Adım Adım sağlıklı bir ben

Selamlar,
Ben gayet sağlıklı ve ideal kilosunda biriydim. Son 5 yılda artan stres düzeyi, hareketsiz yaşam, fast food ağırlıklı beslenme sebebiyle o eski halimden eser kalmadı. 20 kilo aldım. Vki 32 ye çıktı. Obez grubundayım. İnsülin direnci oluştu, Tip2 diyabet başladı, midem ve bağırsaklarım zararlı bakteriler sebebiyle çöktü, ağır antibiyotik tedavileri görmek zorunda kaldım, kalıyorum. Boyun düzleşmesi gibi iskeletsel problemler baş gösterdi. Vücudumdaki vitaminler ve mineraller dibe vurdu. Kan nakli olacak seviyeye geldim. 3 ay önce de 8 haftalık bir bebeğimin kalbi durdu. Bu benim için dönüm noktası oldu. Yeni hamilelik girişimlerinden önce bedenimi bebeğime güzel bir yuva olacak şekilde revize etmeye karar verdim. Bu sürecimi kendime ve varsa benim gibi dönüşmek isteyenlere motivasyon olsun diye yazacağım. Aşağıda bir haftadır uyguladığım ve devam ettirme niyetinde olduğum başlıkları bulabilirsiniz.

1. Rafine şekeri hayatımdan çıkardım:
O muhteşem tatlıların vücudumda nelere sebep olduğunu öğrenince bu çok daha kolay oldu. Bu konuda Dr Eric Berg'in güzel çalışmaları var. Şekerin birçok kötü etkisinden en önemlisi belki de hücrelerimizde enerji üretmekten sorumlu mitokondrilerimizi mutasyona uğratmasıdır. Mitokondri hasarı ise bütün kanser türlerinin başlangıç noktasıdır. Bu konuyu çok uzatmayacağım. Şekerin sebep oldukları ve şekeri bırakınca vücutta oluşan olumlu değişiklikleri araştırın derim. Ben ise doğal meyvelerden aldığım şeker harici her şeyi bıraktım. Meyveler lif içerdiği için şeker içeriği rafine şekerde olduğu gibi olumsuz etkilemez. Bu sebeple suyunu sıkıp içmek de iyi değil. Lifinden arındırmamak gerekiyor. Her yemek sonrası tatlı yemeden yerinde duramayan biri olarak 8 gündür şekerli yiyecek tüketmiyorum. Tatlı krizlerini kuru üzüm, tarçınlı elma gibi şeylerle gideriyorum.

2. Aralıklı oruç:
Aralıklı oruca yıllarca uydurmasyon olarak bakmıştım. Genel kabul gören az az sık sık yeme şeklindeki diyetleri uyguluyordum. Sonra bir baktım ki 5 yıldır bir arpa boyu yol gitmemişim. Diyet yaptıkça kilo almışım. Nihayet farklı bir yol denemeye karar verdim ve aralıklı orucu araştırmaya başladım. Aralıklı orucun temel faydası insüline duyarsızlaşmış hücreleri uyarmaktır. Şöyle düşünelim; sürekli konuşan hiç susmayan birini bir süre sonra duymazsınız. İlginizi çekmez. Ama o kişi uzun süre susunca "noldu ya buna" diyip kulak kesilirsiniz. İşte sık sık bir şeyler yiyince pankreas sürekli insülin salgılıyor ki kandaki şeker seviyesini düşürsün, hücrelere yakıt için aktarsın. Ama insülin sürekli hücrelere şeker yollayınca hücreler duyarsızlaşıyor. O şeker de kanda kalamayacağı için insülin kardeş onu vücudumuzun muhtelif yerlerinde yağ olarak depoluyor. Ama biz uzun süre aç kalınca kanda şeker olmuyor, insülin salgılanmıyor, hücreler de "nereye gitti bu" diye insülinin yolunu gözlüyor. Yani insülin direnci kırılıyor. İşte aralıklı oruç ile bunu başarmaya çalışacağım. Tip2 diyabet daha başlangıçtayken gerileyebilir. Bir de otofaji meselesi var. Uzun süre açlıkta vücut bazal metabolizmayı ayakta tutmak için gerekli enerjiyi glikojen depolarından sağlıyor. O depolar 6 saat kadar yetiyor. Sonrasında lizozomlar hücre içindeki yapısı bozulmuş mitokondrileri ve yağları yiyip enerji üretiyor. Onların yerine yenilerini de yapıyor.

3. Yeterli su tüketimi:
Suyu anlatmaya gerek yok, yaşamın kaynağı. Günde min 2.3 litre su içmeye çalışıyorum. Bunu ölçülü bir matara ve içtiğim suyun kaydını tutan bir uygulama yardımıyla yapıyorum. Aslında yüksek florür içeriği ve diğer birçok şebeke bazlı sebeplerle musluk suyu içmek istemiyorum. Fakat arıtma cihazları çok fazla suyu çöpe atıyor. Açıkçası damacana almak da bütçemizi zorluyor. Bu sebeple maalesef musluk suyu içiyorum.

4. İskeleti düzeltme ve güçlendirme
Hamilelikte iskeletime binen yük artacak. Duruş bozuklukları yaşayacağım. Zaten var olan bozuklukları gidermek ve yenilerinin oluşmasını engellemek istiyorum. Benim en büyük problemim boyun düzleşmesi. Masa başında uzun süre bilgisayar kullanmanın bedeli bu oldu. Baş, omuz ve sırt ağrılarına sebep oluyor. Bunu düzeltmek için YouTube'dan fizyoterapist Seher Ay'ın boyun düzleşmesi egzersizlerini yapmaya karar verdim. Bugün ilk günümdü. Sabah rutinimin bir parçası olacak.

5. Alıç sirkeli su
Özellikle yüksek antimikrobiyal özelliği sebebiyle her sabah bir bardak su ile seyrelttiğim bir yemek kaşığı alıç sirkesini içiyorum. Doğrudan içemem çünkü zaten mide asidinden muzdaribim. Ama bu alıç sirkesinin midemdeki ve bağırsaklarımdaki zararlı bakterileri elimine etmesini umuyorum. Metabolizmayı hızlandırması, c vitamini sebebiyle cilde parlaklık vermesi de bonusu.