- 29 Mart 2007
- 100
- 0
merhaba meltem abla!
aslında anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki ama ne yazık ki kendimi anlatmakta pek becerikli değilimdir. bir başkasının derdi olsaydı yakından ilgilenirdim elimden gelen yardımı yapardım ama gel gelelim kendime pek hayrım dokunmuyor. genellikle neşeli, çok konuşkan, güçlü karaktere sahip olduğumu, dertsiz tasasız biri olduğumu düşünür çevremdekiler. çünkü, ben insanları dinlemeyi severim, elimden geldiğince de yardım ederim ama kendimi kimseye anlatmadığım için herkes beni rahat biri gibi görüyo.
işte böyle onu dinle buna yardım et, ailene iyi bir evlat ol, işyerindekilere ii davran takdir edilen ol, kısacası onu düşün bunu düşün derken bir baktım ki yaş olmuş 32 ve ben kendimi unutmuşum...
şu an kendimi çok yorgun hissediyorum. hayatım evle iş arasında geçiyo. kötü olan gezip tozmaya imkanlarım var ama benim içimden evden dışarı çıkmak bile gelmiyor, kimseyle görüşmek istemiyorum, yalnızlık bana huzur veriyo. daha önceleri yaşadığımız ciddi ailevi sorunlar ve işimin de stresli oluşu nedeniyle de aşırı derecede sinirli biri oldum, daha da kötüsü artık eskisi gibi öfkemi gizleyemiyorum, aslında gizlemek te istemiyorum galiba. isyan etmeye başladım, sinirlerimi kontrol edemez oldum, bunlardan da kötüsü bardak tabak kırmaya başladım. nadir oluyo ama tabiri caizse tepem attı mı kendimi frenleyemiyorum, elime geçeni kırıp döküyorum tabi kalpler de kırıyorum... sonra kendime gelince bi de niye böyle yaptım neden kendime engel olamadım diye de ağlıyor üzülüyorum.
ben böyle biri olmak istemiyorum,insanları kırmak istemiyorum onlar beni kırsalar da. ne yapmalıyım. bana akıl lütfen...
aslında anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki ama ne yazık ki kendimi anlatmakta pek becerikli değilimdir. bir başkasının derdi olsaydı yakından ilgilenirdim elimden gelen yardımı yapardım ama gel gelelim kendime pek hayrım dokunmuyor. genellikle neşeli, çok konuşkan, güçlü karaktere sahip olduğumu, dertsiz tasasız biri olduğumu düşünür çevremdekiler. çünkü, ben insanları dinlemeyi severim, elimden geldiğince de yardım ederim ama kendimi kimseye anlatmadığım için herkes beni rahat biri gibi görüyo.
işte böyle onu dinle buna yardım et, ailene iyi bir evlat ol, işyerindekilere ii davran takdir edilen ol, kısacası onu düşün bunu düşün derken bir baktım ki yaş olmuş 32 ve ben kendimi unutmuşum...
şu an kendimi çok yorgun hissediyorum. hayatım evle iş arasında geçiyo. kötü olan gezip tozmaya imkanlarım var ama benim içimden evden dışarı çıkmak bile gelmiyor, kimseyle görüşmek istemiyorum, yalnızlık bana huzur veriyo. daha önceleri yaşadığımız ciddi ailevi sorunlar ve işimin de stresli oluşu nedeniyle de aşırı derecede sinirli biri oldum, daha da kötüsü artık eskisi gibi öfkemi gizleyemiyorum, aslında gizlemek te istemiyorum galiba. isyan etmeye başladım, sinirlerimi kontrol edemez oldum, bunlardan da kötüsü bardak tabak kırmaya başladım. nadir oluyo ama tabiri caizse tepem attı mı kendimi frenleyemiyorum, elime geçeni kırıp döküyorum tabi kalpler de kırıyorum... sonra kendime gelince bi de niye böyle yaptım neden kendime engel olamadım diye de ağlıyor üzülüyorum.
ben böyle biri olmak istemiyorum,insanları kırmak istemiyorum onlar beni kırsalar da. ne yapmalıyım. bana akıl lütfen...