1 ) Kromozom taraması nedir?

Kapsamlı kromozom taraması (KKT), Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) uygulaması yapılacak olan çiftlerde, embriyoların mikroarray teknolojisi ile beraber hücrede bulunan bütün kromozomlar için (23 çift, 24 farklı kromozom) taranmanın yapıldığı bir sistemdir.

Düzenli olarak yapılan anöploidi taramasında, en sık kullanılan ve embriyoların FISH olarak ifade edilen teknik ile beraber, sınırlı sayıda kromozomun bozuk olup olmaması bakımından incelemesi gerçekleştirilen yöntem ile mukayese edildiğinde, kromozom taraması sayesinde bütün kromozomlar sayısal veya yapısal bozukluklar açısından incelenebiliyor. Yapılan incelemeler sonucunda kromozom bozukluğu tespit edilmiş olan embriyolar tedavi dışında bırakılıp, incelenen tüm kromozomalar açısından sağlıklı olarak kabul edilen embriyolar ile embriyo transferi gerçekleştirilir. Bu şekilde yapılan bir PGT uygulamasında, genetik incelemenin ardından normal bir embriyo bulunursa, o zaman ileri yaşlarda olan kadınlara da genç bir anne adayına sunulan yüksek hamilelik oranları sunulabilmektedir.

2 ) Genetik taramanın yapılması gerekli midir?

Genetik hücrelere kodlanmış olan ve kişinin yaşamının her anında rehber olan, göz renginden, karakter özelliklere kadar insanı insan yapan özellikler, kromozom yapılarının içerisinde gizlidir. Her insanın milyonlarca geni vardır ve bunların içerisinde gizlenen 23 çiftten oluşan toplam 46 kromozom vardır. Bu genlerin veya kromozomların tamamından ortaya çıkabilecek problemler, hamile kalabilmenin önüne geçen bir engel olarak karşımıza çıkar. Bunun dışında hamilelik elde edilse dahi, bu hamilelik düşük ile sonuçlanabilir. Hatta anne adayı doğumunu yapsa bile, bir takım anomaliler kendini gösterebilir. Bütün sayılan bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için de, genetik tarama yöntemlerinin yapılması tavsiye edilir.

3 ) Koromozom taramasını kimler yaptırmalıdır?

Koromozom taramalarını, genel olarak sık yaşanan hamilelik kayıpları ( düşük ), bilinen bir kromozom bozukluğu olan veya yinelenen tüp bebek başarısızlıkları olan kişiler tarafından yaptırılması gerekir

Kapsamlı kromozom taramasının, klasik PGT ve anöploidi taramalarına göre sunmuş olduğu avantajlar nelerdir?

  • KKT siklüslerinde dondurulmuş embriyo transferi ile hamilelik elde edebilme olasılığı artar
  • Hangi embriyonun en yüksek implantasyon potansiyeline sahip olduğunu tespit edebilme
  • Gelişen blastosistteki mozaisizm düzeyinin incelenebilmesi. Alınan hücreler 5. veya 6. gün embriyosunun trofektoderm (plasentayı meydana getiren) tabakasına ait olduğundan dolayı, biyopsinin yapılmasının ardından fetusun sahip olduğu hücreler zarar görmez veya hacmi azaltılmamış
  • Gelişen bir embriyonun bütün kromozomlarının bir bir incelenmesi, düşünüldüğü gibi kolay bir işlem değildir ve bu işlemin gerçekleştirilebilmesi için de belli bir zamana ihtiyaç vardı Embriyoya 5. günün sabahında biyopsi yapılmış ise, genetik analiz sonuçları 6. günde hazır olabilir ve taze embriyo transferinin gerçekleştirilmesi de mümkün olur.

4 ) Döngünün taze 6. gün transferine ertelenmesi ile beraber tedavinin yapılması bakımından meydana gelebilecek olumsuzluklar nelerdir?

  • günün sabahında bütün embriyolar blastosist evresine ulaşamayabilir. Bu sebepten dolayu da, bütün embriyolar değil belli sayıda ki embriyo KKT için uygun olur.
  • Gerçekleştirilen çeşitli araştırmalar sonucunda, embriyonun rahme tutunma gücünün, 6. Günde biraz daha azaldığı ortaya çıkmıştı “Kromozomal olarak normal” bir embriyo endometrial sebeplerden dolayı hamilelik elde edilemeyebilir.
  • Bu gibi sorunların önüne geçebilmek için, biyopsi yapılmış veya 6. gün embriyolarını dondurulup muhafaza edilmesi ve ilerleyen zamanlarda doğal yapısındaki bir rahim ortamına nakil edilmesi, kapsamlı kromozom taramasında en ideal yöntem olarak önerilmektedir. Bu yaklaşım ile beraber, sadece kapsamlı kromozom taramasını analiz edilen embriyo miktarının hem en yükseğe çıkarılmasını sağlar, hem de seçilmiş olan blastosistlerin implantasyon potansiyelleri de, doğala yakın rahim ortamına nakil edileceğinden dolayı hamilelik şansı arttırılmış olur.

5 ) PGT uygulaması ile alakalı oluşabilecek riskler nelerdir?

PGT’nin az önce ifade edilen avantajları dışında uygulanan yöntem ile alakalı olan çeşitli riskleri de vardır. Bu riskler;

  • Biyopsi işleminin yapılacağı sırada, her ne kadar çok düşük olsa da embriyonun zarar görme olasılığı (<0.1%) vardı Bu sebepten dolayı PGT, aday çiftler dışındaki hastalara yapılması tavsiye edilmez.
  • Embriyo biyopsisinin gününe ya da tespit için kullanılacak olan tekniğe bağlı olarak %2-10 yanlış teşhis ihtimali vardı Yinede, tecrübeli ellerde biyopsi blastosist aşamasında yapıldığı zaman teşhisin yanılma oranı %3’ten azdır.
  • PGT, donmuş embriyo transferi ile kombine olarak (KKT’deki gibi) yapılırsa, embriyo kriyoprezervasyonu zorunlu hale gelir. Bu durumda, yüksek canlılık oranlarının sağlanmış olduğu embriyo dondurma programlarının uygulanması Çözme işleminin ardından ise, canlılık oranlarının belirli bir oranda sınırlı kaldığı merkezlerde bu yöntemin uygulanması önerilmemez
  • veya 5/6. Günleri arasında gerçekleştirilen PGT testleri, embriyonun sadece bu aşamadaki kromozomal durumunu ortaya koyar ve doğuma kadar hiçbir değişiklik olmayacağını garanti etmez. Fakat test yapılan günlerden sonra embriyonik hayatta spontan olarak meydana gelebilecek olası kromozomal değişiklikler, gelişen fetüste sadece bölgesel farklılıklar oluşturabilmekte, çoğunlukla hayati tehlike oluşturabilecek ciddi problemlere neden olmamaktadır.
  • Transferi sağlanmış olan embriyonun “kromozomal olarak normal” olması olasılığını daha da yükseltir ama kesin bir hamilelik garantisi de vermez. Başarılı bir hamilelik sağlayabilmek için, bu embriyonun tutunabileceği sağlıklı (reseptif) bir rahim dokusunun da (endometrium) olması Reseptif olmayan bir endometrial ortamın olması veya rahimde bulunan anatomik bozuklukların olması, bazı durumlarda hamileliğin sağlanamaması açısından önemli bir sebep olarak karşımıza çıkar.
  • “Kromozomal olarak normal” bir embriyo ile hamileliğin elde edilmesi durumunda “genetik hastalığı olmayan” bir çocuğunuz olması FISH ve KKT gibi kromozom seviyesinde yapılan testler, kromozom değerlerinde bulunan anormallikleri ve bu anormallikler ile alakalı olarak meydana gelebilecek genetik hastalıkların saptanmasını hedefler. Bu yöntemler talasemi, kistik fibrozis gibi gen seviyesinde olan hastalıkları saptayamaz. Eğer çiftin ailelerinde bu şekilde kalıtsal bir tek gen hastalığı hikayesi varsa “tek gen hastalığı için PGT” yaklaşımı düşünülmesi gerekir.

6 ) aCGH uygulamasında dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

Bu yöntemin uygulanacağı merkezde, öncelikli olarak laboratuvar şartlarının en iyi seviyede olması gerekir. Mevcut olan donanımı ver sağlamış olduğu olanaklar, tamamen eksiksiz olmalıdır. Doktorların son derece tecrübeli ve deneyimli olması halinde, 5 gün embriyo dan biyopsi alırken zarar verme riski, yaklaşık olarak %1 seviyelerindedir.

 

Kaynak: http://www.bulenttiras.com/kapsamli-kromozom-taramasi