerisine pamuk yağı, ayçiçeği yağı ya da fındık yağı gibi daha ucuz yağlar karıştırılmaktadır. Böylece miktar arttırılıp, maliyet azaltılmış olmaktadır.

• Zeytinyağı üretiminde farklı bahçelerin zeytinleri karıştırılmamalıdır.

• Zeytinyağı üretiminde kullanılacak zeytinler tek tek elle toplanmalıdır.

• Zeytinler toplandıktan sonra kısa süre içerisinde sıkıma götürülmelidir. Bu süre zeytinyağı kalitesinde önemli bir faktördür.

• Yağ kaliteli olsa da pet şişelerde ve güneş ışığı altında bekletiliyorsa çok kısa sürede bozulacaktır.

• Zeytinyağı doğrudan güneş ışığı görmeyen ve serin olan yerlerde, ağzı kapalı bir şekilde muhafaza edilmelidir.

• Zeytinyağının raf ömrü yaklaşık 18 aydır.

• Zeytinyağı ağırlıklı olarak Ege ve Marmara’da kullanılmaktadır. Buna karşın, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu’da zeytinyağı kullanımı çok düşüktür.

• Sızma zeytinyağı taş baskı ile elde edilmektedir ve bu sebeple içerisindeki besleyici unsurlar zarar görmemektedir. Riviera zeytinyağında ise daha fazla yağ çıkartmak için basınç ve yüksek sıcaklık uygulanmaktadır. Bunun sonucunda ise neredeyse tüm olumlu özellikler kaybolmakta, hatta zararları olmaktadır.

• Zeytinyağı; kabızlık, kansızlık, gut hastalığı, yüksek tansiyon, deri çatlamaları, kolestrol ve damar sertliği gibi rahatsızlıklara iyi gelmektedir.

• Zeytinyağının sindirimi diğer yağlara oranla daha kolaydır.

• Çocuklarda zeytinyağı tüketimi beyin ve kemik gelişimini desteklemektedir.

• Kolestrolde en düşük oran zeytinyağını yoğun olarak kullanan Ayvalık civarındadır.

• Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi yoğun zeytinyağı tüketen ülkelerde kalp ve damar hastalıkları oranı daha düşüktür.

• Bir ziyafet öncesi ve sonrası alacağınız bir kaşık zeytinyağı karışık içkilerden doğacak sarhoşluğu azaltır ve hazmı kolaylaştırır.

• Kabızlık problemi yaşayan kişilerin sabah aç karnına 1-2 kaşık zeytinyağı tüketmesi faydalı olabilir.

• Zeytinyağının içerisinde A,C ve E vitaminleri ile diğer yararlı mineraller yer almaktadır.

• Zeytinyağını yüz bölgenizde sık kullanmanız sonucunda kıl kökleri kuvvetlenip yüz bölgenizde kıllanma olabilir. Bu sebeple zeytinyağının dengeli kullanımı çok önemlidir.

• Zeytinyağı osteoporoz ile savaşır.

• İspanyol araştırmacılarına göre zeytinyağı tüketimi depresyon riskini azaltabilir.

• Zeytinyağı tüketimi Alzheimer riskini azaltabilir.