Kategori: Sağlık

  • CRP Yüksekliği Neyi Gösterir? CRP Antibiyotikle Düşer Mi? Nedenleri Tedavisi !

    CRP Yüksekliği Neyi Gösterir? CRP Antibiyotikle Düşer Mi? Nedenleri Tedavisi !

    Kısaca CRP olarak adlandırılan C-Reaktif protein, iltihaplı durumlarda kandaki miktarları oldukça artan yağ hücreleri ve karaciğer hücreleri tarafından üretilen bir protein çeşididir. CRP yüksekliği neyi gösterir sorusuna verilecek spesifik bir cevap olmamakla birlikte kandaki CRP seviyesinin birçok durumda yükselebildiği ve bunun tek bir tanıya indirilmemesi gerektiği belirtilmelidir. Genel anlamda CRP seviyesinin yüksekliği kandaki enfeksiyon ve iltihap miktarının fazlalığına işaret ederken, CRP antibiyotikle düşer mi sorusu için de çoğunlukla hekim tarafından takdir edilen antibiyotiklerin bu konuda işe yaradığı görülmektedir.

    CRP Yüksekliği Neyi Gösterir? CRP Antibiyotikle Düşer Mi? Nedenleri Tedavisi ! | 1

    CRP Proteini Özellikleri Nelerdir?

    CRP proteini normal şartlarda vücutta çok düşük değerlerde bulunabilen bir protein olmakla birlikte sağlıklı kişilerde CRP türbidimetrik normal değerleri 0.8 mg/L civarında olmaktadır. Romatizmal durumlar, iltihabi hastalıklar ve bazı kötü huylu tümörlerde değer yükselerek, belirgin yüksek bir değere çıkabilse de CRP protein yüksekliği herhangi bir hastalığa özgü olmadığından CRP yüksekliği nedeniyle kesin bir teşhis koyulması da mümkün değildir. İlk belirlenen tanıdan sonra gerekli tedavi sonucunda CRP değerinin düşmemesinin ardından daha ayrıntılı incelemelerde bulunulabilir. Bunun yanında CRP değerlerinin uzun süre yüksek olarak seyretmesi, uzun süren bir iltihabi durumun varlığını da işaret edebilir. CRP seviyesi;

    • Geçirilen herhangi bir ameliyattan sonra vücutta enfeksiyon oluşup oluşmadığının tespiti için kanda CRP değeri tespiti yapılır.
    • Her türlü iltihabın takibinde CRP testi uygulanır.
    • Lenfoma adı verilen kanserlerin takiplerinde kanda CRP testi sıklıkla istenmektedir.
    • Kemik enfeksiyonlarının belirlenmesinde CRP değeri önemli veriler sağlamaktadır.
    • Bağırsak kanamaları ve şişmelerinde durumun öneminin tespitinde CRP testi önemli bir yer tutmaktadır.
    • Baş ile boyun bölgesi arasındaki şişliklerde CRP seviyesinin tespiti sağlanırken uygulanacak olan tedavi bu değerlere göre belirlenmekte, buna göre ilaç tespiti yapılmaktadır.

    CRP Yüksekliği Nedenleri Nelerdir? Kandaki CRP Yüksekliği Nasıl Düşürülür? Tıklayın !

    CRP Nedir? Yüksekliği ve Düşüklüğü Neden Olur? Tıklayın !

    Ferritin Yüksekliği Nedenleri Ve Tedavi Yöntemleri Tıklayın !

  • Kadınlarda Yumurtalık Üşütmesine Ne İyi Gelir?

    Kadınlarda Yumurtalık Üşütmesine Ne İyi Gelir?

    Kadınlar çoğunlukla herhangi bir belirti yaşanmadan yumurtalık üşütmesi diğer adıyla yumurtalık iltihabı geçirebilmektedirler. Çoğu zaman herhangi bir tedavi gerektirmeyen bu rahatsızlık, kronik hale gelirse kısırlığa kadar gidebilen ciddi sorular oluşturabilmektedir. Yumurtalık iltihabı yaşayanlar için genellikle tedavi gerekmeden, doğal çözümlerle hastalığı kolayca atlatabilmektedir.

    Rahim üşütmesine ne iyi gelir merak ediyorsanız, bu rahatsızlık için bitkilerin mucizelerinden faydalanabilirsiniz. Yumurtalık üşütmesi için iyi gelen bitkiler;

    Kadınlarda Yumurtalık Üşütmesine Ne İyi Gelir? | 2

    Sarımsak: Güçlü antibiyotik özellikleri sayesinde yumurtalıklarınızdaki bakterilerinden kurtulmanızı sağlayacaktır.  2 ya da 3 diş sarımsağı kıyın ve 2 yemek kaşığı zeytinyağı içinde, kahverengi olana kadar ısıtın. Zeytinyağını süzün ve soğumaya bırakın. Daha sonra temiz bir pamuk yardımı ile hazırladığınız zeytinyağını vajinanıza yerleştirin. Bir saat bekledikten sonra pamuğu çıkarın ve vajina bölgesini durulayın.

    Zerdeçal: Enfeksiyonla mücadelede oldukça etkili olan zerdeçal, yumurtalıklarınızda bulunan enfeksiyonu atmanıza yardımcı olacaktır. Güçlü bir anti bakteriyel olan bu bitki bağışıklık sistemi içinde oldukça faydalıdır. Bir bardak sütün içerisine 1 tatlı kaşığı toz zerdeçal ekleyerek kaynatın. Bu karışımı yumurtalık üşütmesi belirtileriniz geçene kadar, günde bir kez için.

    Yumurtalık Üşütmesinin Belirtileri

    Yumurtalık iltihabının oluşturabileceği en önemli sorunlardan biri kanseri tetikleme tehlikesidir. Kadın sağlığı açısından önemli olan bu durum için tedbirli davranılması ve doktor kontrollerinin aksatılmaması gerekmektedir. Yumurtalık üşütme belirtileri şu şekilde sıralanabilmektedir;

    • Alt karın bölgesine ağrı
    • Adet kanamasında düzensizlik
    • Cinsel ilişki sırasında ağrı
    • İdrara çıkarken zorlanma ve ağrı
    • Ateş
    • Kısırlık

    Yumurtalık iltihabı kronik bir hale gelirse, görülebilecek belirtililer ise şu şekildedir;

    • Sürekli akıntı
    • Cinsel istekte azalma
    • Yorgun, halsiz ve sinirli hissetmek
    • Düzensiz adet kanamaları
    • Cinsel ilişki sırasında alt karında sancı hissedilmesi
    • Hastalığın sık bir şekilde tekrarlanması

    Yumurtalık iltihaplarına iyi gelen bitkiler için Tıklayın !

    Vajinal Akıntı Nasıl Geçer? Tıklayın !

  • Yumurta Toplama İşlemi (OPU) ve Embriyo Transferi

    Yumurta Toplama İşlemi (OPU) ve Embriyo Transferi

    Yumurta toplama prosedürü ayrıca yumurta aspirasyonu veya yumurta alma olarak adlandırılır. Tüp bebek tedavisi için yeterli yumurta almak amacıyla, anne adayına fazla folikül ve yumurta geliştirmesi için ilaçlar uygulanır. Yumurtalar folikül adı verilen ve yumurtalıklarda bulunan sıvı dolu yapılarda gelişir. Her folikül ultrason ile görülebilir ve ölçülebilir ve bir mikroskobik yumurta içerir.

    Ultrason, uyarılmış bir yumurtalık içinde birden fazla folikülü (siyah yapıları) gösterir.

    Kadının folikülleri olgunlaştığı zaman (ultrason ve hormon ölçümleriyle belirlenir), yumurtaları yumurtalıklardan çıkarmak için OPU prosedürü uygulanır. Güçlü anestezi ilaçları verilir, böylece kadın yumurta alma işlemi sırasında hiçbir şey hissetmez. Bir iğne, yumurtalık ve foliküllere ulaşmak için ultrason rehberliği altında vajina üstünden geçirilir. Foliküldeki sıvı iğne içinden aspire edilir ve yumurtalar folikül duvarından ayrılır ve yumurtalıktan emilir. Tüp bebekte yumurta toplama prosedürü, genellikle 10 ila 15 dakika sürmektedir.

    Yumurtalar, yumurtaların tanımlandığı, kültür ortamlarında durulandığı ve plastik kaplarda küçük kültür damlalarına yerleştirildiği tüp bebek laboratuvarına aktarılır. Daha sonra dikkatle kontrol edilen özel tüp bebek inkübatörlerinde tutulur.

    Yumurta Toplama İşlemi (OPU) ve Embriyo Transferi | 3

    Yumurta toplama işleminden yaklaşık 4 saat sonra yumurtalar ile sperm karıştırılır veya spermler yumurta içine enjekte edilir. Ertesi sabah yumurtalar döllenme olup olmadığını anlamak için kontrol edilir. Embriyolar embriyo transfer prosedürü ile kadının rahmine yerleştirilmeden önce laboratuvarda 2-5 gün daha kültürlenir.

    Yumurta toplama prosedüründen bir ila iki hafta sonra, anne adayının kanı alınır ve hamilelik hormonu olan HCG seviyesine bakılır.

    Embriyo transfer prosedürü tüp bebek işleminin sonudur. Bu kritik bir prosedürdür. Tüp bebek laboratuvar kültür ortamı ne kadar iyi olursa olsun, dikkatsizce yapılan bir embriyo transferi her şeyi mahvedebilir. Tüp bebek döngüsünün tamamı, embriyoların endometriyal boşluğun ortasına yakın uygun yere hassas bir şekilde yerleştirilmesine bağlıdır. Embriyo transferinin temel prensibi, embriyoların uterus kavitesindeki ideal lokasyona mümkün olduğunca az travma ve manipülasyon ile yerleştirilmesidir.

    Yumurta Toplama İşlemi (OPU) ve Embriyo Transferi | 4

    Döllenmiş yumurtalar (günümüzde embriyolar olarak adlandırılır) laboratuvarda 1-5 gün daha kültürlenir ve daha sonra kadının rahmine aktarılması için uygun bir sayı seçilir. Genellikle 1 veya 2 embriyo transfer edilir.

    Tüp bebek tedavilerinde toplanan her yumurta döllenmez, işlem sırasında toplanan yumurtalardan en uygun ve olgun olanlar seçilir. Özel tüp bebek inkübatörlerinde tutulur ve zamanı geldiğinde, erkeğin verdiği semen örneğinden seçilen en kaliteli spermler ile aynı ortama bırakılır.

    Embriyo Transferinden Sonra Cinsel Yaşam Devam Eder Mi? Tıklayın !

    Tüp Bebek Tedavilerinde Dış Gebelik Riski Daha Fazla Mıdır? Tıklayın !

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi Tıklayın !

     

    kaynak: https://www.bulenttiras.com/

  • Embriyo Transferinden Sonra Cinsel Yaşam Devam Eder Mi?

    Embriyo Transferinden Sonra Cinsel Yaşam Devam Eder Mi?

    Tüp bebek sonrası seksin potansiyel sonuçları  Nelerdir ? Embriyo Transferinden Sonra Seks Nasıl Olmalı ? Devam Eder Mi?

    Genel olarak, iki nedenden ötürü semen numunesi toplanır: Semen kalitesini test etmek veya Aşılama veya tüp bebek tedavisi sırasında döllenme işlemi için. Erkeğin semen analizi için bir örnek vermesi istendiğinde, erkeğin tam ve güvenilir bir örnek vermesini sağlamak için iki ila üç gün önce herhangi bir boşalma formundan kaçınması önerilir. İnfertilite tedavisi sırasında kadın hasta, yumurtlamayı teşvik etmek için Clomid adında bir ilaç alır.

    Bir tüp bebek döngüsünün stimülasyon fazı sırasında seks, çift prezervatif gibi bir bariyer korunma biçimi kullandığı sürece kabul edilebilir. Yumurtlamanın beklenmedik bir şekilde meydana gelmesi durumunda, özellikle birden fazla folikülden, çoğul gebelik olasılığından kaçınmak istenir. Çok az sayıda vakada, tüp bebek hastaları çok yüksek östrojen seviyelerine neden olan çok fazla folikül üretebilir.

    Embriyo Transferinden Sonra Cinsel Yaşam Devam Eder Mi? | 5

    Embriyo transferinden sonra seks

    Embriyonun transferinden sonra, hastalara cinsel yaşamlarını sürdürmeden önce iki ila üç hafta beklemeleri önerilir. Doktorlar, orgazm ile oluşan pelvik kasılmanın embriyonun uygun şekilde implante olma kabiliyetini engellediğini kabul eder. Başarılı implantasyonu ve hamileliği doğrulamak için güvenilir bir hamilelik testi yaptıktan sonra çiftler tekrar cinsel ilişkiye başlayabilirler. Hamilelik testi güvenilir bir şekilde uygulanabiliyorsa, bu “pelvik dinlenme”, transferden sonraki beş ila yedi gün arasında herhangi bir dönemde tavsiye edilir. Bu dinlenme çiftlere, embriyonun rahim duvarına implantasyonu için gerekli optimal zamanı sunar. Çoğu tüp bebek hastası, normal cinsel aktivitesini embriyo transferinden bir veya iki hafta sonra tekrar başlatabilir, ancak her zaman önce doktorunuza danışmalısınız.

    Sıklıkla samimiyeti cinsel birliktelik ile ilişkilendiririz ve seks samimiyeti sağlamak için bir yol olsa da, tek yol bu değildir. Daha ziyade, yakınlık beraberlik ve duygusal bir bağlantı yaratır. Erkekler ve kadınlar genellikle farklı şekillerde yakınlaşabilir. Birçok kadın, “samimi” anlarda sevgi, aşk ve duygulara odaklanırken, birçok erkek fiziksel yakınlığa ve sekse odaklanır. Çiftler için samimiyet ve sevgi, zamanla inşa edilen pek çok farklı eylemi kapsayabilir.

    İster kelimelerle, ister eylemlerle olsun samimiyet; çiftler arasında bir sevgi, takdir ve iletişim gerektirir. Seks, sevgi ve samimiyet üç farklı terimdir ve her biri farklı şekillerde ifade edilebilir.

    Hastalar doğurganlık tedavisi sırasında, ilişkilerinin mahremiyet ihtiyacını göz ardı etmemelidir. Bunun, ilişkinin normal bir parçası olduğunu ve bir infertilite tedavisi sırasında cinsel ilişkiye girmek için doktorunuzla konuşmaktan utanmamanız gerektiğini unutmamalısınız.

    Embriyo Transferinden Sonra Cinsel Yaşam Devam Eder Mi? | 6

    Tüp bebek sonrası seksin potansiyel sonuçları

    Genel kural, embriyo transferinden sonra iki hafta kadar beklemektir. Bazı çiftler bu tavsiyelerin önüne geçerler ve daha önce seks yaparlar ya da sadece orgazm olurlar. Kadının orgazmına eşlik eden uterus kasılmaları embriyonun implante olmasını engelleyebilir. Risk küçüktür, ancak çiftlerin dikkate alması gereken bir risktir. Çoğu çiftler, dikkatli bir şekilde davranır ve cinsel ilişkiye girmeden önce pozitif gebelik testi sonucu çıkana kadar beklerler.

    Tüp Bebek Sonrası Cinsel ilişki neden yasak…?

    Tüp Bebek Tedavi Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Tıklayın !

    Hamilelikte cinsel ilişki faydaları Tıklayın !

    Merak Ettiğiniz Tüm Yönleriyle Tüp Bebek Tedavisi Tıklayın !

  • Natürel Siklus Nedir? Tüp Bebek Alternatifi !

    Natürel Siklus Nedir? Tüp Bebek Alternatifi !

    Natürel siklus (Doğal döngü) ile yapılan tüp bebek tedavisi, standart tüp bebek tedavisine çok benzerdir. Natürel siklus ile yumurtaların çoğalmasını sağlamak amacıyla yumurtalığı uyarmak için çok miktarda ilaç kullanılmaz.

    Natürel siklus, son zamanlarda geleneksel tüp bebek yöntemine alternatif olarak dünya çapında dikkat çeken bir yenilik oldu. Natürel siklus ile tüp bebek tedavisinin, yumurtalık hiperstimülasyon sendromu (OHSS) riskinin ortadan kalkması, çok düşük maliyetli veya ağır olmayan gonadotropin enjeksiyonları, fazla embriyo üretiminin olmaması ve çoğul gebeliklerin ortadan kalkması dahil olmak üzere, standart tüp bebek tedavisine göre birçok avantajı vardır.

    Natürel Siklus Nedir?

    Tüp bebek yöntemidir ancak yumurtaların çoğalmasını sağlamak için yumurtalığı uyarmak amacıyla çok miktarda ilaç kullanılmaz. Kadınlara, erken yumurtlamayı önlemek için döngünün sonuna doğru günlük enjeksiyonlar uygulanır ve bu süre zarfında yumurtanın büyümesini desteklemek için az miktarda gonadotropin ilacı gereklidir. Hastalar, dominant folikülün büyümesini izlemek için ultrason ve kan testi yardımıyla, doğal bir döngü içinde takip edilir. Daha sonra dominant folikülün uygun bir boyutta olduğu belirlendiğinde bir yumurta alımı gerçekleştirilir. Elde edilen yumurta, daha sonra geleneksel tüp bebek tedavisi ile aynı şekilde laboratuvarda döllenir. Eğer bir embriyo üretilir ve gelişmeye devam ederse, yine geleneksel tüp bebek ile aynı şekilde rahime geri aktarılır.

    Neden natürel siklus tercih edilir?

    Natürel siklus ile tüp bebek, geleneksel uyarılmış tüp bebek sikluslarına heyecan verici bir alternatiftir. Hastalara hitap eder, çünkü düşük risklidir, uyarılma yönteminden daha düşük maliyetlere sahiptir ve hasta dostudur. Natürel siklus, hastalara daha az ilaç (daha az maliyet ve daha az enjeksiyon), daha az yan etki ve daha az doktor ziyareti (hepsi daha az strese yol açar) imkanı sunar. Ek olarak, alınan minimum ilaç miktarının bir sonucu olarak vücutta hiperstimülasyon ve fiziksel stres riski yoktur. Ayrıca, natürel siklus, aşırı embriyo üretimini en aza indirir ve çoğul gebelikleri ortadan kaldırır.

    Natürel Siklus Nedir? Tüp Bebek Alternatifi ! | 7

    Natürel Siklus Sizin için uygun mu?

    Natürel siklus için iyi aday olan üç kadın grubu vardır.

    “Zayıf cevap verenler” olarak kabul edilen kadınlar için natürel siklus, yumurtalık uyarımı tekrar tekrar çoklu embriyo üretmekte başarısız olsa bile, tüp bebek sürecine devam etme fırsatı sunar. Bununla birlikte, natürel siklus, eğer çoklu yumurta stimülasyonu hala mümkün ise, “zayıf yanıt verenler” için önerilen tedavi değildir.

    Erkek faktörü (düşük sperm sayısı veya düşük kaliteli sperm) nedeniyle infertilite olan çiftler için natürel siklus, aşılama yoluyla fertilizasyon için bir fırsat sağlayabilir ve aynı zamanda doğurgan bir kadın partner için birden fazla hamilelik ve gereksiz stimülasyondan kaçınmaya yardımcı olabilir.

    Gebe kalmak için uzun prosedürlere tahammül edemeyen veya hormonal tedavi almak istemeyen kadınlar natürel siklus ile tüp bebek tedavisinden yararlanabilirler.

    İlaçsız tüp bebek tedavisi kimlere önerilir? Tıklayın !

    Tüp Bebek Tedavilerinde IVM ve Natürel Siklus Tklayın !

  • Tüp Bebek Tedavilerinde Dış Gebelik Riski Daha Fazla Mıdır?

    Tüp Bebek Tedavilerinde Dış Gebelik Riski Daha Fazla Mıdır?

    Hamileliğin oluşması için yumurta ve sperm birleşmelidir. Döllenme, uterusu bir yumurtalığa bağlayan fallop tüpü içinde gerçekleşir. Bununla birlikte, tüp bebek tedavisinde yumurta ve sperm toplandıktan sonra birleşme, bir laboratuvarda meydana gelir. Basitçe söylemek gerekirse, döngü sırasında meydana gelen aynı şeyler, tüp bebek döngüsünde de gerçekleşir. Ancak amaç; bir yumurta üreten bir folikül yerine, her iki yumurtalıkta birden fazla folikülü uyarmaktır ve böylece birden fazla yumurta üretmektir.

    Tüp bebek ve düzenli döngü arasındaki fark ise, yumurtlamanın tedavi sırasında gerçekleşmemesidir. Bunun yerine, yumurtalar olgunlaşma noktasında alınır ve tüp bebek laboratuvarında döllenir. Oluşan embriyolar daha sonra hamileliği başlatmak için rahime aktarılır. Embriyolar rahime geri aktarıldıktan sonra, fark yoktur.

    Tüp Bebek Tedavilerinde Dış Gebelik Riski Daha Fazla Mıdır? | 8

    Dış Gebelik Nedir?

    Normal bir hamilelikte, döllenmiş yumurta rahim içinde kendine yer bulur ve gelişir. Çoğu dış gebelikte yumurta, fallop tüplerine yerleşir. Bu nedenle dış gebelikler genellikle “tubal gebelikler” olarak adlandırılır. Yumurta ayrıca yumurtalık, karın veya serviks içine de implante olabilir, bu nedenle adını, servikal veya abdominal gebelik olarak da duymuş olabilirsiniz.

    Bu bölgelerin hiçbiri bir hamileliğin gelişmesi için uygun bir ortama ve rahim kadar geniş bir dokuya sahip değildir. Fetüs büyüdükçe, sonunda barındığı organı patlatacaktır. Bu da, ciddi şekilde kanamaya neden olur ve annenin hayatını tehlikeye sokabilir. Klasik bir dış gebelik, asla canlı doğumla sonuçlanmaz.

    Genellikle döllenmiş bir yumurtanın fallop tüpünü uterusa doğru hızlı bir şekilde hareket ettirememesi nedeniyle olur. Tüpün enfeksiyonu veya enflamasyonu kısmen gelişebilir veya tamamen bloke olabilir. Gonore veya klamidyadan kaynaklanabilen pelvik inflamatuar hastalık (PIH), fallop tüpü tıkanmasının yaygın bir nedenidir.

    Endometriozis veya önceki abdominal veya tüp ameliyatı nedeniyle oluşan yara dokusu da tıkanıklıklara neden olabilir. Daha nadiren, doğum kusurları tüpün şeklini değiştirebilir ve yumurtanın ilerlemesini etkileyebilir. 

    Tüp bebek tedavilerinde dış gebelik riski daha fazla mıdır?

    Her gebelik risk içerir. Normal gebeliklerden farklı olmayan ve aynı işleyiş ile ilerleyen tüp bebek tedavisinde de elbette, normal gebeliklerde olduğu gibi, dış gebelik riski vardır. Ancak şöyle bir durum söz konusudur: Doğal yollarla oluşan gebelikte risk % 1 ise, tüp bebek tedavisi kullanılarak sağlanan gebelikte risk % 2’dir. Yani sanıldığının aksine, dış gebelik riski tüp bebekle birlikte fazla artmaz. Her durumda, günümüzde alınan önlemler ve yapılan tetkiklerle, dış gebelik erkenden teşhis edilir ve annenin hayatı tehlikeye girmeden, gebelik sonlandırılır. Bu sebeple, mutlaka düzenli olarak doğum öncesi kontrollerinize gitmelisiniz.

    Kaynak: Prof. Dr. Bülent Tıraş

    Dış Gebelik Nedenleri Nelerdir? Tıklayın !

    Tüp Bebekle Dış Gebelik Yaşayanlar İçin Tıklayın !

     

     

  • Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Nedir?

    Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Nedir?

    Dış gebelik, döllenmiş bir yumurta, kendini rahim dışında implante ettiği zaman ortaya çıkar. Ektopik gebelikler genellikle bir fallop tüpünde (tubal gebelik olarak adlandırılır) oluşur. Bazen yumurta, yumurtalıkta ve nadiren servikal kanalda, karın veya pelvik boşluklarda kendini gösterebilir. Döllenmiş yumurta bir embriyoya dönüşmez ve rahime nakledilemez.

    Normal bir hamilelikte, yumurta fallop tüpünde döllenir. Fallop tüpündeki küçük tüyler yumurtayı, kendisini implante etmesi için rahime doğru hareket ettirir. Eğer fallop tüpünde yara dokusu varsa veya başka bir nedenden dolayı tıkanırsa, fetüs rahim dışına çıkmaya başlar. Ektopik gebeliği olan bir kadının hamileliğinin sonlandırılması gerekir çünkü fetüs rahim dışında düzgün bir şekilde gelişemez ve kadının sağlığı için tehlikelidir.

    Son yıllarda daha sık görülmesine rağmen, ektopik gebelikler genellikle nadirdir. Hamile kadınların yaklaşık % 2’si ektopik gebelik geçirir.

    Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Nedir? | 9

    Dış Gebelik Nedenleri Nelerdir?

    Pelvik bölgede (örneğin, pelvik inflamatuar hastalık) veya pelvik cerrahi sonucu bir enfeksiyon geçirdiyseniz veya fallop tüplerinizi daraltan tıbbi bir sorunla doğmuşsanız, ektopik gebelik geçirme şansınız daha yüksektir. Bir önceki hamileliğiniz, ektopik ise ikincisinde de aynısını yaşayabilirsiniz.

    Dış gebelikler nadiren, sadece progesteron içeren doğum kontrol hapları veya ertesi gün hapı kullanımı ile bağlantılı olmuştur. Rahim içi cihazları kullanan kadınlarda (özellikle progesteron içeren spiral), doğum kontrolüne rağmen oluşan gebeliğin, dış gebelik olma riski daha yüksektir.

    Annelerinin rahminde dietilstilbestrol (diethylstilbestrol / sentetik östrojen) adı verilen bir ilaca maruz kalan kadınlarda da ektopik gebelik ihtimali yükselir. Bazı yardımcı üreme tekniklerinin kullanımı, çoklu cinsel partnerlere sahip olmak ve sigara içmek gibi şeyler de ektopik gebelik riskini artırabilir.

    Dış Gebelik (Ektopik Gebelik) Nedir? | 10

    Semptomlar ve Komplikasyonlar

    Dış gebeliği olan bazı kadınların menstruasyon döngüsü devam etse de, düzensiz vajinal kanama ya da adet döneminin gecikmesi, dış gebeliğin bir göstergesi olabilir. Ektopik gebeliklerin çoğu, kadın hamile olduğunu fark etmediği dönemde keşfedilir.

    Büyüyen fetüs, üreme organları etrafındaki dokuya zarar verebilir veya kopabilir, iç kanamaya ve şiddetli ağrıya neden olabilir. Hamilelik dokusu çok büyürse, fallop tüpünün duvarlarına zarar verebilir. Ortaya çıkan kanama, ağrılı olabilir ve karında şişlik hissi yaratabilir. Şiddetli kanama, bir kadının kan basıncının; solgunluk, terleme, halsizlik ve baygınlık da dahil olmak üzere şok belirtileri gösterdiği noktaya düşmesine neden olabilir.

    Ektopik gebelik, genellikle son adet döneminden itibaren 6. ila 8. haftalarda fallop tüpü duvarını kırmaktadır. Kısmi olarak fallop tüpüne ve kısmen uterusa implante edilen dış gebelikte, genellikle 12 ve 16. haftalar arasında gebelik sonlanır. Fallop tüpü yırtılmış bir kadın, aniden ortaya çıkan şiddetli ağrı hisseder ve genellikle batında kitlesel iç kanama nedeniyle bayılır. Hamileliğin daha sonraki döneminde ortaya çıkan bu yırtık çok tehlikelidir ve ölüme yol açabilir.

    Geç döllenme mi? Kimyasal mı? Dış gebelik mi? Tıklayın !

    Dış Gebelik Belirtileri,Tedavi Yöntemleri Tıklayın !

    Ovulasyon nedir ? Ovulasyon hakkındaki yanlış bilgiler için Tıklayın !

     

  • Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Bir hastanın doğurganlık sorunlarının kesin nedeninin teşhis edilemediği anlamına gelir. Açıklanamayan infertilite, kapsamlı bir değerlendirmenin ardından bilinen tüm durumların ve nedenlerin dışlanmasına dayanarak teşhis edilir.

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi | 11

    Döllenmeyle İlgili Problemler 

    Yumurtalar: Yumurta kalitesi, hamileliğin en önemli faktörüdür. Bu nedenle açıklanamayan infertilite tanısı alan hastaların çoğu 35 yaşın üzerinde olma eğilimindedir ve yumurta kalitesi azalmıştır. Mikroskop altında bir yumurta “sağlıklı” görünse bile, bebek yapılabileceği anlamına gelmez. Yumurtalardaki kromozomal problemler, kadınlarda yaşlandıkça artmaya başlar ve gebe kalma şansını azaltır. 40 yaşında, bir kadının kalan yumurtalarının % 80’inden fazlasının kromozomal olarak anormal olabileceği düşünülmektedir.

    Sperm: Spermin üç görevi vardır: Dölleme için fallop tüplerine ulaşmak, yumurtanın sert dış zarını kırmak ve genetik materyalinin yarısını vermek. Bir sperm iyi bir hareketliliğe sahipse ve kromozomal olarak normal olsa bile, yine de dış kabuk veya yumurtanın zona pellucida’sından geçmelidir. Açıklanamayan infertiliteye sahip bazı çiftlerde spermin yumurtayı döllemek için gerekli olan enzimlerden yoksun olduğu tespit edilebilir.

    Tüpler: Bir yumurta yumurtalıktan serbest bırakılır. Bu işlem, yumurtayı açıklığa süpüren tüplerin uçlarındaki fimbria veya “parmak benzeri” çıkıntılar yardımıyla meydana gelir. Tüpün içine girdiğinde, silialar yumurtayı tüp boyunca ve rahime doğru hareket ettirir. Bazı açıklanamayan infertilite vakalarında, frimbria veya siliyaların zarar görmesinin yumurtanın toplanmasını önleyebildiği veya yumurtanın borunun içindeki hareketini etkin bir şekilde durdurabileceği ve embriyonun rahime ulaşmasını engelleyebileceği düşünülmektedir.

    Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Sebebi Bilinmeyen Kısırlık Tedavisi | 12

    Yumurta İmplantasyonu ile İlgili Problemler

    Rahim Astarı: Yumurta yumurtadan salındıktan sonra hormonlar, döllenmiş yumurtanın gelişi için rahim astarını hazırlayacak şekilde üretilir. Progesteron, “gebelik hormonu” rahmin içindeki astarın kalitesinden sorumludur. Bazen progesteron salınımının miktarı ve zamanlaması ile ilgili sorunlar olabilir ve sonuç olarak rahim iç kaplaması yumurtanın gelişine ve yerleşmesine hazır değildir. Yumurtanın ve astarın senkron sorunu, luteal faz defekti olarak adlandırılır ve implantasyonda başarısızlığa neden olur.

    Embriyo Bağlanması: Döllenmiş yumurta uterusa girdiğinde ve astar hazırlandıktan sonra, yumurta astara tutunmalı ve plasenta oluşturma işlemine başlamalıdır. Bu karmaşık bağlanma sürecine birçok protein ve kimyasal yardım eder. Açıklanamayan infertilitesi olan hastalarda bazen bu bağlanma faktörleri yeterli miktarlarda mevcut değildir veya bazı durumlarda hiç yoktur. Diğer tüm faktörler normal olmasına rağmen bu hastalar, hamileliği sürdüremez.

    Bağışıklık Sorunları: Bağışıklık sisteminiz vücudunuza yabancı olan materyali tanımak ve dışarı atmak için tasarlanmıştır. Ancak bazı hastalarda bağışıklık sisteminin kafası karışabilir ve kendi hücrelerine yanlışlıkla saldırmaya başlar. Erkeklerde, özellikle vazektomi iptalinden sonra, bağışıklık sistemi spermlere karşı antikorlar oluşturabilir. Elde edilen bu antikorlar, sperm hücrelerine saldırarak; hareket etmelerini, nüfuz etmelerini veya bir başka deyişle yumurtaya bağlanma yeteneklerini engellemek isteyecektir. Kadınlarda da sperm antikorları olabilir.

    Enfeksiyon: Açıklanamayan infertilite, bazen vücutta bir enfeksiyon varlığını işaret edebilir. Bakteriye benzer bir organizma olan Ureaplasma’lar, bireylerin üreme sistemlerinde, gözle görülebilir semptomların bulunamayacağı kadar küçük sayılarda barınabilirler. Ureaplasma prematüre doğumlara neden olabilir, ancak doğurganlık üzerindeki kesin etkileri bilinmemektedir.

    Açıklanamayan İnfertilitenin Açıklaması İçin Tıklayın !

    Erkek Faktörü / Erkek İnfertilitesi Tıklayın !

    Nedeni Bilinmeyen İnfertilite için Tıklayın !

  • Kabızlık Nasıl Geçer? Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Tedavisi Çözüm

    Kabızlık Nasıl Geçer? Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Tedavisi Çözüm

    Her bireyin başına en azından bir defa kabızlık gelmiştir. Ancak bu kabızlığın sürekli hale gelmemesi ve hızlı bir çözüme bulunabilmesi için her bireyin bir şekilde bir çözüm bulması gerekir. Kabızlık için nasıl geçer ne iyi gelir ve daha fazlası altta yer alan tedavi yöntemlerinde yer almaktadır.

    Kabızlık Tedavi Yöntemleri

    Genel olarak kabızlık için birçok tedavi yöntemleri ile karşılaşılabilinmektedir. Ancak burada anlatılacak olan yöntemler, kabızlık nasıl geçer evde uygulanabilecek çözümleri içerecektir. Bu nedenle kabızlığın genel sebeplerinin çözümleri altta ayrı başlıklarda anlatılmıştır.

    Sıvı Tüketiminin Az Olması ve Öğünlerin Doğru Seçilmemesi

    Kabızlık, unlu mamullerin çok tüketilmesi, sıvı, sebze ve meyve tüketimlerinin azalması gibi genel sorunlardan kaynaklanabilmektedir. Bu yüzden ilk olarak doğru beslenilmesi gerekmektedir. Sabah kahvaltılarında su tüketiminin yapılması ve akşam yemeklerinde de sulu yemeklerin tüketilmesi en hızlı ve sürekli çözümlerden biri olacaktır. Sert ve sindirilmesi zor olan besinleri öğütmek daha zor olduğundan bireyin bünyesi kabıza alışmaktadır. Bu alışkanlığın kurtulması için dikkatli bir şekilde besinler tüketilmesi gerekmektedir.

    Kabızlık Nasıl Geçer? Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Tedavisi Çözüm | 13

    Çok Hareketsiz Kalınması Sonucu

    Özellikle ev hanımları ve masa başı işlerde çalışan bireylerde çokça meydana gelebilmektedir. Çok fazla hareketsiz kalınıyor ise bu ileride sadece kabızlık ile değil birçok sorunla da sert bir şekilde karşılaşılmasına yol açabilir. Bu yüzden yapılan meslek her ne olursa olsun. 45 dakika veya saate bir kere 5’er dakikalık küçük molalar ile yürüyüşler yapılmalıdır.

    Kabızlık Nasıl Geçer? Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Tedavisi Çözüm | 14

    Kabızlığa En Hızlı Bitkisel Çözüm

    Özellikle doktorlarında çokça yaşlı bireylere tavsiye ettiği bitkisel çözümlerden biri de; çiğ kabak çekirdeğidir. Yaşlı bireylerde etkisi hızla görülebilmektedir ve sıkça bu sorunlarla karşılaşan bireylerin günün ortasında ve akşam saatlerinde tüketmesi önerilmektedir. Kabızlık nasıl geçer bitkisel çözüm seçenekleri arayışında olan bir bireyin uygulaması gereken ucuz bir yöntemdir.

    Kabızlığa Bitkisel Çözümler Tıklayın !

    Kabızlığa İyi Gelen Yiyecekler Hangileridir? Tıklayın !

    Çocuklarda Kabızlık Nasıl Geçer? Tıklayın !

    Hamilelikte kabızlık Yaşayanlar Tıklayın !

  • Damak Kaşıntısına Doğal Bitkisel Çözümler

    Damak Kaşıntısına Doğal Bitkisel Çözümler

    Damağım kaşınıyor ve diyorsanız ve herhangi başka bir belirti olmadan damak kaşıntısı hissediyorsanız, tahriş veya hafif bir alerji bu duruma sebep oluyor demektir. Damak kaşıntısı damaktan başlayarak, boğaz kısmına doğru ilerleyebilen ve rahatsızlık verici bir hastalıktır. Damak yumuşak bir dokuya sahip olduğu için çabuk tahriş olabilmektedir. Damakta tahrişe sebep olabilecek unsurlar şu şekilde sıralanabilmektedir;

    • Çok sıcak gıdalar
    • Patates cipsi, balık kılçığı gibi damağın çizilmesine sebep olabilecek gıdalar
    • Alkol veya tütün ürünleri
    • Aşırı baharatlı gıdalar
    • Asitli içecekler
    • Reflü sonrası ağıza gelen mide asidi

    Damakta hafif alerjiye sebep olabilecek unsurlar ise şu şekilde sıralanmaktadır;

    • Hayvan kılları
    • Sakız
    • Sigara kullanımı
    • Vücudun alerjik tepki gösterebileceği besinler

    Damak Kaşıntısına Doğal Bitkisel Çözümler | 15

    Damak Kaşıntısı Nasıl Geçer? Ne İyi Gelir ?

    Damak kaşıntısını ne geçirir merak ediyorsanız; doğal çözümler tercih edebilir ve evde uygulayacağınız yöntemlerle rahatsızlığınızı giderebilirsiniz. Damak kaşıntınızın geçmesi için uygulayabileceğiniz yöntemler şu şekildedir;

    • Bir bardak ılık su ile gargara yaparak, ağız içinde yer alan alerjik partiküllerden arındırın.
    • Gün içerisinde bol su tüketin.
    • Adaçayı, ıhlamur veya kuşburnu bitkilerinin çaylarından tüketerek doğal bir çözüm elde edebilirsiniz.
    • Ilık sütün içerisine bir miktar bal ekleyerek tüketin.
    • Dondurma tüketmeniz, ağız içinde yapacağı soğuk nedeniyle kaşıntınızı anında kesecektir.

    Damak Kaşıntısına Doğal Bitkisel Çözümler | 16

    Bu yöntemleri uyguladıktan sonra damak kaşıntısı şikâyetiniz hala geçmiyorsa, mutlaka bir kulak burun boğaz doktoruna giderek tedavi olmanız gerekmektedir. Ağız içerisinde pamukçuk hastalığı bulunuyorsa, ilaç kullanmanız faydalı olacaktır. Damak kaşıntınızın geçmesi için doktorunuzun verdiği damak kaşıntısı ilacı düzeli kullanıldığında rahatlamanızı sağlayacaktır.

    Damak kaşıntınız alerjik bir durumdan kaynaklanıyorsa, alerji yapan gıdadan uzak durmanız gerekmektedir. Alerjiye bağlı olarak damağınız kaşınıyorsa, doktorunuz tarafından antialerjik bir tedavi uygulanacaktır. Bu tarz durumlarda genellikle sprey veya antialerjik ilaçlar verilmektedir.