Kategori: Sağlık

  • Hamileyken diş tedavisi yapılır mı?

    Hamileyken diş tedavisi yapılır mı?

    Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, ağız ve diş sağlığının sürekliliğini sağlamak için ömür boyu etkili ve yeterli bakımın şart olduğunu ve kadınların hamilelik, bebek emzirme, menstruasyon, menopoz gibi dönemlerde dişlerine ayrıca özen göstermesi gerektiğine dikkat çekiyor.

    Hamilelik döneminde anne adayının dişlerinde kalsiyum kaybı olduğuna dair herhangi bir bilimsel bir veri olmadığını söyleyen Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, “Halk arasında ‘Hamilelik sırasında bebeğin kendisi için gerekli olan kalsiyumu annenin dişlerinden alarak annesinin dişlerinin çabuk çürümesine yol açtığı, bu sebepten ötürü anne adaylarının diş kaybına uğradığı’ şeklindeki düşünce bilimsel bir gerçeği yansıtmıyor” diyor.
    Ancak hamilelikte ağız sağlığında bazı değişikliklerin olacağını hatırlatan Dr. Kışlaoğlu “En önemli değişiklik östrojen ve progesteron hormon düzeylerindeki artıştır. Bu durum, dişler üzerindeki plak birikiminin artması ile bağlantılıdır.” diyerek vurgu yapıyor.

    DİŞLER NEDEN ÇABUK ÇÜRÜR?
    Diş Hekimi Çağdaş Kışlaoğlu, hamilelik döneminde vücuttaki dengenin bozulması, dişlerin normal dönemden daha çabuk çürümesine uygun bir ortam yarattığını vurgulayarak hamilelikte dişlerin daha çabuk çürümelerinin nedenlerini şöyle sıralıyor:

    – Bu dönemde tatlıya, abur cubura aşırı istek belirir ve bunlar yendikten sonra diş fırçalama ihmal edilir.

    – Hamileliğin ilk aylarında görülen kusmalardan sonra anne adayı ağız bakımına yeterince özen göstermeyebilir.

    – Gebelik hormonlarının etkisi ile dişetleri daha çabuk kanayan anne adayı, dişlerini fırçalamaktan kaçınır.

    DİŞLERDE KALSİYUM ÇÖZÜNMESİ OLMAZ
    Hamilelik döneminde bebeğin ve annenin kemiklerinin sağlıklı olabilmesi için anne adayının, günlük olarak 1200 ilâ 1500 mg kalsiyuma alması gerektiğini söyleyen Dr. Kışlaoğlu, bebek bekleyen kadınların bu dönemde süt ve süt ürünleriyle yeşil yapraklı sebzeler gibi kalsiyum bakımından zengin gıdalar tüketmesi gerektiğini vurguluyor.

    Doktor Çağdaş Kışlaoğlu açıklamalarına şöyle devam ediyor: ‘Anne adayı eğer kalsiyum ihtiyacını gıdalardan karşılayamazsa, bebeğin gelişimi için gerekli olan kalsiyum, annenin kemiklerinden karşılanıyor. Ancak anne adayı, hamilelik döneminde iyi beslenir yeterli ağız diş bakımı yaparsa bu dönem, normal dönemden farklı bir diş sorunu ile karşılaşmaz.”

    ŞEKERDEN UZAK DURUN!
    Hamilelik sırasında beslenme, hem annenin hem de bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için oldukça önemli olduğunu söyleyen Dr. Kışlaoğlu, anne adaylarının hamilelik döneminde nasıl beslenmesi gerektiğini şöyle anlatıyor:

    “Anne adaylarının, hamilelik süresince A,C ve D vitaminleri ile fosfor ve kalsiyum yönünden zengin temel besinler, meyveler ve sebzeler almaya dikkat etmeleri gerekiyor. Hamileyken ayrıca tahıl, süt ve süt ürünleriyle, balık ve yumurta dengeli olarak almaları yararlı olacaktır. Anne adayları, -özellikle yemek aralarında- şekerden mümkün olduğu kadar uzak durmalı. Kurutulmuş meyve ve karamel gibi yapışkan şekerli yiyeceklerden de kaçınmaları gerekiyor.”

    HAMİLEYKEN DİŞ TEDAVİSİ YAPILABİLİR Mİ?
    Diş Hekimi Protez Doktoru Çağdaş Kışlaoğlu, hamileyken diş tedavisi yapılıp yapılmayacağı konusunda şunları söylüyor:

    – Bebeğin organ gelişim evresi olan hamileliğin ilk üç ayında etkili dental tedaviden kaçınılması gerekiyor.

    – Diş ya da diş eti iltihabı gibi acil durumlarda, var olan enfeksiyonun bebeğin gelişimini dental tedavinin olumsuzluklarından daha fazla etkileyebileceği düşüncesi ön plana alınmalı ve bir jinekologun önerileri doğrultusunda diş tedavisi yapılmalıdır.

    – Son üç ayda tedavi için gerekli olan pozisyonları rahat alalaması ve koltukta uzun süre oturamaması nedeni ile diş tedavisi yaparken anne rahatsız olabilmektedir.

    EKSTRA BİR AĞIZ-DİŞ BAKIMI ŞART!
    Dr. Çağdaş Kışlaoğlu, anne adaylarının hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığına normal dönemden daha fazla özen göstermesi gerektiğini söyleyerek, şu hatırlatmalarda bulunuyor:

    – Hamilelik sırasında oluşan hormon artışı, ağız mukozasını dış etkenlere karşı özellikle bakteri plaklarına karşı daha hassa yapar. Bunun için günlük ağız ve diş bakımı kesintiye uğratılmamalıdır.

    – Plak birikimi ve diş eti hastalıkları ile hamilelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler arasında direkt bir ilişki vardır. Bu nedenle anne adayları, hamilelik öncesinde tam bir ağız muayenesinden geçerek optimal ağız hijyenine kavuşmalı ve bunu sürdürme alışkanlığını kazanmalıdır.

    – Anne adayları hamilelikte günde en az iki kez diş fırçası ve diş ipi kullanarak etkili diş bakımı yapmalı, plak birikimine engel olmalıdır.

    – Hamilelikte ağız gargaraları ya da ılık tuzlu su ile gargara yapılmalıdır. Özellikle ılık tuzlu su diş etlerini rahatlatır ve dişeti hassasiyetini azaltır.

  • Japon işi tüp bebek

    Japon işi tüp bebek

    Uzakdoğu’nun doğal yaşam felsefesi ile tüp bebek tedavilerinin birleştirilerek uygulandığı “doğal tüp bebek” yöntemi hem yan etkiyi azaltıyor hem de ilaç maliyetini düşürüyor.

    Klasik tüp bebek tedavilerinde birden fazla yumurta elde ederek kısa zamanda mümkün olduğunca çok embriyoya ulaşmak amaçlanıyor. Ancak olağandan fazla yumurta elde etmek için kadına verilen hormon ilaçları, karında şişlik, ağrı, bulantı gibi yan etkiler gösterebiliyor.

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hakan Özörnek, Japonya’da geliştirilerek uygulanan ve yaklaşık 2 yıldır başarılı sonuçlar veren doğal tüp bebek tedavisinde hormon ilaçlarının yerinin daha az olduğunu belirtti.

    Dr. Özörnek, doğal tüp bebek yöntemine ilişkin şu bilgileri verdi: “Normalde her kadın her adet döneminde bir yumurta üretir ve yumurtlar. Doğal Tüp Bebekte kadınların normal adet döneminde ürettikleri yumurta hücreleri kullanılır. Kadının adet döneminde oluşacak yumurtası, yani doğanın seçtiği yumurtaya tüp bebek işlemi uygulanır. Burada önemli olan nokta yumurtanın ilaç zoruyla değil, tamamen doğal olarak o ay için seçilen yumurta olmasıdır. Çok sayıda yumurta elde etmek hedeflenmediği için daha az ilaç veriliyor, anne adayı sadece hap kullanıyor. Dolayısıyla bazıları ciddi olan yan etkiler yaşanmıyor.

    NTV

    Tüp Bebek Özel Bölüm için tıklayın…

  • Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı?

    Ağız ve diş bakımı nasıl olmalı?

    Diş çürüğünün nasıl oluştuğunu biliyor muyuz?

    Ağızda bulunan bakterilerin oluşturduğu bakteri plağı, şekerli ve unlu gıdalardan ağızda kalan artıklar sebebiyle asit oluşturuyor. Bu asitler, dişlerin mineral dokusunu çözüyor, diş minesinin bozulmasına ve çürük başlangıcına sebep oluyor.

    Diş çürüğü ağrıya neden olduğu zaman, diş hekimine başvuruluyor. Ağrının en çok, soğuk, sıcak, ekşi veya tatlı gıdaların tüketimiyle hissedildiği belirtiliyor.

    Uzmanlar, önlenebilir bir durum olmasına rağmen, dünyada dişi çürümeyen kişi sayısının çok az olduğunu ifade ediyorlar.

    Dişlerimizi çürüklerden nasıl koruyabiliriz?

    Dişleri fırçalamak ve dişlerin aralarını temizlemek, yiyecek parçalarını ve bakterileri temizlemenin en iyi yolu olarak gösteriliyor.

    Diş bakımının, dişleri günde en az iki kez( sabah ve gece yatmadan önce) fırçalama, diş aralarını da günde en az bir kez temizleme şeklinde olması gerektiği belirtiliyor.

    Diş bakımında daha da iyi olan, her öğünden sonra dişleri fırçalamak.

    Florlu diş macunu, diş fırçası ve diş ipiyle gerçekleştirilen bir temizliğin en az üç dakika sürmesi gerekiyor.

    Bu kurallara dikkat ederek diş bakımımızı yürütürsek, ağız ve diş sağlığımızı korumada üzerimize düşeni yapmış oluruz.

    Ağız – Diş Sağlığı ve Bakımı ile detaylı bilgi almak için tıklayın…

  • Burun estetiğinde doğal görünüm için Poligon Rinoplasti

    Burun estetiğinde doğal görünüm için Poligon Rinoplasti

    Burun estetiği ameliyatlarında daha doğal sonuçlar elde etmek için çalışmalar yapan Dr. Barış Çakır, uzun süredir ilgi duyduğu resim ve desen çalışmaları sonucu ameliyatlarında farklı bir tarz kullanmaya başladı. Ameliyatlara farklı bir bakış açısı getiren Poligon Rinoplasti’nin önemli avantajı burun estetiği ameliyatlarında oluşan “mandal burun” gibi şekil bozukluklarının oluşmaması ve bazen ameliyat olan kişinin arkadaşlarının bile anlamayacağı kadar doğal sonuçlar elde edilmesidir.

    Burun estetiği ameliyatının, resim bilgisi ile yapılması temeline dayanan Poligon Rinoplasti’de Dr. Barış Çakır burnu önce kübik formlarla (üçgen,dörtgen,beşgen gibi) analiz ediyor. Çakır, çok sayıda güzel burun kübik formlarla analiz edilerek ortaya bir estetik burun şablonu oluşturmuş. Bu şablon, burun estetiği isteyen hastalar için bir kılavuz olarak kullanılıyor. Bu yöntemle estetik yapılmamış kusursuz bir burnun kıkırdak anatomisi çizilmiş oluyor. Çizilen resim, güzel ve nefes alan burunlar incelenerek ortaya çıkartıldığı için bu sistemle elde edilen sonuçlar çok doğal oluyor. Burunları 3 boyutlu inceleyen bu şablon aracılığı ile burnun ışık ve gölgeleri tasarlanmış oluyor.

    Açık teknik burun ameliyatlarında da kapalı teknik burun ameliyatlarında da rahatça uygulanabilen yöntem, kapalı teknikte yapılırsa ek avantajlar sağlıyor. Bu yöntemle yapılan ameliyatlarda farklı dikiş teknikleri de kullanan Dr. Barış Çakır ameliyatlarında amacının “hem sağlıklı nefes alan hem de doğal görünümlü burun” ortaya çıkarmak olduğunu söylüyor.
    2004 yılından bu yana sanatla bilimi estetik temelde birleştiren Çakır’ın, geliştirdiği bu yeni teknik yakında Amerika’nın saygın dergilerinde Aesthetic Surgery Journal’da yayınlanacak.

    Op.Dr. Barış Çakır
    Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
    bariscakir.com

    Dr. Barış Çakır Facebook 
    Dr. Barış Çakır Twitter

    İlgili Konuları ;
    – Burun estetiğinde içten bantlama tekniği
    Burun nefes problemleri
    Burun estetiğinde kapalı teknik mi ? açık teknik mi ?

  • Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD) Vakıflaşıyor!

    Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD) Vakıflaşıyor!

    Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD) Vakıflaşıyor! 

    “Gelin hayatı birlikte paylaşalım” sloganıyla yola çıkan ve 350’ye yakın ödül alan Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD), 20. yılını anlamlı bir gece ile kutladı. BEDD,  Danışmanlar Kurulu Başkanı Ediz Hun, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu ve birçok sanatçının katılımıyla gerçekleşen gecede, Vakıflaşma kararını açıkladı. 

    Kısıtlı imkanlarla 20 yıl önce kuruldukları günden bu yana 25 bin engelliye ulaşan  BEDD, vakıflaşma kararı verdiğini açıkladı.  Gectiğimiz günlerde 20’inci yılını kutlayan BEDD bu anlamlı gecede yeni uygulamaya başladıkları engelli ve aileleri ile ilgili Koruyucu Aile Modelini de açıkladı. Bakanlar Kurulu kararı ile kamu yararına çalışan dernek statüsüne layık görülen BEDD’in 20’inci yıl kutlamasında muhteşem müzik performansı ile Göksel & Yudum & Elvan Orkestrası ve Türk sanat müziğinin eşsiz şarkılarını seslendiren Yıldırım Bekçi yer aldı.

    Gecede konuşma yapan BEDD Genel Başkanı Kemal Demirel, “Kullanılmış bir masa ve sandalye ile yarım bir bedenle başlayan yolculuğumuz da, 25 bin engelliye tekerlekli sandalye teslim ederek yüzlerini güldürdük, sosyal yaşama kazandırdık, engellilere hizmet götürürken yaz-kış demedik, yollara düştük ve bu günlere geldik” dedi. BEDD Danışmanlar Kurulu Başkanı Ediz Hun ise, “20 yıldır derneğin faaliyetlerini çok yakından takip etmekteyim, engellilerin sosyalleşmesi ile ilgili tüm etkinliklerin içerisindeyim, gelinen nokta gurur vericidir. Vakıflaşma kararı ile hedefimiz ve amacımız doğrultusunda engelliler için çabamız devam edecektir.” şeklinde konuştu.

    Mustafa Yolaşan’ın sunuculuğunu gerçekleştirdiği gecede derneğin kuruluşundan bu yana desteklerini esirgemeyen kurum ve kişilere 20. Yıl teşekkür plaketleri de takdim edildi. 

    BEDD Hakkında:

    Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği kamu yararına çalışan dernek statüsündedir. Derneğimiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan tüm ortopedik engellilerin eğitim, sağlık ihtiyaçlarına katkıda bulunarak sosyal dayanışmalarını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Bünyesinde toplanan engelli vatandaşlar için din, dil, ırk, bölge ve cinsiyet ayırımı yapmaksızın gerekli tüm çalışmaları yapar.

    Ortopedik engelliler için yapılacak çalışmalarla ilgili olarak kurumlar ve kişilerle işbirliği halindedir. Ortopedik engellilerin ruhen ve bedenen kendilerine yeterli gücü kazanabilmeleri için eğitici, birleştirici ve tedavi edici çalışmalarda bulunur. İş sahaları ve atölyeler açıp gerekli eğitimi sağlayarak bedensel engellileri tüketici pozisyonundan üretici bir birey konumuna getirerek topluma kazandırmayı hedefler. Engelli arkadaşlarımızın da üretkenlikleriyle ülke kaynaklarından eşit pay almalarını sağlar.

    Engellilerin hak ve taleplerinin savunucusu, aynı zamanda takipçisi olmak, kimsesiz ve yardıma muhtaç engellilerin rehabilitasyonlarını sağlamak, ortopedik engelliler için gereken araç gereçleri temin etmek, maddi ve manevi yardımda bulunarak onlara ve ailelerine destek olmak derneğimizin öncelikleri arasındadır.

    BEDD, engellileri temsil eden sivil toplum kuruluşları ile ortak sosyal faaliyet ve işbirliği yaparak insani ve barışçıl faaliyetlerde bulunmaktadır. Derneğimiz, her toplum bireyi gibi ortopedik engellilerin de her alanda yer almalarına destek vererek insanlığa örnek olabilecek düzeyde bir kişiliğe sahip olmalarını sağlamak için çalışmalarını sürdürmektedir.

    Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD) Vakıflaşıyor!
    Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD) Vakıflaşıyor!

    Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği (BEDD) 
    BEDD Facebook
    BEDD Twitter

  • Dolgun Dudak Estetiği Nasıl Yapılır?

    Dolgun Dudak Estetiği Nasıl Yapılır?

    Dudak estetiği estestik dudak ameliyatı dudak asma dudak kaldırma dolgun dudaklar dudak dolgu dudak kalınlaştırma inceltme Paris Dudak hakkında bilgi içerir.

    Dolgun dudaklar neden hoşumuza gidiyor biliyor musunuz? Çünkü dolgun ve diri dudaklar güzellik simgesi olduğu kadar ayni zamanda gençliğin, çekiciliğin, doğurganlığın, seksiliğin, dişiliğin ve en önemlisi güzelliğin olmazsa olmazlarından birisi. Yüz güzelliğinde en önemli tamamlayıcı unsurlardan biri olan dudakların da güzel olması yüzün bütünlüğünü tamamlaması açısından çok önemli. Dudakların büyüklüğü, dolgunluğu, ince veya kalın olması yüzün diğer elemanları olan burun, yanaklar, gözler, kaşlar, çene ve dişlerle uyumlu ve orantılı olmalıdır. Kalın ve dolgun dudaklar gençliğin ifadesi olduğu kadar incelmiş ve gevşemiş dudaklar yaşlılık ifadesidir. Dudaklar yüzün estetik görünümünde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle dudakların diri ve dolgun görünmesi yüzümüzdeki gençlik ve sağlık ifadesini güçlendirir.

    Dudaklar kimilerinde doğuştan yani ailesel olarak ince ve belirsizdir. Kimilerinde ise yaşlanmaya bağlı olarak dokuların erimesiyle incelir ve kırışarak dolgunluk ve diriliğini kaybeder. Dokuların gevrekliği ve dolgunluğunun azalması yüzdeki deri, kas ve yağ miktarlarının azalması ve erimesi sonucudur. Yüz derisi ve bununla beraber diğer yapılar yanaklar, boyun derisi, göz kapakları, kaşlar ve tabii ki dudaklar yerçekimi ile aşağı doğru sarkar. Dudakların sarkması ile bu tip hastalarda güldükleri ve konuştukları zaman alt dişler görünür hale gelir ki alt dişlerin görülmesi (dental show) yaşlılık ifadesidir. Gençlerde ise durum tam tersine güldükleri ve konuştukların da üst dişler daha görünür haldedir ve alt dişler görünmez. Bu da genç yüz ifadesidir.

    Dudak estetiği dudakları yapısal olarak ince olan ya da zamanla incelen, kalın ve dolgun dudaklarla yüzündeki gençlik ve güzellik ifadesini güçlendirmek isteyenler yada daha diri ve dolgun dudaklara sahip olmak isteyenler tarafından tercih edilir. Dudakları ince ve kırışık olanlar kadar örneğin siyah ırktan olan hastalar gibi dudakları normalden kalın olanlarda inceltme ameliyatları da yapılmaktadır. Bir de dudak kanserine bağlı olarak dudaklarının bir kısmı alınmak zorunda kalınan hastalarda da yeniden dudak yapmaya yönelik ameliyatlar da yapılmaktadır ki bu tip dudak onarım ameliyatları estetik kadar fonksiyon açısından da büyük önem taşımaktadır.

    Nasıl Yapılıyor? Amaç dudakları kalınlaştırmak ve konturlarını daha belirgin hale getirmek, kırışıklıkları azaltmak ve dolgunlaştırmaktır. Ancak doğal bir görünümün de korunması başlıca hedeflerindendir.
    Dudakları kalınlaştırmak ve kırışıkları düzelterek dolgunlaştırmak için pek çok yöntem bulunmaktadır. Bunları yöntemleri 3 ana grupta inceleyebiliriz.

    1. Yabancı dolgu malzemeleri:
    Sıvı Silikon ve Silikon Yağı: Yüz dokularına enjekte edilerek kullanımı 1960-70 ler de popüler olmuştur. Dudak kalınlaştırmada yıllardır kullanılmakta olan sıvı silikon ve silikon yağı içerdiği olumsuzluklar ve uygulanan hastalarda çeşitli komplikasyonlara neden olmasından dolayı artık günümüzde kullanımı Amerikan gıda ve ilaç kurumu FDA tarafından estetik dolgu maddesi olarak satılması ve direk doku içine enjeksiyonu yasaklanmış ve kullanılmamaktadır. Burada ki uygulama meme ameliyatlarında yapılandan farklıdır. Meme ameliyatlarında jel silikon kalın bir kılıf içinde meme altına yerleştirilmekte ve istendiğinde çıkarılmaktadır. Hiçbir sakınca içermemektedir. Ancak dudağa enjekte edildiğinde bu silikon sıvı olduğu için doku aralarına yayılmakta ve çıkarmak imkansız hale gelmektedir. Dudak dokusunda enflamasyona neden olmakta ayrıca sürekli yer değiştirdiği için hastalarda şekil bozukluğuna yol açmaktadır. Ülkemizde bazı otel odalarında, evlerde ve bazı güzellik salonlarında gizli olarak bazı yetkisiz kişiler bu tip silikon dolgusu yapmaktadırlar. Bu nedenlerle dikkatli olunmalı kesinlikle yaptırılmamalıdır. Ülkemizde hiçbir plastik cerrah yüze sıvı silikon veya silikon yağı enjeksiyonu uygulamamaktadır.

    Geçici dolgu maddeleri; Kollajen, Hyalurinik asit gibi maddelerden oluşan zararsız malzemelerdir. Kollajen sığır derisinden elde edilmektedir. Deli dana hastalığının ortaya çıkışı ile kullanımı neredeyse durmuştur. Ayrıca hayvan proteini olduğu için alerji riski vardır, test yapılmadan kullanılmaz. Yüzdeki kırışıklıkları düzeltmek için de uygulanan Hyalurinik asit en yaygın olarak kullanılan malzemedir. Restylane® denilen ve iğne ile enjekte edilen Hyalurinik asit kullanıldığında uygulama çok basittir ve hasta hemen normal hayatına döner. Uygulama sonrası 4-6 ay kadar kalıcı olur ve bu sürenin sonunda tekrarlamak gerekir. Kimyasal olarak elde edilmektedir ve alerji yapmaz, risksizdir. Bu maddeler derinin hemen içine enjekte edilir. Dudak kenarlarını dikleştirmek ve belirginleştirmek için kullanılırlar. Daha fazla kalınlaşma gereken durumlarda yetersiz kalırlar. 4-6 içinde vücuttan eritilerek atılır. Yani etkisi geçicidir ve her 6 ayda bir yaptırmak gerekir.

    Bu tip iğne ile yapılan ve vücuttan atılmayan yani kalıcı olarak düzelme sağlayan pek çok kimyasal madde vardır. Bunlar vücutta 4-5 yıl kadar kalabilmektedir. Böyle enjeksiyon tipi uygulamalar son derece basittir. Yapıldıktan hemen sonra hasta normal günlük hayatına devam edebilir.

    Diğer katı formdaki dolgular; Bunlar enjekte edilenler gibi enjektörle değil ufak bir ameliyatla yerleştirilen malzemelerdir. Alloderm insan derisinden elde edilir. Konulduktan sonra 1 yıl içinde eriyerek kaybolur. Gortex denilen malzeme ise kalıcıdır. Dudak kenarlarından yapılan küçük kesilerden dudak içine yerleştirilir. Konulduğu şekilde kalır ve şeklini muhafaza eder. Sakıncası ise zamanla dudağı delerek dışarı çıkabilmesidir.

    2. Hastanın kendi dokuları ile doldurmak…
    Dudak kalınlaştırma ve dolgunlaştırma hastanın kendi vücudundan alınan dokularla da yapılabilir. Bunlar;

    Yağ Hücreleri: Hastanın kendi vücudundan çekilerek alınan yağ hücreleri dikkatli bir işlemden geçirildikten sonra dudaklara ve eğer gerekiyorsa başka kırışıklıklara enjekte edilir. 3-6 ay içinde konulan hücrelerin % 20-30 u geriye kalır. İşlem birkaç defa tekrarlandığında etkili bir dudak kalınlaştırma sağlanabilir. Hiçbir zararı yoktur alerji vs.. gibi riskler içermez. İşlem lokal anestezi altında yapılır. Şişlikler birkaç günde geçer. Son derece kolay bir uygulamadır. Fazla dolgunluk gerektiren durumlarda oldukça etkilidir.

    Deri Hücreleri ; Hastanın kendi vücudundan örneğin, karın veya meme küçültme ameliyatı sırasında çıkan derilerden veya daha önceden vücutta kalmış yara izlerinden çıkan skar dokusundan alınan deri altı dokusu ve yağ hücreleri karıştırılarak doku kokteyli şeklinde dudaklara enjekte edilir. Bu yöntemde konulan hücrelerin bir kısmen eridiği için 2-3 defa tekrarlamak gerektirir. Zararsız ve en iyi yöntemlerden birisidir. Alerji riski yoktur.

    3. Dudakları ameliyat ile yeniden biçimlendirmek.
    Dudak estetiği ile dudakları dolgu maddesi kullanmadan basit ameliyatlarla kalınlaştırmak mümkündür. Pek çok teknik mevcuttur. Bu yöntemlerden uygun olanı plastik cerrah hastanın dudak yapısına ve durumlarına göre seçer. En iyi ve kalıcı sonuçlar bu tekniklerle alınır. Diğerleri gibi geçici değildir. İyileşme 2-5 günde tamamlanır. Lokal anestezi altında yapılan basit ameliyatlardır.

    Martı kanadı tekniği: Burada amaç dudak kenarını yukarı taşıyarak dudağı genişletmektir.Kesi üst dudak kenarından ve yükseltilmek istenilen üst kısımdan yapılır ve daha sonra arada kalan deri çıkarılır ve dudak derisi üstteki cilde dikilir ve dudağın pembe kısmı yukarı doğru kalkmış olur. Bu teknik çok ince dudaklar ve dudak kenarları çok kırışık olan hastalar için mükemmel bir çözümdür. Sonuç kalıcıdır.

    Boğa boynuzu yada burun altı dudak kaldırma: Burnun hemen alt kenarından kıvrımlara uygun olarak boğa boynuzu şeklinde kesilerek bir miktar deri çıkarılır ve deri yeniden dikilerek dudak yukarı doğru asılmış olur. Burun altında ince bir kesi izi kalır. Bu teknik üst dudak derisi geniş olan hastalarda bu mesafeyi kısaltmak için de kullanılır. Böylece üst dişlerin görünmesi sağlanmış olur. Sonuç kalıcıdır.

    Paris dudak: Dudak kenarları ve filtrum denilen üst dudakta burun altında kalan çukurluğun kenarlarının dolgu maddeleri veya yağ hücreleri ile belirginleştirilerek yapılan dudağa verilen isimdir.Dudak kenarları belirgin ve dolgundur.

    V-Y tekniği: Üst ve alt dudaklara ağız içinden V şeklinde kesiler yapılarak sonrada Y şeklinde dikilerek dudaklar dolgunlaştırılır. Sonuç kalıcıdır. Değişmez.

    Dudak Asma: Burun içinden yapılan küçük bir kesiden geçirilen dikişler dudaktan da geçirildikten sonra bağlanır ve dudak yukarı doğru kaldırılır. Görünen bir iz kalmaz. Oldukça etkili bir yöntemdir.

    Yüzde bütünlüğü tamamlaması açısından en önemli unsurlardan olan dudak estetiği alınan etkili sonuçlar ve basit uygulama yöntemlerinden olması nedeniyle oldukça popülerdir.

    Dudakları Dolgun Göstermenin Yolları için tıklayın..

  • Burun estetiği operasyonu ne kadar önemsenmeli

    Burun estetiği operasyonu ne kadar önemsenmeli

    Estetik olarak güzel ve doğal bir burun insanların karşılıklı iletişiminde en göze çarpan, kaş ve gözleri ortaya çıkaran,  kişinin kendisine olan özgüvenini  etkileyen,  bireyin ifadesini belirleyen oldukça önemli bir organdır.

    Burun sadece şeklen de önemli bir organ değildir. Hayati öneme sahip solunum, koku alma, havanın filtrelenmesi gibi bir çok görevi yerine getirir.

    Burun;  kıkırdak,  kemik, sinüsler,  ciltlatı yağ , kas, bağ dokusu,  burun eti ve ciltten oluşan kompleks bir anatomidir.

    Bu kompleks anatominin yanında  bir çok kişide de farklı özellikler göstermesi nedeniyle ayrıca zor olan bir organdır.

    Bu kadar kompleks bir anatomiye sahip, fonksiyonlarını korumanın hayati öneme sahip olduğu, yüzün ortasında her zaman görünen ve estetik açıdan oldukça önem arzeden bir organın ameliyatı da doktor için oldukça yoğun eğitim,  sabır, tecrübe, ve  yetenek gerektiren zor bir operasyondur.

    Unutulmamalıdır ki başarısız burun estetiği operasyonunun en sık sebebi  yanlış hekim seçimidir. Hem estetik hem de fonksiyon olarak bu kadar önemli bir organ ortadayken, operasyonunuzu gerçekleştirecek hekime karar verirken,  onunla yüzyüze mutlaka görüşün yaptığı operasyonları görün ve tam bir güven ortamı oluştuysa,  o zaman ameliyat olmaya karar verin.

    Burun estetiği operasyonları hekimler için oldukça zor bir operasyon olmasına rağmen, tecrübeli ellerde kolay kolay sorun yaşayamayacağınız,hasta açısından ağrısız sızısız ve kolay bir operasyondur diyebiliriz.

    Op.Dr.Muhammet DİLBER
    Nose Estetik “Estetik Burun Ameliyatları”
    noseestetik.com , muhammetdilber.com

    Op.Dr.Muhammet Dilber Facebook 
    Op.Dr.Muhammet Dilber twitter

    İlgili yazıları ;

    – Burun estetiği ile birlikte yapılan operasyonlar 
    – Burun şekli nefes almayı etkiler mi ?
    – Doğal burun estetiği
    – Burun operasyonu öncesi öneriler
    Burun estetiği operasyonlarında doğru zaman ?

  • Regl sancısından kurtulmanın yolları

    Regl sancısından kurtulmanın yolları

    Çoğu zaman ağrılarla baş etmek zorunda kalmak sosyal hayatı da olumsuz yönde etkileyebiliyor.

    Kadınların her ay düzenli bir şekilde adet (regl) sancılarıyla baş etmek zorunda kalmaları sadece fiziksel olarak değil ve ruhsal olarak da sorunları beraberinde getirirebiliyor.

    Regl sancısından kurtulmanın yolları

    1- Sıcak banyo yapın

    Orta dereceli bölgesel sıcak uygulama ağrılarınıza iyi gelebilir. Bunun için sıcak banyo ya da ayaklara sıcak uygulama önerilir.

    2- Sıcak uygulamayı direkt karnınıza yapmayın

    Dikkat edilmesi gereken nokta, sıcak uygulamanın direkt karına yapılmamasıdır. Bu uygulama sağlığınız için tehlikeli olabilir; çünkü karın içerisinde bir iltihabi problem varsa bunun yayılmasına neden olabilirsiniz.

    3- Egzersiz yapın

    Nefes ve kasları güçlendirici egzersizler ağrıları kontrol eder. Ev ortamında hafif egzersizler yapın.

    4- Masaj yapın

    Masaj ağrıyı azaltmada etkili bir yöntemdir. Ağrıyan bölgenin altına yoğurma tarzında ritmik masaj uygularsanız, ağrılarınızı hafifletebilirsiniz.

    5- Düzenli uyuyun

    Düzenli uyku, gerginliği azaltacağından ağrıyı kontrol etmede işe yarar. Ağrılı zamanlarınızda uyku düzeninize özellikle dikkat edin.

    6- Sağlıklı beslenin

    İyi beslenme ve bunun adet döneminde de sürdürülmesi ağrıyı azaltmada etkilidir. Düzenli beslenme ile ağrılarınızın şiddetini azaltmak elinizde.

    7- Fındık – fıstık tüketin

    B vitamini ve magnezyumdan zengin besinler adet dönemde oluşan rahatsızlıkları ve ağrıyı gidermede yardımcı olur. Adet döneminde; et, balık, karaciğer, kuru baklagiller, fındık, fıstık, susam gibi yağlı tohumlar, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve öğütülmemiş tahıllar tüketin.

    8- Tuzu kısıtlayın

    Eğer kişide adet kanamasından önce baş ağrısı, karında şişlik gibi problemler oluyorsa reglden bir hafta önce tuz kısıtlanmasına gidilebilir.

    9- Bol bol maydanoz tüketin, kafeinden uzak durun

    Doğal idrar sökücü olan maydanoz, ıhlamur, kuşkonmaz gibi besinler bu dönemde alınan ödemi gidermede yardımcıdır. Ağrılarınızı artırmamak için ise kafeinli ve gazlı içeceklerden kesinlikle uzak durmalısınız.

    Sancılı adet (Dismenore) Yorumlarına Bakabilirsiniz…

  • Burun nefes problemleri

    Burun nefes problemleri

    Burun nefes problemleri

                Nefes problemleri, burun estetiği istekleri genelde birlikte olmaktadır. Çünkü eğri burun hem şekil problemi hem estetik problem oluşturur.

    Burnumuz solunum sistemimizin başlangıç bölgesidir. Burnun, havayı nemlendirmek ve havadaki yabancı maddeleri süzmek gibi bir görevi vardır.

    Neden iki burun deliğimiz var?

    Genzimizden itibaren, trakea ile akcigere kadar havayolumuz tek bir kanaldan oluşur. Peki, havayolu neden iki ayrı hava yolu ile başlar? Atmosfer havasını direkt akciğerlerimize çekmeyiz. Havayı, ısıtmamız ve tozunu süzmemiz gerekir. Elektrik süpürgesinde,  arabanın polen yada hava filtresinde birikmiş toza şahit olmuşsunuzdur. Peki akciğerlerimizi ömrümüz boyunca,  bu tozdan koruyan sistem nedir?

    Burun delikleri çift silindir motora benzetilebilir. Delikler sırayla çalışırlar. Çoğu insan, bunun farkına dahi varmaz. Bazı hastalarım septum deviasyonunu tedavi ettikten sonra, bana “bir delik daha açık, ikiside aynı anda çok iyi nefes almıyor” demektedir. Önceden hep bir delik tıkalı olduğu için normalin bu olduğunu bilmemektedirler. Deliklerin nefes alma sırası 1-6 saat arasında değişmektedir.

    Hava delikten geçerken, tozlar burun etleri tarafından yakalanır ve hava ısıtılır. Bir süre sonra burun eti soğur ve üzerinde yabancı maddeler birikir. Burun etinin içindeki süngerimsi dokuların damarları, genişler ve burun eti kan ile dolmaya başlayarak şişmeye başlar. Bu sırada bu delikten hava akımı azalmış olur. Kan ile şişen burun etinden, sümük salgısı artar ve tutulan tozlar sümük ile atılmaya başlar. Tüm bu dinleme aşamasında diğer delik çalışır.

    Havayolumuz küçük tüycükleri bulunan mukoza hücreleri ile kaplıdır. Bu tüycükler sayesinde havadaki yabancı maddeler sürekli dışarıya doğru taşınır. Mukozaya, ameliyatlar sırasında zarar vermemeye gayret etmekteyiz.

    Septum deviasyonu

    Septum kıkırdağı burun boşluklarını ayıran en büyük burun kıkırdağıdır. Burun çok sık darbe alan bir organdır. Çocukken, burun üzerine düşersek, septum kıkırdağı kolayca yerinden kayabilmektedir. Septumdaki kırılma yada kaymalar septumun büyüme merkezlerini uyarmaktadır. Septumda aşırı büyüme, kemerli bir burna sahip olmanıza neden olabilir. “Ailemde herkesin burnu düzgün birtek benim böyle kemerli” diyen hastalarımın genelde çocukken bir burun yaralanması bulunmaktadır. SEPTUM KIKIRDAĞI DÜZELTİLMEDEN BURUN DA DÜZELMEZ. Simetrik bir burun için simetrik bir septum gereklidir. Bu nedenle, burun ameliyatı septoplasti ile başlar. Septoplasti ameliyatı, rinoplasti ameliyatının bir parçasıdır ve şahsi fikrim, rinoplasti cerrahı tarafından yapılmalıdır. Septum, burnun temelidir ve aşırı kıkırdak çıkartılması burnun düşmesine sebep olur. “Ben sadece nefes ameliyatı oldum ama yıllar içinde burun ucum düştü” diyen yüzlerce hasta beni ziyaret etmiştir.

    Septoplati ameliyatında, bolca kıkırdak çıkartılır ve hastanın odasına yollanırdı. Bu yaklaşım son yıllarda hızla değişiyor. Çünkü aşırı kıkırdak çıkartılan burunlarda yıllar içinde şekil bozuklukları meydana geldi. Artık, kıkırdaklar çok az çıkartılıyor, eğrilikler mümkün olduğunca düzeltilip yerinde bırakılıyor.Burnunuzda çökme meydana gelirse, septum hakkınızı kaybettiğiniz için kulak ya da kaburgadan kıkırdak alınması gerekebilir. Sekonder cerrahilerde kıkırdak ihtiyacı olduğu için, hastalarımızın septumunda, mümkün olduğunca kıkırdak miktarını korumaya çalışıyoruz.

    KONKA HİPERTROFİSİ (et büyümesi)

                Burun septumu, bir tarafa eğri olunca, diğer tarafta oluşan boşluğu burun eti şişerek doldurmaktadır. Septum deviasyonu düzeltilip, büyümüş ete müdahale etmeyince, bu seferde diğer taraf tıkanabilmektedir. Bazende iki burun etide, allerjik sebeplerden büyümüş olabilir. Bu hastalarda burun etlerine müdahale etmek gerekir. Estetik burun ameliyatı eğer hava yolunu daraltacak ise, koruyucu amaçlı, düşük miktarda et küçültmesi yapılması gerekebilir.

    Yukarıda değindiğimiz gibi çok özellikli bir sisteme nasıl bir tedavi yöntemi uygulanmaldır.

                Burun etlerinin mukozaları değil, içlerindeki süngerimsi doku şişmektedir. Mukoza sadece alttaki yapılara uyum sağlamaktadır. Tedavi edilmesi gereken, aşırı şişmiş yada aşırı reaktif süngerimsi dokudur.

    Koter, lazer yada başka bir cihazla mukozanın yakılarak tedavi edilmesi inanmadığım bir tedavi yöntemidir. Tozları dışarı atan tüycükler içeren mukoza dokusunun yakılması, solunum fizyolojisini negatif etkilemektedir. Yanık iyileşirken, sürekli burun içinde kabuklar oluşmaktadır. Bu kabuklar, yanık yarasına bağlıdır. Burun etlerinin koterle yakılmasının, 20-30 yıla kadar terk edilecek bir tedavi yöntemi olduğuna inanıyorum.

    Radyofrekans: Mukoza dokusunun, korunarak süngerimsi dokunun kontrollü yakılmasıdır. Bu aletlerin mucize yaratmadığını söylemeliyim. İşe yarıyor ancak etkisi geçici. Burnumdan nefes alamadığım için ameliyat olduğum zamanlarda çıkan bu aletler ile iki defa burnuma radyofrekans yapıldı. 6 ay sonra eski halime döndüm.

    KONKA REZEKSİYONU: Burun etlerinin tamamen çıkarılmasıdır. Terkedilmeye başlamıştır. Burun etlerinin bir görevi olduğunu anlatmıştık.  Size ne tedavi yapılacağını iyice öğreniniz. Burun etlerinizi aldırmanızı tavsiye etmem.

                Kısmi konka rezeksiyonu: Burun etlerinin bir kısmının çıkartılması işidir. Bir süre bu tedaviyi uyguladım. Etin yarısını alma işlemi oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak burun içerisinde dikiş atılması gereklidir ve zor bir tekniktir.

    KONKA SMR: (submüköz rezeksiyon):Mukozanın korunarak altındaki dokuların çıkartılması işlemidir. Genelde bu işlemden anlaşılan burun etinin içindeki kemiğin çıkartılmasıdır.

                KONKA submüköz kavernöz doku rezeksiyonu: Burun etlerinin büyümesinin sebebi, mukoza yada kemik değil, mukozanın altındaki süngerimsi dokudur. Septum deviasyonuna bağlı kompansatuar hipertofi bu dokuda olmaktadır. Bu dokunun hacminin azaltılması, OTRİVİN; YADA İLİADİN sprey etkisi yaratmaktadır. Bu spreylerin içindeki adrenalin sünger dokusunun damarlarını büzerek etleri küçültmektedir.

    Nasıl Yapılır: Konkanın içine öncelikle adrenalinli solüsyon verilerek, kan damarlarının büzüşmesi sağlanır, İzotonik enjekte edilerek, süngerimsi doku şişirilir. Konkanın girişine 1 cm lik bir kesi yapılır ve burun etinin içinden koni şeklinde, ihtiyaca göre belirlenecek miktarda süngerimsi doku çıkartılır. Bu yöntemde mukoza hiç çıkartılmamış olur. Kesik, eriyen dikiş ile kapatılır. Böylece kanama ve kabuklanma olmaz. 3-4 dakika sürer.

    Son cümlelerimi bir doktor olarak değil bir hasta olarak yazacağım. Allerjik olan burun etlerime,  sırayla koter ile yakma, radyofrekans (iki defa), konka içi steroid enjeksiyonu, İğneli Akupunktur, elektrikli akupunktur ve en son konka SMR uygulandı. Konka SMR öncesi tedavilerde sadece zaman kaybettim.

    Op.Dr. Barış Çakır
    Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
    bariscakir.com

    Dr. Barış Çakır Facebook 
    Dr. Barış Çakır Twitter

    İlgili Konuları ;
    Burun estetiğinde içten bantlama tekniği

  • Tüp bebek’de Başarıyı Arttırabilecek Yeni Yaklaşımlar

    Tüp bebek’de Başarıyı Arttırabilecek Yeni Yaklaşımlar

    Op.Dr. Gökhan  Çıragil
    Op.Dr. Gökhan Çıragil

    7 yıldır kısırlık ve tüp bebek tedavisinde hizmet veren  ANKADA  tüpbebek merkezi  medikal  direktörü Op.Dr.  Gökhan  Çıragil ’ den   “Başarıyı arttırabilecek yeni yaklaşımlar”

    Total embriyo freezing… Sonra çözme transferi…….

    Özellikle kaliteli embriyo transferine rağmen gebelik elde edilemeyen bazı hastalarda endometriumun ( rahim iç tabakası) uygun olmayabileceği ,bunun da tutunma olasılığını azalttığı düşünülmektedir.Son yıllarda embriyo dondurma çözme tekniğinin gelişmesi ve daha basarılı kullanılır hale gelmesiyle birlikte birçok vakada hemen transfer yapmak yerine embriyoların hepsinin dondurulup endometrium ideal hale getirildikten sonra transfer yapılması başarıyı arttırmaktadır.

     

    Blastosist (5.gün) transferi…

    Fazla sayıda embriyosu olan hastalarda 2. yada 3.gün yerine 5.güne kadar bekletip 2 gün sonra hala canlılığı devam eden embriyoları seçmek doğal seçim şansı tanımakta, bu embriyoların tutunabilirliği’ nin daha iyi olabileceği düşünülmektedir. Yeterli sayı ve kalitede embriyosu olan hastalara 5.gün transferi yapmak bugün için daha yaygın olarak uygulanmaktadır…..

    Embriyo biopsisi (PGD)

    Embriyoların klasik değerlendirilmesi tamamen dıştan bakılarak yapılmaktadır. Kaliteli embriyo transferine rağmen gebelik elde edilemeyen bazı vakalarda, embriyo zarının açılıp 1 yada 2 blastomerin çıkarılıp onlara genetik inceleme yapılarak, genetik olarak normal embriyoların seçimi özellikle önceden saptanmış genetik sorunu olan çiftlerde ve daha önce tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan hastalarda farklı  bir yaklaşım olarak sunulabilir.

    Op.Dr.  Gökhan  Çıragil 
    Ankada Tüp Bebek Merkezi Medikal Direktör
    gokhanciragil.com
    Ankada Tüp Bebek Merkezi Facebook

     

    Ankada Tüp bebek Merkezi
    Ankada Tüp bebek Merkezi Ekibi