Kategori: İlişkiler

  • Kahve Falı Nasıl Bakılır?

    Kahve Falı Nasıl Bakılır?

    İnsanoğlunun bitmeyen merakı: Geleceği bilmek . Kahveyi fincanın hep aynı noktasından içmişsiniz. Fincan çoktan ters çevrilmiş bile..Tabii önce bir dilek tutmuşsunuz. Aman dilek tutarken unutmayın fincan başınızın üstünde saat istikametinin tersi yönünde üç kez çevrilmeli..

    Şimdi ara sıra parmağınızla fincanın ısısını yokluyorsunuz. Üzerine l konarak çabuk soğuması da sağlanabilir fincanın. Ayrıca bu hareketle, fincan içinde çıkabilecek kötülükleri uzaklaştırdığına da inanılır. Bazı falcılara göre de bu l orada gelecek ile ilgili negatifliği önlesin diye fincan üzerine konurmuş.

    Tamam sizin fincanınız soğumuş. Işığı arkanıza doğru alarak oturun, fincanı çevirin ve fincanda kalan telvenin şekillerinden falınıza bakmaya başlayalım artık. Fincan yada tabak falında ilk önce telvenin rengine bakılmalıdır. Şayet renk koyu ise dilediğiniz olamayacak demektir, fakat bunu fincanın içindeki şekiller değiştirebilirler. Eğer renk açık ise dileğinize kolay kavuşacaksınız, ne açık ne de koyuysa muradınız eninde sonunda olacak demektir.

    Fal bakıldıktan sonra fincan açık bir biçimde bırakılmalıdır, eğer kapatılır ise fal bozulmuş sayılır, hem unutmayın aynı fincana birden fazla bakılmaz. Yine falı bozarsınız.

    Fincan sapından başlayarak hayali diklemesine bir çizgiyle fincanın içini iki kısma ayırın. Sonra bu çizgiyi bu kez enlemesine yine hayali bir çizgiyle bölün. Dört parça elde etmiş olacaksınız. Diklemesine çizginin sağ tarafındaki semboller pozitif, sol tarafındaki semboller ise negatif yorumlanır. Fincanın dibine doğru olan semboller uzun bir zaman sonra gerçekleşecektir. Enlemesine çizginin üstündekiler yakın zamanda gerçekleşecektir.

    Fincanı elinize aldığınızda hafifçe parmaklarınızın ucunda tutacaksınız. Fincanı öne arkaya hafifçe eğerek iç çeperlerdeki telve lekelerine, gölgelerine bütün dikkatinizi vereceksiniz.

    Şimdi burada ilk yapılacak şey telve şekillerine yoğunlaşmak. Bunun için fincanın dibine, orta noktasına bakacaksınız daha sonra fincana dudaklarınızı değdirdiğiniz yerden başlayarak saat yönünde ağır ağır bir tur attıracaksınız.Şekillerden uyarı sinyalleri gelmeye başlar. Yine dudağınızı değdirdiğiniz yerden başlayarak kendinizi şekillerin gizli mesajlarına bırakabilirsiniz artık.

    (BİRAZ DAHA DİKKAT!! Kahve falına baktığınız kişi hakkında bilinçaltınızdaki mesajları hatırlamalısınız. Falına baktığınız kişi, fincandaki şekiller arasındaki ilgiyi derhal kurarak titreşimsel enerji oluşturmalısınız, en kısa zamanda benzetme, sonra da yorum yapmalısınız. Kendi falınıza bakıyorsanız iç sesinize kulak vereceksiniz.

    Semboller ve Yorumları

    Hayvan

    Hayvanların çeşitlerine bağlı birçok yorum vardır. Bu yorum iyi de kötü de olabilir. Örneğin; bir Yunus görmek çok iyidir. At görmek asaletle ilgilidir. Kuş, haberdir. Balık parasal olarak gelen kısmeti gösterir. Maymun, şüpheciliği,yırtıcı hayvanlar hırsı sembolize ederler.

    İnsan

    İnsan şekilleri kadın olursa lakırdıyı erkek olursa parayı sembolize eder. Ama tabii ki daha detaylı şekiller de sembolleri değiştirebilirler.

    Bitkiler

    Kısmet, kader ve gönül işlerini sembolize eder. Bunda da bitki çeşitlerinin yorumları çok farklı olur. Papatya aşkın, yonca sevginin, gül romantikliğin sembolleridir.

    Eşyalar

    Taşınır veya taşınmaz eşyalar farklı yorumlara yol açar. Örneğin; bina görmek yer almayı, hareket eden bir araba görmek bulunduğun yöreden yer değiştirmek anlamını taşımaktadır. Buzdolabı görmek evdeki sert bir hava estiğini, çamaşır makinesi görmek hane içersinde işlerin oldukça karışacağına işaret eder. Soba görmek, hane içersine yakın ise evdeki havanın iyi olacağı anlamına gelir.

    Acaba kahve falında hangi şekiller neyi işaret ediyor?…

    1.Kısa düz, yatay çizgi

    Bu işaret size yük ve eşya geleceğini haber verir.

    2. Üçgen

    Bir hediye gönderileceğine işarettir. Elinize kolayca geçecek parayı da haber verebilir.

    3. Daire :

    Şansınızın açılacağını işaret eder. Evlenme işlerinizin yoluna gireceğini, seviyenizin yükseleceğini de haber verir.

    4.Ortadan çizgiyle ayrılmış dikey

    Devlet veya mahkemedeki bir işinizin isteğinize göre sonuçlanacağını haber verir.

    5.Yukardan aşağı dalgalı iki çizgi:

    Deniz yolu işaretidir. Yakında deniz yoluyla bir seyahate çıkacağınızı veya iş için deniz yolu olan bir yere gideceğinizi bildirir.

    6.Küçük, serpme noktalar:

    Parayı haber verir. Bugünlerde elinize para geçecek demektir.

    7.Kare:

    Mutlu bir evliliği veya aile topluluğu içinde mutlu günlerin başlangıcını işaret eder.

    8. Dik kısa çizgi:

    Karayoluna çıkacağınızı ve dönüşünüzün çok şanslı olacağını haber verir.

    9. Fiyonk:

    Yakında mutlu bir olay var, nişan gibi..

    10. Çelenk:

    Başarı işaretidir. Büyük bir gayretle çalışacağınızı ve sonuçta üstün bir başarıya ulaşacağınızı gösterir.

    11. Yıldız:

    Özellikle uzun veya kısa bir yolculuk habercisidir. Aynı zamanda bir yatırım anlamına da gelebilir.

    12.Verev üç nokta:

    Yeni bir maceranın veya arkadaşlığın başlayacağını gösterir. Noktalar birbirine çok yakın ise sabır gerekli demektir.

    13. Doğan güneşe benzer:

    Büyük hayallerin beklenmedik bir anda aniden gerçekleşeceğini işaret eder.

    14.Bir dizi inci gibi:

    Bir insanın kalbini kazanmak için gayret gösterilmesi gerektiğini hatırlatır. Fedakârlık göstermelisiniz.

    15. Büyük harf Y gibi

    Beklenmedik bir anda bir arkadaşla karşılaşacağınızı işaret eder. Bu arkadaş size iyilik yapacaktır

    16. Bayan çantası şeklinde:

    Yakında elinize para geçeceğini gösterir. Yalnız tutumlu olmalısınız.

    17. Anahtar şeklinde:

    Taşınacağınızı hatırlatabilir. Bir insanın kalbini kazanmak anlamına da gelir. Yanında yaprak şekli varsa, ağzınızı sıkı tutun.

    18.Yaprak :

    Eski bir dosttan haber ya da yeni bir dost edineceğiniz anlamına gelir. Genellikle iyi bir konuşmayı işaret eder.

    19.Göz:

    İki anlama gelir: Birincisi sizi kıskanan bir insanın varlığını işaret eder. İkincisi de, sizi ilgiyle izleyen, takip eden birinin varlığını gösterir.

    20.Kelebek:

    Kararsız bir arkadaşlığı işaret eder. Azimli ve kararlı hareket etmeniz gerektiğini gösterir. Dikkat etmelisiniz.

    21.Noktalardan ters üçgen:

    Bir arkadaşınızın sizden yardım isteyeceğini gösterir. Bunu hiçbir zaman önemsiz saymamalı, ona el uzatmalısınız.

    22.Kulak.

    Her söze inanmamak gerektiğini hatırlatır. Dikkatli olunuz, herkese inanırsanız sonunda pişman olabilirsiniz.

    23. Yığılı noktacıklar:

    Çok para harcayacaksınız. Dikkatli olun.

    İlgili konular ;
    Kahve falı sözlüğü
    Kahve Falı Nasıl Bakılır?

  • Aşkta Asla Affedilmeyecek Hatalar

    Aşkta Asla Affedilmeyecek Hatalar

    1- Şiddet: Size bir fiske bile vuranı asla ama asla affetmeyin. Affederseniz emin olun aynı şeyi hem de bu kez daha şiddetlisini yapacaktır.

    2 – Aldatmak: İşte affedilmeyecek bir hata daha. Aldatmışsa, size aşkı eskisi kadar güçlü değil demektir. Affetsenizbile emin olun bir kez daha aldatılacaksınız. Aldatana kesinlikle bir şans daha vermeyin.

    3- Büyük yalanlar: Hayatınızı etkileyebilecek yalanlardan söz ediyorum. Örneği evli olduğu halde “Evli değilim” demesi gibi. Bu tür bir yalan yakaladığınızda onu hemen postalayın.

    4- Umursamazlık: Yanınızda yokmuşsunuz gibi davranıyorsa, sizinle ilgili hiçbir şeyle ilgilenmiyorsa ondan uzak durun.

    5- Cimrilik: İşte kötü bir özellik daha. Paraya cimri olan aşkına da cimridir. Sizinle ilk tanıştığında para saçan sevgiliniz artık öyle değilse güle güle demenizin zamanı geldi.

    6- Aşağılamak: Sizi herkesin önünde küçük düşürüyorsa, onurunuzu kıracak hakaretlerde bulunuyorsa sakın affetmeyin. Affederseniz, söylediği her şeyi kabullenmiş olursunuz.

    7- Saygısızlık: Bir ilişkide sevgi kadar saygı da önemlidir. Kişiliğinize saygı göstermeyen insanla sakın ama sakın birlikte olmayın.

    8- Değiştirmeye çalışmak: Sizi ya olduğunuz gibi kabul etmeli ya da bu işe hiç başlamamalı. Başladıktan sonra değiştirmeye çalışıyorsa affedilmeyecek bir hata yapmış demektir.

    9- Kabalık: Hiç kimsenin bir başkasına kaba davranma hakkı yok. Kabalığı alışkanlık haline getirmiş kişiyi düzeltemezsiniz. Hemen ayrılın.

    10- Alkol ve uyuşturucu: İlişki başladıktan sonra sevgilinizin alkol ya da uyuşturucu bağımlısı olduğunu fark etmişseniz bir an önce onu terk edin.

  • Erkekler Daha Sık Kadınlar Daha Büyük Yalan Söylüyor

    Erkekler Daha Sık Kadınlar Daha Büyük Yalan Söylüyor

    Yalan söylemeyi nasıl öğreniyoruz? Yalan söylemek bir hastalık olabilir mi? İşte uzmanımızın ağzından yalanla ilgili şaşırtıcı gerçekler…

    Çok küçük çocuklar bile masum yalancıklar söyleyebiliyor. Yalan söylemeyi nasıl öğreniyoruz?
    Yalan söylemeyi hepimiz çocukken öğrenmeye başlıyoruz. Çocuklar, çok küçük yaşlardan itibaren yalan söylemeye başlayabiliyorlar. Zihinsel olarak yaşıtlarına göre daha ileride olan çocuklarda, bu yaş 2-3′e bile inebiliyor. Birçok ebeveynin düşündüğünün aksine, çocuklar çevrelerinde olan her şeyi takip etmekte, anlamakta ve analiz edip kendi içlerinde belli sonuçlara varmaktadırlar. Özellikle toplulukçu bir kültür olan Türkiye’de, insanların sürekli olarak birbirlerine ‘Aman ayıp olmasın, birbirimizi kırmayalım’ diye yalan söylediklerini görüyoruz. Çocuklar anne-babalarından öğrenmeseler de çevrelerindeki diğer insanları gözlemleyerek yalan söylemeyi kolayca öğrenebiliyorlar. Hatta çocuklar yalan söylemeye anne-babaları tarafından teşvik ediliyorlar. ‘Teyzen beni özledin mi diye sorarsa evet de’, ‘Deden dün niye bize gelmediniz diye sorarsa, hastaydım de…’ gibi yönlendirmelerle çocuklar, yalan söylemenin sosyal olarak ilişkileri olumlu yönde ilerleten bir faktör olduğunu öğreniyorlar.

    Cezadan kaçmak için yalan
    Çocukların yalan söylemeye başlamalarının başka bir önemli nedeni de cezadan kaçınmaktır. Özellikle bir kabahat işlediklerinde ağır bir şekilde cezalandırılan çocuklar, yalan söylemenin onları ceza almaktan kurtardığını fark edip, her durumda yalana başvurabiliyorlar. Okul çağındaki çocuklarda, yalan söylemenin, çocuğun gücünü ve kontrol hissini de arttırdığı görülmüştür. Çocuk yalan söyleyerek arkadaşlarım kandırabilmekte olduğunu görüp, bununla çeşitli muziplikler yaparak eğlenebilmektedir. Ailesine yalan söyleyen bir çocuk da yetişkin bireyleri kandırabildiğini görüp, kendini güçlü hissetmektedir.

    Kimileri gayet kolay yalan söyleyip, üstelik hikâyeler yazabilirken, bazı kişiler en masum yalanlan bile söylemekte zorlanırlar. Bu iki insan tipinin arasındaki farkı bir psikolog olarak nasıl yorumluyorsunuz?
    Kolay yalan söyleyebilmek ve bu yalarım üzerine hikâyeler yazmak, erişkinlerde psikolojik bir bozukluğun işareti olabilir. Bazı araştırmacılar erişkinlikte yalan söylemenin her koşulda patolojik olduğunu söylüyor. Masum yalanları bile söylemekte zorlanan kişilerin ise bu davranışlarının arkasında pek çok şey yatıyor olabilir. Örneğin, bu kişi dürüstlüğe çok önem veren bir aileden geliyor olabileceği gibi, söylediği yalanın ortaya çıkma olasılığından çok korkuyor da olabilir. Bu iki insan tipi arasındaki farkın çok farklı nedenleri olabilir, bunu daha net bir şekilde söyleyebilmek için kişilerin psikolojik durumlarının değerlendirilmesi gerekir.

    ‘Yalancı’ bir insandan bahsetmek mümkün mü, yoksa herkes şu ya da bu şekilde yalan mı söylüyor?
    Günlük hayatta her insan çok farklı nedenlerle yalan söylüyor ya da söylemek zorunda kalıyor. Bu neden bazen hasta bir insanın üzülmesini engellemek olabileceği gibi, bazen de iş yerindeki bir sıkıntıyı gidermek olabilir. Bazı insanların ise yerli-yersiz, gerekli-gereksiz koşullarda, sürekli olarak yalan söyleyebildiğini görüyoruz. Bu kişiler ister istemez toplumda ‘yalancı’ olarak adlandırılabiliyorlar. Kim ‘yalancı’dır derseniz bunu söylemek zor; çünkü bu çok göreceli bir kavram. Bazı durumlarda, bazı kişilere göre bir yalan söylemek bile ‘yalancı’ sıfatını vermeye yeterliyken, başka bir ortamda yalan söylemek çok kabul gören ve takdir edilen bir durum olabilir ve bu kişiler ‘yalancı’ olarak adlandırılmadıkları gibi, bu kadar kolay bir şekilde yalan söyleyebildikleri ve tehlike oluşturan durumdan kolayca kaçabildikleri için takdir görüyor da olabilirler.

    Borderlıne ya da antisosyal kişilik bozukluğu olabilir

    Peki, yalan ne zaman patolojik bir durumdur? Tedavi edilmesi gerekir?
    Stres yaratan bir durumla karşılaştığımızda, bir şekilde suçlandığımızda cezadan kaçınmak için zaman zaman hepimiz yalan söyleyebiliyoruz; fakat bir kişi çok fazla yalan söylüyorsa, orada durup düşünmek gerekiyor. Daha önce belirttiğim gibi birçok uzmana göre, erişkinlerin yalan söylemesi her koşulda patolojik bir durum.

    Kişinin kendisi ve kendisiyle ilişkili şeyleri olduğundan farklı bir şekilde göstermek amacıyla söylediği “Kişi yalanla gerçeğin ayrımını yapmakta zorlanır, gerçekleri abartır, değiştirir. Bu yalanlar, başka kişileri dolandırma, kandırma ve onlardan belli bir çıkar sağlamak için kullanılabileceği gibi hiçbir kişisel çıkar ya da yarar beklentisi olmadan da söylenebilir.”

    yalanlara düşlemsel yalan denir. Örneğin bir kişi mesleğini, eğitimini, maddi durumunu başka bir kişiye tamamen yalan söyleyerek, olduğundan çok daha farklı bir şekilde aktarabilir. Bu türde yalan söyleyen kişilerin benlik saygısı artar. Bazı kişilerde düşlemsel yalan söyleme o kadar artar ki, kişi söylediği yalanlara inanmaya başlar ve yalan bir dünyanın içinde kendine bir yaşam kurar. Kişi yalanla gerçeğin ayrımını yapmakta zorlanır, gerçekleri abartır, değiştirir. Bu yalanlar başka kişileri dolandırma, kandırma ve onlardan belli bir çıkar sağlamak için kullanılabileceği gibi hiçbir kişisel çıkar ya da yarar beklentisi olmadan da söylenebilir. Nedeni ne olursa olsun, sürekli düşlemsel yalanlar söyleyen kişilerin tedavi edilmeleri gerekir; çünkü bu kişiler yalan söyleyerek çevrelerindeki insanların gözünde olduklarından farklı bir kişi gibi gözükebilirler, onlara tutmayacakları sözler verebilirler ve dolayısıyla kendilerine ve diğer insanlara psikolojik olarak zarar verebilirler. Buna ek olarak, düşlemsel yalan söylemek, yetişkinlerde borderline ve antisosyal kişilik bozukluklarının bir belirtisi sayılmaktadır. Düşlemsel yalan söylemek, dönemsel olarak gelip geçen bir şey değil, bir kişilik özelliğidir. Bu kişilik bozukluklarının kişide olup olmadığının değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi çok önemlidir.

    Yalanın çoğunlukla bir nedeni vardır. Aldatılan eşe karşı, patrona karşı ya da anne babaya karşı söylenen yalanlar gibi. Peki, hiçbir nedeni olmadan yalan söyleyenler! Nedensiz yalan söyleyenleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Aslında hiçbir nedeni olmadan yalan söyleyen kişilerden bahsetmek biraz zor. Çünkü aslında dışarıdan görülse de, görülmese de her yalanın kendi içinde bir söylenme nedeni vardır. Bu neden, kişinin kendine güvenini sağlamaya çalışması olabileceği gibi yaşamındaki güçlükleri kabullenememesi, onları inkâr etmeye çalışması da olabilir. Kişi bir psikolojik bozukluğun etkisiyle de yalan söylüyor olabilir. Bu türden yalanlar, nedenleri yok gibi görünseler de, kişinin sahip olduğu psikolojik bozukluk, bu yalanların söylenmesinin nedenidir.

    En çok gençler yalan söylüyor

    Genelde gençler mi, yoksa orta yaşta bulunan bireyler mi daha çok yalan söylüyor? Bu iki yaş kategorisinin başvurduğu tipik yalanlar var mı? Sıklıkla hangi tip yalanlara başvuruyorlar?
    Gençler orta yaştaki bireylere göre daha çok yalana başvuruyorlar. Dr. Nancy Darling’in Pennsylvania’da yaptığı bir araştırma 21 yaşın altındaki ergenlerin yüzde 98′inin ebeveynlerine yalan söylediğini gösteriyor. İnsanların söylediği yalanların sayısı yıllar geçtikçe azalıyor; çünkü insanlar, yalan söylemenin ahlaki olarak istenmeyen, olumsuz bir özellik olduğunu sosyal ilişkilerinde deneyimleyerek ve çevrelerini gözlemleyerek öğreniyorlar. Ergenler ebeveynlerine, en çok ebeveynlerinin hoşlanmayacağı ya da onları cezalandıracağı konularda yalana başvuruyorlar. Örneğin, sevgilileri, eve geliş saatleri ya da dışarıya çıktıkları arkadaşları konularında… Orta yaştaki bireyler ise daha çok günlük yaşamlarının sorunsuz bir şekilde sürdürmelerini sağlayacak konulardaki yalanlara başvuruyorlar. Tabii bu durumlar da yetişkinlerin alabilecekleri bir cezadan kaçınmalarını sağlıyor. Örneğin; işe geç kaldıklarında, eşlerini kızdıracak bir şey yaptıklarında, ya da bir işi zamanında yetiştiremediklerinde…

    Erkekler ve kadınlar söz konusu olduğunda, yalanın yoğunluğu ve yalan söylenen konular nasıl?
    Yapılan araştırmalarda, erkeklerin, kadınlara göre daha sık yalan söyledikleri, fakat kadınların erkeklere göre daha büyük yalanlar söyleyebildikleri görülmüş. Düşlemsel yalanların söylenme oranının ise kadın ve erkeklerde eşit yoğunlukta olduğu bulunmuş. Yalan söylenen konular yaşanılan sosyo-ekonomik düzeye, eğitime, kültüre göre değişiklik göstermekle birlikte, en çok yalan söylenilen konuların ilişkiler, cinsel konular, karşı taraf hakkındaki negatif düşünceler, negatif davranışlar (sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı, kumar oynama vb.), kişisel görüş farklılıkları ve finansal konular olduğu saptanmış.

    Kadın erkek ilişkilerinde bir tarafın sık sık yalana başvurduğunu gözlemleyen partner nasıl bir tavır almalı?
    İlişkide bir taraf, karşı tarafın kendisine sık sık yalan söylediğini fark ettiğinde sessiz kalmayarak, bu konuyu ve bu konuda duyduğu rahatsızlığı karşı tarafla paylaşabilir. Bu konuyu paylaşırken kişi, karşı tarafı suçlayıcı bir tarzda değil, uzlaşmacı bir yaklaşım sergilemeyi deneyebilir. Kişinin karşı tarafa, yaptığı davranışın hiç hoş olmadığım vs. söylemesi yerine, bu davranışın kendisinde yaptığı etkiden, bu konudaki hislerinden bahsetmesi daha uygundur. Kişi bir suçlama ve saldırı ile karşı tarafa yaklaşırsa, karşı taraf da savunmaya geçer ve durum daha da içinden çıkılmaz bir hal alabilir.

  • 2012 Babalar Günü Ne Zaman?

    2012 Babalar Günü Ne Zaman?

    2012 Babalar Günü Ne Zaman? 2012 Babalar Günü – 2012 Babalar Günü Hangi Gün Tarihi

    2012 Babalar Günü Ne Zaman? | 1

    2012 Babalar Günü Ne Zaman
    Babalar günü yaklaşırken bende unutan aklından çıkanlar olur diye bir hatırlatma konusu açayım dedim.Malum iş hayatı felan fistan derken unutuyor insan.

    2012 Babalar Günü 17 Haziran 2012 tarihinde kutlanacak.Bunu geneller isek Babalar günü her yıl Haziran ayının 3. Pazar günüdür.

    Babalar Günü Kutlama Mesajları

    Benzemez hiçbir şeye bu sevgi. Ne şiir yeter anlatmaya, ne yürek yeter bunu sığdırmaya. Babalar günün kutlu olsun babam…

    Ailemizin yıkılmaz direği babamıza sevgilerimizle…

    Huzur ve dert ortağım babalar günün kutlu olsun.
    Canım babam! Varlığın hep yüreğimi ısıttı, bana mutluluk ve güven verdi. Seni seviyorum baba…

    Ailemin reisi, büyük aşkım. Babalar günün kutlu olsun.

    Sevgili babacığım gurbet uzak olsa da sevgin o kadar yakın ki bilmelisin ellerinden öperim sevgiler.

    Bugün başardığım ve elde edebildiğim her şeyde senin payın var. Babalar günün kutlu olsun.

    Biricik babama sevgilerimle!… Babalar günün kutlu olsun.

    Her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim sevgili babam…

    Canım babam!… Seni çok seviyorum. Babalar günün kutlu olsun babacım.

    Evimizin güneşi bir tanecik babacığıma kucak dolusu sevgiyle… Canım babacığım, sen bizim herşeyimizsin. Babalar günün kutlu olsun bir tanecik babacık.

    İlk adımlarımı atarken ellerimden tutuyordun. Şimdi fark ediyorum ki babacığım, ellerimi hiç bırakmamışsın. Babalar günün kutlu olsun…

    Evimizin yakışıklısı… Babamız canımız bir tanemiz. Bil ki seni hergün daha çok seviyoruz. Varlığınla gurur duyuyoruz. Sen bizim herşeyimizsin. Babalar günün kutlu olsun. Ailen.

    Mesafeler ne kadar uzun olursa olsun sevgisini her zaman üzerimde hissettiğim dün de bugün de yarın da hep yüreğim kadar yakınımda olan babacığım seni çok seviyorum.

  • İlişkinizi Nasıl Bitirebilirsiniz?

    İlişkinizi Nasıl Bitirebilirsiniz?

    Ne zaman, nerede ve nasıl yapacağınızı önceden planlayarak ayrılma sürecini daha az acılı atlatabilirsiniz…

    Bazen bir evliliği veya ilişkiyi bitirmek istesek de bunu gerçekleştirmek kolay olmaz. Belki duygularımızdan emin olamıyoruz, belki nihai kararı vermekte güçlük çekiyoruz ve genellikle de nasıl söyleyeceğimizi bilemiyoruz.

    Oysa bu işi ne zaman, nerede ve nasıl yapacağımızı önceden planlayarak ayrılma sürecini daha az acılı atlatabiliriz. İlişkiyi bitirmek için adım adım takip edilecek yollar…

    Karar verin

    İlişinizi bitirmeden önce bunu gerçekten isteyip istemediğinizden emin olun. Neden bitirmek istiyorsunuz? İlişkinizin sizin için artı’larını ve eksi’lerini tartın. Ona karşı olan duygularınız değişmiş olabilir, bunu netleştirin. Kendinize şu soruyu sorun: Onu gerçekten artık sevmiyor muyum? Bu sorunun cevabına göre bazı insanlar ilişkilerine sadece ara verme kararı alırken bazıları da sevgililerine ya da eşlerine geri dönmek isteyebiliyorlar. Ama unutmayın ilişkide bir şeyler o zamana dek kırılmışsa, eskiye dönmek öyle sandığımız kadar kolay olmuyor.

    Yeri ve zamanı seçin

    Ayrılık kararınızı açıklamak için seçeceğiniz yer çok önemli. Kalabalık bir alışveriş merkezi ya da bir kafede olmak belki sizin için sorun olmaz, ama bir de karşınızdaki açısından düşünün. Onun da kendini rahat hissedeceği bir yer seçmelisiniz.

    Zamanlamayı da iyi yapmalısınız. Dar zamanlara sığdırılacak bir mesele değil bu. Bir öğle arası tatili ya da hemen aceleyle bir yere yetişmeniz gereken bir günde değil, hem sizin hem de sevgilinizin bu konuşmaya yeterli zaman ayıracağı bir günü seçmelisiniz.

    Konuşun

    Her şeyi kafanızda yaşıyor, diyalogları kendi içinizden tekrarlıyorsanız sizin için hayat çok zor demektir. Uzun sessizlikler yaşamak, asla işinizi kolaylaştırmaz. Aklınızdakileri söyleyin, karşınızdaki kişi de bulmacayı çözmek zorunda kalmasın.

    Aklınızdan geçenleri, ona karşı olan hislerinizi, ilişkinizdeki terslikleri onu kırmadan ifade edin. Elbette onun konuşmasına da fırsat verin. Diyaloğun kavgaya dönüşmesine izin vermeyin.

    Net olun

    Lafı dolandırmak, emin değilmişsiniz gibi konuşmak, geri dönme ihtimaliniz olacağı izlenimi yaratacağından net olmak önemlidir. Ne de olsa bir şeye karar verdiniz ve artık uygulama aşamasındasınız. Sizin için bu ilişkinin bundan böyle süremeyeceğine ikna olduğunuza göre karşınızdakini de buna ikna etmelisiniz. “Sanırım”la başlayan cümleler kurmaktan kaçının.

    Dürüst olun

    Dürüstlük her zaman en iyi politikadır. İlişkinizi sonlandırma nedenlerinizi açıkça ifade edin. Hiçbir şeyi saklamayın. Ancak, dürüst olacağım derken kinci bir ifadeye de bürünmeyin.

    Partnerinizin elbette pek çok sorusu olacaktır. Onları yanıtlarken kızgın bir tavır takınmayın. Onu suçlayıp kendinizi temize çıkarmak yerine, dürüstçe ayrılığın sebebinin kendiniz olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu sizi vicdan azabından da kurtaracaktır.

    Ayrılığın nedenini açıklayın

    Hiçbir ayrılık nedensiz olmaz. “Ayrılıyoruz, çünkü ben öyle istiyorum” mantıklı bir neden değildir. Böyle bir açıklamaya siz nasıl ikna olmazsanız karşınızdakinin de sadece bu açıklamayla yetinemeyeceğini anlamalısınız. Siz hiçbir neden açıklamadan, sürekli geçiştirirseniz, o da sorgulamaya ve bu süreci daha sancılı hale getirmeye devam edecektir.

    “İlişkiyi bitirmek istiyorum, çünkü…” cümlesini sizden ya da karşınızdaki kişiden kaynaklanan sorunları gerekçe göstererek sürdürürseniz, her şey netleşecek ve size karşı ısrarcı olmayacaktır.

    Ayrılık sonrasına hazırlıklı olun

    İlişkiyi bitirip bağlarınızı tamamen kopardığınızda aslında tam olarak her şey bitmiş sayılmıyor. Erkekler ikinci şans aramaktan kendilerini alıkoyamayabilirler. Yeniden görüşme isteğine kapalı olduğunuzu kesin bir ifadeyle belirtin.

    Elbette yeni hayatınız sizin için de çok kolay olmayacak. Ne de olsa ağlamadan ayrılık olmaz! Üzüleceğiniz, belki eski alışkanlıklarınızı arayacağınız, onu özleyeceğiniz zamanlar olacak. Ama güçlü olun ve bunların geçici olduğunu aklınızda çıkarmayın.

    Belki eski sevgiliniz onu bıraktığınız için size misilleme yapmak isteyecektir, ama siz bunları görmezden gelin. Arkadaşlarınızla daha çok zaman geçirip yeni hayatınıza adapte olmaya çalışın.

  • Evliliğinizi Değiştirecek 10 Öneri

    Evliliğinizi Değiştirecek 10 Öneri

    Evliliğinizi yenilemeye ne dersiniz? Nasıl mı? 10 sihirli kararı vererek…

    İlişkinizi ve evliliğinizi yeni baştan yaratmak için yapabilecekleriniz…

    1. Eşinize ilgi gösterin

    Pek çok kadın anne olduktan sonra eski yaşam şeklini devam ettiremiyor. Oysa, anne olduktan sonra da kendimize ve eşimize zaman ayırmamız gerekiyor. Mükemmel anne olmaya çalışmayın. Hem kendinizi hem de eşinizi ilgiden mahrum bırakmayın. Anne kimliğine saplanıp cinselliği ve cinsel kimliği unutmak evlilikte ciddi sorun yaratabiliyor. Kendinize iyi bakın, baba olmanın zorluklarını yaşayan eşinizle ilgi gösterin ve en önemlisi kadın kimliğinizi ihmal etmeyin…

    Bebekten sonra evlilik ilişkinizin zedelenmemesi için nelere dikkat etmek gerekiyor?

    2. Sihirli sözleri söylemeyi unutmayın

    İlişkilerin başlarında güzel sözler, hediyeler, anlamlı jestler vardır. Ama zaman geçtikçe, bırakın hediyeyi ya da çiçeği, hislerimizi bile birbirimize söylemeyi unutuyoruz. Oysa “seni seviyorum”, “özür dilerim”, “seni anlıyorum”, “haklısın”, “çok güzelsin”, “sana ihtiyacım var”, “teşekkür ederim” gibi sihirli sözleri daha sık kullanarak daha güzel bir ilişki yaratabilirsiniz. Mutlu bir ilişki ve evliliğin sırrı ne biliyor musunuz? Hepimizin bildiği, kullanmayı unuttuğu bu güzel sözler…

    3. Seks hayatınızı canlandırın

    İlişkinizde seks hayatınız eskisi gibi değilse karamsar olmayın, yapabileceğiniz şeyler var… İşe yatak odanızın şeklini ya da mobilyalarını değiştirerek başlayabilirsiniz. Seks tekniklerini anlatan bir kitap alıp yeni sevişme pozisyonlarını deneyebilirsiniz. Eşinize onu ne kadar arzuladığınızı anlatan mesajlar göndererek, flört zamanlarındaki gibi kaçamak sevişmeler yaşayarak küçük oyunlar oynayabilirsiniz. Ama her şeyden önemlisi seks hakkında konuşmaktan çekinmeyin ve nelerden hoşlandığınızı açıkça belirtin. İlişkinizde ya da seks hayatınızda çözemediğiniz bir sorun varsa uzman desteği almaktan kaçınmayın.

    4. Doğru tartışmayı öğrenin

    Evliliklerin sağlıklı olabilmesi için çiftlerin tartışmaya da ihtiyacı var. Çatışmadan korkmadan, birbirinize değil konuya odaklanarak, saygıyla dinleyerek, yumuşak konuşarak, bazı şeyleri kabul ederek, barışa şans vererek dostça tartışma becerinizi geliştirin. Göreceksiniz, tartışmalar daha sakin geçecek ve konuşup anlaşarak aranızdaki sorunları çözeceksiniz.

    5. Dürüst olun

    Yalan söylemek bazen kavgaları önler ama uzun vadede evliliğe zarar verir. Sağlıklı bir evlilik dürüstlük üzerine kurulur. Örneğin, ortak aile bütçenizden eşinizden habersiz size düşen paydan fazlasını harcadıysanız, arkadaşınıza borç verdiğiniz yalanını söylemek yerine dürüstçe alışveriş yaptığınızı söyleyin. Ne zaman nerede olduğunuz konusunda eşinize yalan söylemeyin. Her yalanın birgün ortaya çıktığını unutmayın. Her zaman dürüst ve açık olun. Böylece hem eşinizin size olan güveni sağlam olur hem de kendinizi daha iyi hissedersiniz.

    6. Affetmeyi ve unutmayı deneyin

    Eşiniz bir hata yaptığında ve özür dilediğinde affetmeyi deneyin. İçinizde kin tutmayın ve bağışlayıcı olun. Bu hem sizi rahatlatacak hem de eşinize yaptığı hatayı düşündürecektir. Aynı zamanda unutmayı da deneyin. Ancak bu “unutmak”, sadece eşinizle aranız iyi olduğunda geçerli olmamalı. Unutmanız gereken mesele her ne ise, yeni bir tartışmada bir silah olarak su yüzüne çıkmasına izin vermeden geçmişin derinliklerine gömün onu.

    7. Kendinize iyi bakın

    Bugüne kadar kendinize ne kadar baktınız, şimdi farklı bir gözle bunu görmeye çalışın. Aile hayatının telaşı ve koşuşturmacası içinde kendi sağlığınızı düşünmek, sağlıklı yiyecekler yemek, manikürünüzü yaptırmak, saçınızı yenilemek, düzenli spor yapmak ne zor, değil mi? Ama bir karar verin ve bunların hepsi için zaman ve bir miktar para ayırın. Bu çabaya değer doğrusu!

    8. Kendinizi geliştirin

    İlişkinin monotonlaştığı, artık konuşacak bir şeylerin kalmamasından anlaşılır. Anlatacak yeni hikayelerinizin olması da ancak kendinizi yenilemenizle mümkün. Yeni hobiler edinerek, gönüllü yardım faaliyetlerinde bulunarak farklı ortamlara girebilir, farklı deneyimler edinebilirsiniz. Eşinizle bunları paylaşacağınız sohbetleriniz ne kadar zevkli olur, düşünsenize…

    9. Evliliği mahveden sözleri hayatınızdan çıkarın

    Bir karar verin ve “ben demiştim”, “keşke”, “onun kocası böyle yapmıyor ama”, “sen beceremezsin, ver ben yapayım”, “sen zaten hep böylesin”, “ona da böyle yapıyor muydun”, “ben senin için yapmıştım”, “bugün canım istemiyor”, sözlerini hayatınızdan tamamen çıkarın. Böylelikle bu ‘erkek savar’ ifadelerin altında yatan, ilişkinizle ilgili sorunları da çözme konusunda bir adım atmış olursunuz.

    10. Onun arkadaşlarıyla arkadaş olun

    Kadınlar eşlerinin erkek arkadaşlarıyla anlaşamazlarsa, erkeklerin 20 yıllık erkek arkadaşlarıyla bile birliktelikleri zorlaşıyor. Bu da onları mutsuz kılıyor. Dolayısıyla işe, eşinizin yakın arkadaşlarını evinize davet edip güzel bir akşam yemeği hazırlamakla başlayın. Sonrası için de eşiniz ve onun arkadaşlarıyla dışarıda birlikte zaman geçirme konusunda eşinize teklifte bulunarak onu şaşırtın.

    İlgili Konular ;
    Kocam Beni Aldatıyor mu?
    Dudaklardan Kişilik Testi Yapın
    İlişkide Tehlikeli Sözler
    Erkeklerin Aldatma İşaretleri

  • İlişkide Tehlikeli Sözler

    İlişkide Tehlikeli Sözler

    Bu kelimeler ve cümleler mutlu bir birlikteliğin büyüsünü bozma gücüne sahipler; sarf etmeden önce bir daha düşünün!

    Evliliğinizde her şey çok iyi giderken, bu cümleleri kullandığınızda her şeyi mahvedebilirsiniz. Çünkü bu ‘erkeksavar’ ifadelerin altında yatan, ilişkinizle ilgili çok büyük sorunlar var demektir.

    “Ben demiştim”

    Aslında bu cümleyi sadece evliliğinizde değil, tüm ilişkilerinizde sarf etmemelisiniz. Evet, siz bir şey öngörüp karşınızdakini uyarmış olabilirsiniz ve karşınızdaki sizi dinlememiş, aynen öngördüğünüz duruma düşmüş olabilir. Konu her ne olursa olsun, “Ben demiştim” veya “Ben bunu sana söylemiştim” gibi cümleleri kullanmayın. İtici güce sahip bu tip ibareler (ifade edilmediği zaman da bakışlar) mutlu bir evliliği bir savaş alanına dönüştürebilir.

    “Keşke…”

    ‘Keşke’ geçmişte yaptığımız bir şeyle ilgili duyduğumuz pişmanlığın en net ifadesidir. Kendimizi pozitif hissetmemiz için bu kelimeyi kullanmamız doğru olmadığı gibi, eşimizle ve ilişkimizle ilgili konularda bu kelimeyi sıklıkla dile getirmemiz sağlıklı olmayacaktır. Hele ki ‘keşke’yi eşinizin fiziki özellikleriyle ilgili cümle içinde kullanırsanız (“Keşke daha az tüyün olsaydı” veya “Keşke daha kaslı olsaydın” gibi) ilişkiniz pek de iyiye gitmeyecek demektir.

    “Onun kocası böyle yapmıyor ama”

    Partnerinizi Brad Pitt’le de karşılaştırsanız, çevrenizdekilerin eşleriyle de karşılaştırsanız; karşılaştırma karşılaştırmadır! Ve karşınızdaki için oldukça moral ve sinir bozucu bir durumdur. Çünkü birini biriyle karşılaştırmanız demek, ona karşı memnuniyetsizliğiniz şeklinde algılanır ve ilişkiye ciddi zararlar verebilir.

    “Sen beceremezsin, ver, ben yapayım”

    Hele ki konu bir vidayı sökmek veya televizyonun kablosunu bağlamaksa… Bu cümleyi asla kullanmayın. Erkeklerin kendileriyle en çok övündüğü konulardan biri de el becerileri, tamirat işleridir. Siz de yapabiliyorsunuzdur belki, ama bu seferlik tutun kendinizi. Bırakın tamirat çantası onun olsun; siz de yatın koltuğa, uzatın ayaklarınızı!

    “Sen zaten şöylesin, sen böylesin”

    Bir insanın kişiliğine dair konuşmak, kime yapılsa yanlış bir harekettir. Hele ki bir tartışma esnasında “Sen zaten kötü bir adamsın” veya “Sen çok bencilsin” gibi kişiliğe dair sert ifadeler kullanmak, ilişkinizde kolay kolay iyileşemeyecek yaralara yol açabilir. Unutmayın, eşinizin kişilik ve karakteri üzerine değil de; sizi üzen, sinirlendiren hareketleri, eylemleri üzerine konuşmanız çok daha sağlıklı olacaktır.

    “Ona da böyle yapıyor muydun?”

    Kıskançlık, hele ki eski defterleri açtıran bir kıskançlık, ilişkiyi en olumsuz etkileyen şeylerden birisidir. Kıskançlığın aslında bir kişilik bozukluğu olduğunu hatırlayıp hala bir şeyleri sorgulamakta kendinizi durduramıyorsanız, bir de şunu düşünün: adı üstünde ‘eski’ ilişki bitmiştir ki siz bir ilişki yaşıyorsunuzdur.

    “Niye?”

    ‘Niye’ yerinde ve dozunda kullanıldığında çok normal bir soru ifadesidir. Ama çok sık kullanılmaya başlandığında rahatsız edici boyuta, hatta karşınızdakini çıldırtma boyutuna kadar gelebilir. “Niye bugün benimle ilgilenmiyorsun”, “Niye saçımı fark etmedin” gibi ardı ardına gelen soru cümleleri bir erkeği o ortamdan rahatlıkla kaçırabilir.

    “Ben senin için yapmıştım…”

    İyilik, fedakarlık… Tabi karşılığını gördüğünüzde daha da keyifli bir hal alır, ama temelinde bu eylemler karşılıksız olarak düşünülmelidir. Eğer karşılığını hiç göremediğiniz bir durum varsa, partnerinizi karşınıza alıp konuşmanız en doğrusu olacaktır. En yanlış olan ise “Ben senin için yapmıştım ama…” gibi başlayan cümleler kurmak olacaktır.

    “Bugün canım istemiyor”

    Yanlış yatak cümlelerinden birincisi… Elbet her zaman aynı tutkuyu ve şehveti yakalamak mümkün değil biliyoruz, biz de size sürekli istekli olun demiyoruz zaten! Ama “Bugün canım istemiyor”, “Çok başım ağrıyor, başka zaman” gibi yatak cümlelerinin sürekli kullanımının evliliğinizi kötü etkileyeceğini unutmayın. Çünkü cinsel sorunlar, evlilik problemlerinde en çok karşılaşılan konudur.

    “Kredi kartını ödünç verebilir misin?”

    Eşinizi evden kaçırmak istiyorsanız işte ona bu soruyu sorabilirsiniz. Şaka bir yana, bu soru da erkekleri oldukça korkutabilir. Kadınların alışverişe düşkünlüğü tartışılamaz. Bu nedenle bir erkeğin eşine ödünç vereceği kredi kartı, ay sonu gelecek yüklü bir faturanın da ayak sesleridir.

    Bunlar bizim bulduğumuz cümleler… Sizin eklemek istedikleriniz varsa aşağıdaki yorum bölümüne kendi “erkeksavar” cümlelerinizi bırakabilirsiniz…

  • Kocam Beni Aldatıyor mu?

    Kocam Beni Aldatıyor mu?

    Birlikte olduğunuz sevgiliniz ya da bir hayatı paylaştığınızı sandığını eşiniz sizi aldatıyor mu? Peki nasıl anlayacaksınız? kesin olmamakla beraber İşte yolları…

    1- Sevgiliniz içindeki suçluluk duygusunu bastırmak için sizin isteklerinize her zamankinden fazla duyarlılık gösterir. Özellikle diğer ilişkisinin ilk dönemlerinde…

    2- Böyle bir alışkanlığı olmasa bile size sık sık hediye almaya başlar. Bu davranışının dikkat çekmemesi için de her hediye

    3- Günlük hayatındaki alışkanlıklarını değiştirir ya da yeni hobiler edinir.

    4- Yaşadığı duygusal karışıklık nedeniyle olur olmaz nedenlerden kavga çıkarabilir.

    5- Ona daha şefkatli yaklaşmanız için sadece sizin yanınızda depresif bir tavır takınabilir.

    6- Sizinle çeşitli bahanelerle daha az konuşmaya ve zaman geçirmeye başlar. Bu sayede daha az açık vereceğini düşünür.

    7- Uykusunda sık sık kabus görebilir. Bir çok geceyi bu nedenle uykusuz geçirebilir.

    8- Müzik, sinema gibi alanlarda zevkleri değişebilir. Daha önce nefret ettiği türleri beğenerek takip edebilir. Bu seçimlerden yeni ilişkisinin zevkleri hakkında fikir verir.

    9- Kendisini birden çok beğenmeye başlayabilir. Zamanını eskiye göre daha çok ayna karşısında geçirir.

    10- Sizi ya da ilişkinizi başkalarıyla kıyaslayabilir. Bu artık sizin tek olmadığınızı düşündüğünü gösterir.

    11- Artık hiçbir eleştiriye tahammülü kalmayabilir. Sürekli kendini savunma tavrını takınabilir.

    12- Eve geç gelmeye başlar. Evdeki sorumluluklarını ya da eskiden düzen konusunda önem verdiği konuları atlayabilir.

    13- Sizin nasıl göründüğünüzle artık daha az ilgilenir. Saçınız ya da kıyafetlerinizle ilgili yorum yapmaz.

    14- ‘Seni seviyorum’ demeyi bırakır.

    15- Sizin ona yaptığınız sürprizler karşısında eskisi gibi coşkuyla tepki vermez. Bu içinde suçluluk duygusundan kaynaklanır.

    16- Kendisini başkalarıyla kıyaslaması da size olan ilgisini kaybetmeye başladığını gösterir.

    17- Telefonunda arama listesi ve mesaj kutusunu sürekli boş tutmak gibi önlemler alabilir.

    18- Birden bire arkadaşlarıyla her zamankinden daha fazla vakit geçirmeye başlar

    19- Saçınızı okşamak gibi şefkat gösterilerini bırakır.

    20- İlişkinizin geleceği hakkında evlilik, ev alma gibi planlar hakkında konuşmamaya başlar.

    21- Birden bire kişisel uğraşlara vakit ayırmaya başlar. Kitap okur, film izler…

    22- Aranıza yatak odanızda da mesafe koyar ve bunun için bahaneler sıralar.

    23- Yaptığı şakalar sizi güldürmekten çok kırmaya başlayabilir, eski hoş sohbet tavrı kalmaz.

    24- Çiftlerin yapışık ikizler olmadığını öne sürerek kendi özel sınırlarını korumak adı altında sizden uzaklaşır.

    25- Rüyasında başka isimler sayıklayabilir.

    26- Yakın çevrenizden sürekli ilişkiniz hakkında uyarı alıyor musunuz? Sizdeki değişim en iyi dışardan bakan objektif gözler tarafından görülür.

    27- Sizin artık kendisiyle ilgili sorular sormanıza tahammülü kalmaz. Neredesin sorusu onu bir anda sinirlendirmeye yeterli olur.

    28- Sabah uyandığında kimin yanında olduğunu anlamak için bir süre etrafına bakar.

    29- Ev içinde kapıları kapalı tutmaya başlar. Özellikle bilgisayar başındayken rahatsız edilmek istemez.

  • Burçların Seks Oyunu

    Burçların Seks Oyunu

    Seks hayatınıza farklılık ve heyecan katmak istiyorsanız, fantezilerinizi burcunuza göre renklendirin…

    Koç Burcu
    Koç’ların gücü ve çıldırtan enerjisiyle başa çıkmak hiç kolay değildir. O andaki tutkusu ve isteği sizi aldatmasın, Koç Burcu her zaman yenilik ve farklılık peşindedir.

    Uslu bir bukalemun olun ve değişin; bir gün masum çocuk olun, bir gün vamp bir dişi. Yatakta yaratacağınız dalgalanmalardan sonrasını onun eşsiz heyecanına bırakın.

    İnsanı serseme çeviren hızı sizi ürkütmesin, Koç’lar seksi ışık hızıyla yaşamayı sever. Siz de bu acelenin keyfini çıkarın ve hiç merak etmeyin, o sizin için üstüne düşeni yapacaktır. Romantizm mi? Hayır. Böyle şeylerle oyalanmak manasızdır. Hoş sözler ve dokunuşlar, şehvet için kurulmuş tuzaklardan başka bir şey değildir onun için.

    Güzel kelimelerinizi şehir içi küçük seyahatlere saklayın, size hükmetsin, bu esaretten göğe yükselen kuşlar gibi kurtulabilirsiniz. Onun cesaretini körükleyecek heyecan ve enerjiye sahip değilseniz, yandınız.

    O asla uyumaz, uyuyor numarası yapar, vahşi bir şekilde uyandırmasını bekler gizemli eşinden. Ele geçirdiğini sandığı kale, haz eşiğinizin en üstü olmalı. İpleri onun eline verin ve ellerini tutun, eğer isterseniz o ipler birazdan size dönebilir.

    Boğa Burcu
    Güvende misiniz? Size güvenebilir mi? O güvende olmak ister, sevişirken bile! Boğa’ları uçuran etmen, çoğalma içgüdüsüdür. Biraz güç, biraz güven ve biraz ihtiras onu harekete geçirmeye yeter.

    Sadakat düşkünü Boğa’ları kışkırtan şeyin bu teklik duygusu olduğunu unutmayın. Onu kıvama getirmek yeteneklerinizin masum dokunuşlarıyla mümkün. Ama ölçüyü kaçırmayın ki ürkmesin. Kendisini arzuladığınızdan ve tutkularınızın eşitliğinden emin olmalı.
    Yeni bir şey denemek isterseniz onu ikna etmek için bir hayli şefkat göstermeniz gerekecek. Duyarlı olduğu kadar sınırları da vardır cinsellikte. Sizi mutlu görmek için elinden geleni yapar.

    İkizler Burcu
    Yatağınızdaki maskeli kahramanı bir düşünün. Farklı, çılgın ama hep aynı maskeyi takan. Her biri farklı bir arzuyla silkeliyor sizi.
    İkizler Burcu tam anlamıyla budur. Bir kişi, ama aynı zamanda bin kişi. Bu kural yatakta da değişmez. Onun değişken zevklerine ayak uydurmak için onun kadar macera ve fantezi düşkünü olmanız gerekecektir.

    Fantezi dünyası okyanuslar kadar geniş olan İkizler, çılgınca arayışlar peşindedir. Plajda şezlong altında, lüks bir gece kulübünün tuvaletinde, arabanın arkasında, her yerde onunla beraber olmaya hazırlamalısınız kendinizi. Tabii bunları yaparken zeka ve asalet İkizler’in başını döndüren tahrik unsurlarının başında gelir.

    Partnerinizi kendinize odaklamalısınız. Konsantrasyonu dağıldığı anda gider. Ne korkunç! Ellerini iyi kullanan hatta onlarla mucize yaratan İkizler’in güdülerini harekete geçiren şey meraktır.
    Onun merakını körükleyen gizemli biriyseniz ömür boyu dizlerinizin dibinden ayrılmaz, kara kutunuzu onun erişemeyeceği bir yere koyun.

    Yengeç Burcu
    Yengeç’lerin sekse giden yolu midesinden geçer. İyi yemek yapan, merhametli biriyseniz o, sizindir. Onu etkilemek için huzurlu evinizin manzara gören masasında şık bir akşam yemeği yeterli. Bu harika yemeğin sonunda ilk adımı ondan beklerseniz, tek yapacağınız şey birlikte bulaşık yıkamak olur.

    O susacaktır, arzularını cımbızla almanız gerekir. Ona istekli ve korumacı olduğunuzu gösterin. Yengeç’in yatak düşleri insanı sarhoş edecek kadar çalkantılıdır.

    Uyanık bir partner değilseniz, bu düşlerden haberiniz olmaz. Mesela eve getirdiği dev bir çöp bidonunun içinde sevişmek isteyebilir bunu anlayacak biri olmalısnız.

    Alay edilmekten hiç hoşlanmaz. Yengeç’lerin en güvenilir özelliği zekalarıdır. Hiçbir şeyi unutmazlar. Şu an onun yatağındaysanız sevilen birisiniz demektir.

    Yatağa girdiği an boynunu bükmüş bir kedi olsa da göndereceğiniz işaretlerle vahşi bir aslana dönüşebilir. Yengeçler evlerini ve yataklarını severler bu nedenle fantezilerinizi onun alışkın olduğu yere göre ayarlayın.

    Aslan Burcu
    Aslan Burcu insanı aşkın tüm inceliklerini kullananır. Aslan tepeden tırnağa arzu karmaşasıdır. Tek bir gülümseyiş bile içlerindeki sıcaklığı ortaya çıkarabilir. Yataktayken adeta tanrılaşırlar, kendilerinden başka mutlak güç istemezler.

    Ona hükmetmeye çalışmak, soğuk ve yalnız bir yatak demektir. O ne kadar tanrıyı oynuyorsa siz de o kadar kulu oynamalısınız ki şahane bir beden uyumu çıksın ortaya.

    Korkulacak hiçbir şey yok bu pembe iktidarın ucunda, sizin mutluluğunuz var. Partneriniz için çok önemlisiniz çünkü sizi seçmiştir. Bu seçim sizin özel biri olmanız için yeterlidir.

    Açık sözlülüğü ile sizi rahatlatır. Tekliğinden emin olduğunda aniden yaramaz bir çocuğa dönüşür. Sizinle istediğiniz her oyunu oynar.

    Başak Burcu
    Tıka basa duygu dolu biri. Duygularını o kadar yönlendirir ki onu haz eşiğinin altında yaşamaya razıdır. Romantizminin yolu şehvetli seksin kıyısından bile geçmez. Başakların mükemmeliyetçilik anlayışı cinsellikle aralarına sıkı bir duvar örmüştür.

    Her şeyi didik didik edip sorgularken, ne kaçırdıklarını göremeyebilirler. Bu durumda siz devreye girecek ve Başak’ların hayatını cehenneme çeviren detayların aslında nasıl bir nimet olduğunu göstereceksiniz.

    Başkalarının göremeyeceği küçük bir detay onu ateşleyebilir. Başaklar düşünsel güçle tahrik olur. Bu durumda bol bol kitap okumanız, siyasetten spora geniş bir yelpazede fikir sahibi olmanız gerekir.

    Bir başak Burcu ile yataktaki maceralarınızın sınırları alt noktası, üst noktası, maksimumu ve minimum zevk aralığı bellidir. Yeni oyunlar, maceralar beklemeyin.

    Terazi Burcu
    Kendine aşık birinin dikkatini çekmeyi becerirseniz Terazi Burcu için doğru kişisiniz. Kendilerine hayranlıklarıyla da yetinmezler, egolarını doyurmak için daldan dala konar, her adresten benliklerine iyi gelecek birkaç macera ve birkaç sözle dönerler. Beğenilme içgüdüsü çoğu ilişkisini yerle bir eder.

    Seviştiği mekan ve kişi çarpıcı ve baş döndürücü olmalı. İpek çarşaflar, mumları her zaman hazırda tutmalısınız.
    Terazi’ler dengeyi cinsellikte de arar. Dokunduğunuz kadar dokunur, öptüğünüz kadar öper. Bu özelliğinden faydalanıp ortamı alevlendiren siz olabilirsiniz.

    Onunla ilişkinizi canlı tutmak istiyorsanız asla tek düzeleşmemelisiniz. Monoton bir cinsel hayat telefon defterini karıştırması için yeterli bir sebeptir. Hızlı ve vahşi sevişmelerden uzak durur. Her şeyin tadını çıkara çıkara sevişmekten hoşlanır.

    Akrep Burcu
    Beş dakika içinde Akrep Burcunu alevlendirecek birisine dönüşebiliyorsanız ne ala. Geri kalan her şeyi ona bırakın.
    Akrep’ler için seks, ekmek su gibidir. Her zaman hazırdır, iştahlıdır. Güzel çirkin kadın ayrımı yoktur. Akrep’ler cinsel hoşluğunu karşısındaki ayartmak için sonuna kadar kullanır.

    Akrep’lerin seks konusunda acelesi vardır. Hiçbir tabu yoluna çıkamaz, yaşamak istediği her ne varsa bunu rahatlıkla dile getirir. Fantezi düşkünü biriyseniz yaşadınız.

    Nerede duracakları, nereye dokunacakları konusunda ustadır. Sizi kendileri gibi önemserler.
    Ne kadar ateşli olurlarsa olsunlar partnerlerinin de adım atmasını beklerler. Tek başlarına mutlu değillerdir.

    Yay Burcu
    Yay’lar dengenizi alt üst edebilir. Onun esrarengiz dokunuşları sizi yerkürenin en mutlu insanı olduğunuza ikna edecek kadar güçlü ve ateşlidir.

    Onun yatağında ya kral yada kraliçesiniz, ebedisiniz, muhteşemsiniz ve vazgeçilmezsiniz. Ama o vazgeçebilir de. Seksi deneysel kılan bir anlayışı vardır.

    Bir gün ansızın size uzak doğulu biriyle yaşadıklarını anlatırsa şaşırmayın bunu onun tipik doğasına verin. Her an neşeli olan Yay’lar aslında yol arkadaşını aramaktadır.

    Ona istediği özgürlüğü verecek biri olabilir misiniz? Yay’lar cinselliği gözü kara bir macera gibi yaşamaya meraklıdır. Tehlikeli oyunlara odaklanırlar.

    Oğlak Burcu
    Oğlak’lara gereken bir çift kanat ve hafızasını geçici olarak kaybetmesini sağlayacak bir alet. Ayakları yere basan Oğlak’lar için durum yatakta da değişmez.

    Sıkmak ve sıkılmak için yaratılmış bir halleri vardır. Hep meşguldür. Arada bir onu dürtmeniz pozisyon değiştirmeniz onu kendine getirecektir.

    Bir buzdolabı ile berabersiniz farkında mısınız? Yataktaki bu uzaklığın çözümünü ancak zamana bırakabilirsiniz.
    Oğlak’lar tanıdıkça ısınır. Seks yaparken keşfe çıkarlar ve küçük engellerden de hoşlanmazlar. Kolay kolay tatmin olmazlar. Kendi doyumu için sizin de bir şeyler yapmanızı beklerler. Hükmetmeye bayılırlar.

    Kova Burcu
    Seks shoplardan çıkmayan utangaç çocuklara benzetebiliriz onları. Evinizin uygun yerlerini bu tür seks objeleri ile donatırsanız onu eve bağlamanız kolay olur. Kova Burcu sevgilinizle yeteri kadar dost musunuz?

    Onu ateşleyen dostluktur çünkü. Kendisini anlayana ilgi duyar. Çok fazla sekse düşkün değildir, porno dergiler ve erotik filmlerle idare edebilir. Kova’lar özgürdür, tek eşli kalmakta zorlanırlar. Zekaya önem verirler.

    Partnerinin gizemli ve karmaşık oluşuna bayılırlar. Şaşırtılmak inanılmaz derecede tahrik eder onları. Kova’lar yatakta eşitlikten yanadır. Hareket ve dokunuşlarını sizden gelen elektriğe göre yönlendirirler.

    Balık Burcu
    Öpmesi, koklaması, ısırması, her şeyi duygu yüklüdür Balıkların. Bir Balıkla birlikte olduktan sonra vücudunuzdaki duygu zerreciklerini hissettiniz mi? Sevişmek bir duygu değişimidir onların için.

    Kışkırtıcı, yumuşacık bir yaklaşımları vardır. İnce noktaları parmağıyla koymuş gibi bulurlar. Balıkları yatağa götüren şey duygulardır. Ancak sadakatte zorlanırlar.

    Kokulu mumlar, tütsüler, şarap Balık’lar için ideal seks ortamını oluşturan küçük şeylerdir. Balık Burcu insanı sevişirken partnerinin vücudunu görmek ister.

    Paylaştığı bedeni görerek dokunmak ister. Partnerinin yatakta güçlü ve yönetici olmasını arzular. Hayalperest Balık’lar tam anlamıyla birer fantezi makinesidir.

    İlgili Konular ;
    Burçlara Göre Seks

  • Erkeklerin Aldatma İşaretleri

    Erkeklerin Aldatma İşaretleri

    Erkeklerin aldatacaklarını haber veren bazı önemli noktalar var!. İşte onlar…

    Şimdi size aktaracağımız bazı işaretler beraber olduğunuz erkeğin sizi yüzde yüz aldattığını/aldatacağını göstermez. Fakat bunları beraberliğinizin kötüye gittiğinin işareti olarak algılamanızı öneriyoruz.

    ‘BEN BUNU ASLA YAPMAM!’

    İşte tehlikeli bir cümle. Erkeğin bu rahatlatıcı sözlerle ‘sevgi dolu ve sadık’ bir eş portresi çiziyor.

    Ne yapmalı?

    Bu zararsız cümle sadakat ve bağlılık konusunda bir sohbet başlatmak için iyi bir başlangıç olabilir. Size: ‘Ben bunu asla yapmam’ dediğinde ona ‘Ben de. Fakat eğer bir gün içimizden biri birisine ilgi duyarsa bunu birbirimize anlatabilir miyiz?’ şeklinde bir soru sorabilirsiniz.

    ‘BİR PSİKOLOĞA GÖRÜNSEN İYİ OLACAK’

    Erkeklerin neredeyse hepsinin eşlerine depresyonda olduklarını söylüyor ‘Kadınları depresyona iten gücün kendileri olduklarının farkında bile değiller. Böyle birşey söyleterek onu başkalarına iten kişinin siz olduğunu düşünmenizi sağlıyorlar’.

    Ne yapmalı?

    Eşinizden böyle bir yorum duyarsanız duymamazlıktan gelmeyin. Ona ‘Kendimi çok yorgun ve stres altında hissediyorum. Neden bana depresyondasın diyorsun?’ deyin ve profesyonel yardım almanız konusunda ısrar ediyorsa birlikte bir evlilik terapistine gidebileceğinizi söyleyin.

    ‘BENİ ANLAMIYORSUN’

    Böyle bir cümle kuran bir erkek ayrı yönlere doğru ilerlediğinizi ima eder. Bu cümleyi duyan kadın erkeğe sert bir yanıt verirse tartışma erkeğin tarafına döner. ‘Sizin mantıksız ve sevimsiz konuşmalarınız yüzünden ev dışında zaman geçirdiğini söyleyecek böylelilke sizi suçlayarak daha az suçluluk hissedecektir’.

    Ne yapmalı?

    ‘Yaşasın! Sizinle konuşuyor! Hem de hisleri hakkında. Tek yapmanız gereken tepki vermeden onu dinlemeye çalışmak. Bunun da ötesinde onu daha çok konuşmaya teşvik etmek’.

    ‘SANA SÜREKLİ SÖYLEDİM AMA DİNLEMEDİN’

    Çalışan bir kadındınız fakat bebeğiniz olunca bir süre onunla evde vakit geçirmeye karar verdiniz. Çalışmaya alışık olduğunuzdan sürekli evin içinde olmak sizi sıkmaya başladı. Bu arada eşiniz de sürekli ‘spora git, kursa git’ gibi önerilerde bulunuyordu. Siz evde oturmaya devam ettiniz. Sonuç: boşandınız

    Bu konuda eşinizin asıl söylemek istediği şey: ‘Ben açık fikirli bir insanım ve eşimin sıkıcı bir ev kadını olmasını istemiyorum’. Eşinizin önceden verdiği bazı işaretleri görme şansınız olsaydı onun gerçek hislerine göre hareket edebilirdiniz öyle değil mi?

    Ne yapmalı?

    Onun gerçekten ne söylemeye çalıştığını anlamak için kendisini anlatmasını istemeniz gerekiyor. ‘Ona sorular sorun. Böylelikle kafasından geçenleri anlayabilirsiniz’.