Uzun yıllardır ülkemizde tüp bebek yöntemi uygulansa bile yine de akıllar karışıyor. Güvenli olup olmadığı, yüzde 100 başarı sağlayıp sağlamadığı, tüp bebekle olan çocuğun diğer çocuklardan farkı olup olmadığı, SGK’nın yardım edip etmediği merak konusu. İşte akıllara takılan soruların yanıtları…

Tüp Bebek- Kadın ve Doğum Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Aret Kamar yanıtladı:

Kısırlıkta tek tedavi tüp bebek mi, güvenli bir yöntem mi ?

Tabii ki değil. Çift karşımıza ilk geldiğinde tahlillerini yapıyoruz. İlk önce daha önce yaşananlar ve yapılan tedaviler sorgulanıyor. Sonra vaginal yapılan ultrasonografi ile yumurtalıkların yumurta rezervi, rahimde herhangi bir doğuştan gelen veya sonradan oluşan bir sorun olup olmadığı araştırılıyor. Gebelik şansını azaltan bir durum varsa ortaya konuyor. Önce bu durum düzeltiliyor. Bazen çok küçük yapılan bir cerrahigirişim bile çocuk sahibi olmalarını sağlayabiliyor. Bu aşamadan sonra erkeğin sperm tahlili, rahim filmi ve çiftin genel sağlığı ile ilgili tahliller yapılıyor. Bu tahliller neticesinde ne tedavi yapılacağına karar veriliyor. Her iki tüpün kapalı olduğu durumda ve hareketli sperm sayısı 5 milyonun altında ise genellikle tüpbebek yöntemini uyguluyoruz. Ayrıca daha önce iki ya da daha fazla aşılama denemiş ama başarısız olmuş çiftlerde, genetik hastalık taşıyanlarda hastalığın çocuğa geçmesini önlemek için tüpbebek kullanılması gereken yöntem. Yaşı 40 ın üstünde veya genç yaşta yumurtalık rezervi azalamış olanlarda vakit kaybedilmeden tüpbebek yapılmalı. Ancak eğer çiftin daha önce başka bir tedavisi yoksa, en az bir tüp açıksa, hareketli sperm sayısı 5 milyonun üzerinde ise aşılama denenebilir.

Tüpbebek tabii ki çok güvenli bir yöntem. Yapılan her iş tecrübeli bir ekibin ve uzmanların denetiminde yapılıyor. İlk tüpbebek ile doğan çocuk 30 yaşını geçti, sağlıklı. Bugüne kadar tüpbebek yaptıran hiçbir anne adayının başına tüpbebek yöntemi ile ilgili bir sorun gelmedi. Doğan çocuklarda acaba sakatlık ihtimali artıyor mu diye defalarca araştırıldı, birşey bulunamadı. Bu yüzden tüpbebeğin normal yoldan oluşan çocuktan hiçbir farkı yok. Tek fark sperm ve yumurtanın buluşmasını vücut dışında yapıyoruz. Gebelik sürecinin takibi bile farklı değil.

Tüp bebek tedavisinde yüzde yüz başarı yanıltıcı mı ?

Tüpbebek yaptıran herkes doğal olarak para da harcadığı ve çoğu zaman bu parayızorlukla kazandığı için bir denemede gebe kalmak istiyor.

Gerçekte tüpbebeğin başarı şansı kadının yaşına, rahmin durumuna, embriyo kalitesine, verilen embriyo sayısına göre değişiyor. Rahim ve embriyonun iyi durumda olduğunu düşünsek bile, kadın genç yaşta ise 1 embriyo verildiğinde gebelik şansı yüzde 35, iki embriyo verildiğinde yuzde 60 civarında. Kadın 40 yaşındaysa 2 embriyo verildiği halde bu şans yüzde 30, 43 yaşında ise yüzde 10’larda.

YAŞ SINIRI

Kadın ve erkekte yaş olarak üst sınır var mı ?

Erkekte böyle bir sınır yok. Erkekte her yaşta sperm olabiliyor ve erkeğin yaşlanması bugünkü bilgilere göre tüp bebeğin gebelik getirme şansını etkilemiyor. Kadında ise durum farklı. kadında Menopoz yani yumurtanın bitmesi ve adetten kesilme süreci var.

35’li yaşlardan sonra yumurta sayısı azalmaya ve yumurta kalitesi ve buna bağlı olarak bunların gebelik getirme şansı azalıyor. Kırklı yaşlarda gebelik şansı yumurta sayısına göre değişmekle beraber yüzde 25 – 30’larda, kadın 43 yaşını tamamladıktan sonra gebelik yok denecek kadar az ( yüzde 10 un altında)

Bu yuzden çocuk isteyen kadınların yaşları çok buyumeden çocuk sahibi olmaları gerekir. Bir sure bunu ertelemek isteyenlerin de mutlaka bu işten anlayan bir uzmana gitmeleri, yumurtalık rezervlerini kontrol ettirmeleri gerekir.

Tüp bebek tek tüple yapılır mı ?

Tüpbebekte tüplerin açık olup olmaması önemli değil. Çünki tüpbebekte yumurtayı vücut dışına alıp spermle birleşmesini laboratuar ortamında sağlıyoruz. Yani tüpteolan işlemi vücut dışında yapıyoruz. Oluşan bebekleri de rahim içine koyuyoruz. Yani tüpün görevini biz yapıyoruz. Onun için adı tüpbebek zaten. Bunun tek istisnası tüplerin yumurtalığa bakan ağzının tıkanıp tüpün içinde sıvı birikmesi hali. Buna hidrosalpenks diyoruz. Bu durumda tüpün içinde biriken sıvı rahim içine akıp bebeklerin rahime yerleşme şansını azaltıyor. Bu tüplerin tüpbebek denemesi öncesi alınması gerekiyor.

Embriyoların karıştırılma riski var mı? Kaç yıl saklanır ?

Bu tabii herkesin ürktüğü ve korktuğu birşey. Yumurtalar, spermler, embriyolar binbir kontrolden sonra üzerine isimler yazılarak saklanıyor laboratuarda. Aynı bir kütüphane gibi. Her bir kitabın üstünde etiket var. Kime ait olduğu belli. Yani karışmaz. Dikkat ederseniz bugüne kadar hiçbir tüpbebek merkezinde karışma olduğuna dair bir bilgi medyaya yansımadı.

Embriyolar donduruldu ise kanunen 5 yıl saklanabiliyor.

Tüp bebek yöntemiyle doğan çocuklar farklı mı ?

Bugüne kadar tüpbebek yöntemiyle birçok çocuk doğdu. Her ay bizim kliniğimizde 100 den fazla kadın hamile kalıyor. Bugüne kadar hiçbir çocukta tüpbebek yöntemine ait bir zarar bulunamadı. Genelde birçok kontrolden geçtikleri için sağlıklı çocuklar oluyorlar belki de biraz aile üstüne çok düştüğü için yaramaz.

SGK YARDIM EDİYOR MU?

SGK her çift için yardım yapıyor mu? Kriterler neler ?

Kadın 23 – 39 yaşında ve sigortaları 5 yıl ve 900 iş günü prim ödemişlikleri varsa yardım ediyor. Evlilik süresi 3 yılı geçmiş olmalı. Bu durumda olanlarda eğer her iki tüp tıkalı veya hareketli sperm sayısı 5 milyonun altında ise başka hiçbir tedavileri olmasa da rapor çıkartıp tüpbebek yaptırabiliyorlar. Bunun dışında olanlarda en az iki defa iğne tedavisi sonrası aşılama olmuş olma şartı aranıyor. Eğer heriki tüp tıkalı veya erkekte azoospermi denilen hiç sperminin olmaması durumu varsa o zaman evliliğin 3 yıl olma şartı aranmıyor.

Rapor eğitim araştırma hastanelerinden veya üniversite hastanelerinden alınabiliyor. Rapor alan çiftler ister devlette ister SGK anlaşmalı özel tüpbebek merkezlerinde deneme yapabiliyorlar. Bu şartlara sahip çiftler 2 kere SGK yardımı ile deneme yapabiliyorlar.

Tüpbebek tedavisinde kadınlar ne tür ilaçlar kullanıyorlar? Kilo aldırırmı?

Yumurta sayısını arttırmak ve bize yumurtalar ve bunlardan oluşan embriyolar arasından seçme şansına sahip olmak amaç. Yumurtalık normalde 1 yumurta üretecek şekilde çalışıyor. Biz bu ilaçlarla yumurtalığı daha fazla yumurta vermesi için zorluyoruz. Ancak verdiği yumurta ne olursa olsun rezervi kadar. Bu rezervi biz kadın adet olduğunda ultrasonla yumurtalığına bakarak anlıyoruz. Ona göre ilaç ve ilaç dozu seçiyoruz. Yumurtası az olan, rezervi düşük hastalarda çoğu zaman iğne bile kullanmıyoruz. Kendi yumurtalarıyla naturel dediğimiz doğal tedavileri seçiyoruz.

Bu ilaçların kilo aldırma şansı yok. Zaten sadece 8-10 gün kullanıyoruz. Ancak yumurta büyümesi ve büyüyen yumurtaların ürettiği östrojen ve prgesteron hormonuna bağlı olarak bücut su tutabilir. Ancak bu yağlanma değil. İlaçlar bırakıldıktan sonra vücut suyu atar. Kiloda artış görülse bile bu kalıcı birşey değil.

Başarısız bir deneme sonrası kaç deneme yapılabilir, ne kadar beklenmeli ?

Bazı durumlarda çocuğun olmayacağı aşikar. Yumurtalar kötü olabiliyor. Döllenme olmayabiliyor, embriyolar gelişmiyor, rahim içinde doğuştan veya sonradan olan bebek tutunmasını engelleyecek düzeltilemez bir durum oluyor. Bu durumlarda tekrar denemenin bir anlamı yok. Bunlar dışında tüpbebeğin belli bir tutma şansı olduğundan deneyebilecekleri kadar denemeli çiftler. Klinikler de bu konuda çiftlere ellerinden gelen tüm kolaylıkları gösteriyorlar. Başarısız deneme sonrası doğal tedavilerde hemen ertesi ay, İğne tedavisi sonrası yumurta toplandıysa en az 3 ay beklenmelidir.

Tek bir sperm ve yumurta yeterli mi? Kök hücre çalışmaları ne durumda?

Tabii ki elimizde ne kadar çok yumurta ve sperm varsa gebelik şansı o kadar fazla. Ancak yumurta ve spermin az olması gebelik olmayacağını da göstermez. Sadece deneme başına şansın az olacağını gösterir. Bugün yaşı genç olduğu halde yumurtası az olan FSH’sı yüksek olduğu için çocuklarının olmayacağı söylenen, panik halinde oraya buraya koşan bir sürü umutsuz bayan var. Bu hanımların tek yapmaları gereken sabırlı olup uğraşmak. Çünki FSH’nın yüksek olması sadece yumurtanın azaldığını veya zaten az olduğunu gösterir. Yumurta kalitesini ve gebe kalamayacaklarını göstermez. Bunlara doğal tedavi yapılıyor. Evet belki daha çok uğraşıyorlar ama bir çoğu çocuk sahibi olabiliyor. Yeter ki umutsuzluğa kapılmasınlar. Tek yumurta ve tek sperm embriyo oluşturuyorsa çocuk sahibi olmaya yeter. Azim ve istek olduktan sonra. Biraz da sabır tabii.

Kök hücre çalışmaları devam ediyor. Herkesin umudu tabii. Spermi ve yumurtası olmayan ve bu yüzden çocuk sahibi olamayan çiftler sabırla beklemeliler. Ancak şu anda klinikte uygulanabilir bir yöntem halen mevcur değil. Tedavi yapabilmemiz için günümüz şartlarında sperm ya da yumurta bulmamız gerek.