Merhaba,
Mustafa Revanla ilgili sıkıntımı google yorumlarda, şikayet sitelerinde ve instagramda dile getirmek istedim. Ancak instagram yorumları hemen silindi, google yorumlarda çıkmıyor firması, şikayet sitelerinde de daha önce başlık göremediğim için buraya üye oldum. Açıkçası buraya üye olmamın tek amacı Mustafa beye aşırı sinirlenmiş olmam ve başka insanlar mağdur olmadan önce bunları okumasını istemem. Süreci başından itibaren anlatacağım. Kız kardeşimin nişanı için kendisinden kardeşim ve kendim için randevu aldım. 600 TL istedi. Pazarlıksız kabul ettik emeğin pazarlığı olmaz diyerek. Benim başından beri şüphelerim zaten vardı. Tüm paylaşımları sarı ışık altında çekilmiş ve herkesin yüzünde aynı tekniklerle yapılmış makyajlar. Buarada İstanbul ve Adana'da bikaç oldukça ünlü make up artist tanıdıklarımı aradım. Ancak düğün sezonunun son dönemlerinde insanların iyi gelir elde ettikleri işleri bırakıp getirmenin adil olmadığı düşüncesiyle vazgeçtim. Kardeşim benden önce makyaja girmiş, ben o sırada saçımı yaptırıyordum başka bir yerde. Kendisini göremedim. O çıktıktan sonra benim makyajım yapılacaktı. Trafikte kaldığımı 10 dakika belki gecikebileceğimi nezaketen haber verdim ve gecikmeden ulaştım. Ancak asistanı Mustafa beyin yarım saat sonra geleceğini söyledi. Ben ne olur ne olmaz ayıp olmasın diye aradığıma pişman oldum. Çünkü nişana ucu ucuna yetişebilecektim zaten. Birde yarım saat randevu ertelenince durum kesinleşmiş oldu. Bir yanlış anlaşılma olmuştur diyerek ılımlı yaklaşmaya çalıştım. Mustafa bey geldiğinde merhaba bile demeden "sen şöyle otur ben" geliyorum dedi. Buarada Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde doktora eğitimi almış, 5 yıldır onlarca çalışanımla kendi şirketimi kuran güçlü bir kadın olarak, kimseye hayatım boyunca böyle bir tavır takınmadığımı, gerek duymadığımı özellikle belirtmek isterim. Yine ılımlı davranmaya çalışarak yorgun ya da koşturması vardır diye düşünerek çok üstünde durmamaya çalıştım konunun ancak benimde tavırlarım değişmişti, kendisinin bu tutumu üstüne. 10 dakika kadar da çalışanlarıyla seviyesiz şakalaşmasına, 90bin TL'lik parfüm koleksiyonu ve yeni aldığı arabası hakkında gereksiz sonradan görme bir tavıra konuşmalarına maruz kaldım içerde beklerken. Sosyolojisi gereği, eskiden ezilerek çalışmış birinin para kazandığında bu tip eğilimeri olmasını normal karşılamaya çalışarak sabrettim yine. Yanıma geldiğinde ne cildimi ne yüz hatlarımı analiz etmeden makyaja başlamaya çalıştı. Ne istediğimi bile sormadan rasgele bir fondoten alarak makyaja başlayacağında kendisine müdehale ettim kibarca. Telefonumdan beğendiğim hafif bikaç makyaj ve beğendiğim tonları gösterdim. İstediğim şey Rosie Huntington'un her zaman yaptığı şekilde oldukça naturel ve aydınlık mat bir makyajdı. Gösterdiğim far tonları içinde mürdüm-gri tonları ve sedefli beyaz aydınlatıcı tonlarıydı. Dudaklarımı açık gül kurusu ve mat istediğimi, kirpiklerimi ise yukarı doğru değil gözlerim hafif çekik olduğu için düz ve yana doğru yine doğal görünümlü istediğimi tek tek görsellerle anlattım. Buarada yüzüm için çok çok beyaz ve duru. Burnum küçük ve çok düzgün. Gözlerim, kaş şeklim makyaja çok müsait. Yüzümde tek kusurum ki bunu sadece ben kusur olarak görüyorum sanırım, dudaklarım biraz küçük. Ancak ortalamanın çok üstünde doğal bir güzelliğim olduğunu mutlaka belirtmek istiyorum. Bunu söyleme amacım kesinlikle yaşadığım olağanüstü özensiz tavırlar yüzünden inanılmaz çirkin görünmemin neden olduğu hayal kırıklığı ve bunun da ötesinde saygısızca bulduğum tutum. Çünkü özel bir günde kendinizi daha iyi hissetmek istiyorsunuz ve aynada yataktan kalktığınızdaki haliniz yüzlerce lira verdiğiniz, zaman ve emek harcadığınız halinizden güzel olunca, çok kötü hissediyorsunuz. Kendim ayda yılda bir makyaj yaparım. Güneş kremi sürüp evden çıkıyorum genellikle. Sadece düğün, nişan yada önemli kokteyllerde hafif makyaj yaparım ki o bile çok farkedilir nadiren yaptığım için. Buarada tekrar sürece dönecek olursam, Mustafa bey beni kız kardeşime makyaj yaptığı koltuğa aldı, önümdeki ve yanımdaki masalarda kız kardeşim için kullandığı far paleti, fontoten ve pudralar, fırçalar vardı. Kız kardeşim bana göre çok esmer. Umarım ne demek istediğimi anlamışsınızdır. Asla bronz görünüm istemediğimi belirtmeme rağmen kız kardeşime kullandığı fondoteni eline aldığını görünce delirdim. Çantamdan chanel baz, tom ford alabaster 01 stick fondoten ve naked 3 paleti çıkardım. Tom ford stick fondoten kullanan varsa mutlaka bilir 01 en en açık rengidir. Kendisi sarı alt tonlu Mac ve kahve tonlarından nefret ettiğimi söylediğim halde kahve kızıl Mac far paleti kullanacaktı. Kendi paletimi çıkardığım halde, ordaki paletten kızıl ve kahve tonlarıyla berbat büyüklükte gözler ortaya çıkardı. Gözlerim daha önce belirttiğim gibi hafif tatlı bir çekiklikte. Kirpikleri aşırı taktı, gözlerim yuvarlak ve aşırı iri göründü. Kendisine söylediğimde cevap vermedi. Bitince düzeltirim dedi. Teknik olarak zaten mümkün değildi. Bir gözüm küçük bir gözüm büyük görünüyordu bariz şekilde söylediğimde rasgele taktığı kirpikleri çekip hafifletti görüntüyü ama yakından bakınca farkettimki, kirpikleri biryerden çok aldığı için kesikli bir görüntü var. Bunu da söyledim. Zaten ben de onu düzelticektim dedi. Buarada kaşlarımdan bahsetmedim, onu farkettim. kaşlarım küllü açık kumral, kahverengi kalın kaşlar boyadı göz makyajımdan önce, hemen silinmesini rica ettim. Resmen facia bir görüntüydü, kocaman kalın dümdüz kaşlar. Zamanla zaten silinir dedi. Kesinlikle çok bulduğumu ve istemediğimi söyleuyince kulak çöpüyle üstünden geçti ama nafile. Buarada Mustafa bey işine o kadar saygısız ki, olsun bitsin mantığında, benim bu hareketimin üstüne zaten kuru ve aşırı hassas olan cildime baz uygulamadan stick fondoteni sürmeye başladı, baz sürmeyecekmisiniz dedim, cildim makyajı zaten kusuyor dedim, ben gerek duymuyorum dedi. Orda ne demek istedi tam anlamadım. En iyi make up artistler duyuyor sen niye duymuyorsun başka bir tekniğin mi var diye sorarak kabalaşmak istemedim ama içimden geçmedi değil. Yine kibarca, eğer sürmezse makyajı yediremeyeceğine ikna edip kendi chanel bazımı sürdürdüm, döver gibi özensizce burnun sadece üstüne ve yanaklarımı avuç içiyle rasgele sürüp yedirmedi bile. Ben uyardıkça kendisi çirkinleşti iş olarak anlayacağınız ki aşırı kibar ve kırmadan yaklaştım. Yanaklarıma gül kurusu tonlarda allık seçtiğim halde, beyaz bir insana asla yapılmayacak hareketi yaptı simli bronz-turuncu tonlarda allık ve aydınlatıcı sürdü, pudranın rengi fondotenimden 3 ton koyuydu ve yüzüm sonuç olarak bronz olmuştu. Bu sırada boynum ve gerdanım bembeyazdı. Rujdan bahsetmek dahi istemiyorum, turuncu kahve ruj sürdü. Kontürleme kesinlikle yapmadı. Çok uzasın istemedim, 20 dakika sürdü tüm işlem. Dediğim gibi apar topar bişeyler yaptı kendince. Aklımdaki eve gidip silip kendim yapmaktı. Kasaya gidip 600 TL ödedim. Ve ödemeden sonra benim gösterdiğimle yaptığı şeyin alakası olmadığını, üstelik make up artist olarak kendisi insiyatif alsa bile yüzüme yakışmadığını ve doğal halimle bile daha hoş göründüğümü, bu makyajla sadece korkunç göründüğümü söyledim. Parayı ödedikten sonra söyledim çünkü ödememek için çamurluk yapan insan durumuna düşmek asla istemedim. Belki hal böyle olursa özür diler ve başka insanlara daha özenli davranır diye düşündüm. Ancak kendisi ukela bir tavır takınıp aslında çok bozulmuş olduğu durumunu gizlemeye çalıştı. Ben de düğün için artık kendisini kesinlikle düşünmediğimizi ve şuan bir balon olduğunu, işine gerekli özeni ve saygıyı göstermezse mutlaka kısa zamanda kaybolacağını belirtip ayrıldım. Eve girdiğimde kimse şaşırmadı makyaja. Annem bile sakince hadi kendin yap sıkma canını dedi. Yukarı kata çıktığımda arkadaşlarının kardeşime moral verdiğini ve makyajı düzeltmeye çalıştığını gördüm. Simsiyah boyanmış gözler, zaten uzun olan çeneye kontürleyip küçültmek yerine aydınlatıcıyla belirginleştirilmesi, küçücük burnunun kontürlenip yok edilmesi - kontürleme dediğimde far sürülmüş burnuna - , turuncu simli bana sürdüğü aydınlatıcıyla tüm elmacık kemikleri ve şakaklarının yağlı ve kirli bir görünmesi, o an kendime üzülmeyip kardeşim için üzüldüm. En özel günlerinden birinde ağlayarak makyajını düzeltmeye çalışıyordu. Ben zaten vakitte kalmadığı için makyajımı silip bb krem ve hafif rujla inmek zorunda kaldım nişan törenine, kardeşimse verdiğimiz moralle biraz düzeltip razı olmak zorunda kaldı duruma. Umarım faydalı olur verdiğim bilgiler. Daha önce Tarık Olgan kuaförüm olduğu zamanlarda Evrim Memilli ve Tarık beyle evli oldukları dönem Hatice Sakayla da çalışmış, memnun kalmamıştım. Ancak bu kadar özensiz davranmamışlardı. Sadece o kadar becerebiliyorlar demekki, bir daha gelmem olur biter demiştim. Mustafa Revan'ı ise hem saygısız hem özensiz hem de şişirilmiş bir balon olduğunu düşünüyorum. Ankarada çok seçenek yok, olanların en iyilerinden biri gibi görünüyor Mustafa Revan. Ama yine de farklı alternatifler yaratmanızı öneririm. Umarım faydalı olur yazdıklarım sizlere. Sevgiler