Howl'un Kitap Yorumları 📚

1.Wayne W. Dyer - Hatalı Alanlarınız - Hayatın Kontrolünü Elinize Alın

Hayata olumlu bakmak istiyorsak , bu kitapta nedenleri ve çözümleri ile birlikte farklı bir bakış yaratmaktadır.
Kontrolü ele almak, İlk Aşk, Onaylarına gereksinimiz yok , Geçmişle bağları koparmak, Yararsız duygular, suçluluk, endişe, Bilinmeyeni araştırmak, Toplumsal kurallar duvarını yıkmak, Adalet tuzağı, Bugünün işlerini yarına bırakma alışkanlığına bir son vermek - şimdi, Bağımsızlığınızı ilan edin, Öfkeye elveda , Tüm hatalı alanlarını yok etmiş bir bireyin portresi gibi başlıkları altında yeni yollar, çözümler, nedenleri anlatıyor.
Çok güzel bir kitap. Neler anlattığına çok yer vermiyorum. Sadece başlıkları veriyorum. Okudukça anlaşılıcak bir kitap. Ben bu kitapta çoğu yerlerde kendimi gördüm. Evlilik dışında. Evli değilim ama çevremde evli olan insanların ilişkilerini gördüm. Bağımlı veya bağımsız.
Bir şey yaptığımızda keşke diyorsanız, acaba kırıldımı yanlış mı yaptım diyorsanız, öfke sorunu yaşıyorsanız, kandinizle ilgili sorunlar yaşıyorsanız, bir şey dedikten sonra onaylanma ihtiyacı duyanlardansınız, eşinizle sorun yaşıyorsanız, suçlululuk hissi yaşıyorsanız vb . bunun gibi yardımcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. 😊

2.Doğan Cüceloğlu - "MIŞ GİBİ " Yaşamlar

Önce "mış gibi " yaşam ne demek ona bakalım. Düşüncelerinin arkasındaki niyetin farkında olmayan , sözü , gözü, davranışı birbirine uymayan insanların yaşamı demektir.
Bu kitapta , Doğan Cüceloğlu ile öğretmen Arif Beyin söyleyişi şeklinde , kamusal yaşamın "mış gibi" ' si , İlişkilerin "mış gibi" ' si ile ilgili ve Yaşamın "mış gibi" 'si ile ilgili sohbetlerini okuyacaksınız.
Ben bu yazar ile Arif Beyin Doğan Cüceloğlu' nun diğer kitabı olan Savaşçı kitabında tanışmışlardı. Orda da söyleyişi tarzında konuşarak anlatıyordu.
Şimdi de bu kitapta farklı bir konuda karşımıza çıkıyor. Ben her kitap gibi bu kitabıda çok beğendim. ♥️

3.Paulo Coelho - Simyacı

Simyacı, Santiago adındaki Endülüslü bir çobandır . İspanya’dan başlayıp Mısır’da sona eren yolculuğunu konu ediniyor. Gördüğü bir rüya üzerine sahip olduğu her şeyi ardında bırakan Santiago’nun bu yolculuğu onu düşlerine kavuşturuyor ve kitabın sonunda hayatın hakikatine de ulaştırıyor. 😊

4.Don Miguel Ruiz - Ustaca Sevmek

Bazen yabancılaşıyoruz. Kendimizden uzaklaşıyoruz. Olduğumuz gibi değil olmak istediğimiz rolleri seçiyoruz. Böylece karşı taraftan hep bir onaylanma, kabullenme bekliyoruz. Böylece sevgiyi içimizde aramak yerine dışarda arıyoruz. Bu kitap okuyucularına bunlardan nasıl kurtulacağımızı gösteriyor.
Ayrıntılı anlatmıyorum. Çok güzel bir kitap. Sevgi üzerine yazılmış bir kitap. Kendimizden, eşimizden, arkadaşlarımızdan, çocuklarımızdan , doğa, hayvanlar, bitkiler, çiçekler... aklına ne gelirse. En çok kendimizi sevmemizden bahsediyor. Çünkü kendimizi sevmezsek karşımızdakilerini sevemeyiz. ♥️

5.Haemın Sunım - Yalnızca Yavaşladığında Görebileceğin Şeyler

Bu yazar ve kitap hakkında küçük bir araştırma yaptım. Naden bu kitabı yazmış diye? Çünkü yazar Sunim, sosyal medya üzerinden yazdığı kısa cümlelerle pek çok kişinin ilgisini çekmiş ve bu kısa ama etkili cümleler pek çok kişiye pozitif katkı sağladığı için bu kitabı kaleme almış.Yazar aslında bir meditasyon öğretmenidir.

Dünya da yaşanılan hızlı ve gerilimli olaylar da hızlı yaşıyoruz ve bazı şeylerin farkına varamıyoruz. Yazar hayatın her alanında okuyucuya fayda sağlayacak önerilerde bulunuyor .
Yaşadığımız sürece stres hep yanı başımızdadır. Yazar ise bu hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline dönüşen ve bizi hasta eden stres kaynaklarına yönelik basit , pratik ve sade öneriler de bulunarak, okuyucuya bu konuda biraz olsun yavaşlamamızı destekleyerek , bu sakinlikteki gücü ve huzuru keşfetmemiz için yollar göstererek okuyucuya ışık tutuyor. 😊
 
Var Mısın?/Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu'nun okuduğum ilk kitabı idi bu.Kitap, Gazeteci Deniz Bayramoğlu'nun yazara sorduğu sorular ve cevaplardan oluşuyor. Doğan Cüceloğlu çocukluğundan, eğitiminden ve aile hayatından bir çok ders alınması gereken önemli bilgiler veriyor.Bir çocuğu doğru yetiştirme konusunda da çok değerli tavsiyeleri var.Kitabın sonlarına doğru ise Doğan Cüceloğlu'nun neler okumamız, izlememiz ve dinlememiz gerektiğine dair önerileri bulunuyor hepsini değerlendirmeyi düşünüyorum 😌
 
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE- GRİGORİY PETROV
Kitabı ilk elime aldığımda kapağında ki “ATATÜRK’ÜN OKULLARIN MÜFREDATINA KONULMASI İSTEDİĞİ KİTAP” yazısı dikkatimi çektiği için almıştım.
Finlandiya’nın Fin dilindeki anlamı “BATAKLIK ÜLKESİ” demekmiş. Kitapta tam olarak bu bataklık ülkesinin Beyaz zambaklar ülkesine dönüşümünü anlatıyor. Uzun yıllar İsveç ve Rus himayesinde yaşayan Fin halkının bağımsız olduktan sonra bu çorak topraklarda ne yapacaklarını bilemezler. Bundan dolayı tek kurtuluşun EĞİTİM olduğunu anlarlar ve mücadeleleri başlar. Eğitim sistemlerini tamamen değiştirerek sadece belirli bir gruba değil baştan sona bütün halka eğitim vermeye başlıyorlar.Bütün halk el ele vererek yoksulluk, cahillik, ekonomik imkansızlığa rağmen yeni bir ülke yaratıyorlar.
Anlatım dili çok sade kolay okunabilen bir kitap. Benim okuduğum çeviride iyiydi. Severek okudum okumayanlara tavsiye ederim.



MATMAZEL NORALİYA’NIN KOLTUĞU - PEYAMİ SAFA
Ferit tıp fakültesini bırakıp felsefe okumaya karar veren, işinde bulunduğu ruhi bunalımdan dolayı bu bölümde gidemeyen bir üniversite öğrencisidir. Yoksul bir pansiyonda kalmaktadır. Burda karşılaştığı doğaüstü olaylar, kız arkadaşıyla arasındaki sorunlar yüzünden ciddi bir bunalıma girer. Teyzenin ölümü üzerine ciddi bir mirasa konan Ferit Ada’da bir ev kiralar. Bu ev bir yıl önce ölmüş Matmazel Noraliya ya aittir. Ferit burda kendiyle yüzleşip büyük bir dönüşüme girmeye başlar.
Kitap cidden ağır bir kitap. Hem kasvetli hemde Feritin ruhi bunalımı yüzünden çok gel gitli. Ağır bir dil ve karamsarlıkla yazılmış. Okurken zorlandığım çok yer oldu.Kitap; Dili ,anlatım tekniği ve olay örgüsü yüzünden Türk edebiyatının en ağır ve ciddi psikolojik romanı olarak kabul ediliyormuş.
 
DON KİŞOT - MİGUEL DE CERVANTES SAAVEDRA
Don Kişot şövalye romankarı okuya okuya gezgin şövalye olmaya karar vermiş bir soyludur. Bir gün atı Rocinante’yi alıp şatosundan ayrılır. Seyisi ve yardımcısı Sanço Panza ile maceralara atılırlar. Gittikleri yerlerde insanlar Don Kişotu deli sanar ve alay ederler ancak Don Kişot bunları fark etmez bile kendi iç dünyasında o asil bir şövalyedir.
Benim okuduğum basım Fransizcadan Türkçeye çevrilmiş bu yüzden kısatılmış metinmiş. Tam metin okumadığım için pişmanım açıkçası. Kitabımın çevirisini Reşat Nuri Güntekin yapmış o yüzden çok akıcıydı okumak isteyenler tam metin almaya dikkat ettisinler. Biraz zaman geçtikten tam metnini alıp okuyacağım
 
El Kızı /Orhan Kemal
Hayat, gerçekten de akıp giden bir su... Bizler de o suyun içinde, suyun istediği tarafa gitmeye mecbur odun parçaları!

Türk filmi tadında bir kitaptı.El kızı diye adlandırılan Nazan bir avukatın karısı bir de oğulları var .
Avukatın annesi de aile ile yaşıyor ve çok kötü bir kayınvalide.
Oğlunu etkisi altına alıp beraber koca bir ailenin çöküşüne sebep oluyorlar çok dram yüklü bir kitap ama malesef ki hayatın gerçekleri ele alınmış.
 
Uçurtmayı Vurmasınlar /Feride Çiçekoğlu

Kitap cezaevinde annesi ile yaşamak zorunda olan bir çocuğun cezaevinden onunla vedalaşamadan çıkmak zorunda kalan arkadaş ablasından ayrılması ile ona yazdığı mektuplardan oluşuyor .
Hiçbir zaman yerine varmayan ve hep demir kapılara takılan mektuplar. Barış'ın mektupları.
Cezaevinde yaşananlar ,küçük Barış ın şahit olduğu acılar ,sevinçler ,merakları kah güldürdü kah ağlattı .



*Burnun büyüdü mü İnci? Hani Pinokyo’nunki gibi… Sen anlatmıştın, Pinokyo diye bir kukla varmış. Yalan söyleyince burnu uzuyormuş. Yalan söylersen seninde burnun büyür demiştin bana. Sen de yalan söyledin. ‘‘Seni bırakıp gitmem, gidersem seni de götürmeye çalışırım.’’ Hatırlıyor musun, böyle söz vermiştin. Ama ‘Hoşçakal,’ bile demeden gitmişsin. Ben uyurken.’’ .🥺

*Bizim göğümüzün yalnızca gündüzü var. Senin göğünde akşam oluyor mu İnci?🥺
 
Bir aşkın tarihi - Mehmet Rauf

7 öyküden oluşan kısacık bir kitap.
En uzun öykü kitaba da adını veren ve 50 sayfadan oluşan Bir aşkın tarihi adlı öykü.
En sevdiğim de bu oldu doğrusu, bitirdikten sonra daha uzun olmasını istediğimi fark ettim.
Büyükadada geçen bir aşkın ve sonucunda çekilen sancıları anlatmış yazar.
Mehmet Rauf yine bildiğimiz gibi, enfes tahlillerini kısacık satırlara sığdırmış.

Diğer öyküleri ise daha çok rutin yaşantımızdan kesitler gibi. Kısa ama edebi hazzı yüksek bir kitap. Tavsiyedir 👌🏼
 
Oğullar ve Rencide Ruhlar
5 yaşındaki bir çocuğun dedektiflik macerası. Zehir gibi bir kafa. Hicabi Beyin ölümünü aydınlatıyor bu kez. Çok sürükleyici. Çok keyifli. Tavsiye ederim.

"Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar."
 
Leyla’nın Evi/Livaneli

Boğaziçi’nde Bosnalılar Yalısı’nda doğup büyümüş paşa torunu Leyla Hanım, yalının yeni sahibi Ömer Cevheroğlu tarafından sokağa atılır ve mahallenin çocuklarından gazeteci Yusuf’un Cihangir’deki bekâr evine sığınmak zorunda kalır. Yusuf’un sevgilisi Rukiye ,Almanya’da yetişen ,aile baskısından kaçıp İstanbul ‘da hip-hop tarzı müzik yapmaya uğraşan bir Almancı kızıdır.

Leyla Hanım, yalının yeni sahipleriyle görüşmeye çalıştığı bir gün, Ömer Bey’in babası, Kadızade Konağı’nın emektar uşağı, dört kuşaktır konaklarda hizmetkârlık yapan bir aileden gelen Ali Yekta Bey ile tanışır.
Kader bir şekilde birbirinden oldukça farklı bütün bu karakterleri birbirine bağlıyor.

Kitabı beğendim,verdiği ince mesajlar güzeldi .
 
Masumiyet Müzesi
'Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum ' cümlesi ile başlıyor kitabımız.1970 lı yıllarda İstanbulda burjuva sınıfının iyi eğitimli gözdelerinden olan Kemal ile alt sınıftan uzak akrabası Füsun'un tutkulu aşkını en naturel hâliyle ustaca kaleme almış yazarımız.Akıcı, sade bir dil hâkim.Kitapta; aşk,tutku cinsellik,hasret,kara sevda uğruna yitirilen bir ömür, sevdiklerimize ait objelerle aramızda oluşan bağ yoğun tasvirlerle katmanlı anlatılmış.
Kitabın adının Masumiyet Muzesi olmasının sebebi;Füsunla büyük ask yasadigi halde baskasiyla nişanlanan Kemal Füsun tarafından terkedilir.Yillar sonra Füsunu bulur ve tekrar kedisine dönmesi umudu,onun bir bakışı ,gülüşü guzel bir sözünü duyabilmek için 8 yıl boyunca Füsunun evine gider sürekli ve bu esnada kendi tabiriyle 'güzelinin' elinin dudaginin değdiği herşeyi obsesyon düzeyinde anlam yükleyerek takı,gazoz şişesi,bilet,4213 sigara izmariti,parfüm gibi objeleri biriktirir.Bir kaza sonucu Füsun ölünce biriktirgi bu meteryalleri aşkını ölümsüzleştirmek için müzede sergiler.Ve Kemal cektigi tüm izdiraba rağmen kitabin sonunda'herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım' diyor. Kitabin benim için olumsuz olan tek yanı Kemalin saplantı derecesindeki aşk ve buhranının çok derin ve fazla uzatmalarla anlatilmasi ,surekli ayni eksen etrafında dönüyormuş gibi hissettirdi.Onun dışında ruhsal analizler,olay örgüsü ,bağlantıları çok iyiydi.Orhan Pamuk un müzenin kurulması için gösterdiği maddi manevi çabayı takdir ettim, kitabın son sayfalarına müzeyi gezebilmemiz için bilet koyarak okurlarına cok güzel bir jest yapmış.Bulduğum ilk fırsatta Beyoğlundaki Masumiyet Muzesini gezmeyi umud ediyorum
 
Amok Koşucusu/Stefan Zweig

Kendisinden yardım isteyen bir kadına yardım etmediği için büyük pişmanlık duyan bir doktor, daha sonra kadının hayatını kaybetmesi üzerine, kadının sırrını, sonsuza kadar saklamak için canını ortaya koyar.

Kısa ve etkileyici bir hikayeydi, sevdim. Çok detay vermedim, okumak isteyenler belki hoşlanmaz :))
 
Siyah Lale /Alexandre Dumas

Cornelius Van Baerle’nin hayattaki en büyük amacı Haarlem Çiçekçilik Cemiyeti’nin açtığı yarışmada siyah laleyi yetiştirmektir.

Fakat kıskanç yan komşusu Isaac Boxtel’in iftirası sonucunda işlemediği bir suçtan ötürü ömür boyu hapse mahkûm olur.

Baerle’nin hapisteki tek dayanağı gardiyanın güzel kızı Rosa’dır. Rosa’nın yardımıyla siyah laleyi hapiste binbir zorlukla gizlice yetiştirir ve onlarca uğraştan sonra büyük ödülün sahibi olur.

Çok çok beğendiğim bir kitap oldu😌
 
Zülfü Livaneli - Balikci ve Oglu

Balikci Mustafa ve esi Mesudenin, ogullari Denizi kayip ettikden sonra , birgun Mustafa evlerine isik sacan bir cocuk getiriyor .Nerden nasil spoileri vermeyeyim.
Hosuma giden bir baska seyde ,Kari kocanin birbirlerine asklarini itiraf etme kismi 🤭
Ve yine klasik Zülfü Livaneli olacak fakat degindigi toplumsal konular bu romandada mevcut. Ne kadar duyarli biri oldugunu yine anliyor insan.
 
Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, Stefan Zweig

Kumar batağına saplanmış ve intihar etmek üzere olan bir genci kurtarmak isteyen bir kadının bir günlük, ancak bir ömür unutulmayacak hikayesi.

Bu kadın bu gence çok büyük bir aşk duyar. Ancak sonunda karşılaştığı manzara onu büyük hayal kırıklığına uğratır, beni de ciddi bir hayal kırıklığına uğrattı :KK43: etkileyici bir hikayeydi. Kısa ve öz. Tavsiye ederim.
 
Frankenstein - Mary Shelley

Frankenstein; herkesin korkunç canavar diye bildiği, aslında onun yaratıcısı olan bilim insanının ismi Victor Frankenstein.
Kitapta bu yanılsamamla birlikte bir çok doğruya ulaşmış oldum.

Öncelikle ilk kez Shelley ile tanışmama rağmen asla yabancılık çekmediğim bir dil okumak bana inanılmaz zevk verdi. Kalemi, üslubu, olay akışı, örgüsü her şey o kadar yerli yerindeydi ki, bir an duraksamadan takılmadan okuyup bitirdim.
Ayrıca yazarın kendi döneminde karşılaştığı zorlukla mücadele etmesi, önyargıları aşmak adına kitabını isimsiz yayınlaması benim için her şeyi daha özel kıldı elbette.

Benim için kitap iki çıkarımdan ibaret.
İlki; bir insanın kendi çıkarları doğrultusunda, başarı sarhoşluğuyla nasıl da kör olabileceğini gördüm. Gercek hayatta da böyle değil mi? Kimimiz bunu bir insan, canlı, canavar yaratarak yapıyor.
Kimimiz egomuzu tatmin etmek için başkalarını hiçe sayarak.
Bir başkası başka bir yolla..

İkinci ve beni daha derinden sarsan çıkarım ise;
Frankenstein ın kendi elleriyle var ettiği insanın, yaşamda gerçeklerle yüzleştiğinde dönüştüğü şey. İnsanların önyargıyla bir insanı nasıl canavara dönüştürdüğü.
Bir insanı anlamak onu hissetmek, görüntüsünden daha önemli olmamalıydı.
Sevgi ve belki biraz şevkate ihtiyacımız olan yerde, kötülükle karşılaşınca hepimizin içinde oluşan minik bile olsa o hırsın insanlık dışı boyutlarını ne yazık ki hayretle okudum.

Benim için çok geç kalınmış bir okumaydı, muhtemelen son okumam olmayacak.
Çok çok şiddetle tavsiyedir.
 
Zaman Makinesi / H.G Wells

Bir bilim adamı bir makine icat eder ve bu makine ile geleceğe gitmeyi başarır. Gelecek zaman ,zaman yolcusunun beklediği gibi gelişmiş bir toplumdan çok uzaktır. Eloiler dünyada rahat ve kaygısız bir yaşam sürerken morlocklar ise yerin altında çiğ etle beslenen insanlara dönüşmüştür.
Bir taraf aydınlıkta yaşayabiliyorken bir taraf karanlıkta yaşayabiliyor .
Yazara göre gelecekte ileri değil daha geriye gidiliyor ve üretmeyen,düşünmeyen rahat bir toplum oluşuyor fakat bu toplumda bile sınıf ayrımı oluyor .
Düşündüğümden çok farklı çıktı konusu ,güzel değişik bir bilimkurgu idi.
 
İnsan Ne ile Yaşar?/Tolstoy
Kitap kısa kısa 6 hikayeden oluşuyor.
Hepsinin genel olarak konusu insan ne için yaratıldı ,nasıl yaşıyor ,neler istiyor,neler istemeli ,nasıl yaşamalı,mutluluk nelerde sorularının cevaplarından oluşuyor.
Kısa ,net ,güzel mesajlar veren bir kitap tavsiye ederim 👍
 
Türkiye'nin Yakın Tarihi
Özellikle yakın tarihimize fener tutan yazarlarımızdan olan Ilber Ortaylı bu kitabında içerik olarak Birinci dünya savaşının acı sonuçlarından ikinci dünya savaşının denge politikasına, askeri darbelerden eğitim sistemimize,anayasa degisikliklerinden dış politikamıza kadar bir çok konuda yakın tarihimizin dönüm noktalarını farklı bir bakış açısı ve sıradışı analizleriyle kısa kısa makale tadinda ele aliyor.Kitabi okurken yazarla karşılıklı sohbet ediyormuş hissi uyandiran sade,anlasilir ve samimi bir dil hakim
Turkiyenin yakın tarihi, 20.yüzyılda Turkiyenin geçirdiği değişimin arka planını merak eden okurlar için rahat okunabilecek güzel bi kitap.
 
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Yazarı Clarissa P. Estes
Kitap çeşitli öykülerden ve bunların çözümlemelerinden oluşuyor. Bazıları aşina olduğumuz , duyduğumuz öyküler. Ama şunu söyleyebilirim ki aslında çok farklı . Yani çok farklı şekilde çözümlenmiş , tamamen çok farklı pencerelerden bakılmış. Pencere demek az kalır, aynı öyküye çok farklı bir dünyadan bakılmış . Bu yüzden birkaç öykünün çözümlenmesi uzun ve sıkıcı geldi, anlamadığım için aynı sayfaları 2 kez okuduğum yerler oldu ama kitabı bitirince buna değdiğini anladım. Sıkılabilirsiniz ama bırakmayın , çok faydalı olacağına inanıyorum.
En sevdiğim öyküler ise çirkin ördek yavrusu, mavisakal, kırmızı ayakkabılar, kibritçi kız , la llorona hikayesinin çözümü.
 
X