Kategori: Kadın

  • FLO 2012 Sonbahar Kış sezonu

    FLO 2012 Sonbahar Kış sezonu

    Şıklıktan ödün vermeyen kadınlar için yorumlayan FLO’nun 2012 Sonbahar/Kış koleksiyonu sezon modasına damgasını vuracak.

    FLO’daki rengarenk babetler özellikle genç kızların beğenisine sunuluyor. Günlük kullanıma uygun FLO’nun kürklü ve casual modelleri, çalışan kadınlara rahatlığı ve şıklığı bir arada sunuyor. FLO’nun platformlu modelleri ise iddialı olmayı seven kadınlar için ideal…

    Türkiye’nin en büyük ayakkabı mağazalar zinciri FLO, dünyada öne çıkan trendleri taşıyan 2012 Sonbahar/Kış koleksiyonuyla sokaklarda şıklık rüzgarları estirmeye hazır. FLO’nun dünya modasını ve en son trendleri yansıtan yeni sezon koleksiyonu, ulaşılabilir fiyatları ile kadınlara ayakkabı tutkusunu doya doya yaşatacak.

    Kış renklerinin ve rahatlığın ön planda olduğu FLO’nun 2012 Sonbahar/Kışkoleksiyonu, bilekten atkılı, kemerli ayakkabı ve botlarıyla dikkat çekiyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da farklı tasarımlara imza atan FLO’nun yeni koleksiyonunda dömi botların yanında diz ortasına kadar çıkan botlar vazgeçilmez olacak. Oxford ayakkabılar da yeni sezonun en tercih edilen modelleri olmaya aday… Postal modellerinin her boyunu FLO vitrinlerde göreceğimiz 2012 Sonbahar/Kış sezonunda, topuklar geçen sezona göre daha da kalınlaşıyor. Ayrıca sim, taş ve pullar, ayakkabılara ışıltılarıyla canlılık katıyor. FLO’nun yeni sezon ayakkabılarında dantel teması devam ederken düğme ve fermuar gibi aksesuarlar ön plana çıkıyor. FLO’nun yeni sezon botlarında kemer ise atlanmaması gerek bir detay olarak karşımızda olacak.

    Çizme ve botlarda dökümlü modelleri ile yeni sezonda fark yaratacak olan FLO’da yağmur ve binici çizmeleri çok fazla modelle karşımıza çıkacak.

    FLO’da özellikle sezon geçişinde vizon, kum tonları ile lacivert ve borda tonları hakim olurken siyah her zaman olduğu gibi sezonun en tercih edilen rengi olacak.

    FLO’daki rengarenk babetler özellikle genç kızlar için… Günlük kullanıma uygun FLO’nun kürklü ve casual modelleri, çalışan kadınlara rahatlığı ve şıklığı bir arada sunuyor. FLO’nun platformlu modelleri ise iddialı olmayı seven kadınlar için…

    Flo ayakkabı 2012 modelleri

  • Facebooka yeni özellik geliyor ! Kimler bakmış

    Facebooka yeni özellik geliyor ! Kimler bakmış

    Facebook, sürekli olarak denediği ve test ettiği özelliklere bir yenisini daha ekledi.

    Bu özellik sayesinde, yüklediğiniz fotoğraflara kimlerin baktığını görebileceksiniz.

    Geçtiğimiz aylarda gelen yeniliklerle birlikte, Facebook üzerinden yapılan sohbetlerde yollanılan mesajların karşı taraf tarafından görülüp görmediği gibi özellikler devreye alınmıştı.

    Yine aynı şekilde Facebook’taki sayfa yöneticileri de, yolladıkları bir içeriğin kaç kişi tarafından görüldüğünü görebiliyordu. Şimdi bu özellikler gelişmeye devam ediyor ve artık yüklenen fotoğraflara kimlerin baktığını da görebileceksiniz.

    Kimler bakmış?

    Facebook ilk çıktığı zamandan beridir bir efsane olan, “profilime kim bakmış?” uygulamaları çıksa da, bu tarz uygulamalar ya virüslü eklentiler içeriyordu ya da hiç işe yaramıyorlardı. Kısacası bu Facebook’un kendi içerisinde verdiği bir rapor değildi.

    Gelen yeni özellikle birlikte, Facebook’taki gruplarda yüklenen fotoğrafların grubun hangi üyeleri tarafından görüntülendiği açıkça yazacak.

    Facebook test ediyor

    Facebook, yeni özellikleri devreye almadan önce belli bir kullanıcı üzerinde bu özellikleri test ediyor ve gelen tepkilere göre yeni özellikleri geliştirerek yayına alıp almama kararı alıyor.

    Sizce bu özellik gerekli bir özellik mi?
    Sizin hangi fotoğraflara baktığınızın bilinmesini ya da sizin fotoğraflarınıza bakanların listesini görmeyi ister misiniz?

  • Bir kadın olarak spor fotoğrafçılığı Mine Kasapoğlu Puhrer

    Bir kadın olarak spor fotoğrafçılığı Mine Kasapoğlu Puhrer

    Olimpiyat fotoğrafçılığının bilinmeyen yanları

    Londra Olimpiyatları’nın resmi fotoğrafçısı Mine Kasapoğlu Puhrer, ‘en iyi kare’yi yakalamak için mücadele eden fotoğrafçıları anlattı. ‘Olimpik bir spor’ olarak fotoğrafçılığın ince ayrıntıları…

    Londra 2012 Olimpiyatları’nda resmi fotoğrafçıyım. Görevim Türk Milli Takımı’nı takip etmek ve olimpiyatların en heyecanlı anlarını görüntülemek. Belki de dünyanın en büyük spor organizasyonunda fotoğraf çekmeye çalışırken basın çalışanı ve fotoğrafçı olarak bizler de ister istemez bir yarış içinde oluyoruz. Zamanla, birbirimizle, trafikle, ekipmanımızla… Olimpiyatlar biz fotoğrafçılar için de bir yarış. Eğer fotoğrafçılık bir ‘olimpik spor’ olsaydı, acaba hangi dallarda madalya verilirdi? Yakalaması en zor fotoğraf, en klasik fotoğraf, fotoğraflarını basına en hızlı veren fotoğrafçı, en kısa zamanda lens/kart/pil değiştirme, en ağır ekipmanla koşu yarışı ?

    Olimpiyatların sloganı ‘Citius, Altius, Fortius’ yani ‘daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü’. Olimpizmin en önemli uç değerleri ise arkadaşlık, mükemmellik ve saygı. Olimpiyat fotoğrafçılarına madalya yok tamam ama olimpiyat ruhu acısından fotoğrafçılığı bir ele alalım, bakalım.

    Mine Kasapoğlu Puhrer kimdir ?

    Profesyonel fotoğrafçı, milli snowboardcu ve snowboard milli takım antrenörü. Koç Özel Lisesi’nden 1995 yılında mezun oldu. 1999’da Pennsylvania’da Gettysburg College’den ve 2003’te Paris’te Speos Photographic Institute’ten mezun oldu. 2000 senesinden beri fotoğraf çekiyor. 2007’de Apple profesyonel fotoğrafçılarından biri seçildi. Uluslararası düzeyde spor fotoğrafçılığı yapıyor. 2002 Salt Lake Olimpiyatları’nda organizasyon komitesi resmi fotoğrafçısı olarak çalıştı. 2004 Atina, 2006 Torino, 2008 Beijing Olimpiyatları’na fotoğrafçı olarak katıldı.
    Vancouver 2010 Kış Olimpiyat Oyunları’nda ve ilk defa düzenlenen Singapur 2010 ve 2012 Innsbruck Kış Gençlik Olimpiyat Oyunları’nda Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin fotoğrafçı kadrosunda yer aldı. Spor dışında backstage ve portre de çekiyor. Türkiye ’de en çok Vogue Türkiye dergisi ile çalışıyor.
    www.minekasapoglu.com

    Bir kadın olarak spor fotoğrafçılığı Mine Kasapoğlu Puhrer | 1

    Daha hızlı: Citius

    Benim ilk Olimpiyatım olan 2002 Salt Lake’te hâlâ çoğu spor fotoğrafçısı film kullanıyordu. Çektikleri filmleri yıkamaya veriyor, saatler sonra geri alıyor ve tarayıp yolluyorlardı. 90’larda mail daha yokken posta ile gidermiş gazetelere spor fotoğrafları. Artık fotoğrafçılar fotoğrafı çekiyor, bir düğmeye basıp fotoğraf hakkında ses kaydıyla bilgi veriyorlar, kartlarını bilgisayarlarına takıyorlar, çektikleri fotoğrafların hepsi neredeyse anında bambaşka şehirde olan bir editörün bilgisayarına geliyor, editör en iyi kareleri seçiyor ve fotoğraf altlarını yazıyor ve fotoğraflar çekildikten saniyeler sonra gazetelerin ve haber ajanslarının kullanmasına hazır oluyor.

    Altius

    Daha yüksek: Altius

    En iyi spor fotoğraflarını çekebilmek için fotoğraf makinenizin teknolojinin en yüksek noktasında olması gerekir. Makinenizin saniyede çektiği kare sayısı, nemleme ayarlarının kalitesi ve düşük ışıkta verdiği performans çok önemlidir. Uzaktaki aksiyonu yakınlaştıran telefoto lensler kullanırız. Futbol maçlarında kenarda köşede bu koca lenslerle çalışan arkadaşlarımı görebilirsiniz. Ben bu sene Canon’un yeni makinesi D1X’i kullanıyorum ve şu ana kadar kullandığım bütün makinelerden çok farklı, çok kaliteli. Mesela 100 metre finalinde bu makineyi kullanacağım. Bitiş çizgisinin karsısında olacağım. Sporcular bitiş çizgisine daha gelmeden önce basacağım deklanşöre. Saniyede 12 kare çekebileceğim.

    Daha güçlü: Fortius

    Profesyonel spor fotoğrafçılığı maalesef biraz da hamallık gerektiriyor. Lensler çok ağır ve fotoğrafçılar üzerlerinde minimum üç, dört lens bulundururlar. Lens değiştirecek vakitleri olmadığından üzerlerinde minimum iki veya üç de gövde ile dolaşırlar. Fotoğrafçı olmak için de insanın güçlü olması lazım. Neredeyse 30–40 kg ağırlıkla bütün gün koşturuyoruz. Hiçbirimizin asistanı yok. Günde defalarca kere bütün o ekipmanı güvenlikten geçiriyor, kilometrelerce de yürüyoruz. Çektiğimiz fotoğraflar için gerçekten çalışıyoruz diyebilirim.

    Spor Fotoğrafçılığının olmazsa olmazları

    SAYGI
    Fotoğrafçılar arasında yazılı olmayan çok güzel kurallar var, birbirine saygı ve dayanışma var. Kaç senedir büyük spor organizasyonlarını fotoğraflıyorum ve şu ana kadar bir lens kapağım bile kaybolmadı. Binlerce dolarlık takım öylece yerlerde durur fotoğrafçı bir yere kadar gidip gelirken ve kimse dokunmaz. Fotoğrafçılar arasında bir de hiyerarşi vardır ayrıca. Bazı seçkin haber ajanslarının fotoğrafçıları ve senelerdir bu işi yapan fotoğrafçılar saygı görürler.

    ARKADAŞLIK
    Rekabet içinde olsak da, fotoğrafçının derdinden fotoğrafçı anlar. Açılış töreninde yepyeni makinemin nemleme ayarlarında bir bozukluk oldu. Ne yapacağımı şaşırdım. Neyse ki yanımda Porto Rikolu bir fotoğrafçı durumumu fark edip bana yedek makinesini ödünç verdi. Bütün açılışı onun makinesi ile çektim. Bir şey gerektiğinde, bir sorum olduğunda hep yanımdakilere danışırım ve genellikle iyi niyetli cevaplar alırım. Olimpiyat ruhu belli ki biz fotoğrafçıları da etkiliyor.

    MÜKEMMELLİK
    Fotoğrafçılık, mükemmel bir kareye doğru giden uzun bir engeller zinciridir. O engelleri ancak istek, deneyim ve konsantrasyonla tek tek aşıp amaca ulaşabilirsiniz. Spor fotoğrafçılığı da sporun kendisine çok benzer bu açıdan. Sonunda o mükemmel kareye ulaşmak biz fotoğrafçılara birer altın madalya almışız hissini verir.

    Bir kadın olarak spor fotoğrafçılığı
    1.5 yaşında bir kızım var. O da benimle Londra’da. Singapur Gençlik Olimpiyatları’nı çekerken ona hamileydim. Innsbruck Gençlik Kış Olimpiyatları’nı çekerken 11 aylıktı. Ben fotoğraf çekerken o karlarda oynadı. Londra, ilk gerçek olimpiyatı. Ben fotoğraf çekerken bütün gün babasıyla o park senin bu müze benim Londra’yı geziyorlar. Spor fotoğrafçılarının yüzde 99’u erkek. Kadın olarak bu işi yapmanın bir dezavantajını görmedim ve bana kalırsa avantajları da var. Boyum kısa olduğundan diğer fotoğrafçı arkadaşların önüne geçebiliyorum mesela. Daha önemlisi seyirciler ve sporcular bence kadınlara daha çok duygu gösterebiliyorlar diye hissediyorum. Kadınların fotoğrafçılıktaki gücü karsısındakinin bir kadına kendinden daha çok şey gösterebilmesi, paylaşabilmesi. Bazen bir sporcu ile beraber duygulanıyorum, gözümden yaşlar gelirken çektiğim fotoğraflar oluyor. Duygu yüklü bir iş, herşeye de hazır olmak lazım. Spor tarihini belgeliyoruz sonuçta.

    Mine Kasapoğlu Puhrer

    Kaynak : Radikal

  • TOMS Ayakkabı Modelleri 2012

    TOMS Ayakkabı Modelleri 2012

    toms ayakkabı 2012

    Arjantinlilerin giydiği Alpargata ayakkabılarından esinlenerek aslında bir sosyal sorumluluk projesine imza atmak için üretilen 2012 TOMS ayakkabılar şimdi çok moda !

    TOMS Ayakkabılar

  • Online Alışverişte Ekstra Fırsatlar Dönemi!

    Online Alışverişte Ekstra Fırsatlar Dönemi!

    Online Alışverişte Ekstra Fırsatlar Dönemi!

    Moda meraklısı hanımlar için ayakkabılar çok önemlidir. Dünyaca ünlü markalar, ayakkabı alışverişini seven hanımlar için yaz kreasyonlarını hazırladı. Bu kışın trendinde tüylü modeller ön planda! Platform topuklularda çift renk de hanımlar bir diğer alternatif. Online alışverişin yaygınlaşması sayesinde bu modellere ulaşmak oldukça kolay.

    Hanımların ayakkabı tercihinde öne çıkan marka olan Divarese ayakkabı kış sezonu modellerinde yüksek topuklar öne çıkıyor. Tasarımcılar, renk tercihlerini süet ve deri renklerinden yana kullanmış. Metalik aksesuarlarla süslenen bu modeller, kış aylarında şık olmak isteyen hanımların bir numaralı tercihi olabilir. Bu kışın trendi yüksek topuklar. Dünyaca ünlü markalar da yeni modellerini buna göre şekillendiriyor. Geçtiğimiz yıllarda hanımlardan oldukça rağbet gören bu modeller, bu yıl bir kez daha moda takipçilerinin karşısına çıkıyor. Bu sezon maskülen detaylara çok rastlanmakta. Birçok farklı üründe bu detay yer alıyor. Bu kışın ayakkabı modellerinde, erkek ayakkabılarına özenen ancak kendi havasını da katmak isteyen hanımların tercihi maskülen detaylı ayakkabılar. Sade modellerden hoşlanan bir hanımsanız, Phillip Lim firmasının kış kreasyonlarına göz atmanız tavsiye edilir. Sade bir detaylarla süslenen birbirinden şık ayakkabılar bu kış çok konuşulacak! Bu birbirinden şık ürünler, bir tık uzağınızda.

    Alışveriş meraklısı olan ancak bütçesini de düşünen hanımların kendilerine en çok sorduğu sorudur bu. Ülkemizde gelişen teknik alt yapı sayesinde, internet artık hemen her eve ulaşmıştır ve bu da yeni sektörlerin oluşmasına katkıda bulunmuştur. Bu alandaki yatırımlardan bir tanesi olan online moda alışverişi siteleri, bu sektördeki büyük bir boşluğu doldurarak, moda meraklısı hanımları memnun etmiştir. Örneğin Zidaya sitesi de bu yatırımların en büyüklerinden birisidir. Bu gibi büyük şirketlerin ülkemizde boy göstermeye başlamaları ise teknolojinin artık kolay ulaşılabilir olmasına bağlanabilir. Örneğin, son yıllarda öne çıkan akıllı telefonlar sayesinde, yüzlerce ürün, hanımların çantasında yer alabiliyor. Dünyaca ünlü markaların yeni sezon modelleri, alışveriş meraklıları için Zidaya sitesinde sadece bir tık uzaklıkta. Bu durum online alışveriş sektörünün canlanmasına katkıda bulunmuş ve hesaplı alışveriş yapmak isteyenlerin yüzünü güldürmüştür. Acak Zidaya sitesinde daha da avantajlı alışveriş yapmak isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gerek bir diğer adres ise İndirimlr.com. Sitede Zidaya için sunulan hediye çekleri ve indirim kuponları sayesinde en avantajlı alışverişi yapmak mümkün oluyor. Buraya tıklayarak sitenin portalına girebilir, kuponları hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

    Sanal alışveriş sektöründeki rekabetin artması ile yeni firmalar ortaya çıkmıştır. Bu durum en çok alışveriş meraklılarını sevindirmiştir. Alternatifin artması ile, fiyatların da cazipleşmesi bir arada gerçekleşmiştir. Ancak onlarca sanal mağaza var ve bu mağazalardaki fırsatları takip etmek, zamanın bir hayli değer kazandığı bu yıllarda oldukça zorlaşmıştır. Burada ise devreye, sektörde önemli bir boşluğu dolduran, fırsat takip siteleri girmiştir. Hem kampanyalardan haberdar olup hem de kolay yoldan ürün araştırması yapmak isteyen moda meraklılarının kısa süre içerisinde bir numaralı tercihi olmuştur. Bu alanda kaliteli bir yatırım olarak tüketicilerin karşısına çıkan inidirmler ise, kullanıcı dostu tasarımı sayesinde tüm fırsatları bir arada toplayarak, alışveriş meraklılarını memnum etmiştir. Uygun fiyatlı ürün araştırması yapmak ve bunu yaparken de zamandan tasarruf etmek istiyorsanız, fırsat takip siteleri tam size göre.

    İlgili Konular ;
    Online Fırsatları Nasıl Daha Kolay Takip Edebilirsiniz?

  • Babet Çorap Modelleri

    Babet Çorap Modelleri

    Yazın ayakların terlememesi hem de güzelliğinizden taviz vermemek için çoraplar en büyük kurtarıcı olabiliyor. Birçok ayakkabı çıplak tene giyildiğinde ayağı vurarak, yaralara sebep olur. Babet çorabı seçerken en önemli özellik ayağı sıkıca sarması ve kayma yapmaması. Kayma sonucu ayakaltında toplanarak, ayak arkasının veya kenarlarının yaralanma olasılığı yüksektir…

    Hava sıcak ayak sağlığınızı koruyabilirsiniz. Terlemeyi azaltmak için çorap giymeden önce ayaklarınıza bir miktar bebe pudrası sürebilirsiniz…

    Babet Modelleri

  • Vob Nedir

    Vob Nedir

    VOB nedir ? Ne kazanılır ? Ne kaybedilir ? Ne kadar sermaye ister ? Nerede hesap açılmalıdır ? Nereden izlenir ? gibi basit ama öz olarak, hiç bilmeyenlerin anlayabileceği bir dille izah etmeye çalışacağım. Ayrıca yeri geldikçe Forex piyasaları ile farklarından da bahsedeceğimden az çok anlamış olacaksınız. VOB yani Vadeli İşlemler Borsası’nın nasıl birşey olduğunu. Aklınıza takılan farklı birşey olursa bir e-mail atmanız yeterli olacaktır. Elimizden geldiğince bu piyasa hakkındaki Pratik bilgilerimizi paylaşmaya çalışacağız. Bundan sonrası size kalıyor…

    Söze başlamadan sizi aşağıya yazacaklarımı okumaya zorlayacak bir örnekleme yaparak başlayayım. VOB’ta diyelimki 5000TL sermayeniz var ve “UZUN” pozisyon açtınız. (UZUN yani LONG demek ALIM YAPMAK Demektir ve borsa yükselirse kazanırsınız. Düşerse kaybedersiniz. ) Siz LONG yani ALIM yaptıktan 1 hafta sonra Borsada yükselişe geçmiş ve 5.000 puan çıkış yaşanmış olsun. Bu durumda VOB denen piyasada Borsa denen piyasa ile göbekten bağlı olduğundan, aşağı yukarı VOB’ta aynı oranda yükselmiş olsun. Kazancınız bu durumda taaaaam 5.000TL olur.Yani %100 eder buda.Sizde biliyorsunuz ki, Borsa hergün en azından 1000 puana yakın veya haftada da 4-5000 puanlara yakın bir tarafa gidebiliyor.

    Peki diyelimki ortada Kriz varmış ve Hisseler kütür kütür düşüyormuş. Ne alınsa eller cepler yanıyormuş. Bu durumda tek adres yine VOB olacaktır. Çünkü VOB’ta Borsa düşerkende KAZANILABİLİYOR. Bir üstteki örneği aynı oranlarda düşüş içinde hesaplayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken ” Bu borsa düşer daha ” diyebilmek ve bunu dedikten sonra VOB’ta SHORT, yani KISA pozisyon açmak olacaktır. Bu seferde aşağı 5000 puan borsa ve VOB kardeşliği düştüğü anda kazancınız yine 5.000TL olacaktır. Aynı FOREX gibi, hem düşerken hemde çıkarken kazanma fırsatını Ülkemizde bizlere sunan VOB piyasasıdır.

    Aklıma gelmişken; şimdi biriniz çıkıp diyecek ki, bu vob’ta 5000TL şartmı yani .? Hayır tabiki değil. VOB yapabilmek için hesabınızda min. 500TL olması şartından başka koşul bulunmamaktadır. Bu durumda siz sadece 1 kontrat pozisyon açabilirsiniz. ( VOB’ta LOT yerine kontrat tabiri kullanılır ve lot’larda olduğu gibi fiyatla alakalı olarak, yok 100 lot şu kadar, yok bin lot bu kadar gibi olmayıp, VOB fiyatı olarak gördüğünüz aşağıda verdiğim kod larda yani İMKB-30 04/02 yazanın değerinde 30.000 de dese, 70.000 de dese, sizin 1 kontrat pozisyon açabilmeniz için gereken tutar sabittir ve şuan 500TL dir.10 kontrat açacağım derseniz 500TLx10=5.000TL gerekir. 100 kontrat x 500TL =50.000TL gerekir. Bukadar basittir.

    Aynı şekilde 100kontrat SHORT açmış olsaydınız ve VOB ile Borsa kardeşlerde 5000 puan düşse idi, sizin kazancınız yine %100 yani 50.000TL KAR olacaktı.

    Çok kısa aklınızda kalacak KAR/ZARAR hesap şeklinide vereyim. VOB fiyatları 30.000 iken siz bir kenara ” evet buradan short açtım ” diyerek not etseniz ve fiyatın teletexten veya yukarıda verdiğim linkten izlerken aşağı yönde değiştiğini görürseniz kardasınız, ama nekadar kardayım derseniz buyrun ..; 30.000 den 10 kontrat yani 5.000TL lik sanal olarak Sattım yani short açtım yani kısa açtım dediyseniz ( bu tabirlerin hepsi aynı kapıya çıkar ) ve fiyat 29.900 e düşmüş ise her 100 puanlık farkta 100TL kazanmışsınız demektir. Çünkü short açtınız ve bu borsa düşer arkadaş dediniz. Çıksaydı zararda olacaktınız. Ancak şansa bakki düştü ve kazandınız.

    Hesabı basit olsun diye 10 kontrat yani 5.000TL ile oynanması üzerine bir senaryo kuruyorum.

    Vob’ta alış/satış farkı .25TL lik farklar’la ilerler.Yani alış 30.100 / Satış 30.125 şeklindedir.

    10 kontratta her 25 puanlık değişim, 25TL kar veya zarar ettirir. (

    10 kontratta her 100 puanlık değişim 100TL kar veya zarar ettirir.

    10 kontratta her 1000 puanlık değişim, 1000 TL’lik kar veya zarar getirir.

    VOB, Vadeli işlem ve Opsiyon Borsası demektir. İsminden de anlayacağınız gibi Vadeli işlem diyor. Yani işlem yaptığınız yatırım aracının bir vadesi vardır ve vadesi geldiğinde tabiri caizse bozdurulur. Bir üst paragrafta VOB’u izleyebilmeniz için verdiğim yerde İMKB-30 04/09 isimli şey dediğim isimdeki rakamlara dikkat edin. Bunların anlamı, VOB denen şeyde bu isimde belirtilen süre sonuna kadar işlem yapabilirsiniz, Alır veya satarsanız en fazla o tarih sonuna dek taşıyabilirsiniz. Hisse gibi alayım 3-5 ay taşıyayım gibi şeyleri yoktur ve siz alırsınız ama isimde belirtilen tarih geldiğinde yani İMKB-30 sözleşmelerinde, 04(4.aya son günü son mesai saatine kadar elinizde tutabilir veya al-satlar yapabilirsiniz, hemde sadece 2009 yılı içinde, demektir bu isimdeki rakamlar ve kısaltlmalar.

    Peki 04 yani 2009 yılının 4. ayı olan Nisan ayının son günü geldiğinde ne olur.? O günkü uzlaşı fiyatından ama ben kafanız karışmasın diye kapanış fiyatları yakınlarından, siz elinizde unutsanızda kurumunuz otomatikman pozisyonunuzu kapatacaktır. Artık o tarihte karda ya da zararda olduğunuza bakılmaz. Çünkü VOB’un süresi sadece 2 ay’dır ve her 2 ay’da bir kere yeni söleşmeler işlem görmeye başlar. Örneğin şuan Şubat’ın 23 ündeyiz ve bu ayın son gününde İMKB-30 02/09isimli vob sözleşmelerinde artık işlem yapılamayacak ve bunun yerine yine ömrü 2 ay olan yenisi devreye girecek ki onunda adı İMKB-30 04/09 olacak. Bu böyle sürüp gidecek.. Bunlar hep ayrıntıdır. Bunlara takılmayan. Her daim en yakın vadeli VOB sözleşmelerinde yoğun işlem olur.

    Buraya kadar sanırım azda olsa birşeyler canlanmıştır aklınızda. Şimdi dahada basitleştirerek gideceğim anlatımıma..

    VOB denen piyasa Bildiğiniz hisse senetlerinin işlem gördüğü hergün duyduğunuz İMKB100 bugün düştü,şukadar çıktı denen Borsaya göbekten bağlıdır. İMKB 100 değilde İMKB30 Borsa endeksine bakar ve aralarında sürekli değişen oranlarda korelasyon vardır. Mesela bugün İMKB30 bildiğiniz Borsa endexinin kapanışı 30.744 ten olmuş. Peki VOB’ta bunu takip ettiğine göre,ama aşağısından, ama yukarısından birbirleri ile biryerde yakınlaşacaklardır. Çünkü yakın akrabaar zaten. Neyse Bu gün VOB kapanış fiyatı ise..: 30.625 ten olmuş. Gördüğünüz gibi çok yakınlar değilmi .?

    * Tüm bunlardan şunu anlıyoruz. VOB demek, Borsa demek gibi birşeydir. Birinde agresif bir hareket olursa diğeride ona yaklaşma ihitimali içindedir denebilir.

    * VOB demek İMKB hisselerinden en babalarını içine alan bir fon gibi bile algılanabilir. Öyle değildir tabiki ama yapısı gereği böyle bir algılamanın sakıncasıda yoktur sanırım. Sonuçta büyük hisseler düşüyorsa, Borsada düştüğüne göre ve Borsa düşüyorsa VOB’ta düştüğüne göre zincirleme bir etkileşim aralarında tabiki vardır. Ya da tam aksi, VOB yükseliyorsa Borsada bir süre sonra dayanamayıp yükselebilir.

    * Siz iyice öğrenene kadar Ben anlaşılması en kolay olsun diye uğraşıyorum..

    * VOB’un en büyük avantajı düşüşlerde de kazanabilme ihtimalidir. Çıkışlarda da avantajı yüksektir tabiki.

    * Hisse senetlerini alıp sattığınız gibi VOB’tada işlemlerinizi Bankanızdan, aracı kurumunuzdan, isterseniz internetten, istersenizde telefon ile anında yapabilirsiniz. Gün içinde dilediğiniz kadar LONG diladiğiniz kadarda short pozisyon açabilirsiniz. Diyelim ki borsa ve VOB çıkacak bugün dediniz ve 10 kontrat yani 5000TL lik LONG ( Uzun ) pozisyon 30.000′den açtınız. Fakat VOB aniden düşmeye başladı ve sizde kanaat getirdinizki bugün çıkmaz ama düşermiş meğer. Bu durumda hemen pozisyonunuzu zararınız daha az ike kapatır ve madem düşecekmiş piyasalar, ozaman hemen Short ( Kısa ) pozisyon açarsınız ve vob 29.000 e düştüğünde yani 1000 puan düştüğünde, tüm borsada kıpkırmızıyken, herkes ağlaşırken siz cebinize 1.000TL koymuş olursunuz çooooktan .! Baktınız ki, bukadar düşüş meğer kandırmacaymış, hemen orada tekrar long açarsınız ve vob yine 30.000 e geldiğinde 1000TL daha kazanırsınız. Ancak dikkat edin, yanlış bir kararda verdiğim oranlarda da zarar edebilirsiniz.

    * Alım satım komisyonları Kurumdan kurma değişim gösterir ancak benim bildiğim oranlar 400kuruş ile 6TL arasında değişiyor. Yani bazı kurumlar 1 kontrat için sabit 400Kuruş,bazıları sabit 1TL bazıları sabit 600kuruş ve bazılarıda 1kontrat için 4-5TL komisyon alıyorlar alım satım işlemlerinizden. Dolayısı ile hesap açarken bunlara çok dikkat edin. Çünkü aldığınız yere geri vererek pozisyonlarınızı kapatsanız bile komisyonlarınız yüksek olduğundan, yüksek zararla günü kapatmış olabilirsiniz.Bana hangi kurum diye sormayın ben söyleyemem. Lütfen çevrenizden araştırmanızı kendiniz yapın. Benden uyarması ..!

    * VOB’ta işlem saatleri sabah 09.15 ile 17.15 arasındadır ve öğlen tatili yoktur.

    * Ayrıca VOB Ülkemizdedir. Tüm VOB yaptıran ve Paralarınızı yatırdığınız kurumlar SPK yani Sermaye Piyasası Kurumu tarafından sıkı bir şekilde denetlenmektedir.

    * Dilediğiniz an paranızı çekebilirsiniz ve yatırabilirsiniz. Bir güzelliğide, Sayın yöneticilerimiz VOB’un teşviki için uzunca bir süredir VOB kazançlarından Vergi almamaktadırlar. Yani vergiden muaftır tüm kazançlar.

    * İşte tam burada da Otomatik sinyal sistemleri ve expert programları devreye giriyor. Sinyal Sistemlerimiz, expertlerimiz, indikatörlerimiz diyerek ana sayfamızda tanıttığımız ve grafiklerle, Sinyal ekran görüntülerini eklediğimiz resimlerlede detaylandırdığımız programlarımız, tüm VOB ile işlem yapanların en Büyük yardımcılarıdır.

    Hem Yukarı çıkışlarda, hemde aşağı düşüşlerde kazanma ihtimali ve fırsatı sunan VOB’ta, aynı zamanda da Zarar etme ihtimalide, kaybetme ihitmali ile neredeyse eşittir. Dolayısı ile siz VOB’un yükseleceğini, Gazetelerde, dergilerde veya izlediğiniz sitelerde okuduğunuz çeşitli kişilerin yorum ve yazılarına dayanarak vermiş olabilirsiniz. Hatta yakınınızda Borsacı bir dostunuz dahi olabilir ve oda size bu Borsa yükselir xxxx rakamına kadar diyebilir. Üstüne birde ABD’den, Avrupa’dan, Japon ekonomisinden iyi haberleride duymuş olabilirsiniz. Bu durumda Beyniniz, tüm bu verileri işleyip sizi ALIM yani VOB’ta LONG yapmak yönünde uyaracaktır. İlk fırsatta LONG pozisyonunuzu açarsınız ve bir süre sonra Borsada VOB’ta bir bakmışsınız aşağı düşüşe geçmiş. Duygularınız öyle ön plandadır ki, asla düşüşün sertleşebileceğine ihtimal dahi vermezsiniz. Sabır ve yoğun stres ile LONG pozisyonunuzu zarar etmenize rağmen, ” bu birazdan yukarı dönecektir ” beklentisi ile kapatmazsınız. Neden kapatasınız ki; Sürekli takip ettiğiniz güvendiğiniz köşe yazarı, site sahibi ve hatta arkadaşınız dahi çıkacak demişti size.

    Ancak tüm bunların yanında Geçmiş Performansı yüksek olan bir Sinyal programınız olsaydı ve ekranınızda canlı olarak çalışarak size sonucu hakkında anında bilgi verseydi, yani sinyal verseydi, en azından o zarar eden pozisyonunuzu ısrar ile tutmak konusunda yeniden düşünmeye sizi teşvik ederdi. Program sinyali demek, kullanılırsa kesinlikle kar edilir demek asla değildir. Ancak herşeyi daha büyümeden, çığrından çıkmadan öngörebilme yetiniz’in gelişmesi demektir. Tüm sinyal expert programları’nın ve indikatörlerin yegane görevi ve kullanılma amacıda sizlere tarafsız, duygusuz, düşüncesiz, yorumsuz ve tamamen matematiksel hesaplamalar sonucunda oluşan robotik sinyalin yönü hakkında Bilgi vermektir.. Sonuçta hepsi matematiksel kod’lar dizinidir ve Dünyada kriz varmış yokmuş, Dow düşmüş çıkmış bunlar onu bilmezler. Tek baktıkları şey o anki rakamların, geçmişteki rakamlara göre farkıdır.

    Dikkat edin, expert Sinyal Programı’nın yönü hakkında bilgi verir.Piyasanın yönü hakkında bilgi vermezler.

    En basit bir örnek ile Hep 100 ile 120 arasında gezen bir fiyat aniden 160 lara yükselmiş ise, size yukarı yönde Sinyal üretecektir. Çünkü geçmişteki fiyatlara göre bir yükseliş hesaplamıştır ve başka hiçbirşeyi bilmez, bakmaz. Duygusu yoktur, düşünemez, yorumlayamaz, bu sinyali pass geçeyim diyemez, ” yok canım buradan şimdi düşer, bu yalancı çıkıştır ” gibi düşünceleri yoktur. Hatta Borsada çalışan güvendiği bir arkadaşıda yoktur. Rakamlar neyi gösteriyorsa, bunlar sadece onu söyler. Sözleri sinyaldir.

    Dolayısı ile avantajıda şudur, siz buradan düşmez, çünkü haberlerde şunu dinledim Ekonomi için harika bir haberdi. Ahmet, Mehmet’te böyle söylemişti zaten derken, fiyatlar seans içi belli bir oranda gevşediğinde,duygularınız’ın esiri olduğunuzdan kendinizi tek bir yöne şartlamışsınızdır.

    Sinyal programları ise, kendileri için tanımlanmış gerekli matematiksel kriterler oluşmuşsa, gözünün yaşına bakmadan sinyalini ekrana yapıştırıverir. Siz hala düşmez, döner birazdan dersiniz ama birçok expert, indikatör ve program çoktan sinyalini vermiştir bile. Sinyalini vermiş olması kimi zaman doğru çıkmasada, yinede sizi uyarmış ve objektif bir şekilde bilgilendirmiş olması çok ama çok önemlidir.

    Bu bilgileri alıp değerlendirmek ise yatırımcıların kendi tercihleridir. İşlem yapacağınızda ne kadar çok kriteri değerlendirir ve yardım alırsanız okadar doğru yola yakın kalırsınız.

    Bir yatırımcı’nın en büyük düşmanı yine kendisidir. Bunu unutmayın lütfen..!

    Saygılarımla

     
    Kaynak : VOB Sinyalleri

    “”VOB Ekranınızda, Sizin İçin Düşünen Bir Program Var Artık..!””
    Okyanusu Hayal et ki, En Azından Gölde Yüzebilesin.

  • Microsoft tablet

    Microsoft tablet

    Microsoft, bir sürpriz yaparak kendi markasını taşıyan tabletini tanıttı. Fakat halen cevaplanmamış oldukça fazla soru var. Acaba Windows Surface, yine hüsran mı yaşatacak?

    Microsoft, tabletlerinin teknik özellikleri ve aksesuarları hakkında bilgiler paylaştı fakat asıl soruların cevaplarını vermedi.

    Firmanın 2 hedefi olduğu çok net; Android ve iPad’e rakip olması arzulanan Surface for Windows RT ve kurumsal pazara hitap eden Surface for Windows 8 Pro ile her ikisi pazardan da pay elde etmek. Payını artırmak demiyoruz çünkü Windows’lu tabletlerin pazarda kayda değer bir payı yok. Yani Apple ve Android üreticilerinin birkaç yıldır rekabet ettiği bu pazarda Microsoft için her şey sıfırdan başlıyor.

    Her iki tabletin özelliklerine baktığımızda Microsoft’un bir inovasyona imza atmadığını görüyoruz. Gerek işlemci, gerek ekran gerekse de boyutlar bakımından “sıradan” özellikler sunuluyor. Üstelik bu tabletler piyasaya 2012’nin sonlarında çıkacak. Yani o zamana kadar bu donanım konfigürasyonu daha da eskimiş olacak. Windows Surface modellerini diğer ürünlerden ayıran tek farklılık işletim sistemi ve arayüz olacak. Windows 7 dokunmatik ekranlarda öylesine başarısızdı ki Windows 8’de bir kaydırma hareketi bile büyük gelişme anlamı taşıyor. Ancak Metro arayüzü henüz kullanıcılarla buluşmadı ve iOS-Android rekabetinde kendine yer bulabileceğinden kimse emin değil.