Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörlerden en önemlisi de kadının yaşıdır. Kadının yaşı ilerledikçe yumurta sayısı azalır, yumurtaların kalitesi düşer. Bundan dolayı da gebelik şansı olduk azalır. İnsanlar tüp bebek tedavisini düşünüp, çocuk yapma yaşını çok fazla ertelememeli. Çocuk sahibi olabilmek için tüp bebekte de, normal gebelikte de kadının yaşı çok önemlidir. Gebeliği sağlayan en önemli unsur, iyi kalitede yumurtalardır.

Tüp bebek, kadına ve erkeğe ait üreme hücrelerinin yani, sperm ve yumurtanın laboratuvar dışında birleştirilmesidir. BU sayede oluşan embryo anne adayının rahmine bırakılır. Tüp bebeğin ilk zamanlarında tüp bebek tedavisi tüpleri kapalı olan kadınlara uygulanmaktaydı. Ancak kısa süre sonra kısırlık sorunlarının neredeyse tamamına uygulanmaya başladı ve böylece birçok kişiyeumut ışığı oldu.

Normalde, döllenme olayı tüplerde gerçekleşir. Embriyo buradan da rahmin içine doğru giderek buraya yerleşir. Tüp bebek tedavisinde ise döllenme laboratuvar ortamında yapılır. Tüplerle bir ilgisi yoktur. Bu sebeple tüpleri tıkalı olan kadınlar bebek sahibi olabilirler.

  • Tüp bebek tedavisinde üst yaş sınırı var mıdır?

Genel olarak yumurtlama kapasitesi yeterli olan 35 yaş üstü kadınlarda dahi uygulanabilir. Yaşı ilerlemiş kadınlara uygulanan tedavilerde başarı şansı %25 olmaktadır.

Kadınlarda adetin 2. ya da 3.gününde uygulanacak olan ultrasonografi ve hormon testleri neticesinde yumurtalığın yeterli yumurtayı taşıyacak kalibrede olduğu tespit edilirse yaklaşık olarak 45 yaşına dek tüp bebek tedavisi yapılabilir. Ancak yaşı 35 ve üzeri kadınlara tüp bebek uygulanırken mutlaka genetik tanı da yapmak gerekir.

Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

  • Kadının yaşı tedavi için neden önemlidir?

Tüp bebek tedavi yöntemleriyle erkek kaynaklı kısırılık sorunlarının neredeyse tamamına oldukça geniş bir çözüm önerisi sunulabilmektedir. Ancak kadının yaşı için maalesef bir çözüm yoktur. Kadının yaşı tedavinin başarısını oldukça etkiler. Yaş itibariyle bebek sahibi olamayan kişilerin yumurta rezervleri oldukça azaldığından gebelik sağlayamazlar. Aynı şekilde hormon üretimi ve yumurta kalitesi de azalmıştır.  Henüz dünyaya gelmiş bir kız çocuğu belirli bir yumurta rezervine sahiptir. Bu yumurta rezervleri her yaşta azalır. Örneğin, yeni doğan bir kızda 2 milyon yumurta mevcutsa, ergenlik döneminde ve adet görmeden bu yumurtalar 500 bine düşer. Sürekli de düşmeye devam eder. En nihayetinde tükenir ve menopoz gerçekleşir. Bu sebeple de kadının doğurganlık yetisi yaşın ilerlemesiyle azalır. Kalitesi de düştüğü için gebelik oluşsa dahi düşükle sonuçlanma riski artacaktır.  Hamileliğin erken haftalarında düşük oranı 35 yaş üstü kadınlarda %40 olmaktayken, yaşı genç olan kadınlarda bu oran, %15’tir.

  • Genetik tanı teknikleriyle ileri yaşta gebe kalmanın riskleri giderilebilir mi?

Hamilelik sağlanmak isteniyorsa ancak kadının yaşı ileri ise, tüp bebek yöntemiyle beraber mutlaka genetik tanı yöntemlerinden de yararlanmak gerekir. Genetik tanı yöntemiyle yumurtaların gebeliğin sürmesi için ideal olgunlukta olup olmadığı ve kromozom sayıları araştırılır. Bu sayede gebeliğin nasıl geçeceği öngörülebilir. Genetik tanı yöntemleri yalnızca yaşı ileri olan kişilerde değil, gerekli görülürse herkese uygulanabilen bir yöntemdir. Yumurta rezervlerin azalması da yalnızca yaşı ilerlemiş kadınlarda görülen bir sorun değildir. Kimi zaman yaşı genç olan kadınların dahi genetik ve çeşitli sebeplerden yumurta rezervleri erken yaşta tükenebilir. BU kişilere de genetik tanı yöntemleri uygulanabilir ve gebelik şansı arttırılabilir.

Kaynak: Tüp bebekte kadının yaşı