Kategori: Sağlık

  • Dalin’den tüm annelere; Nevşah Fidan Turan Yönetiminde Nefes Açma Egzersizleri

    Yıllardır annelerin en güvenilir markası olarak seçilen Dalin, yine annelerin rahatını düşünüyor… Babyshow İstanbul fuarına katılacak olan Dalin, Nevşah Fidan Turan yönetiminde hamile annelere nefes açma egzersizleri yaptıracak ve aktivite sonunda katılımcı bir anneye doğum fotoğrafı hediye edecek…

    Bilinçli nefes kadınların hamilelik ve sonrası dönemleri boyunca hissettikleri sıkıntı, rahatsızlık ve duygusal gerilimleri ortadan kaldırıyor, rahatlık, huzur ve dinginlik gibi rahatlatıcı duyguların yerleşmesini sağlıyor.

    Bebek Bakım Uzmanı Dalin hamile annelerin rahatlamalarını düşünerek, 15 Mayıs’ta Hilton Convention Center’da gerçekleşecek olan Babyshow İstanbul fuarına katılacak. Nevşah Fidan Turan yönetiminde annelere nefes açma egzersizleri yaptırarak rahatlamalarını sağlayacak. 20 dakikalık workshop aktivitesi sonunda katılımcılar arasında yapılacak çekiliş ile de bir anneye doğum fotoğrafı hediye edilecek. Ayrıca giriş alanında yer alan standından bebeklere özel ürün ve hediyeler de dağıtılıyor olacak.

    Tüm anne ve anne adaylarını bekliyoruz.

  • IMSI ile spermin en kalitelisini seçiyoruz

    Son yapılan araştırmalar gösteriyor ki; 50 yıl önceki erkeklerin sperm kalitesi ile bugünün erkeklerinin sperm kalitesi arasında büyük fark oluştu. Alkol, sigara, çevresel faktörlerin sperm kalitesini ve sayısını düşürmede maalesef kötü rol oynadığını vurgulayan uzmanlar, “Bugün artık doğurganlık problemlerinden erkek yarı yarıya sorumlu” diyorlar.

    Kısırlık problemi hem kadını, hem erkeği yarı yarıya sorumlu tutarken, üremeye yardımcı tedavi tekniklerine de her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Tüp bebek uygulamalarında, spermin morfolojik özelliklerini görebilme ve en iyi kalitede olanı seçme şansı tanıyan IMSI; yeni bir teknolojik teknik olarak sperm problemi yaşayan erkeklere “babalık şansı” tanıyor. Bugüne kadar uygulanan mikroenjeksiyon tekniklerinde canlı sperm hücresi en fazla 400 kat büyütülebiliyordu. Bu büyütme ile spermin genel morfolojik özellikleri incelenebiliyor. IMSI adı verilen yeni teknik; spermin içinde yer alan organeller ve hücre çekirdeği, ileri teknoloji ile donatılmış özel mikroskoplar kullanılarak ve 6000-8000 kat büyütülerek hücre içi yapıları detaylı olarak inceleyebilme imkanı sunuyor. Böylece dölleme yeteneği en iyi sperm seçilerek yapılan mikroenjeksiyon uygulamasında yüzde 25 – yüzde 40 arasında daha yüksek döllenme şansı yakalanıyor.

    Bahçeci Tüp Bebek Grubu Laboratuvarları Sorumlusu Doç. Dr. Nadir Çıray, IMSI ile ilgili teknik bilgileri şöyle aktarıyor:

    Intra-sitoplazmik morfolojiye göre seçilmiş sperm injeksiyonu (IMSI); konvansiyonel IVF mikroskopları ile karşılaştırıldığında özel büyütme teknikleri kullanarak spermlerin incelemesine imkan sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntemde, kullanılan büyütmeler 6000 ve üzerine çıkarak morfolojik olarak en iyi spermlerin seçilmesine imkan sağlıyor. Bu gelişmiş yöntem sayesinde sperm hücresinde bulunan ve kromatin stabilizasyonunu bozduğu bilinen vakuol (etrafı zarla çevrili boşluklar) gibi bazı hücre içi yapıların tespit edilmesi olası olup, bu defektleri göstermeyen ya da en az defekt gösteren spermler ile ICSI (mikroenjeksiyon) yapılıyor, implantasyon ve gebelik oranlarını artırıp, erken dönem düşük riski ise azaltılabiliyor.

    IMSI özellikle erkek faktörü vakalarında (oligoastenoteratospermi) ve bir kaç kez deneme yapılmasına karşın gebeliğin elde edilemediği durumlarda başvurulması gereken bir tekniktir. Spermin embriyo gelişimine katkısı insanda iki ya da üçüncü günden sonra artmaktadır. Çünkü embriyo genomu yani sperm ve yumurtanın birleşmesiyle oluşan yeni genetik yapı bu dönemden sonra tam olarak faaliyete geçer. Genomun sağlıklı çalışmasının dolaylı bir göstergesi embriyonun blastosist evresine kadar yaşamını sürdürmesidir. Dolayısıyla IMSI yöntemi ile seçilen ve kromatinin daha stabilize olduğu düşünülen embriyoların blastosist evresine ulaşma oranlarının, IMSI kullanılmadan seçilen spermlerle oluşturulan embriyolara göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir.

    IMSI tekniğinin uygulanması konvansiyonel ICSI’ye göre daha uzun zaman ve iyi eğitilmiş personel gerektirmekte, daha yüksek bir maliyete neden olmaktadır. IMSI’nin klinik anlamda gerçek faydası prospektif, randomize çalışmaların yapılmasından sonra anlaşılacaktır.

  • Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi’nin düzenlediği ‘tüp bebek’ toplantısına büyük ilgi!

    Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi’nin düzenlediği 'tüp bebek' toplantısına büyük ilgi! | 1

    Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi’nin düzenlediği halk toplantısı büyük ilgi gördü. Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Halit Fırat Erden ve Üroloji Uzmanı Op. Dr. Emre Bakırcıoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, üremeye yardımcı tedavi yöntemleriyle ilgili son gelişmeler anlatıldı.

    Daha önce tüp bebek denemeleri olan katılımcıların ortak sorusu, “Hiçbir problem görünmediği halde neden tüp bebek uygulaması sonuç vermiyor? Sizin farkınız nedir?” oldu. Dr. Erden ve Dr. Bakırcıoğlu en büyük farkın; ekip tecrübesi olduğunu belirtti. Dr. Erden, “Mutlaka eksik yapılan bir şeyler vardır. Önemli olan sorunu doğru tespit etmek ve gereken tedavi seçeneklerini size göre uygulamaktır. Her infertil hastaya standart tüp bebek uygulaması yapmıyoruz biz!” dedi. “Hiç spermi olmayan bir erkeğin baba olabileceğini iddia ediyorsunuz, ama olmuyor. Neden?” sorusuna ise, “Yine yapan kişilerin deneyimi burada ön plana çıkıyor. Sperm analizinden, mikro TESE işlemine kadar yapılan her tetkik ve tedavi çok önemli. Onların görmediğini biz görebiliyoruz, onların bulamadığı spermleri biz bulabiliyoruz. Çünkü bu konuda çok tecrübeliyiz. Her yıl uluslar arası platformda yayınlar yapıyoruz ve hasta sonuçlarımızı buralarda açıklıyoruz. Bunlar da başarımızın kanıtıdır” diye konuştu.

    Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi’nin düzenlediği 'tüp bebek' toplantısına büyük ilgi! | 2Toplantıya, bu yöntemle çocuk sahibi olan çiftler de katılarak, diğer katılımcılara destek verdiler ve ümit ışığı oldular. Eşinin hiç spermi olmadığı halde, sadece ilaç tedavisiyle 3 yaşındaki kızına kavuştuğunu anlatan Meryem Kara, “Dr. Emre Bakırcıoğlu’na son çare olarak başvurmuştum. Hiç ümidim kalmadığı anlardı. Ama Emre Bey bize çok büyük destek verdi, tedavimizi planladı. Spermi olmadığı için asla çocuğu olmaz denilen ve o zaman çok çok üzülen eşim, tüp bebeğe bile gerek kalmadan ilaç tedavisiyle baba oldu. Şimdi kızımızla bir aile olduk. İkinci bebek için tekrar Emre Bey’e gideceğiz. Böyle bir hekimle karşılaştığımız için gerçekten çok şanslıyız. Doğru doktoru bulmak bile maalesef çok kolay değil” diyerek duygularını dile getirdi. 3,5 yaşında ikizleri olan Ersin-Zeynep Hoçur ve Özen-Engin Er çifti de çocuklarıyla birlikte toplantıya katılarak hem örnek oldular hem de renk kattılar.

    Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi’nin düzenlediği

  • “Çocuk istiyorum!” diyorsanız!

    Bazen, “sağlıklı bir bebek” dünyaya getirmek için yardıma ihtiyacınız olabilir. Üreme tıbbındaki gelişmeler, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin yüzünü güldürüyor. Bahceci Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi’nin, Küçükçekmece Belediyesi işbirliğinde düzenlediği “Kısırlık ve Tüp Bebek” konulu sağlık sohbeti, bu konuda arayış içinde olan çiftleri bilgilendirmeyi amaçlıyor. Prof. Dr. Mustafa Bahçeci başkanlığında düzenlenen toplantının konuşmacıları:

    * Op. Dr. Halit Fırat Erden – Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı
    * Op. Dr. Emre Bakırcıoğlu – Tüp Bebek Üroloğu

    Toplantıda;

    * “Neden çocuk sahibi olamıyoruz?”
    * “Gideceğiniz tüp bebek merkezini neye göre seçmelisiniz?”,
    * “Sizin ve eşiniz için hangi problemler söz konusu olabilir?”
    * “Yumurta rezervi azalan anne adayı, spermi olmayan baba adayı çocuk sahibi olabilir mi?”,
    * “Size uygun tüp bebek yöntemi hangisi?”

    gibi sorularınız cevap bulacak.

    Toplantıya katılanlar, doktorlarımızla özel görüşme imkanı bulabilecek ve ücretsiz muayene hakkı kazanacaklar.

    Tarih :13 Nisan 2010 Salı

    Saat :15.00

    Yer :Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi

    Seminer Salonu

    Tevfik Bey mah. Maslak Çeşme Cad. Küçükçekmece-İSTANBUL

    Bilgi için: Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi – Görkem Şişdağ

    : 0212 230 08 09

    www.bahceci.com

  • Anne ve bebeklerin vazgeçemediği ETİ Cicibebe, artık internette de annelerin yanında

    ETİ Cicibebe annelerin internetten de annelik heyecanını paylaşıyor. Anneler ve anne adayları, hamilelikten bebek sağlığı ve gelişimine kadar öğrenmek istedikleri birçok bilgiye www.eticicibebe.com adresinden ulaşabiliyor, bir “tık”la uzman site doktoruna danışabiliyor, forumda diğer annelerle tecrübelerini paylaşabiliyorlar.

    Yıllardır bebeklere yüksek besin değeri ve vazgeçilmez bir lezzet sunan ETİ Cicibebe, geçtiğimiz günlerde yayına giren internet sitesi www.eticicibebe.com ile anne adaylarının ve annelerin hayatlarını kolaylaştırıyor. Anneler; hamilelikten başlayarak, bebek sağlığı, gelişimi, bakımı ve beslenmesine kadar merak ettikleri birçok konu hakkındaki bilgiye, zengin içeriğiyle www.eticicibebe.com adresinden ulaşabiliyor.

    Anneler tecrübelerini paylaşıyor

    Anneler, tecrübelerini www.eticicibebe.com’daki forum üzerinden diğer anneler ile paylaşabiliyor, sorularını uzman site doktoruna sorabiliyor.

    www.eticicibebe.com hamilelikte ve sonrasında annelerin hep yanında…

    Anne ve bebeklerin vazgeçemediği ETİ Cicibebe, artık internette de annelerin yanında | 3

  • Embriyo sayısına kısıtlama getiren yeni yasa : En gelişmiş standartlarda tüp bebek yapılacak !

    Bahçeci Kadın Sağlığı ve Umut Tüp Bebek Merkezleri Laboratuvar Direktörü Doç. Dr. Nadir Çıray, tek embriyo ile ilgili getirilen yeni yasayı şöyle yorumladı:

    7 Mart 2010 tarihi itibari ile geçerlilik kazanan yeni tüp bebek yönetmeliği ile transfer edilecek embriyo sayısı şu şekilde düzenlenmiştir;

    • 35 yaşa kadar ilk 2 uygulamada 1 embriyo verilecek,
    • 35 yaşa kadar 3 ve takip eden uygulamalarda en fazla 2 embriyo verilecek,
    • 35 yaşın üstünde herhangi bir uygulamada en fazla 2 embriyo verilecek.

    Bu yönetmelik ile hedeflenen çoğul gebeliklerin ve buna bağlı oluşan komplikasyonların önlenmesidir. Uygulamaya konan yönetmelik günümüzde benzer işlevi gören uluslararası standartlarla karşılaştırıldığında deyim yerindeyse merkezler ve dolaylı olarak hastalar açısından en zor koşulları oluşturmaktadır. Bu yönetmeliğin benzerleri tek embriyo transferi konusunda dünyada önderliği yapan Kuzey Avrupa ülkelerininkine eşdeğerdir.

    Bu yazıda, yeni yönetmelikte embriyo transferi sayısındaki yeni uygulamayı embriyoloji açısından değerlendireceğim.

    Çünkü embriyo transferi sayısında yapılan değişiklik kanımca en fazla embriyologları ilgilendirmektedir. Mutlaka ki ovulasyon indüksiyonu yani yumurtalıkların uyarılması uygulaması da dolaylı olarak bu yönetmelik sonucu etkilenecek, daha ‘yumuşak’ indüksiyon protokolleri popüler hale gelecektir. Çünkü transfer edilen embriyo sayısını en aza indirgemek, genele yayıldığında, daha az yumurta gereksinimi doğuracaktır. Dolayısıyla, bundan sonra daha az gamet hücresi ile çalışarak en az sayıda embriyo transfer edeceğiz.

    İlk olarak şunu söylemek gerekir; tüp bebek uygulamaları ile oluşan çoğul gebelik ve buna bağlı oluşan komplikasyonları en aza indirgemek açısından bu yönetmelik ile ortaya konulan koşullar doğrudur. Çoğul gebelikleri önlemenin tek koşulu birden fazla embriyo transfer etmemektir. Bu koşul yurtdışında yıllar süren bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu bir gerçektir. Bu koşulu da ilk uygulayan Türkiye değildir, yukarıda da bahsettiğim gibi birçok ülkede yıllardır bu koşullar uygulanmaktadır ve olumlu etkisi de gözlenmiştir. Bundan sonra benzer olumlu etkileri ülkemizde de gözleyeceğiz.

    O halde yeni uygulama ile transfer edilen embriyo sayısını en aza indirgemenin olumsuz yönleri nelerdir? Herkesin üzerinde uzlaştığı söylem gebelik oranının düşmesidir. Bu da bilimsel bir gerçektir, gebelik oranları bir miktar azalacaktır. Öte yandan bilimsel yayınların desteklediği bulgular çerçevesinde, büyük olasılıkla erken doğumlar, riskli gebelikler azalacak, eve bebek götürme oranı olarak tanımlanan, sağlıklı bebek doğum oranı gebelik oranındaki kadar azalmayacak ve belki aynı kalacaktır. Bu da en azından sosyo-ekonomik bir kazanç elde edeceğiz demektir. Günümüze kadar olan yönetmelik çerçevesinde eve bebek götürme oranı hakkında sağlıklı bir veri elde edilemiyor idi, oysa tüp bebekte gerçek başarı bu veri ile ölçülmelidir. Yani transfer edilen embriyoların kaç tanesi sağlıklı bir bebek olarak doğmuştur konusunu bundan sonra konuşmaya ve tartışmaya başlayacağız. Kalite standartlarımızı en yukarıya taşıyacağız.

    Yeni yönetmelik ile ortaya çıkan durum neden en çok embriyologları ilgilendirmektedir? Çünkü tek (ya da en fazla iki) embriyo transfer ederek başarının devamı embriyoloji laboratuvarı açısından iki önemli şarta bağlıdır;

    • Transfer etmek için en iyi embriyoyu seçebilmek,
    • İyi laboratuvar koşullarında embriyo kalitesini koruyabilmek,
    • Gereken durumlarda uzamış embriyo kültürü (blastosist) yapabilecek şartlara sahip olmak,
    • Eldekiler içinde sağlıklı bebek oluşturma olasılığı en yüksek embriyoyu seçme bilgi ve tecrübesine sahip olmak,
    • Arta kalan embriyoları başarıyla saklayabilmek ve tekrar kullanabilmek,
    • Başarılı bir embriyo dondurma protokolü,
    • Dondurulacak embriyoların seçimi,
    • Embriyo dondurma sırasındaki işlem ve manipülasyonlar,
    • Dondurulan embriyoları çözerken canlılığı koruyabilmek,

    Embriyolar farklı günlerde dondurulup çözülebilir; farklı günlerde dondurma ve çözdürme değişik protokollerin uygulanmasını gerektirir çünkü embriyo gelişim günlerine göre embriyoların canlılıklarını koruma farklı şartlar gerektirir.

    Yukarıda anlatmaya çalıştığım perspektif, transfer edilen embriyo sayısındaki değişimlerin laboratuvar açısından değerlendirmesidir. Bu iki koşul birbirini tamamlayıcı unsurlardır. Daha az sayıda embriyo transfer etmek, mutlaka iyi bir embriyo dondurma-çözdürme yetisine sahip olmayı gerektirir. Çünkü önceye göre çok daha fazla sayıda transfer sonrası arta kalan embriyo saklıyor olacağız. Bu embriyoların nasıl dondurulup takip eden tedavilerde ne kadar başarılı olarak çözdürülüp kullanıldıkları çiftler için daha fazla önem taşıyacaktır.

    Mutlaka ki bir ya da iki embriyonun transferi sırasındaki uygulama başarısı da çok önemlidir. Burada belirleyici faktör manipulasyonu yapan doktordur.

    Kısaca özetlemek gerekirse; bu yönetmelik sonrasında ülkemizde en gelişmiş standartlarda tüp bebek uygulamasının önü açılmıştır. Tüp bebek merkezlerinin kendilerini bu standartlara adapte etmeleri ile sadece hastalar ya da sosyo-ekonomik kazançlar söz konusu değildir, ülkemizin bilimsel yayın kalitesinin daha da artması beklenebilir. Doğal olarak beklenti, orta ve uzun vadede uluslararası platformlarda önümüzdeki yıllarda ülkemizin tüp bebek açısından daha fazla söz sahibi olmasıdır.

    Doç. Dr. Nadir Çıray

  • Molfix Esnek Bantlar ile bebekler artık daha özgür

    Bebekler, Molfix’in yeni ürünü ‘4×4’lük Uyum’un esnek yan bantları sayesinde artık daha özgür ve neşeli… Esnek yan bantlar, oyun oynarken ve emeklerken bebeğin hareket kabiliyetini engellemeden gelişimine destek oluyor.

    Yenilenen Molfix Esnek Yan Bantları bebeğin vücuduna mükemmel oturarak, özgürce hareket etmesini olanak sağlıyor Yeni Molfix, bebek vücuduna dört dörtlük uyum sağlayarak bebeğin hareket kabiliyetini engellemeden gelişimine destek oluyor.

    Molfix Esnek Bantlar ile bebekler artık daha özgür | 4

    Molfix, esnek yan bantları sayesinde bebeğin üzerinden kaymıyor. Bu özelliği sayesinde de bebeğin en hareketli anlarında bile sıvının dışarı sızmasına engel oluyor. Molfix esnek yan bantları, yemek sonrasında bebeğin şişen karnını sıkmayarak huzursuz olmasını da önlüyor. Bebeğin hareketi ile birlikte daralıp genişleyen esnek yan bantlar sayesinde bebek özgürce hareket ediyor.

    Sevimli çizgi film desenleri ile tasarlanan yeni Molfix ambalajları ve ürünleri bebeklerin neşesine neşe katıyor.

  • Bahçeci Kadın Sağlığı Merkezi

    Bahçeci Tüp Bebek
    Bahçeci Tüp Bebek Merkezi

    Bahçeci Tüp Bebek

    Amerika’nın en saygın haber dergisi Newsweek tarafından Dünyanın En İyi 3 Tüp Bebek Merkezinden Biri seçilen Bahçeci, 1997 yılından bu yana Prof. Dr. Mustafa Bahçeci başkanlığında hizmet veriyor. Bugün dünyanın 105 ülkesinde 70.000’in üzerinde Bahçeci bebeği bulunuyor. Başarısını ülke sınırlarının dışına taşıyan Bahçeci 7 ülke 13 merkezde aynı kalite anlayışı ile hizmet veriyor.

    Üstün Teknoloji & Uzman Kadro

    Tüp bebek tedavilerinde başarının sırrı, gelişmiş embriyoloji laboratuvarına sahip olmaktan geçiyor. Bahçeci, embriyoloji laboratuvarında en ileri teknolojik donanımı kullanarak özellikle zor vakalarda Avrupa standartlarının üzerinde başarı oranı sunuyor.

    Bahçeci, yatırımlarının önemli bölümünü teknolojik altyapısını sürekli olarak geliştirmeye ve embriyoloji laboratuvarlarını, son teknolojilere uygun donanımlarla güçlendirmeye harcıyor.

    Üreme tıbbı alanındaki son gelişmeler, bulunduğu ülkelerde ilk önce Bahçeci laboratuvarlarında hizmete sunuluyor. Bu nedenle başka hiçbir merkezde uygulanmayan test ve metotlar Bahçeci’de uygulanıyor.

    Her biri yüksek deneyim sahibi 40’ın üzerinde embriyolog ve laboratuvar teknikerinin hizmet verdiği Bahçeci kliniklerinde verimliliği kanıtlanmış tüm yöntem ve teknikler başarı ile uygulanıyor.

     Turquality’e Girmeye Hak Kazanan İlk ve Tek Tüp Bebek

    Bahçeci, Türk markalarının gelişimini destekleyen Turquality üst programına seçilen ilk tüp bebek merkezi. Kazandığı devlet desteği ile Bahçeci, uluslararası arenada artık çok daha güçlü bir marka olarak konumlanıyor.

    1 Değil, 40 Doktor Uzmanlığında Tüp Bebek Tedavisi

    Bahçeci’de tüp bebek tedavisi görenler 40 doktorun uzmanlığından faydalanıyor. Bahçeci her hafta Bahçeci Akademi 40 Doktor Toplantıları düzenliyor. Yurt içi ve yurt dışından tüm doktorların katıldığı bu toplantılarda hastaların dosyaları inceliyor ve en doğru tedaviyi kararlaştırıyor.

    Hasta memnuniyetini ve tedavi başarısını artırmayı ön planda tutan Bahçeci, tüm merkezlerinde hastalarına ücretsiz ön görüşme imkanı sunuyor.

    BAHÇECİ TÜP BEBEK MERKEZİ
    T: 4443949

  • Özel Umut Tüp Bebek Merkezi

    Özel Umut Tüp Bebek Merkezi | 5Özel Umut Tüp Bebek Merkezi, 2007 yılından bu yana Prof. Dr. Mustafa Bahçeci başkanlığında; kadın hastalıkları, kısırlık ve tedavisi konusunda uzmanlaşarak, sadece bu hasta grubuna hitap eden “branş merkez” özelliği ile butik hizmet veriyor.

    Koşuyolu’nda modern mimarisiyle, deneyimli ve tecrübeli ekibini, mevcut tıp teknolojisi ile birleştiren Umut Tüp Bebek Merkezi, teşhis ve tedavide hasta memnuniyetini ve hasta haklarını ön planda tutarak elde ettiği hasta sayısı ve yüksek gebelik oranlarıyla örnek tüp bebek merkezi özelliğini koruyor.

    Deneyimli ekibinden gelen bilgi birikimini, yüksek teknolojik imkanları ve modern tıp literatürüyle harmanlayan Özel Umut Tüp Bebek Merkezi, hem klinik, hem de laboratuvar hizmeti veriyor. Başta infertilite yani kısırlık ve tüp bebek olmak üzere;

    * Jinekoloji
    * Erkeğe bağlı İnfertilite, Teşhis ve Tedavi Yöntemleri
    * Kadına bağlı İnfertilite, Teşhis ve Tedavi Yöntemleri
    * Histereskopi
    * Endoskopik Cerrahi
    * Riskli Gebelik Takibi
    * Psikolojik Danışmanlık
    * Akupunktur

    gibi destek tedavilerle, hastalarına en iyi hizmeti sunmak için çalışıyor.

    Başarıyla Uygulanan Teknikler

    Özel Umut Tüp Bebek Merkezi, çiftin bebek sahibi olma şansını artıracak teknolojinin bütün imkanlarını, alanında uzmanlaşmış çalışanlarıyla uyguluyor. Yüzde 60’a yakın yüksek gebelik oranlarıyla hizmet veren merkezde;

    * IUI (Aşılama),
    * IVF (Tüp Bebek),
    * ICSI (Mikroenjeksiyon),
    * Mikro TESE ( Mikro Testiküler Sperm Ekstraksiyonu),
    * EF (Embriyo Dondurma),
    * IVM (İlaçsız Tüp Bebek),
    * IMSI (Sperm Seçme)

    gibi üremeye yardımcı son tedavi teknikleri uygulanıyor.

    EKİBİMİZ
    Op. Dr. Süleyman TOSUN – Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
    Doç. Dr. Ulun ULUĞ – Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
    Op. Dr. Emre BAKIRCIOĞLU – Üroloji ve Androloji Uzmanı
    Dr. Çiğdem ÇİZMECİ – Anestezist
    Psikolog Yasemin ABIZ

    Embriyolog
    Aşina BAYRAM
    Ali KIZILKANAT
    Habip ASLAN

    Hemşireler
    Hatice ÖZKAN
    Yasemin KÖROĞLU
    Hatice MUTAVLU
    Esra DEMİRCİ
    Aylin HAFIZOĞLU
    Gülnihal DİRİ
    Perihan AÇIKGÖZ
    Zulal DALOĞLU
    Tıbbi Sekreterler
    Özlem ELİTOK UÇAN
    Yasemin YILMAZ
    Tuğçe GÖKÇEN
    Demet VARLI

    Hasta İlişkiler Sorumlusu
    Neslihan İLKILIÇ

    Muhasebe
    Sena GÖKÇEN

    ÖZEL UMUT TÜP BEBEK MERKEZİ
    Koşuyolu Cad. No: 26-28
    Koşuyolu 34718
    Kadiköy / İstanbul

    Telefon : 216 545 55 55
    Faks : 216 340 80 00
    www.umuttupbebek.com

  • İzsiz Göğüs Büyütme

    Estetik cerrahi ameliyatlarında hedef mükemmeli yakalamaktır. Mükemmeli yakalamak, mümkün olduğunca doğal görünümlü bir sonuç vermek ve ameliyat edildiğine dair herhangi bir belirti oluşturmamakla mümkün olur.

    Estetik cerrahide amaç mümkün olduğunca doğal görünümü yakalamak ise ameliyat izinin varlığı doğal görünüme ve mükemmeliyete gölge düşürür.

    Estetik göğüs büyütme ameliyatlarında en küçük izi oluşturma hedefinden yola çıkarak, koltuk altında gözden uzak olan 3 cm lik kesi sonrası kalan belli belirsiz izi dahi yok edebilmek adına kişisel çabalarım ve kendi geliştirdiğim özel alet ve ekipmanlar ile 14-15 milimetre (1,4-1,5 cm) gibi yapılabilecek en küçük kesi ile “no-scar” diye adlandırılan iz bırakmayacak hale getirdim. Yapılan tüm ameliyatlarda yaklaşık 6 ay içinde izler silik hale geliyor. Bu tekniği uygulamaya başladıktan sonra yaptığım gözlemlerde izin çok küçük olmasından dolayı, diğer tekniklerde 6 ay içinde silik bir hale gelen yara izi, bu teknik uygulandığında ise tamamen görünmez hale gelir. Ameliyat yarasının 1,5 cm gibi oldukça küçük olması, iyileşmeyi de son derece hızlandırır. Bu teknik, özellikle hamileliğin ardından göğüsleri yıpranmış kadınlar için çok da uygun olmayabilir. Bu gibi durumlarda göğüsleri daha iyi toparlayabilecek farklı seçeneklerin de göz önünde tutulmasında yarar vardır. Ancak, göğüslerde herhangi bir yıpranma söz konusu değil ise, göğüslerde gevşeme, sarkma, boşalma yok ise bu teknik ile estetik, doğal görünümlü ve mükemmel sonuçlar alınmaktadır.

    Avantajları:
    1- Emzirebilme
    2- Duyu kaybı olmaması
    3- Sıfır iz
    4- Hızlı iyileşme