Hipokrat’ın da kullandığı Antik Çağ’dan kalma Manuel Terapi ile ağrılarınızı azaltabilirsiniz. Doğal, ameliyatsız ve ilaçsız yöntemi Okan Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa anlattı.

HAMİLELIKTE EN ÇOK DOKTORA GİTME NEDENİ NEDİR?
Hamilelikte değişen hormon seviyeleri vücuttaki tüm sistemleri etkiliyor. Kas iskelet sistemi ise şikayetlerin ve belirtilerin en yoğun olarak görüldüğü sistem. Hamilelik döneminde gebelikle ilgili şikayetler arasında doktorlara en çok bel ve kalça çevresindeki ağrılar nedeniyle başvuruluyor. Birçok uzman tarafından “normal ve katlanılması gereken bir durum” olarak kabul edilen bu ağrılar gebelerin günlük hayatını olumsuz etkileyerek yaşam kalitelerini düşürüyor. Ağrıları normalleştiren bu travmatik süreçte artan vücut ağırlığı, omurganın taşıdığı yüklerin değişmesine ve aynı zamanda hormonların etkisi ile omurga ve çevresini saran bağlarda gevşemeye neden oluyor. Bu yüzden de bel ve kalça çevresindeki kuvvet dengesi bozuluyor.

AĞRILAR NASIL BAŞLIYOR?
Özellikle beş ile yedinci aylarda gebelerin büyük çoğunluğunda kalça ve bel ağrısı görülüyor. Karnın büyümesi ve hormonal değişimler bu durumu tetikliyor. Relaksin, östrojen ve progesteron hormonlarının salınımı artıyor. Relaksin eklem ve bağların gevşemesine neden oluyor. Östorojen ve progesteron da relaksinin etkisinin artmasına yol açıyor. Omurların içerisinde bağlar da gevşediği için kuvvet dengesi bozuluyor. Bu durum ağrıyı tetikliyor. Bel, kalça, boyun, sırt ve ellerde hissedilen ağrılar gebelerin kaderi değil. Ne yazık ki gebelerde manuel terapinin uygulandığını bilen uzman sayısı oldukça az. Gebeler, sanılanın aksine doğum sonuna kadar kalça ve bel ağrısını çekmek zorunda değil.

MANUEL TERAPİ NASIL YAPILIYOR?
Örneğin hasta bize bel ağrısı şikayetiyle geldi. Önce hikayesini dinliyoruz. Bel ağrısının sebebi ne? Bir travması var mı? Bel kilitlenmesi mi oluyor veya ağrılara kulak asmamış mı? Verilen cevaplara ve muayeneye göre sinir sistemi mi kas sistemi mi ya da mekanik bir problem mi olduğunu tespit ediyoruz. Manuel terapistin dokuya dokununca normal dokuyla patolojik dokuyu hemen anlaması gerek. MR yardımıyla problemi netleştirince de soruna uygun metodu seçip tedaviye başlıyoruz.

MANUEL TERAPİNİN RİSKİ VAR MI?
Hamileler için bu tarz ağrıların çözümlerinden biri de manuel terapi. Çünkü hamilelikte ilaç kullanılamıyor, klasik fizik tedavi cihazlarının da yan etkileri mevcut. Zarar verme ihtimali var ve tavsiye edilmiyor. Ayrıca hamileleri pozisyonlamak da oldukça zor. Çünkü yüzüstü yatamıyorlar. Dolayısıyla yan yatış pozisyonunda ya da ayakta çalışmak gerekiyor. Manuel terapinin bilinen bir riski yok. Dokuya birebir müdahalede bulunuyorsunuz. Anneye ya da çocuğa herhangi bir zararı olmuyor. Kişiye özel ve rahatsız etmeden çalışılabiliyor. İlk seanstan itibaren sonuç almaya başlıyorsunuz. Ortalama 4-5 seansta sorunun çözülmesi planlanıyor. Ağrı oluşmasının altında yatan neden hormonal değişiklikler ve bebeğe bağlı problemler olduğu için ilaç kullanmasına gerek duyulmadan huzurlu bir hamilelik geçirmesi sağlanıyor.

UYGULAMA SIRASINDA HASTA AĞRI HİSSEDIYOR MU?
Hasta ağrı hissetmiyor. Seans bitiminde genelde büyük bir rahatlama ve gevşeme hissi oluyor hastalarımızda. Manuel terapi, Türkiye’de uzmanlar tarafından etkinliği çok fazla bilinmediği için son çare olarak kullanılıyor.

HAMİLE KALMADAN ÖNCE ÖNLEM ALINABILIR Mİ?
Hamilelik öncesi annenin diş tedavisi yapılıyor, kan değerleri ölçülüyor ama kas ve iskelet sistemine bakılmıyor. Hamilelik öncesi ilk olarak, bel-kalça değerlendirmesinin yapılarak genel olarak anatomik yapı haritasının çıkarılması gerekiyor. Bel ve karın kasları ile dizin kontrol edilmesi önemli. Düzenli kontrol şart. Çocuk doğduktan sonra da kol kasları güçlü olmalı. Anne çocuğu sürekli emzirmek ve taşımak zorunda olduğu için kollara yük biniyor. Annenin hamilelik öncesi kollarını kuvvetlendirmesi gerekiyor. Hamilelik düşünülmeye başlandığı andan itibaren ve hamilelik sürecinde kasların kuvvetinin artırılması ile hamilelik boyunca pilates yapılması annenin daha rahat doğum yapmasını sağlıyor.

Manuel Terapi nedir?
İsminden de anlaşıldığı gibi elle yapılan tedavilerin hepsine manuel terapi deniyor. Manuel terapi içinde yüzlerce farklı teknik bulunuyor. Uygulayacağımız teknikleri ilk muayenenin ardından belirliyoruz. Genellikle kas, deri altı dokusu, bağ dokusu üzerine çalışma yapılıyor. Eğer kasta yaralanma varsa o bölgedeki dolaşım düzenlenerek iyileşmenin hızlanması sağlanıyor. Yapılan uygulamalar aynı zamanda kasın esnekliğinin de artmasını sağlıyor. Yaralanma eklemde ise eklem ve onu tutan bağların üzerine uygulanan tekniklerle eklemin pozisyonunu düzenlemeye çalışıyoruz.

ÖNCE MUAYENE!
Hasta, muayene için geldiğinde öncelikle omurganın duruşuna bakıyoruz. Omurgada beklemediğimiz bir eğrilik var mı değerlendiriyoruz. Sonra kasların gergin bantlarına bakıyoruz. Bel ağrısı olan hastaları, kalça seviyeleri eşit mi, yere eşit ve dengeli basıyor mu, boynunun duruşu uygun mu diye inceliyoruz. Sonra yan yatırıyoruz. Kalça kaslarının yapıştığı yerleri ve kas gövdelerine tek tek dokunarak normal formunda olup olmadığına bakıyoruz. Deri dokusu gergin mi değerlendiriyoruz. Eklemde sapmalar var mı? Eklem olması gereken yerde mi? Yaralanma ya da aşırı yüklenme var mı? Bağların uzunlukları normal mi? Mekanik bir problemden dolayı kısalmış mı? Hareketliliği azalmış mı diye bakıyoruz. Tüm değerlendirmelerin ardından özel testlere bakarak, net sonucu ortaya koyuyor ve doğru teşhisin ardından tedaviye başlıyoruz.