Asaf Halet Çelebi Siirleri

Mısrı Kadim / Asaf Halet Çelebi

acaba ot gibi yerden mi bittim
acaba denizlerde mi şaşırdım
ve zamanı nasıl unutmaktayım

zaman unutulunca mısri kadîm yaşanabiliyor
kendimi unutunca seni yaşıyorum
yaşamak
bu ânı yaşamaktır

ammon râ' hotep
veya tafnit
kim olduğumu bilmek istemiyorum
yalnız etrafında nefes almalıyım

dut bu â'ru ünnek pahper
kama pet kama tâ
mısır metinlerinde okuduğum cümleler
seninle okuduklarımsa büsbütün başka şeylerdi


seninle bir bahçedeyiz geliyor bana
orada hem var hem yok gibiyim
daha doğrusu bütün bir bahçe oluyorum
insanlığımdan çıkarak
kama pet
kama tâ
 
Mansur / Asaf Halet Çelebi

renkler güneşten çıktılar
renkler güneşe girdiler
renkler güneşsiz öldüler
ne renk gerek bana
ne renksizlik

güneşler bir yerden çıktılar
güneşler bir yere girdiler
güneşler onsuz öldüler
ne aydınlık gerek bana
ne karanlık

şekiller bir yerden geldiler
şekiller bir yere gittiler
şekiller görünmez oldular

büyük köşe vur
bütün sesler bir seste boğuldu
mansûr

mansûuur
 
Mağara / Asaf Halet Çelebi

içimdeki mağarada
kurumuş ölüler yatar
zehirle gülen zümrüt
ve yakut yatak içinde
bir zaman
beni uğurlamaya gelen
haramîler

içimdeki mağarada
bir yığın kitap var
bakınca yakından
tasvirlerin gözleri oynar
ve konuşur
hepsinin yüzleri benim yüzüm gibi
ve gözleri benim gözüm gibi
 
Kuşa Görünme / Asaf Halet Çelebi

her sabah nafakamı getirir bir kuş
nereye kaçayım
o kuşun elinden

kuyulara saklansam
kuyulara girer
tavan aralarına kaçsam
tavan aralarını bilir
tabutlukta yatsam
gelir beni bulur sabahları

gel kız
tabutluğa gir benimle
memelerin kan içinde
bacakların yaralı
nafakamı beraber yiyelim
ve paçavraların işitmiyor diye bana sokul

gel kız
tabutluğun içinde yat benimle
yalnız kuşa görünme sabahları
 
Kitaplar / Asaf Halet Çelebi

kargacık
burgacık
yazılar
yazılar dolu kitaplar
kitaplar dolu yazılar
tüylü tüysüz kargalar
yazılar
yazılar dolusu mürekkep
mürekkepten şekiller
F H
Z U
D, W

yarısı kopmuş sicim
yarısı kopmuş kitap
ciltli kitap
ciltsiz kitap

sahifelerdeki yazılar beynimde
beynimdeki yazılar havada
ve harfler muallâkta

yazıların dili yok
benim dilimle söylüyor yazılar
yazılarin dili yok

gotik yazılarda ıhlamur
çincelerde çam
hiyeroglifte baykuş
ayak
ve ince adam

mehtapta sarhoş ahûlar
ve yandan bakan göz
ta'lik yazılarda

ve sahifeler bomboş
 
Kilise / Asaf Halet Çelebi

evlôim ni i vasilîya tu patrôs

bütün resimler bizi gözetliyor
tahtalardan

kanı serâp
eti ekmek
îsus
ve müselles içindeki başsız göz

kîrya elêison
güneş açıldı
buhur yandıktan sonra

meryem anaya mum yakıyorum
başsız gözden korkarak

ayios o teos
ayiosis hiros z
ayios atânatos
eleision imâs
 
Kahkaha / Asaf Halet Çelebi

billûr sarayında çengi dilârâ
bahçede bin kaplumbağa
ve inci ile donanmış fil

gidince açıldı kapılar
ne iç oğlanları var
ne cariyeler

kimse

yalnız bir kahkaha
bütün odalarda

her boş odaya girişimde
bir kahkaha
ve çıkışımda
bir kahkaha
 
Kadıncığım / Asaf Halet Çelebi

oyluk kemiğimi çıkarıp
kendime bir kadıncık yaptım
ve bir şamar vurup
rafa oturttum

ben evden çıkınca
kadıncığım yemeklerimi pişirdi
söküklerimi dikti
ve akşam olunca
korkusundan
çıkıp rafa oturdu

geceleri kadıncığımın dizlerine korum başımı
ve üç kıl koparınca
uyurum
 
İnsanlar / Asaf Halet Çelebi

yeryüzünde olmuşlar

kafaları kafama benziyor
elleri ayakları var
benim de var

su istiyorum
su veriyorlar
meramımı anlıyorlar
ağzımın kımıldanışından
dokununca gövdelerine
kaçmıyorlar

soruyorum kim olduklarını
insanız
diyorlar
 
İkinci Pencere / Asaf Halet Çelebi

yeşil yapraklar
yeşil havuz
yeşil yaprakların düştüğü havuz
koyu yeşil

ve rüyamda
fıskiyenin üstünde
fırıl fırıl dönen insan

kırılmış merdivenlerde
malta taşlarının altındaki tesbih böcekleri
ve yerin altından
çıkan
solucanlar
büyük bademin altında
sohbet ederler
giderler
gelirler
aralığın görünmeyen yerinde

ve ben
limonluğun içindeki
kırmızı toz dolu sandığı düşünüyorum
pencerede
 
İbrahim / Asaf Halet Çelebi

ibrâhim
içimdeki putları devir
elindeki baltayla
kırılan putların yerine
yenilerini koyan kim

güneş buzdan evimi yıktı
koca buzlar düştü
putların boyunları kırıldı
ibrâhim
güneşi evime sokan kim

asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
buhtunnasır put yaptı
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
güzeller bende kaldı

ibrâhim
gönlümü put sanıp kıran kim
 
Hırsız / Asaf Halet Çelebi

pencereden giren mehtap
bu evde hırsız var
mehtapta
pencerede oturmuş
beni görüyorum

kapıyı çalsam
içerden ben çıkacağım
içerden çıkacak beni
ne kadar görmek istiyorum

penceredeki beni uyandırmalıyım
içerde hırsız var
içerdeki hırsızın
ben olacağımdan korkuyurum
 
He / Asaf Halet Çelebi

vurma kazmayı
ferhâaad

he'nin iki gözü iki çeşme
âaahhh

dağın içinde ne var ki
güm güm öter
ya senin içinde ne var
ferhâaad

ejderha bakışlı he'nin
iki gözü iki çeşme
ve ayaklar altında yamyassı

kasrında şirin de böyle ağlıyor
ferhâaad
 
Harput / Asaf Halet Çelebi

harpût
kulaklarını sarkıt
eski korkutlar çıkıyor
karanlıklardan
bacadan düşen
harpût

görmek istemiyorum
gözümden ye beni
duymak istemiyorum
kulağımdan ye beni
düşünmek istemiyorum
kafamdan beni yût
harpût
 
Halayıklarım / Asaf Halet Çelebi

iki taşı birbirine vurup
acayip âleminden çıkardın
ağzı var
dili yok
halayıklarımı

zebercetten sarayımdaki halayıklarım
saz benizli
badem gözlüdürler
saçları salkım salkım
omuzlarındadır
ve yaptıkları işi sessiz yaparlar

zabarcatten sarayımda hamamlar yaptırdım
tepe camları zümrütten
ve akîki yemâniden
ve kurnası var
necef taşından
 
Galt's'ray / Asaf Halet Çelebi

içim açılıyor
pilav kokan koridorlarda
grand-courr'a çıkınca
içim kapanıyor

ebedî vakansta
çocuk olamayacaksın artık
allâsmarladık
neuf-cent-dix-neuf
 
Fransa İçin Şiir / Asaf Halet Çelebi

çocukluk arkadaşım petit-poucet
yamyam devin kilerindedir
küçük kızkardeşi ormanda ağlıyor
tin tin eder kabâcık
beni bırakıp giden babâcık

ormanlardan
güneşli tarlalara koşan çizmeli kedi
ne olur
kurtar benim marquis de carabasse'imi

yanan paris'in çocuklarını
öperek ağlamak istiyorum
belki masallarımla uyurlar
 
Cüneyd / Asaf Halet Çelebi

bakanlar bana
gövdemi görürler

ben başka yerdeyim

gömenler beni
gövdemi gömerler

ben başka yerdeyim

aç cübbeni cüneyd

ne görüyorsun

görünmeyeni

cüneyd nerede
cüneyd ne oldu

sana bana olan
ona da oldu

kendi cübbesi altında
cüneyd yok oldu
 
Nirvana / Asaf Halet Çelebi

karanlığa geçelim

karanlığı geçelim

ne uyku
ne ölüm
hem uyku
hem ölüm

düş içime uyu
ve sonsuz büyü
unut renkleri
ve şekilleri
hepi
ve hiçi
beni
ve seni
ve geceyi yuttu
nirvana
 
Cep / Asaf Halet Çelebi

seni rüyalarımda buldum
ve çok beğendiğim için
oradan çıkmak istemedim
şimdi derinlikte
ve genişlikteyiz
ve bizzat
rüya
ben'im

kendi kendimi görüyorum
ve kendi içimde seyretmekteyim
bir cebim var ki
karanlıktır
oradan oyuncak güneşler
bahçeler
ve denizler çıkar
ve bıkınca onları başka bir cebime atarım

en güzel oyuncağım sen
bahçelerimin beni eğlendirmediği zaman
gel
ve beni avut
 
X