Anonim Şiirler

:içelim: :içelim:

Bana Biraz Huzur,
Bir Duble De Rakı Getir Usta
Bir De Değiştir Şu Şarkıyı
Canım Bugün İçli Şarkılar Dinlemek İstiyor
Hani Şu Damar Dediklerinden
Ortaya Da Birkaç Meze Koy,
Kafi...
Hiç Yiyesim Yok Aslında
Masa Zengin Görünsün...

Ağlarsam Eğer Sakın Endişe Etme
Bir Sevdiğim Var,
Ondandır..
Çok Tanık Olmuşsundur Böyle Şeylere Elbet
Ben De Olmuştum Bir Vakitler
Teselli Ettiğim Bile Olmuştur inan
Anlamak İçin Yaşamak Gerekiyormuş
Teselliye İhtiyacım Yok,
Sakın Deneme
Sen Bardağı Boş Bırakma Yeter
Bu Gece Sarhoş Olasım Var,
Bu Gece İçesim Var Be Usta..!

Sakın Ha,
O Resme Dokunma!
O Kadın; İşte Hala Sevdiğim
Onsuz Rakı Bile İçmem
Bilir Misin,
Resimde Gördüğünden Daha Güzeldir
Biz Ne Rakılar İçtik Onunla,
Bana Mısın Demedi
Soframızı Görsen
Sen De Kıskanırdın Elbet
Ama Sofra Değildi Önemli Olan
Sohbet Be Usta,
Sohbet..!
Bizi Hep O Sohbetler Sarhoş Ederdi,
Sen Bilmezsin..

İçim Yanıyor Usta İçim
Hala Bilmem Neden Gittiğini
Oysa Kimsenin Sevmediği Kadar Sevmiştim Onu
Ve Kimsenin Beklemediği Kadar,
Bekliyorum Onu....
Gelmeyecek Biliyorum
Bunu Bilmek Daha Da Acı

Pardon,
Gurur Mu Dedin..?
Yok Be Usta
O Ben De Kalmadı
Başkasından Sor İstersen
Bende Olan Her Şeyi Ona Vermiştim,
Bir Daha Geri Gelmedi
Ya, Sen Beni Dinlerken İhmal Ediyorsun
Doldursana Be Usta,
Koysana Rakı...
Hesaplar Peşin,
Sakın Endişe Etme
İçip İçip De Naralar Atan,
Ortalığı Dağıtan Tiplerden Değilim Ben
Alt Tarafı Biraz Sendelerim
Ama Düşmem..
Ha, Bir De Şarkılar Mırıldanırım
Şarkıların İçinde Çağıl Çağıl Akarım
İstersen Kapat Şu Müziği
Ben Senin Sevdiğin Namelerde De Dolaşırım...

Yanlış Görmedin Ağlıyorum İşte
Sorun Yok,
Rahat Ol...
Ağlayabilmek Her Yiğidin Harcı Değil
Hem Sen Bilir Misin,
Asildir Mavi Gözyaşları,
Hiç Yere Düşmedikleri İçin
Benimkiler De Asil,
Sevdiğim Kadının Gönlüne Bile Düşmediği İçin..

Bakıyorum,
Seni De Efkar Bastı
Eeee, Gönül Kadınıyım Ben
Ukalaca Bir İtiraf Gibi Gelmesin Sana
Konuşurken Ve Severken,
Yüreğimi Koyarım Ortaya
Cebimdeki Bozukluk Sevişmelerin Hepsini Koyarım,
Bütünlensin Diye...
O Bunları Görmek İstemedi
İsteseydi Her şeyimi Verirdim Ona
Nedense Hepsi Birden,
Fazla Geldi...

Yapma Be Usta
Bu Şarkı Söylenir Mi Şimdi...?
“Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın”
Eh Yani,
Tam Da Damarıma Bastın
Ben Şimdi Sitem Etmez Miyim Aşka..?
Bu Şarkı İçin Dibini Görmez miyim kadehin,
Bana Daha Fazla Efkar Yapma..!

Vakit Doldu
Biz Biliriz Nerde Durmamız Gerektiğini
Demek Sen De Fark ettin
Gözüm Hep Telefondaydı, Doğru
Ama Çalmadı
Üzülme,
Çalmaz..
Süs Eşyası Olarak Kullanıyorum Zaten Artık Onu
Bir Hatırlayanım Bile Yok Gördüğün Gibi
Eğer O Arasaydı,
Dudaklarım Kilitlenirdi
Belki De Hiç Konuşamazdım...

Yok Be Usta,
Hesaba Niye İtiraz Edeyim
Zaten Şarkılarda Ve Sohbette İndirim Yapmışsın
Senden Daha Başka Ne İsteyeyim..?
Gönlünü Ferah Tut,
Evin Yolunu Bulurum Elbet
Tamam Anlaştık
Bir Gün Yanlışlıkla Dönerse Bana,
Beraber Geliriz...

Seni Unutur Muyum Hiç
Beni Dinleyen Kaç Kişi Var Ki Çevremde
Yine Gel Demen Hoşuma Gitti,
Şımarttın Gönlümü
Gelirim Elbet,
Hiç Kafanı Yorma..
Sen Sadece Şarkılara İyi Bak
Rakıyı Soğuk Tut
Gönlünü Ferah...

Kendine İyi Bak Kafi
Aşk Bizi Terk etse Bile,
Sohbetimiz Baki,
Hoşça kal Usta
 
GECELER BOYUNCA GÖZYAŞLARI SÜZÜLÜR YANAKLARIMDAN
KEDER İÇİNDE ÜZÜNTÜ İÇİNDE AĞLARIM
BÖYLEMİ OLMALIYDI DİYE KENDİME SORAR DURURUM
AMA KIRILMIŞ KALBİME RAĞMEN SENİ UNUTACAĞIM
KARA BULUTLAR DURAMIYACAK ARTIK ÜZERİMDE
SENİNLE İLGİLİ HERŞEYİ YAKIP YIKACAĞIM
BEYNİMİN EN ÜCRA KÖŞESİNDEN BİLE KAZIYACAĞIM
BOŞUNA GURURLANMA CANIM.....
SANMAKİ SENİN YÜZÜNDEN HAYATA KÜSECEĞİM
GÖRECEKSİN.....
SANA İNAT GÖNLÜMÜ ELLERE VERECEĞİM
İDDALARINI BOŞA ÇIKARIP HALİNE GÜLECEĞİM
RESİMLERİNLE ATEŞLERİ SÜSLEYİP
SANA HARCADIĞIM GÜNLERE LANET EDECEĞİM
SENİ SORDUKLARINDA!hatırlamıyorum' DİYECEĞİM
SANMAKİ ARDINDAN GÖZ YAŞI DÖKÜP
SENİ DÜŞÜNÜP, HERGÜN ERİYECEĞİM
GERÇEKLERİ HİÇ ÖĞRENMİYECEKSİN
BOŞUNA UĞRAŞMA TATLIM!İSTER FALA BAKTIR
İSTERSEN ADAK ADA
TÜM NEFRETİME RAĞMEN
SENİ NE KADAR ÇOK SEVDİĞİMİ
HİÇ Mİ HİÇ BİLEMİYECEKSİN.....................................
 
Geçmeyen Saatlere Isyan Ediyorum şimdi
özlüyorum Hemde ölesiye Seni
Hasretinle Yanip Kavrulan Kalbimi
Başaramiyorum Bir Türlü Zaptetmeyi
Sevgimi Haykiriyorum Tüm Yeryüzüne
Belki Duyar Gelirsin Diye
Ama Ne Yapsam Ne Etsem Nafile
Sadece Sariliyorum Kağida Ve Kaleme
Gözlerimi Kapatiyorum
Zihnimde Senden Başka Hiç Bir şey Yok
Rest çekiyorum Tüm Engellere
Sensiz Hayat Anlamsiz
Sensiz Hayat Boş.....................
 
Bir Daha Dünyaya Gelmek Olsa,
Sonu Yine Hüsran Olsa,
Gözlerim Yaşla Dolsa,
Yine Seni Seveceğim....

Beni Her Zaman Kahretsende,
Kaderdir Deyip Geçeceğim,
Beni Bir Defa Değil Hep öldürsende,
Yine Seni Seveceğim...

Resmin Duvarda Tozlansada,
Gözlerin Ufka Donuk Baksada,
Dudaklarin Hiç Konuşmasada,
Yine Seni Seveceğim....

Günler Geçmek Bilmesede,
Kahpe Felek Dalgasini Geçsede,
Bu Hasret Mezarda Bitsede,
Ahiret Kapisinda Bekleyeceğim.....
 
Seversiniz bazen...
Bir kuşu beslemek misali,
karşınızdaki insanı sevginizle beslersiniz.

Farklıdır sevmesi insanların...
Kimi kafese tıkar kuşunu öyle besler,
alır özgürlüğünü elinden, seviyorum sanır.
Öyle sandıkça sıkar karşısındakini, bunaltır.
Ufacık bir fırsat bulsa kaçmak,
kurtulmak ister artık kuş.

Aslında korkularından yapar insan bunu,
karşısındaki insana anlatamaz, anlatmasını bilmez.
Bir başka insana gitmesini istemez.

Her koca devin koca korkuları vardır, kimse bilmez.
Kimi de serbest bırakır kuşunu.
Salıverir gökyüzüne,
döner gelir elbet der, döner gelir seviyorsa.

Alır riski çekinse de birşeylerden.
Bilir ki; koysa kafese bir gün kesin kaçıp gidecek,
bir gün kesin terkedecek.
Serbest bırakır!
Döner gelir o da karnı acıktıkça,
yüreği sevgiye acıktıkça.

Ne kadar çekinse de bilir geri döneceğini adam.
Bilir başka yerlere, başka kişilere gitse de
bir gün, bir şekilde geri döneceğini...

Kuş ta bilir daha iyisinin olmadığını
ama bazen nankörlüğü tutar.
Unutur onun için yapılanları,
uğramaz olur bir zaman...

Başka kapılarda, başka pencerelerde aynını arar.
Ama bilmez başkalarda hiç aynılık bulunmaz.
Pişman olur, geri döner bir zaman sonra.

Öyle yenik, öyle mağlup döner ki hem de...
Artık kafese girmeye bile razı olmuştur.

Şanslıdır...
Eğer geri döndüğünde açık bir pencere
veya aynı evde, aynı kişileri bulabilirse...
Eğer terkettikleri taşınmamış,
Aynı yerde kalabilmişse...
 
Kirli sarı duvara çivilenmiş gri asık suratlı posta kutusuna baktım,
Soğuk metal kutudan gökkuşağı fışkırıyordu sanki.
Loş bir boşluğun içinde, hem de yıllardan sonra
minik posta kutumda sarı bir zarf... Üzerinde pul.

Özlemişim! El yazısı görmeyi özlemişim meselâ...
Adımın, adresimin sevdiğim bir dost tarafından yazılmasını özlemişim.
Çocuk gibi sevindim. Bir süre açmaya kıyamadım zarfı, öylece bekledim.

Gözlerimi el yazısından almadım, alamadım. Seyrettim.
"s" biraz yamuktu, "b" desem sanki kelimeden ayrı gibi, bir başına.

Belli ki aceleyle yazılmıştı. Ama her harf bir dokunuştu.
Sarı zarfa dost eli değmişti, dost yüreği gezinmişti üzerinde.

İstanbul'un göğü grilere teslimken, sabah kuşları taze, yeşilli
yaprakların arasında kuru dal ararken, gün bulutlu,
rüzgârlı ve gitgide sessizken gelivermişti.

Apartmanın girişindeki asık suratlı gri posta kutusu
bana göz kırptı sanki. Konuştu... Duydum!

Ne zamandır hep ince uzun, dikdörtgen zarflar alıyordum. Bankalardan,
taksitli kartların ekstreleri. Bir de telefon ve elektrik faturaları.

Mektup almayalı ne çok olmuş. Ne çok özlemişim el yazısıyla
yazılmış zarfları. Her biri aynı karakterde yazılmış, puntoları bile
değişmeyen zarflar hayatımı ne zaman işgal ettiler?
Ya, el yazılı zarflar nasıl minik ve çelimsiz adımlarla uzağıma
nasıl düştüler? Ve ben buna nasıl izin verdim.

Başka zaman olsa kendime kızardım. Bu kez öyle olmadı.
Kendimi anlamaya çalıştım. Affettim. Zarfı yavaş, yavaş açtım.
Sindire, sindire. Çizgisiz kağıda yazılmış, kat yerleri
özenle ayarlanmış mektubu şaşkınlıkla okşadım.

Sadece iki satırdı mektup: "Her gün mailleşmek yetmedi birden.
Ekrandan ekrana yaptığımız yazışmalar yetmedi.
Yıllar önceki gibi olsun istedim. Biliyor musun, sana mektup
gönderirken ben aslında kendimi tazeledim."

Yüreğim pır pır etti, gülümsedim!
 
Öyle birini sevin ki,
“çünkü” süz olsun.
Yağmurda gökkuşağınız,
baharda sevdanız,
yokluğunda varlığınız,
gözyaşınızda inciniz olsun.



Öyle birine tutulun ki,
aramak için uzaklara gitmeyeceğiniz kadar sizin olsun.
Ne zaman aşktan yana söz duyarsanız
kalbiniz çıldırmışçasına onun için gümbürdesin.
Gün onunla başlasın.
Gözleriniz uykudan uyandığında aklınıza ilk gelen,
“Sevgilim, canım" derken;
yediverenler, onun kokusunu sunsun benliğinize.
Gün yine onunla bitsin,
uyurken ve de "seni seviyorum" derken o olsun.
 
DÜN GECE İKİ DAMLA YAŞ DÜŞTÜ GÖZLERİMDEN
BİRİ BANA BİRİ SANA!...
VE BU GECE SANA YAZDIĞIM BÜTÜN ŞİİRLERİMİ
BİR ZARFA KOYUP KOYUYORUM KAPINA...

BELKİ BİR DOST OLUR YALNIZLIĞINA YALNIZLIĞIMA
EN KALABALIKTAKİ EN YALNIZLARA...
KAĞIT YÜREK OLDU KALEM SEVGİLİ
YAŞADIK SEVGİYİ ACIYI DELİ...
UZATTIK DÜŞMANA DOSTA BU ELİ!...

TAŞMIDIR KAYAMI GÖNÜL KAPIN?
GÜN GELİR YIKILIR SALTANATIN
AH KORTSAN YÜREKLİM
AH KALBİMİN EN ZARİF DUYGUSU

BU SON ŞİİRİMİ
BİR MEZARTAŞINA YAZIYORUM
VE ORAYA SEVGİMİ GÖMÜYORUM
İÇİM KAN AĞLAYARAK..

olumlu yada olumsuz birşey de
bu sessizlik sona ersin
kalbin beni ya hemen terketsin
yada eskisi gibi sevsin

AŞK YAKIP YIKMALI ORTALIĞI
TOZU DUMANA KATIP SAVURMALI
ORTASINA TAHAMMÜLÜM YOK
KALP SEVİYORKEN TUTUŞMALI

GİDECEKSEN ŞAYET YOLU BİLİYORSUN
GİT SAHTEKAR AŞKLARIN OL
BENGİBİ SEVGİLİ DAHA BULURSAN
ÖPTE BAŞININ ÜSTÜNE KOYYYYYYYYYYYYY:1yes2: :1yes2:
 
Zorun da kaldığımız hayatı yaşarken,
Bilinmeyenler her ne hikmetse öndeydi.
Önümüze serilen, hayat aslında meraktı,
Bazen sorduk ve bazen de hazırı bulduk.

Sevgi yumağı en belirgindi, hatta özneydi,
Şefkat önümüze serilmişti, bizi kuşatmıştı,
Güven, samimiyet, sadakat her zaman vardı,
Yuvamızdı, baba ocağımız, ana kucağımızdı.

Şükürler olsun ki sahipsiz değildik, faniydik,
Geldiğimiz yerden bihaberdik, biçare sabiydik,
Ana şefkatini gördük, onun kucağında büyüdük,
Anasızlığı bilemedik, bilenleri de sahiplenmedik.

Hayat, memat derler, hakikati yakinen bilmezler.
Faniyiz derler, lakin bir faniliği asla yaşamazlar,
Bilgi fakiriyiz derler, kurtulmak gayretine girmezler,
Merak en büyük bir nimettir fakat bunu da bilmezler.

Bilgi ne büyük bir hazine ama kimlere lazım ki,
Hayatı, yaşamak için yaşayanlar anlamazlar ki,
Mukallitlik geçerli bir akçedir, herkeste bulunur,
Buna dahi yabancı kalan, beşer ortalıkta kaybolur.
 
Dün bir partiye gittim anne, bana ögütlediklerin aklimdaydi.
Icki icme yavrum demistin, yalnizca soda ictim anne.
Dedigini yaptigim icin icim gururla doluydu.
Diyerlerine benzemedim ve ickili araba kullanmadim.
Ben dogru olani yaptim anne, tipki senin dedigin gibi...
Simdi parti sona eriyor anne ve
herkes ickili araba kullanmaya basladi anne...
Tam yola cikacaktim diger araba beni görmedi anne, bana
bir esyamisim gibi carpti...
Kaldirimda uzanmis yatarken yarali,
polisin: Bu cocuk sarhos dedigini duydum anne.
Bana carpan sarhossa, onun hatasini benmi ödeyecegim anne?
Burada ölüyorum anne, hayatim bir balon gibi sönecekmi?
Etraf kan dolu anne, benim kanimla...
Hissediyorum, birazdan ölecegim...
Sana son birsey söylemek istiyorum anne:
Yemin ederim ben icmedim... Icen ben degil, onlardi anne.
Galiba bana carpanla ayni partideydik.
Tek fark o sadece sarhos, bense ölüyorum anne.
Insanlar neden icer anne...?
Simdi keskin bir aci duyuyorum, tipki bicak gibi.
Bana carpan cocuk yürüyor, görüyorum. Bu haksizlik!
Kardesime söyle aglamasin anne, babama söyle cesur olsun.
Birileri ona ickili araba kullanmamasini söylemeli anne.
Nefesim tükeniyor, gittikce halsizlesiyorum.
Ne olur, aglama arkamdan...
Son bir sorum var anne, elveda demeden önce:


SUCLU BEN OLMADIGIM HALDE ÖLEN NEDEN BENIM, NEDEN BEN ANNE......???
 
Yine kendimle sonsuz bir savaşın içine girdim
ßirkez daha aşka küskünlüğümü haykırmak istiorum
Ama olmuyor...
Olmuyor işte yapamıorum..
Yine sensizliğe yenik düşüyorum...
ßir yanım haykır diyor..ßir yanım unut...
Aslında kendimde biliorum yine olmayacağını
Yine boşuna haykırmak için güçsüz olduğumu...
Ama deli yüreğime engel olamıorum işte...
Yalnızlıkmıydı benim istediğim yoksa senmiydin??
ßilemiorum...
ßelkide benim için en iyisi yalnızlıktı..
Hayır...Hayır..
Tam olarak istediğim yalnızlıkta değil aslında
€vet..€vet yalnızlık değil sensizlikti benim istediğim...
Ama bir türlü olmadı işte...
Ne yalnız kalabildim ne de sensiz...
€n sonunda anladım;
Hayal gözlüm sensiz olmaz...!!!
 
Aşka ve Sevgiye Dair

Aşk ikidir sevgi bir;
Aşk yalan,sevgi gerçektir.
Aşk sudur,sevgi susuzluk.
Bu yüzden sevgi hasrettir,
Özlemektir,beklemektir.
Asıl maharet:
Susuzken suyu içmek değil
Karşısına geçip seyretmektir.
Aşk haykırmaktır,sevgi ağlamak;
Aşk açmaktır,sevgi katlamak.
Sevgi saklamaktır
Yüreğini,gözlerini
Ve de ellerini saklamak
Bahar geldiğinde…
Bir çiçeğe,yeşile,çimene
Aşık olamazsın ama seversin.
Arkadaşına aşık olamazsın
Ama seversin.
Toprağa fidanı aşkla değil
Sevgiyle dikersin.
Sevgi için ölünür,aşk öldürür.
Aşk kıskançtır,nankördür
Sevgiyi öldürür.
Aşk Kabil’dir,sevgi Habil.
Aşkla sevgi aslında kardeştir
Babaları insandır,Adem’dir
Aşk için şiirler yazarsın,
Şarkılar yaparsın;
Sevgiyi anlatamazsın.
Çünkü yüreğine sığdıramazsın.
Kalbini aşka kapatabilirsin
Ama sevgiye kapatamazsın
Sevgi gizli,aşk aşikardır.
Yüz vermeyince unutursun
Sen aşığım diye daha kendini kandır.
Dedim ya sevgi gerçek,aşk yalandır.
Dahası da var:
Aşkın gözü kördür,
Fazla naz aşık usandırır;
Aşk oyun,aşık oyuncaktır.
Sevgi ise yaşamdır,hakikattir.
Aşk aceledir,
Sevgi usul usul sabırlıdır.
Acele işe hem şeytan karışır.
Aşk ateşlidir
Çünkü hastalıklıdır.
Sevgi ılıktır
Çünkü sağlıklıdır.
Velhasıl bu iki kardeşin hikayesidir
Aşka ve sevgiye dair…


 
Ben senin cocugunum lutfen bana dokun
Dayan...ihtiyaclarimi karsilamak icin yollar bul
iyi geceler sarilmasi ruyalarimi daha da tatlilandirir...
gunduzleri bana dokundugunda,
bana gercekten nasil hissettigini gosterir

Eger senin blug cagindaki cocugunsam lutfen bana dokun
Neredeyse buyudum diye beni hala kolladigini bilmeme gerek olmadigini dusunme
sevgi dolu kollarina, yumusak bir sese ihtiyacim var

Eger senin arkadasinsam...lutfen bana dokun..
Sicak bir sarilmadan daha fazla bana deger verdigini gosteren bir davranis yok
kendimi kotu hissederken sifalandirici bir dokunma,
sevildigime emin olmami saglar ve yalniz olmadigimi anlamami
seninki belki de alacagim tek rahatlatici dokunustur

Eger senin hayat arkadasinsam lutfen bana dokun
Tutkunun yeterli oldugunu dusunebilirsin ama sadece kollarin korkularimi alip goturur...
senin yumusak destekleyici dokunmana ihtiyacim var,
sadece ben oldugum icin sevildigimi hatirlamam icin

Eger senin buyumus cocugunsam lutfen bana dokun.
Tutunmak icin kendi ailem olsa da, canim acidiginda
hala annemin ve babamin kollarina ihtiyacim var
anne babalarin gorusleri farkli, bu goruslerinizi simdi daha cok taktir ediyorum

Eger senin yaslanan ebeveyninsem.lutfen bana dokun
Elimi tut, bana yakin otur, bana guc ver
ve yakinliginla benim yorgun vucudumu sifalandir.

Cildim burus burus ve kirisik da olsa, oksanmayi sever korkma
 

Kurumuş bir gül buldum
Defterimin arasından
Birden içimi sonsuz
Mutluluk kapladı
Yeniden dogmuş gibi
İlk günkü kadar taze degıldı ama
Hatırası o kadar eskımemıstı
Gözlerımı kapadım bır an
Ve..........
Kurumuş bır gülü kokladım
Yagmurlu bir günü hatırlattı
Mutluluktan sarhoş oldugum bır anı
O an senı ıcıme cektım cektıkce daha cok
Gömüldüm anılara yıkıldım
Ah o cocuksu sevdam
Düşündükce göklere çıkardıgım
Saf ve temız cocuksu sevdam
Sonra vakitsiz uyanı verdim
Biliyormusunuz
Şimdiki aşklar sevgiler o kadar cocuksu degıl
Umudun mutlulugun yerıne
Yıkılışı vaad ediyorlar
Belkide bunlardır kurumuş güle düşünlüğümün sebebi
 
BEKLEYİŞİMİN ÖYKÜSÜ

Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine,
ben her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim.
Sen yoktun...

Binlerce adım attım bu kentin sokaklarında. Her köşeyi,
her parkı, her ağacı ezberledim. Sevdaya bulanmış
her kaldırım taşında senin adını aradım.
Sen yoktun...

Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı.
Her bir hücremin acısını ta yüreğimde hissederken
beni enkazın altından çekip alacak elini aradım.
Sen yoktun...

Özlem şarkılarını ezberledim. Kimini bağıra bağıra,
kimini fısıltıyla söyledim. Karanlığa haykırdım hasretimi.
Sesimi duyacaksın diye bekledim.
Sen yoktun...

Senden gelecek bir tek haberi bekledim. Saatler asırlar gibi geldi,
geçmedi. Çalan her telefonu yüreğimin deli bir çağlayana dönen
atışlarıyla açtım. Senden başka duyduğum her seste hep aynı
hayâl kırıklığını yaşadım. Onlar beni duymak istiyordu, bense seni.
Sen yoktun...

Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına
uzattım her gece. Bir an önce sabah olsun diye uykunun
beni çekip almasını istedim. Olmadı.
Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan, kaç gece
merdivendeki ayak seslerini dinledim gelen sensindir diye.
Sen yoktun...

Her yağmurla birlikte hüzün de yağdı bu kentin üzerine. Bulutlar
yalnızlığın işaretiydi benim için. Beni ıslatan yağmur olmadı.
Ben senin özleminle sırılsıklamdım her mevsim.
Hayat; merhaba dedi bahara çiçek çiçek. Uzun kıştan sonra
gelmez dediğim göçmen kuşların dönüşünü gördüm.
Sen yoktun...

Her istasyon her otogar adresim oldu. Bir trenden inersin sandım.
Otobüslerdeki her yolcuya sensin diye baktım. Ya da yolculuklara
vurdum kendimi. Kimsenin uğramadığı köylere, adı duyulmamış
kasabalara gittim. Senden bir iz aradım.
Sen yoktun...

Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım. Kıyılarda tükettim
bekleyişlerimi. Hep sensiz gemiler geçti limanlardan.
Ben gemicilerin hasret türkülerine eşlik ettim.
Sen yoktun...

Gözümden bir tek damla yaş akmadı. Onlar sana aitti, sana
kalmalıydı. Kimselere söyleyemedim acılarımı, bekleyişimin
öyküsünü kimselere anlatamadım.
Nice fırtınalar koptu yüreğimde. Dalgalar dövdü hayallerimi.
Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz aradım.
İçimi dökecek bir insan aradım.
Sen yoktun...

Her gece ay paramparça oldu. Her gece yıldızlar birer
birer düştü sokaklara. Yıldızları saçına takıp gelmeni bekledim.
Ayı avucunda bana getirmeni bekledim. Ve bir güneş gibi doğup
aydınlatmanı bekledim bu kapkara dünyamı. Ama.
Sen yoktun...
 
Adım adım ilerliyorum sensizliğe
Attığım her adım derin bir sızı yüreğimde
Tek bir kisinin dur demesi için
Bu terkedisliğe..
Derin bir sessizlik uğultusu
Rüzgarın sessizliğinde
An kaldı seni terketmeye
Bir odadan taput olurmu
Koca bir yüreğe

Ve gidiyorsun iste...

Her seyden habersiz ve bir o kadarda masum
Belki soruyorsun neydi günahım
Günahsızlıkta günahların karsısında duramıyormus demek
Hayatımda tanıdığım en saf hal din sen

Gidiyorsun iste
Hic bir seyden habersiz
Sessiz Sedasız
Var olupta bilinmeyenim
Misk kokulu sevdam masum yanım
Seni terketmekmiydi yüreklilik?
Yoksa seninle yaslanmakmıydı...
Herkezi mutlu edip yasamakmıydı hayat?
Yoksa bu hayat benim diye bilmekmiydi...
Seninle yasamakmıydı acı?
Yoksa sensizlikmi...
Bir ömür unutamıyacağım sevdam
Bir ömür sessizliğim oldun sen

Gidiyorsun iste
Sessiz Sedasız
Var olupta olmiyanımdın sen
Hissedipte dokunamadığım
Ömrümün sonuna kadar
Sızlayan vicdanımsın sen
Hayatın beni tükettiği an
Ve yasamak zorunda olduğum
En zor anımsın SEN...
 
Tek tip insanlarız hepimiz...
Kendi resminde kendini gorememektir
Umutsuzluk....
Ve neyi özlediğii bilmeden yaşamaktır
Mutsuzluk...
Artık küçük insanlar var etrafımda
Küçülmüş,ufacık olmuş insanlar. . .
Hayal gücü kaybomuş
Gerçek diye yalanlar uydurmuş
İnsanlar var etrafımda...
İşin kötüsü hepsi birbirnin aynı
Ama haberleri yok!...
 
........
ve masal kahramanlarına imrenerek sonu mutlu biten masalların içinde yer almak..
kanlı düşlerime inat sevdalanmak ..aşık olmak istiyordum..
şu karanlık sonsuzluğu senin kısacık ömrünle değişmezmiydim..
sana koşar adımlarla yalınayak koşmazmıydım..
yalnızım işte..kalabalıklar içinde yapayalnız..
ve içimdeki yaraya haksızlık edercesine güçlü ve acımasız..
susuz bıraktığım yüreğimde hala filizlenmekte sevdan..
seni unutmadım ANNE..
öc alırcasına kendimden yaralarımı kanattım yokluğunun vurduğu saatlerde..
maviye çalan gecelerde
çocukluğuma dokunur gibi dokundum ellerine..
bütün yaşanan mutluluklardan sonra..
beni çaresiz yalnız bıraktın boş sokaklarda..
şimdi akıp giden hayatta,hep eksiğim
hep satılık ruhlarla başbaşa..

periisinn artık :.(

anneme..rahat uyu..
 
Her yağmurun ardından…
Yeni doğan güneşle gösterir yüzünü
Umudu müjdeleyen,
içinde her türlü güzelliği barındıran..
bir gökkuşağı!!

Her gözyaşımın ardından…
Hep umut ettim bende…
Yeniden ışığı göreceğime,
Bu defa kendi yüzümde!!

Umutlarım güçlüydü.. ışığım zayıf!!
Şimdiyse beni bekleyen ışığa yaklaşamıyorum..
Umudum kalmadı belki de…
Yorgunum artık!!
Ağlamalarım sonsuz bir yağmur oldu gözlerimde!
Yüzümde, beklediğim gökkuşağı hiç parlamadı…
Belki de bu artık son yağmurumdu
Son gözyaşımla, yüzümden süzülen;
Başka bir ışık buldum…
Bitti sandığım umuduma yeniden tutundum ve,
“yaz”ımı bulmaya gidiyorum..
anladım artık,
bu benim son yağmur’umdu!!
 
X