En sık görülen kadın hastalıklarını uzmanına sorduk.

Op. Dr. Müzeyyen Almora Güleryüz’e kadınların en çok hangi hastalıklara yakalandıklarını ve bunların belirti, tedavi süreçlerini sorduk:

Vaginitis – Vulvitis

Dış genital organ ile vajen bölgesinin inflamasyonuna bağlı oluşan kötü kokulu akıntı, kaşıntı ve ağrı şikayeti ile kendini gösteren bir hastalıktır. Genelde mantar, bakteri ve protozoo enfeksiyonları, iritan maddeler, kullanılan ilaçlar, tümörler ve hormonal değişiklikler bu hastalığa neden olmaktadır

Dismenore (Ağrılı Adet Görme)

Adet dönemi öncesi başlayıp, adetin başlaması ile geçen karın ve kasık ağrısı ile karakterize bir durumdur. Ergenlik döneminde sık görülür ancak az da olsa ileri yaşlarda da ortaya çıkabilmektedir. Rahmin salgıladığı prostoglandinin aşırı olması veya buna karşı daha hassas olunması nedeni le ortaya çıkan bu durum beraberinde anatomik bozukluklar da getirebilmektedir. Ağrılı adet görmeye; endometriozis, miyom ve adezyonlar da sebep olmaktadır.

Endometriozis

Endometrium adı verilen rahim içi zar tabakasının vücudun başka bölgelerine yerleşip büyümesi durumudur. Bu doku yumurtalık yüzeyine yerleşirse endometrioma (çikolata kisti) olarak adlandırılır. Mesane, bağırsak, karın duvarı ve ameliyat dikişlerinde bile görülebilir. Aylık hormonal değişimler bu doku üzerinde etkili olduğundan ağrı ve kanama yapar. Yapışıklık yapması ve anatomiyi bozmasından dolayı kısırlık sebeplerinden biridir. Diğer belirtileri; ilişkide ağrı, adetli iken kasık ağrısı, bağırsak hareketlerinin ağrılı olması, adetten önce başlayan lekelenmelerdir.

Miyom

40 yaşın üstündeki kadınların %30’unda görülebilen, iyi huylu rahim kası tümörüdür. Çoğu kez bulgu vermeyip ultrasonla tesadüfi olarak saptanır. Rahim içindeki yerleşim yerine göre aşırı vajinal kanama, kasık ağrıları, sık idrara gitme isteği, kabızlık, gebelikte düşük ve kısırlık gibi durumlara neden olabilir.

Premenstrüel Sendrom (PMS)

Adet döneminin ikinci yarısında ortaya çıkan fiziksel ve davranışsal değişikliklerle karakterize bir durumdur. Klinikte göğüslerde hassasiyet ve ağrı, alt karında şişkinlik, kabızlık, adet öncesinde başlayan ishal, iştah artışı, yorgunluk, duygusal tutarsızlık, depresyon, uyku bozuklukları, sıcak basmaları, gece terlemeleri, migren tipi baş ağrıları görülür. Bu bulgular adet bitimi ile birlikte kaybolur, iki hafta aradan sonra tekrar başlar.

Over Kistleri

Yumurtalıklarda gelişen, içi sıvı veya doku içerikli olabilen, kese tarzında yapılardır. Çoğu kez bulgu vermeyip, muayenede saptanırlarsa da bazen kasık ağrısı, anormal adet düzeni, ara kanama, sık idrara gitme isteği, bağırsak hareketlerinde düzensizlik gibi bulgular verebilirler. Kistlerin büyüdükçe rüptüre (karın içine sıvı içeriğini boşaltma) veya bulunduğu yumurtalığı torsiyone etme (anatomisini bozarak kanlanmasını engelleme) gibi komplikasyonlar yapma ihtimali nedeni ile takip ve tedavisi gerekmektedir.

Polikistik Over Sendromu

Hormonal bozukluklar sonucunda, düzensiz veya hiç adet görememe ile karakterize genetik bir hastalıktır. Yüzde ve vücutta erkek tipi kıllanma, erkek tipi saç dökülmesi, akne, şeker metabolizması bozukluğu, obezite gibi klinik görünümlerinin yanında; ileri yaşlarda kalp hastalıkları, diyabet ve hipertansiyona sebebiyet vermesi nedeni ile ciddiye alınması gereken bir sağlık problemidir.

HPV Enfeksiyonu

Bir grup virüs tipi, genital bölgede siğile; bir grubu ise rahim ağzı kanserine neden olabilir. Düzenli yapılan kontrollerle tanısı konulmaktadır.  Bu virüse karşı geliştirilen koruyucu aşının 2006 yılından beri kullanıldığı da unutulmamalıdır. Kadınlar, herhangi bir şikayeti olmasa da yılda 1 kez düzenli olarak ultrason eşliğinde jinekolojik muayene olmalıdır. 30 yaşından sonra her kadının en az bir defa smear testi ile birlikte HPV testini yaptırması gerekmektedir. Smear testi normal ve HPV testi negatif olan kadınlar, daha sonraki rahim ağzı kontrollerini ise 5 yılda bir yaptırmalıdır. Smear testi 21-29 yaşlarında ise 3 yılda bir tekrarlanmalıdır.

Kaynak: haber7.com