Kategori: Moda

  • Rahatsız edilmek istemeyen bekar kadınlar pırlanta tektaş takıyor

    Rahatsız edilmek istemeyen bekar kadınlar pırlanta tektaş takıyor

    Divas Diamond’un yaptığı araştırmaya gore; evlilik teklifi sembolü olarak bilinen tektaşı çevresindeki erkekler tarafından rahatsız edilmememek için takan bekar kadınların sayısında büyük bir artış var.

    Medeniyetlerde pırlantanın kullanımı binlerce yıl öncesine uzanır. 15. yüzyılda tektaş yüzük sevgi, aşk ve bağlılığı temsil etmeye başlayan bir aksesuar takı haline gelir. Öyle ki yüzük parmağının adlandırılması insanın kalbine uzanan en uzun damarın bu parmaktan kalbe giden olduğunun belirlenmesiyle kavramsallaşır.

    Tektaş yüzüğün yüzlerce yıldır taşıdığı anlama kültürel, teknoloji ve sosyal medya gibi yeniliklerin nasıl bir etkisi olduğunu belirlemek isteyen Divas Diamond’ın 1200 kişiyle yaptığı anket çok çarpıcı bir sonucu ortaya koydu!

    %38’i Pırlanta Tektaşı Rahatsız Edilmemek İçin Alıyor!

    Anket sonuçlarına göre tektaş pırlata yüzük %62 oranında söz, nişan ve evlilik gibi çiftlerin aile kurma yolunda attıkları resmi adımı temsil ediyor.

    Asıl çarpıcı sonuç %38’lik diğer tektaş pırlanta yüzük kullanıcılarında gündem oluyor. Bu kategoride en çok göze çarpan tektaş pırlanta yüzük kullanımları sırasıyla şöyle:

    – İlişkiler çerçevesinde çevresi tarafından rahatsız edilmek istemeyen henüz evlenmemiş kadınlar
    – Hayatlarını birleştirme kararını aralarında almış ancak aileleri henüz tanışamamış genç çiftler.

    Genç çiftlerde satın almayı ağırlıkta erkekler gerçekleştiriyorken çevresi tarafından rahatsız edilmek istemeyen kadınlar bu satın almayı kendileri doğrudan yapıyorlar.

    Erkekler daha büyük taş tercih ediyor

    Araştırmada evlenme yolunda karar alan çiftlerde, erkekler eşlerinin rahatsız edilmemesi ve tektaşın görünür olması için daha büyük taş tercih ettiklerini, kendileri için satın alma yapan kadınların sembolik ve ekonomik bir tektaş aldıklarını gösterdi. Buna göre çevresi tarafından rahatsız edilmek istemeyen henüz evlenmemiş kadınlar, tektaş yüzüğü kendisi satın alıp takıyor.

  • Umutsuz Ev Kadınları’nın gardırobu Daybuyday.com’da

    Umutsuz Ev Kadınları’nın gardırobu Daybuyday.com’da

    Songül Öden ya da Ceyda Düvenci’nin stilini Daybuyday’den takip edin
    Umutsuz Ev Kadınları’nın gardırobu
    Daybuyday.com’da

    Şıklıklarıyla göz dolduran Umutsuz Ev Kadınları, dizide kullanılan pek çok kıyafet, aksesuar ve dekorasyon ürünleriyle Daybuyday.com’da. Dizi oyuncularının giydiği ve kullandığı ürünler Daybuyday’de sezon boyunca satılıyor olacak. Milyonları ekrana kilitleyen Bennu Yıldırımlar, Songül Öden, Ceyda Düvenci, Özge Özder ve Evrim Solmaz’ın dizideki stillerini takip etmek için Daybuyday.com’a tıklamak yeterli…

    İnternet alışverişinin yenilikçi adresi Daybuyday.com, yine benzersiz bir çalışmaya imza attı. Umutsuz Ev Kadınları’nın şıklıklarıyla göz dolduran isimleri Bennu Yıldırımlar, Songül Öden, Ceyda Düvenci, Özge Özder ve Evrim Solmaz’ın dizide kullandığı görülen pek çok kıyafet, aksesuar ve dekorasyon ürünleri bundan böyle Daybuyday.com’dan bulunabilecek. Dizi oyuncularının giydiği ve kullandığı dikkat çeken ürünler her hafta yenilenerek Daybuyday’de sezon sonuna dek satılacak. TV ekranından yansıyan tüm ürünlere Daybuyday’de 24.90 TL ile 199.90 TL arasındaki fiyatlarla ulaşmak mümkün olacak.

    Umutsuz Ev Kadınları’nın gardırobu Daybuyday.com’da | 1

  • Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 2ABD’li gelinlik tasarımcısı Vera Wang, ışığı yansıtan, hafif gelinliklerle yepyeni gelin siluetleri yaratıyor.

    Gelinlikte modern dokunuşlar arayanlar bu özel elbisenin ardındaki detaylara bakmalı.

    Bu yazıda Vera Wang’ın hem hafif hem modern peri kızlarını nasıl ortaya çıkardığına bakacağız. İnceleyeceğimiz gelinlik Vera Wang’ın Amelia isimli modeli. Sofistike katlardan oluşmuş, değerli taşlarla süslenmiş ve gelinlik modasının yeni modern dokunuşuyla renklendirilmiş bir peri kızı gelinliği. Vera bize bu gelinliğin ardındaki tasarım fikrini ve ilhamını anlatıyor:

    Amelia benim tasarım felsefemdeki iki önemli öğeyi yansıtıyor: Hafiflik ve drapeler. Bu koleksiyonda bir peri masalı prensesinin ilahi güzelliğinden ilham aldım. Işıkta süzülür gibi görünen hafifliği ve köpük yumuşaklığındaki etekleri gelinliklerime katmak istedim. Tarlatanın kaldırılmasıyla, gelinlikler akışkanlık ve hareket kazandı. Sonuç, modern ve romantik bir peri kızı duyarlılığı.

    Sadece süs olsun diye işleme ve taş eklemem. Amelia’nın kalça bölümündeki kristal korsaj, elbiseyi kendi içinde tutarlı hale getiriyor. Kristaller elbiseye organik ve büyülü bir dokunuş ekliyor. Gelinliği süslerken sade olmasına özen gösterdim. Asıl, gelinliğe hacim katacak olan tasarım, elemanlarının birleşimi olacaktır. Biraz fazlasına her zaman ihtiyaç duyabilirsiniz ama gelinliğini güzelliğini abartılı süslemelerle kapatmamaya dikkat edin.

    Süslemeler

    Duygusal bir görüntü yaratmak için gelinliğe kristal detaylar ekledim. Felsefe olarak, gelinlikteki süslemeler, gelinlik modeli kadar, o günün kutlama coşkusunu da yansıtmalıdır. Gelinliğin özellikle bir yerine eklenen süslemeler, dikkati direkt o bölgeye çeker.

    Süsleme eklemek genellikle etkilidir ancak, açık hava ve gündüz düğünlerinde abartılı ve uygunsuz kaçabilir.

    Renk

    Önceki koleksiyonlarımdaki gelinliklere eklediğim renkli dokunuşlar, modern zamanlara taze bir yorum getiriyordu. Renklerin, kadınsılık, romantizm ve sanatsallık eklediğine inanıyorum. Bu özel koleksiyonda, yumuşak renklere yer verdim. Amelia hem uçuk ten rengiyle donatılmış hem de fildişi ve beyaz renklerle. Renk her gelinde kendini farklı şekilde ifade eder. Siz de kendi stilinizi ve biricikliğinizi yansıtmak için renk eklemelerinden faydalanabilirsiniz.


    Vera Wang 2012 yaz gelinlikleri , bej ve bejin tonlarından oluşuyor. Dantel, fiyonk ve gül detaylı gelinlikler hem bedene oturan tarzda hem de kabarık tasarlanmış. Gelinlik dediğin kabarık olur diyenleri hatırlar gibiyim. Vera Wang sesinizi duymuş ve 2012 Yaz Koleksiyonu’na kabarık modeller eklemiş

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 29

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 30

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 31

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 32

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 33

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 34

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 35

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 36

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 37

    Vera Wang Gelinlik 2012 Bahar 2012 Yaz | 38

  • Vera Wang for David’s 2012

    Vera Wang for David’s 2012

    Vera Wang for David’s 2012 | 44

    Vera Wang for David’s 2012 | 45

    Vera Wang for David’s 2012 | 46

    Vera Wang for David’s 2012 | 47

    Vera Wang for David’s 2012 | 48

    White by Vera Wang for David’s Bridal 2012 Collection is gorgeous. I first fell in love with these dresses when I saw the campaign ad in one of my many wedding magazines. I love the styling of the shoot, the wistful, dewy look of the model’s expression and the contrast between the gorgeous flowy dresses and the hard edge of what I can only imagine in my head is New York city’s most fabulous sky in the background and concrete structures in the foreground.

    This bride is a high flying, stylish and successful girl who is potentially friends with Serena and Blair on Gossip Girl and she WILL wear a fabulous wedding dress. Reminiscent of Vera’s signature architectural gowns and play with hard and soft textures, the White by Vera Wang dresses are absolutely stunning and absolutely affordable. Prices range from $600 – 1400 and are available at David’s Bridal exclusively in the states, but they’d be well worth the trip if you’re a UK bride.

    Vera Wang for David’s 2012 | 49

    Vera Wang for David’s 2012 | 50

    Vera Wang for David’s 2012 | 51

    Vera Wang for David’s 2012 | 52

    imgettingmarried

  • Desenlerin Hakimiyeti: Ekose

    Desenlerin Hakimiyeti: Ekose

    Desenlerin Hakimiyeti: Ekose | 53

    Dekorasyonda desen kullanımında ekosenin yeri ayrıdır. Özellikle sonbahar ve kış mevsiminde kullandığımız ev tekstili ürünlerinde, battaniyelerde ve mutfakta en sık kullanılan desenlerden biri! Ekosenin sevimli havası eve samimiyet sağladığından her evin vazgeçilmezlerinden biri oluyor.

    Desenlerin Hakimiyeti: Ekose | 54

    Modada, dekorasyonda, ev ürünlerinde her sezon yeni koleksiyonlarda yerini alan bu desen en çok battaniye ve masa örtülerinde karşımıza çıkıyor. Sonbaharda, tatilin bitip eve geri dönüş yaptığımız, yağmurlu havalarda bir fincan kahveyle film keyfi yaptığımız dönemlerde bize eşlik eden ekoseli battaniyemizden vazgeçebilir miyiz?

    Desenlerin Hakimiyeti: Ekose | 55

    Yastık kılıflarında da vazgeçilmez desenlerden biridir. Bahçe mobilyalarında renkli ekose kılıflarla masa örtüleri ve yastıklar kullanmak sıcak ve samimi bir atmosfere yardımcı olur. Romantik bir piknik içinde ekoseli örtüler vazgeçilmezlerdendir. Romantik komedilerde ekose kullanılan sahnelere rastlamadınız mı?

    Desenlerin Hakimiyeti: Ekose | 56

    Desenler artık o kadar fonksiyonel ki evin her yerinde kullanılabiliyor. Önce ev tekstil ürünlerinde ve modada karşılaştığımız bu desenler tüm tasarımlarda, duvar kağıtlarında, herhangi bir ev ürününde karşımıza çıkabiliyor. Ekose deseniyle her şeyi giydirmek mümkün.

    Desenlerin Hakimiyeti: Ekose | 57

    Mumluk, tabak, fincan, duvar kağıdı, mobilya, perde, masa örtüsü ve yaşam alanlarımızda kullandığımız her üründe ekose bulmak mümkün. Özellikle ekose deseninin tutkunları için bu üürnlerden bulmak hiç de zor değil. Modanın öncüsü Burberry’s bu deseni en iyi kullanan markalardan. Retro tasarımlarda da görmeniz mümkün. Ekose deseninin mobilyada hayat bulan hallerini seviyoruz.

    Desenlerin Hakimiyeti: Ekose | 58

    Kanyank : Desenlerin Hakimiyeti: Ekose | Evmanya Magazin

  • Daha önce Japon giyim markası “Muji” yi duymuş muydunuz?

    Daha önce Japon giyim markası “Muji” yi duymuş muydunuz?

    Mobilya ve tekstil ürünleri

    MUJI mobilya tasarımının özünde, kalite ve fiyat arasındaki “en doğru denge”yi bulma olarak tanımlanabilecek “Chodo-Yoi” konsepti yatıyor. Bu kavramı kullanarak, eviniz için, yaşam alanınızı kalabalıklaştırmak yerine sadeleştiren ürünler tasarlıyoruz. Sade, her zevke uygun ve abartısız mobilyalarımız ve ev aksesuarlarımız, her tür iç mekâna kolayca ve rahatlıkla uyum sağlayarak doğal ve huzur verici bir hava yaratıyor. Ürünlerimizi yaratırken dünyanın dört bir yanından tedarik ettiğimiz doğal malzemeleri kullanıyoruz, çünkü doğru ürün için doğru malzeme kullanmanın zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Temel amacımız optimum kaliteyi ve işlevselliği makul fiyatla müşterilerimize sunmaktır.

    Japon Muji, `markasız, ama kaliteli` sloganı ile Nişantaşı`na adım atacak

    Nişantaşı`nda ilk mağazasını ekim ayında açacak Muji, hem tasarım hem de fonksiyonel ürünleri ile dikkat çekiyor. Müşterilerin taleplerini dikkate alan şirket, gerekirse özel taleplere uygun üretim de yapıyor.

    Beyaz, kahverengi gibi düz ve sade renkleri tercih eden Muji`yi Türkiye`ye beyaz gömlekleri ile ünlü Bilstore`un sahibi Selman Bilal ve ortakları getiriyor. Marka için Bilka isminde yeni bir şirket de kuruldu. 5 kıtada 400 mağaza ile faaliyet gösteren Japon devinin 2007 yılı cirosu 1,5 milyar dolar (yaklaşık 1,9 milyar YTL).
    Selman Bilal, Japon Muji`nin Türkiye`ye geliş hikâyesini anlattı. Türkiye`de daha önce farklı şirketlerle görüşülse de bir netice alınamadı. Perakende pazarının gelişmesine paralel Japonlar Türkiye`yi de büyüme planlarına dahil etti. Bilstore`da üç kuşaklık birikim ve tasarım ikna edici oldu. 2007 yılında başlayan görüşmeler 2008 yılı başında tamamlandı. Şirket, mağaza açmak için 1,5 yıl süre verdi. Nişantaşı`nda ilk mağaza bulunduktan sonra Japon yetkililer görüşmeye geldi. İstanbul`u sokak sokak araştıran ekip 300 metrekarelik mağazayı beğendi. Şirket, mağazanın boyasından rafların kalınlığına ve konumuna varıncaya kadar her şeyi en ince detayına kadar hesaplayarak işe koyuldu. Ekim ayında açılması beklenen mağaza için ana cadde yerine arka sokak seçildi. Çünkü Japonlar mağazanın ilgi odağı olacağı görüşünde. Ürünlerin, fonksiyonel olduğu için tüketici tarafından beğenilmesi bekleniyor. Tasarıma da önem verilen ürünler arasında bir evin ihtiyacını karşılayacak en küçük ayrıntı dahi var. Nişantaşı`ndaki mağazadan sonra Anadolu yakasında da ikinci yer açılacak. İki yıl içinde ulaşılması hedeflenen mağaza sayısı 5. Muji`nin Japonya`daki mağazasında 7 binden fazla ürün var. Bu ürünlerin birçoğu, geri dönüşümlü, sade ve enerji tasarrufu yapan ev ürünlerinden oluşuyor. Kırtasiyeden basit mutfak eşyalarına kadar geniş bir ürün yelpazesi olan Muji`nin bir diğer özelliği ise ambalaj ve ürün tasarımlarında markaya dair logo kullanmaması. İstanbul`daki mağazada ise 2 bin 200 civarında ürün olacağı tahmin ediliyor. Şirket 2007`de ABD pazarına da girmişti.

    Tam ismi Mujirushi Ryohin (markasız kaliteli ürünler) olan Muji`nin temelleri, 1980 yılında, Seiyu süpermarket zinciri Başkanı Seiji Tsutsumi`nin yenilikçi ürünler bölümünden Ikko Tanaka, Kazuko Koike, Masaru Amaro ve Takashi Sugimoto ile yaptığı bir toplantıda atıldı. Bu toplantıda, sadelik konseptine dayanarak dokuz adet ev eşyası ve 31 adet yiyecek maddesi üretimi ile ilgili bir fikir birliğine varıldı. İlk dönemde bu ürünler ilgi görmedi. Modaya uygun satış noktaları oluşturulmaya başlanması dönüm noktası oldu. Basit işlevleri ile ön plana çıkan bisikleti piyasa sürüldüğünde büyük beğeni topladı. Daha önce farklı kanallardan satış yapılırken 1983`te kendi adını taşıyan mağazalar açılmaya başlandı. Temmuz 1991`de Muji, Londra`da ilk mağazasını açtı. Sahip olduğu ürün çeşitliliği hızla arttı. Takip eden yıllarda buzdolabı, çamaşır makinesi, telefon, mikrodalga fırın gibi elektrikli ev aletleri, giyim eşyalarını piyasaya sürdü. 2001`de bin adet özel otomobil bile üretti.

    Yaşam çözümleri tedarikçisi Muji geliyor

    Tam 7 bin çeşit ürün. Diş fırçasından otomobile (Nissan’la birlikte üretilen Muji March modeli), yiyecekten elektroniğe, optikten Meal Muji restoranlarına kadar. Muji, Japonca’da markasız kaliteli ürünler anlamına gelen “Mujirushi Ryohin”in kısaltması.

    Muji’nin savunduğu sadeliği tasarım eleştirmeni Ouyang Yingfei şöyle açıklıyor: “Hiçbir şeyden her şeye, her şeyden hiçbir şeye… Tüketim patlamasının yaşandığı bir çağda, markaların bombardımanına uğrayan jenerasyonumuz, önce kendini bulacak, sonra gerçek sadeliğin ve pürüzsüz kalitenin aslında ne kadar arzulanan bir şey olduğunu fark edecektir. Hiçlik felsefesi Muji’nin savunduğu felsefelerden sadece biri. Bizim markamız sürekli değişiyor ve biz de onunla birlikte değişiyoruz. Değişmeyecek en önemli şey ise gösterişe olan bakış açımız. Süslü ve gösterişli olanı sevmiyoruz, asla da sevmeyeceğiz.”

    Japonya’daki ilk süpermarket 1950’de açıldı. 1980’e gelindiğinde halk, süpermarketlerin kendi üretimleri olan ürünlerin ucuz fakat düşük kaliteli olduğuna inanıyordu. Seiyu Süpermarket zincirinin yöneticileri Seiji Tsutsumi, Ikko Tanaka, Kazuko Koike, Masaru Amaro ve Takashi Sugimoto bu gidişe dur demek için bir toplantı yaptı. Bu toplantı sonunda Seiyu Süpermarket’e ait dokuz ev eşyası ve 31 yiyecek maddesi üretildi. Standart renkler olarak siyah, beyaz ile haki belirlendi ve çevresel kirliliğe karşı sadelik mesajında karar kıldılar. Bu ürünler o esnada Japonya’da yaygın olan markalı ve lüks ürün alma modasının tam tersiydi. Markasızdı. Bu toplantı Muji’nin doğuşu oldu.

    Doğdu doğmasına ama satışlar pek iyi değildi. Muji’nin pazara girmesinden iki ay sonra Tanaka cesur bir öneriyle geldi: Modaya uygun satış noktaları oluşturalım. 1982’de Muji ürünleri diğer ortak mağazalara dağıtılmaya başlandı. Aynı sene içinde Muji, basit işlevleri ile ön plana çıkan bir bisikleti piyasaya sürdü. Bu bisiklet Muji’nin en uzun süreyle satılan ürünü olmayı başardı. 1983’te 102 metrekarelik ilk mağazası açıldı. Mağazanın dış duvarları Meiji döneminde popüler olan kırmızı çinilerle döşendi, mağaza içindeki döşeme ve raflar eski binalardan kazanılan inşaat malzemelerinden üretildi. Mağazanın tavanı ve duvarları ham betondu, mağaza içinden geçen borular açıkta bırakıldı.

    Mağaza o kadar sıradışıydı ki, medyanın çok ilgisini çekti. Bir yandan da “düşük fiyatla yüksek kalite” politikasını tüketiciler sevdi. Muji’nin ürünlerinin çeşidi 720’ye kadar çıktı. Aoyama’daki mağazanın ilk yıl için 120 milyon yen olan satış hedefi 10 katına çıktı. Bu Muji için bir dönüm noktası oldu. Muji artık süpermarket markası olmaktan çıkarak tüketiciyle doğrudan buluşan bir marka haline geldi. Japonya sınırlarını aştı, 1991’de Londra’da ilk mağazasını açtı.

    Bir yandan da ürün çeşitliliği arttı. Elektrikli ev aletleri piyasaya sürdü, giyim sektörüne girdi. 1995 yılında şirket hisseleri halka arz edildi. En büyük hisse sahibinin hissesi yüzde beşi geçmiyor. Şirketin bugünkü değeri 200 milyar yen yani 2 milyar dolar. Kurucularından Tanaka öldü. Diğerleri danışma kurulundalar.

    İSTANBUL’DA AÇILACAK

    Japonya’da 400, Japonya’nın dışında 75 Muji mağazası var. 5 yıl içinde 300 tane daha açmayı hedefliyorlar. Muji’yi Türkiye’ye getiren Bilsar ilk mağazayı önümüzdeki altı ay içinde İstanbul’da açacak. Nişantaşı, İstiklal Caddesi ya da Bağdat Caddesi’nde. Mekan arayışları sürüyor.

    ÇEVRE DOSTU MY BAG

    Muji ABD’deki ilk mağazasını 16 Kasım 2007’de Soho’da açtı. Çevreye zararlı atıklardan arınmak için özel olarak kağıt ve plastik içermeyen Muji çantaları üretti. Muji, Soho’da bu çantaların kullanımını arttırmak için özel etkinlikler düzenleniyor. My Bag’ler şimdiden tüm dünyada trend oldu bile.

    EN ÇOK SATAN ÜRÜN

    Muji’nin şu anda en çok satan ürünü Bead Sofa adlı koltuk. Bizde armut koltuk ve puf koltuk olarak biliniyor. Muji’ninki çok fazla şekle giriyor. Fiyatı 200 dolar ve yılda ortalama 100 bin adet satılıyor.

    SİZ AMERİKALILARDAN DAHA OLGUNSUNUZ

    Avrupalılar Amerikalılara göre daha doğal ve içten. Siz tam bir Akdeniz ülkesisiniz. Çevreye duyarlı insanlarsınız çoğunlukla. Amerikalılardan daha olgunsunuz. Nüfusun yoğun olduğu büyük şehirlerde Muji konseptini anlayacak insanların çoğunlukta olduğuna inanıyorum. Avrupa’da Japonya’ya göre pahalıyız. Türkiye’de de Avrupa’daki fiyatlar geçerli olacak.

    Silah ve pırlanta… Asla üretmeyeceğiz

    Herkesin marka olmak için bu kadar didindiği, marka ve iletişim danışmanlarına binlerce dolar harcadığı günümüzde siz marka olmamaya oynuyorsunuz. Bu da farklı bir marka stratejisi mi?

    -Biz markadan çok yaşam çözümleri tedarikçisiyiz. Gün doğumundan batımına kadar her şey Muji olabilir. Marka olmaya para harcamıyoruz. Bir iletişim danışmanımız yok. PR ve reklam yapmak yerine rekabetçi fiyatlarla mücadele ediyoruz. Paramızı tüketicinin yararına kullanıyoruz. Sattığımız ürünlerin kalitesine önem veriyoruz. Ve onlar için farklı alternatifler geliştiriyoruz.

    7000 ürünü olan bu şirket daha doğrusu bu imparatorluk nasıl yönetiliyor?

    – Genel anlamda üçe böldük. Giyilebilir ürünlerin yer aldığı moda ürünleri, ev ile ilgili her şeyin bulunduğu ev ürünleri ve yemek. Yemek yalnız Asya ülkelerinde bulunuyor. Giyim ekibinde altı, ev ekibinde altı, yemek ekibinde ise iki üst düzey yönetici var. Japonya’daki genel merkezde 300 kişi çalışıyor. Bunlardan 60’ı tasarımcı. 40 tasarımcı ise dışarıdan çalışıyor. Zaman zaman ünlü tasarımcılarla da işbirliği yapıyoruz ama bunu bağıra çağıra ilan etmiyoruz.

    Nedir bu alçakgönüllülük!

    – Bu bizim varoluş biçimimiz. Önemli tasarımcılarla çalıştığımızı açık hava reklamları vererek duyurmuyoruz. Zaten bunu reklam olsun diye yapmıyoruz. Muji’nin giyim departmanı Yohji Yamamoto’nun atölyesi tarafından yönetilir. Ama bunu çok az kişi bilir. Ama bir istisnamız da var. İtalyan usta Enzo Mari 2002 yılında New York Modern Sanat Müzesi’nde “Enzo Loves Muji” adlı bir sergi açmıştı. Bu bizi o kadar çok onurlandırdı ki bir parça duyuru yaptık.

    TEK PARMAKLA AÇILAN ŞAMPUAN

    Muji’nin tasarımcıları en çok neyi önemser?

    -Bizim ürünlerimiz günlük hayatın detaylarından doğar. Tasarım ekibi tüketicilerin hayat tarzlarının derinliklerine iner, fotoğraflarını çekip pratik tasarım fikirleri türetir. Örneğin yurtta kalan kız öğrenciler için tek parmakla basılabilen şampuan kabı, dağınık masalarda kolayca bulunabilsin diye mıknatıslı anahtarlıklar, ev kadınları düşünülerek hazırlanmış somon konserveleri, dilimlenmiş mantarlar gibi. Muji’nin internet sayfalarında hayat deneyimlerini ve fikirlerini paylaşanlar, bazen Muji’nin provokatif davranmasına neden olur. Muji, önerilen en iyi tasarımı ürüne dönüştürür ve bunun için tüketicisine telif öder. Tasarımcılarımızın en basit ve en elverişli hammaddeyi bulmak için sürekli seyahat ettiğini de söylemeliyim. Mesela Xinjiang’ta keşfettikleri tencel pamuğu sayesinde giyim grubumuz büyük bir ticari başarı yakaladı.

    Nedir tencel pamuğunun avantajları?

    – Tencel ağaç özünden üretilen bir elyaftır ancak sentetik değildir. Bitkiden üretildiği için selüloziktir ve pamuk, keten, hint keneviri ve rayon gibi diğer selülozik elyaflarla aynı özellikleri taşır. Havayı sirküle eden, emici ve konforlu giyim sağlayan bir yapısı vardır. Pamuk ve ipekten daha emici, yün, keten ve rayondan daha az emicidir. Elastik değildir, çabuk kırışmaz.

    Doğaya duyarlı olmak sizin için çok önemli değil mi?

    – En önemli şey diyebilirim. Çevre korumasına ve geri dönüşümlü maddelere önem veriyoruz. Doğaya saygımız yüzünden ürün renklerimiz bile sınırlı. Her şeyi doğadaki rengi ile kullanmaya çalışıyoruz. Markanın logosundaki kırmızının dışında başka hiçbir yerde kahverengi, beyaz, bej, siyah, mavi ve gümüşten başka renk yok. Bence renkli ve karışık modeller bir kişisel gösteriş aracı.

    Muji kullanıcısının ortak özellikleri nelerdir?

    – Hepsi minimalizmden hoşlanır. Mağaza açtığımız ülkelerde sokaklara çıkıyor ve Muji deyince aklınıza ne geliyor diye bir anket yapıyoruz. Yanıtlar dört başlıkta toplanıyor: Ürün geliştirme başarılı, cool, akıllı, basit ve çevreye duyarlı.

    Asla yapmayız dediğiniz neler var?

    – Silah ve pırlanta asla üretmeyeceğiz.

  • Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları

    Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları

    Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | 59

    Sahnede, sokakta ve evde… Her birinde ayrı bir güzellik taşımak ve o kadar kıyafeti koyacak bir yer bulmak zor olsa gerek. Ama her kadının da hayalidir böyle giyinme odalarına sahip olmak, değil mi? Küçük bir ayakkabı dükkanı kadar ayakkabımız ve butiğe benzeyen bir giysi dolabımız olsa hayır demezdik hiç birimiz. İşte onlar da giyinme odalarını kendilerini yansıtan şekilde düzenlemişler. Gerçekten muhteşem görünüyor. Cristina Aguilera’nın ayakkabı cenneti ve yerdeki leopar desenli halısı insana kendini kaybettirebilir. :)

    Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | 60

    Olivia Wilde’ın giyinme odası ise kendisi gibi dramatik ve sofistike. Bir prensesin odası gibi düzenlenen bu odada insan birazdan kendini sahneye çıkacakmış gibi hissedebilir. Güzel aktrisin giyinme odasında uyguladığı dekorasyon en beğendiklerimden biri oldu.

    Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | 61

    Eva Longoria da ayakkabı tutkunlarından biri. Son derece düzenli bir dekorasyona sahip. Paravan da başarılı detaylardan biri. Ayakkabılarına ekstra bir özen göstererek tek tek düzenlemiş. Biraz daha klasik bir stili olduğu gözden kaçmıyor.

    Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | 62

    Maria Carrey’ nin ayakkabı mağazasını anımsatan odası ise oldukça ferah görünüyor. Şık ve sade. Ayrıca renklere göre düzenlenmesi de çok doğru bir fikir. Genişliğine dikkatinizi çekmek istiyorum. Ama bir odadan çok showroomu anımsatması biraz soğumama neden oldu.

    Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | 63

    Paula Abdul’u American Idol yarışmasından hatırlıyoruz daha çok. Onun da küçük çaplı bir ayakkabı delisi olduğu aşikar. Sanırım kadınların büyük bir çoğunluğu bu hastalığı taşıyor. :) Ama biraz düzensiz bir odaya sahip.

    Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | 64

    Hilton varislerinden Nicky Hilton’un yetişme tarzından gelen bir disiplinle düzenli olduğunu fark etmişsinizdir. Ferahi rahat ve düzenli. Kendinden ve ablasından beklenmeyecek sadelikte. :) Ama kesinlikle favorim.

    Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | 65

    Fergie’nin yırtıcı tarzı giyinme odasına da yansımış. Renklere göre düzenlenmiş. Kocası ise bu odaya Fergieland adını takmış. Butik görünümünde olmasına özellikle dikkat edilmiş.

    Siz nasıl buldunuz bilemiyorum ama bu odalar bende cennet etkisi yaratmadı değil. :) Sizin de fikirlerinizi merak ediyorum.

    Keyifli günler…Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | 66

    Kaynak: Ünlülerin Muhteşem Giyinme Odaları | Evmanya Magazin

  • Hollywood Yıldızlarının Evleri

    Hollywood Yıldızlarının Evleri

    Hollywood Yıldızlarının Evleri | 67

    Kendi evlerimizde neler yapalım, nasıl daha güzel hale getirelim diye düşünürken bakın ünlülerin tercihleri nasıl? Kimisi zevkli, kimisi fiyasko, kimisi fazla ihtişamlı kimisi de sade bu evlere dikkatle bakın! Yukarıda Tony Parker ile Eva Longoria’nın salonlarını görüyorsunuz. Oldukça şık ve sade buldum açıkçası Manzaranın muhteşem olduğu da az çok belli oluyor. Yoksa camın önündeki karşılıklı iki berjeri koymazlardı herhalde değil mi? Belli ki ferah mekanları seviyor ünlü çiftimiz.

    Hollywood Yıldızlarının Evleri | 68

    Charlize Theron’un sayfiyesine ne dersiniz? İnsan burada bir ömür geçirebilir. Yastıkları bolca kullandığına göre rahatlığı seviyor belli ki! Bir de böyle bir eve sahip olduğu için ne kadar şanslı olduğunun bilincindedir umarız.

    Hollywood Yıldızlarının Evleri | 69

    Hillary Duff’ın da çocuksu masumiyetinin aksine klasik bir tarzı var. Şömine tutkusu da gözümüzden kaçmadı. Ayrıca sanırım evde kalabalık hayattan da hoşlanıyor kendisi. L koltuklar ve kanepelerden vazgeçmemiş. Aksesuar seçimlerinde de abartıdan uzak sade seçimlerde bulunmakla çok doğru hareket ettiğini eklemeliyim.

    Hollywood Yıldızlarının Evleri | 70

    Ünlü denilince Brad Pitt ve Angelina Jolie çiftini atlamak olmaz. Sanırım evlerinin içinden örnek gösterip kendimizi depresyona sokmanın alemi yok. Sadece malikanenin kuş bakışı görünümüyle yetinin. “Brangelina” diye adlandırılan bu ünlü çiftimize başarılarının devamını dilemekten başka seçeneğimiz yok.

    Hollywood Yıldızlarının Evleri | 71

    19 yaşında olmasına rağmen Prison Break ve Just Jordan dizileriyle bolca kendinden bahsettiren Demi Lovato, evi konusunda o kadar başarılı olamamış bize göre. Çok da zevkli bulamıyoruz maalesef. En iyisi şarkı söylemeye ve dizilerde oynamaya devam etsin kendisi.

    Derin bir iç çekerek bu yazıyı burada sonlandırıyorum. :) Keyifli günler.

     

    İçerik Evmanya

    Görseller; www.nydailynews.com

  • 4 Mevsim Eşarp

    4 Mevsim Eşarp

    Kadınların vazgeçemediği 4 mevsim kullanılan eşarp, biz bayanların en cok tercih ettiği aksesuarların başında geliyor.

    Yaz, kış demeden tüm mevsimlerde eşarbın kullanım alanı o kadar fazla ki, şık ve değişik olabilmek adına çantaların saplarına bağladığımız gibi pantolon kemeri yaptığımız, güneşten korunmak adına bandana olarak, hatta pantolon ceplerinde bile giysilerimizle renk uyumunu yakalamak ve farklı görünmek adına eşarbı tercih edebiliyoruz.

    1800′lü yılların başlarında, Hindistan’dan tüm dünyaya yayılmaya başlayan, 1920′lerde Adéle Astaire’nin türban şeklinde biçimlendirdiği eşarp, 1950′de Marilyn Monroe ve Audrey Hepburn gibi yıldızların filmlerinde de bolca gözümüze çarpıyor.

    Günümüzde Kate Holmes, Kylie Minogue, Hillary Duff, Nichole Richie gibi bir çok celebrity günlük hayatta eşarbı aksesuar olarak kullanıyor.

    Siz de onlar gibi görünmek ve kendinize eğlence yaratmak istiyorsanız, daybuyday.com’da satışta olan Valentino eşarplarını kullanarak kendi tarzınızı yaratmaya başlayabilirsiniz.

    4 Mevsim Eşarp | 72 4 Mevsim Eşarp | 73