Sigara her yıl yaklaşık 6 milyon insanın hayatına mal oluyor!
100 bin kişiden 17 bini pasif içicilik nedeniyle ölüyor!
Her yıl 600.000 kişi pasif içicilik nedeniyle ölüyor!
Sigara psikolojik, biyolojik, hatta sosyal bir bağımlılıktır!
Tüm dünyada önlenebilir ölüm nedenlerinin başında olan sigara kullanımı, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl yaklaşık 6 milyon insanın ölümüne sebep oluyor. Gerekli önlemler alınmazsa, 2030 yılında 8 milyondan fazla kişinin hayatını sigara nedeniyle kaybedeceği hesaplanıyor. 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü vesilesiyle görüşlerini belirten Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dilek Toprak, tüm tütün ürünlerinin kanserojen olduğu konusunda uyardı.
Türkiye nüfusunun yüzde 30’unun sigara kullandığını belirten Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Dilek Toprak, sigaranın toplum sağlığı üzerindeki etkileri üzerine şunları söyledi: “Ülkemizde her yıl 100.000 kişi sigaraya bağlı nedenlerle ölmektedir. Dünyada ise sigara her yıl yaklaşık 6 milyon insanın hayatına mal olmaktadır. Bunların 5 milyondan fazlası doğrudan tütün kullanımı ile ilişkili iken, 600.000 kişi sigara içmeyip sigara dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybetmektedir. Bir “salgın” olarak niteleyebileceğimiz bu kötü bağımlılık nedeniyle 2030 yılında 8 milyondan fazla kişinin hayatını kaybedeceği hesaplanıyor.”
Sigara yüzünden ölen her 9 kişi, sigara içmeyen 1 kişinin ölümüne neden oluyor
Sigara bağımlılarının yalnızca kendilerine zarar vermekle kalmadığını ve etraflarındaki insanların da sağlığını etkilediğini vurgulayan Doç. Dr. Dilek Toprak şunları söyledi: “Örneğin sigara içtiği için ölen her 9 kişi, içmediği halde dumanını soluyan 1 kişinin de, pasif içicilik etkileri nedeniyle ölümüne neden olmaktadır. Pasif içicilik kaynaklı ölümlerde en yaygın neden kalp krizi olarak tespit edilmiştir. Onu sırasıyla alt solunum yolu enfeksiyonları, astım ve akciğer kanseri izlemektedir. Pasif içicilik kaynaklı ölümler en çok kadınlarda, sonra çocuklarda ve erkeklerde görülmektedir.”
Sigara bütün organları kötü yönde etkiliyor
Sigara kullanımının etkilemediği organ olmadığını vurgulayan Doç. Dr. Dilek Toprak sigaranın bilinen en önemli kanserojen madde olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Tütün ürünlerinden en çok bildiğimiz şekliyle sigara, akciğer kanserinden cilt, pankreas, mide, kolon, meme ve aklınıza gelebilecek her organın kanserinin önde gelen nedenlerinden biridir. Sigara, başta KOAH ve kardiyovasküler hastalıklar olmak üzere birçok kronik hastalığın önemli risk faktörleri arasındadır. Diğer tütün ürünleri daha az gündeme getirilse de nargile, puro ve pipo da aynı tehlikeyi yaratmaktadır. Tütün ve ürünlerinin kişiye sosyal ve estetik yönden olumsuz etkileri ciltte kırışıklık, renk değişikliği, çabuk yaşlanma ve ağız kokusu iken ayrıca kısırlık, nefes darlığı, alerji, dişeti hastalıkları ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok rahatsızlığın da nedenidir. İşte ya da evde sigara dumanına maruz kalmak koroner arter hastalığı riskini yaklaşık %20-50, kalp krizi riskini ise %30 civarında artırır.”
10 Sigara bağımlısından 7’si sigarayı bırakmak istiyor
Doç. Dr. Dilek Toprak sigara bağımlılarının sigarayla mücadelesine dair istatistikleri şöyle özetliyor: “Her 10 sigara bağımlısından 7’si sigarayı bırakmak istiyor ve sigarayı bırakmak isteyen her 10 kişiden 3’ü son 1 yılda ciddi bırakma denemesinde bulunuyor. Geçmişte sigara bırakma girişiminde bulunan her 100 sigara bağımlısından ise yalnızca 3’ü sigarayı bırakabilmiş. Bu nedenle, sigaradan etkin bir şekilde kurtulabilmek için yalnız başına uğraşmak yerine, bu alanda uzman doktorlardan destek almak çok önemli. Sigarayı bırakabilmek için irade çok önemli bir faktör ancak sigara sadece psikolojik bir bağımlılık değildir, aynı zamanda biyolojik hatta sosyal bir bağımlılıktır. Biyolojik bağımlılıktır çünkü nikotin vücutta gerçek bir bağımlılık yapar. Sigara içilmeyen sürelerde, nikotin nedeniyle salgılanan dopamin seviyesinde azalma olması sinirlilik ve stres gibi yoksunluk belirtilerine neden olabilir. Bunun dışında sigarayı bırakma döneminin ilk iki haftasında konsantrasyon güçlüğü, gece uyanmaları ve baş dönmesi, sersemlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. 2 ila 4 haftada sinirlilik, depresyon, huzursuzluk, kabızlık ve ağız yaraları görülebilir. Görüldüğü üzere sigarayı bırakma kararı sonrasındaki yoksunluk belirtileri son derece zorlayıcıdır ve sigara bağımlılarının bu süreci destek almadan tek başlarına atlatmaları zor olabilir. Bu nedenle sigarayı bırakmak isteyenlerin bu konuda uzman hekimlerden destek almalarını öneriyorum.”
Sigara bırakma poliklinikleri bağımlılara ihtiyaç duydukları desteği veriyor
Sigarayı bırakmanın en önemli ve zorlayıcı yan etkisi olan aşırı sigara içme isteğinin özellikle ilk haftalarda görüldüğünü ancak bunun uygun davranışsal tedavi yöntemleri ve ilaçlarla atlatıldığını belirten Doç. Dr. Dilek Toprak, şunları söyledi: “Ülkemizde Tütün Yasası ile toplumun bilinçlendirilmesi ve sigara bırakma konusunda oldukça büyük adımlar atılmıştır. Özellikle 2015 yılının başından bu yana sigara bırakmada kullanılan ilaçlarının devlet tarafından ücretsiz verilmesi sigara bıraktırma polikliniklerine ilgiyi arttırmıştır. Türkiye genelindeki Sağlık Bakanlığı destekli 400’den fazla sigara bırakma polikliniği bu konuda en önemli ve güvenilir merkezlerdir. Bakanlık kontrolünde sıkı bir eğitim sonrası verilen sertifika ile bu merkezlerde çalışan hekimlerimize vatandaşlarımız güvenle başvurabilirler. Özellikle başka yerlerde çözüm aramamaları gerektiğini vurgulamak isterim. Sigara bırakmada kullandığımız, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemlerin dışında olan her türlü yol ve özellikle internetten alınan ne olduğu bilinmeyen bitkiler ve macunlar son derece tehlikeli olabilir.”
Bütün tütün ürünleri kanserojendir
Nikotin içeren tüm tütün ürünlerinin bağımlılık yaptığının altını çizen Doç. Dr. Dilek Toprak şöyle devam etti: “Light sigara, puro, pipo, nargile ve dumansız tütün ürünleri gibi farklı isimler altında satılan bütün formlar zararlı, kanserojen ve öldürücü etkilere sahiptir. Yanan ve duman oluşturan tütün ürünlerinin hepsi karbon monoksit oluşturmaktadır. Bu yüzden gençleri bu pazarlama türlerinin hiçbirine kanmaması konusunda uyarmalıyız. Gençlere mesajımız “Hiç başlamamaları, uzatılan bir sigaranın devamının gelme ihtimalinin yüksek olduğunu bilmeleri ve bu bilinci özellikle arkadaş ortamlarında daha özenle sürdürmeleridir.” Tütün ve ürünleri konusunda bilinçli gençlerimiz attıkça, gelecekte kanser oranları, kalpdamar hastalıkları ve bunlara bağlı ölümler azalacaktır.
Doç. Dr. Dilek Toprak, sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimleri ve sigarayı bırakmanın yaşam süresini uzatma düzeyini şöyle özetledi:
Sigarayı bıraktıktan sonra görülen olumlu değişimler:
- 20 dakika sonra kan basıncı ve nabız normale döner, el ve ayak kan dolaşımı düzelir.
- 8 saat sonra kan oksijen düzeyi normale döner, kalp krizi geçirme riski azalır.
- 48 saat sonra kandaki nikotin düzeyi azalır, tat ve koku duyusu artar, peptik ülserli hastaların tedaviye verdikleri cevap artar.
- 72 saat sonra hava yollarının gevşemesi sonucu nefes alıp verme rahatlar, solunum yolları kendi kendini temizlemeye çalışır ve enerji düzeyi artar.
- 2-12 hafta sonra tüm vücuttaki dolaşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski azalır, yürürken yorulma ve tıkanma daha az görülür.
- 12-36 ay sonra, mesane kanseri riski yüzde 50 azalır.
Sigarayı bırakmanın yaşam süresini uzatma düzeyi:
- 30 yaşında bırakanlarda 10 yıl
- 40 yaşında bırakanlarda 9 yıl
- 50 yaşında bırakanlarda 6 yıl
- 60 yaşında bırakanlarda 3 yıl
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar