Dil renginden hastalık belirleme yapılabildiğini biliyor muydunuz? Dil renginden hastalık analizi nasıl yapılır öğrenmek için okumaya devam edin.
Dil Renginden Hastalık Analizi
Hastalıklar sadece iç organlarda da değil dışarıdan da belirti verir. Vücudunuzu dikkatli incelediğinizde bazı hastalıkları erken farkedebilirsiniz. Gözden hastalık belirtileri alınabildiği gibi dilde de bazı hastalıkların belirtilerini fark edebilirsiniz.
Dilden hastalık rengi, dilinize yapay değil doğal ışık altında bakmanız gerekiyor. Yiyecekler, içecekler ve sigaranın dilinizin renginde değişikliklere neden olabileceğini unutmayın. Bu analizi dişlerinizi fırçaladıktan bir saat sonra yapabilirsiniz.
Dilinizin Rengine Göre Hastalık Analizi
Açık Pembe : Sağlıklı olduğunuza işarettir.
Kırmızı : Bulaşıcı hastalık belirtileri ve iltihap
Bu analizlerin sadece belirti olabileceğini unutmayın. Bu belirtileri fark ettiyseniz yapmanız gereken doktora başvurmak ve doğru bilgiyi ondan almaktır.
Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor? Üreme, pek çok faktörü içinde barındıran başlı başına çok kompleks bir süreçtir. Bir gebelik elde edilebilmesi için hem kadının hem de erkeğin pek çok koşula sahip olması gerekiyor. Erkeklerin üreyebilmeleri, partnerlerini hamile bırakabilmeleri için taşımaları gereken temel koşullar şu şekilde sıralanabilir:
Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor?
Üreme organında sağlıklı sperm üretilebiliyor olmalıdır. İki tane olan testislerden en az birisinin sağlıklı olarak fonksiyon gösterebiliyor olması, bunun için de özellikle ergenlik döneminde üreme organlarının sağlıklı gelişmiş olması gerekiyor.
Sperm testislerde üretildikten sonra, testis tüpleri spermleri semenin içine taşıyabilmeli, bu sayede spermler semenle birlikte boşalma anında penisten kadının vajinasına dökülür.
Semenin içindeki sperm sayısı yeterli olmalı, boşalma anında gelen semenin içindeki spermlerin sayısı ne kadar fazla ise onlardan birinin yumurtayı dölleme olasılığı da o kadar yüksek olacaktır.
Spermler; fonksiyonel, hareketli ve kaliteli olmalıdır. Yeteri kadar hareketli olmayan spermlerin yumurtaya ulaşma, onu dölleyebilme olasılığı düşüktür.
İşte tüm bu koşulları sağlayabilen erkelerin üreme konusunda sorun yaşama riski azdır, düzenli olarak korumasız cinsel ilişki ile doğal yolla bebek sahibi olabilme ihtimali yüksektir.
Erkeklerde Neler Kısırlığa Yol Açıyor?
Erkekte kısırlığa sebep olan medikal sebepler
Erkek kısırlığında en kolay tedavi edilebilen sorunlardan birisi olan varikosel, damarların testisleri sıkıp kansız bırakması durumudur. Varikosel, sperm kalitesini düşüren bir faktördür, ancak kolaylıkla tedavi edilebilir.
Epididimis enflamasyonu, testis kanseri, cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi sorunlar sperm üretimini, kalitesini ve spermin yumurtaya ulaşabilirliğini olumsuz etkilemektedir. Bu enfeksiyonlar nadiren testiste kalıcı hasara yol açabilirken, genellikle testisten sperm alınarak gebelik elde edilebilmektedir.
Çok sık olmasa da bazı erkeklerde ileriye doğru değil, geriye boşalma ve semenin penise değil de, idrar kesesine gitmesi gibi sorunlar yaşanabiliyor. Özellikle şeker hastalığı, omur yaralanmaları, idrar kesesi ameliyatları, bazı ilaçlar, prostat ve idrar yolu rahatsızlıkları bu soruna yol açabiliyor. Böyle durumlarda sperm tıbbi yollarla alınır ve gebelik elde edilebilir.
Bazı erkeklerde spermleri düşman olarak görüp onlara saldıran anti-sperm antikorları oluşur.
Kanser türleri ve iyi huylu tümörler, erkek üreme organının fonksiyonlarını yerine getirmesini, üreme hormonlarının üretimini engelleyebiliyorlar.
Erkek bebek daha anne karnındayken bazı durumlarda testisler, testis torbasına inmeyebilir ve bu kişilerde üreme kabiliyeti zayıftır.
Erkeğin hormon salgıları gerekli düzeyde olmadığında üreme kabiliyeti de düşük olabiliyor.
Spermleri taşıyan tüpler; her hangi bir ameliyat, enfeksiyon, travma ve normal dışı gelişim dolayısıyla zarar görebilir. Bu durumda sperm yumurtaya ulaşamayabilir.
Doğuştan getirilen kromozom hataları sperm üretimi ve taşınmasını zorlayabilir.
Ereksiyonun normalden kısa sürmesi, erken boşalma, cinsel ilişkide acı hissetme, anatomik sorunlar ve psikolojik problemler erkek üremesini olumsuz etkiler.
Glüten alerjisinden kaynaklanan çölyak hastalığı erkeğin üreme yetisini olumsuz etkiler.
Testosteron tedavisi, mantar ilaçları, anabolik steroid kullanımı, kanser ve ülser ilaçları ve kemoterapi sperm üretimini olumsuz etkileyebilir.
Fıtık, testis, prostat, karın ameliyatları ve vazektomi gibi operasyonlar erkeğin sperm üretimini bozabilir.
Erkekte kısırlığa sebep olan çevresel koşullar
Endüstriyel, kimyasal ürünler; benzin, böcek ilacı, ot ilacı, boya materyalleri kullanmak,
Kurşun ve başka ağır metallere maruz kalmak,
Radyasyona maruz kalmak,
Çok sıcak ortamlarda bulunarak testislerin uzun süre ısınması gibi faktörler sperm sayı ve kalitesini düşürür.
Erkekte kısırlığa sebep olan sağlıksız yaşam alışkanlıkları
Sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı,
Takviye vitamin ya da proteinlerin kontrolsüz kullanımı,
Stresli bir iş ve özel yaşam,
Aşırı kilolu olmak sperm sayısını ve kalitesini düşürdüğü için erkek üremesini olumsuz etkiler.
Fıtık ciddi bir sağlık sorunudur. Ev işi yaparken fıtık olamayın. Kaliteli yaşam standartınızı kaybetmemek için ev işlerinde dikkatli olmalısınız.
Ev işi yaparken fıtık olmayın
Fıtık hastası olan kadınların büyük çoğunluğu bu duruma neden olabilecek ev işlerini yıllarca yanlış hareketler ile yapmışlardır. Kişinin yaşam kalitesini etkileyen ve kronik ağrılara neden olabilen fıtık problemleri yaşamamak için ev işlerini doğru bir şekilde yapmalısınız.
Dizlerinizin Üzerine Çökerek Yer Silmek
En yanlış yapılan ev işlerinden biridir. Eğilerek yer silmek omurganızı ve bacak eklemleriniz olumsuz etkieyeceği için uzun temizleme sopaları ile temizlik yapmalısınız.
Ev işi yaparken fıtık olmayın
Ağır Kaldırmak
Kadınlar bazen kendi ağırlıklarından çok daha fazlasını kaldırmak zorunda kalıyor. Ev işleri yaparken tek başınıza çok yüklü kutuları kaldırmayın. Temizlik için mobilyaları sadece yana doğru kaydırın. Ağırlık kaldırmak ani bel tutulmalarına yada kas zedelenmelerine ve fıtıklara neden olabilir.
Öne Doğru Fazla Eğilmek
Temizlik sırasında daha fazla ayrıntıyı görebilmek için yere doğru eğilebilirsiniz. Bu pozisyonda uzun süre kalmak hem omurganızda rahatsızlıklara neden olabilir hemde tansiyon gibi şikayetlere yol açabilir.
Ütü Yaparken Eğik Durmak
Ütü masanızı kendi boyunuza uygun olarak ayarlamanız gerekiyor. Uzun süre ütü işlerinde eğik kalmak boyun fıtığına neden olabilir. Ütü yaparken arada boynunuzu ve sırtınızı dinlendirmelisiniz. Bu sayede omurganızı rahatlatmış olacaksınız.
Raf Yerleştirirken
Yazlık yada kışlıkları dolabın üst rafına kaldırırken yukarıya doğru kaldırdığınız eşyalar boyun fıtığına yol açabilir. Yüksek bir yerden eşya alırken yada yerleştirirken dikkatli olmalısınız.
Ayaklarda oluşan ve sürekli kapalı olduğundan dolayı iyileşemeyen ayak mantarına doğal kına tedavisi ile çözüm bulabilirsiniz.
Ayak mantarlarının uzun süre yerleşmesinde en önemli etken ayakların kapalı kalması ve nemlenmesidir.
Ayak Mantarına Doğal Kına Tedavisi
Ayaklarda kaşıntı, kızarıklık gibi sorunlara yol açar. Ayak mantarı tedavisinde uzmana doktor tavsiyesi ile etkin losyon ve kremleri kullanabilirsiniz. Eğer doğal yollardan bu soruna çözüm arıyorsanız. Doğal kına tedavisinide deneyebilirsiniz.
Ayak Mantarına Kına Tedavisi
Aktarlardan tamamen doğal olan ve koruyucu madde içermeye kına alın.
Malzemeler
1 lt su
5-6 kaşık kına
1 litre suya 5-6 kaşık kadar kına ilave edin. İyice kaynatın. Mantarlı bölgelere uygulayın. Bu işlemi aralıklar ile yapabilirsiniz. Doğal yöntemler mantar tedavisinde etkili olsada bu konuda en doğru cevabı dermatolog verecektir.
Ayaklarınızı mantardan korumak için hergün temiz çorap giymeniz gerekiyor. Pamuklu ver terletmeyen çorapları tercih edebilirsiniz. Ayaklarınızı terletmeyecek mevsime uygun ayakkabılar giymelisiniz. Gün içerisinde ayaklarınız sürekli kapalı ise akşam ayaklarınızı yıkayın ve havalandırın.
Periyod döneminin zorluklarını yaşamayan kadın yoktur. Öğreneceğiniz bazı yöntemler ile daha rahat regl dönemi geçirmek istiyorsanız. Adet dönemini kolay atlatmak için bunları uygulayabilirsiniz.
Adet dönemini kolay atlatmak için
Kadınlarda ortalama 28 günde bir tekrar eden ve yumurtlayı sağlayan adet döngüsü hormonel değişimler ve rahmin çalışmasını sağladığı için bir çok kadın için sancılı bir süreçtir. Bu yöntemleri bilerek çok daha kolay regl dönemlerinizi atlatabilirsiniz.
Fazladan Demir Alın
Regl döneminde kan kaybeden vücut yeni kan oluşturabilmek için yapmanız gereken demir açısından zengin gıdalar ile beslenmektir. Yeşil yapraklı besinler ve kırmızı et gibi zengin besinler tüketebilirsiniz.
Kafeini Azaltın
Fazla kafein tüketimi uyarıcı etki yapar ve fazla ödem birikmesine neden olabilir. Regl döneminde su tutan vücudunuzun daha fazla şişmesini istemiyorsanız aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçınmalısınız.
Bitki Çayı Tüketin
Regl döneminde yükselen bazı hormonlar hafif mide bulantılarına yol açabilir bu durumu engellemek ve regl sancılarından kurtulmak için adet döneminizde bitki çayı tüketebilirsiniz. Adet Düzenleyici Bitkiler için Tıklayın!
Daha Fazla Uyuyun
Regl döneminizde yorgunluk ve sinirlilik halinden kurtulmak istiyorsanız günde en az 7 saat uyuyun. Bu hem cildinize hemde yorgunluğunuzu düzenlenmesini sağlar. Kendinizi çok daha zinde hissedersiniz.
Doğum kontrol haplarının gebelikten korunmak dışında birçok faydasının olduğunu biliyor musunuz? İşte doğum kontrol haplarının 7 faydası..
Doğum kontrol hapı ne için kullanılıyor desek kuşkusuz “tabiki de gebeliğin oluşmasını engellemek için” dersiniz.
Ancak bilmelisiniz ki doğum kontrol hapları gebelik önleme dışında 7 şeye daha fayda sağlıyor. Gebelikten korunmak için en etkili yöntemlerden biri olan doğum kontrol hapları gebeliğin dışında bakalım nelerde etkiliymiş..
Doğum Kontrol Hapının 7 Faydası
1.Doğum kontrol hapları Endometrium kanseri riskinde azalmayı sağlıyor ve önlüyor.
2.Yumurtalık tümörü ve basit kistlerin görülme olasılığını düşürüyor.
Kadınların yaşamını etkileyen adet dönemi, menapoz gibi durumları etkiyen hormon bozukluğu belirtileri nelerdir? Hormon bozukluğu olduğunu nasıl anlarız?
Hormon Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Kadınların çoğu zaman farkedemediği belirtiler arasında yer alan hormon bozuklukları kendisini nasıl belli eder? İleri boyuta varmadan yada daha büyük sağlık problemlerine yol açmadan tedavi edilmesi gereken hormon bozukluklarının ilk belirtilerini takip etmelisiniz. Sonrasında vakit kaybetmeden uzman doktordan tahlil isteyebilirsiniz.
Hormon Bozukluğu Belirtileri
Ciltte Kuruluk
Dış faktörlere bağlı kuruluk bu durum dahilinde değildir. Eğer devamlı nemlendirici kullandığınız halde cildiniz çok kuru ise yada pul pul dökülmeleri varsa bu hormon bozukluğunu cilt üzerindeki belirtilerinden biri olabilir.
Sivilce -Akne
Hormon bozukluğunun farkedilmesini sağlayan en önemli belirtilerden biridir. Ciltte devamlı olarak bulunan sivilceler ergenlik döneminde normal sayılabilir. Yetişkinlikte ise hormon bozukluklarının habercisi olabilir.
Saç Dökülmesi
Kadınsal hormon bozukluklarının belirtileri arasında saç dökülmesi yer alır. Vücudunuzdaki değişen hormon dengesi bazen erkek tipi saç dökülmesine neden olabilir.
Şiddetli Adet Sancıları
Regl dönemi ağrıları çok şiddetli olmadığı sürece rahimin ritmik çalışmasından dolayı oluşan ağrılar normaldir. Şiddetli ağrılar rahim yada yumurtalıklarda miyomların yada başka rahatsızlıkarın habercisi olabilir.
Kan Şekerinde Dengesizlik
Hormonel sorunlar yaşayan hastalarda ani acıkmalar sıkça görülür. Kan şekerinde ani düşüşler yaşanabilir. Bu durum diyabet hastalığınında ilk belirtiler
Şekerin vücuda yararlı karar zararı da olduğunu hepimiz biliyoruz. O yüzden şekeri kesin rahat edin. Karbonhidratı yani şekeri kestiğininizde vücüudunuzda olan değişiklikeri merak ediyor musunuz?
Şekeri Kesin Rahat Edin
Şeker yani karbonhidrat vücudumuzun temel besin kaynağıdır. Ancak her besini olduğu gibi karbonhidatlarıda dengeli tüketmeniz gerekiyor. Fazla şeker ise obeziteden başlayaak bir çok sağlık problemine neden oluyor. Şekeri keserek vücudunuza yapabileceğiniz en büyük iyiliklerden biri olacaktır.
Uzmanlar günlük 6 çay kaşığını geçmeyecek kadar şeker tüketiminin yeerli olduğunu söylüyor. Hazır olarak aldığımız paketlenmiş gıdaların içerisinde yüksek miktarda karbonhidrat bulunur. Şeker tüketimini azaltabilmek için ilk olarak bu besinleri daha az miktarda tüketmelisiniz. Doğal şeker olan meyve şekerlerine ağırlık vermelisiniz.
Şeker Tüketimini Azalttığınızda Oluşan Değişiklikler
Kalp Sağlığı
Fazla şeker tüketimine bağlı olarak gelişen obezitenin getirisi olan kalp damar hastalıklarından korunabilirsiniz. Şeker kronik olarak, sempatik sinir sistemini harekete geçiren, kan basıncını ve kalp atış hızını arttıran insülin seviyelerini yükseltir
Sivilce Tedavisi
Karbonhidratlı gıdaların sivilce ve akne oluşumu üzerindeki etkisi hala araştırılmaya devam ediyor. Uzmanların görüşlerine göre ise ergenlik dönemi sivilcelerinin oluşumunda şekerli gıdaların tüketimi doğrudan etkilidir. Sivilcelerden kurtulmak için sağlıklı gıdalar ile şeker ihtiyacınızı karşılamalısınız.
Diyabet
Fazla şeker tükettiğinizde karaciğer tarafından salgılanan insülin hormonu ile vücuttaki denge sağlanmış olur. Yüksek şeker tüketimi ile insülin hormonunda hasar meydana gelir ve diyabet denilen şeker hastalığı ortaya çıkar.
Mutlu Ruh Hali
Mutluluk hormonlar ve beyin ile alakalı bir durumdur. Beyinin çalışması için gerekli olan karbonhidratı almanız gerekir. Daha fazlası beyninizin çabuk yorulmasına neden olur. Hızla artan insülin hormonu yorgunluğa neden olabileği için fazla şeker tüketimini kestiğinizde daha mutlu ve sağlıklı birey haline gelirsiniz.
Kadınların bir çoğu kalın bacaklardan şikayet eder. Peki kalın bacaklara çözüm var desek ne dersiniz. Sizde bu yöntemleri deneyerek kalın bacakları inceltme ile istediğiniz görünüme kavuşabilirsiniz.
Kalın bacaklara çözüm
Kadınların en büyük dertleri arasında yer alan kalın bacaklar bazen takıntı haline gelebiliyor. Aynaya baktıkça yada giydiğiniz her pantolon ile kendinizi kötü hissetmenize neden olabiliyor. Sizde bu işlemlere göz atarak kalın bacaklarınıza çare bulabilirsiniz.
Kalın bacaklara çözüm
Liposuction ve Lipoliz İşlemleri
Bu işlemler cildinize 0.5 cm’lik bir delikten girerek cildinizdeki istenmeyen yağlardan arınmanıza yada sarkmaların toparlanmasına yardımcı olabiliyor. Sadece bacak değil karın yada basenlerdeki yağlar içinde oldukça sık kullanılan bir yöntemdir.
Lazer Lipoliz
Lipolizin özellikle ayak bilekleri gibi yağ tabakası derin olmayan ancak rahatsızlık verici görüntü yaratan bölgelerde kullanılır. Bu işlem sırasında yağlar parçalanır ve sonrasında emme işlemi ile alınır. Bu işlemler uzman kontrolünde yapıldığı için bazen kendiliğinden dağılması beklenirken eritilen yağ oranı fazla ise emme işlemi ile alınır.
Bacak Germe
Yaş yada kilo alıp vermeye bağlı olarak oluşan bacak sarkmalarında uyluk germe işlemi uygulanır. Uzman doktorların uyguladığı işlemde hasta bir kaç gün hastanede kaldıktan sonra eski yaşamına geri dönebilir.
Pelvik ağrıları karnın alt bölgesinde ağrı olarak tanımlanabilir. Pelvik ağrısına çözüm doğru beslenme yolları ile sağlanabiliyor. Pelvik Ağrı ve Endometriozis Derneği Başkanı, Prof. Dr. Erkut Attar doğru beslenme ve pelvik ağrısı ilişkisini anlatıyor.
Pelvik ağrısına çözüm doğru beslenme
Doğru beslenme ve yaşam tarzı kronik pelvik ağrı şikayetlerini azaltabiliyor
Endometriozis, dünyada 15 ila 49 yaşlarındaki her 10 kadından birinde görülüyor. Rahim içindeki endometrium dokusunun karın boşluğundaki başka dokulara yerleşmesine yol açan hastalık, ağrılı cinsel ilişki, hazımsızlık, kabızlık, karın ağrısı, ağrılı adet veya adet düzensizliği gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor.
Endometriozis kronik bir hastalıktır. Birçok kadının menopoza kadar gelip geçen şikâyetleri vardır. Endometrioziste tedavi için çeşitli seçeneklerinizin olduğunu aklınızda tutun. Bir kadın hangi tedavinin kendisi için doğru olduğuna karar vermek için doktoruyla işbirliği yapmalıdır.
ENDOMETRİOZİS EN ÖNEMLİ KISIRLIK NEDENLERİNDEN BİRİ
Endometriozis infertilite (kısırlık) arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Açıklanamayan infertilitesi olan hastalara laparoskopi yapıldığında bunların %25-50 sinde endometriozisle karşılaşılmaktadır.
Endometriozis vakalarında folikül gelişiminde (yumurta oluşumunda) bir yetersizlik olmaktadır. Öte yandan endometrioziste periton sıvısında artış görülmektedir. Artan bu periton sıvısı bazı toksik faktörler içerir, bu da hem döllenmeyi, hem de embriyo gelişimini negatif etkilemektedir.
Ayrıca endometriozis olgularında salgılanan bazı antikorlar endometriumun embriyoyu kabul etmek özelliğini bozabilmekte, böylece embriyonun rahim içine yerleşip tutunabilmesi mümkün olamamaktadır.
Kadının yaşı, infertilite süresi, pelvik ağrı ve endometriozisin evresi bir tedavi planı çizerken göz önüne alınmalıdır.
Pelvik ağrısına çözüm
KRONİK PELVİK (GENİTAL BÖLGEDE) AĞRI
Kronik pelvik ağrı, 6 aydan uzun süren, devamlı ya da ara sıra ortaya çıkan ve cinsel birleşme ya da adet kanaması ile ilişkili olmayan alt karın ağrısıdır. 15–50 yaş arasındaki kadınların yüzde 5 ila 20’sinde görülen kronik pelvik ağrının çok farklı nedenleri olabilir. Barsak hastalıkları, idrar torbası ve idrar yollarına ait hastalıklar, leğen kemiğinin içini dolduran taban kasların zayıflığı veya spazmı, kemiklere ait hastalıklar ve en önemlisi jinekolojik hastalıklar kronik alt karın ağrısına sebep olabilir. Her kronik ağrıda olduğu gibi psikolojik ve sosyal faktörlerin katkısı önem taşır. Psikolojik olarak iyi durumda olmayan ve sosyal çevresi kötü olan olgularda ağrı çok daha şiddetli hissedilir. Pelvik ağrının nedenini tespit etmek ve buna göre tedavi uygulamak önemlidir. Çünkü pelvik ağrı kadınları mutsuz eden, hatta eş, aile ve iş yaşamlarını derinden etkileyebilen yaşam kalitesini bozan bir sorundur. Bu sebeple tedavide hastaya yeterli zaman ayırarak, korku ve kaygılarının giderilmesi önemlidir. Ağrının kaynağı olarak jinekoloji dışı nedenler düşünülüyorsa; gastroenteroloji, üroloji, psikoloji, fizik tedavi branşları ile işbirliği yapılabilir.
Jinekolojik sorunlar araştırıldığında kronik pelvik ağrısı olan kadınlarda en sık rastlanan iki durum endometriozis ve yapışıklıklardır. Bunun dışındaki nedenleri şöyle sıralamak mümkün:
KRONİK PELVİK AĞRI HASTALARI DOĞRU BESLENME VE YAŞAM TARZI İLE ŞİKÂYETLERİNİ HAFİFLETEBİLİR
Kronik pelvik ağrının tedavisinin etkin olabilmesi, hastaların yaşam kalitesinin arttırılması için önemli olan ağrı nedeninin bulunmasıdır. Her hastanın değişik yaşam şartları, günlük yaşam aktiviteleri bulunmasına rağmen, çoğu hastaların cinsel yaşamlarında sorun bulunmaktadır. Böylelikle yalnızca hastalar değil hastanın etrafında olan aileleri, eşleri de bu hastalıktan etkilenmektedir. Hemşireler kademeli davranış değişim şekilleri ile ağrıyla baş etme yöntemlerini etkin kılabilirler. Hastaya; diyet, ağrıyı azaltma, emosyonel stresi azaltma, cinsellik konularında eğitim ve danışmanlığı içeren eğitim programları düzenlenmelidir. Hasta eğitim broşürlerinin hazırlanması bu konuda yararlı olabilmektedir. Hastanın, kronik pelvik ağrı kontrolünde düzenli defekasyon ve miksiyonun önemini kavraması sağlanmalıdır. Pelvik taban kaslarında gerginlik, yeterince lifli gıda veya sıvı alınmaması ve fiziksel aktivitenin olmaması kabızlığa yol açabilmektedir. Kabızlık da kronik pelvik ağrı şikâyetlerini arttırabilir. Bu nedenle; lifli gıdaları tüketmek, bol sıvı almak ve mesaneyi irrite eden gıdalardan kaçınmak (çay, kahve, kola, çikolata, sirke, mayonez, alkol, elma, kayısı, eski peynir, soğan, muz, soya fasulyesi, üzüm, domates, baharatlı yiyecekler, aspartam, sakarin gibi) önemlidir.