Kategori: Sağlık

  • Cesur Kadınlar Kilo Vermek İçin Birlikte Harekete Geçer!

    Cesur Kadınlar Kilo Vermek İçin Birlikte Harekete Geçer!

    Yaz geldi, çattı. Yazın fit olmayı hangi kadın arzulamaz ki? Formda kalmak hepimizin arzusu! Ancak nefsimize hakim olmak da bir kadar zor değil mi? Diyete tam olarak uymak arada ufak kaçamaklar yapmamak hepimizi zorluyor. Hele ki tatlı sevenleri!

    Her daim birbirimize destek olurken diyet yaparken destek olmamak olur mu : ) Kadınlar Kulübü’nde “Sil baştan başlamak gerek bazen, bizim hatunlar toplanın” benzeri çağrılar ile harekete geçen bizler, birbirimize tavsiye vermenin yanı sıra cesaret de veriyoruz. Zaten cesuruz, artık kim tutar bizi : )

    Yaşasın diyet dostluğu <3

    Diyet ile uyguladığımız beslenme programlarında birbirimize arkadaşlık ediyoruz. Beslenme alışkanlıklarımız değişirken, yeni dostluklarımız da yeşeriyor! Yaşasın diyet dostluğu : )

    women

    Arada çocukluğumuza dönmüyoruz da değil tabii! Kilo verme yarışmaları düzenliyoruz : ) Kilo verme sürecimizden haftalık ya da aylık fotoğraflar paylaşıyoruz. Ve böylece kendimizin motivasyonu artırıyoruz, diğer kadınların azmini.

    O elbiseyi almak için tek yürek oluyoruz!

    Yani o elbiseyi almak için tek yürek oluyoruz : ) Eninde sonunda o elbiseye girerek, salına salına yürüyeceğiz! Ya beyaz pantolon? Onu da rahatlıkla giyeceğiz! Dondurmalardan önce eriyecek o basenler…

    diet

    Bu diyet dostluğuna hayatımızın birçok döneminde ihtiyaç duyuyoruz. Düğüne aylar kala gelinlik diyetlerinde, hamile kalmadan ya da doğum sonrası kilo verme diyetlerinde, sınav hazırlık süreci sonrası kilo verme rejimlerinde…

    Fit, güzel, özel anneler…

    Bebeğimiz kucağımıza aldığımız o eşsiz anlar ardından, sütümüz bol olsun diye iyi besleniyoruz. Hiçbir şey evlattan önemli olamaz. Ancak formumuza dikkat etmekten geri kalmıyoruz ve başlıyor annelerin fit olma savaşı!

    bebeklerde-kilo-kaybi_[1]

    Sporsuz diyet olmaz!

    Diyetlerin tek başına yeterli kalmayacağının da farkında olduğumuzdan, spor ve egzersiz programlarını da uyguluyoruz. Diyette olduğu gibi spor yapmak için birbirlerine motivasyon veriyoruz.

    diyet-kadin(3)

    Orantılı ve sağlıklı bedenler için omuz omuza inceliyoruz, çünkü yaz geldi!

    Sizin diyet ne zaman başlıyor, bu pazartesi mi : )

  • Ayak bileği estetiği

    Ayak bileği estetiği

    Kilo fazlalığı olmamasına rağmen, alt bacaklarında ve özellikle ayak bileği bölgesinde kalınlık sorunları yaşayanlar, estetik cerrahiden yardım alıyorlar.

    “Bölgesel yağlanma bedenin herhangi bir yerinde görülebilir. Özellikle alt bacakta, baldır bölgesinde ve ayak bileğinde olan durumlarda ise, bayanlar spor dahi yapsalar sonuç alamadıklarından yakınırlar” diyen Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah Op. Dr. Bülent Cihantimur bu operasyona Bacak Güzelleştirme başlığı altında baktıklarını ve başarılı geri dönüşler aldıklarını belirtti.

    Sorun yumuşak yağ dokusunun fazlalığı

    “ Alt bacak bölgesinin kalınlığından şikayetçi olan hastalarımızın tamamı, bize gelmeden evvel mutlakaDiyet ve ya egzersiz deneyimi yaşamış ama sonuç alamamışlardır. Bilek ve baldırlardaki bu kalınlık, yumuşak yağ dokusunun fazlalığından kaynaklanır. Spor yaptıkça daha da fazla kalınlaşmaya müsait olan bu alan ayrıca yapılan diyetlere de cevap vermeyebilir. Zira zayıflama bedenin her yerinde gözlemlenirken, yine bu alanda inatçı bir biçimde kalan yağ fazlalığını gözlemleriz” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, bu sorunu yaşayan hastaların en çok çizme ve ya dar pantolon giyemediklerinden, yaz mevsiminde ise kısa şort etek giyemediklerinden dolayı şikayetçi olduklarını ve görsel olarak da bu sorunun altını çizdiklerini ekledi.

    Pratik ve etkili bir yöntem

    “ Fakat bu sorun çözümsüz değil. Estetik cerrahide bacak estetiği için uyguladığımız liposcuplture tekniği, bacak kalınlığının çözümlenmesine ve kalın ayak bileği sorununu ortadan kaldırmamıza fayda sağlıyor. İnce kanüllerle sorunlu alana müdahale ediyoruz. Liposuctiona benzer bir uygulama olan bu teknik, yağlı dokunun alınarak düzeltilmesi, estetik açıdan şekil verilmesi manasına gelir. Bu sayede tıpkı bir heykeltıraş gibi, sadece yağın alınmasına değil, geride kalan bölgeye şekil verilmesi de amaçlanır. Liposculpture operasyonu ayrıca sırt, bel, göbek, bacak içi, basenler, diz iç kısımları, çene altı gibi farklı vücut bölgelerine de uygulanabilir. Vakum yardımıyla yağ alınması sonrasında, bölgeye şekil verilerek sonlandırılır” diyen Cihantimur, hastanın işlem bittikten birkaç saat sonra evine rahatlıkla gidebileceğini ve 24 saat sonra banyo yapabileceğini açıkladı.

    Kaynak: Milliyet.com.tr / Pembenar

  • Vajina enfeksiyonları Vajina hastalıkları

    Vajina enfeksiyonları Vajina hastalıkları

    Vajina Hastalıkları Vajina cinsel ilişkinin kurulduğu ve normal doğumda bebeğin geçtiği doğum kanalıdır.Vajina hastalıklarında en sık görülen vajinanın enfeksiyonlarıdır.Daha nadirende iyi huylu tümörleri görülür.

    VAJİNA ENFEKSİYONLARI

    Vajina epitelinin enfeksiyonlarına vajinit denir.Vajinitler jinekolojide en sık rastlanılan problemler arasındadır.

    Normalde vajinada enfeksiyona sebep olmayan pek çok mikroorganizma vardır.Bu organizmalar vajinanın asitlik derecesini ayarlarlar.Üreme çağında vajina epiteli enfeksiyonlara karşı koruyucu bir rol oynar.Fakat puberte öncesi çocuklarda(küçük kız çocukları),menapozdaki kadınlarda vajina epiteli bu görevi yapamaz.Bazı önemli hastalıklarda,örneğin şeker hastalarında,ileri evre kalp hastalıklarında vajinitler sık görülür.

    Vajinitin en önemli bulgusu lökore(akıntı)dir. Yalnız her akıntı vajinit bulgusu değildir.Kadınlarda adetin bazı dönemlerinde,değişik miktarlarda akıntılar olabilir.Adetten hemen önce ve adetten hemen sonraki dönemlerde aşırı olmayan beyaz akıntı normaldir.Ayrıca adet ortasında ,yumurtlama döneminde rahim ağzından olan sekresyon çok artar.Rengi şeffafdır,kıvamı suludur. Tuvalete oturduğunda uzayan bir akıntıdır. Bu akıntılar fizyolojik akıntı olarakda adlandırılmaktadır. Akıntıdan yakınan bir kadında, bu nedenle akıntının zamanı sorgulanmalı. Fizyolojik akıntılar kötü kokulu değildir. Akıntı dışında başka bir bulgu yoktur. Vajinitlerde akıntıya ek olarak dış genital organda irritasyon,hassasiyet ve kaşıntı vardır.Bu şikayetler özellikle idrr yaparken belirginleşir. Muayenede devajina epiteli kızarık ve ödemlidir.İdrar yaparken yanma şikayeti idrar yolu enfeksiyonu varmış gibi yanlış değerlendirilebilir.Tetkikler ve kadın doğum doktoru na muayene ile esas tanı konur.

    Vajinite neden olan mikroorganizmalardan sık görülenler trichomonas vajinalis, candida(mantar), bakteriyal vajinozisdir.

    Trichomonas vajinalis seksüel geçişli bir enfeksiyondur. En önemli şikayet artmış vajinal akıntı,cinsel ilişkide yanma ,sızı,kaşıntıdır.Akıntı özellikle adet kanamasından hemen sonra çok artar, bol köpüklü, yeşil, sarı renkli ve kötü kokuludur.T richomonas vajinitlerinde eş tedaviside uygulanmalıdır. Aksi takdirde enfeksiyon tekrarları kaçınılmaz olur.

    Candida(mantar) vajiniti her yaş grubu kadında olabilir.Kadınların %75i yaşamının herhangi bir döneminde mantar enfeksiyonu geçiriler.Ve bunlarında %15-40 ında tekrarlar olur.Gebelik ve oral kontraseptif(doğum kontrol hapı) kullananlarda vajinal kandidiazis oranı artabilir.Aşırı miktarda karbonhidrat kullanımının da mantar vajinite yatkınlığı artırdığı bazı çalışmalarda gösterilmiştir.Ayrıca mekanik tahriş, genital bölgenin ıslak kalması, sentetik iç çamaşırları, külotlu çorap kullanımı, hijyenik petler, bazı parfümler enfeksiyon oluşumunu ve tekrar riskini artırır.Mantar vajinit cinsel ilişki ile bulaşır.Ayrıca mantarlı el teması,mantar bulaşmış havlu, çamaşırlar ve cerrahi aletlerlede bulaşır.Candida vajinitde en belirgin şikayet şiddetli dış genital kaşıntıdır.Ayrıca idrarda yanma hissi ve ağrılı cinsel ilişki olur.Kaşıntı sıcaklıkla birlikte özellikle gece artar.Akıntı genellikle koyu penir kıvamı veya beyaz süt kesiği görünümündedir.Menapoz dönemindeki kadınlardaki mantar vajinitlerinde mutlaka kan şekeri bakılmalı, diabet araştırılmalı.

    Bir diğer vajinit atrofik vajinitdir. Bu vajinit daha çok buluğ çağı öncesinde ve menapozdaki kadınlarda görülür.Vücuttaki östrojen eksikliğinden kaynaklanır.

    Bir diğer vajinit yabancı cisimlerden kaynaklanır. Bunlar genelde vajinada unutulmuş tamponlar, peserlerdir. Küçük kız çocuklarında değişik materyallere rastlanabilir.

    VAJİNANIN İYİ HUYLU TÜMÖRLERİ

    Vajinanın iyi huylu tümörlerinden en sık olanı kistlerdir.Kistler daha çok vajinanın alt kısımlarındadır.Genellikle doğumlardaki vajina yırtıklarından gelişirler. İçleri sıvı doludur. Çok nadiren şikayet yaparlar. Onun için genellikle alınmaları gerekmez. Diğer bir kist embriyonik dönemden kalan sistemin kalıntı kistleridir. Şikayete neden olmazlar.Çok büyürde vajina yolunu kapatırsa çıkartılabilir. Genelde küçüktür, tedavi gerektirmez.

    Tüm bu bahsedilen durumlarla karşılaşan bir kadının mutlaka jinekoloğa gitmesi, eş, dost tavsiyesi ile ilaç kullanmaması gerekir

    Op. Dr. Ayşe DARAMA tarafından yazılmıştır.

  • Vajinismus hakkında 9 yanlış inanış

    Vajinismus hakkında 9 yanlış inanış

    Kadınlarda görülen cinsel fonksiyon bozukluklarından biri olan “vajinismus” nedir? Vajinusmus hakkında yanlış bilinenler neler? İşte o inanışlar ve doğruları…

    Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, vajinismus hakkındaki en yaygın dokuz yanlış inanışı ve doğruları anlattı.

    VAJİNİSMUSU OLAN KADINLAR FRİJİTTİR!
    Bu tanım, cinsel soğukluk/cinsel isteksizlik anlamına gelen, kırıcı bir terimdir. Vajinismus olan çoğu kadının cinsel istek konusunda sorunu yoktur. Seks esnasında acı duyan ve rahatsız olan bir kadının, cinsellikten kaçınması doğaldır.

    VAJİNİSMUS ZAMANLA DÜZELİR!
    Vajinismus, kendiliğinden düzelmez. Tedavi olmayı gerektirir. Erken tedaviye başlanması, sonucun daha çabuk alınmasını sağlar. En kötüsü bu durumu kabullenerek yaşamaya devam etmektir ya da çoğunluğun kendisi gibi olduğunu düşünmektir.

    KENDİNİ ZORLAYARAK DA OLSA DENEMEYE DEVAM ETMEK GEREKİR!
    Ağrı ve rahatsızlık varken ilişkiye girmeye çalışmak, sadece durumu daha da kötü yapar. Zorlamanın yararı yoktur. Tedavi sürecine girene kadar cinsel ilişki denemesi yapmamak gerekir.

    Vajinismus

    VİTAMINLER, GEVŞEME, ALKOL, CİNSEL İÇERİKLİ FİLM İZLEMEK VAJİNİSMUSU TEDAVI EDER!
    Bunların hiçbiri vajinismusu tedavi etmez. Ancak ana tedaviye destek olabilir.

    SEKS SIRASINDA AĞRI OLMASI, BEKLENEN BİR DURUMDUR!
    Belki ilk cinsel ilişkide biraz rahatsızlık duyulabilir ama devam eden ağrılı cinsel birliktelik normal değildir, tedavi gerektirir.

    VAJİNANIN DAR OLMASI VAJİNİSMUSA YOL AÇAR!
    Vajinismusta, vajinal kasların istemsiz kasılması söz konusudur. Bu durum, cinsel ilişkiyi imkansız kılar. Normal bir kadında, vajina fiziksel olarak ilişkiye engel olmaz ve esneme kapasitesine sahiptir.

    Tecrübe ve deneyimlerimizle Vajinismusu yenelim Tıklayın!

    VAJİNİSMUS TEDAVİ EDİLEMEZ!
    Tamamiyle yanlış, vajinismus yüksek oranda tedavi edilebilir.

    CERRAHİ MÜDAHALE SORUNU ÇÖZEBİLİR!
    Vajinismusu tedavi edecek cerrahi bir uygulama yoktur. Tedavi ancak bir program dahilinde yapılabilir. Nadiren cerrahi müdahale gerektirebilecek durumlar olsa da bunlar çok nadirdir.

    VAJİNİSMUSLU KADINLAR GEÇMİŞTE CİNSEL İSTİSMARA UĞRAMIŞLARDIR
    Vajinismusun altında yatan fiziksel ve duygusal pek çok sorun olabilir. Cinsel istismar bunlardan sadece biridir.

    elele.com.tr

  • Sivrisinek ısırığına doğal ne iyi gelir?

    Sivrisinek ısırığına doğal ne iyi gelir?

    İşte sivrisinek ısırıkların kaşınmasını önleyecek ve geçmesinde yardımcı olacak doğal çözümler

    Sivrisinek ısırığına doğal ne iyi gelir?

    Diş macunu

    Sivrisinek ısırığına ufak bir parça diş macunu sürerseniz kaşıntısı geçer ve şişkinliğini alır.

    sivrisinek_isirigi

    Sirke

    Özellikle elma sirkesinin içerdiği asit sayesinde ısırıklara iyi geldiği söylenmektedir. Pamuğa damlatarak elma sirkesini ısırıklara uygulayabilirsiniz.

    Buz

    Buz terapisi kaşıntı hissini azaltır ve şişmeyi önler. Buz torbasını sinek ısırığının üzerinde koyarak bekleyebilirsiniz.

    sivrisinek_isirigi_dogal

    Bal

    Faydaları saymakla bitmeyen bal antibakteriyel etkiye sahiptir. Isırığın üzerine bir miktar damlattığınızda kaşıntının geçmesi uzun sürmeyecektir.

    Sivrisineklerden Korunmanın Doğal Ve Etkili Yolları İçin Tıklayınız:..!

    Çay torbaları

    Soğutulmuş poşet çay torbaları şişkinliği alır ve ısırığın olduğu bölgenin nemlenmesini sağlar.

    Muz kabuğu

    Bazı kaynaklarda muz kabuğunun rahatlatıcı etkisinden ve sinek ısırıklarına iyi geldiğinden bahsedilmektedir.

    Kaynak: haber7.com

  • Meme Kanserli Kadınlar Hastalıklarını Gizliyor

    Meme Kanserli Kadınlar Hastalıklarını Gizliyor

    Pfizer Onkoloji ve European School of Oncology (ESO) tarafından yapılan global inceleme, metastatik meme kanserli kadınların toplum tarafından damgalandığını ortaya çıkardı. Dünyanın dört bir yanındaki 34 ülkede meme kanseri durumunun genel kamuoyu, hasta dernekleri, Meme Kanseri Merkezleri, onkologlar ve hemşireler tarafından nasıl algılandığını inceleyen başlıca üç ankete dayanarak çalışmanın sonuçları Avrupa Meme Kanseri Konferansı’nda (EBCC) sunuldu. Türkiye’nin de dahil olduğu çalışmanın sonuçları hakkında görüş belirten Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı ve Gelecek Başkan Prof. Dr. Mahmut Gümüş eğitimle birlikte kanser bilinci yükselse de, ileri evre meme kanseri konusundaki toplumsal bilincin halen yetersiz olduğunu vurguladı.

     Metastatik Meme Kanserinde (mMK) Global Durum: Amsterdam’da düzenlenen 10. Avrupa Meme Kanseri Konferansı’nda (EBCC) 2005 – 2015 yıllarını kapsayan bir meme kanseri analizinin sonuçları “On Yıllık Rapor” adıyla sunuldu. Analiz, dünyanın dört bir yanındaki 34 ülkede meme kanseri durumunun genel kamuoyu, hasta dernekleri, Meme Kanseri Merkezleri, onkologlar ve hemşireler tarafından nasıl algılandığını inceleyen başlıca üç ankete dayanarak yapıldı. Raporda metastatik meme kanseriyle (mMK) ilgili yanlış bilinenlerin yanı sıra, hastaların hissettiği yalnızlık ve çaresizliğin derecesi de ortaya konuldu.[1] Rapor sonuçlarından yola çıkarak ileri evre meme kanseri ve Türkiye konulu bir değerlendirme yapan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı ve Gelecek Başkan Prof. Dr. Mahmut Gümüş, sosyoekonomik düzeyle, kanser bilincinin de arttığını belirtti. “Eğitimin buna çok fazla katkısı var. Fakat son 10 yıla baktığımızda eskisi kadar bir fark kalmadı ve artık insanlar sağlığa daha kolay ulaşıyorlar. Tedaviler konusundaki bilinç düzeyleri daha yüksek. Bu durum, hastaların doktora daha rahat başvurmalarını ve korkularının azalmasını sağlayarak daha pozitif bir etki yaratıyor.”

    Toplumun yüzde 24 ila 59’u, hastaların koruyucu önlemleri dikkate almadığını düşünüyor

    Raporda, tam anlamıyla tedavi edilemeyen meme kanserinin yol açtığı sosyal sorunların ölçüleri de vurgulanıyor. Beş Avrupa ülkesi genelinde insanların %22 ila 42’si (Fransa %22, İngiltere %24, Almanya %27, Polonya %33, Türkiye %422) metastatik meme kanseri hastalarının, hastalığı yalnızca hekimleriyle konuşmaları gerektiğini düşünüyor.1 Bu sosyal damgalanma çoğu zaman hastalık hakkındaki yanlış anlamalardan kaynaklanıyor. Prof. Dr. Mahmut Gümüş, Türkiye’deki meme kanseri hastalarının hastalıklarını gizlemesi konusunda şunları söyledi: Türkiye’de meme kanserli kadınlar hastalıklarını bir süre gizleyebiliyorlar ve bunun en büyük nedeni hastalık korkusu. Sosyal konum kaynaklı bir gizleme değil bu. Ama kanseri kendisine yakıştıramama ve korku duyma nedeniyle bazı hastalar hastalıklarını gizleyebiliyor.

    Erken teşhis sağlayan tarama yöntemlerine erişim kolaylaştırılmalı

    Ankete katılanların %24 ila 59’u metastatik meme kanseri hastalarının koruyucu önlemleri dikkate almadıklarına ve hastalıklarından bir şekilde sorumlu olduklarına inanıyor.2 Ankete katılan Avrupa ülkelerinin çoğunda katılımcıların en az yarısı (Fransa %45, İngiltere %60, Almanya %59, Polonya %68, Türkiye %692) erken teşhis ve tedavinin hastalığın ilerlemesini önleyebildiğine2 ve %48 ila 76’sı (Fransa %48, İngiltere %52, Almanya %55, Polonya %61, Türkiye %762) meme kanserinin tamamen tedavi edilebileceğine inanıyor.1 Prof. Dr. Mahmut Gümüş’ün bu konudaki görüşleri şöyle: “Meme kanseri mamografi gibi, kendi kendine muayene gibi tarama metotlarıyla erken evrede üstesinden gelinebilecek bir hastalık. Bu dolaylı olarak toplumun da sorumluluğudur. Hem sağlıkçılar, hem de bu konuda bilinçli insanlar olarak bu taramaları yapabilmek için gerekli imkanları, gerekli olanakları, teçhizatı toplumun hizmetine sunmalıyız.” 

    “İleri evre meme kanseri” ve “metastatik meme kanseri” terimleri pek bilinmiyor

    Kamuoyunun meme kanseriyle ilgili bilgisi çoğu zaman erken evre meme kanserli hastaların hayatta kalma öykülerine dayanıyor. Bu hikâyeler meme kanserinin çoğu insanın bildiği bir hastalık olmasını sağlıyor.1 Öte yandan, rapor “ileri evre meme kanseri” veya “metastatik meme kanseri” teriminin daha az bilindiğini gösteriyor.1 Prof. Dr. Mahmut Gümüş, metastazın kelime olarak bilindiğini ancak ileri evre kanser ve erken evre kanser arasındaki farkların çok fazla bilinmediğini belirtti ve şunları söyledi: “İleri evre ya da metastatik meme kanserini, hastalığın bulunduğu organdan çıkıp başka bir organa gitmiş olması olarak tanımlıyoruz. Henüz halkımızın bu konudaki bilinç düzeyi çok yüksek değil. Genelde algılarında sadece tek tip bir hastalık var ‘meme kanseri’”.

    Metastatik meme kanseri hastalarının kaliteli hayat sürmesi çok önemli

    Metastatik meme kanseri hastaları hayatlarının geri kalanında tedavi almaya devam ediyorlar ve çoğu zaman hastalar ve hekimler tarafından bakım sürecindeki en büyük motivasyon kaynağı yaşam kalitesi olarak gösteriliyor. Onkologlar, hemşireler ve meme kanseri liderleri arasında (Almanya, İtalya, Portekiz ve İsveç dahil dokuz ülkede) yapılan bir ankette katılımcıların %79’u, metastatik meme kanseri hastalarında yaşam kalitesini ve psikolojik desteği, medikal tedavi ihtiyaçlarından daha önemli görüyor.2 Prof. Dr. Mahmut Gümüş’ün bu konudaki görüşleri şöyle: “İleri evre meme kanserinde yaşam süresi henüz erken evre kadar uzun olmasa da özellikle son yıllarda geliştirilen tedavilerle eskisine göre daha uzun süreli bir yaşam süresi sağlamak mümkün. Bu da yaşam kalitesi açısından hastalara bir takım önerilerde bulunup yaşamlarını daha da kaliteli hale getirmeyi mümkün ve gerekli kılıyor. Öncelikle tedavi süreçleri ve sonuçları konusunda onları bilgilendirmek gerekir ki, umutları kaybolmasın. Onun dışında yine aile ve sosyal çevre desteği hem hastalığın iyi seyretmesini hem onların daha mutlu olmasını sağlayacaktır. Bunun dışında özellikle günlük faaliyetler, beslenme, psikolojik destek ve cinsellik gibi konularda doktorlarımızın hastalarıyla konuşup, bu noktalardaki bir takım korkuları veya yanlış bilgileri gidermesi gerekiyor. Bu konuları hastalar ile mümkün olduğunca konuşmaya çalışıp, kendilerini aydınlatıp bu gibi konularda doğru bilgiye ulaşmalarını sağlamamız önemli.”

    Uzmanlara göre meme kanserine bağlı ölümler 2030’a kadar %43 artacak

    Global Durum Raporu, metastatik meme kanseriyle yaşayan kadınların bakım ve destek ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla dayanışmaya ihtiyaç duyulduğunun altını çiziyor. Halk sağlığı uzmanları dünya genelinde meme kanseriyle ilişkili ölümlerin sayısının 2030’a kadar %43 artacağını öngörüyor[2]. Prof. Dr. Mahmut Gümüş bu öngörüyü Türkiye özelinde şöyle değerlendirdi: “Özellikle Türkiye için, hem meme kanseri ile ilgili olarak hem de genel kanser türleriyle ilgili olarak böyle bir tahmin gerçekçi. Türkiye genç bir nüfusa sahip ve genç nüfusa sahip olmasına rağmen bir yaşlanma süreci yaşıyor. Ortalama yaş arttıkça kanser sıklığı da artacak. Rapordaki rakamlara göre Türkiye’de biraz daha çarpıcı sonuçlar bekleniyor. Çünkü Avrupa’da halihazırda bir yaşlı nüfus var. Ama Türkiye yaşlanan bir nüfusa sahip. Kanser genç yaşlarda da görülebilmesine rağmen, daha çok ileri yaşlarda görülüyor. Türkiye’de şu anda genç nüfusun fazla olması nedeniyle, kanser sıklığı daha az. Ancak zaman geçtikçe ileri yaşlarda görülen kanser vakaları artacak, bunun da temel nedeni yaşlanma.”

    meme_kanseri

    Global On Yıllık Rapor Hakkında:

    Pfizer tarafından European School of Oncology (ESO) ile işbirliği içerisinde geliştirilen Metastatik Meme Kanserinde (mMK) Global Durum: 2005 – 2015 On Yıllık Rapor’da hasta bakımı, geniş meme kanseri ortamı ve bilimsel gelişmelerle ilerlemeler açısından mMK’nın durumu değerlendirilmektedir. Analiz, yeni yaptırılan ve dünyanın dört bir yanındaki 34 ülkede meme kanseri durumunun genel kamuoyu, hasta savunucusu gruplar, Meme Kanseri Merkezleri, onkologlar ve hemşireler nezdinde nasıl algılandığını inceleyen başlıca üç ankete dayanmaktadır. Analize 14 ülkede 14.315 yetişkin (mMK hastaları ve hasta olmayanlar) üzerinde global popülasyon algısını araştıran birinci anket de dahildir. Ankete Avrupa’da İngiltere, Fransa, Almanya, Polonya ve Türkiye katılmıştır. Ayrıca ikincil analizler yapılmış ve geçtiğimiz on yılda global mMK ortamını belirlemek üzere hâlihazırdaki meme kanseri kaynaklarıyla önceden yayınlanmış 3.000’den fazla makale ve abstrakt incelenmiştir. Bu rapor geçtiğimiz on yılda global ileri ve metastatik meme kanseri ortamının en geniş kapsamlı incelemesini oluşturmaktadır ve mMK topluluğundaki disiplinlerarası liderlerden oluşan global bir yönlendirme komitesinin rehberliğinde hazırlanmıştır. Rapor hakkında metodoloji de dahil daha fazla bilgi için: www.BreastCancerVision.com.

     Metastatik meme kanseri (mMK) hakkında

    MMK kanserin memeden kemikler, akciğerler, karaciğer ve beyin de dahil, vücudun diğer kesimlerine yayılmasıyla ortaya çıkar.5 Dünya genelinde her yıl her evreden tahmini 1,7 milyon yeni meme kanseri olgusuna tanı konmaktadır.6 Gelişmiş ülkelerde erken evre meme kanseri tanısı alan kadınların %20-30’unda mMK’ya ilerleme görülür ve bu sayı daha az gelişmiş ülkelerde çok daha yüksek olabilir.7,8

    Pfizer Onkoloji hakkında

    Pfizer Onkoloji dünya genelinde hastaların durumunu iyileştirmek için yenilikçi tedavi seçeneklerinin keşfini, araştırılmasını ve geliştirilmesini taahhüt etmektedir. Biyolojik ürünlerden ve küçük moleküllerden oluşan güçlü araştırma programımız sektördeki en sağlam programlardan biridir ve geniş bir dizi kanser genelindeki hastalar için en iyi bilimsel atılımları belirleyip klinik uygulamaya dönüştürmek için hassas bir odaklanmayla çalışılmaktadır. Pfizer Onkoloji araştırmacılar, işbirliği içinde çalışan araştırma grupları, hükümetler ve ruhsat sahibi iş ortaklarıyla birlikte çığır açan ilaçlarla kanseri iyileştirmek veya kontrol altına almak, her hasta için doğru zamanda doğru ilacı vermek için çalışmaktadır. Daha fazla bilgi için: www.pfizer.com

    European School of Oncology hakkında
    European School of Oncology’nin (ESO) misyonu Avrupa genelinde kanser hastaları için tedavi ve bakım standartlarının iyileştirilmesine yardımcı olmak, eğitim yoluyla kanserden ölümlerin sayısını azaltmaya katkıda bulunmak ve erken tanı, optimal tedavi, bütünsel hasta bakımını sağlamaktır. ESO hakkında daha fazla bilgi için: www.eso.net

    [1]General Population Survey. Sponsored by Pfizer Oncology. July 2015

    [2]World Health Organization. Projections of mortality and causes of death, 2015 and 2030. Updated July 2013  http://www.who.int/healthinfo/global_burden_disease/projections/en/. Accessed February 2016

    3World Health Organization. Projections of mortality and causes of death, 2015 and 2030. Updated July 2013  http://www.who.int/healthinfo/global_burden_disease/projections/en/. Accessed February 2016

    4Cardoso F, et al. 1st international consensus guidelines for advanced breast cancer (ABC1). Breast 2012; 21:242-252.

    5American Cancer Society. Detailed Guide: Breast Cancer. Available at: http://www.cancer.org/acs/groups/cid/documents/webcontent/003090-pdf.pdf. Last accessed: February 2016.

    6 World Cancer Research Fund International. Breast Cancer Statistics. Available at: http://www.wcrf.org/int/cancer-facts-figures/data-specific-cancers/breast-cancer-statistics. Last accessed: 9 February 2016.

    7 O’Shaughnessy J. Extending Survival with Chemotherapy in Metastatic Breast Cancer. The Oncologist. 2005;10(suppl 3):20–29.

    8Metastatic Breast Cancer Network. 13 Facts about Metastatic Breast Cancer. 2014.

     

  • Zencefilli Saç Dökülmesi Maskesi

    Zencefilli Saç Dökülmesi Maskesi

    Zencefili pek çok kişi sever. Bu geleneksel Çin bitkisinin sadece birkaç türü sağlık ve güzellik için tedavisel özellikler barındırır. Öz yağları, vitaminler, mineraller, antioksidanlar ve aminoasitler açısından zengindir. Ayrıca saç dökülmesi tedavisinde de çok işe yarar.

    Zencefilin saç dökülmesini önleyen özellikleri

     

    Zencefilin sağlığa olan faydaları antik zamanlardan beri bilinmektedir.Bileşiminin doğal zenginliği pek çok alanda etkili olmasını sağlar:

    • Romatizma ve adet ağrısını azaltır.
    • Soğuk algınlığı ve gribe çok iyi gelir.
    • Kalp ve damar sorunlarına yardımcı olur.
    • Doğal bir antidepresandır.
    • Stresi azaltır.
    • Sindirime yardımcı olur.

    Ayrıca zencefilin hem saç dökülmesini önleyen hem de saç uzamasını tetikleyen özellikleri, birkaç şekilde görülebilir:

    • Zencefil kafa derisindeki kan akışını tetikleyerek dolaşımı arttırmaya ve böylece saçın uzamasına yardımcı olur. Zencefil kökündeki yağ asitleri, saçın kendini yenilemesine ve sağlıklı olmasına yardımcı olduğundan, ince saçlar için özellikle çok faydalıdır.
    • Zaten bildiğiniz üzere, bazen kepek de saç dökülmesine neden olabilir. Bunu önlemek için pek çok ürüne para veririz ancak çoğu zaman bu kimyasal ürünler ya işe yaramazlar ya da daha kötüsü alerjiye neden olurlar. Öte yandan, zencefil kepeği önlemek için harika bir çözümdür. Doğal antiseptik özelliği sayesinde zencefil, hayatınızdan eksik etmemeniz gereken bir takviyedir.

    zencefil_maskesi_sac_Dokulmesi

    Zencefil maskesi yapımı

     

    Bu zencefil maskesini bir ay boyunca, iki günde bir saçınıza uygulamalısınız.Masaj yaparak uygular ve en az 15 dakika beklerseniz, karışım saç kökleriniz tarafından daha iyi emileceğinden, etkisi daha fazla olacaktır. Haydi malzemelerine ve yapılışına bakalım.

    Malzemeler:

    • Bir yemek kaşığı toz zencefil
    • Bir yemek kaşığı jojoba yağı (veya zeytinyağı)

    Hazırlanışı:

    • Çok basit! Zencefili alıp rendeleyin. Tepeleme bir yemek kaşığına ihtiyacınız olacak.
    • Ardından, bir yemek kaşığı jojoba yağı hazırlayın. Jojoba yağını aktarlardan veya eczanelerden alabilirsiniz ancak eğer bulamazsanız, yerine zeytinyağı kullanabilirsiniz.
    • Tüm malzemeleri bir kaseye koyup, yağlı bir krem kıvamına gelene kadar karıştırın. Zencefilin kendine has asidik aroması sayesinde çok hoş bir kokusu olacaktır.
    • Bu karışımı nemli saça uygulayın. Karışımı sürdükten sonra kafa derinize kan akışınızı arttırmak için masaj yapmalısınız. Bu aşamaya 15 dakika ayırmayı deneyin.
    • Saçınızın yavaşça ısınmaya başladığını hissedeceksiniz, bu zencefilin etkisini göstermeye başladığının işaretidir. 5 dakika bekledikten sonra saçınızı durulayın. Saçınızı durularken, çok sıcak su kullanmayın, ılık su kullanın. Bu sonuçların daha iyi olmasını sağlayacaktır.
    • Zaten bildiğiniz üzere, bu zencefil bazlı tedavi sadece saçınızın dökülmesini önlemek için değil, saçınızı güçlendirip kepeği önlemek için de etkili olacaktır.İstikrarlı olun ve bir ay boyunca kullanın. Sonuçlarını siz de göreceksiniz.

    Kaynak: sagligabiradim.com

  • Cerrahi olarak düzeltilebilen burun tıkanıklığı

    Cerrahi olarak düzeltilebilen burun tıkanıklığı

    Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Salih Bakır, cerrahi olarak düzeltilebilen burun tıkanıklığı konusunda uyarılarda bulundu.

    Akşam’da yer alan habere göre Doç. Dr. Salih Bakır, burun tıkanıklığının KBB polikliniğine başvuran hastalarda en sık duyulan şikayet olduğunu belirterek, tıkanıklığın cerrahi müdahale ile düzeltilebildiğini söyledi. Bakır, “Burun tıkanıklığı olan hastaların çoğu devamlı ağız solunumu yapmak zorunda kalır. Bu durum sabahları ağız kuruluğu ve tekrarlayan boğaz enfeksiyonlarına neden olur. Ayrıca horlama ve uyku bozuklukları, spor ve fiziksel aktivitelerde güçlük, akciğer ve kalp problemlerinde kötüleşme ve hatta burun tıkanıklığından dolayı kişinin psikolojisinin bozulduğunu ifade etmesi sıklıkla karşılaştığımız diğer şikayetlerdir. Uykuda nefes kesilmesi (apne) gibi ciddi problemi olan hastalarda eğer burunda sorun varsa burun tıkanıklığı giderilmelidir. Onun dışında burun tıkanıklığından rahatsız olan, burundan iyi nefes alamayan hastalarda sorunun kaynağı burnun kıkırdak ve kemik yapısı ise sorunun çözümü yine cerrahi düzeltmedir. Sinüzit ise yaşam kalitesini genellikle olumsuz etkileyen bir hastalık olup nadiren de olsa hayatı tehdit edecek veya onarılması sıkıntılı komplikasyonlara yol açabilir. Medikal tedavilerden fayda görmeyen hastalarda cerrahi planlanmalıdır’’ dedi.

    TIKANIKLIĞIN NEDENLERİ

    Bakır, burun tıkanıklığının en sık nedenlerinin burun kıkırdağında ve kemik yapısında eğrilme olduğunu söyleyerek, “Burun tıkanıklığının en sık nedenlerinden biri septum (burun direği) dediğimiz burun kıkırdağında ve kemik yapısında eğrilme olmasıdır. Bir diğer sık neden de burun yan duvarında yer alan ve halk arasında burun eti diye bilinen yapıların aşırı büyüyüp burun tıkanıklığına yol açmasıdır. Buna konkahipertrofisi (burun eti irileşmesi) denmektedir. Burun etleri, her insanda bulunan ancak değişik nedenlerden dolayı hacimleri arttığında burun tıkanıklığı ve burundan nefes almada güçlüğe neden olabilen yapılardır. Bir başka cerrahi uyguladığımız burun tıkanıklığı nedeni sinüzittir. Sinüzit, burun içi ve çevresindeki hava boşluklarının (sinüslerin) iltihabıdır. Daha az rastladığımız tıkanıklık yapıcı iyi ve kötü huylu burun kaynaklı tümörlerde de cerrahi çoğunlukla gerekir” şeklinde konuştu.

    UYGULANAN CERRAHİ YÖNTEMLER

    Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Salih Bakır, “Septoplasti, burun tıkanıklığına yol açan septumun eğri kısımlarının cerrahi olarak çıkarılması, düzeltilmesi ve her iki burun pasajının açık olmasının sağlanması işlemidir. Hacmi artmış ve ilaç tedavisi ile küçülmeyen konkalar için farklı tekniklerde kullanılmakla birlikte, radyofrekans cihazı ile küçültme işlemi (halk arasında lazerle burun eti küçültülmesi denilen işlem) kolay uygulanabilirliği, tampon gerektirmemesi gibi üstünlükleri olan oldukça modern bir yöntemdir. Sinüzit hastalığı eğer ilaç tedavilerine dirençli hale gelmişse, yani kronikleşmişse (müzmin sinüzit) veya sinüzit komplikasyon neden olmuşsa, kronik iltihap dışında sinüzite yol açan başka nedenler (polip gibi kitleler, mantar) saptanmışsa Endoskopik Sinüs Cerrahisi (ESC) denilen ameliyatın yapılması gerekir” ifadelerini kullandı.

    AMELİYAT SÜRECİ

    Bakır, ameliyat süreci ile ilgili bilgiler vererek, “Genel yada lokal anestezi altında yapılabilir. Burun eti küçültülmesi, uygulanması kolay ve hasta açısından oldukça konforlu bir yöntemdir. Hastanede yatmayı gerektirmez. Ameliyat süresi ortalama 10 dakikadır. İşlemden 10-15 dakika sonra hasta taburcu edilir. Septoplasti ve ESC ameliyatı hastalığın özelliklerine göre 30-120 dakika sürebilir. Cerrahi sonrası hastanın birkaç saat yada 1 gün hastanede kalması yeterli olacaktır. Ameliyat sonrası ağrılar genellikle ağrı kesicilerle kontrol edilir. Hasta tamponsuz olarak da taburcu edilebilir yada kanama kontrolü için gerektiğinde farklı tampon türleri kullanılmaktadır. Yüzde morluk ve şişlik görülmez. Normal yaşantıya ve işe oldukça çabuk dönülmektedir’’ dedi.

    ÇOCUKLARDAKİ BURUN TIKANIKLIĞI

    Bakır, çocuklardaki burun tıkanıklığının sebeplerinin ise daha başka olduğunu kaydetti. Bakır, “En sık rastlanılan nedeni halk arasında “geniz eti” denilen adenoidhipertrofisidir. Geniz etinin aşırı büyüyüp arka burun boşluğunu kapatması burun tıkanıklığına yol açar ve bu durum ameliyatla tedaviyi gerektirir. Sinüzit çocuklarda da rastlanabilir. Biraz uzun ve sabırlı bir ilaç tedavisi sonrasında başarısız kalınırsa cerrahi planlanmalıdır. Yeni doğanda rastlanılan burun tıkanıklığı yapıcı birtakım konjenital (gelişimsel) anomalilerin de çoğunlukla tedavisi cerrahidir. Çocuklarda burun içerisine sokulmuş yabancı cisimler ve iyi veya kötü huylu tümörlerde burun tıkanıklığı nedeni olabilir. Bunlarda da çoğunlukla tedavi yine cerrahi uygulamalardır’’ diye konuştu.

  • Dudak dolgusu böyle olmak zorunda mı?

    Dudak dolgusu böyle olmak zorunda mı?

    Dudak dolgusu dediğimizde çoğumuzun aklına, abartılı doldurulmuş, yapay görüntülü, sert ve çok kalın dudaklar gelmekte.

    Pek çoğumuz dudaklarımızın biraz daha kalınlaşmasını istesek de bu abartılı yapay, ördekimsi görüntülerin çevremizde dolaşıyor olması  bu isteklerimizi baskılamamıza neden olmakta. Peki ama her dudak dolgusu böyle olmak zorunda mı? Sade ve zarif ama daha kalın doğal görüntülü dudaklara kavuşamaz mıyız? Şayet bu fikirlerime katılıyorsanız artık sizi isteğinize ulaştırabilecek yöntemlerin olduğunu öğrenme zamanı gelmiş demektir.

    Dolgu kalitesi önemli…

    Yukarıda saydığımız ve istenmeyen görüntüler aslında dünyanın genelinde de dudak dolgusu ile ilgili endişe kaynağıydı. Peki ne oldu? Yüzümüzün diğer bölgeleri için kullandığımız dolguların su tutucu özelliklerinin fazla olması ve daha sert yapıları nedeniyle dudak uygulamaları istenilen düzeyde değildi. Dolgu üreticisi firmalar tüm bu isteklere ve şikayetlere kulak kabartarak bir kaç yıl önce dudak dolgusu üzerinde detaylı bir araştırma ve geliştirme çabasını başlattı. Sonuç çok yumuşak, dudağı çok kalınlaştırmayan ama daha çok dolgunlaştıran, gerek görüntü de gerekse his de doğal sonuçlar elde etmemizi sağlayan yeni nesil dolgular artık kullanımımıza sunuldu. Peki bu dolguların özellikleri nedir? Yeni nesil dolgular suya daha doygun, bu nedenle çok daha az su tutmakta ve ödeme neden olmamakta. Bu yeni nesil dudak dolgusu, uygulaması oldukça kolay ve çok az ödeme neden oluyor. Elbette iğne ile yapılan işlemler her zaman morluk riski taşıyor fakat bu ince dolgular çok ince iğnelerle yapılabildiği için morarma olasılığı da çok düşük. Dudak dolgusu kalitesi tıpkı diğer dolgu ve malzemelerde olduğu gibi çok önemli. Kaliteli markalardan şaşmamak lazım aksi takdirde istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir.

    dudak dolgusu
    dudak dolgusu

    Aşamalı sandviç tekniği…

    Hafif bir kalınlık isteyenlerde tek bir uygulama yeterli olurken daha iddialı sonuçlar isteyenler için en az iki veya üç seans da sandviç yaparcasına kat kat uygulama doğal görüntüden vazgeçmeden size kalın dudaklar verecektir. Düşük miktarların aşamalı olarak verilmesini içeren bu sandviç tekniği sayesinde istediğiniz dudak kalınlığına ulaşmak ve bunu çok daha uzun süreler korumak mümkün. Yani biraz sabır ve çaba dolgun dudak yolculuğunuzda yanınızda olmalı. Yapım sırasında kullanılan iğne çapının küçük olması dolgunun az miktarda tam istenilen yere verilmesini sağlar. Hareketli bir
    yapı olan dudaklarımızın ıslık çalma ve gülme pozisyonlarında şekline bakarak dolgu yerleştirilmesi önemlidir.

    Dudak şeklimize saygı…

    Herkesin kedine özgü bir dudak şekli mevcut. Kalp şeklinde, daha yassı, elma gibi, uzun ve ince, kısa ve ince, daha aşağıya doğru veya bunların bir karışımı tarzında olabilen dudak şeklimizi değiştirmeye çalışmak çok uygun değil. Var olan şeklimizi kalınlaştırmak, daha dolgun ve belirgin hale getirmek en doğrusu.

    Ya erkekler…

    Yeni jenerasyon dudak dolgusu sadece kadınlar için diyorsanız yanılıyorsunuz. Bu dolgular, dudak inceliğinden yakınan erkekler için de bir çözüm oldu. Evet yanlış okumadınız, dudak dolgusu ve erkekler. Malesef biz erkeklerde de yaşlanma ile birlikte dudak dokusu hacim kaybetmekte ve incelen dudaklarımızla çok daha yaşlı bir görüntüye sahip olmaktayız. Dudak dolguları ile çevremize fark ettirmeden dudaklarımızın eski dolgunluğuna sağlayabiliyoruz. Teknolojinin getirdiği bu avantajla dudak dolgularının eskisinde de daha popüler olacağı kesin gibi; üstelik bu sefer sadece kadınlar değil erkekler de dudak dolgusunu güvenle yaptırabilecekler.

    (PROF. DR. REHA YAVUZER / AKŞAM GAZETESİ)

  • Tırnak mantarı için çözümler

    Tırnak mantarı için çözümler

    Tırnak mantarı için çözümler nelerdir? Tırnak mantarı için doğal çözümler… Tıpta onikomikoz adıyla da bilinen tırnak ve ayak mantarı, tırnağın renginin solmasına, soyulmasına ve güçsüzleşmesine neden olur. Dünya çapında oldukça yaygın olan tırnak mantarı, daha çok erkeklerde yaygın olmakla birlikte, nüfusun yüzde 3 ile 4’ünü etkilemektedir.

    El tırnaklarınız yerine ayak tırnaklarınızda mantar gelişmesinin nedeni ise, ayakkabı ve çorap giyimi ya da mantarın yayılmasında etken olan sıcak ve nemli bir bölgede yaşamaktır.

    El ya da ayak tırnağınızda olması fark etmez, tırnak mantarı tüm tırnağı etkileyen rahatsız edici ve hoş olmayan bir problemdir.

     

    Tırnak mantarı tedavileri oldukça meşakkatlidir, ve etkisini gösterebilmesi için uzun zaman gerekebilir. Bugünlerde mantar enfeksiyonundan mı muzdaripsiniz? Aşağıdaki listede yer alan ev reçetelerini dikkate almalısınız.

    Tırnak mantarı için çözümler

    1. Karbonat

    Karbonat asidik olduğundan, tırnak sağlığınızı etkileyen mantarlarla ve diğer mikroorganizmalarla savaşmada yardımcı olur.

    tirnak_mantari_icin_cozumler

    Nasıl kullanmalısınız?

    • Biraz limon suyu ve karbonatı karıştırarak bir macun hazırlayın, etkilenmiş bölgeye direkt olarak uygulayın.
    • Aynı zamanda bir tutam karbonatı ayakkabınıza serperek orada yaşayan diğer bakterilerle de savaşabilirsiniz.

    Şunu da okumanızı öneriyoruz: Karbonatın 6 Garip Kullanım Yolu

    2. Sarımsak

    Sarımsak, tırnak mantarı dışında da birçok problemde kullanılan bir ev tedavi yöntemidir. Çünkü sahip olduğu antibiyotik ve antimikrobik özelliklerenfeksiyona neden olan mantar ve bakterileri azaltır.

    sarimsak_tirnak_mantari_tedavisi

    Nasıl kullanmalısınız?

    • 10 diş sarımsağı ezin ve ılık bir kase suya ekleyin. Birkaç dakika dinlenmeye bırakın ve sonrasında etkilenmiş bölgeyi 15 dakika kadar içinde tutun.
    • Bir diğer güzel seçenek ise sarımsağı zeytinyağıyla karıştırıp tırnaklara uygulamaktır. 30 dakika tırnağınızın üstünde bekletmeniz yeterli.

    3. Yoğurt

     

    Probiyotik olarak bilinen yoğurtta yaşayan aktif bakteri kültürleri mantar enfeksiyonlarını tedavi etmede yardımcı olurlar.

    tirnak_mantari_yogurt

    Nasıl kullanmalısınız?

    • Birkaç kaşık sade yoğurdu etkilenmiş bölgeye sürün ve kurumasını bekleyin, sonrasında ılık suyla yıkayın.
    • Buna ek olarak, günlük diyetinizde yemek olarak akşam ve sabah olmak üzere biraz yoğurt ekleyebilirsiniz.

    4. Çay ağacı yağı

    Antiseptik özellikleri sayesinde çay ağacı yağı her türlü mikroorganizmadan arındırırken, el ve ayaklarınızın daha sağlıklı hale gelmesini sağlar.

    Tropikal tarzda yüzde onluk çay ağacı yağı kullanımı, atletlerin tırnak mantarı bakımında evde yapabilecekleri en iyi tedavi yöntemlerinden biridir.

    Yüzde 25 ve 50’ye kadar olan yoğunluktaki yağ da enfeksiyonları tedavi etmede etkilidir.

    Eğer yüzde yüz saflıktaki çağ ağacı yağını günde iki kez uygularsanız üç ay sonunda yüzde 56 gibi bir oranda iyileşme, altı ayın sonunda ise yüzde 60’lık bir iyileşme kaydedilebilir.

    Nasıl kullanmalısınız?

    • Az bir miktar çağ ağacı yağını mantarlı bölgeye günde iki yada üç kez uygulayın.
    • Bu tedavi asla ağızdan alınmamalıdır; çünkü sersemlik, kaşıntı, dengesizlik, yürüme bozukluğu hatta komaya bile neden olabilecek yan etkileri sahiptir.

    5. Vicks VapoRub

    Soğuk algınlığı ve grip için kullanılan bu merhem aynı zamanda tırnak mantarları için de kullanılabilir.

    Nasıl kullanmalısınız?

    • Enfekte olmuş bölgeyi iyice yıkayın ve kurulayın, az bir miktar VicksVapoRub’u her yerine nüfus edecek bir şekilde sürün.
    • Bu tedaviyi günde iki kez, özellikle yatmadan önce uygulayın.

    6. Elma sirkesi

     

    Elma sirkesinde bulunan asit, el ve ayak tırnağındaki mantarları yok etmeye yarayan aktif bir bileşimdir.

    Cildin pH seviyesini düzenleyerek, mantarın hızla çoğalmasını sağlayan şartları aksi yönde değiştirir.

    tirnak_mantari_elma_sirkesi

    Nasıl kullanmalısınız?

    • Eşit ölçüde su ve sirkeyi karıştırın ve ayağınızı veya tırnağınızı içine sokun, 15-20 dakika içinde tutun.
    • Sonrasında iyice kuruladığınıza emin olduğunuz tırnağınıza düzenli olarak kullandığınız kremi uygulayın.

    Şunu da okumanızı öneriyoruz: Tırnak Mantarı için Doğal Tedaviler

    7. Limon suyu

    Antibiyotik ve mantar düşmanı özelliklere sahip olması, limonu mantar tedavilerinde en etkili yöntem haline getirir ve bu problemden sonsuza kadar kurtulmanızı sağlar.

    Nasıl kullanmalısınız?

    • Birkaç limonu sıkarak suyunu çıkarın ve sıvı olarak etkilenmiş bölgeye uygulayın.
    • Aynı zamanda kestiğiniz bir dilim limonu da bölgeye direkt olarak sürebilirsiniz.

    Kaynak: sagligabiradim.com