- 12 Temmuz 2006
- 799
- 11
Beden dili sözlerden daha etkili
Vücut diliyle ilgili bir kitap yazan Ahmet Serif Izgören, vücut
dilinin
insanlarin ruh halini ortaya koydugunu belirtiyor. Yazarin 'Dikkat
Vücudunuz
Konusuyor' adli kitabina göre, eller, bakislar ve durus ruhun
aynasi.
Insanlarin ruh halini, vücut dilinin ortaya koydugunu belirten
Izgören,
kisilerin karsisindakine mesaji, yüzde 7 oraninda sözlerle,
yüzde 93
oraninda ise ses ve beden diliyle verdigini vurguluyor.
Kitapta, isaret parmagini kaldirip konusanlarin gizli bir
sekilde
karsisindakini tehdit ettigi, elleri kenetli olanlarin ise, genel
bir
olumsuzluk ya da hayal kirikligi yasadiklari mesajini
verdigi belirtiliyor.
Ellerini önde birlestirerek el pençe divan duran kisiler,
karsisindakine ne
isterseniz yaparim demek isterken, ellerin arkada birlesmesi ise
kendine
olan özgüveni, meydan okumayi anlatiyor.
Insanlarda elin çeneyi oksamasi bir kimsenin karar verme sürecinde
oldugunu
gösterirken, dinleyen kisinin eli yanaktayken, basparmagi çene
altindaysa
karsisindakine elestirel, hatta rekabetçi yaklasimini
sergiliyor. Diger
parmaklarin agzi örtmesi ise, iki seyin ipucu olarak
nitelendirilirken,
'Benim söyleyeceklerim var' veya 'Sana inanmiyorum' olarak
degerlendiriliyor.
Vücut dilinde kisiler kendilerini güvende hissetmek için genelde
masa, kürsü
gibi bir yerin arkasinda olmak istiyor. Eger bu yoksa savunma
güdülerini
bacak bacak üzerine atarak ya da kollari kavusturarak
gösteriyorlar.
Özellikle yabanci ortamlarda bulunanlar, kollarini kavusturarak
savunmaya
geçiyor, bu sirada basparmaklarini disarda birakanlar ise,
'Savunmadayim ama
rekabete hazirim' mesaji veriyor.
Bacak bacak üstüne atmak ise, savunmanin diger bir sekli. Daha
çok
kadinlarin tercih ettigi bu oturus, içine kapaniklik ve
savunmaya geçme
duygusunun göstergesi kabul ediliyor. Kisi kabuguna çekiliyor ve
fikrini
açiklamaya karar verdiginde bacak bacak üzerine atmaktan
vazgeçiyor.
Bacagini dizden büküp digerinin üzerine koyarak oturus ise
meydan okuma,
hirs ve rekabetin isareti olurken, ayaklari çapraz durumda olan
kisilerin
sakladiklari itiraflari veya verebilecekleri tavizler bulunuyor.
Yalan söyleyen kisiler ise, yüzüne dokunup, gözlerini
kaçiriyor, erkeklerin
büyük çogunlugu yalan söylerken yakasiyla oynuyor ve gömlegini
gevsetiyor.
Vücut diliyle ilgili bir kitap yazan Ahmet Serif Izgören, vücut
dilinin
insanlarin ruh halini ortaya koydugunu belirtiyor. Yazarin 'Dikkat
Vücudunuz
Konusuyor' adli kitabina göre, eller, bakislar ve durus ruhun
aynasi.
Insanlarin ruh halini, vücut dilinin ortaya koydugunu belirten
Izgören,
kisilerin karsisindakine mesaji, yüzde 7 oraninda sözlerle,
yüzde 93
oraninda ise ses ve beden diliyle verdigini vurguluyor.
Kitapta, isaret parmagini kaldirip konusanlarin gizli bir
sekilde
karsisindakini tehdit ettigi, elleri kenetli olanlarin ise, genel
bir
olumsuzluk ya da hayal kirikligi yasadiklari mesajini
verdigi belirtiliyor.
Ellerini önde birlestirerek el pençe divan duran kisiler,
karsisindakine ne
isterseniz yaparim demek isterken, ellerin arkada birlesmesi ise
kendine
olan özgüveni, meydan okumayi anlatiyor.
Insanlarda elin çeneyi oksamasi bir kimsenin karar verme sürecinde
oldugunu
gösterirken, dinleyen kisinin eli yanaktayken, basparmagi çene
altindaysa
karsisindakine elestirel, hatta rekabetçi yaklasimini
sergiliyor. Diger
parmaklarin agzi örtmesi ise, iki seyin ipucu olarak
nitelendirilirken,
'Benim söyleyeceklerim var' veya 'Sana inanmiyorum' olarak
degerlendiriliyor.
Vücut dilinde kisiler kendilerini güvende hissetmek için genelde
masa, kürsü
gibi bir yerin arkasinda olmak istiyor. Eger bu yoksa savunma
güdülerini
bacak bacak üzerine atarak ya da kollari kavusturarak
gösteriyorlar.
Özellikle yabanci ortamlarda bulunanlar, kollarini kavusturarak
savunmaya
geçiyor, bu sirada basparmaklarini disarda birakanlar ise,
'Savunmadayim ama
rekabete hazirim' mesaji veriyor.
Bacak bacak üstüne atmak ise, savunmanin diger bir sekli. Daha
çok
kadinlarin tercih ettigi bu oturus, içine kapaniklik ve
savunmaya geçme
duygusunun göstergesi kabul ediliyor. Kisi kabuguna çekiliyor ve
fikrini
açiklamaya karar verdiginde bacak bacak üzerine atmaktan
vazgeçiyor.
Bacagini dizden büküp digerinin üzerine koyarak oturus ise
meydan okuma,
hirs ve rekabetin isareti olurken, ayaklari çapraz durumda olan
kisilerin
sakladiklari itiraflari veya verebilecekleri tavizler bulunuyor.
Yalan söyleyen kisiler ise, yüzüne dokunup, gözlerini
kaçiriyor, erkeklerin
büyük çogunlugu yalan söylerken yakasiyla oynuyor ve gömlegini
gevsetiyor.
