Afyon Yöresel Örf Ve Adetleri

Nevreste

Hala umudum var
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
290.611
596.921
42
DÜĞÜN

Afyonkarahisar’da evlenme törenleri sırasıyla şöyle oluşmaktadır: Dünür gezme(görücülük), söz kesilip kahve içme, nişan(yavuklu olma), şerbet içilmesi, karşılıklı sini( tepsiyle baş üstünde nişan hediyesi olan şeker, çerez, iç çamaşırı, mendil, çorap v.b. hafif eşya) gönderilmesi, sini ardı (nişan tepsilerinin karşılıklı gönderilmesinden sonra kız evince yapılan yemek ziyafeti), kandillikler(kandil günlerinde gönderilen kına ve kandil helvası, buna karşılık kız evinden oğlan evine bir tepsi ağzıaçık, bir çeşit börek veya lokma) gönderilmesi, hıdrellez daveti(nişanlık zamanı hıdrelleze rastlarsa oğlan tarafından “Hıdrellezlik” gönderilir. Kuzu kesilerek yemekli kır daveti yapılır. Bayramlık(kız evinden oğlan evine, oğlan evinden kız evine karşılıklı çamaşır), kurban bayramında ise süslenmiş koç(oğlan evinden kız evine) gönderilir.

Nişandan düğün haftasına kadar bu töre ve gelenekler, ailelerin maddî durumuna göre yapılır. Düğün haftasından önce iki aile, düğün, nikah ve esvap kesme gününü tesbit eder, hazırlıklara başlar. Oğlan evi tarafı gelini tanınmış bir mağazaya davet eder. Mağazada gelin için alınacak giysi ve gelinlik v.b. eşyaya bakılır. Buna “Esvap Kesme” adı verilir. Esvap kesmeyle beraber, her iki taraf, düğün için yakınları (eş,dost ve akraba) davet etmek üzere “Okucu” adı verilen sözlü davetçi gönderirler. Günümüzde ise davetiye kartları gönderilmektedir.

Kadın okuyucular düğün sahibinin yakınlarını ev ev dolaşarak düğüne davet ederler. Böylece düğün başlamış olur. Düğün dört gün devam eder. Çarşamba günü düğünde oğlan evinde yemek davetleri öğleden itibaren başlar.

Akşam yemeğine daha çok gençler(damadın arkadaşları) davet edilir. Aynı gün öğleden sonra “Saç Kesme” yapılır. Kaynananın başkanlığında kalabalık bir kadın grubu oğlan evinden kız evine gider. Kız evinden en az iki tefçi kadın oğlan evinden gelen kadın grubunu ayakta tef çalarak ve türkü söyleyerek, düğün evinin merdiveni başında veya taşlığında karşılar. Kız evinden çağrılmış olan misafirler diğer davetlilerle birlikte toplanır. Çengiler durmadan türkü söylemeye devam eder. Gelin kız, kaynananın bulunduğu yere gelir. Kaynananın ve misafirlerin ellerini öptükten sonra kaynananın önüne diz çöker. Önce kaynana, görümce, teyze,yenge(amca, dayı hanımları) birer ikişer saç Tlfini kesmek suretiyle “Saç Kesme” töreni yerine getirilir. Bu törende kaynana, geline ziynet olarak ne takacaksa (altın, inci, gerdanlık, küpe, bilezik v.b.) sırasıyla takar. Tören bittikten sonra gelişlerinde olduğu gibi giderlerken de çengiler, ayakta çalarak uğurlarlar. Saç kesme töreninin akşamı “Kına Gecesi” yapılır.

Kına Gecesi:

Erkek evi:

Oğlan evinde bir miktar kına ile gerekli mumlar hazırlanarak kız evine gönderilir. Bu gecede damadın arkadaşları çoğunluktadır. Kına gecesinde sağdıcın görevi çoktur. Misafirleri sağdıç karşılar, ağırlar.
Kız evinden bir grup, oğlan evine “hayırlı olsun”a gelir. Bir odada, sofra ve saz heyeti kurulur. Vakit yatsıyı geçince kına yakma törenine başlanır. Bir tas içinde karılmış kına önce damadın, sonra sağdıcın sağ elinin üç parmağına(yarım el) yakılır. Kına yakılmaya başlarken saz heyeti ve düğünde bulunan gençler “Kına Türküsü” söylerler. Kına yakıldıktan sonra damat ile sağdıç, babanın ve aile büyüklerinin ellerini öperler.

Kız Evi:

Saç kesme töreni gecesi, oğlan evinden, yine başlarında kaynana olmak üzere kalabalık bir grup kız evine gelir. Karşılama gündüzki gibidir. Gelin kız ile sağdıç el öperler. Gelin kızın avcuna bir parça kına konularak, bunun üzerine bahşişler verilir. Kız evinde eğlence, oğlan evi gittikten sonra daha çok olur. Kızın arkadaşları, etrafını sararlar ve binbir özentiyle ellerine ve ayaklarına kına yakarlar. Kızlar tefçinin eşliğinde kına türküsü söyleyerek geç saatlere kadar eğlenirler. Kız tarafı kına yakanlara haşhaşlı pide, öğme, reçel, peynir, zeytin gibi yiyecekler ikram eder. Oğlan ve kız evinin ileri gelenlerinden birer grup, birbirlerini ziyaret ederek, hayırlı olmasını dilerler.

Gelin Alma:
Perşembe sabahı her iki taraf da hareketlidir. Oğlan evinden kız evine bir kamyon gönderilir. Bu kamyona çeyizler yüklenir. Kızın çeyizi sandık, yatak odası takımı, halı, koltuk takımı, battaniye, yatak takımı ve mutfak takımından(tencere, tabak, çatal bıçak takımı, çay takımı, fincan takımı, su takımı, su ve ocak güğümleri, tepsi v.b.) oluşur. Çeyizle beraber kız evinden giden kadınlar, çeyizleri asar ve gelin odasını hazırlar.

Gelin hazırlanır, gelin almak üzere oğlan evinin akrabaları ve kaynana kız evine giderler. Gelin kızın babası, yakın akrabaları duvak örterler, görümlük para verirler. Bu tören çok hüzünlü olur. Duvak örtülünce kaynana, gelini arabaya bindirir. Hareket etmeden önce dua okunur. Akrabalar oğlan evine giderler. Oğlan akrabaları ve kayınpeder gelini beklemektedir. Gelin, evin önüne gelince arabadan inmeden bir kurban kesilir. Gelini arabadan kayınpederi indirir. Gelin orada bulunanların elini öper. Duvağı örtülüdür. Oğlan evinin akrabaları el öpme sırasında geline görümlük hediyeler verirler, ziynet eşyası takanlar da olur. Cuma günü öğleden sonra kadın misafirler gelin görmeye gelirler. Kız evi üzüntülü, oğlan evi neşelidir, gülünür, eğlenilir. Böylece düğünün bir kısmı bitmiş olur.

El Öpme Daveti:
Pazar günü kız evi oğlan evine bir tepsi baklava(Pazar baklavası) gönderir. Baklavayı götüren kadınlar, kadınları öğle yemeğine, erkekleri akşam yemeğine davet eder. El öpme daveti Pazartesi günü yapılır. Bu yemek çok çeşitlidir. Yemekten sonra kahve içilir, kız evinin yeniden aldığı dürüler dağıtılır.

Çeyiz İndirme Daveti:
El öpme davetinden birkaç gün sonra oğlan evi, kız evinin kadınlarını öğle, erkeklerini akşam yemeğine davet eder. Bu davetin amacı, asılı duran çeyizlerin indirilmesiyle düğünün bittiğini gösterir. İlimizde ayrıca, “imece, aşure, sıra geceleri (gecekler)” gibi gelenekler de vardır.

HAMAM


Hamam Türk kültürel mirasında sosyal olayların kutlandığı yer olarak da önem taşıyor. Afyon’da ‘gelin hamamı’, ‘bebek hamamı’, ‘damat hamamı’ ve ‘asker hamamı’ gibi gelenekler eski günlerin ihtişamı içinde olmasa da sürdürülüyor. En yaygın gelenek olan gelin hamamına göre gelin ve ailesindeki bayanlar düğünün başında damat tarafının davetlisi olarak hamama giderler. Hazırlanan yemekler göbek taşının üzerinde yenilir ve söylenen şarkılar eşliğinde eğlenilir. Geleneğe göre damadın ailesi tarafından geline havlu takımı ve takunya, akrabalarına ise takunya hediye edilir. Gelinin annesi ise karşılığında damadın ailesine yöresel bir eşarp olan tülbent hediye eder. 1900′lü yılların başlarında da Afyon ve çevresinde gelin kızlar düğünden önce kağnılarla Gazlıgöl Kaplıcasına getirilir, hamamda eğlenilir, yemek yenilirmiş.
Afyon il merkezinde bulunan hamamlar içinde Osmanlı döneminin ilk yıllarında yapılmış ve günümüze kadar kullanılagelmiş olanları bulunuyor. Bunlara zamanla yenileri de eklenmiş. Kadın ve erkek için ayrı ayrı, bitişik çifte hamamlar yapıldığı gibi, tek yapılanları da var.

DOĞUMLA İLGİLİ GELENEKLER
Yörede, kadının ilk doğumuna önem verildiğinden daha çok ilk bebek için hazırlıklar yapılmakta, diğer doğumlarda özel bir hazırlığı ihtiyaç duyulmamaktadır. Çocuk doğunca hısım akraba o eve çocuk görmeye giderler. Çocuk görmeye gitmeye "Doğuya Gitme" denilir. Hazırladıkları hediyeleri, öğle yemeğinden sonra alıp çocuk evine gidilir. Hediyeler uygun şekilde verilir
Çocuk bir - birbuçuk yaşına geldiği ve diş çıkarmaya başladığı zaman "Diş Dirgiti" denilen bir adet yapılır.

SÜNNET TÖRENİ

Hali vakti yerinde olanlar, erkek çocukları için sünnet düğünü yaparlar. Sünnet genellikle iki ile oniki yaş arasında yapılır. Düğün öncesinde köylerde oku dağıtılırken, ilçe merkezlerinde düğün kartları hazırlanarak davet yapılır. Sünnet hazırlıkları bittikten sonra düğün hazırlıklarına başlanılır. Düğün genellikle iki gün olarak yapılır. İlk gün sünnet olacak çocuk ya da çocuklar çalgı ile gezdirildikten sonra dini bir törenle sünnet ettirilir. Akşam sünnet olan çocuğun acısını unutturacak çeşitli eğlenceler düzenlenir. İkinci gün genellikle 8.30 - 13.00 arası gelen misafirlere yemek verilir. Daha sonra yemeğin verildiği gün yemeğin bitiminden sonra çocuklar gezdirilerek sünnet edilir.

ASKERE UĞURLAMA VE ASKER KARŞILAMA
Askere gitmeden iki hafta kadar önce gidecek olanların ve arkadaşlarının düzenlediği eğlenceler başlar. Akrabalar ve komşular tarafından askere gidecek kişi eve davet edilerek ağırlanır. Askere gidileceği akşam namazından öncesi askerler önde, imam ve hak arkasında olmak üzere imam tarafından dua edilir. Dua ettikten sonra askerler herkesle vedalaşırlar, helalleşirler. Askerlerin gidecekleri günün sabahı askerler ve yakınları köylerde köy meydanında, ilçe ve şehirde otobüs terminallerinde toplanırlar. Askere giden kişilere akrabalar ve komşular tarafından genellikle para hediyesi verilmektedir. Toplu olarak uğurlama yapılırken davul, klarnet, saz ve darbuka gibi çalgılar çalınarak askerlere moral verilmeye çalışılır. Uğurlamalar yapıldıktan sonra asker ailelerine "Allah kavuştursun" denilir.

YÖRESEL KIYAFETLERİ


ERKEK
1. Başa Giyilenler: Etrafına (püsküllü) poşu sarılı fes.
2. Sırta Giyilenler: Gömlek (sıkma yelek), çuha, şalvar, sim sırma-
işlemeli kollu cepken, kolsuz cepken, yelek (camadan), şal, yedi-
renk kuşak.
3. Ayağa Giyilenler: Dolak (örme uzun yün çorap), tozluk(dizlik)-
çarık, yemeni.
4. Aksesuar: Gümüş tabaka(sigaralık), gümüşten işlenmiş kama-
yatağan,silahlık, çift kulaklı, köstek, yağlık, peşkir , el mendili.

Afyon’da erkek halk oyunları efe, zeybek, kızan ve seğmen geleneğini sürdüren, il içinde her yörede aynı olan bir beraberliği yansıtır. Giyim de buna ayak uydurmuştur.

Afyon Erkek Halk Giysisi

Başa Giyilenler
Fes: Bordo keçeden kalıp üzerine geçirilmiş, tepeden püsküllüdür.
Poşu: Çoğu kez mintan rengiyle uyumlu, bordo fes üzerine sarılmış kaliteli ipekten püsküllü bir giyim parçasıdır. Boyuna köstek takılarak kuşaktan sarkıtılır.

Sırta Giyilenler
İç Donu: Belden boz büzgülü, canfırdan, dizde çorap içine girecek uzunluktadır.
Göynek: Yakasız, önden bağıra kadar açık, kollu, kalçaları örtecek uzunlukta canfırdan dikilmiştir.
Mintan (İçlik): İnce yollu keten kumaştan, önden düğmeli, kollu, hakim yakalı bir iç giyim parçasıdır.
Cepken: Gri veya mavi çuhadan, kolsuz astarlı ve kolçaklı bir tür yelektir. Kolçaklar ön ve arka cepken boydan boya kaytana işlidir.
Potur: Göbek altı bol büzgülü uçkurla bağlı, ağı geniş ve rahat harekete elverişli, bölge sert iklimine uygun diz kapaklarını örtecek uzunluktadır.
Kuşak: Bele şal sarılır. İşlemeli uçkurlarla muhtelif renkte ve püsküllü uzun kuşaklar dolanır. Ensizdir. Bele iki kez dolanır. İki tarafa sarkıtılır.

Ayağa Giyilenler
Çorap: Eğirme yünden, nakışlı örülmüş uzun konçlu ve püskül bağlıdır.
Tozluk: Diz kapaklarından itibaren ayak tarağını örtecek uzunlukta, cepken dokumasından yapılır. Ayağa yemeni veya çarık giyilir.
Aksesuar: Dokuma yünlü kumaş kuşak üzerine deri kütüklük, yatağan, meç, saldırma, kama toplu tabanca, kınlı, yağlık, küçük savatlı maşa, paşa ve tütün keseleri, köstek, tabaka, yağlık kuşağa sokulan, boyunda hamaylı ve kolda pazıbent, öteki aksesuarlardır

KADIN

1- Peşli – Pessiz Entari
2- Telli Hare – Pullu Hare
3- Şalvar
4- Cepken
5- Kemer – Şal Kuşak
6- Çorap
7- Çarık – Alelumun Kundura
8- Fes – Tepelik – Rakçin
9- Hotoz – Tuzak” Hotoz – Taç
10- Krep Örtü
11- Hamaylı
12- Beşibiyerde

HAC GELENEKLERİ

ünümüzde hacca uğurlama şekilleri ve karşılama adetleri eskiye göre değişikliklere uğramıştır. Hacca gitmeden bir hafta - 15 gün önce hacı adaylarına herkes, dilediği şekilde hediyeler verir. Ayrıca hacı adaylarının akrabaları, gidişten bir ay öncesinden itibaren onları yemeğe çağırmaya başlarlar ve Hacı Yemeği verirler. Hacılar Isparta'da Ulu Camii'nin önünde toplanarak otobüslere bindirilir. Hacılar ihramlarını giymiş bir vaziyette giderler. Otobüs ve arabaların üzerine Türk Bayrakları asılır.
Hacılar hacdan döndüklerinde havaalanında karşılayanlar olduğu gibi, şehirde, Ulu Camii önünde de karşılamaya gelenler olur. Hacı evine geldiğinde hacı ziyaretlerine gidilir. Gelenlere zemzem takımı içinde zemzem suyu ile hacı yağı ve hurma ikram edilir. Genellikle akşam yapılan bu hacı ziyaretlerinde gelenlere gümüş yüzük, tespih ve takke gibi hediyeler verilir.
Hacılar yaklaşık 10 veya 20 gün sonra varlıklarının durumuna göre "Hacı yemeği” verirler.


ÖLÜMLE İLGİLİ GELENEKLER


Bir kişi ölünce dini vecibelere göre defnetme işlemleri başlar. Şayet ölünün yakınları, şayet ölenin yakınları uzakta iseler ölü gömülmez, bekletilir. Bütün aile yakınları ve akrabaları tarafından "katmer" edilir. Baş sağlığına gelenlere ikram edilir

Cenaze tabuta konulduktan sonra genellikle tabutun üstüne halı konulur, daha sonra bu halı bir camiye gönderilir. Cenaze defnedip gelenlere pide ayran veya mahalli yemeklerden pişirilerek yedirilir. Ölüm gününü takip eden bir hafta veya on gün çeşitli yemeklerle birlikte akşam yemeğini yemeğe gelirler. Ölenin yedinci günü pişi yapılır, komşulara dağıtılır. 52. günü de mevlidi şerif okutularak yemek verilir

BAYRAM GELENEKLERİ

Yöre halkı dini örf ve adetlerine çok bağlıdır. Bilhassa üç ayların girişiyle oruç ve namaz ibadetlerinde, hayır, hasenat işlerinde artmalar olur.

Mübarek günlerde topluca mahalle camilerine gidilir. Evlerde ise "geçe bekleme” adı verilen ibadetler yapılır. Yine mübarek günlerde şehir merkezlerinde kandil simitleri satılır. "Arasta" denilen yerlerdeki esnaflar, bir araya gelerek ortaklaşa irmik helvası yaptırıp sokak başlarında hayır için dağıtırlar. Arife günü veya bayram namazından çıktıktan sonra mezarlıklara gidilir, geçmişlerin ruhuna fatihalar okunur. Ramazan boyunca herkes oruç ve namaz ibadetlerini yapmaya çalışır. Kurban bayramlarında yine mezarlıklara gidilir ve yakın akrabalardan başlamak üzere bayram ziyaretleri yapılır.

MEVSİMLİK BAYRAMLAR

Yörede mevsimlik bayram olarak Nevruz ve Hıdrellez bayramları kutlanır. Nevruz kutlamaları daha çok Alevi-Bektaşi inancına bağlı topluluklarda cem yapılarak kutlanmaktadır. Hıdrellez gecesi (5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece)nde ise birtakım niyetler tutulur. Bolluk, bereket, kısmet, şans, sağlık ve sıkıntılardan kurtulmak şeklinde birtakım dilekler tutularak, Hızır tarafından bunların gerçekleşmesi dilenir.
ALINTIDIR..
 
Afyon Şivesi

Çarşıdeeken,yangın yanıyoo dediler,bi evin daban tattaları dutuşmuş,yangın
çıkmış,Etfaiye,pulis,candırma hepiciği gelmişlee,ev sahabınınğ her bişeyleri yanmış yazık,donunu dumanınğı bile zorunan topleyip kendini dışa atmış,garısı sobeyi gurculaaken yere ataş düşürmüş,o da yangın çıkarmış..
Herif garısına örkelenmiş,len gadın ben sanğa demeyon mu sobeyi gurculama deye al işte neççesenğ et gali,sokakta galdık,şindi istediğin gada gurculasıınğ deye bağırıyoodu...
Yangın haberini de belediye eperlosu ve iradiyodan da duyduk,pek üzüldük...


Kamil Koç firmasında muavin olarak işe başlayan bir hemşerimiz,İstanbul otobüsünde herkese su götürmekten bıkmış ve en sonunda şöyne bağırmış:
"Sayınğ yolculaa duz mu yaladınğız?İstambola gadaa heş birinğize su yok galii onğa göre"


Nine dambeşine salçı yapen deye çıkmış,gonğşuları nine nişleyonğ dambeşinnde düşesinğ en aşşaa demişlee.
O da ırahmet yağcek ginez iliyenleri,ilistirleri alen de enen demiş,
Güççük torun da sancakda ırlanırken abasınınğ duluğunu cimciklemiş,nine de inaneyer bubenğe deevecen,emmevallayi demessem demiş.
Toruna iki dakke otu bi len galgıyıp duruyonğ,gıyneşip durma başım döndü demiş.
Namazlağıyı geti de namaz gılen,bak püsküütünen cuklata veecen eenkini (elindekini) yere goda git demiş.

Afiyon'un cimcik hamıraşısı da (Mantı) peh çikin gözel olur.Heç yedinğiz mi bilmen?
Irametlik Dudu Deze bazara giden de öte bete alen,torunlaa yesinğ deyoo,kösülünce yere çömmüş sorudurken ali dayı ne edip batınğ nine demiş?
O da kösüldüm de dinğleniyon,Aaşam yediğim cimcik hamıraşı dokandı ginez,emme şindi aççık epeyiyin demiş.
Eee nine ayağınğı gıçınğı geymeyon hasta oluyonğ,şöyne kölgeye geh
Nineninğ öte bete aldığı bazarcı da çakır köyünlüymüş,lee guzum şunğu daşııve demiş,Allah ırazı ossun eve gada getimiş...

Afyonspor-Bandırmaspor maçında seyirciler şöyne bağırıyormuş:
Bandırmaspor taraftarları:
Bandırma!Bandırma!Bandırma!Bandırma!Bandırma!Bandı rma!
Afyonspor Taraftarları:
Bandırcen!Bandırcen!Bandırcen!Bandırcen!Bandırcen! Bandırcen!

bidenedir Afyon'umuz....

DUALAR-AFYON
Al duvaklar gör
Allah ağzımızın tadını bozmasın
Allah bir yastıkta kocatsın

Allah ne nuradın varsa versin
Allah razı olsun
Allah seni korusun
Bahtın açık olsun
Dümeğin dağılmasın
Emeğin yağlı olsun
Gınalı eller tutasıca
Günün ak olsun
Ömrün uzun olsun
Önünden sonun güe gelsin
Sakalın yere değsin
Sular gibi akta gel
Uzun ömürlü ol
Ya ha tuttuğun açık olsun emmi

BEDDULAR-AFYON
Aleme mat ol inşallah
Başına taş düşsün
Ciğerinden yan inşallah
Dillerin tutulsun
Evin başına göçsün
Fagılayasıca
Gavur mezarına git
Hortlayasıca
Ildırımlar düşsün
İki gözün önüne insin
Kavak gibi göç inşallah
Lanet olasıca
Mezarına köpek bağlansın
Nüzüller insin
Ocağın kör kalsın
Ölüne su bulunmasın
Patlasın çıksın
Rezil olasıca
Sakalın göğe dikilsin
Şişe kal
Teneşirde yunasıca
Vakitsiz git
Yimeden ölesice
 
X