Atatürkün Devlet İdaresiyle İlgili Görüşleri

Barcman

PR UZMANI
Kayıtlı Üye
1 Mayıs 2007
10.363
31
İnsanlar daima yüksek, temiz ve mukaddes hedeflere yürümelidirler.
Bu hareket şeklidir ki insan olanın vicdanını, dimağını
ve bütün insanî kavramını tatmin eder. Bu şekilde yürüyenler,
ne kadar büyük fedakârlık yaparlarsa, yükselirler ve bu
hareket şekli mutlaka açık olur........... 1926



Çünkü alnı açık, dimağı açık, kalb ve vicdanı açık insanlar
tarafından idare olunabilen toplumlar ancak bu mânada hareketlerin
izleyicisi olabilirler. Fikirlerini, duygularını ve teşebbüslerini
gizli tutanlar, gizli vasıtalar uygulamaya girişenler mutlaka
utanma ve sıkılmayı gerektiren, akıl ve mantığın haricinde
hareket edenler olabilirler. Bu gibi işlere girişenlerin
sonu ergeç acıdır. ..................1926


Bizim yüzümüz, her zaman temiz ve pâk idi ve daima temiz
ve pâk kalacaktır. Yüzü çirkin, vicdanı çirkinliklerle dolu
olanlar, bizim vatansevercesine vicdanlıca ve namusluca
hareketlerimizi küçük ve çirkin ihtirasları yüzünden, çirkin
göstermeye kalkışanlardır.... 1927


YEMİN MUKADDES BİR SÖZLEŞME DEMEKTİR.NAMUS SAHİBİ OLAN BİR KİMSE VERDİĞİ SÖZDEN DÖNMEZ........1919


Asla hatırdan çıkarmamalısınız: Bizim en büyük kuvvetimizi,
bugün de, yarın da dürüst, açık bir siyaset ve sözlerimize
bağlılık teşkil edecektir. 1915



Mesuliyet yükü herşeyden, ölümden de ağırdır....... 1915


Hakikati konuşmaktan korkmayınız. ........1918


Her an tarihe karşı, cihana karşı hareketimizin hesabını
verebilecek bir vaziyette bulunmak lâzımdır. ........1930


Yapmamıza imkân hasıl olan işleri yapmazsak, tarih bizi
tenkit eder. 1928


Millî egemenlik esası üzerinde idare edilen medeni devletlerde,
kabul edilmiş ve fiilen geçerli bulunan esas; milletin genel
isteklerini en çok temsil eden ve bu isteklerin bağlı olduğu
menfaat ve gerekleri, en yüksek kudretle ve selâhiyetle
yapabilecek siyasî grubun, devlet işlerinin idaresini üzerine
alması ve bu mesuliyeti en yüksek liderinin omuzuna bırakması
prensibinden ibarettir. ...1927


Zaten bu şartları kazanamayan bir hükûmet vazife yapamaz.
Hükûmetin, kuvvetli grup üyeleri arasından ve fakat birinci
derecede olmayanlarından zayıf bir hükûmet yapmak ve onu
partinin birinci liderlerini emir ve öğütleriyle yürütmeye
kalkışmak fikri, elbette doğru değildir
Bunun feci neticeleri
bilhassa Osmanlı Devletinin son günlerinde görülmüştür.
İttihat ve Terakki liderlerinin elinde oyuncak olan sadrazamlardan
ve onların hükûmetlerinden, millete gelen zararlar sayılamayacak
kadar çok değil midir? 1927



Mecliste, hâkim olan partinin, hükûmet kurmayı, muhalif
ve azınlıkta bulunan bir partiye terk etmesi ise asla sözkonusu
olamaz. ................1927

Kaideten ve usulen milletin ekseriyetini temsil eden ve
özel amacı belli olan parti, hükûmeti kurma mesuliyetini
üzerine alır ve kendi amaç ve prensiplerini memlekette uygular. ....1927


BİZİM TELAKKİMİZE GÖRE,SİYASİ KUVVET,MİLLİ İRADE VE EGEMENLİK,MİLLETİN BÜTÜN HALİNDE MÜŞTEREK ŞAHSİYETİE AİTTİR,BİRDİR.TAKSİM EDİLEMEZ,AYRILAMAZ,BAŞKASINA BIRAKILAMAZ.. 1930



İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri
görülemez; millet ve devlet şeref ve bağımsızlığı temin
edilemez. ...1927



İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk
milleti, Türkiye'nin gelecek çocukları, bunu, bir an hatırdan
çıkarmamalıdırlar. .......1927


BİR HÜKÜMET İYİ MİDİR,FENA MIDIR ? HANGİ HÜKÜMETİN İYİ VEYA OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN " HÜKÜMETTEN GAYE NEDİR " BUNU DÜŞÜNMEK LAZIMDIR.HÜKÜMETİN İKİ HEDEFİ VARDIR.BİRİ MİLLETİN KORUNMASI,İKİNCİSİ MİLLETİN REFAHINI TEMİN ETMEK.BU İKİ ŞEYİ TEMİN EDEN HÜKÜMET İYİ,EDEMEYEN FENADIR.... 1923



Gerçi asıl olan millettir. Toplumdur. Onun da umumî iradesi,
Mecliste belirir; bu her yerde böyledir. Fakat, fertler
de vardır. Meclis, memleket ve devlet işlerini fertlerle,
şahıslarla yapmaktadır. Her devletin işlerini yöneten şahıs
ve şahıslar meydandadır. Hakikati, mânasız görüşlerle inkâra
yer yoktur. 1922



BENİM İSTEDİĞİM SADECE MEMLEKET İŞLERİNİN BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE AÇIKÇA MÜNAKAŞA EDİLMESİDİR.BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE TÜRK MİLLETİNİN GÖZÜ ÖNÜNDE AÇIKÇA KONUŞULAMAYACAK HİÇ BİR İŞ YOKTUR..1930

MİLLETE EFENDİLİK YOKTUR.HİZMET ETME VARDIR.BU MİLLETE HİZMET EDEN ONUN EFENDİSİ OLUR. 1921

YAPMAK İKTİDARINDA OLMADIĞIMIZ İŞLERİ,UYUŞTURUCU,OYALAYICI,SÖZLERLE YAPARIZ DİYEREK MİLLETE KARŞI GÜNDELİK SİYASET TAKİP ETMEK PRENSİBİMİZ DEĞİLDİR...1931

MEMELEKET İŞLERİNDE ,MİLLET İŞLERİNDE,HAKİKİ İŞLERDE DUYGULARA,HATIRA,DOSTLUĞA BAKILMAZ ...1922


MEMLEKET DAYANIŞMA İSTEYEN BİR BİRLİĞE MUHTAÇTIR.ALELADE POLİTİKACILIKLA MİLLETİ PARÇALAMAK,HIYANETTİR...1925


Milleti idarede prensibimiz, milletin müşterek ve umumî
fikir ve eğilimlerine uymaktır. Bu fikir ve eğilimlerin
hakikî ve ciddi olabilmesi, milletin maddî ve manevî ihtiyaç
kaynaklarından gelmesine bağlıdır. ..1925


Milleti, aklımızın ermediği, yapmak kudret ve kabiliyetini
kendimizde görmediğimiz hususlar hakkında kandırarak geçici
teveccühler elde etmeye tenezzül etmeyiz. Millete, âdi politikacılar
gibi yalancı vaadlerde bulunmaktan nefret ederiz.... 1925



Millet tarafından, millet adına, devleti idareye yetkili
kılınanlar için, gerektiği zaman, millete hesap vermek,
mecburiyeti, lâubalilik ve keyfî hareketle uzlaşamaz. ....1930


Ben düşündüklerimi önce milletimin arzusunda, ihtiyaç ve
iradesinde görmeyi şart sayan ve bunu gördükten sonra ancak,
uygulaması ile kendimi vazifeli bilen bir adamım. ..1923



Bu memlekette çalışmak isteyenler, bu memleketi idare etmek
isteyenler memleketin içine girmeli, bu milletle aynı şartlar
içinde yaşamalı ki ne yapmak lâzım geleceğini ciddi surette
hissedebilsinler. ..1923



Her ne suretle olsun, hizmet edenler milletten büyük mükâfatlar
bekliyorlarsa katiyen doğru bir harekette bulunmuş olmazlar.
Milletten çok şey istememeliyiz. Hizmet edenler, namus vazifelerini
yerine getirmiş olmaktan başka bir şey yapmamışlardır. ..1923


Cumhuriyetçi ve milliyetçi olmakla beraber partimiz programından
başka bir programla ve partili olmanın tabiî kayıtları dışında
serbest çalışacak samimî yurttaşların millet kürsüsünden
yapacakları tenkitler ve söyleyecekleri düşüncelerle millî
çalışmanın kuvvetleneceği kanaatinde bulunuyoruz....1935
Büyük Millet Meclisinde ve millet karşısında millet işlerinin
serbest münakaşası ve iyi niyet sahibi kişilerin ve partilerin
özel görüşlerini ortaya koyarak milletin yüksek menfaatlerini
aramaları benim gençliğimden beri âşık ve taraftar olduğum
bir sistemdir.... 1930


Memnuniyetle görüyorum ki, lâik cumhuriyet
esasında beraberiz. Zaten benim siyasî hayatta bir taraflı
olarak daima aradığım ve arayacağım temel budur. Bundan
ötürü Büyük Mecliste aynı temele dayanan yeni bir partinin
faaliyete geçerek millet işlerini serbest münakaşa etmesini
cumhuriyetinin esaslarından sayarım.... 1930


Artık, bugün demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi
andırmaktadır. Yirminci asır, birçok müstebit hükûmetlerin,
bu denizde boğulduğunu görmüştür. ..1930
 
X