Açıklanamayan İnfertilite Nedir? Bir hastanın doğurganlık sorunlarının kesin nedeninin teşhis edilemediği anlamına gelir. Açıklanamayan infertilite, kapsamlı bir değerlendirmenin ardından bilinen tüm durumların ve nedenlerin dışlanmasına dayanarak teşhis edilir.
Döllenmeyle İlgili Problemler
Yumurtalar: Yumurta kalitesi, hamileliğin en önemli faktörüdür. Bu nedenle açıklanamayan infertilite tanısı alan hastaların çoğu 35 yaşın üzerinde olma eğilimindedir ve yumurta kalitesi azalmıştır. Mikroskop altında bir yumurta “sağlıklı” görünse bile, bebek yapılabileceği anlamına gelmez. Yumurtalardaki kromozomal problemler, kadınlarda yaşlandıkça artmaya başlar ve gebe kalma şansını azaltır. 40 yaşında, bir kadının kalan yumurtalarının % 80’inden fazlasının kromozomal olarak anormal olabileceği düşünülmektedir.
Sperm: Spermin üç görevi vardır: Dölleme için fallop tüplerine ulaşmak, yumurtanın sert dış zarını kırmak ve genetik materyalinin yarısını vermek. Bir sperm iyi bir hareketliliğe sahipse ve kromozomal olarak normal olsa bile, yine de dış kabuk veya yumurtanın zona pellucida’sından geçmelidir. Açıklanamayan infertiliteye sahip bazı çiftlerde spermin yumurtayı döllemek için gerekli olan enzimlerden yoksun olduğu tespit edilebilir.
Tüpler: Bir yumurta yumurtalıktan serbest bırakılır. Bu işlem, yumurtayı açıklığa süpüren tüplerin uçlarındaki fimbria veya “parmak benzeri” çıkıntılar yardımıyla meydana gelir. Tüpün içine girdiğinde, silialar yumurtayı tüp boyunca ve rahime doğru hareket ettirir. Bazı açıklanamayan infertilite vakalarında, frimbria veya siliyaların zarar görmesinin yumurtanın toplanmasını önleyebildiği veya yumurtanın borunun içindeki hareketini etkin bir şekilde durdurabileceği ve embriyonun rahime ulaşmasını engelleyebileceği düşünülmektedir.
Yumurta İmplantasyonu ile İlgili Problemler
Rahim Astarı: Yumurta yumurtadan salındıktan sonra hormonlar, döllenmiş yumurtanın gelişi için rahim astarını hazırlayacak şekilde üretilir. Progesteron, “gebelik hormonu” rahmin içindeki astarın kalitesinden sorumludur. Bazen progesteron salınımının miktarı ve zamanlaması ile ilgili sorunlar olabilir ve sonuç olarak rahim iç kaplaması yumurtanın gelişine ve yerleşmesine hazır değildir. Yumurtanın ve astarın senkron sorunu, luteal faz defekti olarak adlandırılır ve implantasyonda başarısızlığa neden olur.
Embriyo Bağlanması: Döllenmiş yumurta uterusa girdiğinde ve astar hazırlandıktan sonra, yumurta astara tutunmalı ve plasenta oluşturma işlemine başlamalıdır. Bu karmaşık bağlanma sürecine birçok protein ve kimyasal yardım eder. Açıklanamayan infertilitesi olan hastalarda bazen bu bağlanma faktörleri yeterli miktarlarda mevcut değildir veya bazı durumlarda hiç yoktur. Diğer tüm faktörler normal olmasına rağmen bu hastalar, hamileliği sürdüremez.
Bağışıklık Sorunları: Bağışıklık sisteminiz vücudunuza yabancı olan materyali tanımak ve dışarı atmak için tasarlanmıştır. Ancak bazı hastalarda bağışıklık sisteminin kafası karışabilir ve kendi hücrelerine yanlışlıkla saldırmaya başlar. Erkeklerde, özellikle vazektomi iptalinden sonra, bağışıklık sistemi spermlere karşı antikorlar oluşturabilir. Elde edilen bu antikorlar, sperm hücrelerine saldırarak; hareket etmelerini, nüfuz etmelerini veya bir başka deyişle yumurtaya bağlanma yeteneklerini engellemek isteyecektir. Kadınlarda da sperm antikorları olabilir.
Enfeksiyon: Açıklanamayan infertilite, bazen vücutta bir enfeksiyon varlığını işaret edebilir. Bakteriye benzer bir organizma olan Ureaplasma’lar, bireylerin üreme sistemlerinde, gözle görülebilir semptomların bulunamayacağı kadar küçük sayılarda barınabilirler. Ureaplasma prematüre doğumlara neden olabilir, ancak doğurganlık üzerindeki kesin etkileri bilinmemektedir.
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar