Kategori: Sağlık

  • Batıklar için doğal çözümler

    Batıklar için doğal çözümler

    Her ne kadar istemeseniz de jiletten cilt tahriş olabilir, kesikler oluşabilir, batıklara zemin hazırlanabilir, sivilceler ortaya çıkabilir. Bu durumda aşağıdaki doğal nemlendirici çözümlerden yararlanmayı düşünebilirsiniz. Ayrıca nemlendirici kullanmak kıl köklerini yumuşatır ve batık oluşumunu azaltır…

    İşte batıklar için doğal çözüm önerileri…

    1- Çay ağacı yağı: Çay ağacı yağı antiseptik ve antibiyotik özellikleri sayesinde jilet darbeleri de dahil olmak üzere pek çok şey için yardımcı olan doğal bir antibakteriyel ajandır. Bir miktar pamuk üstüne birazcık %100 saf çay ağacı yağı sürün ve tahriş olmuş cilde uygulayın. Oldukça güçlü olduğu için daha sonra gül yağı veya hindistan cevizi yağı ile nemlendirin. Bu noktada badem yağı veya susam yağı gibi kıl köklerine etki eden yağların kılları besleme özelliği olduğundan özellikle de nemlendirici gibi kullanımını sınırlı tutmakta veya krem-losyon gibi ürünleri tercih etmekte fayda var.

    2- Karbonat:

    Peeling’in batık oluşumunu önleme ve batıkları azaltmadan etkili olduğunda bahsettik. Doğal peeling malzemesi olarak kullanmak için karbonat sıklıkla tercih edilir. Önce ellerinizi ılık su ve sabunla yıkayın. Ardından karbonat ve bir miktar su kullanarak bir macun kıvamı elde edin. Ardından bu macunu bacaklara dairesel hareketlerle masaj yapar gibi ama bastırmadan, nazikçe uygulayın. Ardından, soğuk suyla durulayın ve nemlendirmek için az miktarda hindistan cevizi yağı uygulayın.

    3- Çilek:

    Özellikle tıraş sonrası oluşan kızarıklıklardan kurtulmak için çilekten çokça yararlanılmaktadır. Ekşi krema ve ezdiğiniz çilekler karıştırılarak macun kıvamı elde edilir. Ardından ciltte tahriş olmuş bölgeye bu karışım sürülür. Soğuk su ile durulamadan önce 20 dakika kadar bekleyin.

    Batıklar için doğal çözümler | 1

    4- Hindistan Cevizi Yağı:

    Cildin tahriş olmasındaki en önemli sebep kuru cilde uygulama yapılmasıdır. Hindistan cevizi yağı, nemlendirmekle kalmaz, aynı zamanda jiletin kolaylıkla kayarak daha pürüzsüz, daha yakın ve rahatsız edici olmayan bir tıraş yapmasını sağlar. Ayrıca yüksek laurik asit içeriği sayesinde cildi iyileştirmeyi de içeren çok sayıda fayda sağlar. Aynı zamanda deriyi nemlendirirken kesikleri, yanıkları ve deri döküntülerini iyileştirdiği bilinen antiseptik özellikleri de içerir. Yapmanız gereken tek şey, jilet öncesi ince bir tabaka halinde tüylere hindistan cevizi yağı uygulamak ve gerekirse tekrarlamaktır.

    5- Limon suyu:

    Doğal olarak asidiktir. Böylelikle deri içine çekilen kıl foliküllerinde bakterilerin üremesinin engellenmesine ve yüksek C vitamini içeriği de cildin yenilenmesine yardımcı olur. Tıraş batıklarına taze limon suyu uygulamak aynı zamanda bakterileri öldürerek enfeksiyonu önlemeye yardımcı olur ve kızarıklığı da azaltır.

    6- Siyah Çay:

    Mutfakta bir miktar siyah çay varsa, jilet darbeleri için en iyi ilaçlardan birine sahipsiniz aslında. Enflamasyonun hafifletilmesi, kızarıklığın azaltılması ve yanmanın yatıştırılması ile bilinen tanik asit içerir. Batıklara siyah çay kullanmak için siyah çay poşetini sıcak ama çok sıcak olmayan bir suyla (deriyi yakmayacak şekilde) ıslatın. Çay poşetini etkilenen bölgeye birkaç dakika boyunca sürüp, gerekirse gün boyunca birkaç kez tekrarlayın.

    7- Aloe Vera:

    Her türlü koşul için rahatlama sağlamak adına yüzyıllardır kullanılmış olan bir başka ünlü çare. Geleneksel Hint tıbbında kabızlık, enfeksiyonlar, yanıklar, güneş yanığı, egzama ve daha fazladeri problemleri tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca jiletten kaynaklı cilt tahrişini rahatlatmak için de harika. Bir aloe vera bitki varsa, yapmanız gereken tek şey aloe yaprağı koparmaktır. Ardından, içerisindeki jeli doğrudan etkilenen bölgeye sürün. Aloe vera bitkisine sahip değilseniz, aloe vera jel satın alabilirsiniz, ancak bunun% 100 saf içine eklenmiş herhangi bir kimyasal, parfüm veya yapay renk bulunmadığından emin olun.

    posta.com.tr

  • Tırnak batmasına telli tedavi

    Tırnak batmasına telli tedavi

    Genellikle baş parmaklarda görülen tırnak batması, hatalı kesme, yanlış ayakkabı seçimi gibi nedenlerden meydana gelirken tel uygulaması ile acısız bir şekilde tedavi edilebiliyor.

    Tırnak batmasına telli tedavi

    Dermaslim Estetik ve Güzellik Merkezi Kurucusu Bihter Fidangül, tırnak batmasının, genetik yatkınlık, hatalı kesme veya pedikür işlemleri, yanlış ayakkabı seçimi, travma gibi değişik nedenlerden oluşabildiğini söyledi. Tırnak batmasının genellikle baş parmaklarda görülen bir durum olduğunu dile getiren Fidangül, “Tırnak iki yanda veya tek yanda aşağıya doğru kıvrılarak deri içine doğru uzar ve deriye gömülür” dedi.

    Tırnak batmasında genellikle ilk yakınmanın batmadan kaynaklanan acı ve giderek tırnağın uzaması sonucu batmanın artışına bağlı ağrı olduğunu kaydeden Fidangül, “Özellikle bu noktaya yapılan temaslarda ve zorlamalarda ağrı artar. Tırnağın çevresinde enfeksiyon gelişebilir. Tırnak batması sorunu doktorumuzun tıbbi değerlendirmesinden sonra gerekli gördüğü şekilde tedavi edilir” diye konuştu.

    “TEL UYGULAMASI İLE ACISIZ TEDAVİ”

    Fidangül, “Tırnağın yapısı ve batığın durumu uygun ise kliniğimizde ayak sağlığı uzmanları tarafından takılan plastik veya tel destekler ile tırnağın tırnak yatağında düzgün uzaması tırnak batığının düzeltilmesi mümkündür. Bu uygulamalar tamamen acısız olup yaşam tarzınıza hiçbir kısıtlama getirmez” ifadelerini kullandı.
    Güzellik Merkezi Kurucusu Bihter Fidangül uygulamakta oldukları tel ve bant sistemlerini şöyle sıraladı:

    “3TO Tel uygulaması: Batık ve roll-on tırnaklar 3TO tel sistemi ile başarı ile tedavi edilmektedir. Tırnak etrafında ki doku iltihaplanmış olduğu durumlarda da 3TO tel sistemi rahatlıkla kullanılmaktadır. 3TO sistemi 3 parçadan oluşup, uçlarındaki küçük kancalar tırnak kenarlarına yerleştirilip tırnağın orta kısmında bir halka ile birbirine bağlanır. Böylece tırnağın batan kısımları hafifçe kaldırılarak çevre doku rahatlatılır. Bu sistemle tırnağın doğal uzaması desteklenmiş olup tırnak doğru şekle getirilir. Bu tedavi 3TO eğitimini almış ayak sağlığı uzmanlarımız tarafından uygulanmaktadır.

    VHO Tel Uygulaması: Batık ve roll-on tırnaklar VHO tel sistemi ile başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. VHO tel sistemi tel takma yöntemlerinin gelişmiş en son şeklidir. Uygulama tamamen acısız olup, 3 parçadan oluşur uçlarındaki küçük kancalar tırnak kenarlarına yerleştirilip tırnağın orta kısmında bir halka ile birbirine bağlanır.

    Böylece tırnağın batan kısımları hafifçe kaldırılarak çevre doku rahatlatılır. Bu sistemle tırnağın doğal uzaması desteklenmiş olup tırnak doğru şekle getirilir. Bu tedavi VHO eğitimini almış ayak sağlığı uzmanlarımız tarafından uygulanmaktadır.”

  • Geç evlilik doğurganlık azaltıyor!

    Geç evlilik doğurganlık azaltıyor!

    Uzmanlar, geç yapılan evliliklerin sonucunda yumurtlama potansiyelinin azaldığını ve yumurtaların kalitesinin düştüğünü belirtti.

    Kadın doğum Uzmanı Doç. Dr. Ali Utku Öz, hamile kalmak isteyen bayanlara yumurtalık miktarının çok önemli olduğunu belirtti ve şu bilgileri verdi,
    Yaş ile yumurta miktarı doğru orantılı
    Kadının yumurtalıklarında yumurtalarının fazla olması, kaliteli ve hamile kalma şansının yüksek olduğunun göstergesidir. Kişinin yumurtalığındaki yumurta miktarını yansıtan en önemli faktör kişinin yaşıdır.
    Yaş ilerledikçe özellikle de 35 yaşından sonra yumurta sayısı ve kalitesi azalırken, 40 yaşından sonra daha da hızlanır. Yumurtalık rezervi azalan kadının da kendiliğinden ya da tedaviyle gebe kalma şansı düşer, hatta gebelik olsa bile düşük riski artar.
    Genç yaştaki kadınlarda da yumurtalık yaşlanması meydana gelebilir!

    Yumurtalık yaşlanması ile ifade edilmek istenen ise yumurta sayısının azalması ile beraber geride kalan yumurtalardaki kalite azalmasıdır.

    Genç yaşlardaki kadınlarda yumurtalık yaşlanması olduğu zaman gebe kalma potansiyeli düşmektedir.

    Saç dökülmelerine dikkat!
    Yumurta miktarı azaldıkça aynı zamanda adet miktarı ve günleri kısalır. Ayrıca artan saç dökülmeleri yumurta miktarının düştüğü yönünde önemli uyarıcıdır.
    Kontrollerinizi ihmal etmeyin!
    Özellikle akıntının fazla olması ve renginin değişmesine dikkat edilmesi gerekir. Akıntının iltihaplanması ve bunun da rahim içine ve tüplere yayılması, sadece kasık ve bel ağrılarına neden olmakla kalmaz, aynı zamanda gebelik şansını azaltacak etki gösterebilir.
    Ayrıca, her adet döneminde geri kaçan bir miktar kan, enfeksiyonun daha da ilerlemesine neden olabilir.
     Bu yüzden akıntıdaki değişime ve adet miktarındaki artışa dikkat edilmelidir. Bu olumsuzlukların hepsinin kontrol edilmesi içinde muhakkak bir kadın doğum uzmanından görüş almak gerekir.
  • Evcil hayvanlara alerjisi olanlara güzel haber!

    Evcil hayvanlara alerjisi olanlara güzel haber!

    Uludağ Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Sapan, evcil hayvan alerjisine sahip olanlara, hayvanlarını evden uzaklaştırmak yerine aşı yaptırmayı tavsiye etti.

    Akşam’da yer alan habere göre aşının bu sorunu çözeceğini söyleyen Prof. Dr. Sapan, “Alerjiye karşı hayvanın yatak odasına alınmaması, çok iyi temizlenmesi yani taranması, yıkanması ve fırçalanması” dedi.

    Uludağ Üniversitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Sapan, evcil hayvan alerjisinin modern toplumda görülen yaygın bir hastalık haline geldiğini belirterek, “Hayvan alerjisine sahip olanlar hayvanlarını evden uzaklaştırmak yerine aşı yaptırarak sorunu daha kolay çözebilir” dedi.

    Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Derneği Başkanı da olan Sapan, yaptığı açıklamada, kış döneminde insanların daha çok kapalı ortamda vakit geçirdiklerini, ev tozu akarlarının da etkili olduğu alerjik astım ile kendisini hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve baş ağrısıyla belli eden alerjik rinite yakalandığını söyledi.

    Sapan, yine kış döneminde evinde kedi ve köpek gibi ev hayvanı besleyen kişilerin daha çok evcil hayvan alerjisine yakalandığını, en etkili alerjenlerin evcil hayvan alerjenleri olduğunu ifade etti.

    YATAK ODANIZA ALMAYIN

    Alerjinin, genel olarak vücudun başkalarına zarar vermeyen ve zehirleyici olmayan bazı maddelere karşı aşırı duyarlılık göstermesi olduğunu dile getiren Sapan, toz, küf, hayvan tüyleri, polenler, akarlar, deterjanlar, lateks, böcek ısırıkları, penisilinler ve çeşitli yiyeceklerin, insanlarda sıklıkla alerjiye neden olan maddeler arasında yer aldığını aktardı.

    Sapan, ev hayvanlarının neden olduğu alerjiye karşı hayvanın yatak odasına alınmaması, çok iyi temizlenmesi yani taranması, yıkanması ve fırçalanması gibi önlemlerin alınabileceğini şu sözlerle ifade etti:

    “Dil altından damla olarak uygulanan bu alerji aşılarının uygulanması ortaya çıkan problemi çok daha rahat ve ilaçsız olarak çözer. Bu noktada evcil hayvanlarımızın da evimizin birer canlısı olduğunu ve bize karşı alerji geliştirmesi sırasında ortaya çıkan bulguların ortadan kalkmasını sağlamaya yönelik böyle bir aşı tedavisi bulunduğunu unutmayalım.”

  • Göğüsleriniz ile ilgili bilmedikleriniz

    Göğüsleriniz ile ilgili bilmedikleriniz

    Sağlıklı kalmak, normal olanı ve olmayanı ayırabilmek ve kanserle ilgili önlem alabilmek için göğüslerle ilgili bilinmeyenleri keşfedin.

    Göğüsleriniz ile ilgili bilmedikleriniz

    Kendinizi Muayene Ederken
    Her ay oturup göğsünüzün her santimetresini kontrol ettiğiniz bir muayene yapmanız şart mıdır? Cevap, hayır. Bu zorunluluk hissi gereksiz bir endişe yaratabilir ve kanserden ölüm riskini de düşürmeyebilir.

    Ancak bu hiçbir zaman kendinizi muayene etmemeniz gerektiği anlamına gelmez. Göğüste veya kolun altında bir kitle veya sertleşme, şişme, kızarma veya sıcaklık hissi, göğsün boyutunda veya şeklinde bir değişme, cildin gamzelenmesi veya pütürleşmesi, meme ucunda kaşıntılı, pullu bir yara veya döküntü, aniden başlayan meme ucundan akıntı, ya da geçmek bilmeyen yeni bir ağrı dikkatli olmanız gereken unsurlardır.

    Zaman Kanser Değildir
    Duş alırken veya giyinirken elinize bir kitle gelirse hemen panik yapmayın. Biyopsi yapılan kitlelerin %80’i kanser çıkmaz.

    Büyük ihtimal bunlar birer kisttir. Fibrokistik göğüs değişikliklerinde, meme dokusu, hormonlara aşırı tepki verir ve sonucunda kitleler ve kistler ortaya çıkar. Bu, kadınların %50-60’ını etkileyen bir durumdur.

    Elbette yapabileceğiniz en yanlış şey kitleyi önemsemeyip, kendi kendine geçmesini beklemek olacaktır. Normal dışı bir şey fark ettiğinizde mutlaka doktorunuza bildirin.

    Kadınların %85’i Yanlış Sütyen Bedeni Kullanır
    Doğru iç çamaşırını giymek daha ince görünmenizi sağlayabilir, duruşunuzu iyileştirebilir, sırtınızdaki, boynunuzdaki ve omuzlarınızdaki ağrıları hafifletebilir. Eskimiş sütyenleri veya kilo aldıktan ya da verdikten sonra tam oturmayan sütyenleri atın.

    Ayrıca size doğru desteği sağlayan sütyeni bulmak için ölçülün. Tam oturan bir sütyenin arkası yukarı çıkmaz, sıkıdır, göğüsleriniz dışarı taşmaz ve sütyenin içini tam doldurur.

    Biri Diğerinden Daha Büyük Olabilir
    Göğüslerle ilgili bilinmeyenlerden biri her zaman simetrik olmadıklarıdır. Kadınların yarısında iki göğüs arasında fark edilir boyut değişikliği vardır. Genellikle sol göğüs, sağ göğüsten daha büyük olur.

    Sütyen alırken, büyük olana göre alın ve küçük olanı destekle doldurun. Eğer göğüsler arasındaki boyut farkı birden ortaya çıkarsa doktorunuza bu durumu bildirin. Bir enfeksiyon, kitle veya kist belirtisi olabilir.

    Erkeklerin Göğüs Takıntısı Nedendir?
    Göğüslerin esas görevi bebekleri beslemektir. Bir bebek göğsünüzden emdiğinde bağlanma hormonu olan oksitosin salgılanması artar. Bunun amacı bebeğinizi bakmaya odaklanmanızdır.

    Günümüzde bazı araştırmacılar benzer bir mekanizmanın siz ve partneriniz arasındaki romantik bağı da güçlendirebileceğini öne sürmektedir. Oksitosin, partneriniz göğüslerinizi uyardığında da salgılanır.

    Bu sebeple ona bağlanabilir ve ona karşı daha çok sevgi hissedebilirsiniz.

    Zayıflamak Göğüs Kanseri Riskinizi Yarı Yarıya Düşürebilir
    Yayınlanan bir araştırmaya göre vücut ağırlıklarının %5’i ila %10’unu veren menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda göğüs kanseri riski yarı yarıya düşmüştür. Yağ östrojen hormonlarının seviyelerini yükseltebilmektedir ve bu hormon da bazı göğüs kanseri türlerini körükleyebilir.

    Bir başka araştırmada ise göğüs kanseri teşhisi koyulan kadınlarda, kanserin tekrarlama riski şişman kadınlarda, zayıf kadınlara göre daha yüksek görülmüştür. Egzersiz göğüslere faydası dokunan bir başka faktördür. Haftada 10 ila 19 saat egzersiz yapan kadınlarda, göğüs kanseri riski %30 düşmektedir.

    Egzersiz vücut yağı oranını düşünürken stres ve enflamasyon seviyesini azaltmaktadır. Bu da bağışıklık sistemi hücrelerinin kanser üzerindeki etkisini artırır.

    Göğüsleriniz ile ilgili bilmedikleriniz | 2

    Menopozun Etkisi
    Göğüslerle ilgili bilinmeyenlerden bir diğeri menopozun bu bölgeye olan etkileridir. Sıcak basmalarının yanında genellikle göğüslerdeki değişiklikler pek konuşulmaz.

    Adet dönemlerinde ve hamileliğin başında görülen göğüs hassasiyeti yine yaşanabilir ve kötüleşebilir. Hormon seviyelerindeki dalgalanmalar prolaktin hormonu seviyelerini yükseltebileceği için göğüste akıntı olabilir.

    Göğüsteki süt kanalları tıkanabilir, bu da yeşil veya siyah akıntılar şeklinde görülebilir. Meme ucunda kıllanma yaşarsanız da şaşırmamalısınız.

    Kaynak: hemensaglik.com

  • 2017 Estetik Trendleri

    2017 Estetik Trendleri

    Dünyada hızla yaygınlaşan ameliyatsız estetik uygulamaları 2017 yılında da ilgi çekmeye devam ediyor…

    Yeni Asır’da yer alan habere göre vücutta kalıcı yağlanmada ilk bölge olan aşk tutamaçlarından artık ameliyat olmadan hem kısa bir sürede hem de ağrısız bir şekilde kurtulmak mümkün. Günlük yaşama hemen dönebileceğiniz, bir öğle vaktini ayıracak kadar kısa süren bir uygulama olan Lipocel Body Hifu, soğutma odaklı ultrason teknolojisi ile yaz kış demeden ameliyatsız incelme isteyenler için çözüm oluyor. Karın, basen, bel bölgesi, kol ve deri altında en az 1 cm kalınlıkta yağ bulunan bölgeler için etkili olan Lipocel, özel soğutmalı başlığı sayesinde de ağrısız ve günlük hayatı da etkilemiyor.

    Uygulama esnasında deri altı kolajen destek doku uyarılıyor ve daha gergin bir deri elde ediliyor.

    KALICI VE DOLGUN DUDAKLAR

    Dudaklarını dolgunlaştırmak, büyütmek isteyenler, kalıcı dudak dolgunlaştırması Permalip ile istedikleri dudaklara kavuşuyor. Permalip, kalıcılığıyla fark yaratırken istenildiğinde de çıkarılma özelliği ile diğer yöntemlerden ayrışıyor.

    Farklı boy ve dolgunlukta seçenekleri olan Permalip, kişinin ihtiyacına göre doğru implantı doktoru ile birlikte seçmesine olanak da sunuyor.

    SES DALGALARIYLA GENÇLEŞİN

    Cilt uygulamalarında en önemli üç teknolojiyi bir sistemde buluşturan Ultracel, cildin her katmanına ulaşarak hastalara geniş bir tedavi aralığı sunuyor.

    Ultracel Hifu, Altın İğne Tedavisi, Grid Fraksiyonel Radyo Frekans Tedavisini son teknolojileriyle tek sistemde sunan Ultracel, cildin ihtiyacına göre kısa zamanda günlük hayatı etkilemeyen bir çözüm sunuyor.

    ÇATLAKLARDAN KURTULUN

    Çatlaklardan kurtulmak isteyenler ise çatlak tedavisinde son trend Biodermogenesi ile tanışıyor. Biodermogenesi tedavisi, tahrip olan deriyi, destek katmanlarını enerji bazlı cihaz yardımıyla uyarıyor ve yeniden yapılandırıyor. Bi- One adı verilen bu cihazla düzenli seanslarla çatlaklar yok edilirken, dokular tekrar canlanıyor ve cilt doğal rengine dönüyor.

  • Üç kadından birinde bu problem var

    Üç kadından birinde bu problem var

    Pek çoğu söylemekten kaçınsa da idrar kaçırma yaygın görülen bir durumdur. Her 3 kadından 1’inde bu durum sorun yaratacak, yani yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek düzeye ulaşır.

    Yeni Asır’da yer alan habere göre idrar kaçırma sorununun aslında yüksek tansiyon, depresyon, şeker hastalığı, astım-bronşit gibi kronik hastalıklardan daha yaygın görüldüğünü söyleyen Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Muammer Kendirci kadınlarda görülen idrar kaçırmanın tedavisini anlattı.

    Fazla kilolu ya da obez olmak, kronik kabızlığa yol açan beslenme biçimi, az su içmek, fazla tuz kullanmak, düzenli egzersiz yapmamak, kronik sigara kullanmak idrar kaçırma bozukluğuna yol açabilir veya şiddetini artırabilir. Bu faktörlerin düzeltilmesi idrar kontrolünün sağlanmasına katkıda bulunur.

    ALTIN KURALLAR

    Yeterince su için 4 İhtiyacınız kadar tuz tüketin.

    İçtiğiniz kahve ve çay miktarına dikkat edin.

    Sigarayı bırakın.

    Düzenli egzersiz yapın.

    Kilonuz fazlaysa ideal kilonuza inmeye çalışın.

    Kabızlığı engellemek için lifli beslenin.

    Soğuk havalara dikkat edin.

    İdrar yakınmalarınızı ciddiye alın, kronikleşmesine izin vermeyin. İdrar alışkanlıklarınızın doğruluğunu sorgulayın, gerekirse bir ürologdan yardım alın.

  • Erken diş teli tedavisi çene ameliyatından kurtarıyor

    Erken diş teli tedavisi çene ameliyatından kurtarıyor

    Diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtardığına dikkat çekiyor.

    Diş yapısındaki bazı sorunlar insanların yaşam kalitelerinin düşmesine neden oluyor. Diş teli tedavisinin zamanında yapılması ileride karşılaşılacak bir takım olumsuzlukları giderilmesi için önem arz ediyor.

    Diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sanaz Sadry, erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtarabileceğine işaret ediyor.

    Diş tellerinin çeşitli sebeplerle meydana gelen dişlerin dizilim bozukluğunu ortadan kaldırmak için dişlerin üzerine yapıştırılan braketler ve bunların içinden geçen tel ile dişlere kuvvet verilerek hareket etmesi sağlanan aparatlar olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Sadry, diş telinin dişlerin biçim ve yapı sıkıntılarını giderdiğini kaydediyor.

    Diş teli taktırmanın en büyük avantajının sağlıklı ve estetik dişlere kavuşmak olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sadry, “Birçok kişi dişlerindeki çarpıklık, bozukluk veya çene problemleri yüzünden rahat bir şekilde gülümseyemez.

    Çarpık, yamuk ve bozuk dişlerin tedavisinde kullanılan diş teli (braket), estetik bir görünüş kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda güzel ve sağlıklı bir gülüş sağlar. Güzel bir gülümseme ise kişinin yaşam kalitesini ve kendine güvenini artırır. Bu yüzden ortodontik tedaviye başlamak sağlık ve estetik yönden birçok fayda sağlamaktadır” dedi.

    “ÇOCUKLARA 5 YAŞINDAN ÖNCE DİŞ TELİ TAKILMAMALI”

    Çocuklara diş teli takılması 5 yaşından öncesinde tavsiye edilmediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Sadry, çocuklarda diş teli kullanımı için en uygun yaşın 8 yaş sonrası olduğunu söylüyor.

    Erken yapılan diş teli tedavisinin hastayı ilerleyen yaşlarda çene ameliyatından kurtardığını da kaydederken, diş teli kullanımının ağız ve diş sağlığına yapacağı faydaları şöyle sıralıyor: “Çene ile ilgili eklem ve kaslarda oluşan problemleri engeller.

    Diş teli tedavisi ile dişlerin birbiriyle olan kapanış sorunlarını giderir. Çene kaslarının yaptığı baskıdan oluşan baş ağrılarını ortadan kaldırır. Dişlerdeki çapraşıklık ve kapanış bozukluğu vakalarında dişlerin araları temizlenemediğinden sık sık görülen diş çürümeleri ve aşınmalarından korur.

    Yine bu sebepten oluşan diş taşları yüzünden, sağlam dişleri kaybetme riskini ortadan kaldırır. Düzgün sıralanmış dişlerde, diş fırçası diş yüzeyine daha iyi temas eder ve böylece ağız temizliği ve hijyeni kolaylaşır, diş ipi kullanımı daha rahat olur.”

  • Kalça estetiğinde son yenilikler

    Kalça estetiğinde son yenilikler

    Pek çok kadın daha dolgun ve şekilli kalçalara sahip olmak istiyor…

    Brezilya kalçalarının ünü tüm dünyaya yayılmış durumda. Pek çok kadın daha dolgun ve şekilli kalçalara sahip olmak istiyor. Amerika’da son yıllarda en hızlı artış gösteren estetiklerden biri kalça estetiği… İstatistiklere göre geçen sene Amerika’da her 30 dakikada bir, bir kalça estetiği yapılmış. Türkiye’de çok yaygın olmayan bu işlemde ameliyatlı ve ameliyatsız alternatifler mevcut. Kalça estetiğinde ana amaç daha dolgun, bel ve bacaklarla bir bütünlük gösteren, kıvrımlı hata sahip bir yapı elde etmek. Adeta heykel yaparcasına belli alanların boşaltılması belli alanların ise     doldurulması temel prensibi oluşturuyor.

    ÖNCE AMELİYATLAR

    Kalça dolgunluğunu sağlayan en önemli yöntemlerden biri silikon protez ameliyatları. Bu bölgeye yerleştirilen silikonlar göğse konulanlara göre şekil ve kıvam bakımından farklılıklar gösteriyor. Kalça protezleri daha sert ve iğsi bir şekle sahipler. Sıklıkla iki kalçanın birleştiği orta alandan yapılan tek bir kesi ile buradaki kasların arasına yerleştirilirler. Ameliyat öncesi ölçümler ve kişinin istediği büyüklüğe göre boyutuna karar verilen bu silikon protezler olabilecek en çok dolgunluğu isteyenler için en iyi alternatif. Ancak ameliyat sonrasının nispeten ağrılı geçmesi, uzun iyileşme süreci ve normal hayattan uzun süre uzak kalınması gerekliliği bu yöntemi çok yaygın kullanılır yapamıyor. Kalça protezinin zorluklarına katlanmak istemeyenler için se en iyi alternatif liposuction ve yağ enjeksiyonu ikilisi. Detaylı bir ameliyat öncesi planlama ile bel ve bacak bölgesinde alınası gereken fazla yağ alanları belirlenir. Ardından elde edilecek yağların verilmesi gereken ve kalçanın yuvarlak hatlarının belirginleştirilmesi için gerekli alanlar işaretlenir. Ameliyat sırasında öncelikle yağ alım işlemi yapılır. Özellikle ultrasonik liposuction işlemi hassas çalışılabilme özelliğiyle kalça şekillendirmede ön plana çıkar. Alınan yağlar bir arındırma işleminden geçtikten sonra belirlenen yerlere verilir. Böylelikle daha az dolgun olması istenilen yerlerden yağlar alınarak daha dolgun olması istenilen yerlere yerleştirilmiş olur. Yeni yerlerine yerleştirilen yağların kabaca yarısı bu yeni alanda tutunarak hayatlarına devam ederler.

    AMELİYAT İSTEMEYENLERE

    Kalça estetiği düşünen ama hiçbir şekilde ameliyat istemeyen hastalar içinde artık birtakım alternatifler mevcut. Bel, kalça ve bacak bir bütün olarak değerlendirilir. Şayet bel ve bacak bölgesinde fazla yağlar varsa bu takdirde ameliyatsız soğuk lipoliz ile yağların azaltılarak inceltilmesi mümkün olur. İşlem yapıldıktan sonra etkinin ortaya çıkması için 1-3 ay beklemek gerekir.

    Sadece bu işlem bile kalçaların daha yuvarlak ve daha güzel algılanmasını sağlar. Dolgunluğundan şikayetçi olanlar için hyaluronik asit dolgular güvenle kullanılmaktadır. Kalıcı dolgulardan mutlaka kaçınılmalı, onayı olmayan ve uzun süreli kullanım bilgisi olmayan dolgular ucuz dahi olsalar tercih edilmemelidirler. Hyaluronik asitle kalça dolgunlaştırma işlemi lokal anesteziyle rahatlıkla yapılabilir. Üç dört seans uygulamayı takiben kişi arzu ettiği dolgunluğa ulaşabilir. Ekonomik olarak pahalı olan bu yöntemde elde edilen sonuç yıllar içerisinde giderek azalır. Amerika da  kalça şekillendirmede ameliyatsız işlemler arasında en çok tercih edilen yöntemdir. Kalça estetiğinde amaç dolgunluk değil  sıkılaşma ise kollajen dokuya ulaştırdığı  enerjiyle BBL teknolojisi, derideki çatlaklar  ise üst  tabakayı yenileyen ve çatlakların alttan sıkılaşmasını sağlayan cool lazerler, selülit ise mikrobıçaklarıyla selülit bağlantılarını kesen cellfina en güncel yöntemleri oluşturuyor.

    (Prof. Dr. Reha Yavuzer / Akşam)

  • Adet sancısını anında azaltan yöntemler

    Adet sancısını anında azaltan yöntemler

    Sıcak su torbası
    Bilimsel araştırmalara göre karna ve bele 1 saat boyunca sıcak bir şey koymak ağrı kesici etkisi yapıyor.
    Sıcak su için
    Sıcak su içmek de sıcak su torbasıyla aynı etkiye sahip. Büyük bir bardak sıcak su karın kaslarını gevşeterek mucizeler yaratacak.
    Kalsiyum ve magnezyum alın
    Yeşil yapraklı sebzeler, avokado, yoğurt ve bitter çikolatada bulunan mineraller rahimde rahatlatıcı bir etkiye sahip.
    Muz yiyin
    Kramplar potasyum eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Muz ise en iyi potasyum kaynağı.
    Ananas yiyin
    Ananasta bulunan bromelayin adı verilen enzimin ağrı ve krampları önlediği söyleniyor.
    Yürüyüş yapın
    Zaten yeterince ağrınız varken kulağa çok saçma gelebilir ancak hareket vücudun daha fazla kan pompalamasını ve endorfin salgılamasını sağlar. Bu da krampları azaltır.
    Akupunkturu deneyin
    Araştırmalara göre, sadece bir seans akupunkturdan sonra vücudunuzdaki opioid reseptörleri açılıyor ve doğal ağrı kesici etki yaratıyor.
    Masaj yaptırın
    Hafif bir masaj kan dolaşımını hızlandırarak krampları önleyebilir.
    Sıcak duş alın
    Sıcak su torbası, sıcak su, sıcak!
    Kaynak: Milliyet.com.tr /Pembenar