Kategori: Sağlık

  • Era Testi Gerçekten gerekli midir?

    Era Testi Gerçekten gerekli midir?

    ERA testi endometrial tutunma için uygun zaman aralığının bulunması için mucize bir yöntem gibi  hastalara sunulmaktadır.Gerçekte durumun ne olduğunu anlamak için kendi tecrübelerimize ve uluslararası tanınmış otoritelerin görüşlerine bakmak gerekir.

    ERA testi Endometrial reseptivite analizi olarak Türkçemize çevrilebilir. Reseptivite kabul etme anlamı taşır.

    ERA testi ABD deki kliniklerde 450 usd fiyat ile yapılmaktadır.Bazı kimyasal maddeler rahim zarı yani endometriyum içinde bakılmaktadır.Transferden önceki adet döneminde bakılmaktadır.

    Stanford Fertility and Reproductive Medicine Center,  IVF Labaratuvarı sorumlusu ve Embriyolog olarak çalışan Barry Behr, Ph.D. ERA testinin uluslararası gruplarca hala araştırıldığını ve henüz tavsiye edilecek düzeyde bir olumlu sonuç olmadığını belirtmektedir.Endometriyumun embriyoyu rahime koymak yada transfer için en uygun olduğu zaman aralığını belirlemek için yapılabilecek bir çok test olduğu ve bu testlerin bir çoğu için bir ay daha beklemek gerekmemektedir.

    Embriyo kalitesi çok iyi ve hasta gebe kalamıyorsa özellikle genetik testler de normal ise rahim ve tüplerle ilgilenmek gerekir. Yumurta donasyonu vakalarında sağlıklı embriyo transfer edildiğinde hastanın yaşı kaç olursa olsun gebelik oranı %85 lere gelmektedir. Gebe kalamayan %15 gruba yeni bir deneme yapıldığında bu grupta da %70 gebelik oluşmaktadır. Bu bilgiler ışığında ERA testi zaman ve para kaybı gibi görülmektedir. Endometrial reseptivite konusu biraz tartışmalıdır. Dış gebelik bilindiği gibi yumurtalıklarda, tüplerde, barsaklarda olabilmektedir. Endometriyum olmayan bu organlarda gebelik oluşması bu testin yararlılığını tartışmalı hale getirmektedir.

    Era Testi Yerine Geçen Testler Hangileridir?

    1- Endometrial biyopsi ve sitopatolojik inceleme. Bu test ile ERA testi ile bulanamayan bir çok hastalık tanısı da konabilir. Bu testin sonuçları %100 gibi bilimsel sonuç vermektedir. Kanımızca ERA testinden hem daha ucuz hem daha etkilidir.

    2- Transvajinal ultrason ve doppler kullanarak endometriyum kalınlığı, kalitesi ve kan akımının değerlendirilmesi. Bu test ile aynı siklus yani adet döngüsünde embriyo transferi yapılabilir.

    3-Estradiol ve progesteron testlerine belirli günlerde bakarak % 99 oranında başarılı tahmin ve tedavi yapılabilmektedir.

    Endometriyum kalınlığı bozuk olan ve daha önce kürtaj,miyom ameliyatı ve histereskopi geçirmiş olan hastalarda endometriyumdaki hasar zaten gebelik oluşumunu zorlaştırmaktadır. Malesef ,sebep geçirilmiş endometriyal bozulma olduğu bilinmesine rağmen ERA testi yapılmaktadır.

    4-Beta-3 İntegrin test yada E-tegrity Test

    Bu test ile embriyonun rahme tutunabilmesi için gerekli olan yapıştırıcı misali bir protein miktarına bakılır.

    Çok başarılı olduğu iddia edilmektedir.

    5-EFT ENDOMETRİAL FONKSİYON TESTİ Yale tıp fakültesinde yapılan bir araştırma sonucunda iki yeni kimyasal madde miktarı bakılarak endometriyumun sağlıklı ve gebeliğe hazır olduğu konusunda bilgi elde edilmiştir.

    Bu endometrial fonksiyon testi (EFT®) Harvey J. Kliman, M.D., Bu maddeler  cyclin E and p27dir. Endometriyal biyopsiye göre daha iyi sonuç vermektedir demektedirler.”

    Bu yukarıda belirtilen testler hem daha ucuz hem de daha başarılıdırlar. ERA testi sadece C Simon adlı bir araştırmacı tarafından çalışılmıştır.

  • Donmuş Et 5 Dakikada Nasıl Çözülür?

    Donmuş Et 5 Dakikada Nasıl Çözülür?

    Besinleri uzun süre taze şekilde saklamanın en güvenilir yöntemlerinden biri de onları buzluğa atıp dondurmaktır. Et, tavuk, balık buzluklarımızın daimi misafirlerindendir. Donmuş eti çözme sorunu ise kadınlar için tam bir kabustur. Donmuş kıyma nasıl çözülür? makalemizde buzlukta donmuş tavuğu, eti, kıymayı çözmenize yardımcı olacak pratik ve çok kolay bir formül verdik.
    Buzluktan çıkardığımız, sebzeyi, mantıyı, sigara böreğini, hamur işlerini çözdürmemize gerek kalmadan hemen pişirebiliriz.
    Et ve et ürünleri ise bakteri ürememesi açısından, çözdürülüp öyle pişirilmelidir.
    Eti sıcak suda bekleterek çözdürmek, kaloriferin üzerine koymak oldukça sağlıksız yöntemlerdendir, etin yapısı bozulur, vitamini gider ve bu eti yiyenlerde çeşitli hastalıklara, besin zehirlenmelerine yol açabilir. Et doğru kullanıldığında harika bir gıdadır, protein, demir, çinko, B6, B12, manganez ve daha pek çok vitaminle minerali içerir . İhtiyacımız olan günlük et miktarı kadınlarda 45, erkeklerde ise 55 gramdır. Gelişme çağındaki çocuklar, nekahat döneminde olanlar, sık egzersiz yapan kişiler muhakkak hergün et tüketmelidir. Et, kan yapımına yardımcı olan demir içerir, bedene güç verir, zihinsel fonksiyonların düzgün çalışmasını sağlar, hücreleri tamir eder, onarır.
    Peki dondurulmuş et nasıl çözülür? dondurulmuş eti, kıymayı buzluktan çıkarıp bir kaba yerleştirin, ardından buzdolabının en üst rafına koyun, etiniz bir kaç saatte çözülecektir, buzdolabında çözülen ette ani sıcaklık değişimi gerçekleşmediğinden besin değerlerinde pek değişme olmayacaktır.

    [youtube id=”DYKN1tjEhK8″ width=”600″ height=”350″]

    Gıdaların Derin Dondurucuda Saklama Koşulları Tıklayınız

    Mikrodalgaların dondurulmuş yiyecekleri çözme ayarı da kıymayı hızlı çözmeniz için kolay ve pratik bir yoldur.

    Acil yemek yapmanız gerek ve kıymanız, etiniz dolapta eyvah ne yapacağım diye asla üzülmeyin! İşte donmuş et 5 dakikada nasıl çözülür? sorusunun cevabı;
    Yapmanız gerekenler şunlardır;
    Tencereye ılık suyu doldurun.
    Şayet açıktaysa eti buzdolabı poşetine ekleyin, ardından bir tencereyi ters çevirin ve poşetteki eti bunun üzerine koyun, üstünede için su dolu tencereyi yerleştirin.
    Tencerenin ete baskı yapması ve metalin ısıyı çok daha iyi iletmesi ile etiniz kısa sürede çözülecektir.

    donmus_kiyma_nasil_cozulur_1 donmus_kiyma_nasil_cozulur_2 donmus_kiyma_nasil_cozulur_3 donmus_kiyma_nasil_cozulur_4donmus_kiyma_nasil_cozulur_5

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Sedef Kremi Nasıl Yapılır?

    Sedef Kremi Nasıl Yapılır?

    Egzama nedir? egzama diye de bilinen sedef  7’den 70’e her yaşta insanda görülebilen deride pul pul döküntü, kaşıntı, kuruma ve tahribata neden olan bir cilt hastalığıdır. Doğal egzama kremi nasıl yapılır? makalemizde egzamaya kesin çözüm olabilecek  sedef kremi tarifine yer verdik.
    Egzamaya neyin neden olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, stres, kötü beslenme, alerjik bünye, kötü alışkanlıklar gibi çeşitli sebeplerin egzamayı tetiklediği düşünülüyor.

    Ne denediysem geçmedi diye üzülmeyin! bitkisel egzama kremi imdadınıza yetişecek bu derdinize son verecektir. Krem için size bildirdiğimiz malzemeleri aktarlardan veya internetten temin edebilirsiniz.

    Malzemeler
    Yarım su bardağı shea yağı
    20 damla sardunya yağı
    30 damla sedir ağacı yağı
    20 damla lavanta yağı

    Yapılışı
    Bir kasede bildirdiğimiz tüm malzemeleri iyice karıştırın.
    Daha sonra cam kavanoza kaldırın.
    Her gece yatmadan egzama olan yerlerinize sürün.
    Kaşıntı, kurumal, kızarıklık, pul pul görüntü bir kaç güne geçecektir.

    sedef_kremi

    Çocuklarda Egzama Ve Doğal Tedavi Yolları Tıklayınız

    Kremde yer alan malzemelerin faydaları şu şekildedir;

    Shea yağı
    Cildi nemlendirdiği kanıtlanmış harika bir yağdır. A vitamini açısından zengindir, cildi onarıp, kurumaları önler.

    Sardunya esansiyel yağı
    Anti-bakteriyel ve anti-inflamatuar özleri ile en iyi cilt bakım yağları arasında yer alır.

    Sedir ağacı yağı
    Bu yağ anseptik ve iltihap gidericidir. Cilt hastalıklarının tedavisinde yüzyıllardır kullanılan yağlardandır.

    Lavanta yağı
    Antifungal ve antiseptiktir. Kan dolaşımını uyararak cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlar.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Şiddetli Kulak Ağrısı Nedenleri

    Şiddetli Kulak Ağrısı Nedenleri

    Tıbbi adı otalgia veya otit olan kulak ağrısı kulak içini (Kulak zarı arkasında, orta kulağı etkileyen) veya harici (kulak kanalına etkileyen) bir ağrıdır. Şiddetli kulak ağrısı nasıl geçer? makalemizde kulak ağrısının nedenleri ve nasıl geçeceği hakkında bilgiler verdik.
    İç kulak ağrısı belirtileri şunlardır:
    Kulakt ağrı
    Kulakta tıkanma hissi
    İşitme kaybı
    Bir uğultu veya çınlama sesi
    Kulaktan sıvı boşalması

    Harici Kulak ağrısı belirtileri şunlardır:
    Şiddetli kulak ağrısı
    Kulak kanalında kaşıntı hissi
    İşitme kaybı
    Bir uğultu veya çınlama sesi
    Kulağın şişmesi

    Şiddetli kulak ağrısının nedenleri
    Alerji
    Hava basıncı değişikliği
    Soğuk algınlığı
    Kulağa yabancı cisim kaçması
    Yaralanma, travma
    Gürültü, aniden çok yüksek ses duyma
    Kulakta iltihapsiddetli_kulak_agrisi (1)
    Kulak ağrısı şu semptomlarla birlikte seyredebilir;
    Kulakta kanama
    Şeffaf veya irin dolu akıntı
    Öksürük
    İşitmede azalma

    Kulak Ağrısını Kesen Bitkisel Çözümler

    Uykuya dalmakta güçlük çekme ya da sinirlilik (özellikle bebeklerde veya yürümeye başlayan)
    Baş dönmesi
    Kulakta dolgunluk hissi
    Ateş
    Baş ağrısı veya yüz ağrısı
    Kaşıntılı burun, ağız veya boğaz
    Hafif derece vücut ağrıları
    Bulantı veya kusma
    Kulak kanalında kızarıklık
    Dış kulakta şişmesi
    Kulakta uğultu,çınlama
    Burun akıntısı veya tıkanıklığı
    Hapşırma
    boğaz ağrısısiddetli_kulak_agrisi (1)

    Şiddetli Kulak Ağrısı Nasıl Geçer?

    Ibuprofen, asetaminofen gibi reçetesiz satılan ağrı kesiciler, kulak ağrısında hızlı etki göstererek sizi rahatlatacaktır. Bu ilaçlar aynı zamanda çocuklarda veya yetişkinlerde ağrıyla birlikte seyreden ateşi de düşürürler. Bildirdiğimiz ilaçları kullanmadan önce doktorunuza danışıp öyle kullanmanızı öneririz.

    Kulak ağrısı için soğan suyu

    Kulağınıza ağrı kesici kulak damlası damlatmak da ağrıdan sizi kurtaracaktır.
    Evde bu ilaçtan yoksa ocakta biraz ılıttığınız zeytinyağını veya soğan suyundan bir kaç damlayı kulağınıza damlatarak ağrıyı kesebilirsiniz. Gliserin yağı da şiddetli ağrıyı şıp diye kesecektir. siddetli_kulak_agrisi (3)

    Kulak ağrısını dindirmenin en önemli yöntemlerinden biri de kulağa sıcak veya soğuk kompres uygulamaktır. Bazı kulaklardaki ağrı soğukla, bazıları ise sıcakla geçer.
    Yapmanız gereken şey piyasada satılan sıcak su torbalarını kullanmak veya evde bulunan bir havluyu yahut pamuklu bir bezi suya batırıp, sıkıp kulağa tutmak.

    Uyurken yastığı yükseltmek, yahut 2 yastıkla biraz daha dik pozisyonda yatmak da kulak ağrınızı hafifletecektir.

    Sakız çiğnemek kulak ağrısını geçirir.  Sakız, özellikle yüksek mekana çıkıp kulağı ağrıyan kişilere şifa olacaktır.
    Sakız baş bölgesindeki basıncın dengelenmesine yardımcı olup, ağrının hafiflemesini sağlayacaktır.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Doğal Gargara Tarifi

    Doğal Gargara Tarifi

    Ağız kokusu çeşitli nedenlerden ortaya çıkmaktadır. Ve ülkemizde kişilerde görülme oranı %15’tir. Ağız kokusuna evde çözüm makalemizde doğal gargara tarifi verdik.
    Ağız kokusu olan kişiler bildirdiğimiz önerilere uyarak kısa sürede bu sorundan kurtulabilirler.
    Ağız kokusu neden olur?
    – Sinüzit, vücutta enfeksiyon, böbrek yetmezliği, karaciğer hastalıkları gibi çeşitli rahatsızlıklar.
    -Soğan, sarımsak gibi nefesin kokmasına yol açan gıdaların yenilmesi
    -Hijyen eksikliği ve bunun sonucu ortaya çıkan bakteriler
    -Çürük dişler, diş eti hastalıkları
    -Bazı ilaçların yan etkileri
    -Açlık, diyet, ve çeşitli nedenlerden yemek yememiş olmak
    -Kronik sinüzit, farenjit ve bademcik iltihapları
    -Mide ülseri, reflü, sindirim sistemi hastalıkları
    -Kahve, çay gibi kafeinli içeceklerin çok miktarda tüketimi
    -Baharatlı gıdalarla beslenmek
    -Ağız kuruluğu ve bunun sonucu tükürük bezlerinin çalışmaması
    -Dişteki yapısal sorunlar

    Ağız kokusu nasıl geçer?
    -İlk yapmanız gereken şey kokusunun nedenini tespit edip önlemeye çalışmaktır.
    -Diş çürüklerinizi tedavi ettirin, ağız kokusunun en önemli nedenlerinden biri de çürüklerdir.
    Maydanoz çiğneyin! maydanoz bakterileri yok etmeye ve ağız kokusuna gidermeye yardımcı bir sebzedir. Maydanoz çiğnemeniz kokuyu alacaktır.
    -Günde 2-2,5 litre su içmeye devam edin.
    -Karbonatlı su ile gargara yapın.
    -Yoğurt yiyin, probiyotikler açısından zengin bir gıda olan yoğurt ağız kokusuyla mücadele oldukça etkilidir.
    -Sakız çiğnemek tükürük salgısını artırarak kokuya neden olan bakterileri giderecektir.
    Karanfil çiğneyin.
    -Size bildirdiğimiz gargarayla ağzınızı çalkalayın.

    Malzemeler
    1 su bardağı+ 2 yemek kaşığı distile su
    6 damla nane yağı
    6 damla çay ağacı yağı

    Yapılışı
    Malzemeleri hazırlayın. Distile suyu internetten, esansiyel yağları ise aktarlardan satın alabilirsiniz.agiz_kokusuna_evde_cozum (1)

    Gargarayı koyacağınız şişeyi iyice silip strelize edin.agiz_kokusuna_evde_cozum (2)

    Distile sudan dökün.

    Ağız Kokusundan Kurtulmanın Doğal Yolları Tıklayınız

    agiz_kokusuna_evde_cozum (3)

    Bildirdiğimiz esansiyel yağları ekleyin.agiz_kokusuna_evde_cozum (4)

    Kapağını kapatıp iyice çalkalayın.agiz_kokusuna_evde_cozum (5)

    Dilediğiniz zaman gargara yapmak için kullanın.agiz_kokusuna_evde_cozum (6)

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Tüp bebek tedavisinde E2 Hormon Değeri Kaç Olmalıdır?

    Tüp bebek tedavisinde E2 Hormon Değeri Kaç Olmalıdır?

    E2 hormonu yumurta gelişimi esnasında folikül adı verilen içi sıvı dolu olan keseciklerin etrafında bulunan hücrelerden salgılanır. Bu kesecikler büyüdükçe kandaki östrojen yada E2 hormonu seviyesi artar. Yumurtlama sağlıklı kadınlarda adetin 2. günü’nde başlar. Yumurtanın gelişmesi iki şekilde ve dolaylı olarak bir şekilde toplam olarak 3 şekilde takip edilir.

    1- Kanda E2 hormonu bakılır. Normalde 2 saat içinde testin sonucu alınır.

    2- Ultrason ile folikül gelişmesine bakılır. Adetın 2. günü’nde yumurtalıklarda 8-10 mm. Büyüklükte foliküller vardır. Tüp bebek tedavisinde veya kendiliğinden bu foliküller her gün 2 mm. civarında büyümektedir. Doğal haliyle bir ilaçla ise daha fazla sayıda folikül büyür. Folikül büyüdükçe salgılanan estradiol hormonu seviyesi artar. Bu E2 hormonu artması ise endometriyum yada başka bir deyişle rahim içi zarının kalınlaşmasına yol açar. Adet döneminin 14. gününde endometriyum en kalın haline ulaşır. Bu kalınlık en azından 8 mm. olmalıdır. 13 mm’nin üstünde bir kalınlık olduğunda rahim zarı ile ilgili bir rahatsızlık var mı diye araştırma yapılmalıdır. Çok doğum yapmış kadınlarda bu rahim zarı kalınlığı 16 mm’ye kadar çıkabilmektedir.

    3-E2 hormonu kanda yükseldikçe rahim iç zarı olan endometriyum kalınlaşmaya başlar ve yumurtanın çatladığı adetin 14. gününe kadar kalınlaşmaya devam eder. Daha sonra aynı kalınlıkta kalır.

    Tüp bebek tedavisinde E2 Hormon Değeri Kaç Olmalıdır?

    Bazal östradiol veya E2 değeri (2.-3.gün) başlangıçta 50 pg/mL den az olmalıdır. Tüp bebek ilaçları kullanıldığı esnada sürekli E2 hormonu ölçtürmenin bir faydası olmadığını düşünüyoruz. Acemi hekimlerin yada laboratuvar incelemelerinden para kazanmak isteyen hekimlerin bu konuyu su istimal ettiğini görmekteyiz.

    E2 Hormonu Yüksekliği (Estradiol Yüksekliği)

    Adet döngüsü ile paralel olarak gitmektedir. Ancak adet görmeyen hastalarda daima düşük olarak kalır. Adet döngüsünün 13-15 günleri arasında en yüksek değerine ulaşır. Tek bir folikül büyürse  adet döneminin 14. günü gibi 250pg/mL değerine ulaşır. Adetin 2-3. gününde yapılan E2 testi 50’nin üstünde çıkarsa o hastada yumurta rezervinin kötü olduğu düşünülür. Polikistik over yada PCOS denilen durumda kadınlarda 20’nin üstünde antral folikül vardır. Bu kadınlara yumurtlaması için düşük doz ilaç dahi verilse bütün foliküller uyarılır, 14. gün gibi 5000 pg/mL gibi bir Estradiol değeri bulunur. Bu durumda yumurtaları çatlatmak için HCG içeren Pregnyl veya Ovitrelle gibi ilaçlar kullanılırsa hastada çok tehlikeli bir durum olan OHSS ortaya çıkar.

    E2 Hormonu Ne İşe Yarar?

    Estradiol hormonu insan vücudunda bir çok organda reseptör yada algaçları ile çeşitli değişiklere yol açar. Aslen kadınlık hormonudur. Rahim zarının olgunlaşmasından başlayarak bir çok işlevi yapar.Bağışıklık sistemi,kalp ve damar hastalıklarından koruyucu özelliği vardır.

    E2 Hormonu Neden Yükselir?

    Estrojen hormonu yumurtalıklardaki foliküllerin büyümeye başlamasıyla yükselir. Folikül gelişimi olmazsa E2 hormonu kanda yükselmez.

     

  • Kuskus Nedir, Faydaları Nelerdir?

    Kuskus Nedir, Faydaları Nelerdir?

    Kuskus, bulgur ve pilava alternatif olabilecek son derece sağlıklı, besleyici gıdalardandır. Peki kuskus nedir, kuskusun faydaları nelerdir? kuskus un, süt, yumurta ve bulgurun karıştırılmasıyla hazırlanan, yuvarlak şekilde kurutulmuş içeriğinde pek çok vitamin ve mineral bulunduran hamurdur. Kuskusla salatalar, çorbalar, kuskus pilavları yapılabilmektedir. Kuskus salatası nasıl yapılır? konusunu makalemizde bulabilirsiniz. Ev yapımı kuskus pilavı nasıl yapılır? 1,5 litre (6 su bardağı) suyu kaynatın, kaynayınca içine 300 gram kuskusu atıp haşlayın. 1,2 yemek kaşığı tereyağı veya sıvıyağ, tuz katın. İşte kuskusun besin değerleri ve kuskusta bulunan vitamin ve mineraller

    Karbonhidratlar:
    Karbonhidratlar vücudumuzun temel enerji kaynağıdır. Kuskus karbonhidrat açısından zengin bir yiyecektir, ayrıca kuskus sağlıklı bir sindirim sistemi için gerekli olan önemli lif kaynaklarındandır.

    Kalori
    Karbonhidrat gibi kalori de vücudumuz için gerekli enerji kaynaklarındandır.
    Normal bir insan günlük faaliyetleri aktif olarak gerçekleştirmesi için yaklaşık 2.000 kaloriye ihtiyacı vardır ve kuskus yemeği porsiyon başına size 170-180 kalori getirir.

    Sodyum
    Kuskus sodyum içerir. Sodyum bedenimizdeki negatif ve pozitif iyonları dengeler, böylece kaslardaki olası kasılmayı önler.

    Protein
    Protein hasta olan hücreleri onarır, vücudun ölü hücrelerden arınmasını sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir. 1 kase kuskusun protein miktarı ortalama 6 gramdır.

    Kolin
    Kuskusta bulunan diğer bir önemli besin maddesi de kolindir. Bu madde metabolizma, beyin, karaciğer ve sinir fonksiyonlarınıza mühim katkılarda bulunur.1 su bardağındaki kolin oranı 5.2 mg’dır.kuskus_nedir (1)

    Folat
    Folat kırmızı kan hücrelerinin üretimine yardımcı olur ve inme, kalp hastalığı gibi sıkıntıları önler.

    Kalsiyum
    Kalsiyum dişler ve kemikler için son derece önemli besin öğelerindendir, kemik erimesini önler, cildi sağlıklı tutar, kan basıncını düşürmeye yardımcı olur. Ayrıca kalsiyum uyku bozuklarına ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.

    Kuskus Salatası Nasıl Yapılır?Resimli Tarif Tıklayınız

     

    Magnezyum
    Magnezyum normal kan basıncını korumaya yardımcı olur ve kardiyovasküler hastalıklarını önler. Magnezyum diyabet, migren, depresyon tedavisinde de olumlu etki gösterir.kuskus_nedir (2)

    Potasyum
    Beyin fonksiyonlarının sağlıklı çalışmasını sağlar, stres, anksiyete gibi sinirsel sorunları azaltmaya yardımcı olur,Bir porsiyon kuskus 76 mg potasyum içerir.

    Selenyum
    Selenyum iyi bir antioksidan olduğundan, kanserle savaşır, bağışıklığı güçlendirir. 1 kase kuskus 43 mcg selenyum içerir. Günlük ihtiyacımız olan selenyum miktarı ise 70 mcg’dir.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

  • Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler

    Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler

    • Doğal Tüp Bebek

    Her kadın sağlıklı ve doğurgan kadın, her ay regl döneminde bir yumurta üreterek yumurtlar.  Klasik tüp bebekteki anlayış ise, kadının bir ayda, birden fazla yumurtlamasını sağlamaktır. Bu sebeple de daha fazla yumurta elde edilerek birden fazla embriyo edilir. Fakat  bu yöntem, kadının fazla ilaç kullanmasını gerektirmektedir. Bu ilaçların çeşitli yan etkileri de olabilmektedir. Tüp bebek maliyetlerine de yansıyan bu durum,  kalıcı olmasa da çeşitli sorunlara yol açabilmektedir.

    Doğal tüp bebek yönteminde ise, kadının kendi ürettiği tek yumurta kullanılır. Tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıracağı düşünülmektedir.

    Adetleri düzenli olan her kadının başvurabileceği bir yöntemdir.

    Avantajları ise:

    • İlaçların yan etkileri görülmez,
    • OHSS sorunu ortaya çıkmaz,
    • Hormonlar aşırı salgılanmaz, bu sebeple kan alınmasına gerek kalmaz,
    • Merkeze gidip gelme sayısı azalır,
    • Yumurta toplama işlemi 5 dakikada tamamlanır.
    • Tüp bebek tedavisinin maliyeti düşer,
    • Yumurtalar daha kalitelidir.
    • İntralipid Serum

    Tüp bebek tedavisinde gebelik şansını yükselten bir diğer yöntem de intralipid serum yöntemidir.

    Bu serumların özelliği, bağışıklık sisteminin dengelemesine yardım etmektir. Bağışıklık sistemi  gebelik için önem teşkil eder. Bu yöntem özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında başvurulan bir yöntemdir.

    Vücudun, gebelik için daha kolay hazırlanmasını sağlar.

    • Traşlama- Soyma (Assisted Hatching)

    Embriyoların transfer edilmeden önce, dış zarlarının inceltilmesi işlemidir. Bu işlem yapıldıktan sonra, embriyonun rahim duvarına tutulma şansı yükselir. Traşlama ya da soyma işlemleri, anne adayının yaşının ileri olduğu durumlarda uygulanır.

    • IMSI

    Klasik tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemlerinde spermler büyütülerek, şekil ve morfolojik açıdan değerlendirilir. IMSI yönteminde ise spermler 6000 kat daha büyütülürler. Bu sayede spermde herhangi bir sorun olup olmadığı, daha sağlıklı bir şekilde tespit edilerek, gebelik şansı arttırılır.

    IMSI uygulanan adaylar ise:

    • Erkek kaynaklı kısırlıklar,
    • Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları,
    • Sebebi açıklanamayan kısırlıklar,
    • Sperm sayısı yeterli olmayan hastalar.

    Bu yöntem, tüp bebekte başarıyı arttıran bir yöntemdir.

    • PGD – Preimplantasyon Genetik Tanı

    PGD yöntemi ise henüz embriyo aşamasında, ileride ortaya çıkabilecek hastalıklar tespit edilebilir. Genetik açıdan hastalık riski taşıyan embriyolar anne adayının rahmine transfer edilmez ve gebelik şansı arttırılır.

    Tüp Bebek Tedavisi sorularınız için tıklayınız!

    PGD İle Embriyoda Araştırılan Hastalıklar:

    • Down sendromu
    • Trizomiler, Talasemi
    • Orak hücreli anemi
    • Kistik fibrozis
    • Tay-Sachs hastalığı
    • Hemofili A ve B
    • Retinitis pigmentoza
    • a1 antitripsin eksikliği
    • Frajil X sendromu
    • Fenilketonuri
    • Epidermolizis bülloza
    • Duchenne musküler distrofi
    • Myotonik distrofi
    • Fanconi anemisi
    • X’e bağlı hidrosefalus
    • Akondroplazi
    • Nörofibramotozis
    • Kan uyuşmazlığı (Rh D) hastalığı
    • Marfan sendromu
    • Hunthington hastalığı
    • Metabolomics

    Metabolomics,  henüz kullanılmaya başlanmamış, oldukça yeni bir yöntemdir. Fakat ilerde yaygın olarak kullanılacağı ön görülmektedir.

    Bu yöntem de, embriyo metabolik olarak incelenir. Nelerle besleniyor ve ortama neler salgıyor, tespit edilebilecektir. Bu sayede de embriyonun her açıdan sağlıklı olup olmadığı anlaşılacaktır. Yakın zamanda, tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıracak bir yöntem olarak standart kullanıma girecektir.

    Kaynak: Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttırıcı Yeni Yöntemler Neler?

  • Güneş Yanığı Tedavisi Nasıl Olmalı?

    Güneş Yanığı Tedavisi Nasıl Olmalı?

    Güneş yanığı yaz aylarından insanların en sık karşılaştığı cilt sorunlarındandır. Güneş yanığı nasıl geçer, ne yapmalı? güneş yanığı tedavisi nasıl olmalı? makalemizde güneşten teni yanan kişilere bazı önerilerde bulunduk. Öncelikle güneş yanığı nedir konusundan başlayalım. Güneş yanığı uzun süre güneş kremi sürmeden güneşin ultra viyole ışınlarına maruz kalınmasından dolayı ciltte oluşan tahribata denir. Güneş yanığı belirtileri ciltte kızarıklık, hassasiyet, yanma, sıcaklık hissi, tahriş kızıl bir görüntü, kabarcıklar vb.
    Güneş yanığı belirtileri ilk 2 gün ağır seyreder, daha sonra zamanla hafiflemeye başlar. İşte güneş yanığı tedavisi için öneriler

    Küveti ılık-soğuk arası su ile doldurun ve 15-20 dakika içinde bekleyin.
    Cildiniz yanıktan dolayı hassaslaştığından bir süre sabun, duş jeli gibi ürünlerden uzak durun.gunes_yanigi_nasil_gecer (2)

    Pamuklu bir kumaşı soğuk suya batırın ve yanıklar üzerine serin.
    Islak kumaş cildinizde 20-30 dakika kalsın. Kumaş ısındığında tekrar soğuk su ile ıslatın ve cildinize serin.

    İbuprofen, aspirin gibi reçetesiz ilaçlar ağrıyı azaltıp sizi rahatlatabilir.
    Çocuklara aspirin vermeyin. Bunun yerine, doktorunuza danışarak asetaminofen içerikli bir ağrı kesici verebilirsiniz.

    En İyi Güneş Kremleri Tıklayınızgunes_yanigi_nasil_gecer (1)

    Güneş yanığınız geçene kadar asla dar giysiler giymeyin.
    Bol, rahat ve pamuk kıyafetleri tercih edin.
    Sentetik kumaşlar iyileşme sürecini uzatıp, cildinizi tahriş edebilir.gunes_yanigi_nasil_gecer (7)

    Kortizonlu kremler steroid içerdiğinden güneş yanığı inflamasyonunu azaltabilir.
    Doktorunuza sorup bu kremleri cildinize sürebilirsiniz.

     

    gunes_yanigi_nasil_gecer (9)

    Bol su için!
    Güneş yanığı dehidrasyona yani bedenin susuz kalmasına neden olduğundan, iyileşme sürecinde bol sıvı alımı önemlidir.
    8-10 su bardağı su için.gunes_yanigi_nasil_gecer (4)

    Cildinize nemlendirici uygulayın.
    Yanık iyileşme sürecindeyse, kızarıklıklar ve kabarcıklar bittiyse, nemlendirici
    kullanmanız cildinizin kendini toparlamasına yardımcı olacaktır.gunes_yanigi_nasil_gecer (10)

    Güneş yağını kabarcıklarını patlatmayın! kabarcıkları patlatmak bölgede enfeksiyona neden olur.  Şayet cildiniz çok tahriş olmuş durumdaysa ve teninizda içi su dolu kabarcıklar varsa daha büyük enfeksiyona yol açabileceğinden, evde geçmesini beklemeden derhal doktora başvurun,gunes_yanigi_nasil_gecer (6)

    Yanık yerine yumurta akı, vazelin, sirke vb maddeleri sürmekten kaçının.
    Aşağıda bildireceğimiz doğal yöntemleri hafif derece güneş yanıklarında güvenle uygulayabilirsiniz.

    3-4 sallama çay poşedini sıcak suya atın. Çay rengini aldığında poşetleri çıkarıp, soğumaya bırakın. Pamuklu bir bezi bu suya batırıp yanık olan yere serin. Şayet kumaş rahatsız ettiyse çay poşetlerini de yanık üzerine koyabilirsiniz.
    Geceden bırakın sabaha kadar kalsın. Üzerinize eski giysiler giyin ki çay leke bırakabilir..

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

  • Ameliyatsız Göğüs Küçültme Bitkisel Çözümler

    Ameliyatsız Göğüs Küçültme Bitkisel Çözümler

    Göğüslerinizin büyüklüğü sizi rahatsız ediyor fakat ameliyat olmaktanda korkuyor musunuz? ameliyatsız göğüs küçültme bitkisel çözümler makalemizde doğal meme küçültme yöntemlerine yer verdik. Bildirdiğimiz önerilere uyarak kısa sürede göğüslerinizin hacminde azalma sağlayabilir, daha küçük göğüslere kavuşabilirsiniz.

    Zencefil
    Zencefil meme boyutunu küçültmek için etkili şifalı bitkilerdendir. Metabolizmayı hızlandırarark, fazla yağın enerjiye dönüşmesini sağlar. Göğüsler içi yağ dolu kütleler olduğundan otomatik olarak göğüslerinizin küçülmesine yardımcı olur.
    Yapılışı
    Taze zencefilden 1 tatlı kaşığı kadar rendeleyin.
    1 bardak suya atıp, 10 dakika kaynamaya bırakın.
    Süzüp, içine yarım tatlı kaşığı bal ekleyin.
    Günde 2-3 defa bu çaydan için.

    Keten Tohumu
    Keten tohumu omega-3 yağ asitleri bakımından zengin yapısıyla vücuttaki östrojen seviyelerini azaltır. Östrojenin yüksek olması büyük göğüslerin en önem nedenlerinden olduğundan, östrojeni düşürmek göğüslerinizin de küçülmesini sağlayacaktır. Keten tohumu aynı zamanda vücuttan zararlı toksinlerin atılmasında da büyük rol oynayan bitkilerdendir.
    Yapılışı
    1 tatlı kaşığı öğütülmüş keten tohumunu 1 bardak suya atın.
    Bunu sabahları aç karına için.
    Dilerseniz susuz olarak günde 1-2 tatlı kaşığı keten tohumunu da yiyebilirsiniz.
    Bildirdiğimiz yönteme devam etmek kısa sürede memelerinizi küçültecektir.ameliyatsiz_gogus_kucultme (2)

    Yumurta Akı
    Yumurta akı göğüslerinizin şekillenmesinde ve sıkılaşmasında yardımcı olacak, böylece memeler daha küçük gözükecektir.

    Yapılışı
    1 yumurtanın sadece beyazını alın, krem kıvamına gelene kadar çatalla iyice karıştırın.
    Göğüslerinizin altına sürüp, yarım saat bekletin.
    Bu arada 1 soğanın suyunu çıkarın ve 1 bardak su ile karıştırın.
    Yumurta akını bedenden temizlemek için bu suyu kullanın.
    Bir kaç ay boyunca uygulamaya devam edin, göğüslerinizin küçülmeye ve sıkılaşmaya başladığını göreceksiniz.ameliyatsiz_gogus_kucultme (3)

    Neem ve zerdeçal
    2 bitkinin birleşiminden oluşan bu doğal çare emzirme süreci nedeniyle oluşan meme inflamasyonunu azaltmak için kullanılır. Neem (Azadirachta indica) ve zerdeçal anti-enflamatuar özelliği ile meme şişkinkliğini alır, göğüslerin boyutunu küçültür.

    Yapılışı
    Birkaç neem yaprağını 4 bardak suya atıp kaynatın.
    Ardından ocaktan alıp 10 dakika demlemeye bırakın ve süzün.
    İçine 2 tatlı kaşığı toz zerdeçal ve 1 tatlı kaşığı bal ekleyin.
    1-2 boyunca içmeye devam edin.

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.