Kategori: İlişkiler

  • Evlenmek mi zor? Boşanmak mı zor?

    Evlenmek mi zor? Boşanmak mı zor?

    Uzman Hipnoterapist ve Sosyolog Gani Eser boşanma ve evlenme hakkındaki görüşlerini anlatıyor;

    ”Evlilik iki bireyin bir olma, bir arada yaşama ve birlikte çoğalma isteğinin toplumca kabul görmüş halidir. Kötü niyetli olmayan hiç kimse boşanacağını bile bile nikâh masasına oturmaz. Ancak koşullar, iç ve dış etmenler her evliliğin uzun soluklu olabilmesine imkân tanımayabilir.

    Evlilik öncesi dönem çiftlerin birbirlerini tanımaları, yaşama bakış açılarını anlayabilmeleri ve birlikte bir gelecek hayal edip edemeyeceklerinin idraki için vardır. Nişanlanmak; yani evlenmek için söz vermek, bu sürecin sosyal kabul gören halidir.

    Kadınlar ile erkekler evlilik kavramına farklı anlamlar yükler. Kadının anne olma içgüdüsü, çocukları için en uygun genetik özelliklere sahip erkeği bulduğunda harekete geçip bir yuva kurmaya programlanmışken, erkekler belli bir yaşa gelinceye kadar ilişkilere seçici olmazlar.

    Erkekler için flört etmek, nişanlanmak, evlenmek çok farklı kavramlar değildir. Anlamları üzerinde kafa yormayı gereksiz bulurlar. Sevdiği ile birlikte olabiliyorsa bunun nasıl olduğunun çok da önemi yoktur onlar için. Durumun ciddiyetini evlendikten bir süre sonra idrak edebilirler ancak.

    Aşkın, cinsel çekimin ve kontrolsüzlüğün sonunda planlanmadan dünyaya getirilen çocuklar, genç çiftlerin ebeveynleri için mutluluk kaynağı iken, birçok evliliğin de bitme nedeni olabilir. “Bu çocuğu ben istemedim,” sözü sonun başlangıcıdır çoğu zaman. Çocukların anne karnından itibaren söylenen her sözü bilinçaltlarına kaydettiklerini düşünürsek; özgüveni eksik, istenmediğini düşünen bireyler yetişmesi için bu cümleyi duymalarının yeterli olduğunu da anlayabiliriz.

    Kadınlar ile erkekler evlilik kavramına farklı anlamlar yükler. Kadının anne olma içgüdüsü, çocukları için en uygun genetik özelliklere sahip erkeği bulduğunda harekete geçip bir yuva kurmaya programlanmışken, erkekler belli bir yaşa gelinceye kadar ilişkilere seçici olmazlar.

    Erkekler için flört etmek, nişanlanmak, evlenmek çok farklı kavramlar değildir. Anlamları üzerinde kafa yormayı gereksiz bulurlar. Sevdiği ile birlikte olabiliyorsa bunun nasıl olduğunun çok da önemi yoktur onlar için. Durumun ciddiyetini evlendikten bir süre sonra idrak edebilirler ancak.

    Aşkın, cinsel çekimin ve kontrolsüzlüğün sonunda planlanmadan dünyaya getirilen çocuklar, genç çiftlerin ebeveynleri için mutluluk kaynağı iken, birçok evliliğin de bitme nedeni olabilir. “Bu çocuğu ben istemedim,” sözü sonun başlangıcıdır çoğu zaman. Çocukların anne karnından itibaren söylenen her sözü bilinçaltlarına kaydettiklerini düşünürsek; özgüveni eksik, istenmediğini düşünen bireyler yetişmesi için bu cümleyi duymalarının yeterli olduğunu da anlayabiliriz.

    Karşılarına çıkan güçlükler ya çiftleri birbirine kenetler ya da pes ettirir. Birlikte yürünecek yolun uzunluğu toleransları ile doğru orantılıdır. Toplum her evliliğin devamını istese de her bünye bunu kabul etmeyebilir. Zorlamak, bir araya getirmeye çalışmak nafile çabalardır belki ama yine de denenir. Büyükleri bir şans daha vermelerini ister evliliklerine.

    Yasalar da sürmesini ister bu kutsal kurumun. Güçleştirir, zora sokar ayrılmaları. Medeni Kanun en az bir yıl bekleyin der ayrı yollara birlikte gitmeye karar verseniz bile. Fiili birliktelik biter ama hakîmin bile gücü yetmez işi resmiyete dökmeye. Bekleyin, der yasa; belki fikriniz değişir. Bir yılı tamamlamadan anlaşsanız da boşanamazsınız.

    Başka bir yol daha var aslında ama meşakkatli. Şiddetli geçimsizliğe dayanan boşanma davası bir yıl geçmeden açılabilir açılmasına da; şahit bulmak, hâkimi ikna etmek, iş yükünden dolayı sürekli ertelenen duruşmaları takip etmek kolay olmaz. Bir de üstüne avukatlara ödenecek vekâlet ücretleri eklenince; bir yılın dolmasını beklemekten başka çareleri kalmaz.

    Anlaşarak boşanmaya karar veren çift nafaka, tazminat ve velayet konularında ortak bir protokol hazırlayıp dava dilekçelerine eklerler. Yaygın kanının aksine davayı kimin açtığının bir önemi yoktur. Eşler anlaşsa da hâkim duruma müdahale edebilir. Özellikle velayet ve nafaka konusunda kadını ve çocukları koruyucu bir hüküm vermeye çalışır.

    Aslında boşanmak sanıldığı kadar olumsuz bir durum da değildir. Huzursuz bir ailede büyüyeceğine anne ya da babasının sevgisiyle huzurlu bir ortamda büyümek çocuk için daha avantajlıdır. Sürekli çekişmenin, kavganın olduğu bir birlikteliğin eşlere de çocuklara da yararı olmaz.

    Bütün medeni hukuk sistemleri evliliğin kolay, boşanmanın zor olması yönünde inşa edilmiştir. Oysa; bireylerin evlenmeden önce birbirlerine ve ailelerine toleranslarının sorgulandığı, çocuk yapmak konusunda belli yükümlülükleri yerine getirme şartının olduğu, belli bir süre birlikte yaşama koşulunu yerine getirmeyenlere evlenme izninin verilmediği; buna karşılık birlikte sürdürülemeyeceği anlaşılan evliliklerin kolayca sonlandırıldığı bir sistem daha uygun olmaz mıydı?

    Evlenmesi zor, boşanması kolay… Kulağa garip geliyor değil mi? Bence öyle olsaydı her şey çok daha güzel olurdu. Sizce?

  • İlişkiyi bitirmek neden zor?

    İlişkiyi bitirmek neden zor?

    Neden ilişkiyi bitirmek için kimi zaman yeterli cesareti kendimizde bulamıyoruz? Neden bazen ilişkiyi bitirmek zor oluyor? Uzmanına sorduk.

    Her ilişkinin kendine has bir yaşama biçimi vardır. Bazı ilişkiler mükemmel denecek kadar güzel giderken bazıları adeta bir işkenceye dönüşüverir, sağlıklı şekilde yürümez, inişli çıkışlı hatta fırtınalı olabilir.

    İlişikler ihtiyaçlarımızla yakından ilişkilidir. Neye ihtiyacımız varsa o şekilde ilişki yaşarız. Peki ya ilişkileri neden bitiremiyoruz? İçsel tehditlerimiz var bitiremememizdeki sebeplerin altında. Örneğin; “eleştirilirim”, “değersizleşirim”, “kabul görmem”, “yalnız kalırım”, “kendime yetemem”, “sevilmem”… Bunları daha da artırabiliriz.

    İHTİYAÇLARINIZI BELİRLEYİN

    İlişkinizde ciddi problemler yaşıyor, her yolu denemenize rağmen iyileşme görmüyor, ilişkiyi sonlandırmak istiyor ancak bunu yapamıyorsanız öncelikle aşağıdaki tabloya bakarak ihtiyaçlarınızı 1’den 10’a kadar numaralandırın. Şimdi de diğer tablodaki ilişkiyi bitirdiğinizde karşılaşacağınız içsel tehditlerinizi bulun, bu bir tane de olabilir birden fazla da.

    İHTİYAÇ İÇSEL TEHDİT
    Sevgi Eleştirilirim
    Saygı Var olamam
    Güven Ortada kalırım
    Bağlılık Değersizleşirim
    Aidiyet Sevilmem
    Şefkat Kabul görmem
    Değer Kendime yetemem
    Samimiyet Yalnız kalırım
    Hoşgörü Ötekileşirim
    Güç Daha iyisini bulamam

    Şimdi de tekrar ihtiyaçların olduğu tabloya bakarak ihtiyaçlarınızın kaç tanesi sizin ilişkinizde sağlanıyor, bunu kontrol edin ve daha önceki ilişkilerinizin bittiğinde hangi içsel tehditle direkt olarak yüz yüze geldiğinizi geriye dönüp bir hatırlamaya çalışın. Burada yapmış olduğumuz şey aslında sadece biraz farkındalıktı.

    İlişkilerinizde önemli olan öncelikle kendi ihtiyaçlarınızı bilmek ve bu ihtiyaçların karşılanmasını, eşiniz, dostunuz vb. kişilerden beklemek yerine kendi çözümünüzü üretebilmek. Bununla beraber tablonun amacı içsel tehditlerin çoğunun mantıkdışı olduğunu görebilmenizdi. Belki aklınıza, “Sevgiye ihtiyacım var, bunu nasıl karşılayacağım?” sorusu düşmüş olabilir. Evet, her insanın sevilmeye, güven duymaya, ait olmaya vb. şeylere ihtiyacı vardır. Ancak bunun dozunu karşınızdaki kişi bilemeyebilir ya da bu ihtiyacınızı fark edemeyebilir. Doğrudan bunu anlatmış olsanız da yine de bu ihtiyacınızı karşılayamayabilir. Dolayısıyla yine aynı yere geliyoruz, etrafımızdaki insanlar bizim ihtiyaçlarımızı yeterli şekilde karşılayamayabilir, bunu zorlarsak da ciddi çatışmalar çıkabilir. O zaman yapacak bir işimiz daha var. Şimdi de neden şu veya buna ihtiyacınız olduğunu bulmaya çalışın. Biraz daha geçmişe gidin ve anne-babanızla olan ilişkilerinize bakın. Tamamlanmayan hangi ihtiyacınız vardı? Belki de onları tamamlamak istiyorsunuzdur farkında olmadan.

    HEP AYNI İNSANLAR SİZİ Mİ BULUYOR?

    Kendimizin ve ihtiyaçlarımız farkında olursak işler daha kolaylaşacaktır. Neticede bu ilişkide karşı taraftan alamadığınız ihtiyacı bir başka kişiyle yaşayacağınız ilişkide alabileceğinizin garantisi de yok. Yani ilişkiyi bitirip, kendinizi tanıma fırsatını kendinize vermez, olduğu gibi bırakırsanız yaşayacağınız diğer ilişkiler de benzer olacaktır. Bu yüzdendir “Hep aynı tip insanlar beni buluyor” demeniz. Hayır! Onlar sizi değil, siz onları farkında olmadığınız halinizle seçiyor, beğeniyor ve buluyorsunuz.

    Sağlıksız bir ilişki tüm hayatınıza etki edebilecek kadar güçlü yapıdadır. Çözüm bulmadığınız ve ruhsal dengenizi koruyabilmek, sağlıklı kararlar verebilmek adına bir uzmandan destek almanız gerekebilir, farkındalığın ciddi ölçüde iyileştirdiğini unutmayın.

    Uzman Psikolog
    Gülşah Pınaroğlu

  • Evlilikleri Uzun Süren Ünlüler

    Evlilikleri Uzun Süren Ünlüler

    Hepimizin temennisi bir kez evlenip o kişiyle bir ömür geçirmektir. Evlilikleri uzun süren ünlüler kimlerdir? konumuzda sanat camiasından bir yastıkta kocayan ünlülere yer verdik. İçlerinde kimler yok ki Demet Şener-İbrahim Kutluay , Orhan Gencebay-Sevim Emre, Mehmet Aslantuğ- Arzum Onan, liste böyle uzayıp gidiyor, işte evliliğini senelerce sürdüren ünlüler

    İlgili Konular

    Mutlu Evlilik İçin Önemli Tüyolar Tıklayınız

    Mutsuz Evliliğin Nedenleri Tıklayınız

    Başarılı Bir Beraberlik İçin Neler Yapmalı Tıklayınız

    evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (1)

    evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (2) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (3) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (4) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (5) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (6) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (7) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (9)evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (10) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (11) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (12) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (13) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (14) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (15) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (16)evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (17) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (18) evlilikleri_uzun_suren_unluler_kimlerdir (19)

  • Aşkta Mutluluğu Yakalamanın Küçük Sırları

    Aşkta Mutluluğu Yakalamanın Küçük Sırları

    Mutluluk insan yaşamı için çok mühimdir. Aşkta mutlu olmanın yolları nelerdir? makalemizde ilişkinizin güzel devam etmesi için bazı önerilerde bulunduk.

    Daim bakımlı olun, nasıl olsa evlendim diye kendinizi salmayın.
    Kavgacı olmayın, ne kadar sinirlenirseniz sinirlenin asla ses tonunuz yükselmesin.

    Çok konuşmayın, bilmiş taslamayın, çoğu ilişkiyi bitiren durum tam da budur, ben çok bilirim her şeyden anlarım havaları.

    Kapris yapmayın.
    Asık suratlı ve agresif davranmayın.
    Sürekli tv izlemeyin, internete girmeyin, partnerinizle zaman geçirmeyi tüm bunlara yeğleyin.askta_mutlu_olmanin_yollari_nelerdir

    Huysuz ve geçimsiz olmamaya gayret edin, ılımlı, yumuşak huylu insan heryerde sevilir.

    Aldatmaktan, başkasına yan gözle dahi bakmaktan uzak durun.
    Eleştirel olmayın, ya güzel bir söz söyleyin yahut susun.

    Unutkan olun! yani aranızda kötü söz, kötü olan ne geçtiyse unutmaya bakın,
    kin gütmek, geçmişte yaşanılan kavgaları ısıtıp ısıtıp gün yüzüne çıkarmak, ilişkiyi yıpratmaktan başka işe yaramaz.

    Cinsellikte meşru olan hertürlü yakınlaşmayı deneyin, birbirinizle en çok zevk alacağınız pozisyonu bulmaya çalışın.

    İlgili Konular

    Mutlu Evlilik İçin Önemli Tüyolar Tıklayınız

    Mutsuz Evliliğin Nedenleri Tıklayınız

     

  • Eşinize Sarılmanın Faydaları

    Eşinize Sarılmanın Faydaları

    Sarılmak kesinlikle güçlü bir şifa yöntemidir. Yapılan araştırmalar kucaklaşmanın ve gülmenin hastalık, anksiyete, depresyon vb durumları tedavi etmekte son derece etkili olduğunu kanıtlamıştır.
    İşte eşle yapılan derin bir kucaklaşmanın faydaları

    Kucaklaşma güven ve emniyet duygusu oluşturur, karşı tarafa senin yanında güvendeyim, huzurluyum ve mutluyum mesajı verir.

    Sarılmak yalnızlık, öfke gibi duyguları iyileştiren oksitosin hormonunun salgısını artırır ve kucaklaşan kişiye rahatlık verir.

    Birine uzun süre sarıldığınızda bedeninizde serotonin salgılanmaya başlar, serotonin mutluluk hormonudur, böylece kendinizi daha iyi hissedersiniz, modunuz yükselir.

    Kucaklaşmak bağışıklığı güçlendirir. Sarılınca Solar Pleksus Çakrası harekete geçer,
    bu harekete geçiş timus bezlerini uyarır, beyaz kan hücrelerinin dengeli artmasını sağlar, sağlığınızı koruyup, hastalıkları önler.sarilmanin_faydalari

    Sarılmak kasları gevşetir, bedendeki gerginliği alır.
    Kucaklaşmak, yumuşak dokulara kan dolaşımını artırarak ağrıları yatıştırır.

    Sevdiğimiz insanın sıcaklığını hissetmek ruhumuza iyi gelir, üzüntüleri unutturur.

    Sarılmak, aradaki şehvet, arzu ve sevgiyi körükler.

    İlgili Konular

    Evlilikte Beraber Uyumanın Faydaları Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

     

     

  • 30 Yaşından Önce Yapılması Gerekenler

    30 Yaşından Önce Yapılması Gerekenler

    Yaşam hızla avuçlarımızın arasından kayıp geçiyor, aylar gün gibi saatler ise dakika gibi ilerliyor, İşte 30 yaşından önce yapılması gerekenler!

    Bir lisan bir insan iki lisan iki insan, muhakkak en az 1 yabancı dil özellikle ingilizce öğrenin.
    Yemek yapmayı öğrenin mümkünse dünya mutfağına açılın.
    1-2 ayda bir mezarlık ziyaret etmeyi alışkanlık yapın böylece dünyanın geçiciliğini daha iyi idrak edip hırslardan arının.

    Uçurtma uçurun, denize dalın, zarasız çılgınlıklar yapın.
    En az 3 dost biriktirin.
    Ailenle, sevdiklerinle toplu resim çektirin30_yasindan_once_yapilmasi_gerekenler (1)

    Avukat, eczacı, doktor, öğretmen gibi her an yardıma ihtiyacınız olduğunda size yardımcı olacak bu meslekten kişilerle ahbap olun.
    Hergün yaradana şükretmeyi alışkanlık haline getirin.

    Saç renginizde dilediğiniz her tonu deneyin, böylece hiç bir renk içinizde uhte kalmasın.
    Güneşin doğuşunu ve batışını sevdiğiniz kişiyle izleyin, o muhteşem ana tanıklık edin.

    Zamanınızın ve sağlığınızın kıymetini bilin, 30’dan sonra hayat daha fazla koşuşturma ve sorumluluğu birlikte getirecektir.
    Dua edin, dua edin, dua edin, her gün Rabbimize taleplerinizi bildirin ve herşeyin hayırlısını isteyin.30_yasindan_once_yapilmasi_gerekenler (2)

    Her sene 1 ağaç dikmeyi alışkanlık haline getirin.
    Ve… 30’dan önce doğru zamanda doğru kişiye aşık olun!

    İlgili konular

    Hayatı Güzelleştirmenin Yolları Tıklayınız

    Özgüven Nasıl Kazanılır? Tıklayınız

    Başarılı İnsanların 12 Ortak Özelliği Tıklayınız

    Mutluluğun Küçük Sırları Tıklayınız 

  • Erkeklerin Ayrılırken Söylediği Yalanlar Nelerdir?

    Erkeklerin Ayrılırken Söylediği Yalanlar Nelerdir?

    Sevdiğiniz adam artık size sevgiyle bakmıyor ve görüşmemek için bahaneler arıyorsa, ayrılık, boşanma kapıda demektir. İşte erkeklerin ayrılırken söylediği yalanlar

    Sen daha iyilerine layıksın.Yanına hiçbir zaman yakışamadım.
    Ailem seni istemiyor, ne kadar laf anlattıysam da dinlemediler, onları kaybetmeyi göze alamam.

    Şimdiye kadar hep söylemeye çalıştım ama cesaret edemedim, ben bir eşcinselim.
    Kendimle bile mutlu değilim, seni nasıl mutlu edeyim, sana bu zulmü yaşatmaya hakkım yok, en iyisi ayrılmak.erkeklerin_ayrilirken_soyledigi_yalanlar (1)

    Eski kız arkadaşımı unutamıyorum, sana her baktığımda onu görüyorum.
    Evlilik bana göre değilmiş geçte olsa anladım, yalnızlık benim kaderim ( bkz ıssız adam alper tripleri)

    Zamana ihtiyacım var, bir müddet beraberliğimize ara verelim.
    Kadına doyamıyorum, tek kişiyle yetinemiyorum, bu durumum hep seni üzecek ve artık üzülmeni istemiyorum.erkeklerin_ayrilirken_soyledigi_yalanlar (2)

    İlişkimizin artık eski heyecanı kalmadı (Türkçesi senden alacağımı aldım, şimdi sıra geldi başka çiçekleri koklamaya!)

    Başkasına aşık oldum.
    Çok iyi bir insansın senin gibisini bir daha asla bulamamam, seni asla unutamam ama…

    Sorun sende değil bende.

    İlgili Konular

    Eşinizin Sizi Artık Sevmediğini Gösteren Belirtiler Tıklayınız

    Ülkemizde Boşanma Nedenleri Tıklayınız

    Erkeklerin Aldatmasının 8 Nedeni Tıklayınız

    Kocamın Beni Sevip Sevmediğini Nasıl Anlarım? Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.

  • Ağustos Ayı 2015 Burç Yorumları

    Ağustos Ayı 2015 Burç Yorumları

    Ağustos ayının ilk haftası geldi geçti. Bu ay kendinizde ruhsal anlamda değişik durumlar seziyor musunuz? Diğer aylara göre bu ay daha farklı duygular yaşamanızın nedeni belki de burcunuzla ilgili.

    Burcunuzu 2015 Ağustos ayında ne gibi sürprizlerin beklediğini merak ediyor, bu ayın burçları ne yönde etkileyeceğini düşünüyorsanız Ruhsal Dönüşüm Merkezi Astroloğu Miray Ertuğrul’un anlatımlarını sakın kaçırmayın!

    Ağustos Ayı Koç Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Boğa Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı İkizler Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Yengeç Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Aslan Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Başak Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Terazi Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Akrep Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Yay Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Oğlak Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Kova Burcu Yorumu

    Ağustos Ayı Balık Burcu Yorumu

  • Boşanma Sonrası İçin Yapılması Gerekenler

    Boşanma Sonrası İçin Yapılması Gerekenler

    Boşanma oranları her geçen gün artıyor. Boşanma sonrası için yapılması gerekenler makalemizde boşanmış kadın ve erkeklere tavsiyelerde bulunduk.

    Çocukları Koruyun
    Çocuklar boşanma olayının masum kurbanlarıdır, onların en az zarar görmesi
    adına işin ehli bir psikoloğa danışın ve bu acı hadiseyi çocuklarınızın en az zararla atlatmasını sağlayın.
    Çocuksuz olsanız bile psikolog desteği almanızı öneririz.

    Depresyona Çare
    Boşanma süreci kadın için de erkek için de zor ve yıpratıcı bir dönemdir.
    Ruhen kendimizi yorgun ve mağlup hissedebiliriz, olası depresyonları önlemek için yapmanız gerekenler
    1- Sevdiklerinizin yanında olun, sevdiğiniz insanlarla görüşmek sıkıntınızı daha kolay atlatmanızı sağlar.
    2-Kendinize hobi bulun! fotoğraf çekin, resim yapın, dikiş dikin, el sanatlarıyla uğraşın, hobiler sizi rahatlatır ve yaşadığınız sıkıntılardan sizi uzaklaştırır.
    3-Spor yapın, spor yapmak beden serotonin mutluluk hormonunun salgılanmasını tetikler ve acılarınızı unutturur.bosanma_sonrasi_icin_yapilmasi_gerekenler (1)

    Mahremiyet Önemli
    Eşiniz hakkında asla hiç kimseye tek kelime kötü söz etmeyin, soran olursa yaşandı
    ve bitti anlaşamadık diye geçiştirin, yaşadıklarınız sizin özelinizdir, mahreminizdir
    ve bunu başkalarıyla paylaşmanın size bir getirisi olmaz.
    Anlattıklarınızla dostları üzer, düşmanlarınızı sevindirirsiniz.

    Çocuğunuzu Alet Etmeyin!
    Bir çok boşanmış çiftin en sık yaptığı hatalardan biri de çocuğa postacı görevi yüklemek,
    karşı tarafa çocuk vasıtasıyla sürekli haber yollamak, laf sokmalar göndermektir.
    Bu durum çocuğunuzun küçük yüreğinde derin yaralar açar!

    Anne Babaya Mesaj!
    Boşanmış anneyseniz çocuğunuza babasını, boşanmış babaysanız annesini hiç bir zaman kötülemeyin.
    Çocuğunuzun annesinden yahut babasından soğumasına neden olursunuz.
    Çocuk için anne figürü ve baba figürü her ikisi de çok önemlidir, ve bir taraftan mahrumsa yahut onu sevmiyorsa, bu durum, ileride yanlış birliktelikler yaşamasına neden olur. Boşanmış ailelerin kızları arasında kendinden yaşça büyük biriyle evlenme isteği çok görülür, babasında görmediği sevgi ve şefkati yaşlı ellerde ararlar…

    Öç Alıcı Duygulardan Uzak Durun!
    Ben onu soyup soğana çevireyim de görsün, çocuğumu göstermeyeceğim gibi
    kin dolu tutumlar her iki tarafada zarardan başka bir şey getirmez.
    Çocuklarınızın hatırı için bazı şeyleri yutun ve önünüze bakın!

    İlgili Konular

    Boşana Sonrası Depresyon Nasıl Atlatılır? Tıklayınız

    Boşanmadan Önce Yapılması Gerekenler Tıklayınız

    Boşanmak İsteyen Erkeğin Belirtileri Tıklayınız

    YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan yorum yazıları veya haberlerin tüm hakları Kadınlar Kulübü’ne aittir. Kaynak gösterilse dahi hiçbiri özel izin alınmadan kullanılamaz. Bu haber veya yazılar sadece Kadınlar Kulübü tarafından sağlanan RSS verileri kullanılarak alıntılanabilir.