Kategori: İlişkiler

  • Aşkı Taze Tutma Yolları

    Aşkı Taze Tutma Yolları

    Aşık olduğumuzda her şey çok güzeldir. Mutluyuzdur ve sorunları görmezden gelebiliriz. Ama biraz zaman geçince gerçek hayata döneriz, sevgilimiz dokunulmazlığını kaybeder ve gözümüzde normal birine dönüşür! Ufak tartışmalar, büyük kavgalara dönüştüğündeyse, o artık bizim için sinir bozucunun tekidir! Yine de onca emek harcadığınız ilişkinizden kolayca vazgeçmek doğru değil, önemli olan ilişkinizi çıkmaza sokmadan, aşkınızı diri tutabilmek. Nasıl mı? İşte size 10 etkili öneri…

    1) İLİŞKİNİZE ÖNCELİK VERİN

    İlişki ilerledikçe, sevgilimize gösterdiğimiz yakın ilgiyi zamanla kaybetmeye başlarız. Zamanla önceliklerimiz yer değiştirir ve sevgilimiz alt sıralara düşer! Onun listedeki yerini işimiz, çocuklarımız ya da arkadaşlarımız alır. Oysa özel ilişkimizde bir şey ters gitmeye görsün, hemen bütün hayatımıza yansır. Diğer bir deyişle ilişkiniz ne kadar yolunda giderse, kalan bütün her şey, o kadar kolay olur. Ünlü çift Heidi Klum ve Seal de, People dergisine verdikleri röportajda, bunun altını çizmiş. Seal, “Benim için Heidi, çocuklarımdan bile önce geliyor” derken, Heidi Klum ise şöyle söylemiş: “Çocuklarımız büyüyecek ve kendi ailelerini kuracaklar ve o zaman yanımda sadece Seal olacak.”

    Aşık olduğumuzda her şey çok güzeldir. Mutluyuzdur ve sorunları görmezden gelebiliriz. Ama biraz zaman geçince gerçek hayata döneriz, sevgilimiz dokunulmazlığını kaybeder ve gözümüzde normal birine dönüşür! Ufak tartışmalar, büyük kavgalara dönüştüğündeyse, o artık bizim için sinir bozucunun tekidir! Yine de onca emek harcadığınız ilişkinizden kolayca vazgeçmek doğru değil, önemli olan ilişkinizi çıkmaza sokmadan, aşkınızı diri tutabilmek. Nasıl mı? İşte size 10 etkili öneri…

    2) SÖZCÜKLERİN GÜCÜNÜ KULLANIN

    Ne kadar birlikte olduğunuz fark etmez, önemli olan söylemeniz. Hepimiz sevildiğimizi ve önemli olduğumuzu hissetmek isteriz. O yüzden sevginizi göstermekten kaçınmayın. Bu ona da ilişkinize de çok iyi gelecek. Mümkünse işten geldiği ve yorgun olduğu bir gün, sevgilinize onu ne kadar çok sevdiğinizi ve onu çok özlediğinizi söyleyin. Kötü bir günün etkilerinden nasıl da çabucak sıyrıldığım göreceksiniz. Bunu ona sıkıca sarılarak ve dokunarak yapmayı ihmal etmeyin.

    3) VAKİT GEÇİRİN

    Birlikteyken en çok ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz? DVD keyfi yapmak, futbol maçı izlemek ya da fotoğraf çekmek… Mutlaka buna benzer ortak bir zevkiniz vardır; birlikte keyfini çıkartın. Hiçbir şey için vakit yok mu? Uyumadan önce, 5-10 dakika sadece sohbet edin.

    4) EVDEN ÇIKIN

    Sadece yürüyüşe çıkın. Ama yanınıza sevgilinizi de alarak… Evinizin duvarları ilişkinizi de sınırlandırır, sadece kendinize değil ilişkinize de biraz nefes aldırın.

    5) TELEVİZYONU KAPATIN

    Her gün dizi izlemekten vazgeçin. Bütün akşam televizyonun karşısındaki kanepede uyuklamak yerine, televizyonu kapatın. Sevgiliniz eve geldiğinde bir şişe şarap açın ya da favori yemeğinizi paylaşın. Birçok çift, birlikte geçirilen kaliteli zamandan önemle bahseder, ama gerçekten ne anlam ifade ettiğini bilmezler.

    6) KÜÇÜK HEDİYELER ALIN

    Hep karşı taraftan beklemeyin. Erkekler de sürprizleri severler. Bunun için özel bir günü de beklemenize gerek yok. Ona alacağınız küçük bir hediye birlikte olmadığınızda onu ne kadar düşündüğünüzü gösterir. Aslında kendinize alacağınız yeni bir iç çamaşırı, ona alacağınız hediyeden daha çekici gelebilir!

    7) RUTİNİNİZİ KIRIN

    Arada bir yaşam alışkanlıklarınızı değiştirin. Kadınlar neden sürekli alışveriş yapıyor sanıyorsunuz? Aksi takdirde çok sıkılırız. Mesela yatak odanızın etrafını değiştirin. Bu değişiklik bile aşk hayatınıza renk katabilir.

    8) ONU DİNLEYİN

    Bir kadın konuşmadan ne kadar sessiz kalabilir ki? Ama aşk zoru başarmak değil midir? Öyleyse siz susun, biraz da o konuşsun. Sizinle bir şey konuşmaya başladığında odadan dışarı gitmeyin veya onunla tartışmayın. Sadece dinleyin!

    9) BİREY OLUN

    Paylaşmak güzeldir ama birey olun. Birbirinizin farklılıklarına saygı duyun. O yamaç paraşütünü seviyorsa, bırakın yalnız başına keyfini çıkarsın. Siz de kız arkadaşlarınızla akşam gezmelerinden hoşlanıyorsanız, o da buna saygı göstermeli!

    10) PROFESYONEL YARDIM ALIN

    Çoğu çift ayrılmak üzereyken, son dakikada yardım almaya karar verir. Ama her şey için çok geç olabilir. Eğer ilişkinizde yolunda gitmeyen şeyler olduğunu düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden bir ilişki ya da evlilik terapistinden yardım alın.

  • Hayatınızdaki adamı şımartmanın yolları

    Hayatınızdaki adamı şımartmanın yolları

    Eşinize ya da sevgilinize karşı nasıl davranıyorsunuz? Ona olan ilginizi açıkça ortaya koyuyor musunuz? Yoksa kendinizi ilgili göstermekten kaçınıyor musunuz?

    Şu bir gerçek ki, onu mutlu edecek hareketlerde bulunmak, daha çok yakınlaşmanızı, size olan bağlılığının daha fazla artmasını sağlar. Siz ona ne kadar özel olduğunu gösterirseniz, o da size aynı şekilde karşılık verecektir.

    İltifat edin
    Erkekler, erkeksi yanlarının öne çıkarılmasından hoşlanırlar. Bu özelliklerini anlatan güzel sözler duymak isterler. Mesela onun yanında kendinizi güvende hissettiğinizi söyleyerek onu mutlu edebilirsiniz.

    Özel kahvaltı hazırlayın
    Her zaman birlikte kahvaltı ediyorsunuzdur zaten ve belki de bu kahvaltıların çoğunu siz hazırlıyorsunuzdur. Ama zaman zaman özel kahvaltılar hazırlamaya ne dersiniz? Yatağına götüreceğiniz kahvaltı tepsisiyle, ona kendini özel hissettirebilirsiniz. Bu kahvaltıya siz de eşlik eder ve yatakta birlikte keyifli dakikalar geçirirseniz, daha ne olsun…

    Sevdiği yemekleri yapın
    Tüm gününüzü mutfakta geçirin demiyoruz elbette. Onu mutlu etmek için ziyafet çekmeniz de gerekmiyor. Sadece sevdiği bir yemeği pişirebilirsiniz. Ya da daha basit bir yol önerelim. Sevdiği içkiden alın ve yanına da mısır patlatın ya da başka atıştırmalıklar hazırlayın. Bu sürpriz bile onu şımartmaya yetebilir.

    Sevişmede ilk adımı siz atın
    Cinsel yaşamınızda eşit konumda olduğunuzu bilmelisiniz. Sevişmek istiyorsanız, pekala ilk adımı atan siz olabilirsiniz. Bundan utanmanıza ve çekinmenize gerek yok. Hem erkekler, her zaman kendilerinin başlattığı bir sevişmedense karşı tarafın istekli olduğunu gördükleri bir sevişmeden daha çok zevk alırlar. Farklı dokunuş teknikleri deneyin.

    Not yazın
    Sevgi notları sadece flört dönemlerine özgü değildir. Pekala, ilişkinin ilerleyen zamanlarında da sevginizi belirten küçük sürprizler yapabilirsiniz. Sabah, ondan önce çıkacağınız bir gün yastığının yanına, ceketinin cebine, çantasının içine ya da okumakta olduğu kitabın arasına “seni seviyorum” notu bırakmayı deneyebilirsiniz.

    Hastalandığında ona çocuk gibi bakın
    İnsan hastalandığında onunla ilgilenecek birine ihtiyaç duyar. Eşiniz ya da sevgiliniz hastalandığında ona en yakın kişi olarak siz ilgilenirseniz onu mutlu edersiniz. Her ne kadar bir şeye ihtiyacı olmadığını, iyi olduğunu söylese de… Ona en sevdiği çorbayı yapmak, dinlenmesini sağlamak, ilaçlarını içirmekle şımartabilirsiniz. Erkeklere hastalık zamanlarında yardımcı olmak, güven duygusunun inşa edilmesini kolaylaştırır.

  • Burçlara göre evlenirken yapılan hatalar

    Burçlara göre evlenirken yapılan hatalar

    Sonunda sevgiliniz o sihirli soruyu sordu ve siz, belki de gözleriniz dolarak, büyük bir heyecanla ”Evet!”dediniz. Şimdi sıra geldi nikah masasında “evet” demeye. Büyük bir düğün mü planlıyorsunuz yoksa“nikâh olsun, düğüne gerek yok” mu diyorsunuz? Nikah veya düğün… Her halükarda evlilik öncesi hazırlık yapmak gerek. Peki, bu hazırlıkları burcunuza göre değerlendirsek, nerede ne hatalar yapabileceğinizi söylesek size…

    Mükemmel, eksiksiz ve herkesin zevk aldığı bir evlilik töreni hepimizin hayali… Bu özel günde ve öncesinde başınıza gelebilecek hataları biz sizin için derleyip topladık. Unutmayın, gelinler de hata yapar. En güzel gününüzde bir aksilik yaşamamak için bu önerilere kulak verin ve gönül rahatlığı ile planlarınızı yapmaya başlayın.

    Burçlara göre evlenirken yapılan hatalar

    KOÇ
    Bir hışımla nişan ve bekarlığa veda partisi planları yapmaya başladınız, aklınızda bir sürü düşünce ve fikir var. Hepsini hayata geçirmek için aceleyle hareket ediyorsunuz ama bu enerjiniz büyük ihtimalle en fazla 2 hafta sürdü. Sonra işi başkalarına yıkıp, “benim istediklerim bunlar, gerisini ona göre siz halledin” diyerek olaydan paçayı sıyırdınız. Sıra düğüne gelince de aynı enerjiyle, kafada bir ton değişik fikirle ortaya atıldınız ama sonuç yine aynı.
    Başladığınız işi bir türlü aynı heyecan ve enerjiyle bitiremiyor, çabuk sıkılıyorsunuz. Eğer nişanla düğün arasında çok fazla zaman yoksa işiniz kolay, aceleci ve telaşlı yapınız her işi daha hızlı halletmenizi sağlayacak. Fakat nişandan düğüne kadar oldukça fazla bir süre varsa, ballandıra ballandıra etrafa anlattığınız organizasyon hayalleri suya düşecek, çünkü siz ilginizi farklı alanlara kaydırmış olacaksınız. Düğünü kafanızda bitirdiniz, sıra geldi balayına nereye gideceğinize.
    Aslında her şeyin bir anda olmasını isteyen aceleci biri olarak, bu tarz merasimler sizi bayağı bir kasıyor. Hemen olsa da bitse düşüncesiyle hareket ettiğiniz için düğün hazırlıklarında karışılacağınız en büyük sorun; son dakikaya sıkıştırılmış bir program. Ailenize ve sevgilinize de yazık değil mi ama? Onların da iki ayağına bir pabuca sokuyorsunuz.
    BOĞA
    Mümkünse en uzak tarih hangisiyse size onu versinler. Ağırkanlı yapınızla düğün hazırlıklarını anca tamamlarsınız. Hayır, bir de düşüncelerinizi etrafınızdakilerle paylaşsanız en azından yardım alacaksınız ama o da yok. Ketumsunuz ve bu özelliğiniz başınızı ağrıtacak gibi duruyor. En azından gezegeniniz Venüs, size estetik ve kombinasyon konusunda oldukça yardım edecek, zevkli seçimler yapmanızı sağlayacak.
    “Düğün yemeği ve müzikler nasıl olsun?” kısmında o kadar çok zaman kaybediyorsunuz ki… Düğün töreni sadece yemeklerden ve müzikten ibaret değil. Anlaşmış olduğunuz organizasyon şirketine biraz güvenmenizi tavsiye ederiz. Her yaptıklarını sorgulayıp, hep eleştirel bir tavırda olursanız onların da elini ayağını bağlarsınız, ne yapacaklarını şaşırırlar.
    Siz zaten nikaha şiddetle karşı çıkıp büyük bir düğün tercih edeceksiniz. Bir de her detayı kendi kafanızda tasarlayıp, kimseyi işinize karıştırmadan organizasyonu kendiniz yürütmeniz ne kadar doğru? Aklınızdaki gösterişli, ince detaylarla düzenlenmiş düğün sırf inadınız ve kibirli tavırlarınız yüzünden çok farklı bir noktaya gelebilir. Kendi düğününüze yabancı olmamak için çevrenizdekilerle de düşünceleriniz paylaşın. Bütün yükü siz omuzlamayın. Zaten oldukça yavaş hareket ediyorsunuz, bir de böyle davranmanız düğün tarihini sürekli ertelemenize neden olacak, bizden söylemesi.
    İKİZLER
    Düğünle falan ilgilenmek yerine, en iyi ve en eğlenceli düğün fotoğrafçısı kimdir, nerededir arayışındasınız değil mi? Hatta aklınızda düğün yerine, sade bir nikah var. Çünkü düğünde herkesle tek tek ilgilenip kendinizi yoracağınıza, nikahtan sonra yakın arkadaşlarınızla ve akranlarınızla eğlenceli bir mekanda düğün yemeği yiyip tabiri caizse kurtlarınızı dökmek, size daha mantıklı geliyor.
    Eğlenemediğiniz bir düğünü hayal bile edemiyorsunuz. Gereksiz protokoller ve tanımadığınız akrabalara gülücükler saçmak sizi yansıtmıyor. Siz eğlenmek istiyorsunuz, eğlendirmek değil! İşte bu noktada, iş müstakbel eşinize düşüyor. Onu ikna edebilirseniz hayal ettiğiniz o özel gün yaşanabilir. Ama geleneklerine bağlı biriyle birlikteyseniz, büyük ihtimal düğünde arkanızdan “gelin ne kadar da asık suratlıydı” lafları dolaşacak. Bunu önlemek için sevgilinizi ikna etmeniz şart. Eğlenemediğiniz yerde, yüzünüz sirke satıyor.
    Eğlenmek demişken, zaten çok detaylı bir tören hazırlamayacağınız için, bütün dikkatinizi düğün fotoğraflarınıza vereceksiniz. Renkli ve eğlenceli fotoğraflar çektirmek için harıl harıl mekan ve düğün fotoğrafçısı arayacaksınız. Bu konuyla kafayı bozmanız da mümkün. Fotoğraflarınız çekilirken de hayat dolu ve muzur halinizi herkese göstermek için yoğun çaba sarf edeceksiniz. Bu durum sevgilinizi şaşırtabilir, ne kadar kabiliyetli olduğunuzu tekrardan fark edebilir. Ama aşırı kaçmayın, yoksa yapmacık durabilirsiniz.
    YENGEÇ
    Damadın çiçeği ile sizinki arasında biraz renk farkı var, ya da pasta bitter çikolatalı değil de profiterollü olmuş. Kıyamet sebebi! İşte düğün günü sizi çileden çıkartacak sorunlar bunlar. Gösterdiğiniz büyük tepkileri, aslında aynada kendinize bakarak vermelisiniz. Çünkü bu küçük sorunlara sizin tutarsızlığınız sebep oluyor, farkında bile değilsiniz. Önce beyaz renk derken, 2 dakika sonra siyah olsun diyebiliyorsunuz. Bu tutarsızlığınız da en çok ev döşerken başınıza sorun olacak. Mobilyalar konusunda yaptığınız seçimler bir türlü içinize sinmeyecek ve aklınız hep diğerlerinde kalacak.
    Evcimen yapınız, evliliğinize olumlu yansıyacak ama işte düğüne kadar müstakbel eşinizin elinizden çekeceği var. Nikah töreni yerine, slow müziklerin çaldığı ve sınırlı sayıda davetlinin bulunduğu şık bir düğün hayal ediyorsunuz. Sözden, düğüne kadar ipler hep sizin elinizde olsun isteyeceksiniz. Nişanlınızın damatlığından tutun da, annesinin düğünde ne giymesi gerektiğine kadar herkese karışma olasılığınız var.
    Çeyiz olayına niçin bu kadar önem verdiğinizi de sorgulayabilirler. Sizin çeyiziniz zaten tam, eksiksiz. Fakat erkek tarafından gelen sandık için, özel bir liste hazırlamanız mümkün. Onları böyle bir zorunlulukla karşı karşıya getirmeniz saygısızlık olarak görülebilir. Daha yolun başında kayınvalideniz tarafından mimlenmek istemiyorsanız, bazı konularda sessiz kalmayı ve her şeye müdahale etmemeyi öğrenmeniz gerekiyor.
    ASLAN
    “En güzel gelin ben olacağım, en güzel düğün benimki olacak…” ile başlayan cümlelere sanırım çevrenizdeki herkes alıştı. Sürekli bu lafları tekrar ederken bir ayrıntıyı gözden kaçırıyorsunuz sanırım; düğün bütçesini. Gerçi siz daha düğün bütçesi bile yapmadınız değil mi? “Ben istiyorum, olacak” tavrınız biraz şımarık görünmenize neden olabilir. Unutmayın, evlenme aşamasında ilk planlanması gereken şey bütçedir. Herkes en iyisine sahip olmak ister tabii ki, ama bunu mantık çerçevesinde yapmak lazım.
    Aşırı lüks düşkünlüğünüz bir zaman sonra sevgilinizin de gözüne batmaya başlayacak ve “evlendikten sonra da böyle dikkatsizce para harcayacak mı?” gibi sorular kafasının içinde dönmeye başlayacak. Maddi durumu çok, çok iyiyse ne ala! Ama bu durumda bile siz illaki sınırı zorlayacak, isteklerinizi hep arttıracaksınız. Nikah masasında kötü bir sürprizle karşılaşmak istemiyorsanız, kendinize gelin!
    Gösterişli, lüks, gelen konuklara “Vayyyy!” dedirten bir tören hazırladınız diyelim. Sorunlar bitti mi? Hayır. Çünkü siz büyük ihtimal müstakbel eşinizin ailesinden biriyle kavga ettiniz. Bu kişi kız kardeşi olabilir mesela. Ona tahammül etmekte zorlanabilir, fikirlerini beğenmeyebilir, “her şeye karışmasa olmaz!” diyebilirsiniz. Düğün sizin düğünüzün, evet ama bu kibirli tavrınızla insanlar üzerinde hâkimiyet kurmaya gerek var mı? Tek bilen siz değilsiniz. Başkalarının fikirlerinin de değerli olduğunu bilerek hareket etmeli ve olumsuz eleştirilerinizi bu dönemde kendinize saklamalısınız. Hatırlatalım; evet, düğününüz de siz de o gün gerçekten göz alıcı olacaksınız.
    BAŞAK
    Önce bir kariyer yapayım dediniz, o bitti sonra da karşınıza çıkan kısmetlere hep bir bahane buldunuz. Ya tipten kaybettiler, ya aile yapıları size göre değildi, ya da çalıştığı işi beğenmediniz. Böyle ince eleyip sık dokuyarak, biraz geç de olsa evlenmeye karar verdiniz. Siz zaten bu kararı vererek başlı başına büyük bir adım atmışken, düğün telaşına mı yenileceksiniz? Tabii ki hayır! Oldukça pratik bir insan olmanız hazırlıkları kolaylaştıracak. Ama önemsiz şeylerin üstünde fazlaca durmaya başlarsanız işte bunun sonu gelmez, haberiniz olsun.
    Düğün mekanı arayayım derken kendinizi bir anda düğünün tarihçesinden, diğer ülkelerde nasıl yapıldığına kadar geniş kapsamlı bir internet araştırmasında bulabilirsiniz. Konudan koptuğunuz farkında bile olmadan, araştırmayı sonlandırabilir ve bu sefer kaç kişiye davetiye göndersek telaşına düşebilirsiniz. Oldukça az konuk sayısıyla ailenizin karşına çıkıp, hem onları hem de müstakbel eşinizi şaşırtmanız mümkün. Neden samimi olmadığınız ya da gıcık olduğunuz akrabalar düğünüzde yer işgal etsin ki?
    Davetli miktarındaki anlaşmazlık dışında her şey mükemmel de hazırlanmış olsa sizin içiniz hep bir huzursuz. Kuruntu yapmaktan, “terslik çıkar mı acaba?” diye düşünmekten bir türlü güzelliklere odaklanamıyorsunuz. Hayatı biraz da akışına bırakmak lazım, bu tarz kuruntuların kime ne yararı olabilir ki? İstediğiniz mekanı seçtiniz, istediğiniz konuklar geliyor. Sıra geldi biraz eğlenmeye, düğün sizin düğününüz, dans etmekten çekinmeyin.
    TERAZİ
    Şuan tek derdiniz “gelinliğim kabarık mı olsun, düz mü olsun? Üzerinde taşlar olsun mu, yoksa etek kısmı kat kat tül mü olsun?” Hadi gelinliğe karar verdiniz diyelim, peki ya saç modeli? “Topuz olmalı, asil bir duruşum olsun istiyorum” ile “saçlarım gayet havalı aslında, neden topuz yaparak onları saklayayım ki, açık kalsın” arasında gidip geliyorsunuz. Çok dertlisiniz, çok… Ne olacak sizin bu kararsız haliniz? Nişanlandınız, heyecanınız düğün yaklaştıkça artıyor.
    Allah’tan kibar ve anlayışlısınız da bu kararsızlıklarınız çok göze batmıyor. Ama işte düğün günü de hızla yaklaşıyor, biraz daha hızlı olmanızda yarar var. Gelinliğinize takılmışken kişisel bakımınızı ihmal etmeniz de söz konusu olabilir. Manikür, pedikür ve cilt bakımınızı 1 gün önceden yaptırmayı unutmayın. Hayatta her konuda yaptığınız gibi evlilik aşamasında da güzellik, zevk ve kolay hayat arayışınız devam edecek. Pembe veya lila rengin ağırlıkta olduğu, canlı müziklerle konukların zevk alacağı bir düğün planlıyorsunuz.
    Gelinlikten sonra en zorlanacağınız kısım düğün mekanı seçmek olacak. Sade ama şık bir yer olsun diye tutturduğunuzu duyar gibiyiz. Her ne kadar kır düğünleri aklınızı çeliyor olsa da, havuz başında konuklarınızı ağırlamanız sizin kişiliğinizi daha çok yansıtıyor. Bir de mekan konusunda kararsızlık yaşayıp, düğün tarihini ertelememeniz için bu da bizden size ufak bir öneri olsun.
    AKREP
    Beyaz orkidelerle süslü, sade bir kır düğünü ya da deniz kenarında, güneş batarken konuklarınızı ağırlayabileceğiniz, gürültülü müzikten uzak huzur dolu bir tören. Nişanlınız tüm isteğinizin bundan ibaret olduğunu düşünecek belki ama içinizde ne fırtınalar koptuğunu biz biliyoruz. Öncelikle, alyans ve pırlanta konusunda içiniz içinizi yiyecek “taşı çok mu küçük sanki?”. Sonra, nişan elbiseniz size biraz sönük gelmiş olabilir. Kan kırmızısı, dekolteli bir elbise hayal etmiştiniz oysa.
    Size tavsiyemiz, düğün süreci başladığında aklınızdan geçen her şeyi sevgilinizle paylaşmanız. İsteklerinizi bilmezse, istediğinizi alamazsınız! Sinirlendiğinizde ne kadar yıkıcı tepkiler verdiğiniz ortada. İçinize ata, ata nereye kadar gidebilirsiniz ki? Şimdi bu yazdıklarımızı okuyup da, sakın müstakbel eşiniz üzerinde bir baskı kurmayın, vur dediysek öldür demedik. Uçlarda yaşamak sizin kanınızda var, ama düğün telaşı biraz da eğlenceli olmalı. Gerginliğe gerek yok. Sakinliğiniz korursanız sorunsuz bir düğün süreci geçirirseniz. Nişanlınızın ailesine de düşmanınız gibi davranmaktan vazgeçin. Laf sokmak size göre değil…
    Düğün günü ayrıca stresli olmanız da mümkün, bu olumsuz durumu en aza indirmek için arkadaşlarınızdan yardım alabilirsiniz. Eğlenceli bir bekarlığa veda gecesi mutlaka yapmalısınız. Kız kıza eğlenmek üzerinizdeki düğün stresini atmanıza yardımcı olacak.
    YAY
    Konuklarınız için, eğlenceli ve unutamayacakları bir tekne düğünü düşüncesiyle, “düğüne gerek yok nikah olsun, ben balayında gönlümce eğleneyim” düşüncesi arasında gidip geliyorsunuz. İçinde “eğlence” olan konsept tamamlanınca sıra geldi aylarca arayacağınız gelinliğe. Hala bulamadıysanız size tavsiyemiz; mini etek, kısa gelinlik modelleri. Eğer teknede düğün yapacaksanız zaten o düğününün sonu denizde bitecektir. Sizin gibi yerinde duramayan biri için kısa gelinlik biçilmiş kaftan.
    Arkadaşlarınız arasında patavatsız biri olarak ün saldınız ama bunu aile toplantılarında yapmanız “sivri dilli gelin” olarak anılmanıza neden olabilir. Eleştirilerinizi, nişanlınızın ailesine direkt yapmak yerine biraz politik davranmak sizin yararınıza. Pek de ilginizi çekmeyen düğün çiçeği, davetiye şekli, düğün protokolü, kimin nerede oturacağı gibi ayrıntılar karşınızda konuşulurken; dalga geçmek ve bıyık altından gülmek ciddiyetsiz görünmenize neden olabilir. Aile büyüklerine saygı gösterme konusunda biraz daha dikkatli olmalısınız.
    Kafanızda düğün olayını çoktan bitirip, eğlence dozajını daha ne kadar arttırabilirim fikrini düşünüyor olabilirsiniz. Çokbilmiş tavırlarınız sevgilinizi cezp ediyor, fakat size yardım etmek isteyen dostlarınızı da kırmanıza neden oluyor. Ah şu dilinizi bir tutabilseniz…
    Ayrıca size ufak bir tavsiye; söz kesilmeden önce köpüklü kahve provalarına başlayın. Elinize tepsi alıp, misafirlere nasıl dağıtıldığını da mutlaka önceden deneyin. Sakarlığınız birilerinin yanmasına sebep olabilir. Aman dikkat!OĞLAK
    Sizin için evlenmek hiç de kolay değil. Evlilik dendiğinde o kadar çok teferruat aklınıza geliyor ki, kendinizi düğün gününün güzelliğine kaptıramıyorsunuz. Aslında en zor iş, sevgilinize düşüyor. Aylarca törenle ilgili her detaya önem vermesini bekleyecek ve ona türlü türlü görevler vereceksiniz. Sevgilinizin de sizin kadar, her detayla ilgilenmesini istemeniz aranızda sorun yaratabilir. O bir erkek, unutmayın. Süslü nikah şekerleri, şekilli düğün davetiyeleri ve kravatının rengi ile sizin kıyafetinizin aynı renk olması onu hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
    Nazınız sadece müstakbel eşinize değil, yakın arkadaşlarınıza da geçiyor. Onlar da sizinle birlikte evleniyor gibi olacaklar neredeyse. Herkese bir iş bölümü yapıp, onları amirleri gibi gün be gün denetleyeceksiniz. Bunu yaparken üslubunuza dikkat etmenizi öneririz. Ayrıca size tavsiyemiz, gelinliğinizi bir beden küçük alın. Çünkü bu telaşede ve koşturmada kilo vermeniz olası.
    Ufak detaylarla boğuşurken, resmin bütününü gözden kaçırmayın. Kır düğünü olsun diye kararlaştırdıysanız mutlaka yer ayırtın ki, bin bir zahmetle seçtiğiniz yeri kimse kapmasın. Düğün detayları ile boğuşurken son dakika sürprizi yaşamak istemezsiniz. Geç kalmayın, planlarınızı kağıda dökeceğinize harekete geçin. “Her şeyin bir zamanı vardır, hallederiz mutlaka” mantığı, sizi soğukkanlı biri haline getirebilir ama yer ayırtmalar son güne kalmaz.
    KOVA
    Siz ya sıra dışı bir evlilik töreni hazırlayacaksınız ya da hiç kimseyi hesaba katmadan, sadece bir iki konukla birlikte kendi töreninizi düzenleyeceksiniz. Örneğin, denizaltında evlenme ya da uçaktan atlayarak “evet” deme! Bunlar kulağa çılgınca gelebilir ama siz de zaten öylesiniz.
    Bu hayaller sizi heyecanlandırsa da, maalesef her zaman kafamızda tasarladığımız şeyleri yapamayabiliyoruz. Bu çılgın fikirler ailenize ya da evleneceğiniz kişinin ailesine ters gelebilir. Bunu göz önüne alıp “normal” bir düğün töreni ile dünya evine girecekseniz unutmamanız gereken en önemli şey kimseye muhalif olmamanız! Yalnızca düğünde değil; sözde, nişanda ve bekarlığa veda partisinde kimsenin önerisini dinlemeyerek çevrenizdekileri çileden çıkarabilirsiniz. Müstakbel kayınvalideniz sizi düğün alışverişine götürmek istediğinde buna şiddetle karşı çıkabilir, düğün bohçasını çok saçma bulabilirsiniz. Tamam, bağımsızlık ve özgürlük sizi tanımlayan kelimeler ama sizin için önemli olmasa da toplumumuzda gelenek ve göreneklere bağlılık hala devam ediyor.
    Eğer düğün öncesi aileler arasında kıyamet kopmasını istemiyorsanız, bu tarz konuları aile büyüklerine bırakın ve düğününüze odaklanın. Unutmayın, siz yaratıcı bir yapıya sahipsiniz. Düğünüzün de orijinal fikirlerinizi en iyi yansıttığınız yer olacak. İsyankar olmanız sadece işleri yavaşlatır. En güzel gününü mahvetmeye değer mi?
    BALIK
    Küçücük bir kız çocuğuyken hayallerini kurmaya başladığınız düğününüze çok az bir süre kaldı. Ama siz alınganlıklarınızla sevgilinizi daha yolun başında yormaya başladınız. Anneniz de sizden çok şikayetçi, onu söyleyelim. Tamam, çevrenizde güvendiğiniz tek kişi o ama bütün işi de onun üstüne yıkmak biraz haksızlık değil mi? Sürekli her yaptığını, tekrar tekrar anlatmak zorunda kalıyor. Sizden daha tecrübeli biri olarak zaten dikkatli ve özenli olacaktır. Bu kadar sıkboğaz etmeyin.
    En sık yaptığınız hatalardan biri de ön yargılı olmak. “Düğünde kesin saçlarım çok kötü olacak, makyajım da akacak” diyerek bütün olumsuzlukları üstünüze çekiyorsunuz. Ön yargılı olmaya gerek yok, herkes peşinizde pervane olmuş durumda. İnsanların moralini bozmak, size fayda sağlamaz. Ama makyajınızın akması konusunda haklı olabilirsiniz. Çünkü sözde, nişanda, bekarlığa vedada ve düğünde bol bol ağlayacaksınız. Kalıcı makyaj yaptırabilirsiniz belki, en azından bu sorunu ortadan kaldırmış olursunuz.
    Ayrıca düğünde ufak kazalara da dikkat etmelisiniz. Büyük ihtimalle, kabarık ve ya kuyruğu uzun bir gelinlik tercih edeceğinizden, pistte dans ederken zorlanmanız mümkün. Müziğin ritmine kendinizi kaptırıp, komik kazalara sebep olmayın. Kendinizle birlikte başkalarını da aşağı çekersiniz, onlara da yazık.

  • Boşanma sebepleri

    Boşanma sebepleri

    Evlilikte yaşadığınız hangi sorunlar boşanma sebebi olarak sayılır, hangileri sayılmaz? Cinsel sorunlar yüzünden boşanma davası açılabilir mi? Haysiyetsiz hayat sürmek, anlaşmalı boşanmak ne demek?

    Her güzel başlayan evlilik başlarda umulduğu kadar iyi gitmeyebiliyor ne yazık ki… Ayrılık kapıya dayanıveriyor. Bu durumda akıllarda soru işaretleri oluşuyor: Hangi sebebi öne sürerek dava açabilirim? Eşimin ayrılmamıza neden olan davranışlarını mahkemede nasıl kanıtlarım? Benim sorun olarak gördüğüm eşime ait her davranış boşanma nedeni olarak geçerli mi? Hakim boşanma isteğimizi reddedebilir mi?

    Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası nasıl açılır?

    Evlilik birliği içinde tarafların artık birbirlerine sevgi ve saygısının kalmadığı hallerde ya da taraflardan birinin evlilik birliğini veya toplumun ona yüklediği görevleri yerine getiremediği durumlarda, diğer taraf için evliliği sürdürmekten imtina edilmesi, evlilik birliği içinde fayda kalmaması halinde, “şiddetli geçimsizlik” kavramı içinde dava açılabilir.

    Davayı açmak isteyen eş, son altı ayda birlikte ikamet ettikleri yerde ya da fiilen ayrılarsa diğer eşin bulunduğu yerin mahkemesinde dava açabilir.

    Önemli olan, gerçekleşen olayların, davalının kusurunun geçerli delillerle ispat edilmesidir. Mahkemeyi ikna edecek mahiyette fotoğraf, doktor raporu, ceza dosyası, tanık delili gibi çoğaltılabilir deliller bu işte yardımcı olur. Hakim ikna olduğu takdirde boşanmaya karar verecektir. Aksi takdirde davanın reddi gerekir.

    Evlilikte yaşanan hangi sorunlar boşanma nedeni kabul edilir?

    Evlilik birliği içinde kanunun, toplumun eşlere yüklediği ve tarafların birbirlerine karşı yükledikleri yükümlülüklerin yerine getirilmemesi bir boşanma sebebidir. Tarafların birbirlerine olan sadakat yükümlülüğünün ihmali, zina, taraflardan birinin akıl hastalığına tutulması ve iyileşemeyecek durumda olması, hayata kast, birinin diğerine kötü muamelede bulunması gibi özel sebepler boşanma nedeni olabilir.

    Bunların dışında, genel olarak evlilik birliğinin artık yürümeyecek olması, tarafların birbirlerine saygı ve sevgilerinin kalmaması gibi hallerde de, gerçekleşen olayın niteliğine göre mahkeme boşanmaya karar verebilir.

    Boşanma sebeplerini tek tek saymak mümkün değildir. Çünkü boşanma, her iki tarafın da ortak bir hayal kurma ideali üzerine başlattıkları bir adımdır. Bu adımın devam etmesi için de tarafların her şeyden önce birbirlerine saygı göstermeleri gerekir. Saygı unsurunu ortadan kaldıracak her kusurlu davranış, boşanma sebebi olarak kabul edilir.

    Cinsel sorunlar boşanma nedeni olabilir mi?

    Taraflar arasındaki cinsel uyumsuzluk, birinin sahip olduğu ve tedavi ettirmek istemediği cinsel hastalıklar boşanma sebebi olarak sayılabilir. Cinsel hayatı olmayan bir evliliğin devam ettirilmesi beklenemez.

    Türkiye’de çok sık karşılaşılan durum, tarafların cinsel ilişkiye girememesidir. Burada önemli olan kusurun kimden kaynaklandığı, giderilip giderilemeyeceği ve kişinin tedaviye yanaşıp yanaşmadığıdır. Erkekler için ereksiyon sorunu, kadınlar için vajinismus gibi durumlarda evliliğin devam etmesi söz konusu olmaz. Çünkü evlilik içinde tarafların birbirlerine saygı ve sevgisiyle birlikte cinsel hayata da ihtiyaç vardır. Bunu sağlayamayan tarafın gerekli tedaviyi görmesi, sonuç alınamıyorsa da evlilik birliğini sonlandırması beklenir.

    Taraflardan biri eşinin cinsel sorunlarından dolayı mahkemeye başvurduğunda mutlaka o kişiyle alakalı doktor ya da adli tıp raporuyla birlikte boşanmaya karar verilmesi gerekir.
    Son yıllarda aile içi şiddet kavramı içinde cinsel şiddet de yer almaya başladı. Eşlerden biri diğerini cebren cinsel ilişkiye zorlamamalıdır. Bu aynı zamanda Türk Ceza Kanunu açısından da bir suç teşkil eder. Bu tip eylemle karşı karşıya kalan eşin ceza şikayeti yapma hakkı olduğu gibi bu sebebe dayanarak boşanma davası açma hakkı da mevcuttur.

    Hakim evlilikteki hangi sorunları boşanma nedeni olarak kabul etmeyebilir?

    Mahkemenin boşanmaya karar verebilmesi için davacının iddia ettiği vakaların gerçekliğinin ispatlanması gerekir. Ayrıca bu boşanma sebebinin ya kanunda sınırlı sayılan zina, akıl hastalığı terk gibi sebepler ya da genel olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması hususuna dayanması, bu birliğin davacı için devam etmesinin artık hukuki bir dayanağının kalmadığı gibi birliğin de artık çekilmez hale gelmiş olması gerekir. Kusurlu olduğu iddia edilen davalı eşin olumsuz davranışlarının mühim ve evlilik birlikteliğini devam ettirmeyi gerekli kılmayacak şekilde olması gerekir.

    Evlilik birliği içinde gerçekleşebilecek basit münakaşalar, tahammül edilebilir kusurlu davranışlar, temele dayanmayan fikir ayrılıklarının boşanma sebebi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bir taraf diğer tarafın kusurlu hareketlerine göz yumuyor ve affediyorsa belli bir süre sonra bunları boşanma davasına sebep olarak gösteremez. Karşı tarafın hayatını zorlaştıracak davranışlar ise boşanma davasında sebep olarak kabul edilebilir.

    Boşanma değil ayrılık kararı

    Hakim, davada tarafların daha sonra barışma ihtimalini görürse, evlilik birliğinin devamı ve toplum sağlığı açısından boşanma yerine ayrılık kararı verebilir. Ayrılık kararı 1-3 yıl arasında gerçekleşir. Bu süre içinde tarafların bir araya gelmeleri ve evlilik birliğini devam ettirmeleri umulur. Fakat bu gerçekleşmezse verilen sürenin sonunda boşanma davası açılabilir.

    Boşanma sırasında yaşanan sıkıntılar adlı yazısı da boşanmayı sorunsuz atlatmak için fikir verebilir.

    Haysiyetsiz hayat sürmek ne demektir?

    Eşlerden birinin haysiyetsiz hayat sürmesi Türk Medeni Kanunu’nda özel bir boşanma sebebi olarak sayılmıştır. “Haysiyetsiz hayat sürme”, net olarak tanımlanabilir bir ifade değildir. Önemli olan, bir tarafın yaptığı davranışların toplumun büyük kısmında infiale yol açacak, tepki çekecek nitelikte olması ve diğer taraf için bu evlilik birliğini yürütmenin imkansız hale gelmiş olmasıdır.

    Yapılabilecek en küçük bir hata, bu mahiyette olsa dahi, haysiyetsiz hayat sürme olarak kabul edilmeyebilir. Kişinin davranışının süreklilik arz etmesi gerekir. Bu sebepten ötürü kişinin evlilik birliğini yürütmesinin artık kendisinden beklenmeyecek ölçüde zorlaşmış olması gerekir.

    Eşin suç işlemesi boşanma nedeni sayılabilir mi?

    Eşlerden birinin suç işlemesi diğer eş için boşanma sebebi olarak sayılabilir. Burada önemli olan suçun niteliği ve kasıt ya da taksirle işlenip işlenmediğidir. Kasıtla işlenen hırsızlık, dolandırıcılık, hileli iflas gibi toplumun kabul etmediği ve Anayasa’da “yüz kızartıcı” olarak gösterilmiş olan suçlar daha ön plana çıkar.

    Önemli olan, suç sebebiyle taraflardan birinin evlilik birliğini devam ettirmesi için ortada geçerli bir sebebin kalmaması ve diğer tarafın boşanmayı istemesidir. Suç işlemek başlı başına bir boşanma sebebi olarak kabul edilmeyebilir. Suçun niteliği, tarafların durumları, sosyal statüleri önem kazanır. Her davada kişilerin ve olayın özelliğine göre ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husustur.

  • Eylül Ayı 2013 Burç Yorumları

    Eylül Ayı 2013 Burç Yorumları

    Burçları Eylül 2013′de Neler Bekliyor? 2013 Eylül Ayı Burç Yorumları – Burç Yorumları – Eylül Ayı 2013 Burç Yorumları – Aylık Burç Yorumları – Burçlar…

    Koç Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Eylül ayının 19’unda Dolunay 12. Güneş eviniz olan Balık burcuna girecek. Bu size iş yerinde meşgul bir iş ayında sakin bir zaman geçirme fırsatı sunacak. Akşamları ve hafta sonlarını yapmayı sevdiğiniz aktivitelere ayırın. Ailenizle iyi vakit geçirebilir hobilerinizle ilgilenebilirsiniz. Ayrıca spor yapmak için iyi bir ay olacak.

    Ayın 9’undan 28’ine kadar Merkür 7. Güneş eviniz olan Terazi burcundan geçiş yapacak olup bu durum ilişkiler konusunu yeniden gündeme getirecektir. İş baskısı aile ilişkilerinizi aksatabilirsiniz dikkatli olun. Etrafınızda size iyi öğüt verenleri dinleyin ve daha sonra duyduklarınızı mantık süzgecinden geçirin. Etrafınıza tarafsız bakış geliştirmeniz sizin için çok iyi olacaktır.

    Ayın 5’inde sizin 6. Güneş eviniz olan Başak burcunda Yeni Ayın olması size karar alıcıları etkileme imkanı verecektir. Düz bir çizgide ilerlemeniz gerekmektedir. Bu doğrultuda direktifler vermek yerine fikirlerinizi ve önerilerinizi vermeniz daha iyi olacaktır.

    Bir kaç gezegen sizin 8. Güneş eviniz olan Akrep burcunda bulunmaktalar. Bu durum sizi biraz daha eli sıkı hale getirecek ve bu süreçte nakit ihtiyacı ortaya çıkabilir. Çocuklarınız ve onların faaliyetleri bütçenizi zorlasa bile çocuklarınıza yaptığınız bu yatırımın değerini düşünün. Borsada oynuyorsanız biraz daha dikkatli olun.

    Boğa Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Sonbaharın güzel günlerinin keyfini çıkarın ve Eylül’ün 5’inde Yeni Ay 5. güneş eviniz olan Başak burcunda iken çocuklarınız ve eşinizle doğanın tadını çıkarın. Ayın enerjisi aynı zamanda yaratıcı ruhunuzu aktif hale getirecek bu yüzden yaratıcı hobileriniz için biraz zaman ayırın.

    Ayın 19’unda Dolunay sizin 11. Güneş eviniz olan Balık burcunda iken Yazın yaptığınız sosyal faaliyetler Eylül ayına sarkacak. Arkadaşlarınızla günlük birlikteliklerde, sosyal toplantılarda bir araya gelin ve yeni arkadaşlar edinin. Ayın 11’inden itibaren Venüs 7. Güneş eviniz olan Akrep burcundayken eğer evliliğe karar verdiyseniz partneriniz de sizinle aynı düşüncede olabilir. Romantik akşamlar planlayın. Romantizm için en iyi tarihler ayın 23’ü ve 26’sı.

    Ayın 9’undan 28’ine kadar Merkür 6. Güneş eviniz olan Terazi burcundayken aklınızı fazla dağıtmayın. Telefonlar, e-mailler, toplantılar, mesajlar ve diğer aktiviteler bütün zamanınızı yiyebilir ve çok yorulabilirsiniz. Eğer bunaldığınızı hissederseniz gülümseyin ve işinize biraz ara verin. Bu işinizi riske atmaktan daha iyi bir fikir olacaktır.

    Mars 4. Güneş eviniz olan Aslan burcuna ilerlerken ev hayatınızda biraz bunalabilirsiniz. Ayın 9’u ve 13’ünde evde tamirat işleri sizi aşarsa bunalmak yerine tamiratı bir yana bırakın. Bunu yapmanız evdekileri üzmekten çok daha iyi olacaktır.

    İkizler Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Ayın 5’inde Yeni Ayın 4. Güneş eviniz Başak burcunda ortaya çıkması sizin için arkadaşlarınız ve ailenizle eğleneceğiniz bir zaman olacak. Ayın enerjisi ayrıca aile işlerinde ve geçen ay yarım kalan projeleri bitirmeniz için ideal. Bu ay organize olabilirsiniz ve ailenizin ve arkadaşlarınızı fotoğraflarını bir albümde toplayabilirsiniz.

    Ayın 10’una doğru Venüs 5. Güneş eviniz olan Başak burcundan geçecek bu durumda tanışabildiğiniz kadar arkadaşla tanışın ve sosyalleşin. Merkür aynı şekilde ayın 9’undan 28’ine Başak burcundan transit geçecek. Bu gezegenlerin etkileri Yeni Ayla birlikte çocuklarınızla ve dostlarınızla mutlu anlar geçirmenize yarayacak.

    Ayın 19’unda Dolunay Balık burcunda 10. kariyer evinde olacak ve Yeni Ay da yine burcunuzda. İş yerinde kendinizi göstermeniz için bir çok fırsatınız olacak. Ayın 20’sinde terfi yada ikramiye alma şansınız var.

    Bu ay fazla hızlı gitmeyin. Mars 3. Güneş eviniz Aslan’dayken bir acele içinde olacaksınız dolayısı ile trafik kazalarına dikkat edin. Ayın 9’u veya 14’ünde yürüyüşünüze bile dikkat etmelisiniz çünkü bir sakatlanma durumu olabilir. Sakince düşünmeyi deneyin.

    Yengeç Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Eğer geçen ay geziye, tatile çıkmadıysanız ayın 5’de Başak burcunda doğacak olan Yeni Ay ve ayın 19’unda Balık burcunda olacak olan Dolunay size pek çok seyahat fırsatı verecek. Yeni Ay eğitim için fırsat sunarken Dolunay ise sizi yeni bir kursa gitmeniz veya kariyer yetenekleriniz geliştirmeniz doğrultusunda yüreklendirecek. Ayın enerjisini yeni bir araç satın almakta kullanabilirsiniz.

    Ayın 11’inde Venüs 5. Güneş eviniz olan Akrep burcuna ilerlerken romantizm ağırlık kazanacak. Bu ay Yengeç burcundakiler için aşık olunacak bir zaman. Ruh eşinizi bulduğunuzu düşünseniz de opsiyonlarınızı açık tutun. İlk görüşte beğendiğiniz kişi ile ilişkiniz uzun sürmeyebilir.

    Mars Eylül ayında Aslan burcunda olacak ve bu da size gelirlerinizi arttırma inisiyatifi verecek. Aklınızda her zaman bütçeniz olmalı çünkü Mars bu ayda harcama isteğinizi da teşvik edebilir. Ayın sonunda alış veriş yapmayı bırakın ve eğlence bütçenizi gözaltında tutun.

    Merkür gezegeni Terazi burcundayken aile ve ev ile ilgili konular önem kazanabilir. Bazen düşüncelerinizi kendinize saklamak daha iyidir. Ayın 14’ünde dokunaklı konulardan kaçının.

    Aslan Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Eğer evinizi yenilemek veya yeniden dekore etmek isterseniz bu ay en uygun zaman. Eğer ayın 11’ine yani Venüs Akrep burcuna girene kadar beklerseniz en iyi sonuçları alırsınız. Ama tamirat aletleri veya merdivenlerle uğraşırken her an bir kaza olabilir. Yaratıcılığınız ve evinizi yenileme isteğiniz Eylül ayında en iyi sonuçları verecektir.

    Ayın 10’undan 29’una Merkür Terazi burcunda olmaya devam ettiği sürece hayat biraz yorucu olabilir. Zamanınızı iyi kullanmalısınız çünkü bu süreçte herkes sizinle konuşmak isteyecek ve sizden bir şeyler bekleyecektir. Her zamankinden fazla telefonla görüşecek daha fazla mesaj alacaksınız.

    Yeni Ay 5 Eylül’de Başak burcundayken Eylül’ün 19’unda Dolunay Balık burcunda doğacak ve parasal konular önem kazanacak. Yeni Ay daha fazla para getirecek ama Dolunay’a yaklaştıkça daha çok para harcamak isteyeceksiniz. Bu ayı ilk başından daha fazla parayla kapatmaya çalışın. Bütçe yapın ve yatırımlarınıza hız verin, emekliliğiniz için para ayırın.

    Mars burcunuzdan Eylül boyunca geçtikçe sabırsızlığınız artacak. Konuşmadan hareket etmeden önce durun ve düşünün. Karşınızdaki insanlarla sinirleriniz gerildikçe kendinizi rahatlatacak bir yol arayın.

    Başak Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Ayın dokuzunda burcunuzdaki Yeni Ay size heyecanlı bir iyimserlik getirecek. Enerjinize dayanarak gelecek yıl elde etmek istedikleriniz hakkında hırslı bir program hazırlayın. Bu planı hazırlarken en zor yanı ne yapmak istediğinize karar vermek olacaktır. Çünkü pek çok yönden başarılı olabilecek bir dönemdesiniz. Planlarınızı iyice düzenleyin ve elde etmek istedikleriniz için işe başlayın.

    Siz insanlara ne kadar ulaşmaya çalışırsanız onlar da size o kadar ulaşmaya çalışırlar. Bu özelikle Eylül ayında çok doğru çünkü ayın 19’unda Dolunay Balık burcunda bulunacak. Siz ve eşiniz aynı frekansta olacaksınız. Bu yüzden sırf ikiniz için romantik bir akşam yemeği planlayın. En güzel niyetlerinizi ve isteklerinizi bir birinizle paylaşın.

    Ayın ortasına doğru hiç beklenmedik harcamalarınız olabilir. Ayın 17’sinde alış veriş yapmaya kalkmayın ve yapabileceğinizden fazlasını bağış olarak vermeyin. Bu hayır organizasyonunun amaçlarına ne kadar inanırsanız inanın bu sıralar fazla para harcamamaya bakın. Ayın 26’sında yeni bir masraf daha çıkabilir.

    Uyumadan önce düşüncelerinizden kurtulmanın yolunu bulun. Mars Aslan burcundayken uyumak için düşüncelerinizden kurtulmak bayağı zor olabilir. Bitki çaylarını, okumayı veya yumuşak bir müzik dinlemeyi uyumak için deneyebilirsiniz. Yoksa zayıf düşer, soğuk algınlığı veya nezleye tutulabilirsiniz.

    Terazi Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Eylül ayının 5’inde Yeni Ay Başak burcundayken evren size bir nefes alma molası verecek. Ayın ilerki günlerinde daha yoğun olacağınız günlere kadar kendinize bir rahatlama zamanı tayin etmelisiniz. Uyuyarak, gevşeyerek ve iyi beslenerek soğuk algınlığından ve nezleden kendinizi koruyun.

    Mars 11. Güneş eviniz Aslan burcunda bulunacak ve bu durum arkadaşlık ilişkilerinizi hem iyi hem kötü yönde değiştirecek. Çok uzun zamandır arkadaşınız olan bir insandan parasal meseleler dolayısıyla uzaklaşabilirsiniz. Eğer size yakın biri size öğüt verirse onu dinleyin. Onun size verdiği bilgece öğüt vizyonunuzu genişletecektir.

    Eylül ayının 19’unda Dolunay Balık burcunda bulunurken işleriniz yoğunlaşacak. Bu yoğun günlerde çok çalışarak pozisyonunuzu güçlendirebilirsiniz. Bu dönemde gelirinizin arttığını görebilirsiniz. Eğer evinizde bir tamirat yapılacaksa bunu bir bilene bırakmanız sizin için çok iyi olur.

    Koç burcundaki Uranüs ve Oğlak burcundaki Pluton ile bir çok gezegen çakışacak ve Eylül ayının ortasında tartışmalı günler yeniden geri dönecek. Yine de bu çatışmaların sonuçları sizin davranışlarınıza bağlı. Bütün seçeneklerinizi göz önünde tutun.

    Akrep Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Bu ay eğlenmeyi birincil önceliğiniz olarak tespit edin. Bu size ayın 19’unda Dolunayın Balık burcunda olmasının bir karşılığıdır. Bu ay tatil uğraşları ve hobilerinizle zaman geçireceksiniz. Bu zaman zarfında hatıralarınızda kalacak pek çok güzel şey olacak. Çocuklarınızla zaman geçirebilirsiniz.

    Ayın 5’inde Yeni Ay Başak burcundayken arkadaşlarınız bu ayki eğlenceyi daha da arttıracaklar. Bu dört hafta size arkadaşlık ve yeni insanlarla tanışmak için bir çok fırsat verecek. Arkadaş çevresi oluşturmak için çok güzel fırsatlarınız olacak. Bu ay bir organizasyon yada projede olmak isteyebilirsiniz.

    Mars kariyer eviniz Aslan burcundan geçmekte olduğundan motive olacak ve işinizde en iyi performansınızı göstereceksiniz. Enerji seviyeniz yüksek olsa da fazla abartmamakta yarar var. Eğer kendinizi çok zorlarsanız sürmenaj bile geçirebilirsiniz. İş yükünüzü iş arkadaşlarınızla paylaşın.

    Ayın 9’undan 28’ine kadar Merkür Terazi burcundan geçecek. Ayın ortasına doğru bir iş arkadaşınız veya bir akrabanızla tartışabilirsiniz. Bir çok şey söylenmemiş kalacağından ip uçlarını yaklamaya çalışın. Yine geçen ayki gibi dikkatli araç sürün.

    Yay Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Ayın 11’inde Venüs 12. Güneş eviniz olan Akrep burcunda bulunacak. Bu gezegenin etkisi olarak romantik akşamlar ve hafta sonları geçirebilirsiniz. Bir kaç akşamı ve hafta sonunu eşiniz veya sevgilinize ayırın. Bekar Yay burçları bu ay geçmişte romantizm yaşadıkları biriyle tekrar beraber olabilirler.

    Ayın 19’unda Dolunay 4. Güneş eviniz Balık burcundayken aile ile olan ilişkileriniz önem kazanacak. Bir adım daha ileri atıp yakın arkadaşlarınızı da Yaz bitmeden bir ev partisine çağırın. Ailenizi de toplantılara katmaya çalışın.

    Bu ay ev hayatının tadını çıkaracaksınız. Kariyerinizde çabalamaya devam edeceksiniz. Eylül’ün 5’inde Yeni Ay Başak burcundayken geliriniz artabilir veya bir terfi alabilirsiniz. Bu ay yeni bir iş teklifi de gelebilir.

    Ayın 9’undan 28’ine kadar Terazi burcundaki Merkür diğer gezegenlerle çatışırken arkadaşlar arası veya grup içi çatışmalarla karşılaşacaksınız. Bunlar çıkar çatışması veya para ile ilgili çatışmalar olabilirler. Eğer bir arkadaşınız sizden borç isterse ona hayır deyin çünkü büyük ihtimal geri ödemeyecektir.

    Oğlak Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Bu ay ayın 5’inde Yeni Ay Başak burcunda bulunurken ayın 19’unda Dolunay Balık burcunda doğacak ve bu gelişmeler size yakın bir yere seyahat düzenleme heyecanı verecek. Bu etkilerin altında öğrenmeyi ve perspektifinizi geliştirebilirsiniz. Eğer gezi yapmanız imkansızsa oturduğunuz şehri gezip görebilirsiniz.

    Ayın 11’inden itibaren Venüs Akrep burcuna ilerlerken arkadaşlıkla ilgili konular yine gündeme gelecekler ve yeni insanlarla tanışacaksınız. Bir grup aktivitesinin içinde de olabilirsiniz. Eğer böyle bir şey olursa bu iş için zamanınızı harcayın, paranızı değil.

    Ayın 10’unda Venüs Terazi burcunda Merkür ile karşılaşacak. Bu durumda kariyerinizde insanlar tarafından çok fark edilir bir durumda olacaksınız. Ama ayın sonuna doğru işvereninizle aranızdaki bağları kesebilirsiniz.

    Bu ay mali durumunuz durgun olsa da Mars sizin 8. Güneş evinizde iken yine kaynaklarınızı sakınımlı kullanmanız gündeme gelecek. Bu gezegen gelir kaynaklarınızı arttırmanızı sağlarken aynı zamanda harcamalarınızı da arttıracaktır.

    Kova Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Ayın 11’inde Venüs’ün Akrep burcuna girmesi sizin dikkatinizi çekmeli. Ayın 18 veya 26’sında performansınız karşılığı ödül alabilirsiniz. Venüs’ün bu durumda olması sosyalleşmeniz için olumlu. Bu ay sorumluluk almak ve eşit yük taşımak koşuluyla bir projeye başkanlık edebilirsiniz.

    Mars Aslan burcundan transit geçerken size kendi avantajlarını ve dezavantajlarını sunacak. Bu dönemde canınız sıkkın ve sabırsız olabilirsiniz ama özelikle ayın 9’unda kendinizi kontrol edin. Evliliği düşünen Kovalar tutkulu dakikalar geçirebilirler. Bekarlar ise yeni bir kişi ile tanışabilirler.

    Ayın 5’inde Yeni Ay Başak burcundayken ve ayın 19’unda Dolunay Balık burcunda doğduğunda parasal konular daha fazla önem taşııyacak. Bu da Eylül ayını bütçe yapmak ve para kazanmak için en ideal ay haline getirecek. Ayrıca ihtiyacınız olmayan eşyaları satarak para kazanabilirsiniz.

    Eğer mümkünse bir seyahatinizi erteleyin özelikle ay ortasında yapacağınız seyahati yapmayın. Ayın 9’u ve 28’inde Merkür Başak burcunu geçecek, Uranüs Koç ve Pluton Oğlak burcunda bulunacak. Aynı dönemde yola çıkmaktan vazgeçin.

    Balık Burcunu Eylül 2013′te Neler Bekliyor?

    Ayın 11’inden itibaren Venüs Akrep burcundan geçerken bir tatil planı yapın veya yakın yerlere haftasonu tatiline gidin. Venüs’ün etkisi bir şeyler öğrenme isteğinizi tetikleyebilir bunu bir kursa giderek giderebilirsiniz. Bir başka kültürü veya mutfağı öğrenmek isteyebilirsiniz.

    Eylül’ün 5’inde Yeni Ay Başak burcundayken eski bir romantik ilişkiniz yeniden canlanabilir. Ya da seyahat ederken biri ile tanışabilirsiniz. Eğer evlenmek niyetindeyseniz sevgiliniz ile bağlarınız daha da kuvvetlenebilir. Sizden çok farklı da olsa karşınızdakilerin fikirlerine bu ay saygı gösterin.dolunay 19 eylül burcunuzda duyularınızı kontrol etmeyin.

    Mars bu ay Aslan burcundayken iş yaşamınız hızlanabilir. Ayın 9’una doğru ve Eylül’ün sonunda iş yerinizde sinirler gerilebilir. İleriye dönük planlar yapın. Bazı şeyleri yapmak kolaydır ama sonra pişmanlık duyabilirsiniz. Size verilen talimatları katılmasanızda uygulayın. Bunlardan bir şeyler öğrenmiş olabilirsiniz.

    Ayın 9’undan 28’ine Merkür Terazi burcundan geçecek. Bu dönem mali planlama için iyi bir dönem olsa da beklenmedik harcamalarla karşılaşabilirsiniz. Eğer ailenizin maddi durumunu görüşecekseniz ayın 14 ve 15’i bu iş için iyi değil.

  • Burçlara göre ev dekorasyonu nasıl olmalı ?

    Burçlara göre ev dekorasyonu nasıl olmalı ?

    Boğa Burcu

    Yerleşik düzeni ve aile hayatını çok seven boğa insanı bu özelliğini ortaya çıkaracak ölçüde yumuşak renkli mobilyaları tercih edecektir. Krem veya uçuk mavi tonlarda imal edilmiş döşemeleri olan mobilyalar onlar için idealdir. Bakır pirinç ve bronz ağırlıklı eşyalar çeşitli türdeki şömineler boğanın güzelliklere ve lükse olan düşkünlüğünün belirtisidir. Döşemelik kumalarda isedüz zemine yerleştirilmiş çiçek ve yaprak desenlerinden hoşlanırlar. Mutfak dekorasyonu da özen gösterdikleri bir konudur.Tipik bir Boğa evinde karşınıza sık sık kadife kumaşlar ve brokarlar çıkar.

    Yengeç Burcu

    Burçlar kuşağında evine en meraklı burçtur. O kararlı ve yaratıcıdır. Karmaşık şeyleri hiç sevmezler. Bu yüzden de beyaz gümüş ve violet renkli mobilyalar onlar için idealdir. Evine fazlasıyla düşkün olan yengecin aksesuarlarda en büyük tercihi gümüş eşyalardır. Zevkine düşkün olduğu için evinde bir hamak hamakta okuyacağı kitapları için ise mütevazi bir kitaplık mutlaka bulunacaktır. Evindeki bir odayı titizce misafirleri için döşemeyi ihmal etmez. Gümüşün yanı sıra cam bardaklardan da vazgeçemez. Evini gösteri aracı olarak değil kabuğuna çekilebileceği bir mekan haline getirmek için dekore eder.

    Aslan Burcu

    Gösterişi ve ilgi çekmeyi çok seven Aslan burcu insanının en önemli özelliklerinden birisi de lükse olan merakıdır. Sarının tüm tonlarındaki mobilyalar onları çeker. Altın aksesuarlar14.Louis stili koltuklar kendini ihtişam içinde gerçek bir kral gibi hissedeceğinden aslan için idealdir. Dekorasyon zevki biraz pahalıdır. Lüks kumaşlardan deri koltuklardan ve abartılı mobilyalardan hoşlanır.Yengecin tam tersine o evini tam bir müze gibi dekore ederek gösteriş yapmaktan hoşlanır. Zevki pahalı olduğu kadar yaratıcıdır da. Şamdanlar altından yapılmış biblocuklar tam ona göre şeylerdir.

    Terazi Burcu

    Monotonluğu sevmeyen ve hayatı iniş çıkışlarla dolu olan teraziler dekorasyonda da ne istediğini iyi bilirler. Uçuk yeşil mavi ve sarının tonlarından döşenmiş mobilyalar onları çeker. Bakır ve kurşundan yapılmış aksesuarlar onların dekorasyona düşkünlüklerinin göstergesidir. Sanki doğuştan dekoratördürler. Uzunalçak ve rahat koltuklar vazgeçemedikleri mobilyalardandır. Renk seçiminde bir de pastel renklere çok önem verirler Renk kombinasyonunda gerçekten ustadırlar. Evlerini döşerken pahalılığa değil zevkli bir görünüme önem verirler.

    Akrep Burcu

    Akreplere en uygun renk kırmızıdır. Kırmızı ve kırmızının tüm tonlarından meydana gelen döşemeler Akrep insanını çeker. Demirden ve çelikten yapılmış aksesuarlar kırmızıyı en iyi tamamlayan metallerdir. Karamsar tabloları da eksik etmezler evlerinden. Bunlar ise onun karamsarlığını dile getiren parçalardır. Keyif yapmayı da sevdiğinden duvar süsleri ve resimlere geniş yer verir evinin dekorasyonunda. Evinin içinde gizli odalar ve gizli bölmeler olmasından çok hoşlanır. Cinselliği en güçlü burç olduğundan akrepler yatak odalarının dekorasyonuna da bir hayli özen gösterirler. Kırmızı rengin buradaki önemi de büyüktür.

    Yay Burcu

    Yay burcu insanı özgürlüğüne çok düşkündür. Farklı olmayı sever. Mor renkler ve violet renginden döşenmiş mobilyalar yayı çok etkiler. Mat metallerden oluşan aksesuarlar ise onun doğallığına olan düşkünlüğünün bir göstergesidir. Ayrıca evinde uzak ülkeleri anımsatan posterler de kullanır. Aksesuarlar arasında sporla ilgili objelerin de yer alması mümkündür. Canı tez olduğundan evini dekore ederken uzun süreli projelere rağbet etmez. Dekorasyona pek de meraklı olmadığından kuralcılıktan bu konuda da çok uzaktır.

    Oğlak Burcu

    Geçmişe sıkı sıkıya bağlı kimselerdir. Oğlaklar için koyu kurşuni nefti ve koyu kahverengi döşemeli mobilyalar idealdir. Evini seven Oğlak insanı klasik modellerden aksesuarlar antika eşyalar ile evini doldurmaya çalışır. Antikaya özel bir merakı vardır. Evinde kullanacağı aksesuarlar da kum saati gibi değişik aksesuarlar olacaktır. Dekorasyon için en çok para harcayan burçtur. Çünkü yaptığı her türlü harcamaya yatırım olarak bakar. Evde işe mutfağı büyütmekle başlar. Ancak bir süre sonra evin her tarafında yepyeni bir şeyler yaptığı görülecektir.

    Balık Burcu

    Duygusal ve yumuşak huylu olan balık insanını violet ve açık mavi tonlardaki döşemeler çok etkiler. Kendisini daha huzurlu ve daha mutlu hissetmesini sağlayacak olan romantik posterler ve eşyalar onun kişiliğinin en güzel göstergeleridir. Hem gelenekseldir hem de radikal olmayı başarır. Oldukça uçuk parçaları bir araya getirip uyumlu bir şeyler yapmayı sever. Zaten balık gelenek ve göreneklere göre değil hissettiği gibi dekorasyon yapmalıdır. Bu özelliğe sahiptir ve genelde iyi bir ev atmosferi ve dekorasyonu vardır.

    Kova Burcu

    Dahilerin ve yaratıcı kovalar bunu evlerine de yansıtırlar. Gece mavisi ve bazen batıcı mavi tonlardaki döşemelerden çok etkilenirler. Uzay görünümlü aksesuarlar onların bilime ve bilim kurguya olan ilgilerinin göstergesidir. Sürrealist mobilya ve biblolar kovanın süse düşkünlüğünü elektronik aygıtlar ise rahata olan düşkünlüğünü gösterir. Kovalar sık sık eşya değiştirir ve evlerini yenilerler. Rahat bir dekorasyonu tercih ederler.

    Başak Burcu

    Hayatı olduğu gibi gören gerçekçi insandırlar. Orta tonlardaki gri renklerden oluşan döşemeler düşük ayarlı altın ve gümüş aksesuarlar tam onlara göredir. Ayrıntıya fazla önem veririler; bol raflı dolaplar dantelli örtüler onlar için idealdir. Zarif aksesuarlar başak ruhunun derinliklerinde saklı olan inceliğin göstergesidir. Mutfak başta olmak üzere evde çok titizdirler. Onların evinde tek bir kırılmış yer karosu veya bozuk bir ayna görmek mümkün değildir. Eşyalarının çoğu detayları olan mobilya ve aksesuarlardır. Onların kullanacağı eşyalar mutlaka ayrıntılı şeyler olur.

    İkizler Burcu

    Nerede ne yapacağı belli olmayan ikizler burcu çift karakterlidir. Kendisini en iyi gri ve karışık renkli döşemeler arasında ifade edebilir. Doğallığı da sevdiği için açık mavi ya da sarı renkle uyumlu olması gerekir. Modern eşyalara ve elektronik cihazlara merakından dolayı evinde bu tarz eşyalara fazlaca yer verir. Gösterişe bayılır. Dev ekranlı televizyonlar ve büyük müzik setleri tercihidir. Büyük kapılardan geniş pencerelerden hoşlanır. Ancak ikizlerin tarzı kesinlikle ağır bir dekorasyon değildir. Kumaşlardaki tercihi ise genellikle çizgili ve kareli desenlere sahip olanlardır.

    Koç Burcu

    Ateş grubundan olan Koç burcu insanları hareketli atılgan ve hırslıdırlar. Evleri de kendilerini yansıtacak biçimde olmalıdır. Kırmızı renk ve tonları koç burcunu çeker. Bu nedenle de bu renklerlerdeki mobilyalar onların dekorasyon da ağırlık verecekleri mobilyalar olacaktır. Deri döşemeler ve sportif aksesuarlar koç insanının vazgeçemediği nesnelerdir. Ayrıca kendi evlerini kendileri dekore etmeyi severler. Evlerindeki herhangi bir yeri sık sık yıkıp yeniden yapmak hoşlarına gider. Ahşap eşyalara ve yeni mutfak stillerine meraklıdırlar. Kumaşlarda ise basit desenlere ve sevdikleri rengin tonlarına önem verirler.

  • Kıskançlığa son

    Kıskançlığa son

    Kadınların hemcinslerine karşı duyduğu aşırı kıskançlık erkekler tarafından sevilmeyen huyların başında geliyor. Etrafınızdaki kişilerin evine, işine, fiziğine, kocasına, sevgilisine, çocuğuna, hayat tarzına imreniyor olabilirsiniz. Kimi zaman girdiğiniz bir ortamda bakışların onun üzerinde olmasını kıskanabilirsiniz. Ancak herşeyin olduğu gibi kıskançlığın da sağlıklı bir dozu var.

    Kendi huzurunuz adına sağlıklı düşünün ve kem gözlerinizi sakının. Kıskançlık yapmaya başladığınız anda ortama ister istemez negatif elektrik saçıyorsunuz, farkında değilsiniz. Bu şekilde size yaklaşmak isteyen insanları da etrafınızdan kaçırıyorsunuz.

    İmalı sözler ile karşınızdakini iğnelemekten vazgeçin. Böylesi bir tutumla onu kendinizden daha üstün olarak gördüğünüzü ve rakibinizi yıpratmak istediğinizi açıkça belli ediyorsunuz. Kendinizi küçük düşürmeyin.

    Kendinizi sevin ve özel olduğunuzu hatırlayın. Kendinizi başkaları ile kıyaslamanız sizi sıradanlaştırır. Ortada kazanan ve kaybedenlerin olduğu bir yarışma yok. Kıyaslamaya son verdiğiniz an özgüveniniz yükselecektir.

    Davranışları ve sözleri ile sizi üzen, kötü hissettiren kişilerin yanında vakit geçirmek zorunda değilsiniz. Patavatsız, kaba, görgüsüz insanları etrafınızdan uzaklaştırın.

    Etrafınızdaki olumlu gelişmelerden beslenin, sadece bana hep bana yaklaşımı sağlıklı değil. Çevrenizdeki kişilerin hayatındaki pozitif gelişmeler size de umut ışığı vermeli ve hayatta güzel şeyler de oluyor, benim için de her an iyi gelişmeler olabilir mesajını alın.

  • Tatil Bavulu Nasıl Hazırlanır?

    Tatil Bavulu Nasıl Hazırlanır?

    Güneş, kum, bronzluk derken güzelliğinizi tatilde bırakmayın! İşte, tatilin faturasının ciltte pahalıya mal olmaması için yanınıza almanız gerekenler…

    Tatile gitme fikri güzel de valizi hazırlaması biraz zor. Gündüz için bikini, terlik, havlu; akşam için şık elbiseler ve yüksek ökçeleri yerleştirmekle bitmiyor valiz işi.

    Tatil Öneri ve Paylaşım Alanımız için tıklayın !

    Tatilden miras cilt lekeleri, tahriş olup güneşten kavrulmuş bir ten, yıpranmış saçlar ve yeni kırışıklıklarla dönmek istemiyorsanız, yanınıza almanız gereken bakım ürünleri var. Bir de güzelliğinizin altını çizecek makyaj malzemeleri…

    Güneş sonrası losyon
    Yoğun buharlaşmayla nem kaybeden cilde içinde vitamin desteği bulunan güneş sonrası losyonları uygulanması, cildin rahatlatmasına yardımcı oluyor. Ayrıca bronzluğu sabitleme özelliği bulunanları da var.

    Güneş koruyucu
    Cilt tipi ve rengine göre seçilecek güneş koruyucu, açık tenliler için 50, koyu tenlilere 30 koruma faktörü içermeli. Sivilceli ciltlere ise yağsız koruyucular öneriyor uzmanlar.

    Nemlendirici
    ABD’de 35 yaş üzerinde yapılan araştırmaya göre, nemlendirici krem kullananların kırışıklık şikâyetlerinin kullanmayanlara kıyasla yüzde 50 azaldığı saptanmış. Sadece tatilde değil, her gün
    kullanılması gereken nemlendiricileri güneş altında fazla kalınan günlerde hiç ihmal etmemek gerek. Zira nem kaybına uğrayan cildin en üst yüzeyi olan epidermdeki su molekülleri, buharlaşma karşısında koruyucu bariyer görevini yerine getiremez hale gelir ve cilt savunmasız kalır.

    Gözaltı kremi
    Yüzümüze oranla 7 kat ince olan gözaltlarının güneşten ne kadar etkilendiğini tahmin etmek zor değil. Gözaltlarının kırışmasına engel olmaya çalışan gözaltı kremleri, halkalanma ve morluklarla da savaşıyor. Bu kremlerin güneşkoruma faktörü içerenleri de bulunuyor.

    Şampuan
    Saçınıza iyi gelen şampuanı tatilde yanınızda götürmeyi ihmal etmeyin. Otellerin şampuanları kurutabilir, kepek yapabilir.

    Saç bakım yağı
    Cilt kadar saçlar da güneşin zararlı ışınlarından nasibini alıyor. Havuz ve denizin olumsuz etkileri de cabası… Duştan sonra saçlara sürülecek birkaç damla bakım yağı, saçların beslenmesine yardımcı olacağı gibi parlaklık kazanmasını da sağlar.

    Ayak kremi
    Kumdan, havuzdan ve klordan etkilenen ayakların sandalet giyildiğinde bakımlı ve çekici görünmesi için bir kreme ihtiyacı olabilir. Artık pek çok markanın ayaklar için geliştirilmiş özel bakım kremleri mevcut.

    Maskara
    Akşam yemeğinde güzelliğinizin altını çizecek maskaranızı unutmayın.

    Allık
    Güneşten hafif pembeleşmiş ve biraz da bronzlaşmış teninizi fondötenle kapatmayın. Doğal güzelliğinizi vurgulayacak bir allık yeterli.

    Ruj
    Rujsuz tatile çıkılmaz elbette. Hatta bir parlatıcı bile güzel görünmeniz için yeterli. Ancak rujlarla ilgili bir gerçeği hatırlatalım. Bir grup Amerikalı bilim insanına göre kırmızı ruj süren kadınlar, açık renk ruj kullanan kadınlara göre daha genç görünüyor.

    Dikkat etmeniz gerekenler

    Kakao ve havuç yağı
    Bronzlaşmayı kolaylaştırmak için kullanılan kakao yağı, havuç yağı gibi çeşitli ürünler lekelenmelere sebep olabilir. Ayrıca irritasyon veya alerjik reaksiyonlara da yol açabilir.

  • İlişkiyi ne bitiriyor?

    İlişkiyi ne bitiriyor?

    Birlikteliklerin noktalanmasına neden olan faktörlerin başında iş hayatındaki stres geliyor.

    Federal İstatistik Dairesi’nin verilerine göre Almanya’da her üç evlilikten biri boşanma ile sonuçlanıyor. Peki, günümüzde boşanmalardaki artışın nedeni ne? “ElitePartner” adlı partner sitesi bu konuyla ilgili bir anket yaptı. Ankette 10 bini halihazırda bir birliktelik içerisinde olan toplam 14 bin 432 kişiye ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar ve en çok hangi konuların kendilerini zorladığı soruldu.

    Anketin ortaya koyduğu sonuçlara göre, ilişkilerde en fazla soruna yol açan faktörlerin başında yüzde 57’lik oranla ile çiftlerin birbirine az zaman ayırması geliyor. Yüzde 55 ile ikinci sırada iş stresi geliyor. Çiftlerin ekonomik sorunlar yaşamasının ilişkiye olumsuz etkisi olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 53. Bunu cinsel sorunlar, çiftlerin farklı kentlerde yaşaması, partnerin sadece kendi ihtiyaçlarını dikkate alması, çocuklar nedeniyle birlikte zaman geçirememe, gündelik hayatta stres ve önceki ilişkiden sahip olunan çocuklar gibi faktörler izliyor.

    Erkekler kadınlara göre bencil

    Ankete katılan kadınların neredeyse yarısı partnerlerinin sadece kendi ihtiyaçlarına öncelik vermesinin ilişkiyi zorladığı görüşünde. Aynı şekilde gündelik hayattaki tartışmalar da ilişkileri zorlayan bir başka önemli etken. Kadınların yüzde 35’ine göre ev işleri, alışveriş ya da buna benzer sorunlar nedeniyle partnerleriyle yaptıkları tartışmalar ilişkilerin sınavdan geçmesine neden oluyor. Kadınların yüzde 46’sı ise cinsel sorunlardan dertli. Kadınlar ilişkide cinsel hayatın canlı tutulmasının büyük bir zorluk olduğu görüşünü dile getiriyor. Yine kadınlara göre ilişkide uzun vadede partnerlerin birbirine sadık kalması da bir sorun.

    Evlileri ekonomik sıkıntılar zorluyor

    Evli çiftlerde ilişkiyi zorlayan en büyük sorunların başında ekonomik sorunlar gelirken, üniversite mezunu çiftler iş yaşamındaki stresten yakınıyor. Üniversite mezunu çiftlerin yüzde 58’i iş hayatındaki stresin ilişkileri öldürdüğü görüşünü savunuyor. Üniversite eğitimi almamış çiftlerde bu oran yüzde 52.

    ElitePartner’in yaptığı anketin sonuçlarını değerlendiren psikolog Lisa Fischbach, iş hayatındaki beklentilerin yüksek olmasının, işverenin çalışanlardan daha esnek olmasını beklemesinin ya da ekonomik krizler nedeniyle hissedilen güvensizliğin, çiftlerin ilişkisini olumsuz etkilediğini söylüyor. Stres ve çiftlerin birbirine yeterince zaman ayıramamasının ilişkileri bitirdiğini söyleyen Fiscbach, “İş hayatında aşırı baskı, kariyerle ilgili istekler, çocuklarla ilgilenme ya da ekonomik kaygılar, partnerle geçirilen zamanda insanların rahat olamamasına yol açıyor. Böylesine durumlarda iletişim zarar görüyor ve ilişki gündelik ihtiyaçlarla sınırlı kalıyor” diyor.

    Fischbach’a göre, bütün bu olumsuzluklar çiftlerin cinsel hayatına da yansıyor; erkeklerin bazıları eşlerini aldatma yolunu seçebiliyor. Psikolog Lisa Fischbach çiftlerin ilişkilerinde bu olumsuzlukları erken fark etmeleri halinde, birbirlerine zaman ayırmalarını, rahatlayacakları bir ortam yaratmaları gerektiğini söylüyor.

  • Ayrılıktan sonra yapmanız ve yapmamanız gerekenler

    Ayrılıktan sonra yapmanız ve yapmamanız gerekenler

    Ayrılık ya da boşanmadan sonra toparlanmak, hele bir de yeni bir ilişkiye başlamak kolay iş değil. Ama hayat hep acılar içinde kıvranarak zaman geçirilemeyecek kadar kısa! Bir an önce kendinize gelip yeni hayatınıza başlamak için ayrılık sonrası yapmanız ve yapmamanız gerekenler…

    Telefonunu silin

    Ayrılsanız da zaman zaman yaşayabileceğiniz duygusal patlamalar neticesinde eliniz eski sevgilinizi arama isteğiyle telefona gidebilir. Bu aramalardan daha sonra pişmanlık duyabilirsiniz. “Keşke yapmasaydım” diyebileceğiniz bu adımı atmamak için iyisi mi onun telefon numarasını telefonunuzdan, e-mail adresini mail listenizden silin. Elbette zihninizde olabilir bilgiler ama gözünüzün önünde olmaması daha iyidir.

    Eşyalarını kaldırın

    Hani bir şarkı var ya Sertab Erener’in söylediği; “Önce resimleri duvardan kaldırdım / Çay içtiğin bardağı rafa sakladım / Giydiğin ne varsa bir bir katladım / Bir damla yaş düştü, çok ağlamadım.” Siz de kaldırın onu hatırlatan her şeyi. Ayrılık sonrası suçluluk duygusunu, sürekli geri dönüşler yaşamayı en aza indirmenin kestirme yoludur bu.

    Tepki olarak yeni bir flörte başlamayın

    Sırf eski sevgiliye inat olsun diye yeni bir ilişkiye başlamak yapılacak en büyük hatalardan biridir. Ayrılığın acısı sizi hızla bir başkasının kollarında teselli aramaya itebilir. Acınızı dindirmek ya da hala arzu edilen biri olduğunuzu kanıtlamak için bu yola başvurabilirsiniz. Ama gerçekten sevmediğiniz birinin kollarında aradığınız teselliyi bulmanız çok zor!

    Hazır olana kadar bekleyin

    Yeni bir ilişkiye başlamak için beklemeniz gereken ortalama bir süre veremiyoruz ne yazık ki. Bunun için hazır olma süresi kişiden kişiye değişiyor. Sadece kendiniz bilebilirsiniz yeni ilişkiye hazır hale geldiğinizi. Duygusal olarak kendinizi yeterince güçlü hissettiğinizde, yeni ilişkiye kapılarınızı açabilirsiniz. Hazır olana kadar beklemek, bir başkası tarafından gereksiz yere tekrar incinme olasılığınızı en aza indirir. Acele verilen kararlar her zaman doğru sonuçlar doğurmaz zira.

    Suçlu hissetmeyin

    İlişkinin bitmesini isteyen taraf siz olabilirsiniz. Evi terk edecek olan da… Bu elbette kolay bir iş değil. Ama bunu yaptığınız için kendinizi suçlu hissetmemelisiniz. Hem sizin hem de ayrıldığınız partnerinizin mutlu olmaya hakkınız var, bunu unutmayın.

    Ne demişler? Zaman her şeyin ilacı. Hem sizin hem de terk ettiğiniz eşinizin acısını zaman dindirecek.

    Sosyalleşin

    Ayrılığın size iyi geleceğine inanarak bu kararı verdiyseniz, yani ayrılık sonrasında olumsuzu olumluya çevirmek için beklentisi olanlardansanız depresyona girme olasılığınız daha az olur. Daha olumlu düşünceler geliştirmeye çalışırsınız böylece. Siz iyisi mi ayrılık sonrası yeni hayatın size iyi geleceğine dair kendinizi ikna edin. İçinize kapanmak yerine fiziksel ve sosyal faaliyetlere ağırlık verin.

    Yalnız geçirilen hafta sonu sendromunu yenin

    Her zaman birlikte geçirdiğiniz hafta sonlarında yalnız kalmak ayrılık sonrası kendinizi kötü hissetmenize neden olabilir. Yalnız geçirilecek hafta sonu mutsuzluğu içinde kendinizi hırpalamaktansa bu zamanlarınızı yeni aktivitelerle doldurun. Uzun zamandır gitmeyi istediğiniz kursa yazılın ya da hobilerinize vakit ayırın mesela.