Kategori: Sağlık

  • Oruç Tutarken Susuzluğu Gideren Etkili İçecek

    Oruç Tutarken Susuzluğu Gideren Etkili İçecek

    Ramazan’da sahurda ve iftarda ne içsekte susuzluk çekmesek diye düşünüyorsanız işte oruç tutarken susuzluğu gideren etkili içecek önerisi..

    Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesiyle birlikte biliyoruz ki açlıktan da öte susuzluk etkiliyor. İftarda ve sahurda ne kadar su içsekte gün boyu yine susuyoruz. Peki ya susuzluğumuzu nasıl gidereceğiz?

    Kadınlar Kulübü olarak oruç tutarken susuzluk hissinizi bastıracak etkili bir içecek önerimiz var. Hazır oruçluyken nasıl da merak ettik değil mi? :)

    Oruç Tutarken Susuzluğu Gideren Etkili İçecek | 1

    Oruç Tutarken Susuzluğu Gideren Etkili İçecek

    Ramazan ayında oruç tutarken susuzluğunuzu giderecek etki hindistan cevizi suyunda. Yapılan araştırmalara göre hindistan cevizi suyu içenlerin susuzluk hissetmedikleri görüldü. Hindistan cevizi suyunun içerdiği sodyum vücudun su kaybı yaşamasını önlüyor.

    Oruç Tutarken Susuzluğu Gideren Etkili İçecek | 2

    Sahurda ne yenilmeli, ne yenilmemeli?

    Sahurda ne yenilmesi ve yenilmemesi gerektiğine dair süper önerilerimizi paylaşıyoruz..

    • Sahurda mümkün olduğunca tuz içeren besinler tüketmeyin. Bunlar gün içinde çok fazla susamanıza neden olur.
    • Sahurda kızartma ve yağ oranı yüksek olan besinler yemeyin. Yani Ramazan süresince patates kızartması, börek, açma, köfte, pilav ve pizzadan uzak durun.
    • Oruçluyken çok susuzluk çekmek istemiyorsanız sahurda çay içmeyin. Çay sık sık idrara çıkaracağından dolayı vücudunuzdaki suyu azaltır ve susamanıza neden olur.
    • Sahurda kek, kurabiye, tatlı, çikolata, bal, reçel gibi besinler yediğinizde hem susarsınız hem de çabuk acıkırsınız. Bu besinler yerine süt ürünleri, tahıl ürünleri, sebze ve yeşillik tüketin.
    • Sahurda yediklerinizin tok tutmasını istiyorsanız; Yumurta, yeşil çay, kuru fasulye, süt, esmer buğday, çörek otu ve tarçın tüketin.

    Sahur için bizim önerilerimiz bu kadar ya sizin önerileriniz neler?

  • Diş Lekelerine Doğal Çözüm

    Diş Lekelerine Doğal Çözüm

    Dişlerde çay ve sigara kullanımına bağlı olarak oluşan sarı lekeler, plaklar, yada diş taşları için diş lekelerine doğal çözüm sunan karışımı deneyebilirsiniz. Doğal diş beyazlatma sizin için burada.

    Diş Lekelerine Doğal Çözüm

    Diş lekeleri hem doğal yemek artıkları hemde gün içerisinde tüketilen çay ve kahve artıkları ile oluşur. Diş lekelerinin yerleşmemesi için yapmanız gereken gün içerisinde 2 defa fırçalamak olmalıdır. Beyazlatıcı içeren diş macunları ve kaliteli bir diş fırçası işinizi kolaylaştıracaktır. Dişlerinizin daha çok parlaması ve bembeyaz bir görünüme kavuşabilmesi için ise doğal diş beyazlatma tedavilerinden yararlanabilirsiniz.

    Diş Lekelerine Doğal Çözüm | 3

    Doğal Diş Beyazlatma
    1 çorba kaşığı ayıklanmış ve öğütülmüş ay çekirdeği
    1 çorba kaşığı limon suyu
    250 gr kadar su
    Malzemeleri karıştırın ve bir saat kadar kaynatın. Oluşan bu karışım ile dişlerinizi haftada bir iki defa diş macunu ile temizledikten sonra fırçalayın.
    Diş beyazlatma konusunda Alüminyum folyo ile diş beyazlatma yöntemini de uygulayabilirsiniz.

  • Hamilelikte Fazla Kilo Tehlikeli mi?

    Hamilelikte Fazla Kilo Tehlikeli mi?

    Hamilelik döneminde her kadında bir miktar kilo alımının gerçekleştiği bir gerçek ancak bu dönemde alınan kiloların belli sınırlar içerisinde kalmaması halinde çeşitli risklerin de ortaya çıkabildiği pek çok araştırma sonucunda görülüyor. Dolayısıyla hamilelikte fazla kilo tehlikeli midir sorusunun cevabına kısa yoldan evet tehlikelidir denilebilir. Lakin kimlerin fazla kilo aldığı veya almadığı hususunda doğru değerlendirmeleri de yapmak gerekli.

    Hamilelikte Alınan Kilolar

    Anne adayları hamilelikleri süresince biraz kendi yağlarının artmasından dolayı kilo alırlar ancak biraz da diğer faktörler kilo olarak anneye geri döner. Son aylara doğru bebeğin kendi kilosu, plasenta, amniyon sıvısının ağırlığı, büyümüş göğüs dokusu, anne kanındaki artış, vücutta depolanan su-ödem gibi diğer tüm faktörler bu işin içiine eklendiğinde, 5-6 kiloluk artışın zaten gerçek bir kilo olmadığı, bebeğin kendisinin ve bebeği destekleyen sistemlerden geldiği görülebilir. Yani 5-6 kilo civarında almış bir anne adayı aslında hamileliğinde kilo almamış demektir.

    Kimler Kaç Kilo Almalı?

    Hamilelik sürecinde bahsettiğimiz bu bebekten kaynaklı kilo alımının yanında genelde anne adayının depolaması gereken yağ miktarı da mevcuttur. Zira bu yağlar bebeğin doğmasıyla birlikte süt üretiminde enerji olarak kullanılacaklar ve gerekli yağ depolarına sahip olmayan annelerin süt üretiminde kesintilerin ortaya çıkması da mümkün. Ayrıca yağ miktarının hormon düzeylerini de doğrudan etkilediği unutulmamalı.

    Vücut kitle indeksi hesaplamalarına göre normal kiloya sahip olan anne adaylarında 9 ila 12 kiloluk bir alım olması öngörülürken, düşük kiloya sahip olanlarda 15-17 kilo, fazla kilolu adaylarda ise en fazla 8 kiloluk bir alım öngörülmektedir. Bu sınırların ötesinde herhangi bir kilo alımı, maalesef fazla kilo aldığınızı gösterecektir.

    Fakat tabii ki ikiz, üçüz gebeliklerde bir kaç kilo daha fazlasının özellikle son aylarda ortaya çıkacağını unutmamalısınız.

    Hamilelikte Fazla Kiloların Tehlikesi

    Fazla kilolar ve bunun ötesinde obezite, sadece hamile kadınlarda değil, hamile olmayan kadın ve erkeklerde bile ciddi bir sağlık riski oluşturmaktadır. Hamilelik dönemindeki fazla kilolar anne adayında tansiyon, kan basıncında yükselme, diyabet ve uyku apnesi gibi tehlikeli rahatsızlıklara sebep olurken, bu rahatsızlıkların etkileri bebeğin erken doğumu, fazla kilolu olması, doğumda solunum riskleri ve ayrıca düşük, doğum kusurlarına sahip olma, gelişim geriliği gibi problemlere de sebep olabilmektedir. Yani annenin fazla kilolu olması hem anne hem de bebek için ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkma ihtimalini ciddi anlamda arttırmaktadır.

    Hamilelikte fazla kilolardan kurtulmak için sağlıklı bir beslenme düzeni oluştururken diyet gibi aç bırakan uygulamalardan kaçınmak, ayrıca hamilelik sırasında haftalara uygun ve anne adayını zorlamayacak şekilde fiziksel hareketlerde bulunmak gerekiyor. Hafta hafta hamilelik için hazırlanmış olan egzersiz programlarının yanında her gün düşük tempolu ancak düzenli yürüyüşler yapmak da gebelikte fazla kilolarla savaşta önem kazanmaktadır.

    Kaynak: https://www.bulenttiras.com/hamilelikte-fazla-kilo-tehlikeli-midir

  • Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopozu Durduracak Yöntem

    Kadınların üreme döneminin sonu olan menopozu durduracak yöntem ve tedavi keşfedildi. Bu yöntem ile artık çok daha ileri yaşlara kadar yumurtlama ve anne olma şansı artacak.

    Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopoz, kadınların adet görmemesi ve yumurtlama sürecinin sonu olarak nitelendirilir. Ergenlik dönemi ile başlayan adet ve yumurtlama döngüsünün bitişidir. Genetik ve çevresel faktörlere bağlı olarak her kadının menopoza girme yaşı farklılık gösterir. Adet döngüsü erken başlayan kadınların erken yaşta menopoza girme ihtimali yüksektir.

    Menopozu Durduracak Yöntem
    Menopozu Durduracak Yöntem

    Menopoz Belirtileri
    Her kadında farklı belirtiler göstersede menopoz dönemindeki kadınların ortak şikayetleri şu şekildedir.
    Ateş basması,
    Adetten kesilme,
    Adet düzensizlikleri,
    Kemik erimesi ( Osteoporoz),
    Yeni Tedavi Yöntemi

    35 Yaş Ve Üstü Gebelik Yaşayanlara Mühim Tavsiyeler için Tıklayın!

    İleri yaşlarda anne olmak isteyen kadınlar için yeni bir tedavi yöntemi geliştirildi. Yunanistan’da yapılan bir araştırmaya göre menopoz dönemindeki kadınların yeniden yumurtlamaya ve adet görmeye başlayabilmeleri kanda bulunan PRP adlı enzim ile menopoza girmiş kadınların tekrar eskisi gibi adet görmeye başladıkları belirtildi.

  • İlk Jinekolojik Muayene Ne Zaman Olmalıdır?

    İlk Jinekolojik Muayene Ne Zaman Olmalıdır?

    Kadınların özel bir sorun olmadan kadın doğum kontolüne gitmesine gerek var mı? yada ilk jinekolojik muayene ne zaman olmalıdır?

    İlk Jinekolojik Muayene Ne Zaman Olmalıdır?

    Ülkemizde son yıllarda bir tabu olmaktan çıksa da düzenli aralıklarla kadın doğum kontolüne gidilmesi gerekiyor.
    Çeşitli kadın hastalıkları özellikle genç kızlarda sıkça rastlanan pcos sendromu olup olmadığını anlayabilmek yada adet düzensizliklerinin nedenini öğrenebilmek için 6 ayda bir defa kadın doğum uzmanına gidilmesi gerektiği belirtiliyor. İlk kadın doğum muayenesi ise adet döngüsü başladıktan sonra gerçekleştirmelidir.

    İlk Jinekolojik Muayene Ne Zaman Olmalıdır? | 4

    Adet kanamalarının başlama yaşı genetik yada çevresel faktörlere bağlı olarak değişsede ortalama 14 -15 yaş aralığı normal sayılabiliyor. Genç kızlığa adım atıldığı bu dönemde eğer adet döngüsü henüz başlamadıysa bir sorun oluşmuş olabileceği için mutlaka doktora gidilmelidir.

    Kadın doğum uzmanınızın sizin için belirlediği aralıklar ile jinekolojik kontrollerinizi yaptırmanız olası kadın hastalıklarının önüne geçebilmeniz açısından önemlidir.

  • Gülerken yada hapşırırken idrar kaçıranlara öneriler

    Gülerken yada hapşırırken idrar kaçıranlara öneriler

    Sizde istemeden altınıza kaçırabiliyorsanız dikkat. Gülerken yada hapşırırken idrar kaçıranlara öneriler ile bu konuda bazı püf noktaları hazırladık.

    Gülerken yada hapşırırken idrar kaçıranlara öneriler

    Bazen gülerken, hapşırırken yada egzersiz sırasında istemeden idrar kaçıranlardansanız bu yazı sizin için. Bu durumun tıptaki karşılığı Üriner inkontinans olarak biliniyor. Bu durumun bir çok nedeni vardır. Alt idarar yollarındaki kaslar zayıflamıştır. Özellikle kadınlarda sık sık karşılaşılmasının nedenlerinden biri ise doğumdan sonra pelvik tabandaki mesane kaslarındaki zayıflamalardır. Menopoz sonrası hormonal değişiklikler de bu kasları zayıflatabilir.

    Gülerken yada hapşırırken idrar kaçıranlara öneriler | 5

    Nedenleri

    Bronşit gibi öksürüklü hastalıklar,
    Mesane tıkanıklığı,
    Mesanenin devamlı enfeksiyonları,
    Vajinal doğum,
    Mesanedeki taşlar,
    İhtiyarlık.

    Üriner İnkontinansa Nasıl Tedavi Edilir?
    Mesane eğitimi, egzersizler, ilaçlar tedavide en çok kullanılan yöntemlerdir. İleri yaştan sonra oluşan kay gevşemesinden kaynaklanan sorunlarda ise ameliyat ile tedavi edilerek hastanın yaşam konforu arttırılır.
    Üriner İnkontinansı Engellemek İçin Öneriler
    Kilonuzu kontrol altına alın.
    Düzenli olarak egzersiz yapın.
    Çay ve kahve gibi kafeinli içecekleri azaltın.

  • Kiloya Göre Ne Kadar Su Tüketilmeli

    Kiloya Göre Ne Kadar Su Tüketilmeli

    “Su için” bu cümleyi sıkça duyuyoruz. Alışkanlık edinmediğiniz gün içerisinde su içmekte zorlanabilirsiniz. Peki kiloya göre ne kadar su tüketilmeli biliyor musunuz? Günde ne kadar su içmeliyiz?

    Kiloya Göre Ne Kadar Su Tüketilmeli

    Su vücudun temel ihtiyacı sağlıklı kalabilmek için gün içerisinde ortalama 8 – 10 bardak su tüketilmesi öneriliyor. İnsanların genetik yapıları, geçirdikleri rahatsızlıklar yada kilo gibi faktörler su tüketiminin herkes için farklı olabileceğini doğruluyor.Tükettiğiniz suyun sizin için yetersiz olduğunu bu belirtilerden öğrenebilirsiniz.

    Kiloya Göre Ne Kadar Su Tüketilmeli
    Kiloya Göre Ne Kadar Su Tüketilmeli

    Yetersiz Su Tüketimi Belirtileri
    Ciltte ve ağızda kuruluk,
    Baş ağrısı,
    Baş dönmesi,
    Halsizlik,
    Tansiyon dengesizliği,
    Koyu renkli idrar,
    Beyin fonsiyonlarında yavaşlama,

    Kiloya Göre Su İhtiyacı
    Her 9 kilo için 0.25 litre su tüketimi gerekli sayılır. Ortalama 72 kiloluk bir kişinin tüketmesi gereken su miktarı 2 litredir. Sizde kilonuza göre su tüketimini hesaplayarak günlük tükettiğiniz su miktarını arttırmayı deneyebilirsiniz.
    Genel sağlığınızın korunması, organların daha iyi çalışabilmesi için yeterli miktarda su içmeyi unutmayın.

  • Akalazya Hastalığı Nedir?

    Akalazya Hastalığı Nedir?

    Oldukça nadir görülen yemek borusu fonksiyon bozukluğu olan akalazya hastalığı nedir? Akalazya hastalığı nasıl teşhis edilir? Akalazya tedavisi nasıl olur?

    Akalazya Hastalığı Nedir?

    Akalazya hastalığı, yemek borusunun alt ucunda, mide ile birleştiği kısımda bulunan kapakçığın yutma sırasında gevşeyememesi durumudur. İlk olarak 1674 yılında teşhis konulmuş ve hastalık belirlenmiştir.

    Akalazya Hastalığı Nedir? | 6

    Akalazya Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

    Hastalığın belirtileri kendisini zaman içerisinde gösterebilir.

    • Yutma güçlüğü
    • Boğazda doluluk hissi
    • Öksürük
    • Yutma sırasında yemek borusunun alt kısımlarında takılma hissi
    • Devamlı kusmaya bağlı kilo kaybı
    • Yemeği tek başına yutamama
    • Ağızda kötü koku oluşması
    • Göğüs kısmında zorlanmaya bağlı olarak ağırlık hissi yada şiddetli ağrı

    Akalazya Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

    Yemek borusundaki daralma, ilaç tedavisi, botoks enjeksiyonu yada cerrahi işlem ile tedavi edilebilir. Eğer ileri yaş gibi cerrahi müdahalenin sorunlu olabileceği hastalarda balon ile genişletme tedavisi uygulanabilir.

  • Vajinadaki Kötü Koku Nasıl Giderilir?

    Vajinadaki Kötü Koku Nasıl Giderilir?

    Vajinal rahatsızlıkların habercisi olabilen vajinadaki kötü koku nasıl giderilir? Kadın hastalılıkları belirtileri arasında yer alan vajina akıntıları ile kendini gösteren bu durumla başa çıkma yolları.

    Vajinadaki Kötü Koku Nasıl Giderilir?

    Kadın hastalıklarının ilk habercisi vajinadaki anormal renkli akıntılar ve kötü kokudur. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, mantar yada bakteriler bu duruma neden olabilir. Böyle bir şikayetiniz varsa hemen kadın doğum uzmanına başvurmalısınız. Eğer ciddi bir sağlık sorunu olmadığı anlaşıldıysa bu yöntemler ile vajinal kötü kokuları giderebilirsiniz. Vajina Kokusu Nasıl Giderilir? yazımızada göz atabilirsiniz.

    Vajinadaki Kötü Koku Nasıl Giderilir? | 7

    Vajinadaki Kötü Kokudan Kurtulma Yolları

    Günlük olarak iç çamaşırınızı değiştirin. Günlük ped kullanabilirsiniz. Burada amaç oluşan bakterilerden hızlıca kurtulmaktır.

    Günlük olarak vajina için üretilen temizleyiciler ile yada sabun ile vajina temizliği sağlanabilir.

    İdrar yolu enfeskiyonu olup olmadığınızda emin olmalısınız.

    Kadın hastalıklarının tedavisinde kullanılan soğan ve sarımsak tüketiminizi arttırabilirsiniz.

    Kahve ve çay tüketimini sınırlandırın.

    Tükettiğiniz gıdalara dikkat etmeniz gerekiyor. C vitamini açısından zengin beslenin.

    Antiseptik özelliğe sahip adaçayı tüketebilirsiniz.

    Vücudun ph dengesinin düzenlemeniz bakteri oluşumunu engelleyecektir. Alkali su tüketebilirsiniz.

    Saf elma sirkesi ve su karışımını banyoda kullanabilirsiniz. Banyodan sonra düzgünce kurulanmayı unutmayın.

  • Buzdolabındaki Antibiyotik Gıdalar

    Buzdolabındaki Antibiyotik Gıdalar

    Doğal antibiyotikler nelerdir? Buzdolabındaki antibiyotik gıdalar ile sağlıklı kalmanız mümkün. Günlük beslenmeye eklenmesi gereken gıdalar arasında olan bu besinleri sizin için sıraladık.

    Buzdolabındaki Antibiyotik Gıdalar

    Antibiyotikleri kullandığımızda yararları kadar zararları da oluyor. Karaciğeri yorması , böbreklerde bazı yan etkiler yaratabilmesi en bilinenleri. Kullanmadığımızda ise hastalıkların iyileşme süreci oldukça uzun vadeye yayılıyor yada hayati tehlike taşıyabilen rahatsızlıklara neden olabiliyor.

    Buzdolabındaki Antibiyotik Gıdalar | 8

    En iyisi doktorunuza danışarak antibiyotik kullanmaya devam etmektir. Eğer kendinize günlük koruma sağlamak ve destekleyici besin olarak tüketmek istiyorsanız bazı doğal antibiyotiklerde var.

    Elma Sirkesi,
    Bal,
    Kefir,
    Kivi,
    Nar,
    Ispanak,
    Kırmızı biber,
    Lahana,
    Soğan – Sarımsak,
    Kekik yağı,
    Pırasa,
    Turp,
    Brokoli,
    Zencefil
    Bu besinleri dengeli ve düzenli olarak tükettiğinizde vücudunuzda doğal antibiyotik etkisi görür. Antibiyotikleri ise doktorunuza danışmadan kullanmayın ve doktorunuzun verdiği kullanım süresine uymayı ihmal etmeyin.