1. Tüp Bebekte başarı oranı.
Merkezler başarı oranlarını genellikle deneme başına % 40 ile 60 arasında belirtirler. Ancak, sizin başarınızı sadece ve sadece sizin özellikleriniz belirler. Bireysel bir çiftin başarı şansı o çifte ait kısırlık sebebi, yaş ve yaşam tarzı gibi bir dizi faktöre bağlıdır. Genel olarak, 35 yaşın altında tüp bebek tedavi başına gebelik yüzde 50 gibi bir şansa sahiptir. Bu şans 40 yaş üzerinde belirgin olarak azalır ve 45 yaşında bir bayan için ise istisnai durumlar dışında % 5’in altındadır. Unutmayın ki şans her zaman önemli bir rol oynamaktadır. Yıllar içersinde edindiğimiz tecrübe göstermektedir ki inat eden, direnen ve umudunu yitirmeden denemelerine devam edenlerin çok büyük çoğunluğu bebeklerine kavuşmaktadır. Eğer aynı merkezde üç deneme sonrasında halen sonuç alamadıysanız başka merkezlerle de mutlaka görüşün. Bu aslında büyük oranda o merkezin başarısızlığından değil, sizin artık psikolojik olarak bir değişime ihtiyacınız olduğundandır.
2. Tüp bebek tedavi ücreti
Tüp bebek tedavisi aslında işletme giderlerini de kattığınızda merkezden merkeze değişmekle birlikte yaklaşık 2000 Tl civarında bir maliyete sahiptir. Özel sektördeki merkezlerin ayakta kalabilmesi ve kar etmesi de gerektiğinden, merkezler tecrübeli ve kaliteli ekip ve personel çalıştırmaları, malzeme seçimine gösterdikleri özen, otelcilik hizmetleri vs. gibi konuları göz önüne alarak kendilerine göre bir fiyat belirlemekte ve çiftlerden bunu talep etmektedirler. Tavsiyem hasta sayısı en az aylık 50 ve üzerinde olan yani fazla hastası olan tecrübeli merkezlerin fiyatlarını karşılaştırmanız ve seçiminizi yaptıktan sonra ilgililerle pazarlık yapmanızdır. Bu arada sakın “en ekonomik olanını seçeyim nasılsa hepsi aynı işi yapmıyorlar mı” demeyin. Ucuza çıkarayım derken hüsrana uğrarsınız. Tüp bebek tedavisi beğenmediğinizde iade edilebilen bir ürün veya hizmet değildir. Sonuç negatif ise maddi manevi uğraşlar sonuçsuz kaldı ve baştan almak zorundasınız demektir. Yani seçimi en baştan doğru yapmalısınız.
3. Kadınların gebe kalma özellikleri ne zaman azalmaya başlar ?
Bir kadının doğurganlığı 35 yaşından itibaren önemli ölçüde düşmeye başlar. Yaşla birlikte azalan yumurta sayıları tüp bebekteki başarıyı düşüren önemli bir konudur. Yine, yumurta kalitesi ve döllenme oranları da 35 yaşından itibaren azalır. Bu konuda yorum yapmaya yardımcı birçok test vardır. AMH testi ise yumurtanın kalitesinden çok elde edilecek yumurta sayısıyla ilgili bilgi verebilmektedir. Araştırmalara göre kadınlar nasıl olsa tüp bebek tedavisi var diye değil ancak doğru adamı bulmadıklarını düşündükleri için evliliği ve anne olmayı ertelemektedirler. Ancak kadınlara bu konuda tavsiyemiz mümkünse anne olmayı 40 lı yaşlara ertelememeleridir. 40 yaşından sonra her yıl işler çok daha zorlaşmaktadır.
4. Erkeklerin üreme yetenekleri de yaşla birlikte azalır mı ?
Kadın yaşından sonra, erkek sperm problemleri gebelik oluşumunu etkileyen en önemli faktördür. Problemler sperm içindeki DNA hasarına, bozulmuş sperm şekillerine azalmış miktara ve harekete bağlıdır. Bu sorunlar 50 yaşın üzerindeki erkeklerde daha sık görülür. Kadınlar bebekliklerinde belli bir yumurta sayısı ile doğar ve bunu belli bir hızda tüketirler. Erkekler ise sürekli yeni sperm üretir. Ancak, erkek yaşı ilerledikçe sperm kalitesi bozulma olduğu, genlerinin bozulduğu da bilinmektedir. Dolayısıyla erkeklere de tavsiyemiz kadınlar kadar olmasa da baba olmayı çok geç yaşlara ertelememeleridir.
5. Tüp bebek tedavisinin fiziksel ve duygusal bedeli
Çiftlerin büyük çoğunluğu tüp bebek tedavisini maddi manevi oldukça yorucu ve hatta yıpratıcı bir süreç olarak tanımlamaktadırlar. Fiziki yan etkiler baş ağrısı, uykusuzluk, yorgunluk, karında şişkinlik ve duygusal dalgalanmalardır. Özellikle sonuç bekleme sürecinin sancılı ve gergin geçmesi de sıkça yaşanmaktadır. Tecrübeli ve yoğun merkezlerde psikolojik danışmanlık hizmetleri genellikle ayrıca verilmektedir. Bu hizmeti elbette her çift değil, talep edenler almaktadır. Bu konuda da destek almaya hakkınız olduğunu unutmayın ve biraz strese de hazır olun.
6. Yumurtalıklarınızın yaşını ve kapasitesini değiştiremezsiniz.
Her kadın 20 ve 30 yaşları arasında en doğurgan dönemini yaşar. Ancak doğa bazı kişilere daha bonkör davranmış ve zengin bir yumurtalık kapasitesi vermiş, kimilerine ise daha adaletsiz davranmış ve hatta erken yaşlarda menopoz adayı yapmış da olabilir. Aynı durum erkekler için de söz konusudur. Bazı erkeklerin yüzlerce milyon spermi varken bazılarının ise neden çok çok az sperm sayısının olduğunun hatta hiç olmadığının açıklaması her zaman bulunamaz. Temelde genetik özelliklere dayanan bu adaletsizlik için günümüzde ne yazık ki yapılabilecek özel bir tedavi yöntemi yoktur. Unutmayın, günümüzde uygulanan tüp bebek tedavisi yeni yumurta ve sperm üretemez ancak olanı kullanır. Belki yakın bir gelecekte kök hücre tedavilerinin gelişmesiyle bu gerçek de değişebilecektir. Umarız bu süreç çok uzun sürmez.
7. Tüp bebek tedavisinin riskleri
Tüp bebek tedavisi tüm dünyada 30 yıldan daha fazla bir süredir uygulanmakta olan ve üzerinde çok araştırmalar yapılmış aslında emniyetli bir işlemdir. Günümüzde tecrübeli bir merkezde tecrübeli hekimler tarafından yürütülen tedavilerde genellikle ciddi bir sorun yaşanma. Elbette her tedavi şeklinde ve girişimde olduğu gibi % 1-2 gibi beklenmedik sorunlar oluşabilmektedir. Bunlar da çok büyük oranda dikkatli gözlem ve tecrübeyle çözülebilecek sorunlardır. En sık rastlanan sorun ise karında sıvı toplanması, şişkinlik, hastaneye yatma gereksinimi bulgularıyla kendini gösteren aşırı uyarılma tablosu dediğimiz sorundur ve tecrübeli merkezlerde % 1 civarında görülür. Onun dışında hormon ilaçlarının kullanımının kanser yaptığı gibi şehir efsaneleri ise doğru değildir. Tüm dünyada bu güne kadar tüp bebek yöntemiyle milyonlarca çocuk doğduğunu da unutmayın.
8. Gazetelerde ve televizyonlarda sürekli tüp bebekle ilgili doktorlar çıkıyor ve yeni yöntemlerden bahsediyorlar, hangisine inanacağız ?
Elbette tüp bebek tedavisi bilimin büyük bir hızla ilerlediği, araştırmaların yapıldığı, sürekli yeniliklere açık bir alandır. Ancak birisi gazete ya da televizyonlarda çıkıp da “yepyeni bir teknik bulduk, artık çocuk sahibi olmayan kalmayacak” dediğinde de biraz şüpheyle yaklaşmakta yarar var. Öncelikle bu konuyu kendiniz internetten ve ulaşılabilir kaynaklardan mutlaka araştırın ve bilimsel araştırmalara dayanıp dayanmadığını irdeleyin veya güvendiğiniz birilerine sorun. Türkiye’de sayıları 120’ye ulaşmış olan merkezler aralarındaki rekabet nedeniyle reklama oldukça ağırlık vermektedirler.
9. Asla garanti yoktur.
Tüp bebek tedavisi değişik sebepli sorunların varlığında bebek sahibi olmayı sağlayan oldukça etkili bir tedavi yöntemidir. İstatistiklere göre 3 deneme sonrasında toplamda % 85 civarında gebelik oranına ulaşılabilmektedir. Ancak son iki yıldır Türkiye’de de uygulanmakta olan tek embriyo transfer politikasıyla en iyi şartlarda % 50-55 gebelik oranı vardır. Gebelik oluşsa da bunun % 10-15 kadar bir olasılıkla düşükle sonuçlanacağını da hesaba katarsak 35 yaşından genç bir bayanın ilk iki denemede tek embriyo transferiyle bebeğini eve götürme oranı aslında en iyi şartlarda her bir deneme için % 40-45 civarındadır. Size ilk görüşmede çok daha yüksek rakamlar veren veya garanti veren merkezlerin ne derece güvenilir oldukların da sorgulamanız gerekir.
10. Ne zaman pes etmeliyim ?
Teorik olarak kadından yumurta, erkekten de sperm elde edilebildiği ve transfer yapılabildiği sürece gebelik oluşma şansı vardır. Ancak yaşınız 45’e yakınsa, üç’den fazla başarısız deneme yaptıysanız, verilen yüksek dozdaki ilaçlara rağmen zar zor bir tane ve kötü kalitede embriyo elde edilebiliyorsa veya edilemiyorsa, transfer yapılamıyorsa ve maddi olarak da durum sizi sıkıntıya sokacak bir boyuta ulaştıysa eşinizle birlikte oturup bir kez daha düşünün. Merkeziniz tedaviye devam edelim dese de acaba devam etmeli misiniz ?
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar