Kategori: İlişkiler

  • Evlenin, uzun yaşayın

    Evlenin, uzun yaşayın

    ‘Bekârlık sultanlık’ diyen hata eder tezini de “Evlenenlerde kalp hastalıkları, depresyon ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar daha az” sözüyle destekliyor.

    Yapılan son araştırmalar ‘Bekârlık sultanlık’tır inancını çürütüyor. Araştırmalar sonucunda ortaya çıkan ‘evlenenlerin daha uzun yaşadığı’ saptamasını, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da doğruluyor. Hatta uzun yaşama ve sağlıklı yaşlanmada rol oynayan faktörler arasında evliliğin önemli bir payı olduğunu savunuyor. Evlenmenin ömür uzatıcı etkisinin özellikle kadınlarda daha fazla olduğunu vurgulayan Müftüoğlu, refah seviyesi iyi olanların da bir adım ileride olduğunu anlatıyor. Müftüoğlu, sorularımızı yanıtladı.

    Evlenmenin uzun yaşamayı sağlayan bir etkisi olduğu yönündeki araştırma sonuçları ne kadar doğru?

    Evlenmenin yaşlanma sürecine olumlu etkisi var. Bütün araştırmalara göre, uzun yaşamak istiyorsanız evlenin. Düşünmeyin, üzülmeyin, korkmadan evlenin, sağlıklı kalın. Evlenenlerde kalp hastalıkları, depresyon ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma oranı daha az. Evliliğin ömür uzatıcı etkisi kadınlarda daha fazla. Aslında erkekler kendine bakma özürlü. Evlenmediği zaman kadın – erkek ayrımına bakıldığında şöyle bir gözlem var. Kocası ölen kadınların ortalama yaşam süresi, karısı ölen erkeklerin yaşam süresi kıyaslandığında eşlerini kaybeden erkekler çok daha kısa yaşıyor. Çünkü kadınlar kendine bakma konusunda daha itinalı. Bana göre iyi ki kadınlar uzun yaşıyor. Çünkü erkeklerin uzun yaşadığı dünya daha bakımsız ve çirkin olurdu gibi geliyor.

    Kadının kendi hayatına ve erkeğin hayatına katkısı nedir?

    Kadınlar gerçekten yapıcı yaratıklar. İnce, narin ama aynı zamanda kontrollü, daha samimi, daha içten ve dikkatli. Bu açıdan bakınca cinselliğin kontrolünün daha çok kadında olduğu bir hayat, daha düzenli bir hayat olabilir. Evlilik, cinselliğin kontrolünü sağlayan bir müessese. Evli erkek daha az poligam oluyor ve bu onu cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyor. Evlilik düzen getiriyor erkeğe, bakımı sağlıyor. Evlilik, kadını da muhakkak uzun yaşatıyor. Kadını doğurgan ve üretken hale getiriyor.

  • İlişkilerde en sık tartışma sebepleri

    İlişkilerde en sık tartışma sebepleri

    Günümüz ilişkilerinde tartışmaların birçoğu bu sebepler yüzünden çıkıyor!

    Her ilişkide tartışmalar, sorunlar olabilir. Önemli olan bu sorunların çözüm yollarını bulabilmek ve sonunda tatlıya bağlayabilmektir. İlişkilerde yapılan gözlemlerde en çok hangi konularda tartışmalar yaşandığı saptanmıştır.

    İlişkilerde en çok tartışmaya sebep olan konular :

    Kadınların alışveriş tutkusu: Her kadının en büyük arzusu limitsiz alışveriş yapmaktır elbette… Ancak bu durumu kontrol edemeyince tartışmalar da eksik olmuyor nitekim.

    -Özel günlerde karşı taraftan beklentiyi yüksek tutmak: Erkekler özel günleri kadınlar kadar ince düşünemeyebiliyorlar. Özellikle ilişkinin birkaç yılını geride kalmışsa karşı taraftan beklentinizi biraz düşürseniz iyi edersiniz…

    -Geçmişte yaşanan ilişkiler: Geçmiş geçmişte kalmıştır… Geçmişi sorgulamak ve sürekli gündeme getirmek sinirlerin gerilmesine ve tartışmalara yol açabilir.

    -Sosyal hesaplar: Özellikle evli olmayan çiftlerin en büyük sorun kaynağı sosyal hesaplardır. Gelen mesajlar, paylaşımlar, yorumlar, kıskançlık sebebi oluyor ve çiftler arasında tartışmalara yol açabiliyor.

    -Maddi sıkıntılar: Evli ya da birlikte yaşayan çiftler geçim sıkıntısı yaşıyorsa tartışma kaçınılmaz hale gelebiliyor.

    womenist

  • Yüzük parmağının hikayesi

    Yüzük parmağının hikayesi

    Evlilik yüzüğü neden sol elin 4. parmağına takılıyor biliyor musunuz?

    İşte asırlar boyu devam eden geleneğin nedeni…

    Dünya Sizin Herkes neredeyse istisnasız evlilik yüzüğünü sol elin dördüncü parmağına takıyor. Peki siz neden evlilik yüzüğünün bu parmağa takıldığını olduğunu biliyor musunuz?

    Modern zamanlarda herkes yüzüğünü sol elin dördüncü parmağına takmaya devam ediyor. Bazı kültürler sağ eli tercih etse de hep dördüncü parmak tercih ediliyor. Peki neden?

    Çünkü bu eskiden kalma bir inanç ve adetler bu geleneğin sürmesinin sebebi. Amerika, Kanada, Japonya, Hindistan ve Batı Avrupa’da evlilik yüzükleri hem kadın da hem de erkek tarafından sol elin 4. parmağına takılmaktadır.

    Eski Romalılar aşk damarı dedikleri bir damardan bahsederler. Bu damar sol elin dördüncü parmağı üzerinden kalbe gider. Romalıların Vena Amoris dedikleri bu damar bu parmağın tercih edilmesinin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Hristiyan geleneklerinde de geline baba oğul ve kutsal ruhu temsilen 3 tane yüzük takılır ve bu parmaktaki yüzük düğünden sonra da bırakılır. Çinliler ise baş parmağın ebeveyn, işaret parmağının kardeşleri, orta parmağın kendimizi, dördüncü parmağın eşimizi serçe parmağın ise çocuklarımızı temsil ettiğine inanırlar.

  • Mutlu kadın için 16 yasak

    Mutlu kadın için 16 yasak

    ABD’deki Huffington Post sitesi, özel ve iş hayatında mutlu olmak isteyen kadınların “yapmaması gereken 16 hareketi” yazdı.

    – Sürekli özür dilemek
    – Herkese “Evet” demek
    – Yiyecekleri düşman gibi görmek
    – Vücudunu kötülemek
    – Her gün topuklu ayakkabı giymek
    – Başka kadınların seks hayatını yargılamak
    – Süper görünmeye çalışmak
    – Her şeyin yanıtını, hastalıkların bile internette aramak
    – Yalnız kalmaktan korkmak
    – Hastalıklı, can sıkıcı arkadaşlıklara devam etmek
    – Kendi gerçek yaşamını başkalarının sanal yaşamlarıyla kıyaslamak
    – Geçmişteki pişmanlık ve suçlara takılı kalmak
    – Sadece bir ilişki içinde olmak için bir ilişki yaşamak
    – Tatil günlerini iyi değerlendirmemek
    – Hobilerinden utanmak
    – Hayattaki önemli şeyler için tarih belirlemek

  • Sevgili kalma yolları

    Sevgili kalma yolları

    Uzman Psikolog Zeynep Zat, Sevgililer Günü’ne, ilişkilerinde problemlerini çözerek girmek ya da bir ömür “sevgili” kalmak isteyenlere haftada 5 saatlerini ayırarak ilişkiyi güçlendirmenin ipuçlarını veriyor.

    Günümüzde tüm dünyada, seven ve sevilen, ilişkilerinde dengeyi, sağlıklı iletişimi yakalayabilmiş çiftler, işlerinde başarı grafiğini artırıyor, özel hayatlarında ise mutlu ve huzurlu bir yaşam sürüyor.

    İşte bu noktadan hareketle sevginin günü 14 Şubat’a az bir zaman kala, Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog Zeynep Zat, çiftlerle, ilişkilerindeki problemli noktaları hayatlarından çıkartarak yerine sevginin “iyileştirici” gücünden yararlanabilmeleri için şu ipuçlarını veriyor.

    “Sıradan bir haftanız toplam 168 saat. Sevdiğiniz kişi ile mutlu bir birliktelik için vermeniz gereken bunun yalnızca 5 saati. Hayatınızın içine almadığınız bilgilerin faydası yok, ancak ilişkinize destek vermesi için bunları yaşama geçirebilmek sizin elinizde. İlişkide iki taraf olmaktansa ‘ortak’ olabildiğiniz sürece, ilişkinizin rayından çıkması artık o kadar da kolay olmayacaktır.

    5 adımda ilişkinizi güçlendirin!
    Günde 2 ile 20 dakika arası değişen aralıklarla, haftada toplam 5 saat ayırarak ilişkinize yenilenme getirebilirsiniz. Güvensizlik, hor görme yerine sevgi, şevkat ve takdir duygusunun tatminini hayatlarınıza ve ilişkilerinize çekebilirsiniz. Her gün sadece 5 dakika ayırarak sürekli sevgili kalmak için yapmanız gerekenler:

    Beğendiklerini dile getirme ve takdir
    Maalesef sevgi ve hayranlık kırılgandır. Bazen çiftler kendilerini, birbirilerinin kişilikleri ya da davranışlarındaki kusurlarını eleştirmeye kaptırabilirler. Ancak hor görmenin panzehiri sevgi ve hayranlıktır. Partneriniz ile onu neden sevdiğiniz üzerine bir konuşma yaparak başlayabilirsiniz. Bir çiftin birbirine verebileceği en büyük armağan tanındığını ve anlaşıldığını hissetme keyfidir. Kendinizi ve birbirinizi tanımak bir ilk adımdır, buradan edinilen bilgilerle birbirinize olan sevginizi ve birbirinizin beğendiğiniz özelliklerini söyleyebilirsiniz. Süre: Günde 5 dakika, 7 iş günü Toplam: 35 dakika

    Şefkat
    Günlük yaşamın sıkıntı ve telaşı içinde partnerinize kendisine değer verdiğinizi bildirmeniz kıymetlidir. Örneğin, ‘İşlerin yoğunluğu yüzünden yakın arkadaşlarımı çoktandır ihmal ettim’ diye yakınan partnerinize, ‘Önceliklerini belirleyemeyen sensin’ demek yerine çözümün bir parçası olmaya gönüllü olduğunuzu göstermek için ‘Hafta sonu hep beraber bir plan yapmayı ister misin?’ diyebilmek, uzaklaşmak yerine yakınlaşmayı seçmek olacaktır. Birlikte olduğunuz zamanlarda birbiriniz ile fiziksel ve duygusal temas halinde olmanız önemlidir. Süre: Günde 5 dakika, 7 iş günü Toplam: 35 dakika

    Ayrılıklar
    Sabah güne başlamadan önce, o gün neler yapacağınızı partneriniz ile paylaşabilirsiniz. Onun yapacaklarını da öğrenmelisiniz. Bunu karşı tarafı sorgulamak ya da birbirinize hesap vermekten öte, gün başlamadan önce planlarınızdan birbirinizi haberdar etmek için yaptığınızı unutmamalısınız. Süre: Günde 2 dakika, 5 iş günü Toplam: 10 dakika

    Günün sonunda
    Çiftler birbirinin duygusal ihtiyaçlarını çoğu zaman kötü niyetle değil, düşüncesizlik yüzünden göz ardı ederler. Sadece günlük etkileşimleri hafife almamalarını gerektiğini anlamak bile birçok çiftin ilişkisinde fark yaratır. Eve tüm işi getirmek ne kadar sağlıksız olsa da, aklınızdaki bu sorunları evin kapısından girerken bir anda bırakabilmek de çoğu zaman öyle kolay değildir. Bunun için her iş gününün sonunda mutlaka stresinizi azaltacak bir konuşma yapmanız size ve eşinize iyi gelecektir. Süre: Günde 20 dakika, 7 iş günü Toplam: 1 saat 40 dakika

    Haftalık buluşma
    Birbirine destek olmanın bile ilişkinin gücüne ve tutkusuna iki haftalık bir tatile çıkmaktan çok daha fazla katkıda bulunacağını aklınızdan çıkarmamalısınız. Sadece ikinize ait olan iki saati sohbet ederek geçirmek de bağlı kalmanın gevşetici, alçak basınçlı bir yolu olabilir. Bu konuşmada hafta içinde yaşadığınız bir tartışmayı da sağduyunuzu kaybetmeden irdelemeniz mümkündür. Süre: Günde 2 saat,1 iş günü Toplam: 2 saat

  • İlk buluşma gerilimini azaltacak bu öneriler

    İlk buluşma gerilimini azaltacak bu öneriler

    İlk buluşma gerilimini azaltacak bu önerileri mutlaka dikkate almalısınız!

    İlkler her zaman önemlidir. İlk buluşmada karşınızdakini tam olarak tanıyamasanız da ona dair birçok şey gözlemleyebilirsiniz.

    İşte ilk randevunuzda ona mutlaka sormanız gereken 6 soru!

    “En uzun ilişkin nasıldı?”
    İşte size ilişkileriyle ilgili fikir sahibi olmanızı kolaylaştıracak asıl soru! Erkekler geçmişi irdelemeyi pek sevmezler genelde, bu soru karşısındaki tutumu ve cevabı size onun hakkında oldukça bilgi verecektir. Eğer iki sene gibi uzun ilişkileri olduysa rahat bir nefes çekebilirsiniz. En uzun ilişkisi sadece iki ay ise, sizin için tehlikeli olabilir!

    “En son ilişkin ne zaman bitti?”
    Eğer ciddi bir ilişkinin üzerinde henüz çok kısa zaman geçtiyse, ona ümit bağlamamanızda yarar var hanımlar! Çünkü sağlam bir zemin üzerine bir ilişki kurmak için, önceki ilişkinin üzerinden mutlaka biraz zaman geçmeli!

    “5 yıl sonra kendini nerede görüyorsun?”
    Evet sorumuz biraz klişe olabilir; ama birini tanımanın en iyi yolu, hayallerinden bahsettirmektir. Böylece ilişkinizi nasıl bir geleceğin beklediğini, sizi hayatının neresinde tuttuğunu ve neleri hedefleyen biriyle birlikte olabileceğinizi görmüş olacaksınız! Bakalım 5 yıl sonrası için hayatında biri olsun istiyor mu?

    “Hiç kardeşin var mı?”
    Aile bağı ilişkide ciddi bir unsur, ailesiyle ilişkileri ileride sizinle arasında oluşacak ilişki hakkında size ipucu verecektir. Kaç kardeş olduğunu sormanız, ailevi konularla ilgili konuşmanız için kapı açar! Erkeğiniz belki de tam bir anne kuzusu?!

    “Denemek için can attığın bir şey var mı?”
    Bu soru; onun nelerden hoşlandığı ve onu nelerin sevindireceğiyle ilgili bilgi sahibi olmanızı kolaylaştıracaktır. Üstelik sürekli kendiniz hakkında değil, biraz da onunla ve onun ilgilendiği şeyler hakkında konuşmuş olacaksınız!

    “Hiç kalbini kıran biri oldu mu?”
    Şanslıysanız, olumsuz cevap almalısınız. Eğer kalp kırıklığının ne olduğunu bilmiyorsa, kendini size kapamayacaktır. Çünkü kalbi kırılan erkekler sonrasında daha dikkatli oluyorlar.

  • Yıldönümünüz için tavsiyeler

    Yıldönümünüz için tavsiyeler

    Evlilik hayatta yer alan en unutulmaz anlardan bir tanesi ve bu çok özel ilişkiyi hakkını vererek yıllarca sürdürebilmek için genç veya yaşlı her çiftin ufak tefek jestlerle sevgilerini tazelemeleri gerekiyor. İşte evlilik yıl dönümü de bu özel jestlerin yapılabileceği sihirli anlardan bir tanesi.

    Mutlu bir evliliğe sahipseniz bu kutlu günde neler yapılabilir diye kafa yormaya başlamışsınız demektir. Eğer evlilik yıl dönümünde neler yapabileceğinize dair ufak tüyolar almak ve sahip olduğunuz fikirleri geliştirmek istiyorsanız işte eşinize unutulmaz dakikalar yaşatmanız için tavsiyelerimiz:

    Bir Şeyler Yazın

    Eşinize güzel, romantik ve sevgi dolu bir mektup yazmak aradan kaç yıl geçerse geçsin eminim ki onun da çok hoşuna gidecektir. Hazırladığınız kağıtta beraber geçirdiğiniz onca vaktin sizin için ne kadar değerli olduğundan ve bunu daha uzun zamanlar sürdürmek istediğinizden bahsedebilir, tanıştığınız ilk günlere atıflarda bulunabilir ve memnuniyetinizi dile getirebilirsiniz.

    Yazamıyor Musunuz? O Halde Bir Video Çekin

    Herkesin yazmaya yeteneği olmadığını ve farklı alanlarda yetenekleri olduğunu biliyoruz. Bu nedenle yazma konusu hoşunuza gitmediyse eşinize dair düşüncelerinizi ses kayıtları veya video ile anlatabilirsiniz. Güzel, alımlı bir giyimle ve bakımlı bir yüzle videonun karşısına geçtiğinizde eşinizi bir daha tavlamak için vaktiniz gelmiş demektir.

    Eşinizin Hoşuna Gidecek Hediyeler Alın

    Hediyeler maddi değerlerine bakılmaksızın herkesi mutlu eden şeylerden bir tanesidir. Eğer evlilik yıl dönümünüzde eşinize bir hediye almak istiyorsanız bu illa ki giyim-kuşam olmak zorunda değil. Hoşuna giden şeylere, hobilerine dair hediyeler bulabilir ve böylece onun düşüncelerine ne kadar değer verdiğinizi gösterebilirsiniz. Alacağınız hediyede biraz yaratıcılığınızı kullanın!

    Dışarıda Güzel ve Romantik Bir Yemek Yiyin

    Aldığınız hediyeyi nerede verebilirsiniz merak ediyor musunuz? İşte güzel bir mekan ve hoşunuza gidecek romantik bir ortam hediyenizi vermek için ideal olabilir. Dilerseniz bir yere gitmek yerine kendi evinizi baştan aşağı bu romantik ortama dönüştürme şansınız da var elbette.

    Eğer evinizi düzenleyecek vakit ve imkanınız yoksa şehrinizdeki güzel otellerden birisine giderek sizin için tüm hazırlıkları yapmalarını sağlayabilirsiniz.

    Güzel Bir Film, Güzel Bir Albüm

    Her şeyi veya sadece bir kaç tanesini yaptınız. Peki şimdi sırada ne var? Güzel romantik bir film, ikinizin de en sevdiği müzik albümü? Burada karar size kalmış. Birlikte nasıl güzel vakit geçiriyorsanız ona uygun şekilde hazırlıklarınızı tamamlayın ve bu güzel evlilik yıl dönümünü en eğlenceli şekilde geçirmeye bakın!

  • Sevgiliniz sizden daha mı alımlı?

    Sevgiliniz sizden daha mı alımlı?

    Sizden daha alımlı bir partneriniz olduğunu düşünmeniz ne anlama geliyor? Durun, biz söyleyelim: Siz galiba aşıksınız!

    Partnerinizin sizden daha hoş göründüğünü düşünmek, sizin için iyi bir işaret. Yani demek istiyoruz ki siz ona sırılsıklam aşıksınız.

    Oysaki benzer seviyede eğitim almış, benzer IQ’lu, sosyo ekonomik statü ve dış görünüm açısından bize yakın insanlar tarafından daha çekici bulunuruz. Her açıdan benzer konumda olmanıza rağmen onu kendinizden daha hoş buluyorsanız, “aşkın gözü kördür” klişesini doğruluyorsunuz demektir. Hem bir fikir artık klişeleşmişse illa ki yanlıştır anlamına gelmez, öyle değil mi?

    Ayna ayna söyle bana…
    Bir çalışmada insanlardan kendi çekiciliklerini derecelendirmeleri istenmiş. Partnerleri onların çekiciliklerine kendilerinin verdiğinden daha yüksek puanı layık görmüş. Bu demek oluyor ki partnerimiz bizi bizim kendimizi bulduğumuzdan daha çekici buluyor. Biz de aynı şekilde partnerimizi ondan daha çekici buluyoruz. Tabii ortada “aşk” varsa!

    Bazı bilimsel çalışmalara göre bir insanın partnerini onun kendisi için düşündüğünden daha alımlı buluyor olması, ona kendisini adadığını, tutkuyla bağlı olduğunu, yakınlığını ve ilişkinin doyurucu olduğunu gösteriyor.

    Siz iyisi mi bu cicim ayı duygularını geçiciymiş gibi görüp terk etmeyin, onlara sıkıcı sarılın. İyi haber: Bu cicim ayı duyguları siz onları sakladığınız sürece cicim aylarından sonra da devam edebiliyor. Ne diyelim: Aşkınız daimi olsun!

  • Evlilik hakkında bilinen yanlışlar

    Evlilik hakkında bilinen yanlışlar

    Evlenmeden önce hemen herkes evlilik yaşantısının hayatlarını nasıl değiştireceği hakkında hayaller kurar. Ne yazık ki pek çok kişi evliliklerinin ilk yıllarında, hayal ettikleriyle yaşadıkları arasında çok büyük farklılık olduğunu görerek büyük hayal kırıklığı yaşar. İnsanların ve hayatın sürekli değiştiğinin farkında olup bu değişiklere ayak uydurmak, hayatınızın her döneminde sizi bir adım ileriye götürecektir.

    Evlilik hakkında yanlış bilinen gerçekler

    1. Mutlu bir evlilik için tek gereken şey aşk
    Mutlu ve uzun bir evlilik için aşkın yeterli olduğunu düşünmek en büyük yanlışlardan biri. Evliliğin yürümesi için aşktan çok daha fazlasına ihtiyaç var. Sabır, empati, düşünceli olmak bunlardan sadece birkaçı. Mutlu bir evlilik için efor sarf etmeniz gerek.

    2. Evlikle birlikte ilişkiniz daha da güçlenecek
    Genellikle evlilik bağının ilişkiyi güçlendireceğine inanılıyor. Evliliğin insanları yakınlaştırdığı doğru. Sonuç olarak birlikte bir yaşam sürmek için söz veriyorsunuz. Ama çaba harcamadan ve karşılıklı olarak fedakârlık yapmadan ilişkinizin güçlenmesini beklemeyin.

    3. Uyumlu bir evlilik için eşler aynı şeylere ilgi duymalı
    Çok yanlış bir inanış! Her insan farklı özelliklere sahip ve ilgilendikleri şeyler de doğal olarak farklı olacaktır. Tabii ki eşinizle paylaştığınız birkaç ilgi alanı ya da hobinin olması güzel ama bunların olmaması da evlilğiniz için bir sorun değil. Farklı şeylere ilgi duymanız, birbirinizi tamamlamanıza yardımcı olacaktır.

    4. Eşler evlilik öncesinde birlikte yaşarlarsa gerçekten mutlu bir evlilikleri olur
    Günümüzde pek çok kişi evlenmeden önce birlikte yaşamayı tercih ediyor ama bu evlendiklerinde mutlu bir evlilikleri olacağı anlamına gelmez. Çünkü mutlu bir evlilik için çaba harcamanız gerekiyor.

    5. Çocuklar evli çiftlerin mutluluğunu artırır
    Bu çok yaygın bir inanış ama yapılan araştırmalar, özellikle ilk çocuğun çiftlerin birbirlerinden uzaklaştırdığını gösteriyor. Bunun nedeni, bebeğin çiftlerin yaşantısını değiştirmesi ile oluşan stres. Tabii ki bu bir kural değil. Bebek sahibi olup mutluluklarına mutluluk katan çiftler de var.

  • Romantizmi artırmanın yolları

    Romantizmi artırmanın yolları

    Sevgiliniz veya eşinizle aranızdaki romantizmi artırmak istiyorsanız seçtiğimiz 10 öneriyle artık ilişkiniz daha dinamik olacak.

    Romantizmi artırmanın yolları

    Her gün “Seni seviyorum”u çekinmeden söyleyin
    Uzmanlara göre pek çok romantik hareket iki kelimeye eşdeğer: Seni seviyorum. Sevgilinize onu ne kadar çok sevdiğinizi söylemeniz romantizminizi 365 güne yayacaktır.

    Güne kahvaltı sürpriziyle başlayın
    Sevgiliniz uyurken yatağa getirdiğiniz kahvaltı tepsisi hem sabahı hem de gününüzü güzelleştirir.

    En sevdiği yemeği pişirin
    En sevdiği yemek ya da sevgilinizi aşka getirecek tatlı… Akşam işten geldiğinde kendisi için mutfakta hummalı bir çalışma olduğunu görmesi sevgilinizi mutlu edecektir. Hem zaten atalarımız boşuna kalbe giden yolun mideden geçtiğini söylememiş.

    Seksi olun
    Partnerinizin içini gıcıklatacak iç çamaşırlarının romantik bir gecenin ön koşulu olduğu malum. Ancak bunu yaparken rahat edeceğiniz çamaşırlar giymeniz de önemli. Zira üzerinizde iyi durmayan bir giysi, kendinize güveninizi engelleyecektir. Bu da sevgilinize olumsuz yansıyabilir.

    Tutkulu bir öpücük
    Minik ve masum bir öpücüğü tutkulu bir öpüşmeye dönüştürün. Öpüştükten sonra sevgilinizle aranızda oluşan cinsel çekimi sürdürün. Asla ama asla tutkulu bir öpücükten sonra gündemi değiştirecek başka bir konuya yelken açmayın.

    Monotonluğa savaş açın
    Spontane programlar hazırlayıp, minik sürprizlerle sevgilinizi şaşırtabilirsiniz. Hep önünden geçtiği şık restoranda sürpriz bir akşam yemeği ya da gece seansı için sinema biletleri…

    Bir diğer alternatifiniz ise evde oturup dizi izlemektense birlikte tango, fotoğrafçılık gibi kurslara gidip dışarıda eğlenceli vakit geçirmek.

    Romantik anlar yaratın
    Romantik bir dağ oteli ya da unutulmaz bir akşam yemeği rutinleriniz arasına girdiyse bizim önerimiz alışılmış, minik, romantik anlar: ” Seni seviyorum” yazılı bir not ya da ” Sana aşığım çünkü…” diye sıraladığınız 100 maddelik bir yazı yazabilirsiniz.

    Unutmayın gelecek sefere sevgiliniz de sizin için bir şeyler yapacaktır.