Sevgiliniz telefonda hoşunuza gitmeyen şeyler mi söylemeye başladı, hiç düşünmeyin, pat diye kapatıverin telefonu. Ben telefonun en çok bu özelliğini seviyorum. Baktın ki cevap verilecek bir laf değil karşı taraftakinin ettiği, kapatıveriyorsun yüzüne telefonu!
Kapat, arasın! Kapat, arasın! Ta ki sesini yumuşatana, istediğiniz kıvama gelene kadar. “Ya tekrar aramazsa” diye korkmayın yani. Mutlaka arar.
Önce sinirinden arar.
Çekinmeyin, gene kapatın. Ama bu defa tek kelime etmeden. Baktınız sesinin ayarı hepten bozulmuş, pat, bir daha kapatın!
Şimdi daha da sinirlendiği için gene arayacak. Fena halde provoke oldu zavallım. Kendi kendine “tuzak” kuruyor. Bağırıp haddinizi bildirecek, sizi de hayatından silecek; maksadı bu ama… “Öfkeyle kalkan zararla oturur” atasözünü test ediyor da farkında değil.
Bir daha lü lü lü… Hemen açmayın. Lü lü lü lü… Açın ve ne diyecek diye bekleyin…

Diyeceği elbette şu: “Benim yüzüme telefonu nasıl kapatırsııınnn!”

“İşte böyle!” deyin ve pat!

Bir daha lü lü lü…

Bu defa açın ve konuşmasına fırsat vermeden, “Güzel güzel konuşmaya başlayana kadar benimle konuşamayacaksın!” deyip gene pat!

Bunu, sesi kulağınıza yumuşak kıvamda gelmeye başlayana kadar tekrarlayın. Yok, düzelmiyor mu hala, o zaman kararlı ve azıcık da duygulu bir sesle “Beni kendinden iyice soğutma diye konuşmamaya çalışıyorum ama anlamıyorsun. Bana çok haksızlık ediyorsun…” deyiverin ve kapatın. O düşünsün artık neden bahsettiğinizi.

“Ay ne ayıp, insanın yüzüne telefon kapatılır mı canım!” demeyin sakın!

Pat!

Lü lü lü lü…