Tüp Bebek Tedavisinde Mikroenjeksiyon Yöntemi
Mikroenjeksiyon tüp bebek tedavisinden farklı bir yöntem midir? Çocuk sahibi olmak isteyen çok sayıda hasta uzmana başvurduğunda ‘Doktor biz tüp bebek değil mikroenjeksiyon tedavisi olmak istiyoruz’ demektedir. Acaba kaç çift mikroenjeksiyon yöntemini ne olduğunu ve ne zaman uygulanması gerektiği sorusunu yanıtlayabilir. Bahçeci Sağlık Grubu Umut Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.Dr. Ulun Uluğ konu hakkında bilgi verdi.
Tüp bebek tedavi yöntemi (In-vitro fertilizasyon- IVF) 35 yıl önce pratik uygulamaya giren ve çocuk sahibi olamayan milyonlarca çifte şans getirmiş bir tedavi çeşididir. Her geçen gün gelişen teknoloji çiftlere farklı yöntemler sunarken son günlerde gündeme getirilen soru kafaları karıştırıyor: Mikroenjeksiyon tüp bebek tedavisinden farklı bir yöntem midir? Bu soruyu Bahçeci Sağlık Grubu Umut Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.Dr. Ulun Uluğ cevapladı.
“Tüp bebek tedavisi; özellikle tüpleri tıkalı veya hasarlı olan kadınlarda anne karnında döllenme olmayacağı için yumurtanın anneden alınıp, laboratuar koşullarında halkın ‘tüp dediği’ tıp dünyasında ise ‘dish’ olarak adlandırdığı ufak bir tabak içersinde babanın spermlerinin etrafına bırakılmasıyla döllenmenin sağlanmasıdır.
Spermler Yarışı…
Bilimsel olarak yumurtanın döllenebilmesi için çevre zarında yaklaşık 100 bin adet sperm olması gerekmekte ve bunlardan sadece bir tanesi ancak yumurtayı delip dölleme işlemini yapabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında birçok sperm arasında bir yarış olmakta ve sadece bir tanesi kazanıp yumurtanın içersine girmektedir. Bu yöntem teknik açıdan kolay, çok fazla laboratuar yükü ve ekipmanı gerektirmemektedir. Klasik tüp bebek denilen bu yöntemde spermin normal olduğunu varsayıldığında yaklaşık %75 döllenme olmaktadır. Sayılarla konuşulduğunda sperm sayısının az veya şekillerinin bozuk olduğu olgularda, yumurta sayısının az olduğu kadınlarda klasik tüp bebek yöntemi çok fazla başarılı olamamaktadır.
Mikroenjeksiyon Yöntemi Nedir?
Mikroenjesiyon (Intra sitoplazmik sperm enjeksiyonu-ICSI) denilen yöntem ise 1990’lı yıllardan itibaren uygulanan, tek bir spermin özel bir mikroskop ve robotik ufak kolların kullanılmasıyla yumurtanın içersine enjekte edilmesidir. Bu durumda döllenme daha fazla olmakta ve özellikle sperm sayısı son derece az olan erkeklerde başarılı olunmaktadır. Unutmamak gerekir ki spermin yumurta içersine girmesi muhakkak döllenme işlevini başlatmamaktadır. Bazıları bilinen bazıları ise hala çözülemeyen birçok ardışık biyolojik mekanizma döllenmeyi sağlar. Mikroenjeksiyonda spermler arasında bir yarış veya doğal seçim olmaz. Hareketi ve şekli iyi olan spermler mikroenjeksiyon için seçilir. İster klasik tüp bebek ister mikroenjeksiyon olsun hastalar tedavileri boyunca aynı süreçten geçerler başka bir değişle yumurtaların uyarılması yumurtaların toplanması ve embriyo transferi yapılması standarttır. Bu yüzden pratiklik olsun diye tedavilere tüp bebek denmektedir. Dikkat edilecek olursa sadece mutfak kısmında yani laboratuarda farklılık olmaktadır.
Mikroenjeksiyon yöntemi daha yaygınlaştı…
Günümüzde ülkemizde nerdeyse tüm tüp bebek yöntemlerinde laboratuarda mikroenjeksiyon uygulanmaktadır. Bu artışın önemli nedenleri erkeklere bağlı infertilite problemiyle daha fazla karşılaşılması ve daha çok sayıda ileri anne yaşı olan kadının tedaviye başlamasıdır.
Laboratuar koşullarında seçilen sperm ile doğal seçilen sperm sonucu gelişen gebeliklerde problem yaşanıp yaşanmayacağı uzun yıllar bilimsel çevrelerde tartışma konusu olmuştur. Son yapılan araştırmalar mikroenjeksiyon tarafında önemsenmeyecek kadar bir artışın olduğunu dikkat çekmektedir
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar