Bilim Adamlari

realist

Nirvana
Kayıtlı Üye
3 Aralık 2006
3.073
132
62
Albert Einstein

Einstein.jpg


Alman asilli ABD'li fizikci. Dindar olmayan Yahudi bir ailenin cocugu olarak olarak 1879 yilinda dogdu. 1902'de Isvicre vatandasi oldu. E=mc² formulunu buldu. 1921'de Nobel Fizik odulunu aldi. Hitlerin iktidara gecmesiyle bir daha ulkesine donemedi. Atom bombasini buldu fakat hic bir ulkeye uygulanmasini istemedi. 1946'da Atom Bilginleri Uyaniklik komitesi baskani oldu ve olumune kadar Nukleer Silahlara karsi cikti. 1955' de vefat etti.

Not: Albert Einstein'in okul yillarinda basarili bir ogrenci olmadigi bir soylentidir. O aslinda cok basarili bir ogrenciydi. Sadece ogretmenleriyle iyi gecinemiyordu.


 
Galileo Galilei

Galileo.jpg


Italyan fizikci-astronom ve yazarç Modern mekanigin kurucularindan fizik kanunlari aciklamak icin matematigin kullanilmasinda buyuk rol oynamistir. Bircok deneyin sonucunda cisimlerin boslukta dusmesi yasasini kesfetmis, atalet ilkesini ilk kez formule etmis. Hizlarin olusumu ilkesini sezinlemis ve sarkacin sallanimindaki es zamanligi saptamistir. Astronomide dubunu kullanarak evrenin gozlenmesinde bir devrim yaratmistir. Ay'ın engelbelerini, Jupiter gezegeninin baslica uydularini , Venusun safhalarini ve Samanyolunda yildizlarin varligini kesfetmistir.
 
Alfred Nobel

nobel_flag.jpg


(İsvecli kimyaci 1833 - 1896) Stockholm yakinlarindaki kucuk laborotuarinda hitrogliserin uretmeyi basardi. Labarotuarinda bir patlamadan kardesini kaybetti. Sonra Vinterviken'de ve Hamburg yakinlarinda laboratuarlar kurdu. Dinamit barutunu buldu. Daha sonra dinamit lokumunu buldu. Olumunden beri edebiyat, baris ve bilim dallarinda Nobel odulu denilen odulleri dagitilmaya baslandi.
 
Robert Boyle

boyle_faithorne_hpage.jpg


İngiliz fizik ve kimya bilgini olmasına rağmen felsefeye oldukça gerekli bir ekti yaratmıştır. 25 Ocak 1626'da İrlanda'da doğmuş olup, 30 Aralık 1691'de Londra'da ölmüştür. Boyle, ilk olarak kiliseye girmeyi planlıyordu fakat sağlık durumunun zayıflığı nedeniyle, Fransa, İtalya ve İsviçre'de yaptığı bir kaç seyahatten sonra Stalbridge'deki çiftliğine çekilerek servetini bilimsel incelemelere tahsis etti. İngiltere'deki iç savaşları ve kargaşalıklar arasında 1645'ten itibaren felsefi kolej üyelerinin arasında Kral cemiyeti kurulmadan önce, mevcut olan bilginler toplantısında eserlerini hazırladı.

Boyle, II. Charles tarafından Londra'da açılmasına izin verilen Kral Cemiyeti'nin kurucularından biri oldu. Servetini, bilim işleriyle, hayır işlerine ve Hindistan'daki misyoner kurullarına harcadı. Ünü bütün Avrupa'ya yayılmıştı. Öldüğü zaman Westminster kilisesi mezarlığına gömüldü. Yeni kimyanın kurucusu olan Boyle, simyacılara şiddetle hücum etmiş, havanın özelliklerini açıklayan gözlem ve deneylemelerle hem fizik hem de kimyaya hizmet etmiştir.

Ona göre kimya, cisimlerin maddesel bileşiklerini inceleyen bir bilimdir. De Ispa Natura'sında doğayı canlı bir kişiymiş gibi anlayan görüşlere hücum ederek, doğada gizli bir esas güç yada ruhsal gücün bulunmadığını hatta onun bir 'şey' bile olmadığını ileri sürerek dedr ki; "Doğa eşyanın büyük yaratan tarafından eylemsiz olarak güçlerle cisimlerin etkilemesi ve etkilenmesi için belirttiği bir düzgü sistemidir. "Evreni ve atomların hareketlerini Tanrı yaratmıştır ve tanrı, doğanın akışına karışabilir; fakat âlemi biz düzenli bir surette işleyen saat, "kozmik bir mekanizm" gibi anlamaya mecburuz. Bu nedenle Boyle, mistisizmin gizli güçleriyle Paracelsus'un doğa felsefesinin, Aristo ve skolastiklerin 'tözel' biçimlerine son vermiş olur.

Boyle, Descartes metafiziğini de reddeder ve atom felsefesine yeni bir anlayışla katılır. Boyle'a göre, cisimlerde müşterek, uzamlı içine girilemeyen, fakat bölünebilen bir öz'ün niteliklerini taşıyan bir madde vardır. Tanrı, maddeyi hareketle birlikte, biçim ve durumlarda birçok küçük 'zerreler'in meydana gelmesine neden olur, bunlar birleşmek ve karışmak suretiyle bileşik olan 'moleküller'i oluştururlar.

Boyle'in atomculuğu, Epikür'ün ve daha çok Gassendi'nin atomculuğuna benzer. Bunun eskilerin atom anlayışından farkı, Boyle'nin Descartes'la birlikte, atomların hareketleri yüzünden maddenin parçalanmasını kabul etmesivle bu hareketleri bilinmez bir nedenin ya da doğrudan doğruya Tanrı'nın oluşturduğunu iddia etmesidir. Bu görüş, Newton'un çekim teorisini yıkmıştır.
 
Emil Fischer

fischer.jpg

Hermann Emil Fischer (d. 9 Ekim 1852, Euskirchen - ö. 15 Temmuz 1919, Berlin), Alman kimyager.

Önce Münih'te Baeyer'in asistanı oldu (1875), sonra sırasıyla, Erlangen (1882), Würzburg (1885) ve Berlin üniversitelerinde kimya profesörlüğüne tayin edildi (1892). Fischer, karbonhidratlar ve fermentler üzerinde araştırmalar yaptı. Fermentler ile şekerleri birlikte inceleyerek birincilerin spesifik etkilerini ortaya koymak suretiyle kimya ile biyoloji arasında bir ilişki kurdu ve bu incelemeleri stereokimya araştırmalarına bağladı. 1887'de elementlerinden başlayarak sentez yoluyla früktoz, glikoz ve bazı yeni şekerler elde etti. Aminoasitlerle peptonlara benzer bileşikler meydana getirdi. Ayrıca kafeini ve teobromini inceledi. Birçok anilin boyasının kimyasal yapısını açıkladı. 1902 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü kazandı.
 
Thomas Edison (1847 - 1931)

2692.jpg



İnsanlık tarihinin en büyük mucitlerinden biri olan Thomas Edison, 1847’de Amerika’nın Ohio eyaletinde dünyaya geldi. Yedi yaşındayken ailesiyle birlikte Michigan'daki Port Huron'a yerleşti ve ilköğrenimine burada başladı. Fakat başladıktan yaklaşık üç ay sonra algılamasının yavaşlığı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı. Bundan sonraki üç yıl boyunca özel bir öğretmen tarafından eğitildi. Son derece meraklı ve yaratıcı kişiliğe sahip bir çocuk olan Edison, 10 yaşına geldiğinde kendisini fizik ve kimya kitaplarına verdi.

Oniki yaşına geldiğinde ailesine yardım etmek için Port Huron ile Detroit arasında çalışan trende gazete satmaya başlayan Edison, evlerindeki laboratuvarını trenin yük vagonuna taşıyarak, çalışmalarını burada sürdürdü. Bu dönemde Edison; Michael!Faraday’ın “Experimental Research in Electricity” adlı yapıtını okudu ve derinden etkilendi. Bunun üzerine bir yandan Faraday'ın deneylerini tekrarladı bir yandan da kendi deneylerine ağırlık vererek daha düzenli çalışmaya ve notlar tutmaya başladı.

1868'de kendine atölye kurdu ve aynı yıl geliştirdiği elektrikli bir oy kayıt makinasının patentini aldı. Aygıt oldukça ilgi topladı ama kimse tarafından satın alınmadı. Tüm parasını yitiren Edison, Boston'dan ayrılarak New York'a yerleşti. Edison'un şansı altın borsasının düzenlenmesinde kullanılan telgrafın bozulması üzerine döndü. Borsa yetkililerinin istemi üzerine aygıtı ustaca tamir eden Edison, Western Union Telegraph Company'den geliştirilmekte olan telgraflı kayıt aygıtları üzerinde yetkinleştirme çalışması yapma önerisi aldı. Bunun üzerine bir arkadaşı ile birlikte Edison Universal Stock Printer mühendislik şirketini kurdu. Ve sattığı patentlerle kısa sürede önemli bir servet edindi.

Bu parayla New Jersey'deki Newark'ta bir imalathane kurarak telgraf ve telem aygıtları üretmeye başladı. Bir süre sonra imalathanesini kapatarak New Jersey'deki Menlo Park'ta bir araştırma laboratuvarı kurdu ve tüm zamanını yeni buluşlar yapmaya yönelik çalışmalara ayırdı.

Edison, 1876'da Graham Bell'in geliştirdiği konuşan telgraf üzerinde çalışmaya başladı. Aygıta karbondan bir iletici ekleyerek telefonu yetkinleştirdi. Ses dalgalarının dinamiği üzerine yaptığı bu çalışmalardan yararlanarak 1877'de sesi kaydedip yineleyebilen gramafonu geliştirdi. Geniş yankı uyandıran bu buluşu ününün uluslararası düzeyde yayılmasına neden oldu.

1878'de William Wallace'in yaptığı 500 mum güçündeki ark lambasından etkilenen Edison, bundan daha güvenli olan ve daha ucuz bir yöntemle çalışan yeni bir elektrik lambasını geliştirme çalışmasına girişti. Bu amaçla açtığı bir kampanyanın yardımıyla önde gelen işadamlarının parasal desteğini sağladı ve Edison Electric Light Company'yi kurdu. Oksijenle yanan elektrik arkı yerine havası boşaltılmış bir ortamda (vakum) ışık yayan ve düşük akımla çalışan bir ampul yapmayı tasarlıyordu. Bu amaçla 13 ay boyunca flaman olarak kullanabileceği bir metal tel yapmaya uğraştı. Sonunda 21 Ekim 1879'da özel yüksek voltajlı elektrik üreteçlerinden elde ettiği akımla çalışan karbon flamanlı elektrik ampulünü halka tanıttı. Üç yıl sonra New York sokakları bu lambalarla aydınlanacaktı.

İki kez evlenerek altı çocuk sahibi olan Edison, 1931 yılında New Jersey’de hayata gözlerini yumdu.





 
Pierre Curie


Pierrecurie.jpg


Pierre Curie, (d. 15 Mayıs 1859, Paris - ö. 19 Nisan 1906, Paris) Fransız fizikçi; kristalbilim, manyetizma, piezoelektrik ve ışınetki biliminin öncülerinden. Kimyager eşi Marie Curie ile beraber 1898 yılında radyumun elementini buldu. 1903 yılında Henri Becquerel tarafından bulunan radyasyon olgusu üzerine yaptıkları ortak çalışmalarla sağladıkları üstün hizmetler için eşi Marie Curie ile beraber Nobel Fizik Ödülü aldı.

Çocukluk dönemininin en mutlu olanına sahipti, fakat geleneklere uymayan eğitiminin anlamı ;Fransız Bilim Kurulu tarafından, Pierre Curie hiç sessiz kabul görmedi. Babası, bir hekim, oğlunun akıl sahibi ve kişiliğinin özel öğretim yolunda en iyi yetiştirici olabilirliğine inandı.

Pierre 14 yaşında iken, matematik için hırs ve yeteneği ispatlamıştı. 16’sında üniversite çalışmalarına başladı ve 18’inde Amerikan Master Derecesinin eşdeğeri ile ödüllendirildi. Fakat parasızlık onu doktora çalışmasından kesin olmayan bir ertelemeye sürükledi. Kötü ücretli bir laboratuar asistanı haline geldi.

Onun ilk önemli bilim işbirliği büyük kardeşi Jacques ileydi. Pierre 21 ve Jacques 24 yaşlarında iken, kardeşler piezoelektrik (yunancadan gelen “to press” den ) etkisini keşfetmişti. Curie Kardeşler katı kristallere basınç uygulandığı zaman, kristallerden elektrik enerjisi üretildiğinin bulmuştu. Aynı kristaller sıkıştırılmış olduğunda orada bir elektrik alan varlığı karşılıklıdır. İki tane doğaüstü olay arasındaki bağlantının gerçeğini anlamak, Pierre’e fiziğin kanunlarından simetriğin asıl rolü hakkında öncü bilgi geliştirmek için yardım etti.

Kardeşler, yeri gelmişken belirtelim, buluşlarını acil pratik kullanıma koydular , piezoelektrik kuvars elektrometre (zayıf akım ölçme) ile. Yaklaşık 20 yıl sonra cihaz Marie Cuire’e başlangıç araştırmalarında yardım etti. Keşfi takip eden yüzyılın içinde piezoelektrik etki kullanıma konuldu, mikrofon, kuvars saatler ve elektronik elemanlar gibi
 
Conrad Rontgen

188A5_rontgen4.jpg


Wilhelm Conrad Röntgen, (d. 27 Mart 1845, Remscheid-Almanya – ö. 10 Şubat 1923, Münih). Alman asıllı, Nobel Fizik Ödülü sahibi fizikçi. Röntgen ışınlarını bulması ile tanınır.


Hayatı [değiştir]Röntgen Prusya'nın Lennep şehrinde doğdu. Çocukluğu ve ilköğretim yılları Hollanda'da ve İsviçre'de geçti.1865 yılında girdiği Zürih Politeknik'te üniversite eğitimi gördü ve 1868 yılında makine mühendisi olarak mezun oldu. 1869 yılında Zürich Üniversitesi'nden doktorasını aldı. Mezuniyetinin ardından 1876'da Strazbur'da, 1879'da Giessen ve 1888'de Würzburg Julius-Maximilians-Üniversitesi'nde fizik profesörü olarak öğretim görevi yaptı. 1900'de Münih Üniversitesi Fizik kürsüsüne ve yeni Fizik Enstitüsünün yöneticiliğine getirildi.

Karısının ölümünden dört yıl sonra 1923 yılında,I. Dünya Savaşı'nın yarattığı yüksek enflasyon ekonomisi ortamında maddi sıkıntılar içinde Münih'te öldü.


Röntgen ışınları [değiştir]Öğretim üyeliği görevinin yanı sıra araştırmalar da yapmaktaydı. 1885 yılında kutuplanmış bir geçirgen hareketinin, bir akımla aynı manyetik etkileri gösterdiğini açıkladı. 1890'lı yılların ortalarında çoğu araştırmacı gibi o da katot ışın tüplerinde oluşan lüminesans olayını incelemekteydi. "Crookes tüpü" adı verilen içi boş bir cam tüpün içine yerleştirilen iki elektrotdan (anot ve katot) oluşan bir deney düzeneği ile çalışıyordu. Katottan kopan elektronlar anoda ulaşamadan cama çarparak, floresan adı verilen ışık parlamaları meydana getirmekteydi. 8 Kasım 1895 günü deneyi biraz değiştirip tüpü siyah bir karton ile kapladı ve ışık geçirgenliğini anlayabilmek için odayı karartıp deneyi tekrarladı. Deney tüpünden 2 metre uzaklıkta baryum platinocyanite sarılı olan kağıtta bir parlama farketti. Deneyi tekrarladı ve her defasında aynı olayı gözlemledi. Bunu mat yüzeyden geçebilen yeni bir ışın olarak tanımladı ve cebirde bilinmeyeni simgeleyen X harfini kullanarak "X ışını" ismini verdi. Daha sonraları bu ışınlar, "Röntgen ışınları" olarak anılmaya başlanmıştır.

Bu buluşundan sonra Röntgen farklı kalınlıktaki malzemelerin ışını farklı şiddette geçirdiğini gözlemledi. Bunu anlamak için fotoğrafsal bir malzeme kullanıyordu. Tarihteki ilk tıbbi X ışını radyografisini de (Röntgen filmi) yine bu deneyleri sırasında gerçekleştirdi ve 28 Aralık 1895 yılında bu önemli keşfini resmi olarak duyurdu.

Olayın fiziksel açıklaması 1912 yılına kadar net olarak yapılamasa da, buluş fizik ve tıp alanında büyük heyecan ile karşılandı. Çoğu bilim adamı bu buluşu modern fizik|modern fiziğin başlangıcı saydı. Amerikalı mucit Pasteur 1898 yılında tıpta fizik tedavide kullanılmak üzere X ışınları üreten bir aygıt geliştirdi.Ama çok miktarda X ışınına maruz kalındığında meydana gelebilecek sağlık sorunlarını kimse farketmedi
 
William Ramsay

200px-William_Ramsay_working.jpg


William Ramsay (d. 2 Ekim 1852 – ö. 23 Temmuz 1916). İskoçyalı kimyager.

Asal gazları keşfetmiş ve bu buluşu ona 1904'te Nobel Kimya Ödülü'nü kazandırmıştır.
 
Orlando Lawrence

Lawrance.GIF


Ernest Orlando Lawrence(1901-1958)

Ernest Orlando Lawrence 8 Ağustos 1901'de güney dakota Canton'da doğdu. Annesi ve babası Norveç göçmeni Carl Gustavus ve Gunda Lawrence idi. Ilk öğrenimini Canton lisesi'nde, sonra St. Olaf College de tamamladı. 1919'da Güney Dakota Universite'sinden kimya diploması, bir yıl sonrada Minnesota üniversite' sinden M.A aldı. Chicago Universite'sinde bir yıl fizik çalıştı. 1925'de Yale Universitesi'nden Ph.d ile ödüllendirildi.

Sonraki iki yılında ulusal araştırma üyesi ,bir yılında asistan olarak Yale Universite'sinde çalışmaya devam etti. 1928'de associate profesör olarak, Berkeley California Universite'sine atandı Iki yıl sonra Berkeley'in en genç profesörü oldu. 1936'da ölünceye kadar sürdüreceği üniversitenin radyasyon labaratuar şefliğine atandı.

II. dünya savaşı sırasında atom bombası çalışmalarında bir çok görev alarak hayati katkılarda bulundu. Savaş yıllarından sonra 1958'de ki Cenova konferansında Amerika'nın delegesi olarak atom bombası testlerinin durdurulması için antlaşma sağlanmasına çalıştı.

Lawrance'in çalışmaları Nükleer Fizik üzerine olmuştur. Ilk olarak iyonlaşma ve metal buharının iyonlaşma potansiyeli konularında çalıştı. 1929'da düşük voltajlarda nükleer parçacıkları çok yüksek hızlara çıkarabilecek Cyclotron'u keşfetti.Bu hızlı parçacıklar çeşitli elementlerin atomlarına bombardıman edilerek, atomların ayrışmasına ve bazen farklı bir elementin doğmasına neden oluyordu. Bilinen elementlarin yüzlerce izotopu keşfedildi. Üniversitenin tıbbi fizik laboratuvar şefi olan kardeşi Dr John Lawrence ile birlikte Cyclotron'un tıp ve biyoloji alanlarındaki uygulamalarında işbirliği yaptı. Sonra Columbia Universite'si kanser araştırmaları enstütüsü danışmanı oldu.

Lawrance, Cyclotron'un daha büyük ve güçlü modellerini geliştirdi. 1941' de Cyclotron, kozmik parçacık meson'un yapay olarak üretilmesinde kullanıldı. Daha sonra çalışmalarını antiparçacıklar üzerine genişletti.
Lawrance iyi bir yazardı. 1924'le 1940 arasında 56 yayıma imza attı.Elektrik yükü boşaltılmasıyle saniyenin milyarda biri zamanı ölçen bir yöntem geliştirdi. Bundan başka evrenin temel sabitlerinden biri olan e/m oranını çok kesin olarak veren bir method buldu.Çalışmalarının çoğunu The Physical Review ve the Proceedings of the National Academy of Sciences kitaplarında topladı.Aldığı biçok ödülden bazıları; Franklin Institute'un the Elliott Cresson Madalyası , National Academy of Sciences in the Comstock Prize ödülü ,Royal Society'nin The Hughes Madalyası, Royal Physical Society'nin Duddell Madalyası ,Faraday Madalyası, ve The Enrico Fermi ödülüdür. Ayrıca Liyakat madalyası ile onurlandırıldı Onüç Amerikan ve ingiliz üniversitesinden(Glasgow) onursal doktora aldı.Birçok Amerikan ve yabancı derneğinde üyesiydi.
Lawrence, Mary Kimberly Blumer ile 1932 de evlendi. Altı çocukları oldu. Tekne, tenis,buzpateni ve müzik boş zamanlarında ilgi alanlarındandı.

27 ağustos 1958'de California palo alto'da öldü.
 
Leonardo da Vinci (d. 15 Nisan 1452 - ö. 2 Mayıs 1519)

180px-Leonardo_self.jpg


Rönesans dönemi İtalyan mimarı, mühendisi, muciti, geometricisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltıraşı ve ressamıdır. En tanınmış yapıtları Mona Lisa (1503 - 1507) ve Son Yemek’tir (1495 - 1497). Rönesans sanatını doruğuna ulaştırmış, yalnız sanat yapıtlarıyla değil, çeşitli alanlardaki araştırmaları ve buluşlarıyla da tanınan, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından biridir.

Uçuş konusuna duyduğu müthiş ilgi sebebiyle, kuşların uçması hakkında detaylı çalışmalar yaptı ve arasında dört kişi tarafından çalıştırılabilen bir helikopter ve hafif bir hang glider da bulunan çok çeşitli uçan makine tasarladı.


Leonardo tarafından tasarlanan ve Château d'Amboise'da bulunan zırhlı bir tank1502 yılında Sultan II. Bayezid için, Haliç'in girişine inşa edilmek üzere 240 metre uzunluğunda bir köprü tasarımı yaptı. Bu köprü inşa edilmedi ama 2001 yılında Norveç'te Vebjørn Sand Da Vinci Projesi kapsamında, bu tasarımı temel alan daha küçük bir köprü yapılarak Leonardo'nun vizyonu hayata geçirildi. [1]

Her ne kadar savaşı insan faaliyetlerinin en kötüsü olarak nitelese de, Leonardo'nun defterlerinde askerî mühendislik alanında da çalışmalar bulunmaktadır, bunların arasında makineli tüfekler, zırhlı tank, bombalar, paraşütler gibi tasarımlar yer almaktadır.

Diğer buluşları arasında bir denizaltı, dişliler kullanılarak yapılmış ilk mekanik hesap makinesi ve yaylı bir mekanizmayla çalışan bir araba da bulumaktadır. Vatikan'da bulunduğu yıllarda güneş enerjisini kullanmak için, içbükey aynalar yardımıyla suyu ısıtacak bir tasarım yapmıştır. Leonardo'nun tasarımlarının çoğu yaşadığı dönemde hayata geçirilememiş olsa da, IBM'in desteğiyle birçoğunun modelleri yapılmıştır ve Amboise'deki Château du Clos Lucé'de bulunan Leonardo da Vinci Müzesi'nde sergilenmektedir. [2]


Haliç Köprüsü tasarımı [değiştir]
Leonardo da Vinci'nin 1502 yılında tasarladığı Galata köprüsüLeonardo'nun defterlerindeki notları arasında, 1502 yılında Osmanlı İmparatorluğu padişahı Sultan II. Bayezid'e Haliç üzerine yapılması için sunduğu 240 metre uzunluğunda bir köprü tasarımı de bulunur. Çizimleri kabul edilmez. Yıllar sonra 2001 yılında, benzeri bir köprü Norveç'de yapılır.

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan 17 Mayıs 2006 tarihinde, Çırağan Sarayı, Yıldız Sarayı ve Sümela Manastırı restorasyonlarını yapan Bülent Güngör tarafından Leonardo'nun orjinal planında olduğu gibi bir köprü yapılacağını açıklamıştır. Bu köprü, orijinalinde olduğu gibi 240 metre uzunluğunda, 8 metre genişliğinde ve denizin 24 metre üstünde olacaktır.
 
Marie Curie

180px-Marie-


Marie Curie, Madam Curie olarak da bilinir. (Asıl adı Maria Skłodowska), (7 Kasım 1867 – 4 Temmuz 1934), Polonya asıllı Fransız fizikçi.

Radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki kez Nobel Ödülü kazanmıştır. Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfetti. Toryumun rayoaktif özelliğini buldu ve Radyum elementini ayrıştırdı. 1903 Nobel Fizik ödülü, 1911 Nobel Kimya ödülü sahibi ve Radyoloji biliminin kurucusudur. Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel Ödülü'nü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ilk biliminsanı olmuştur.
 
Isaac Newton

180px-Hw-newton.jpg


Isaac Newton, (d. 25 Aralık 1642 – ö. 31 Mart 1727). İngiliz fizikçi, matematikçi, astronom, mucit, filozof ve simyacıdır. Tarihteki en büyük matematikçi ve bilim adamlarından biri olduğu düşünülür. Bilim devrimine ve heliyosentirizm'in gelişmesinde büyük katkıları olmuştur.


Hayatı [değiştir]Isaac Newton 25 Aralık 1642'te İngiltere'nin Lincolnshire kentinde doğdu. Çiftçi olan babasını doğumundan üç ay önce kaybetmişti. Annesi ikinci kez evlendi. İkinci evlilikten üç üvey kardeşi olan Isaac anneannesinde kalıyordu. On iki yaşında Grantham'da King's School'a yazılan Newton, bu okulu 1661'de bitirdi. Aynı yıl Cambridge Üniversitesi'ndeki Trinity Kolej'e girdi. Nisan 1665'te bu okuldan lisans derecesini aldı. Lisansüstü çalışmalarına başlayacağı sırada ortalığı saran veba salgını yüzünden üniversite kapatıldı.

Salgından korunma amacıyla annesinin çiftliğine sığınan Newton, burada geçirdiği iki yıl boyunca en önemli buluşlarını gerçekleştirdi. 1667'de Trinity Kollej'e öğretim üyesi olarak döndüğünde diferansiyel ve integral hesabın temellerini atmış, beyaz ışığın renkli bileşenlerine ayrıştırılabileceğini saptamış ve cisimlerin birbirlerini, uzaklıklarının karesi ile ters orantılı olarak çektikleri sonucuna ulaşmıştı. Çekingenliği yüzünden Newton her biri bilimde devrim yaratacak nitelikteki bu buluşların çoğunu uzun yıllar sonra (örneğin diferansiyel ve integral hesabı 38 yıl sonra) yayımlamıştır.

Lisansüstü çalışmasını ertesi yıl tamamlayan Newton 1669'da henüz 27 yaşındayken Cambridge Üniversitesi'nde matematik profesörlüğüne getirildi. 1671'de ilk aynalı teleskopu gerçekleştirdi, ve ertesi yıl Royal Society üyeliğine seçildi. Royal Society'e sunduğu renk olgusuna ilişkin bildirisinin eleştirilere hedef olması, özellikle Robert Hooke tarafından şiddetle eleştirilmesi üzerine Newton tümüyle içine kapanarak, bilim dünyasıyla ilişkisini kesti.

1675'de optik konusundaki iki bildirisi yeni tartışmalara yol açtı. Hooke makalelerdeki bazı sonuçların kendi buluşu olduğunu, Newton'un bunlara sahip çıktığını öne sürdü. Bütün bu tartışma ve eleştiriler sonucunda 1678'de ruhsal bunalıma giren Newton ancak yakın dostu ünlü astronom ve matematikçi Edmond Halley'in çabalarıyla altı yıl sonra bilimsel çalışmalarına geri döndü.

Isaac Newton'un kendisine ait ilk basım Principia, Üstünde kendi el yazısı ile ikinci basımda yapılacak değişiklikler yer alıyor.Cambridge Üniversitesi'nde Katolikliği yaygınlaştırma ve egemen kılma çabalarına karşı başlatılan direniş hareketine öncülük eden Newton, kral düşürüldükten sonra 1689'da üniversitenin parlamentodaki temsilciliğine seçildi. 1693'de yeniden bir ruhsal bunalıma girdi ve yakın dostlarıyla, bu arada Samuel Pepys ve John Locke ile arası bozuldu. İki yıl süren bir dinlenme döneminden sonra sağlığına yeniden kavuştuysa da bundan sonraki yaşamında bilimsel çalışmaya eskisi gibi ilgi duymadı. Daha sonra 1699'da Fransız Bilimler Akademisi'nin yabancı üyeliğine 1703'de Royal Society'nin başkanlığına seçildi....
 
Benjamin Franklin

ben.jpg


Benjamin Franklin, (d. 17 Ocak 1706, Boston - ö. 17 Nisan 1790, Philadelphia) ABD'li yayımcı, yazar, mucit, felsefeci, bilim adamı ve diplomat. On yedi çocuklu bir sabun ve mum imalatçısının onuncu oğluydu.

On yaşında okulu bıraktı. 12 yaşındayken basımevi yöneten ve liberal bir gazete yayınlayan ağabeyi William'ın yanına çırak olarak girdi. Basımcılık mesleğini öğrendi ve edebiyat çalışmalarına başladı. 1730'da Philadelphia'da bir basım evi ve gazete kurdu. Poor Richard’s Almanac'ı (Fakir Richard'ın Almanak'ı) yayınlamaya başladı:1732*-1757 yılları arasında yönetmenliğini yaptığı Amanac'da Richard Sounders imzasıyla yazılar yazdı. Siyaset, felsefe, bilim, iş ilişkileri gibi konuların tartışıldığı Junto adlı bir kulüp, kütüphane, hastane ve yangına karşı sigorta şirketi kurdu. Basımevlerini çoğalttı.

Franklin 1736'da Philadelphia meclis sekreteri oldu ve siyasete atıldı. 1750'de Pennsylvania meclisine seçildi, arazi vergisine karşı olan büyük ailelerle mücadele etti. İngiliz Amerikası postalarının genel müdürlüğüne getirildi. Posta servisinde çeşitli düzenlemeler yaptı. Özellikle elektrik olaylarıyla ilgili araştırmalar yapan Franklin, elektrik yüklerindeki artı ve eksi uçlarını keşfetti ve elektriğin korunumu ilkesini ortaya attı. Fırtınalı bir havada uçurtma uçurarak gerçekleştirdiği deneyi sonunda şimşeğin elektriksel bir olay olduğunu keşfetti. Elektrikten etkilenmeleri sebebiyle kendisinin kurtulmasına rağmen iki yardımcısının öldüğü bu deneyden yola çıkarak paratoner'i keşfetti, güneş ışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını başlattı.

1757'de Kuzey Amerika Sömürgeler isyanının başlangıcında sömürgelerde yaşayanlar Franklin’i, şikayetlerini Londra'ya iletmekle; 1765'te de damga resmi kanununa karşı itirazları Lord Grenville'e bildirmekle görevlendirdi. 1772'de Massachusetts Valisi Hutchinson'un sömürge halkına karşı hakaretlerle dolu mektuplarını ele geçirerek yayınladı. Sömürge halkı karşısındaki itibarı arttı. Amerikan Kongresine milletvekili seçildi. 1776'da Thomas Jefferson ve John Adams ile birlikte bağımsızlık bildirgesini hazırladı. Eylül 1776'da kongre, ekonomik ve askeri yardım istemek üzere aralarında Franklin'in de bulunduğu üç kişilik bir komisyonu Fransa'ya gönderdi. Franklin, Fransız dışişleri bakanı Charles Gravier ile görüşmelerinde çok başarılı oldu. 1775-1783 Amerikan Bağımsızlık Savaşı sonunda İngiltere ile barış görüşmelerini sürdürmek üzere seçilen diplomatlardan birisi olarak İngiltere'ye gitti. İngiltere ile barış antlaşmasının imzalanmasından sonra 1785'te Amerika'ya döndü. 1787'de Philadelphia Anayasa Kurultayının çalışmalarına katıldı. Bir müddet sonra da öldü.

Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın.- Benjamin Franklin

Üç kişi bir sırrı saklayabilir, ancak ikisi ölüyse.- Benjamin Franklin
 
Otto Stern (17 Şubat 1888 - 17 Ağustos 1969) Alman fizikçi.

stern.jpg



Alman İmparatorluğuna ait Prusya Krallığı sınırlarındaki Sorau (Żary) de doğmuştur (şu an Polonya topraklarında). Eğitimini University of Breslau 'da tamamlamış ve fiziksel kimya dalında doktora yapmıştır. Rostock Üniversitesinde profesör olarak çalışmıştır. 1923 yılında Institut für Physikalische Chemie adlı yeni bir bölümde çalışmak üzere Hamburg Üniversitesinde geçmiştir.

Nazi dönemi nedeniyle Carnegie Institute of Technology e geçmiş ve akabinde University of California, Berkeley de çalışmalarına devam etmiştir.

Stern deneysel fizikçiydi. Molecular Ray Method un geliştirilmesi için çalışmıştır. Atomik manyetik hareket ölçümleri, atom ve moleküllerin doğal hareketlerinin demonstre edilmesi, protonun manyetik hareketinin keşfi diğer çalışma konularıydı. Bundan dolayı 1943 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür.
 
Louis Pasteur ( 1822 , 1895 )

180px-Louis_Pasteur.jpg


Fransız mikrobiyolog ve kimyager.

Fermantasyon üzerine çalıştığı sırada, mikropların kendiliğinden üremesinin söz konusu olmadığını göstermiştir. Baz içeceklerin uzun süre saklanmasını sağlamak üzere geliştirdiği yöntem "paztörizasyon" olaak bilinir. Şarbon ve üne kavuştuğu kuduz hastalığı aşısını bulmuştur.
 
Joseph Davisson(1881-1958)

davisson.jpg



1881-1958 yillari arasinda yasamis amerikan fizikçisi.kristal fizigi ve kvantlar fizigi alanlarinda çalismistir.elektronlarin kristaller üzerindeki difraksiyonunu göstererek g.p.thomson ile beraber 1937 de nobel fizik ödülünü kazanmistir.
 
Melvin Calvin (1911, 1997)

calvin.jpg


abd'li kimyacı.karbon 14'lü karbondioksit gazı kullanarak,ışılbireşim olayı sırasında çok sayıda ara madde ve çeşitli enzimler oluştuğunu ortaya koydu.1961'de nobel kimya ödülü'nü aldı.


bitkilerin ışık,su ve karbondioksit kullanarak nişasta ve oksijen üretmeleri demek olan fotosentez işlemini bulan biokimyacı..
 
Jerome Karle(1918)

karle.jpg


kristal yapılarının belirlenişinde dolaysız yöntemlerin geliştirilmesindeki üstün başarıları için herbert aaron hauptman ile beraber nobel kimya odulune layik gorulmustur.
 
Walter Gilbert (1932 )

gilbert.jpg


"Nükleik asitlerde baz diziliminin belirlenmesine katkıda bulunmuştur.
 
X