Kategori: İlişkiler

  • Ayak okuma rehberi

    Ayak okuma rehberi

    Ayak okuma rehberi … Sadece burcunu okumakla yetinmek istemiyorsanız, partnerinizin karakterini ve sizinle uyumunu ayaklarını inceleyerek anlayabilirsiniz. İlişkinizin geleceği hakkında bilgi sahibi olmak için sevgilinizin ayakkabısını çıkarın. İşte refleksoloji uzmanlarından ilginç açıklamalar…

    Ayak okuma rehberi

    TUTTUĞUNU KOPARAN BİRİ Mİ?
    Ayak parmakları yuvarlak değil, kare şeklindeyse bu, sevgilinizin sizi daima düşündüğünü gösterir. Dikkat edilmesi gereken bir ayrıntı daha var; o da baş parmağının tırnak büyüklüğü. Bu tırnak korumacılık içgüdüsünü simgeler. Ne kadar küçük olursa, sahibini ikna etmek o kadar kolay olur. Yani kız arkadaşlarınızla baş başa geçirmek istediğiniz bir geceyi ona kabul ettirmek zor olmaz.

    DOĞUM GÜNÜNÜZÜ HATIRLAYACAK MI?
    Bunu anlamak için beyaz bir kağıdın üzerine basmasını isteyin. Ardından ayağının çevresini çizin. Parmaklarının boyu baş parmağından serçe parmağına doğru iniyorsa, sevgiliniz detaylar konusunda titiz demektir. Her şeyi planlı programlı yapmayı sevdiği için birinin planlarını bozmasını sevmez. Büyük olasılıkla doğum gününüzü unutma hatasına düşmeyecektir.

    Ayak okuma rehberi | 1

    UYGUN MUSUNUZ?
    Bunu anlayabilmek için her ikinizin ayağına da bakmalısınız. Örneğin siz küçük parmağınızı oynatabilirken, sevgiliniz küçük parmağını diğerlerinden ayıramazsa, çıkarmanız gereken anlam şu: Siz macerayı ve aşkı severken, o rutini sever. Sonuçta ruh eşiniz olmayabilir ama beyaz ve siyah arasındaki çekim de bazen baş döndürücü olabiliyor.

    DUYGULARINI İFADE EDİYOR MU?
    Eğer ikinci parmağı dar, ucu daha yassı ve enli ise o tam bir drama oyuncusudur. Hayatındaki her şey abartılıdır. Sinirlendiği zaman bir aslan gibi kükrer ama bir o kadar da kolay yatışır. Eğer ikinci parmağı diğerlerinden kısaysa, o zaman duygularını saklayan bir insanla karşı karşıyasınız demektir.

    PARTİ KUŞU MU?
    Bunu anlamak için ayak tabanına bakın. Taban boşluğu ne kadar belirginse, bu ayağın sahibi o kadar özgür bir ruha sahiptir. Yalnız kalmak istiyorsa, onu suçlamayın, gerçekten kafasını dinlemeye ihtiyacı vardır. Ayak tabanı düzse, sevgiliniz sosyal bir insan ve yalnız kalmaktan nefret ediyor demektir. Topukları yuvarlak ve şişkinse, sevgiliniz biraz çekingen olabilir.

    Ayak okuma kılavuzu
    Ayak okuma kılavuzu

    DUYGUSAL MI?
    Bunu anlamak için ayağının detaylarına bakmalısınız. Parmaklarında tüyler varsa, karşınızdaki insan duygusal ve hassas bir yapıya sahiptir ama bunu saklamayı tercih ediyordur. Anlayacağınız görünüşteki sert tavırlarına aldanmayın, onun kalbi sıcacık…

     

     

    cosmopolitanturkiye.com

  • Başarılı bir evlilik için 6 bilimsel tavsiye!

    Başarılı bir evlilik için 6 bilimsel tavsiye!

    Evli çiftler yıllar geçtikçe, birbirinden uzaklaşıyor ve git gide oldukları kişilikten çok daha farklı bireyler olmaya başlıyor. Haliyle bu durum da evliliklerin uzun sürmesine engel oluyor. Peki, gerçekten mutlu evlilik diye bir şey var mı? Varsa bunun sırrı ne? İşte bilim insanlarının yaptığı araştırmalara göre huzurlu ve başarılı evliliğin ipuçları:

    SÖZ KONUSU PARA İSE…

    Cimrilik ya da tutumluluk artık ona siz karar verin. Birçok evliliğin hasar gördüğü konulardan biridir. Michigan Üniversitesi’nden Scott Rick’in meslektaşları, 1000’den fazla evli ve bekar yetişkinlerle yaptıkları anketler sonucunda insanların birbirinin tam tersi karakterdeki insanlara aşık olduğunu belirledi. Aynı çalışma, ekonomik anlamda zıt karakterli olanların söz konusu para olunca ciddi uyuşmazlıklar yaşadıklarını ve benzer tüketim alışkanlıkları olan çiftelere nazaran evliliklerinden daha az hoşnut olduklarını ortaya koydu.

    CİNSELLİK…

    Uzmanlara göre hızlıca alt üst olan, sık sık değişen ve sürekli endişeli olan bir kişilerle tanışma ihtimaliniz çok yüksek. Bu tip karakterler ilişkilerde pek de iyi değillerdir ve evlilikleri dışarıdan gelen olumsuz etkilere bağlı olarak şekilleneceğinden ciddi sorunlar yaşayabilirler. Tennessee Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre sık sık seks yapmak bu ilişkilerin ilacı olabiliyor. Başka bir çalışma, zamanla daha iyi olabileceğini ortaya koydu. 50’li yaşlardaki erkekler, 30-40 yaşlarındaki erkeklere oranla seks yaşamında daha fazla tatmin oluyorlar. Ve bu erkekler benzer oranda tatmini 20-30 yaşlarındayken de duyduklarını belirtiyorlar.

    TEŞEKKÜR ETMEKTEN VAZGEÇMEYİN!

    İki kelime evliliğinizin uzun süre devam etmesini sağlayabilir: “Teşekkür ederim” Arizona Devlet Üniversitesi, evli çiftlere ve aynı evde yaşayanlara günlük ev işlerini yapan tarafın emeğini takdir edip etmediklerini sordu. Büyük oranda şükran duyduklarını söylese de bu işler büyük oranda ortaklaşa yapılmıyordu. Partnerinizi mutlu edecek diğer basit sözcük ise ‘Biz’. Yapılan araştırmalar gösterdi ki, anlaşmazlık üzerine konuşurken çift odaklı ‘biz’, ‘bizim’, ‘bize’ gibi sözcükler kullanmak davranışlara da yansıyordu. Bu çiftlerin anlaşmazlıkları süresince daha az stres altında oldukları, daha az negatif etki sergiledikleri görüldü. ‘Ben’, ‘sen’, ‘bana’ gibi tekil kalıpların ise evlilikleri çıkmaza sürüklemeye katkısı oldukça fazla.

    HIZLI OLUN!

    Eğer eşiniz sizi şimdiden kızdırmaya başladıysa gelecek net bir şekilde görünüyor demektir. Yapılan araştırmalar, çiftler arasındaki olumsuz hislerin artarak devam ettiğini ortaya çıkardı. 800 kişiye eşleri/partnerleri, çocukları ve arkadaşlarına karşı hissettikleri negatif duyguların ölçüsü soruldu. En rahatsız edici davranışların eşler/partnerler grubunda olduğu tespit edildi. Ve negatif bakış açısı zaman içinde artarak devam ediyordu. Aslında gittikçe olumsuz duygular hissetmek ilişkinin normal bir parçası da sayılabilir. Nerdeyse araştırmaya katılan herkeste benzer bir sonuç gözlemlendiğinden sıra dışı bir şey olmadığını söylemek mümkün.

    ALTTAN ALIN!

    Araştırmalar evliliklerin aslında negatif davranışlarla geliştiğini gösteriyor. Ciddi sorunları olan bazı çiftler için daha iyi bir evliliğe giden yol birbirini suçlamak yerine, değişmeleri gerektiğini söylemek ve daha az affedici olmaktan geçiyor. Evlilik danışmanlarının çiftlerin bu yönde cesaretlendirmesinin oldukça önemli olduğunun altı çiziliyor. Ayrıca, mutlu çiftlerin mutlu olmak için değil de keyiflerini etkileyecek davranışlar sergilediğini görüyoruz. Benzer olumlu düşünceleri ve davranışları mutsuz çiftlerde de görüyoruz ama bu onların ilişkilerinin zaman içinde daha kötü olmasına yol açıyor.

    ASLA VAZGEÇMEYİN1

    Eğer onu ince ince işlerseniz romantik bir aşk zamana meydan okur. Araştırmacılar 6000 kişiye uyguladıkları ankette son 20 yıl içindeki ilişkilerini ve evliliklerini sordular. Şaşırtıcı bir şekilde araştırmacılar romantik bir aşkla artık alışkanlık haline gelmiş aşk arasında ayrım yapmış olmasına rağmen çok sayıda uzun dönemli ilişki yaşayan kişinin hala partnerine oldukça aşık olduklarını ortaya koydular. Özetle, bilim de duygularımız da aynı sonucu ortaya koyuyor: Aşkı uzun süre koruyabilmenin tek yolu, emek vermek.

  • Karşınızdakinin Burcunu Anlama

    Karşınızdakinin Burcunu Anlama

    Ben adamı gözünden tanırım diyenlerdenseniz buyurun yazımıza :)

    Bugünkü konumuz bir kişinin burcunu bakarak anlamak. Nasıl mı anlaşılır? Size sunacağımız detaylarla karşınızdakinin burcunu şıp diye anlayacaksınız.. Hazır mısınız? O halde başlıyoruz :)

    Koç Burcu

    Koçlar kendilerine o kadar çok güvenirler ki bu özellikleri 1 metre öteden anlaşılır. Her yerde tüm ilginin kendilerinde olmasını isterler. Çevrelerinde çok fazla arkadaş grubu yer alır. Karşınızdakinin koç olduğunu anlamak için bakışlarını izleyin. Kalın kaşlı oluşlarını emin duruşlarını hemen fark edeceksiniz.

    Boğa Burcu

    Boğalar rahatlarına çok düşkün yapıda olduklarından dolayı arı gibi çalışmayı tercih ederler. Gezmek ve eğlenmek onlar için vazgeçilmez. Çevresindeki güvendiği kişiler için yapamayacakları şey yoktur. İnatçı yapıya sahip olan boğalar dalgalı saçlarıyla bilinirler.

    İkizler Burcu

    Sevdikleriyle bir arada vakit geçirmeyi severler. Ancak aynı anda birden fazla şeyle uğraşabilme özellikleri olduğundan dolayı çoğu zaman mesafe koyabilirler. Sizle bir bakmışınız bal gibi bir bakmışınız dikenlerini batırmış.

    Yengeç Burcu

    Yengeç biriyle tanıştığınızda yıllardır tanıyormuş hissi olabilir şaşırmayın. Sürprizlerle dolu bir hayatları olan yengeçler aynı zamanda ince düşünceli karaktere sahiptir. Dışarıda gün boyu gezmektense evde takılmayı tercih ederler.

    Aslan Burcu

    Aslanların en belirgin özelliği kafasına koyduklarını gerçekleştirene kadar neredeyse nefes almamaları. Liderlik onlar için vardır ve ilgi görmeye bayılırlar. Gür saçlarıyla çevresindekileri adeta büyüler.

    Başak Burcu

    Her zaman şık takılırlar ve beyaz tenlidirler. Yengeçler başkalarını eleştirmeyi severler ancak kendilerine karşı yapılan eleştiriler karşısında son derece rahatsız olurlar. Karşısındakine kolay inanan karaktere sahip olmadıklarından dolayı genelde yalnız olurlar.
    Karşınızdakinin Burcunu Anlama | 2

    Terazi Burcu

    Teraziler cezbedici yapılarıyla çevresindeki kişilerce hemen fark edilirler. Lüks olmak sanki onlara özgüdür. Aynı zamanda anlayışlı bir o kadar da uyumludurlar.

    Akrep Burcu

    Akrepler son derece mücadeleci bir ruha sahiptir. İstekleri şeyler ulaşmak adına her yolu denerler. Sevdiklerine aşırı bağlı ve dürüst bir yapıdadırlar.

    Yay Burcu

    Özgürlüklerine düşkünlükleriyle biline yaylar maceracı ve enerji doludurlar. Sporun her alanından keyif alırlar.

    Oğlak Burcu

    Oğlaklar ciddi ve yetenekli oluşları sayesinde çevresindekileri etkilemeyi başarır. Onları kızdırmak zordur ancak kızdıklarında vay halinize!

    Kova Burcu

    Kovalar biraz kendi beğenmiş yapıdadır. Onları tanımaya başladığınızda ulaşılmaz olduklarını düşünebilirsiniz. Doğal yaşamayı her şeyden çok önemserler.

    Balık Burcu

    Balıkların apayrı bir dünyaları vardır. Onların sadece kendi doğruları vardır ve başkalarını çok fazla önemsemezler.

    Sizin burcunuz hangisi?

  • Konu aşk olunca neden tembeller?

    Konu aşk olunca neden tembeller?

    Erkekler için mesaj atmak, fazla vakit ve çaba harcamadan sizinle ilgilenmenin bir yolu. Bu tembelliğe dur demenin yollarını yazımızda bulabilirsiniz.

    Eminiz ki Whatsapp uygulamanızda “N’aber” veya “Bu akşam görüşelim mi” gibi tonlarca mesaj vardır. Günümüzde mesajlaşmak, her zaman olduğundan daha popüler. Peki, problem tam olarak nerede? İlişki uzmanlarına göre mesaj yollama, erkeklere ilişkileri için daha az enerji harcamanın fırsatını sunuyor. Mesajlar yüzünden birbirinize karşı tembel bir tutum sergilemeye başlıyorsunuz. İşte biz de önünüze çıkabilecek bu tür tuzakları incelemeye karar verdik ve erkek arkadaşınızı bu alışkanlıklardan caydırmanın yollarını araştırdık.

    ŞANSINI DENEMEYE ÇEKİNİYOR
    “Görüşelim mi” gibi belirsiz bir mesaj attığında, plan yapma sorumluluğunu sizin üzerinize atıyor demektir. Uzmanlar bazı erkeklerin reddedilmekten korktukları veya frene basmak için mesajlaşmayı seçtiklerini düşünüyor. Çünkü görüşmek istemiyorsanız, cevap vermezsiniz ve o da bunu kulağıyla duymaktansa, daha kolay kaldırabilir.

    BAĞLANTI YOK
    Erkeklerle telefonda konuşmanın heyecanını bir düşünsenize. Seksi bir gülüş, coşkulu bir ses tonu duymak ne kadar da cazip. Ama mesajlaşma, bunları bir anda silip atıveriyor. Mesajlaşmak erkeklerin yakınlıktan kaçınmalarına olanak verir. Böylece iletişim çok yüzeysel kalır. Ayrıca araştırmalara göre erkekler ilişkiyi idare etmek için mesaj atarken, kadınlar ilişkiyi sağlamlaştırmak için bunu kullanıyor. Bu şu anlama geliyor: O, karşılıklı iletişimi limitliyor ve sizin daha fazlasını istemenize sebep oluyor. Bir dahaki sefer sizi aradığında, ona olumlu bir tepki verin. Örneğin, “Sesini duymak ne güzel” diyebilirsiniz.

    HİSLERİNİ ANLAMANIZ GÜÇLEŞİR
    Mesaj attığında sesini duymadığınız için duygularını çözmeniz zorlaşır. ‘Dün gece çok eğlendim’ diye yazdığı zaman, ya sizinle vakit geçirmekten gerçekten hoşlanmıştır ya da ilgisini çekmemişsinizdir ama size kibar davranmaya çalışıyordur. Ama telefonda konuştuğunuzda, sesinin tonu ve vurgulamaları size bu konuda ipucu verir. Mesajlarına cevap vermeyip, aradığında da onunla iyi bir tonda konuşarak, bu alışkanlığından onu vazgeçirebilirsiniz.

    TARTIŞMALARDAN KAÇIYOR
    Buluşma planınızı iptal etmek istediğini düşünelim. Sizin kızgınlığınızla yüzleşmemek için bunu size mesajla bildirir. İlişkinizin ciddileşmesinden korkuyorsa, daha az mesaj atıp sizi soğutmaya çalışıyor da olabilir. “Beni arayıp gelemeyeceğini söyleseydin daha iyi olurdu” diyerek size saygısızlık etmesinden hoşlanmadığınızı belirtebilirsiniz. Siz talep ettikten sonra eğer hâlâ sizi aramayıp mesaj atmaya devam ediyorsa, cevap yazmayı kesin. Belli ki sizinle fazla ilgilenmiyor ve size değer veren yeni bir sevgili ve mesaj arkadaşı bulmanız gerekiyor.

    Telefonda seksi bir gülüş, coşkulu bir ses tonu duymak ne kadar da cazip. Ama mesajlaşma, bunları bir anda silip atıyor. Mesaj yollamak, erkeklerin yakınlıktan kaçınmalarına olanak tanıyor.

     

     

    Kaynak: cosmopolitanturkiye.com

    FOTOĞRAF: MICHAEL EDWARDS

  • Aşkta bu 10 hatayı asla yapmayın!

    Aşkta bu 10 hatayı asla yapmayın!

    Aşkla ilgili çevremizden, kitaplardan, ve bilumum yerlerden edindiğimiz çok fazla bilgi var. Ama bunların bir kısmı ne yazık ki yanlıştır. Bu yanlışların üzerine kurulan aşklar da fazla uzun sürmez. İşte aşkta en çok konuşulan ama kesinlikle yanlış olan 10 kavram…

    1- UNUTMAK İÇİN BAŞKA SEVGİLİ

    Kesinlikle yanlış. Henüz içinizdeki aşk küllenmemişse hayatınıza sokacağınız yeni insana yazık edersiniz. Çünkü sizin daha git-gelleriniz var. Eski sevgiliniz arayacak, buluşacaksınız, sevişeceksiniz, birlikte ağlayacaksınız, sonra sizi aramayacak üzüleceksiniz falan filan. Bu süreçleri yaşamadan sakın hayatınıza birini almayın.

    2- ONDAN BAŞKASINI SEVEMEM

    Kesinlikle yanlış. Sadece şu an size öyle geliyor. İnsan hayatı boyunca defalarca aşık olabilir. Hepsinin etkisi, şiddeti farklıdır. Üstelik belki de en büyük aşkınız henüz yaşamadığınız aşkınızdır. Ayrıca her ayrılan ölseydi, bu ülkede her boş arsaya mezarlık yapılması gerekirdi.

    3- TANIDIKÇA AŞIK OLABİLİRİM

    Kesinlikle yanlış. İnsan tanıdıkça aşık olmaz, tanıdıkça sever ve benimser. Sevmek ise aşktan farklı bir duygudur. Aşk anlıktır. O an nasıl gelir, ne zaman gelir önceden kestirilemez. Kendiniz aşka programlayamazsınız. Yani, şu anki sevgilinize aşık değilseniz, bundan sonra olmazsınız.

    4- EVLENDİKTEN SONRA DEĞİŞİR

    Kesinlikle yanlış. Bu ülkede boşanan kadınların yüzde 66’sı eşlerinin kötü huylarını evlenmeden önce bildiklerini ama evlenince değişmesini umduklarını söyledi. Siz de boşananlar istatistiklerinin bir sayısı olmak istemiyorsanız, değişeceğini umarak kimseyle evlenmeyin.

    5- ORTAK NOKTALAR AŞKI GETİRİR

    Kesinlikle yanlış. İnsan gider kendine en zıt olan kişiye aşık olur (istisnalar kaideyi bozmuyor). O dediğiniz şey ilişki için söylenir. Yani bir ilişki yürütebilmek için, o insanla vakit geçirebilmek için ortak noktalar bulunmalıdır ya da yaratılmalıdır. Ama aşk için bu şart değil.

    6- KISKANÇLIK SEVGİNİN ÖLÇÜTÜDÜR

    Kesinlikle yanlış. Kıskançlık insanın doğasında vardır ama sevmenin ölçütü değildir. En çok kıskanç olan insan en çok seven insan olarak görülemez. Kıskançlığın dozunu artıranların mutlaka hastalıklı bir ruh hali vardır. O sizi sevdiğinden değil, kendisini sevdiğinden kıskanır.

    7- SEVDİĞİNİ SÖYLEYEMİYOR

    Kesinlikle yanlış. Aşık olan insan sevdiğini söyler de, gösterir de. Söylemiyorsa, göstermiyorsa hissetmiyor demektir. Yani kendine aşık süsü veriyor demektir. Bu erkek için de böyledir, kadın için de… Hayatınızda “Benim yapım böyle, söyleyemem” diyen biri varsa bence onu hemen terk edin.

    8- AŞIK OLACAĞIM ZAMANI SEÇERİM

    Kesinlikle yanlış. Kontrol edilebilen duygunun adı aşk değildir. Aşk kontrolsüzlüktür. Bu yüzden elinizde değildir zaten. Ne diyor Bülent Ortaçgil… “Aşk bir dengesizlik işi, dengeye dönüşendir sevgi…” Kime, ne zaman ve nerede aşık olacağımızı asla belirleyemeyiz.

    9- MANTIK EVLİLİĞİ KALICIDIR

    Kesinlikle yanlış. Aralarında aşk yaşanmamış çiftlerin evliliği bir çeşit sözleşmedir. Dışarıdan sürüyor gibi görünür ama içeride yaşanan fırtınaların haddi hesabı yoktur. Hatta aldatma en çok mantık evliliklerinde görülür. Kağıt üzerinde süren evliliğe evlilik diyorsanız o başka tabii.

    10- MUTLU AŞK YOKTUR

    Kesinlikle yanlış. O Aragon’un bir şiirdir ve çok güzeldir hepsi bu. Mutlu aşk çoktur ama sen daha önceki ilişkilerinde mutsuz olduğun için böyle bir yargıya varıyorsun. Aşkı sadece bitişiyle değerlendirme. Sonu kötü bitse de sen o aşkı yaşarken mutlu olmadın mı? Öyleyse mutlu aşk var mı yok mu?

    Kaynak: Mehmet Coşkundeniz

  • Ayrı uyumak ilişkiye zarar verir mi?

    Ayrı uyumak ilişkiye zarar verir mi?

    Yapılan bir araştırmaya göre, çiftlerin yüzde 25’i ayrı yataklarda, yüzde 10’u farklı odalarda uyuyor. Ancak bunun bir ilişki problemi olduğunu düşünmeyin, bu sadece kişisel bir karardır.

    “Bu birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmiyor”

    Horlama, aşırı hareketli uyuma, farklı ısı tercihleri ya da farklı uyuma/uyanma zamanları eşinizin huzurunu bozabilir. Aynı yatağı paylaşmak, ilişkiye iyi gelen duygusal rahatlık ve yakınlığı kurmaya yardımcı oluyor. Ancak bunu başarmanın tek yolu yan yana uyumak değil. Ayrı uyuyan çiftler, sabah ya da gece birbirine sokulabilir ve sevişebilirler.

    Ayrı uyumayı tercih eden ve bunun ilişkilerine nasıl yarar sağladığını paylaşan 12 kişinin görüşleri şöyle:

     
    “İkimiz de kendi içine kapanık tipleriz, bu yüzden kendi alanımız olmasını seviyoruz.”

     

    “En başından beri farklı odalarda uyuyoruz. Uyku problemim var ve aşırı hassas uyurum, her şey uyanmama sebep olur. Farklı uyuma/uyanma saatlerimiz var. Ben erken uyuyup geç kalkarım, eşim geç uyur erken kalkar. Kendimize ait yataklarımız olduğunda her şey yolunda oluyor. Daha iyi dinleniyoruz. Hala birbirimize çok sarılıyoruz ve tutkuluyuz.”

    “Ciddi bir uyku problemim var ve kocam canavar gibi horluyor.”

    “Genelde birlikte yatakta uzanıp TV izleriz. Uyku vakti geldiğinde, kendi odasına gider. Şimdi, uykuya daldığımda uyuyabiliyorum ve o da sürekli onu dürtmediğim için daha çok uyuyabiliyor.”

    “Daha iyi uyuyoruz.”

    “İkizlerimiz var ve onlar iki yıl önce doğduğunda ayrı odalarda uyumaya başladık. Böylece uykunun her dakikası daha değerli ve gerekli hale geldi. Hala buna devam ediyoruz çünkü daha iyi uyuyoruz – ve çok kötü horluyor.”

    “Bizim için en iyi yol bu!”

    “Neredeyse 15 yıllık evliliğimizin tamamında kocam ve ben farklı yataklarda uyuduk. Horluyor, bu yüzden ben uyuyamıyorum. Ben uyurken çok dönüyorum ve sert bir yatağımız var, bu yüzden de o uyuyamıyor. Bu, yakın olmadığımız ve birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmiyor. İki kızımız var ve o hala beni heyecanlandırıyor.”

    “Kocam geç uyuyup geç kalkar. Ben erken uyuyup erken kalkarım.”

    “Ayrı odalarımız var ve bunu seviyoruz. Benimle uyumasını teklif ediyorum ancak kaçınılmaz son olarak kendi odasına geçiyor. Sabah bir bardak çayla yatağına gidiyorum. Buna daha yeni karar verdik ve asla birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmiyor.”

    “Canım istediğince okuyup yazabiliyorum.”

    “Çalıştığımda erken uyuyup erken kalkıyordum, bu da ikimizin de ayrı alanları olması fikrini bizim için mantıklı kıldı. Emekli olduğumda, kitabımı elimden bırakmaya hazır olana ve tatmin olana kadar okuyabilmeyi dört gözle bekledim. Bu ışıkların açık olması ve tüm gece okuyacağım anlamına geliyorsa, öyle olmalıydı. İkimiz de daha iyi uyuyoruz. Odama çekilip dilediğimce okuyup yazabiliyorum. 16 yıldır evliyiz ve birbirimizi umduğumuzdan daha çok seviyoruz. İkimiz de 60 yaşındayız ve özgürlüğü seviyoruz!”

    “Artık birbirimizin horlaması yüzünden tartışmıyoruz!”

    “Geçtiğimiz yıldan beri kocam ve ben ayrı yataklarda uyuyoruz ve bu harika! İlişkimiz her zamankinden daha sağlam ve artık birbirimizin horlaması yüzünden tartışmıyoruz!”

    “Yatakta başka biri yokken ikimiz de daha iyi uyuyoruz.”

    “Uyku ikimiz için de inanılmaz önemli. Evet bu yüzden, aynı odada ayrı yataklarda uyuyoruz. Farklı yatak tercihlerimiz var. O çok hareketli uyur ve uykusu çok derindir ama benim uykum çok hafiftir.Üstüme kalın bir şeyler örterek uyumayı severim, o sevmez. Sonuç olarak ayrı yataklarda çok daha iyi uyuyoruz.”
    “Yataklarımız birbirinden çok da uzak değil. Uyanınca sarılmak için onun yatağına atlıyorum. İnsanlara bunun garip geldiğini ve birbirimizi sevmediğimizi düşündüklerini biliyorum, ancak tam tersi!”

    “O erken saatlerde çalışıyor, ben ise geç.”

    “Şimdiye kadar yaptığım en iyi şey! Çalışma saatlerimiz farklı. Birbirimizin programına saygı duyuyoruz. Benim yatak odam kendi mağaram. Oda kokum ve ısıtıcılı bir yatağım var. Kocam eve geldiğinde benim için ısıtıcısını açıyor. Birbirimize olan aşkımızı anlatan bir yanı yok gibi – aslında bunun tam tersi. Birlikte geçirebileceğimiz çok az vaktimiz oluyor ve yaratıcı olmak zorundayız. Bu arada, ikimiz de bebekler gibi uyuruz.

     “Kendi alanlarımız olmasından gerçekten memnunuz.”

    “Son beş yıldır kocam ve ben ayrı odalardayız. İkimiz de daha iyi uyuyoruz! Uyanma saatlerimiz ve ısı tercihlerimiz farklı. Birbirimize tapıyor olsak da, kendi alanımız olmasından oldukça memnunuz.”

    “Bu, gerçekten karşındakini düşünmek demek.”

    “35 yıldır evliyiz – son 10 yıldır aynı odada ayrı yataklarda uyuyoruz. Tüm gece farklı zamanlarda uyuyup uyanıyoruz. Bir ağrımız olduğunda ya da banyoyu kullanmak istediğimizde çok işe yarıyor. Böylece, çok az uyuduğumuz için her defasında diğerini uyandırmamış oluyoruz. Bu birbirimize olan hislerimizi yansıtmıyor – aslında bu gerçekten karşındakini düşünmek demek. İstediğimizde uyuyabiliyoruz ve tamamen birbirimizi anlıyoruz. Önemli olan şey birlikte olmak. Uzun ve başarılı bir evliliğin anahtarı ayrı yataklar olabilir.”

    “Daha dikkatli ve daha mutlu hissediyorum.”

    “Uykum çok daha iyi ve daha iyi hissediyorum. Ayrı uyuduğunda, insanların evlilikle alakalı ‘bir problem olmalı’ diye düşündüklerini biliyorum. Ancak dürüst olmak gerekirse, evliliğimiz daha iyi hale geldi. Seninle yaşamayı ve seni seviyorum diyebilmekle birlikte gelen bir olgunluk var. Ancak akşam 9’dan sabah 5’e gerçekten dinlemek istiyorum.”

     

    Kaynak: hthayat.com

  • Burçların birbirine çekici gelen yanları

    Burçların birbirine çekici gelen yanları

    Burçlara göre karşı cinste çekici gelen yönler neler? Burçların birbirine çekici gelen yanları…

    KOÇ BURCU 
    İkizler’in: 
    Popülaritesini,
    Etrafının sürekli dolu, eğlenceli, keyifli, hareketli oluşunu,
    Esprilerini, neşeli halini çekici bulur.
    Aslan’ın: 
    Kendine has karizmasını,
    Cömertliğini,
    Güçlü cinselliğini, zeki, kurnaz ve yetenekli oluşunu çekici bulur.
    Terazi’nin:
    Kaliteli yaşamdan hoşlanmasını,
    Gezmekten, eğlenmekten zevk alışını,
    Zamanın ve ortamın tadını çıkartmayı bilmesini çekici bulur.
    Yay’ın:
    Maceracı yapısını,
    Eğlenceyi sevmesini,
    Keşif yeteneğini,
    Abartılı hayallerini,
    Çılgınca neşesini,
    Hiç büyümeyen o çocuksu hallerini çekici bulur.
    Kova’nın:
    Sıra dışı fikirlerini,
    Dost canlısı oluşunu,
    Kendine has havasını,
    Sosyal liderliğini,
    Kendine özgü ahlak yapısını,
    Aşırı duygusallıktan uzak oluşunu,
    Mantıklı oluşunu
    BOĞA BURCU
    Yengeç’in:
    Duygusallığı, masum ifadesi, becerikliliği,
    Sekste romantik, duygulu, koruyucu oluşu,
    Sır tutmayı bilmesini
    Başak’ın:
    Çalışma aşkıyla dolu, yani kariyer sahibi oluşu,
    Yeme, giyim kuşam, sağlık ve çalışma gibi olguları fazlasıyla önemsemesi,
    Sadakati,
    Ellerinin maharetliliğini çekici bulur.
    Akrep’in:
    Cinsellikteki gücü ve dayanılmaz çekiciliği,
    Kendine has kontrollü yapısı, taviz vermeyişi,
    Erotik zevklerini sınırsızca yaşamayı bilmesini çekici bulur.
    Oğlak’ın:
    Ciddiyeti, sağlamlığı, güvenilir ve sırdaş oluşu,
    Başarılı kariyeri, kendi ayakları üzerinde duruşu,
    Geleneksel görüntüsünün ardındaki müthiş erotizm duygusu,
    Sadakati, kadirşinaslılığı, sevdiklerini yarı yolda bırakmamasını çekici bulur.
    Balık’ın:
    Şair ruhu, duygularını kimi zaman yazıya dökerek size ifade edebilmesi,
    Cinsellikte sınır tanımayışı, gizli erotik zevklere olan meyli,
    İflah olmaz romantizmini çekici bulur.
    İKİZLER BURCU
    Aslan’ın:
    Her zaman sahnede olmasını sağlayan güçlü donanımını,
    Kendine has karizması, gücü ve cömertliğini,
    Açık sözlülüğü, sıcaklığı, boyun eğmezliğini,
    Dişiliği, çekiciliği, cazibesi, sıcaklığı, aklı ve güzelliğini çekici bulur.
    Terazi’nin:
    Yakışıklılığı, girdiği her ortamda dikkat çekiciliği,
    Sosyal hayattaki gücü ve popülaritesi,
    Mantıklı konuşmaları ve düşünce biçimi,
    Kıskanç olmayışını
    Yay’ın:
    Maceracı yapısı, eğlenceyi sevmesi,
    Daima genç kalmayı başarabilmesi,
    Sevimliliği, endamı, formunu korumayı bilmesi,
    Gezmeyi sevmesini
    Kova’nın:
    Sıradışı fikirleri, dost canlısı oluşu, kendine has havası,
    Kendine has kuralları, boyun eğmeyişi,
    Aşırı duygusallıktan uzak oluşu,
    Seçiciliği, kaliteye olan düşkünlüğünü
    Koç’un:
    Benzersiz egosu ve kendine olan müthiş güveni,
    Eğer keşfedilecek bir zirve varsa oraya varana kadar pes etmemesi,
    Kendine özel fikirleri oluşu ve bunları ateşli bir şekilde uygulaması,
    Gözleri, upuzun kirpikleri  ve etkileyici  bakışlarını
    ASLAN BURCU
    Terazi’nin:
    Kaliteli yaşamdan hoşlanışı,
    Fiziksel olarak duyarlılığı, cinsel çekiciliği,
    Gezmekten, eğlenmekten zevk alışı,
    Zamanın ve ortamın tadını çıkarabilmelerini çekici bulur.
    Yay’ın:
    Cömertliği,
    Ona kızmanın asla mümkün olmayışı, bir şekilde gönül almayı bilmesi,
    Yenilikçi bakış açısı, ortamı germekten hoşlanmayışı,
    Gittiği yerlerde, girdiği ortamlarda insanları güldürmeyi başarmasını çekici bulur.
    Kova’nın:
    Duygularını belli etmeyişi,
    Sakin kayıtsız görünümüne karşılık duyarlı yapısı,
    Denetlenemez oluşu,
    Özgürlüklerinize, kişiliğinize ve seçimlerinize saygı duyuşunu çekici bulur.
    Koç’un:
    Benzersiz egosu ve kendine olan müthiş güveni,
    Seks konusundaki üstün performansı,
    Genç bir ruha sahip olması, hiç yaşlanmaması,
    Hiçbir şeyden yılmaması, kolayca ele geçirilmeyişini çekici bulur.
    İkizler’in:
    Populeritesi, etrafının sürekli dolu oluşu,
    Heyecan verici,  zeki oluşu,
    Yıllar geçse de aynı çekiciliği korumayı bilmesi,
    Eğlenceli, keyifli, hareketli oluşunu çekici bulur.
    YENGEÇ BURCU
    Başak’ın:
    Dürüst ve samimi oluşu,
    Sadakati,
    Mütevaziliği,
    Kuvvetli ve dayanıklı oluşunu
    Akrep’in:
    Etkileyici gözleri,
    Kendine has kontrollü yapısı, taviz vermeyişi,
    Kendi isteklerini elde etmeyi bilmesi,
    Kendine olan güveni, geri adım atmayışı, aşık olduğunda vazgeçmeyişini
    Oğlak’ın:
    Ciddiyeti, sağlamlığı, güvenilir ve sırdaş oluşu,
    Sadakati,
    Doğruculuğu, dürüstlüğü, yaşından olgun tavırları,
    Doğal terbiyesi, nezaketi, ciddiyetini çekici bulur.
    Balık’ın:
    Romantizmi,
    Anlayışlı oluşu sizi üzmekten kaçınması,
    Kimsenin aklına bile gelmeyecek güzellikleri yaşatabilmesi,
    Utangaçlığı, hassasiyeti, muzip ifadesini
    Boğa’nın:
    Güven, huzur, sadakatli oluşu,
    Romantikliği,
    Huzursuzluk çıkarmaması,
    Kolay kolay ilişkilere girmeyişi ve kolay kolay kimseye yüz vermeyişini
    BAŞAK BURCU
    Akrep’in:
    Yönetim sevdası,
    Kendine has kontrollü yapısı, taviz vermeyişi,
    Kendi isteklerini elde etmeyi bilmesi,
    Azim ve kararlılığı, Risk almaktan korkmayışını çekici bulur.
    Oğlak’ın:
    Başarılı kariyeri, kendi ayakları üzerinde duruşu,
    Doğruculuğu, dürüstlüğü, yaşından olgun tavırları,
    Yaş tahtaya ayak basmayışı,
    Tutumluluğu,
    Mütevaziliğini çekici bulur.
    Balık’ın:
    Önyargılı olmayışı,
    Anlayışlı oluşu sizi üzmekten kaçınması,
    Sempatikliği, buğulu bakan gözleri, masumiyeti,
    Merhameti, empati gücü, vefa duygusu,
    Pozitif konuşmaları, içten yanıtlarını çekici bulur.
    Boğa’nın:
    Yükselme hırsı,
    Huzursuzluk çıkarmaması,
    Sabırlı, dayanıklı, güvenilir, becerikli oluşu,
    Bulunduğu ortamı güzelleştirmesi, bezemesi, süslemesi,
    Tutumlu  oluşunu çekici bulur.
    Yengeç’in:
    Tutumluluğu,
    En zor gününüzde yanınızda olması,
    Yapmacık ve yüzeysel bir kişi olmayışını çekici bulur.
    TERAZİ BURCU
    Yay’ın:
    Maceracı yapısı, eğlenceyi sevmesi, keşif yeteneği,
    Dürüstlüğü,
    Negatif konuşmalar yapmaması, daima pozitifliği,
    Hareketliliği, muzip yanları ve macerayı sevmesi,
    Gezmeyi sevmesini çekici bulur.
    Kova’nın:
    Sıradışı fikirleri, dost canlısı oluşu, kendine has havası,
    Kendine has kuralları, boyun eğmeyişi,
    Aşırı duygusallıktan uzak oluşu, mantığının sesini dinlemeyi bilmesi,
    Zarif, zeki, arkadaş, ortamı germeyen, akıllı biri oluşunu çekici bulur.
    Koç’un:
    Yeni fikirlerle dolu olması ve bunları uygulamaktan kaçınmaması,
    Güçlü adaleleri, yıllarca genç kalmayı başarabilmesi,
    Kendine olan güveni, çekiciliği, canlılığı,
    Saygınlığa önem vermesini çekici bulur.
    İkizler’in:
    Populeritesi, etrafının sürekli dolu oluşu,
    Kaliteli zevk anlayışı,
    Heyecan verici,  zeki oluşu,
    Müthiş zekası,
    Eğlenceli, keyifli, hareketli oluşu,
    İstediği zaman eğlenceli istediği zaman ciddi olmayı bilmesini çekici bulur.
    Aslan’ın:
    Koruyuculuğu, asil ruhu, kaliteden ödün vermeyişi,
    İstediği bir şeyi mutlaka elde etmeyi bilmesi,
    Saygınlığı,
    Göz kamaştırıcı oluşu,
    Oyunu kuralına göre oynamayı bilmesini çekici bulur.
    AKREP BURCU
    Oğlak’ın:
    Başarılı kariyeri, kendi ayakları üzerinde duruşu,
    Geleneksel görüntüsünün ardındaki müthiş erotizm duygusu,
    Her daim genç kalmayı bilmesi, güçlü çekiciliği ve gizli şehveti,
    Doğal terbiyesi, nezaketi, ciddiyeti ve dürüstlüğünü çekici bulur.
    Balık’ın:
    Önyargılı olmayışı,
    Anlayışlı oluşu sizi üzmekten kaçınması,
    Cinsellikte sınır tanımayışı, gizli erotik zevklere olan meyli,
    Farklı alışkanlıkları ve bağımlılıkları,
    Merhameti, empati gücü, vefa duygusu,
    Parasını pulunu, evini, cüzdanını, hatta yastığını bile başkasıyla paylaşabilmesini çekici bulur.
    Boğanın:
    Güçlü cinselliği,
    Kaliteli ve seçkin yaşamayı bilmesi,
    Yükselme hırsı,
    Güzelliğine düşkün oluşu, giydiğini yakıştırmayı bilmesi,
    Yoğun duyguları ve derinlikli düşünme kabiliyeti,
    Fiziksel açıdan tutkulu, tensel açıdan kuvvetli oluşunu çekici bulur.
    Yengeç’in:
    Kültürlü oluşu,
    Verdiklerine karşılık çok az şey istemesi,
    Ailenize önem vermesi,
    Monoton bir kız olmayışı,
    Sır tutmayı bilmesi.
    Sizi hiçbir zaman sırtınızdan vurmaz.
    Usta bir aşçı oluşunu çekici bulur.
    Başak’ın:
    Kariyer sahibi oluşu,
    Titizlikleri, kaliteye önem vermeleri, seçkin giyim zevki,
    Keskin zekası,
    Kıskanç olmayışı,
    Ne kadar aşık olsa da, yeri geldiğinde mantığını kullanabilmesi,
    Pratik oluşunu çekici bulur.
    YAY BURCU
    Kova’nın:
    Kıskançlık nedir bilmeyişi,
    Aşırı duygusallıktan uzak oluşu, mantığının sesini dinlemeyi bilmesi,
    Zarif, zeki, arkadaş, ortamı germeyen, akıllı biri oluşu,
    Modern görüşlerini çekici bulur.
    Koç’un:
    Güçlü adaleleri, yıllarca genç kalmayı başarabilmesi,
    Seks konusundaki üstün performansı,
    Kendine özel fikirleri oluşu ve bunları ateşli bir şekilde uygulaması,
    Zevkli ve eğlenceli oluşunu çekici bulur.
    İkizler’in:
    Hareketliliği,
    Parfüm seçiminde, müzik, yolculuk, iletişim konusundaki üstünlüğü,
    Yıllar geçse de aynı çekiciliği korumayı bilmesi,
    Serüven meraklılığı,
    Kıskanç olmayışı, sıkboğaz etmemesi, erkeğine özgürlük tanımasını çekici bulur.
    Aslan’ın:
    Kendine has karizması, gücü ve cömertliği,
    Seçmeyi bilmesi,
    Cinsel ateşliliği,
    Göz kamaştırıcı oluşu,
    Zeki, kurnaz ve yetenekli oluşu,
    Kaliteden asla ödün vermemesini çekici bulur.
    Terazi’nin:
    Nezaketi, adil bakış açısı,
    Fiziksel olarak duyarlılığı, cinsel çekiciliği,
    Sohbet etmekten zevk alışı,
    Gezmekten, eğlenmekten zevk alışı,
    Yeri geldiğinde romantik aşık gerektiğinde arkadaş olmayı başarabilmesini çekici bulur.
    OĞLAK BURCU
    Balık’ın:
    Kimsenin aklına bile gelmeyecek güzellikleri yaşatabilmesi,
    Merhameti, empati gücü, vefa duygusu,
    Hoşgörüsü,
    Önyargılı olmayışı,
    Anlayışlı oluşu sizi üzmekten kaçınmasını çekici bulur.
    Boğa’nın:
    Etkileyici ses tonu,
    Güven, huzur, sadakatli oluşu,
    Ne istediğini bilmesi ve ona göre planlar yapması, bunları uygulaması,
    Kolay kolay ilişkilere girmeyişi ve kolay kolay kimseye yüz vermeyişi,
    İfade gücünün kuvvetli oluşu, ne istediğini dürüstçe belirtmesini çekici bulur.
    Yengeç’in:
    Kötü bir niyet taşımaması,
    Nezaketi,
    Kültürlü oluşu,
    Sekste romantik, duygulu, koruyucu oluşu,
    Sadık oluşu,
    En zor gününüzde yanınızda olması,
    Yapmacık ve yüzeysel bir kişi olmayışını çekici bulur.
    Başak’ın:
    Çalışma aşkıyla dolu, yani kariyer sahibi oluşu,
    Titizlikleri, kaliteye önem vermeleri, seçkin giyim zevki,
    Dürüst ve samimi oluşu,
    Disiplini ve bilgili oluşu,
    Mütevaziliğini çekici bulur.
    Akrep’in:
    Cinsellikteki gücü ve dayanılmaz çekiciliği,
    Kendine has kontrollü yapısı, taviz vermeyişi,
    Kendi isteklerini elde etmeyi bilmesi,
    Kendine olan güveni, geri adım atmayışı, aşık olduğunda vazgeçmeyişini çekici bulur.
    KOVA BURCU
    Koç’un:
    Girdiği her yerde ilgi toplamayı bilmesi,
    Yeni fikirlerle dolu olması ve bunları uygulamaktan kaçınmaması,
    Benzersiz egosu ve kendine olan müthiş güveni,
    Genç bir ruha sahip olması, hiç yaşlanmamasını çekici bulur.
    İkizler’in:
    Kaliteli zevk anlayışı,
    Populeritesi, etrafının sürekli dolu oluşu,
    Heyecan verici,  zeki oluşu,
    Sık boğaz etmekten hoşlanmayışı,
    Kafaca arkadaş olmayı bilmesi,
    Eğlenceli, keyifli, hareketli oluşu,
    Canı ne kadar sıkkın olsa da, eğlenmeyi bilmesini çekici bulur.
    Aslan’ın:
    Kendine has karizması,
    Koruyuculuğu, asil ruhu, kaliteden ödün vermeyişi,
    Göz kamaştırıcı oluşu,
    Zeki, kurnaz, güçlü ve yetenekli oluşu,
    Oyunu kuralına göre oynamayı bilmesi,
    Kaliteden asla ödün vermemesini çekici bulur.
    Terazi’nin:
    Gezmekten, eğlenmekten zevk alışı,
    Kendine has esprileri,
    Sosyal hayattaki gücü ve popüleritesi,
    Mantıklı konuşmaları ve düşünce biçimi,
    Zamanın ve ortamın tadını çıkarabilmelerini çekici bulur.
    Yay’ın:
    Maceracı yapısı, eğlenceyi sevmesi, keşif yeteneği,
    Yenilikçi bakış açısı, ortamı germekten hoşlanmayışı,
    Cömertliği,
    Gezmeyi sevmesi,
    Sizi sıkmaması, ayrıldığında sorun çıkarmayışını çekici bulur.
    BALIK BURCU
    Boğa’nın:
    Kolay kolay sinirlenmeyişi,
    Romantikliği,
    Fiziksel yönden güçlü bir erkek oluşu,
    Huzursuzluk çıkarmaması,
    Harika yemekler yapması,
    Yoğun duyguları ve derinlikli düşünme kabiliyetini çekici bulur.
    Yengeç’in:
    Duygusallığı,
    masum ifadesi, becerikliliği,
    Kötü bir niyet taşımaması,
    Romantik bir aşık oluşu,
    Sekste romantik, duygulu, koruyucu oluşu,
    Masumiyet dolu çekiciliği,
    İçtenliği, dürüstlüğü, tertemiz kalbe sahip oluşunu çekici bulur.
    Başak’ın:
    Kuvvetli ve dayanıklı oluşu,
    Gayet özel bir insan olması,
    Dürüst ve samimi oluşu,
    Mütevaziliği, Işıl ışıl yanan gözleri, sevimli muzurlukları,
    Cömert ve sevecen halleri,
    Tertemiz bir yüreğe sahip oluşunu çekici bulur.
    Akrep’in:
    Erotik zevklere aşırı düşkünlüğü,
    Etkileyici gözleri,
    Duygusal aşırılıkları,
    İhtirası, aşırı tutkuları, vazgeçmeyi bilmeyişi,
    Büyüleyici ve baştan çıkarıcı oluşu,
    Gizemli yapısı, derin düşünebilmesi, dayanılmaz çekiciliğini çekici bulur.
    Oğlak’ın:
    Seçkin zevkleri, kaliteden hoşlanması, kendine has stili,
    Mutlaka hayatınızda bir daha asla unutamayacağınız kadar yer edinmeyi başarması,
    Doğruculuğu, dürüstlüğü, yaşından olgun tavırları,
    Doğal terbiyesi, nezaketi, ciddiyeti ve dürüstlüğü,
    Mütevaziliği,
    Sadakati, kadirşinaslılığı, sevdiklerini yarı yolda bırakmamasını çekici bulur.
  • Evliliklere uzun yol bakımı şart

    Evliliklere uzun yol bakımı şart

    Evliliğinizde bir şeylerin yolunda gitmediğini, çıkmaza girdiğinizi mi düşünüyorsunuz? Eşinizle ilişkinizi sıradan ve rutin mi buluyorsunuz? İlk günlerinizdeki tutkuyu ve heyecanı yaşayamıyor musunuz? Bu sorulara yanıtınız “Evet” ise, evliliğinizi bakıma alma vaktiniz gelmiş olabilir

    Evliliklerde bir süre sonra heyecan ve tutku yavaş yavaş sönmeye, eşler arasındaki ilişki rutin bir şekilde yaşanmaya başlar. Böyle olunca da bir süre sonra eşler birbirlerinden sıkılırlar. Günlük hayatın monotonluğu ve iş-ev döngüsüne hapsolan, çoğunlukla evde birkaç saat bir araya gelen çiftler birbirlerine ve ilişkilerine ilk zamanlarda gösterdikleri ilgi ve özeni göstermez olurlar. Günlük hayatın bir parçası haline gelen evliliklerinde şehvet ve aşkın yerini alışkanlıklar alır. Bunun sonucunda da iletişimden cinselliğe kadar hemen her konuda sorunlar kaçınılmaz olarak kendini göstermeye başlar. Bu sorunlar zamanla evliliği yıpratır, hatta sona erdirebilir.

    Boşanma oranlarının hızla arttığı ülkemizde, pek çok evliliğin aynı riskle karşı karşıya olduğunu belirten, Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe, çiftlerin monotonlaşan ve tutkusunu kaybeden evliliklerine yapacakları bakımla ailelerin yıkılmaktan kurtarılabileceğini ifade etti. Evliliği çiftlerin birlikte yol aldıkları bir arabaya benzeten Keçe, arabanın yolda bırakmaması için belli periyodlarla yapılması gereken bakımların evliliklere de yapılması gerektiğinin altını çizdi.

    ‘EVLİLİK DE BAKIMA İHTİYAÇ DUYAR’

    Çiftlerin evlilik yolculuğuna ilk çıktıkları zaman duydukları heyecanı, gösterdikleri özeni ve ilgiyi, yolculuğun devamında koruyamamalarının olağan bir durum olduğunu belirten Keçe, tıpkı belli bir yol kat ettikten sonra arabaya yapılacak periyodik bakımlar gibi, belli bir zaman kat ettikten sonra da evliliğin bakıma ihtiyacı olduğunu vurguladı.

    Evliliğin de araba gibi zaman içinde yıpranmasının doğal bir süreç olduğunu söyleyen Keçe, arabanın kullanım ömrünü uzatmak ve olası yol kazalarını önlemek için yapılan bakımlara gösterilen dikkat ve hassasiyetin, evliliğin ömrünü uzatmak ve evlilik yolculuğundaki yol kazaları olan aldatma sorunu ile karşılaşmamak için de gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Arabanın sorunsuz gitmesi için yapılması gereken bakımlar dışında, keyif ve konfor için müzik sistemi, koltuklar, jantlar gibi aksesuarlarda iyileştirmeler yapıldığını belirten Keçe, evliliğe de heyecan, ilgi ve şehvet katacak değişiklikler yapılmasının önemli ve gerekli olduğunu ifade etti.

    ‘TUTKU VE ŞEHVETİ YENİDEN ATEŞLEYİN’

    Kadın ve erkek kendini hayatın düz ve sıkıcı yoluna kaptırınca eskiden bir dakika olsun görmek için yanıp tutuştuğu partnerinin zaman içinde her gün işe giderken yanından geçtiği bir manzara kadar sıradanlaştığını belirten Keçe, öncelikle evlilikteki tutkuyu ve şehveti yeniden alevlendirmek gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Kadının temel ihtiyacı arzu edilmek, erkeğin temel arzusu ihtiyaç duyulmaktır. Ama bu ihtiyaçtan kastım evin bozulan muslukları ya da atılması gereken bir poşet dolusu çöp değil… Şehvetten bahsediyorum. Evliliklerimize şehveti sokmalıyız. Çünkü kadın-erkek ilişkisinin öncelikli ihtiyacı şehvettir ama bize şehvetin kötü, ayıp, yanlış olduğu ve evlilik kurumunun kutsallığına uygun olmadığı öğretilmiştir. Ancak gerçek tam tersidir, çünkü evlilikte şehvet biterse, aşk biter, arzu biter, ilgi biter. Bunların olmadığı bir evlilik ise sadece bir ev arkadaşlığından ibaret olur.”

    ‘AV-AVCI OYUNU YENİDEN SAHNELENMELİ’

    “Ava giderken avlanmak da var, av ve avcı yer de değiştirebilir” diyen Keçe, şunları ekledi: “İşte tam bu noktada aşk oyunları devreye girmeli. Aşk oyunları, aslında bir av ve avcı hikâyesidir, hayal gücüyle sınırlı fantezilerdir. Kadınlar genelde avdır, erkekler ise avcı. Avcıya av tutkusunun hatırlatılması gerekir. Bunun için kadınların kendilerine doğuştan verilen özelliklerini, tıpkı ilk av günündeki tazeliğinde yeniden sahneye koyması şart. Flört döneminizi aklınıza getirin. Kadının av gibi yaklaşıp kaçtığı erkeğin de bir avcı gibi tutkuyla kadını kovaladığı günleri… İşte kadını kadın gibi, erkeği de erkek gibi hissettiren, şehvetin katalizör gibi devreye girdiği rollerdir bunlar… Ve işte bu roller, evliliği rutinden kurtarıp canlandırmak, aşk oyunları oynayarak şehveti yeniden eve çağırmak için yapılacak bakımda kullanılacak en önemli gereçlerdir.”

    ‘FLÖRT GÜNLERİNE GERİ DÖNÜN’

    Psikoterapist Cem Keçe, evliliğin bakıma alınmasında kadınların erkeklere göre daha fazla seçenekleri olduğunun altını çizerek kadınların dış görünüşlerindeki değişimlerin, saç renginin, stili değiştirilen bir makyajın ya da kıyafetlerdeki bir iki küçük değişimin erkekler tarafından hemen fark edileceğini söyleyen Keçe, “Erkekler görmek ister, kadınlar duymak… Bütün yakın ilişkilerin olmazsa olmaz prensibi budur. Kadınlar dış görünümlerinde istedikleri gibi oynayarak eşinin ilgisini çekebilir. Erkek ise kadınını geri kazanmak istiyorsa ve onun istediği gibi kendisine şehveti hatırlatmasını istiyorsa öncelikle flört günlerindeki nazik ve romantik adama dönmeli… Bunu kendi başlarına başaramayan çiftler ilişkilerindeki tutkuyu ve romantizmi artırmak için bir evlilik terapistine de başvurabilir. Çünkü evlilik terapisi sadece mutsuz ve çatışmalı çiftlerin başvurduğu bir çalışma değildir, mutlu bir yaşam için evliliğe bakım yapılması ve yeniden eski heyecanların geri getirilebilmesi için de çiftlere yardımcı olur” dedi.

  • Sık yapılan ilişki hataları

    Sık yapılan ilişki hataları

    Aşkı fazla ciddiye mi alıyorsunuz?
    Muhtemelen evet! Kadınlar; duygusal ilişkilerini erkeklerden farklı yaşıyorlar. Biriyle birlikte olmaya başladıklarında onu hayatlarının merkezi haline getirmeye meyilliler, ağzından çıkan her sözün arkasında yattığını düşündükleri yüzlerce farklı anlamı araştırıp, ilişkinin nereye gittiğini sorguluyorlar. Oysa bir kadınla bir erkeğin birlikte olmalarının tek nedeni, birlikte olmak istemeleri ve amaç özde mutlu olmak, iyi zaman geçirmek. İlişkiyi gereğinden fazla ciddiye almak, sürekli üzerine düşmek, kurcalamak, bir süre sonra kaçınılmaz olarak bir oyuncak gibi bozulmasına yol açar. Hayatı olduğu gibi kabul etmek hem bir erdem hem de yetişkinliğin işareti, siz de nerede müdahale edip nerede olayları akışına bırakmanız gerektiğini öğrenmek durumundasınız. Girdiğiniz her ilişkiye kendiniz için giriyorsunuz, çıktığınızda da yine kendinizle baş başa kalacaksınız. O yüzden bekâr ya da ‘in a relationship’, önce kendinize ait bir hayatınız olmalı. Aşkla gereğinden fazla uğraşmayın ve hayatınızın tek amacı her ne olursa olsun birine sahip olmak olmamalı.

     

    Teknoloji bağımlısı mısınız? 
    Facebook, online dating, chat… Günümüzde bilgisayar başında iletişim kurma imkânları saymakla bitmiyor. Ne güzel değil mi? Aslında pek o kadar da değil! Uzmanlar, gitgide beynimizin yazı aracılığıyla kurduğu mesafeye alıştığımızı ve yüz yüzeyken kendimizi yeterince iyi ifade edemez hale geldiğimizi söylüyorlar. Telefon mesajıyla kavga etmek, e-mail atarak ayrılmak, sevgilimizle facebook üzerinden haberleşmek bize iyi gelmiyor. Bütün bu teknoloji çılgınlığı, yavaş yavaş duygusal ilişkiye bakış açımızı ve mahremiyet anlayışımızı da değiştiriyor. Yıllardır birlikte olduğumuz erkek arkadaşımızla ayrıldığımızda bu kopuşun yasını tutmak yerine ilk iş facebook’taki ilişki durumumuzu değiştiriyoruz. Yani çok büyük bir acı çekerken (ya da çekmemiz gerekirken), nasıl oluyorsa bu değişikliği yapmayı akıl edebiliyoruz. Onunla fotoğraflarımızı silmeyi de… Sanki o daha düne kadar hayatımızda olmayan sitedeki sayfamız için yaşıyoruz, sanki hayatımızdaki her değişiklik ve yenilik, orada millete ilân etmek için… Oysa teknolojinin zamanımızı hortum gibi emmesine ve duygusal enerjimizi tüketmesine izin vermemeli, özel hayatımızın mahremiyetini korumalıyız.

     

    Seksi duygusal yakınlıkla mı karıştırıyorsunuz?
    2000 yılında 98 yaşında ölen ünlü aşk romanı yazarı Barbara Cartland’ın bir sözü var; “Erkeklerde seks bazen duygusal yakınlık doğurur, kadınlarda duygusal yakınlık ise bazen seksi doğurur.” Günümüzdeyse durum daha farklı. Artık kadınlar seksten önce mutlaka duygusal yakınlık istemiyorlar fakat eninde sonunda o yakınlığı özler duruma geliyorlar. Bu sıcaklığı karşı taraftan göremediklerinde de yine mutsuz oluyorlar. Eğer sizin de bu konuda kafanız karışıksa şunu düşünün. Cinselliği kendisi için doğru zamanda yaşamak bir yetişkinin en doğal hakkıdır ve hiç kimse sizi tutuculukla suçlayamaz, suçlasalar da umurunuzda olmamalı. Bu meseleyi ciddiye almak sizin en doğal hakkınız. Seks ilişkiyi ağırlaştırır, ten teması ona farklı bir anlam yükler ve bu yükün altına ancak kaldırabileceğinizi düşündüğünüz zaman girmelisiniz. Kaç yaşında olursanız olun, eğer yeni biriyle birlikte olmaya başladığınızda ilişkinin cinselliği yaşamak için henüz yeterince olgunlaşmadığını düşünüyorsanız kendinizi zorlamayın

     

    Gözünüz imkânsızda mı?
    İşte en sık görülen ve en tehlikeli eğilimlerimizden biri. Elimizi hangi erkeğe atsak sonu hüsranla bitiyor ve bütün arkadaşlarımız mutluluktan havalarda uçarken -tabii aslında bu da doğru değil, sadece biz öyle olduğunu sanıyoruz- felaket makinelerinin neden hep bize denk geldiğini düşünüp duruyoruz. Oysa bu bir tesadüf sayılmaz, çünkü o erkekleri biz seçip hayatımıza sokuyoruz. Felaket makinelerinin ortak noktası biziz. Burada sadece şartları uygun olmayan, örneğin evli erkeklerden söz etmiyoruz. Duygusal olarak mesafeli, kapalı, bencil, kendinden başka kimseyi sevmek için en ufak bir çaba göstermeyen erkekler de biz kadınları çok zorlarlar. Fakat aşkın imkânsızlıkla paralel gittiği düşüncesi içimize işlemiştir; zorlandıkça, sıkıntı çektikçe, bunalıma girdikçe ilişkinin değerinin arttığını düşünürüz. Burada bir kez daha görüyoruz ki, ilişkiyi yaşarken o ilişkiye neden girdiğimizi unutuyoruz. Hepimizin ilgi ve şefkat görmeye, beğenilmeye, değer verilmeye, mutlu edilmeye ihtiyacı var ve beraberliğimiz bu ihtiyaçlarımızı karşılamıyorsa, bize ne vermesini umuyoruz? Aşktan beklentilerinizi gerçekçi bir biçimde belirleyin ve seçimlerinizi bu beklentiler doğrultusunda yapın; çünkü onları karşılayamayacak bir erkekle asla mutlu olamazsınız.

     

    hthayat.com

  • Çiftlere İlişki Tavsiyeleri

    Çiftlere İlişki Tavsiyeleri

    Daha mutlu bir ilişkinin kapılarınız aralamak için sizler için hazırladığımız tavsiyelere göz atamaya ne dersiniz?

    Herkes çift olabilir ama herkes mutlu bir çift olmayı başaramaz. Mutlu bir ilişkinin bazı yöntemleri ve püf noktaları vardır. Bunları bulduğunuz anda sizden daha iyi çifte rastlamak mümkün olmaz.

    İşte çiftlere söylenebilecek en iyi ilişki tavsiyeleri

    -Beğenilmek ve önemsenmek her kadın için önemlidir. Bu nedenler partnerinize arada bir çiçek alın. Çiçekler kadınlara özel olduklarını hissettirir.

    -Daha keyifli bir cinsel hayatınız olsun istiyorsanız partnerinizi övün, onu ne kadar istediğinizi hissettirin. Vücudu ve kıyafeti hakkında aşırıya kaçmadan güzel yorumlar yapın.

    -Kadınlar için mum ve hafif müzikten oluşan ortam mutluluk verici bir ortamdır. Onlara arada böyle ortamlar eşliğinde romantiklikler yapabilirsiniz.

    -Kadınlar çikolataya bayılırlar. Elinizde çikolatayla geldiğinizde partnerinize istediğinizi yaptırabilirsiniz.

    -Sık sık saçlarını okşayın. Bu hamle onların çok hoşuna gidecek.

    -Kadınlar cinsel ilişki için geç adapte olurlar. Bu nedenle bu konuda acele etmeyin ve her şeyi onların istediği gibi yapmaya çalışın.

    -Partnerinizin sizinle bol vakit geçirmesi için onunla önceden randevulaşın.

    Çiftlere İlişki Tavsiyeleri | 3

    -Kadınlar kulak ve boynundan öpülmesinden çok hoşlanır. Ancak durumu abartmayın ters etki yapabilir bizden söylemesi.

    -Tabii ilişkide romantikliğin kapısını aralayan püf noktalardan biri de mis gibi yıkandıktan sonra parfümünüzü sıkın ve yanına gelin. Sizden daha bir başka hoşlanacak.

    -Partnerinizin gözünde kesinlikle bakımsız erkek imajı bırakmayın. Dişlerinizi sık sık fırçalayın ve genel bakımınızı ihmal etmeyin.

    -Kadınlar küçük ve şaşırtıcı sürprizlerden çok hoşlanır. Arada yaparsanız hiç fena olmaz.

    -Eşinize ilişkinizin ilk günkü gibi olduğunu hissettirmek için onunla bir sevgili gibi flörtleşin. Bu onun hoşuna gidecektir.

    -Herhangi bir cinsel sorununuz varsa bunu eşinizle mutlaka konuşun. Eşiniz durumu bilmediğinden sizi çok yanlış anlayabilir ve sağlıklı bir cinsel ilişki yaşayamazsınız.

    Kadınlar Kulübü olarak derlediğimiz bu tavsiyelere kulak verirseniz ilişkiniz ilk günkü heyecanında olur.