Kategori: İlişkiler

  • Burçlar ve Dekorasyon

    Burçlar ve Dekorasyon

    Evinizi burcunuza göre döşemek hiç aklınıza geldi mi?

    Herkesin dekorasyon zevki farklıdır ama burcunuz, tarzınız hakkında ipucu verir. Örneğin; Aslanlar egzotik aksesuvarlardan, Balıklar deniz altı temalarından vazgeçemez. Astrolog Ayda Ersan, 12 burcun dekorasyon zevkini anlattı..

    KOÇ: Canlı kırmızılar ve turuncular gibi renklerin oradan buradan parladığı sade desenlerden hoşlanırlar. İçine kıvrılabilecek sıcak bir koltuk ve yerde rahatlayabilecekleri en büyük boy yastıklar, tam Koçlara göre. En ideal yerleri ise şömine önüdür.

    Renkleri: Ölçülü şekilde kullanılmış koyu kırmızı ve kehribarlar.

    BOĞA: Lüks, geleneksel ve sade bir yer isterler. Taze çiçeklere para yatırırlar. En rahat koltuğa sahip olurlar. İpek çarşaflarına, yorganlarına ve pelüş kırlentlerine zemin teşkil etmesi için ahşap bir yatak başlığı edinirler.

    Renkleri: Toprak tonları, gülkurusu ve pembeler.

    İKİZLER: Modayı yakından takip ederler. Çift yönlü kullanılabilen objeler ararlar. Son teknoloji elektronik aygıtlarını sergileyebilecekleri bir eğlence köşesi, olmazsa olmazlarıdır. L şeklindeki kanapeler, sohbeti seven İkizler için icat edilmiştir.

    Renkleri: Açık sarı tonları, yeşiller ve maviler.

    YENGEÇ: Her zaman bir sürü rahat yere ihtiyaçları vardır. Duvarlardan birini, aile resimlerinden oluşan bir galeri yapmak için ayırırlar. Bir bulutu andıran koltuk da onları mutlu eder. Yatak odalarına; üzerine titreyecekleri bitkiler, rahatlatacağı bir sese sahip bir fıskiye ve deniz kokan mumlar koyarlar.

    Renkleri: Beyaz, inci ve sarı.

    ASLAN: Dramatik mobilyalar, egzotik aksesuvarlar ve şık aydınlatmalarla dolu çarpıcı ve zarif bir dizayn anlayışları vardır. En sevdikleri odaları mumlar, saten yastıklar ve aynalarla doldururlar. Duvarlarını, kendilerini yansıtan turuncu veya sarıya boyatırlar. Kendilerini seyredecekleri büyük ve yaldızlı bir ayna koymayı ihmal etmezler.

    Renkleri: Turuncular, sarılar, kırmızlar, morlar…

    BAŞAK: Her şeyin düzenli ve yerli yerinde olduğu bir yer arzulularlar. Eski parçalar, hafif ahşap ve cam objelerden de hoşlanırlar. Sandıkları çok severler. Tüm ciltli kitaplarını ve hobilerini organize edebilecekleri kitaplıklar seçerler.

    Renkleri: Açık mavi, krem, bej ve beyaz.

    TERAZİ: Bütün elementlerin birlikte aktığı geniş ve açık bir ortama ihtiyaçları vardır. Uzak doğudan esinlenerek rahat bir oturma grubu, loş ışık, saten ve mumlar alırlar. Duvara bir raf asarlarsa, bunu aynı malzemeden yapılmış bir masayla dengelerler.

    Renkleri: Pastel renkler, yeşil ve maviler.

    AKREP: Koyu renkli perdeler, kilitli sandıklar ve egzotik bitkiler, onlara en uygun aksesuvarlardır. Brokar ve kadife gibi şehvet uyandıran kumaşlar tam onlara göre. Antika bir kanepeyi, kaplatarak bir hazineye dönüştürebilirler.

    Renkleri: Canlı turuncu, kırmızı, bordo ve siyah.

    YAY: Renkleri ve aksesuarları karıştıracakları geniş bir alana ihtiyaçları vardır. En sevdikleri odalarda mumlar, dini semboller ve haritalar bulunur. Kocaman, yumuşak yastıklara para harcarlar. Seyahatlerinde aldıkları ıvır zıvırlarını koyacak bir dolap edinirler.

    Renkleri: Mor veya turkuaz gibi gökkuşağının her tonu.

    OĞLAK: Soy kütüklerini ve şahsi başarılarını evlerinde yansıtmak isterler. Yumuşak renklerde pahalı kumaşlar, eski mobilyalar ve bolca kırlentleri vardır. Kolçakları olan düzgün bir koltuk, sağlam meşe bir masanın yanı sıra leopar desenli bir halı gibi eğlenceli aksesuvarlar da tam onlara göredir.

    Renkleri: Siyah, gri, kahverengi, orman yeşili gibi koyu toprak tonları.

    KOVA: Asi kişiliklerini yansıtan ultra modern ve elektronik eşyalarla bezeli mekânlar tam onlara göredir. Soyut sanatı ve oyuncaklı parçaları severler. Tüm bu çılgın mobilya ve donanımın, bir uzay üssünü hatırlatan eflatun ve metalik tonlamalardaki duvarlarla çevrili olmasını isterler.

    Renkleri: Gümüş, metalik renkler, maviler ve kot rengi.

    BALIK: Hayal gücüne dayalı bir mekan isterler. Evlerini düşlere dayalı bir estetik anlayışıyla dekore ederler ve deniz temalı objeleri çok severler. Yatakları ise her zaman yumuşak, rahat ve dinlendirici olmalıdır.

    Renkleri: Su yeşili ve mavisi, beyaza kaçan solgun sarı.

  • Mısır Mitolojisine göre Burcunuz

    Mısır Mitolojisine göre Burcunuz

    1) THOT (29 Ağustos-27 Eylül)

    Zeka ve edebiyat tanrısı, Osiris’in danışmanı ve Horus’un koruyucusu. İnsan veya maymun olarak resmedilir, başının üzerinde bir ay resmi vardır. Kelimelerin ve matematiğin tanrısı olarak kabul edilir, ayrıca tüm yazarları koruduğuna inanılır, hiyeroglif ustasıdır ve ayrıca büyücüler üzerinde büyük bir etkiye sahiptir, gökbilimcileri, savaşçıları ve matematikçileri korur.

    Karakter

    Meraklı ve girişimci bir yapınız var, mükemmel bir organizasyon yeteneğine sahipsiniz, esrarengiz olaylara çok ilgi duyuyorsunuz, bir savaşçı ruhuna sahipsiniz ve bu ruh sizi sınırlarınızı aşmaya itiyor, hayatın size neşe ve mutluluk veren temel öğeleri sizin için önemlidir, hem cömert, hem de dürüstsünüz. Doğal bir otoriteye sahipsiniz, parmağınızı oynatmadan insanları kolayca yanınıza çekebiliyorsunuz, sizi destekliyorlar, sözünüze sadıksınız, benzersiz niteliklerinizi duygusal hayatınıza ve ailenize de yansıtıyorsunuz, doğuştan bir öğretmen veya araştırmacısınız, sizinle her şey mümkündür bilinmeyen bir konuda öğretmen veya değişik bir konuda araştırmacı olabilirsiniz. Kusurunuz sabırsızlıktır.

    Gazeteci, aktör, öğretmen ve avukatlar bu burçtan çıkar.

    2) HORUS (28 Eylül- 27 Ekim)

    Yıldızların ve aşkın, parlayan güneşin tanrısıdır, firavunların koruyucusudur, en eski Mısır tanrılarından biridir, güneş tacı giyen şahin başlı bir erkek olarak resmedilir. Keskin gözlerinin karanlıkta bile görebildiği söylenir.

    Karakter

    Çok nazik ve cömert bir karakteriniz var ve bu yüzden çok sevilirsiniz, hayatta başarmak istediğiniz şeyler konusunda çok net görüşlere sahipsinizdir, savaşçı bir ruhunuz vardır, gözünüzü kırpmadan en büyük projelere atılırsınız, risk almayı seversiniz, uzun vadeli sorumlulukları üstlenirsiniz, verdiğiniz tüm sözleri yerine getirmeye yetecek kendine güveniniz vardır, sözlerinizi tutarsınız. Kontrolün hep sizde olmasını istersiniz, ama bazen sabrınız taşınca bu özelliğiniz yüzünden sevilmeyebilirsiniz, siyaset, felsefe ve sosyal konular size göredir, diplomatça davranmayı iyi bilirsiniz, adalet duygunuz gelişmiştir, öksüz birinin haklarını sonuna kadar savunursunuz, ilk görüşte aşık olabilirsiniz, yaşınız ilerledikçe olunlaşırsınız. Cesursunuz.

    Politikacı ve medya mensupları bu burçtan çıkar. Zayıf yananız inatçılığınızdır.

    3) WADJET (28 Ekim – 26 Kasım)

    Kobra tanrıçasıdır ve bilgelik sembolüdür, bu burçta doğanlar mantıklı, temkinli, hırslı, vicdanlıdırlar. Aile bağlarına çok önem verirler Kusurları kötümser olmaları ve biraz kendini beğenmiş olmalarıdır mimar, mühendis, müteahhit ve editör olmaya yatkındırlar.

    Karakter:

    Öğrenmeye çok tutkulusunuz, kitaplar sizin için en büyük hazinenizdir, evinizde en çok kütüphaneye önem verirsiniz, kendinize güveniniz vardır ama bazen karamsarlığa kapıldığınız olur, dost bildiklerinizin arkanızdan iş çevirmeleri en kızdığınız ve katlanamadığınız şeydir, öyle bir şeyle karşılaştığınızda, asla affetmez ve hesap sorarsınız. Bazen müsrif olursunuz, ayrıntılara önem verirsiniz, gözünüzden hiçbir şey kaçmaz, komşuluk ilişkileri sizin için önem taşır, ‘ev alma, komşu al’ diyenlerdensiniz.

    Doğayı çok seversiniz, şehirde yaşamaktan çok kırlarda olma özlemi taşırsınız. Hayvanları çok seversiniz, merhametlisiniz.

    4) SEKHMET (27 Kasım – 26 Aralık)

    Savaş tanrıçasıdır ve kelime anlamı ‘güç’ tür. Seller, kıtlıklar, salgın hastalıklar gibi insanların mutsuzlukları onun yüzünden olur ama aynı zamanda iyileştirici güçleri vardır ve doktorlarla, büyücülerin koruyucusudur, genellikle aslan başlı kadın veya dişi aslan olarak resmedilir.

    Karakter:

    Sert, tutkulu, hırslı ve gururlu bir karakteriniz var, bu yüzden her zaman dost kazanmazsınız, nadiren hata yaparsınız, başkaları sizi zor bir insan olarak görür, kontrollü birisinizdir, gururlu dış görünüşünüz altında hassas, dikkatli bir insan vardır, ihaneti asla affetmezsiniz, gözlem yeteneğiniz kuvvetlidir, sağlıklı kararlar verirsiniz bu özelliğinizle yasalarla ilgili meslekler size cazip gelir, baştan aşağı mükemmeliyetçi birisiniz, asla tatmin olmazsınız, biraz daha esnek olur, biraz daha yaratıcı olur ve kendinizi daha az eleştirirseniz, kendinizi bu kadar baskı altında hissetmekten kurtulursunuz, kendinizi biraz özgür bırakın ve derinlerdeki arzularınızın farkına varın.

    Ünlü sporcuların, şampiyonların burcudur, kusuru sabırsız ve kavgacı oluşunuzdur.

    5) SFENKS (27 Aralık -25 Ocak)

    Her yaratığın şekline girebilen ve hazinelerin koruyucusudur, aslan vücutlu olarak resmedilirler, bu burçta doğanlar kendilerini her koşula uydurabilirler, hırçındırlar, çok disiplinlidirler ve son derece hassastırlar, bazen kibirli olurlar, meslek olarak kendi işlerinde çalışmayı severler.

    Karakter:

    Çok nazik, kibar birisiniz, her zaman çevrenizdeki kişileri dinliyorsunuz, karakterleri iyi tahlil ediyor, kolay adapte oluyor ve iyi tavsiyelerde bulunuyorsunuz, karşılık beklemeden veren bir kişiliğiniz var, çok hoşgörülüsünüz ve her zaman başkalarına yardım ediyorsunuz, bu yüzden insanlar bazen sizi suistimal ediyorlar, onlar samimi, içten oldukları müddetçe, sorun yok ama ihanete uğradığınızı hissederseniz, intikamınızı almaktan çekinmiyorsunuz, gazabınızdan korkuluyor, büyük çaba gereken işlere girişmekten kaçınmıyorsunuz, bu enerjiniz başkalarına cazip geliyor.

    Tutkulu yapınızla sert kararlar alıyorsunuz, duygusal olarak ailenize büyük destek oluyorsunuz, çok iyi bir baba ve eşsiniz

    6) SHU (26 Ocak -24 Şubat)

    Güneş ışığı ve rüzgarın tanrısıdır, bu burçta doğanlar inanılmaz derece yaratıcı güce sahip insanlardır, yeteneklerini gösterebilirlerse başarıya ulaşmaları kaçınılmaz olur, prensip sahibi, mizah gücü yüksek insanlardır, kusurları tereddüt etmeleri ve bu yüzden büyük fırsatları kaçırmalarıdır, sosyal alanlarda çalışmayı severler, ayrıca ziraat, danışmanlık ve hayvanlara zulmü önlemek gibi konularda çalışmayı severler.

    Karakter

    Kendinizi hep öne atan, daima uyanık, başkalarına açık bir kişiliğiniz var, hayat dolu, enerjiksiniz, önyargılarınız yoktur, tutkulu içgüdülerinizin sizi yepyeni ve zengin tecrübeler yaşamanız için rehberlik eder, ihanete uğrasanız bile, nsanlığa sarsılmaz bir güveniniz vardır, çünkü çok olumlu düşünen ve iyimser bir insansınız. Sakin, kendine güvenli bir karakteriniz vardır ve cömertsiniz, bu yüzden insan kaynakları, konusunda meslek seçersiniz, aşık olunca bu derin bir aşk olur ve aşkınızı nasıl taze tutacağınızı bilir, sürprizler yaparsınız, kararlısınız, yıkılan köprüleri nasıl onaracağınızı iyi bilirsiniz, fakat bazen fazla idealist olursunuz ve yüksek standartlarınızı karşılayacak mükemmel kişiyi bulana dek beklersiniz.

    Çok iyi aile babası veya anne olursunuz, çocuklarınız sizin göz bebeğinizdir.

    7) İSİS (25 Şubat – 26 Mart)

    Osiris’in karısı ve ana tanrıçadır, doğum yapan kadınları, yolcuları ve devleti korur. Başında iki boğa boynuzunun üzerinde duran bir güneş figürü taşıyan bir kadın olarak resmedilir,

    Karakter

    Maddi konularda çok başarılı insanlardır, ayrıca evlerine bağlıdırlar, dışarıda eğlenmektense, evde ailesi, çocuklarıyla vakit geçirmeyi tercih ederler, bu burçta doğanlar çocukken utangaç, içine kapanık olurlar ama daha sonra açılırlar, okumayı severler, kendilerini yetiştirme yeteneğine sahiptirler, üniversite bitirmeseler bile son derece kültürlü, bilgili insanlar olarak herkesi kendilerine hayran bırakırlar, doğaya meraklıdırlar, dağcılık, bisiklet, yürüyüş sevdikleri uğraşılardandır.

    8) OSİRİS (27 Mart – 25 Nisan)

    Mısır ın en büyük tanrılarından biridir, üretkenlik ve büyümeyi temsil eder, aynı zamanda öbür dünyanın tanrısıdır, ölülerin tanrısıdır, sonsuz hayatın sembolüdür.

    Karakter

    Çok meraklı bir kişiliğiniz vardır, sıradan biri değilsiniz, hayata bağlı ve kendine güvenlisiniz, hayatınızın her anını yoğun yaşarsınız, başarısız olmaktan korkmazsınız, hayatınızda hiçbir şey durağan değildir, daima yeni maceralara yelken açarsınız, ama tüm bu iyimserliğinize rağmen, bazen hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, sözlüğünüzde ‘ilgisiz’ kelimesi bulunmaz, arkadaşlığınız sağlam olur, tutkulusunuz. Aile, akrabalık ilişkilerine çok önem verirsiniz, önemli günlerde mutlaka aile üyeleriyle bir araya gelmek istersiniz.

    Çocuklarınızı disiplinli bir şekilde büyütürsünüz.

    9) AMUN (26 Nisan- 25 Mayıs)

    Mısır inanışlarına göre Amun dünyayı yaratan tanrıydı, bu burçta doğanlar güçlü, zinde ve önderlik etmeyi seven kişilerdir, iradeleri de güçlüdür, cesur ve kendilerine güvenlidirler,

    Mükemmel lider olurlar, kusurları hoşgörüden yoksundurlar. Para konularındaki mesleklerde başarılı olurlar.

    Karakter

    Duygusal bir yapınız vardır bu yüzden bazen kendinize olan güveninizi kaybeder ve melankoli ile neşe arasında gidip gelmeye başlarsınız, hassas yapınızı hayal gücünüzün ,çok zengin olduğunu gösterir, başkaları sizi gizemli biri olarak görebilirler, sizi yatıştırmak için sabırlı olmaları gerekir, bazen kendinizi korumak amacıyla, kendinizi başkalarından izole eder, kendi kabuğunuza çekilirsiniz, sosyal konulara eğiliminiz vardır, adil, dürüst bir insansınız ve vicdanlısınız bu özellikleriniz sayesinde insanlar size hayranlık duyarlar korkularınıza rağmen aşk hayatınızın önemli bir parçasını teşkil eder ve aşkınız için dağları yerinden oynatabilirsiniz!

    Eşinizde ileri görüşlülük, otoriterlik ve nezaket ararsınız.

    10) HATHUR (26 Mayıs – 24 Haziran)

    Dünya ve gökyüzü tanrıçasıdır. Duygusalsınız, aşk sizin için çok önemlidir, çekici ve romantik bir insansınız.

    Karakter

    Çok meraklı bir kişiliğiniz vardır, sıradan biri değilsiniz, hayata bağlı ve kendine güvenlisiniz, hayatınızın her anını yoğun yaşarsınız, başarısız olmaktan korkmazsınız, hayatınızda hiçbir şey durağan değildir, daima yeni maceralara yelken açarsınız, ama tüm bu iyimserliğinize rağmen, bazen hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, sözlüğünüzde ‘ilgisiz’ kelimesi bulunmaz, arkadaşlığınız sağlam olur, tutkulusunuz. Bazen herkese güvenmenin kötü sonuçlarını görerek, üzülürsünüz, bazen insanlar sizin cömertliğinizi, fedakarlığınızı suistimal ederler, böyle durumlarda ihanete uğradığınızı hisseder ve asla unutmazsınız.

    İyiliği unutmadığınız gibi, kötülüğü de unutmazsınız. Çocuklarınız için her fedakarlığı yaparsınız.

    11) ANKA (25 Haziran – 24 Temmuz)

    Sihirli anka kuşuyla resmedilir, risk almayı severler, kusurları inatçı ve hayalci olmalarıdır.

    Karakter

    Çok karizmatik bir insansınız, insanları çabuk ikna eder, kendinize bağlarsınız, çok sevilirsinizi ve her zaman çevrenizde sizinle birlikte vakit geçirmekten hoşlanan dostlarınız olur, cesur ve açık görüşlüsünüz, aldığınız kararlar çok doğru olur ve bu yüzden herkes size hayranlık duyar, insanlara cesaret verir, kendine güven duymalarını sağlarsınız, diktatör olmadan doğuştan lider birisiniz, çok uzak görüşlüsünüz, fakat ilişkilerinizde kendinizden fazla vermezsiniz, ama bir kere eşinizi seçtikten sonra çok cömert olursunuz ve güçlü bağlar kurarsınız. Çocuklarınızın derslerine yardım eder, onları mümkün olduğunca iyi yetiştirmeye çalışırsınız.

    Aileye çok önem verirsiniz.

    12) ANUBİS (25 Temmuz – 28 Ağustos)

    Bu ölüm ve öteki dünyanın tanrısıdır, mumyalama törenlerinde rastlarız. Ölünün öbür dünyaya geçişini gözetler, ruhlarını yargılar ve onları korur ismi çakal anlamına gelir genellikle dik kulaklı bir çakal veya köpek biçiminde resmedilir

    Karakter

    Biraz çelişkiler içindesiniz, hem yalnızlığı seviyorsunuz, hem de başkaları olmadan yapamıyorsunuz, gizemli ve sırlarla dolusunuz, gölgeyi ışığa tercih ediyorsunuz, popüler olmaktansa, gizlenmeyi yeğliyorsunuz, olağanüstü hassassınız, ve çok sadık birisiniz hem kendinize hem de başkalarına karşı çok dürüstsünüz, idealist birisiniz ve bu yüzden hayatınızda büyük hayal kırıklıkları yaşayabilirsiniz ama bunlar uzun sürmeyecektir, ve sonunda mutlaka üstesinden geleceksiniz, ve çözümler bulup, kontrol altına almayı başaracaksınız, öğretmen, doktor, psikoloji, insan kaynakları konusuna çok yatkınsızın, çünkü bilinçaltı dünyasını derinden anlıyorsunuz.

    Yapınız bazen duygusal anlamda zayıf hissetmenize, karar verememenize yol açabiliyor, eski yaraların tamir olması zordur ve siz ruh eşinizi bulmak size zor geliyor, bu yüzden eş seçerken çok dikkatlisiniz, eşinizde karşılıklı saygı ve güven bekliyorsunuz.

  • Evlilik Fobisi

    Evlilik Fobisi

    Evlilik korkusu nedir?
    Evlilik korkusu, kişinin çevresinde ve ailesinde yaşadığı olumsuz evlilik örneklerinden edindiği bilgiler doğrultusunda yaşadığı psikolojik bir bağlanma korkusudur.

    Farklı kültür ve farklı ailelerde yetişen kişiler karşı tarafa bağlanarak kendilerini bu zorlu kurumun içine sürüklemek istemezler. Evlilikte çoğul düşünerek bu doğrultuda kararlar alması gereken bireyin yaşadığı olumsuz duygu evlilik korkusunu oluşturur.

    Evlilik korkusunun nedenleri
    Evlilik korkusunun en büyük nedeni çevresel ve ailesel faktörlerdir. Kişinin ailesinde anne babanın mutsuz ve sürekli tartışıyor olması bu korkuyu doğurabilir. Ayrıca kişinin çevresinde yaşayan evli çiftlerin kavgalarına ya da tartışmalarına şahit olması da bu korkunun artmasına sebep olabilir.

    Kişi çelişkiler yaşar, kendisinin de mutsuz bir birlikteliğinin olacağına inanır. Evlenmekten vazgeçer ve evlilik kurumuna olan ilgisi de zamanla yok olur.

    Ayrıca uzun süre yalnız yaşayan bir insan başka biriyle birlikte yaşamayı kabul etmekte zorlanabilir ve evlilikten kaçabilir. Fakat bu durum mutlu bir ailede yaşamış çocuklarda da görülebilir. Bunun nedeni ise mutlu bir ailede büyüyen çocuğun mükemmeliyetçi bir ruh halinde olması ve karşı taraftan da bunu beklemesidir. Kısacası, mükemmeliyetçi olmak da bu korkunun oluşmasına sebep olabilir.

    Boşanma fikri evlilikten soğutuyor
    Ülkemizde ailevi ve çevresel baskılar nedeniyle boşanmanın zor olması da evliliği engelleyebiliyor. Evlenen çiftlerin ne olursa olsun boşanamayacağını düşünmesi ve düğün, nişan gibi geleneksel uygulamaların getirdiği stres de insanları evlilikten uzaklaştırırabilir.

    Daha iyi eş bulma düşüncesi de evliliği zorlaştıran nedenlerden biridir. Adayları, ekonomik, kültürel ve eğitim alanında sürekli başkalarıyla kıyaslamak bir süre sonra kişiyi kronik bekarlığa götürebilir.

    Evlenince ev işlerine katkı sağlamak, anne ve baba olmak, ileride çocuğa iyi bir yaşam sunmak ve özgürlüğün kısıtlanması (halı saha maçları, eğlence mekanları vs.) ihtimali de kişileri evlilikten uzaklaştırabilir. Bu kişiler evlilik sürecinde hayatlarının giderek monotonlaşacağını düşünerek evlilikten uzak durur.

    Evlilikten korkan insanlar daha çok bekar ve yalnız yaşayan insanlarla görüşmek ister. Fazla mükemmeliyetçi düşünürler ve evlilikle ilgili sorulara çelişkili cevaplar verirler.

    Bu karakterdeki insanların evlenmesi riskli
    Narsist ve egoist kişilik bozukluğu olanlar evliliklerinde büyük sorunlar yaşayabilir. Sosyal uyum bozukluğu ya da asosyal kişilik bozukluğu onların evlilikleri eğer eşlerden biri fedakar değilse genellikle boşanma ile sonuçlanır. Aileler kişilik bozukluğu olan çocuklarını, evlenince normale döneceği düşüncesinden kurtularak evlilikten uzak tutmalıdır.

    Beynin accumbens bölgesindeki D1, D2, D3 reseptörlerinden D1’in yetersiz kaldığı ya da D2’nin aşırı etkin olduğu bireyler de evliliğe yatkın değildir. Bu kişilerde hastalık derecesinde çapkınlık söz konusudur. Maalesef D1 ve D2’nin çalışma fonksiyonlarını gösteren pratik bir test henüz mevcut değildir.

    Evlilik korkusunu yenmek için…
    Evlilik korkusunu yenmek için kişinin özgüveni kadar başkalarına da güvenmesi gerekir. Bu korkuyu yaşayanların, paylaşmayı öğrenmeleri ve önyargısız olmaları gerekir.

    Evlilik korkusu yaşayanlar doğru bir ilişkiden neler beklediklerini tam anlamıyla düşünmelidirler. Düzgün, düzenli ve disiplinli yaşamak, kişisel başarının anahtarlarından biridir. Sağlıklı toplumlar, sağlıklı ailelerden oluşur.

    Sağlıklı evlilikler bir toplumun en sağlam dinamikleridir. Bu nedenle düzenli, başarılı bir yaşam ve sağlıklı, uzun ilişkiler yaşayabilmek için gerekirse psikolojik destek alınmalıdır.

    Evlilik korkusu

    Evlilik Hazırlığı

  • Burçlara Ters Açı

    Burçlara Ters Açı

    KOÇ

    Sözünde duramayan, özgüveni olmayan, gıcık şahsiyet. Hayat boyu illa
    birileri onu iteleyecek. Var ya, bütün ev kuşları , ana kuzuları genelde
    bu burçtan çıkar. Bunun sevdası bile bir halta yaramaz. Genelde platonik
    takılır hasbam. Yoktur ki cesaret denen şeyin zerresi bunda, gidip de
    söylesin. Hadi bir mucize oldu zar zor söyledi ve sizde bir halt edip buna
    uydunuz. Eğer uçarı, hayatla eğlenen, aşkta heyecan arayan bir kişi iseniz
    bittiniz kuzum siz. Duygusal takılır bu koçlar. Sıkıcı mı sıkıcıdır. Her
    an ağlamaya, ahlanmaya meyillidir. Ona bir şeyi bin kere anlatın anlamaz.
    Bi de anladım havaları ve sonunda anlattığınız şeyin tam tersinde konuyla
    ilgili yorumları yok mudur. Deli olursunuz. Soru sorup ne olduğunu ya da
    ne kadar sıktığınızı anlamaya kapasitesi yetmez. Ama toplum tarafından
    sevilir. Niye , çünkü kendinden başka bir zararı yoktur çevreye. Öyle hile
    dolanı becerecek zeka yoktur ki onda. Siz ona fıkra anlatın o gülsün, siz
    ona bir şey anlatın o dinlesin. Başka bir işe yaramaz. Kıskanç, gıcık ve
    sıkıcıdır o…

    BOĞA

    Bunun var ya, insan beynini yormaktan başka bir şey yaptığı yoktur. Orda
    burda arkanızdan atar tutar. Hele de size karşı ilgisi var ve siz ona
    karşı kayıtsızsanız yandınız demektir. O zaman her şey beklenir bundan.
    Yerin dibine sokar sizi. Artık saçınızı başınızı mı yolarsınız, sinirden
    alkole mi başlarsınız o sizin tercihiniz. Melek yüzlü şeytandır bu
    boğalar. İntikamcıdır. Hayatta pek bi halt olmazlar. Ailelerinin durumu
    iyi değilse de vay hallerine. Her şeye löp diye konmak isterler. Çok param
    olsun, en güzel sevgili benim olsun, olsun, olsun, olsun…. kendini
    dünyanın merkezi sanır. Sizden çıkarı varsa sizden iyisi yoktur bu zavallı
    mahlukatlar için. Genelde evde kalmışların burcudur. Ya evlenmezler, ya da
    geç evlenirler. Zaten kim ne yapsın bu uyuzları. Erkenden mezara sokar
    sizi. Bunun tek boğalığı burcunun ismidir. Aslında akreptir bu akrep.

    İKİZLER

    Dönek, iki yüzlü, karakter çorbası, tek başına tek bir işe bile yaramayan
    asalak. Tatlı dilli yılan. Bu var ya bu hayatı boyunca onu bunu sömürüp
    durur. Bol organizasyonlu, bol dedikodulu, fesat mı fesat, defolu tipin
    tekidir. “Hadi arkadaşlar şunu yapalım…” “Aaa ayıp
    ettin tabii ki gelirim….” “borcum olsun… “ en çok
    kullandığı fakat bir türlü lafın yerini bulmadığı yalanlarından bir
    kaçıdır. Çok da iyi yalan söyler. Gevezedir de. Sır tutamaz. Boştur bunun
    ağzı. Ayaklı gazete dedikleri türdendir bu. Gezsin, tozsun, eğlensin o
    kadar. Öyle sıkıya mıkıya gelemez fazla. Laf olsun diye konuşur, evlenmek
    için evlenir, desinler diye yapar. Bir sözü diğerini tutmaz. yanında kimse
    olmayınca da korkağın tekidir. ha bire birilerinin , bir şeylerin
    arkasından konuşur. Onun arkasından konuşur, bunun peşinden konuşur. Ha
    babam konuşur. Güvenilmez tipin tekidir bu. Ama şeytan tüyü vardır
    bunlarda. Kendini affettirmeyi iyi becerir. Çabuk kandırır karşısındakini.
    En dikkat edilmesi gereken burç grubudur. Tembel ve beceriksizin tekidir.
    Aldığı hiçbir işi tamamlayamaz.

    YENGEÇ

    Kendini akıllı sanan, saftriğin biridir. Her şeye kolayca inanır. Gidenin
    ardından asırlarca yas tutar bu. Bir de bir gün her şeyin iyi olacağına
    ilişkin paranoyası yok mudur. Gel de çıldırma. Onu dış görünüşünden daha
    çok ilgilendiren bir şey yoktur bu dünyada. Birkaç iltifatta yelkenleri
    suya indiriverir hemen. Bencilin tekidir. Her şeyin en iyisini, en
    doğrusunu kendisinin bildiğini sanır. Sanki bu dünyaya yüce bir görev için
    gelmiş gibi davranır. Koç kadar ana kuzusudur bu. Bir de hayat boyu
    ardında yaslanacağı bir duvar olsun ister. Bir gün melek, bir gün
    şeytandır. Yani bir türlü çözemezsiniz onu. Sürekli gelgitlerde yaşar.
    Tehlikelidir. İnsanı kolayca avucunun içine alır. Eğer nefretini
    kazanmışsanız dikkat. Böyle durumlarda öfkesi henüz tazeyken pek
    çevresinde durmayın. Çünkü o zaman yapmayacağı şey yoktur. İlişkilerinde
    zordur. Birini severse onu sanki malı gibi sahiplenir, ama gözü de sürekli
    dışarıdadır. Bu uyuzla dostluk neyse de, aşk asla. Çünkü kaprisleriyle
    sizi hayatınızdan bezdirir.

    ASLAN

    Bu aslan var ya aslan. Bu komedi şey kendisinin gökten zembille indiğini
    sanır. Bu ıssız bir adaya düşse, yanında isteyeceği üç şeyden biri
    aynadır. Kendinde şeytan tüyü olduğunu düşünür. Sanki bu olmasa çevresinde
    ki hiç bir şey düzgün gitmeyecek gibi zanneder. Oysa en büyük yamuk
    kendisidir. Bunu bir odaya iki gün kapatın kesin ölür. Hele bir de odada
    ayna yoksa iki gün bile sürmez. Özgürlüğü asla vazgeçemeyeceği şeydir.
    Saftır aslında bu. Kuş kadar beyni olan bir insan bile bunu kolayca
    kandırabilir. Öyle ince detaylardan pek anlamaz. Bir yalan söylediğinde,
    ya da gizli bir iş yaptığında kısa sürede muhattabına kendi kendini ele
    verir. Çünkü plan yapacak yaptığı planı doğru düzgün uygulayacak hadi
    diyelim uyguladı saklayıp gizleyecek kadar potansiyel yoktur onda. Sakın
    bu aslan megolamanına nasıl göründüğünüze dair bir şey sormayın. Çünkü siz
    kendinizi ne kadar mükemmel hissederseniz hissedin, o olumsuz bir şey
    bulacaktır. Bu şahsiyetle kavga ettiğiniz de , size saldıracağı ilk konu
    dış görünüşünüz olacaktır. Kilonuzdan tutunda, gözlerinizin şaşılığına,
    dudaklarınızın inceliğine kadar v.s ne varsa onu fazlasıyla ilgilendirir.
    Ruh sağlığı açısından tehlikelidir.

    BAŞAK

    Hemen hemen her şeye kolayca uyum sağlar. Çünkü başka türlü ortam yapamaz,
    çevre genişletemez. Kendi fikirlerini sırf çevresindekiler eksilmesin diye
    savunmaktan korkar. Zaten kim karşısında her söylediğine he diyen bir tip
    istemez ki. Bunun en sinir bozucu huyu , insanlarla konuşurken onların,
    rahatsız edecek kadar gözlerinin içine dik dik bakmasıdır. Genelde efendi
    takılır. Ama içten içe her türlü çılgınlığı yapmaya meyillidir.
    Şıpsevdidir, sessizdir, kuruntuludur ve genelde dalgındır. Sizinle
    konuşurken çoğunlukla kafasından başka şeyler geçer. Yaptığı iyilikleri en
    ufacık bir hatanızda her an başa kakabilir. Fazla alaturkadır. Ayrıca
    saplantılı tipin tekidir. Şıpsevdiliğine rağmen birine kafayı taktığı
    zaman , karşısındakini bayana kadar zorlar. ilişkilerinde romantik olmaya
    çalışır. Ama bir süre sonra can sıkar. İçmeyi pek bilmezler. Hele de
    moralleri bir şeye bozuksa, -ki genelde bir şeye bozuktur- en son içmeye
    gidilecek kişidir. Hadi iyi niyetiniz size bir halt etti ve gittiniz, o
    zaman yanınızda onu bir nebze susturmak için bir bant bulundurun. Normalde
    pek konuşmayı ve diyalog kurmayı bilmeyen bu şahıslar, içince yerdeki
    taşla bile konuşurlar. Onlar için yarın değil, bugün önemlidir. Genelde
    karakterini oturtamamış kişilerdir.

    TERAZİ

    Mıy mıy terazi, dır dır terazi. ıııyyy bu var ya bu bıdı bıdı konuşur.
    Soğuk nevalenin tekidir. Bunu en çok kendisi sever, sonra annesi, sonra
    varsa teyzesi… sonra, sonra bunu kimse çok sevmez. Canınız sıkıldığında
    en son arayacağınız kişi olmalıdır. Çünkü sizin ufak bir moral
    bozukluğunuzu dahi depresyona kadar götürür. Kafasını her şeye takar. Gel
    git akıllının tekidir. Bir gün size çok yakın davranır, ertesi gün bir
    bakarsınız suratınıza dahi bakmıyor. Sırlara , gizemli şeylere çok
    meraklıdır. Müthiş bir dedikodu deposudur. Kim kiminle ne yapmış, bilmem
    kim nerde ne etmiş, miş de miş miş… hemen hemen çoğunu bir yerlerden
    duyar, görür, bilir. Yapmacık beyinlinin tekidir. Akıllı takılır,
    takıldığıyla kalır. İnsanı boğan sıkan bir havası vardır. Başta zor bir
    ihtimalle de olsa size çekici ve ilginç gelse bile, sonrasında mazoşist
    değilseniz şayet kaçacak delik ararsınız. Yemeğe düşkündür. Özentinin
    tekidir. Çevresi tarafından robot, soğuk ve dengesiz olarak tanınır.
    Tatminsizin tekidir. Son olarak çok fazla kaile alınacak biri değildir.

    AKREP

    Çevresine genelde ılımlı ve temiz kalpli havası veren akreplerin,
    insanları dumura uğratmakta üstüne yoktur. Kuşkucu, kıskanç ve iki
    yüzlünün biridir. Size ne zaman hangi yüzünü göstereceğini de asla
    kestiremezsiniz. Bazen şefkatli, sıcak, bazen de saldırgan ve soğuk bir
    buzdolabı gibi olur. Onun sizin yüzünüze gülüyor olması, asla size karşı
    iyi niyetler beslediğinin garantisi değildir. O tam bir tiyatrocudur.
    Bencillik onda hat safhadadır. Bu var ya bu, öyle melun bir şeydir ki,
    Allah bunun şerrinden düşmanımı bile korusun. Kafaya koyduğunu yapar bu.
    Vücut dilini çok iyi kullanır. Yüz mimikleri ise en çok olan insan
    tipidir. Her olaya , her şeye bir mazereti vardır. Çok dikkatli ve
    akıllıdır. Avına sinsi sinsi yaklaşır. Eğer çevrenizde bir akrep varsa,
    bence onunla kesinlikle dost olmaya çalışın. Kıskançlığı yüzünden ise
    yapmayacağı şey yoktur bunun. Sürekli ilginin kendisinde olmasını ister.
    İnsanı çileden çıkaracak kadar kendine güveni vardır. Burcunun adı gibi
    akrepin tekidir. Melek yüzlü şeytan lafı sanki bunun için söylenmiş
    gibidir.

    YAY

    Ah sen var ya sen… Düzenbazlar düzenbazı, dedikoducu ve bi o kadar geyik
    insan. Senin adam olman için kafana taş düşmesi ve ya birinin başına
    balyozla vurması falan mı lazım. Nedir bu gevezelik. Bunun konuşur,
    konuşur çenesi de yorulmaz. Beleşe bayılır. Ben yaptım, ben ettim havaları
    yok mudur bunun, insanın gırtlağına yapışıp boğası gelir. Heyecan
    manyağıdır bu. Bağımsızlığına en düşkün burçtur. Duruma , ortama göre
    anında değişirler. Nabza göre şerbet tutarlar. Buna gazı verdin mi bir
    daha tutamazsın. Bir şeyi abartmaya bayılır. En ufacık , en basit olayı
    bile süsleyip öyle anlatırlar size. Dikkat yoksunudur bu yaylar. Allah
    bunların sevgililerine de sabır versin. Bir insan ancak bu kadar kaprisli
    olur dedirtir insana. Bardağın hep dolu tarafını görecek kadar, hayattaki
    olumsuzluklara gözlerini kapatırlar. Sıkılınca kaçarlar. Eğer sonunda bir
    çıkarları yoksa, mücadele etmeyi pek sevmezler. Bunların burcunun adı yay
    değil çakal olmalıymış aslında. Bunlar için hayatta kendilerinden daha
    önemli hiçbir şey yoktur. Biten ilişkilerinin ardından konuşur, kızdığı
    arkadaşlarının arkasından atar tutarlar. Bu yüzden pek güven vermezler
    insana. Daha nasıl güven versin ki , sırf heycan için yaşayan, dedikoducu
    tip demedik mi? Biz bir şey biliyoz da yazıyoz heralde.

    OĞLAK

    İnatçı keçi seni. Seni gurur budalası, pire için yorgan yakan şapşal seni.
    Dobralıkla patavatsızlığı bunun kadar karıştıran başkası yoktur şu
    cihanda. Her an bir siniri krizi geçirmeye müsaittir. Onun için o daha iyi
    , bu daha kötü gibi bir ayrım genelde yoktur. İki şey arasında kıyas
    yapamayacak kadar absürt ve gerksiz bir insandır. Bu nedenledir ki, çok
    mecbur kalmadıkça saçlarınızın yeni şeklini, kıyafetinizde yaptığınız
    değişikliğin nasıl olduğunu , bu rüküşten ve ya daha doğrusu bu garip
    insandan başka birine sorsanız iyi edersiniz. Kıskançlığından falan değil
    , ahmaklığından sizi sorduğunuza pişman eder. Yani biraz kaz kafalının
    tekidir. Onun aklı fikri arkadaşlarıdır. Sonra da onlardan yer nanayı ,
    görür gününü. Özel hayatının didiklenmesinden hiç hoşlanmaz. Sanki kimin
    umrundaysa bunun kendi gibi sıkıcı kurallarla boğulmuş özel hayatını. Eğer
    bi filmi onunla birlikte izleme gafletine düştüyseniz şayet, size durup
    dururken oyuncunun en son ne söylediğini sorar, filmin her sahnesinde
    yorum yapar, o da olmadı absürt bir şey bulur kafanızı karıştırır. Olmadık
    yerde güler, olmadık yerde soru sorar. Onu sorar, bunu sorar… Sanki
    mezar taşına yazdıracak yıllarca bilmem kimlerin canına tak ettirip
    öğrendiği onca gereksiz bilgiyi.

    KOVA

    Görgüsüzün biridir. Yaşantısı boyunca kompleksleriyle hem kendisini hem de
    çevresindekileri canından bezdirir. Özentidir, ayrıca basmakalıp tipin de
    biridir. Değişime pek açık olduğu söylenemez. Okul hayatının parmakla
    gösterilen parlak çocuğu değildir. İş hayatında ise hep kolay işleri
    tercih eder. Potansiyeli daha fazlasına izin vermez. Olsa da olur,
    olmasada olur tipin tekidir. Yemeğe olan düşkünlüğü de ayrı bir mevzudur.
    Genelde obezler bu burçtan çıkar. Yani yakınınızda bunlardan bir iki tane
    olması sakıncalı değildir. Genelde sizi kompleksleriyle boğar ama onun
    dışında diğerlerine göre daha zararsızdır. Yıllar sonra bir anıyı
    hatırlayıp efkarlanır bu yaylar. Pek nostaljiklerdir. Onu bunu yıllar
    sonra hatıra olur diye saklamaya bayılırlar. Her ne kadar içlerinden
    bazıları ağır abi, hanım ağa gibi bir görüntü çizseler de, hemen hemen
    hepsi sulugözlü, duygusal tiplerdir. Canınız sıkıldığında sırf muhabbet
    için, telefon defterinizde bir yayın telefonunu bulundurabilirsiniz. Ama
    akıl almak, nasihat almak, problemlerinizi çözdürmek için arayacağınız en
    son kişi olmalıdır. Çünkü onun zaten kendisi bir problemdir.

    BALIK

    Ah sana nedir bilmiyorum ki. Saf mısın , salak mısın? Yüz yıl yaşasa,
    olgunlaşacağına daha da bir çocuklaşır bu. Ona kırılır, buna alınır,
    küser, kızar…. Ayyyy… İnsanın bunu düşünürken bile içi daralır.
    Hayatta zaman zaman önüne çıkan fırsatları , bir türlü değerlendiremeyen
    beceriksizin tekidir. Yaşamı boyunca kolay yoldan para bulmayı hayal eder
    bu. Zaten uyumadığı anlarda, çok az istisnai durum dışında genelde hayal
    kuruyordur. Hep çelişkilerle doludur. Bir de sanki hiç olumsuz huyu yokmuş
    gibi, bir kuru inadı vardır ki… İnsanın kanserli hücre olup, onun iç
    organlarına karışası gelir. Tam bir karın ağrısı, baş belasıdır. Bunun
    huyuna , suyuna git sonra canın ne istiyorsa yaptır buna. Ama bana
    sorarsan kendin yap daha iyi. Tam bir bunalımdır. Ona sorsan hayatta en
    büyük acıları bu çekmiştir, gelen buna vurmuştur, giden buna vurmuştur. Ah
    zavallı daha ne yapsındır ki. Bunun bindiği gemi batar, tuttuğu dal
    kırılır. Anılarla yaşamaya bayılır. Geçmişinden asla sıyrılamaz. Dış
    görünüşe çok fazla önem verir. Onun bir şeye moralinin bozulması için
    nefes alıyor olması bile yeterlidir. Öyle lider olmak gibi bir kaygısı
    yoktur, kıyıda köşede kendine bir yer bulsun yeter. Onu mutlu etmek
    neredeyse imkansız gibidir. Her hangi bir şeye bile hemen sevinebilir, ama
    asla mutlu olmaz. Şahsiyetsiz, karamsar, olsa da olur ama olmasa acaba
    daha mı iyi olurdu dedirten tuhaf insancığın tekidir…

  • Gücün Karanlık Tarafı ve Burçlar

    Gücün Karanlık Tarafı ve Burçlar

    Gücün karanlık tarafı: Koç
    Koç çok fazla zorlayıcı talepkar bencil duygulardan bağımsız saldırgan ve sert olabilir. Huysuzluk ve sabırsızlık Koç’un en zorlandığı taraflardır ve bu onun çok fazla proje başlatıp hiç birini bitirmemesine neden olabilir. Küçük çocuklar gibi hemen memnun edilmek isterler. Koçbu dünyada ondan başkası yokmuşcasına bencil olmaya eğilimlidir.

    Koç’un en karanlık tarafı kişisel ya da sosyal boyuttan gelir. Buna ‘işşiz savaşçı’ denir. Bu durum Koç’un enerjisini harcayacak yeri olmadığında ortaya çıkar. Koç aktif olduğu zaptettiği ve bir görevi sahplendiği sürece enerji çok güzel akar. Koç işsiz kaldığı anda ölümcül olabilecek marazi durumlara sebep olabilir. Koç’un Tart kartı İmparator’dur ve yeni ufuklar fethetmeye hazır son derece güçlü bir erkeği betimler. Karttaki sorun imparatorun fethedecek yeri kalmadığında bir zorbaya dönüşmesiyle başlar.

    Gücün karanlık tarafı: Boğa
    Boğa’nın karanlık tarafı maddi hayata olan saplantıdır. Bir sabit ve bir toprak burcu olarakdurgunlaşabilir ve inatlaşabilirler ve dünyanın tüm burçları gelip ona hareket etmeleri gerektiğini söyleseler bile bunu kesinlikle reddederler. Saplantı fikirler ya da düşünce şeklinde de olabilir. Kolaylıkla yanlış yola sapmamaları için gözleri bağlanmış bir boğa veya inek gibi davranmaya başlayabilirler. Bir Boğa olan Karl Marx kendi felsefeleri konusunda saplantılıydı. Dinlerin kitlelerin afyonu iddia etmişti. Pek çok konuda haklıydı ama sonunda diğer dinler üzerinde uyuşturucu etkisi oluşturan yeni bir din yarattı komünizm. Yarattığı şey ekonomiye ve maliyeye dayalı bir dindi.

    Bir başka ünlü Boğa da Freud’dur. Her ne kadar insanlığa ilk tutarlı psikoloji sistemini kazandırmış olsa da tüm sorunlarımızın cinsellikten geldiğine dair bir takıntıya sahipti. Bu şaşırtıcı bir şey değil. Boğa her şeyden önce çok tensel bir burçtur ve zıt burcu Akrep cinselliği yönetir. Freud’un gırtlak kanserine yakalanmış olması ilginçtir. Çoğu zaman bedenimizdeki bir organı aşırı kullandığımız zaman hastalanırız. Gırtlak Boğa tarafından yönetilir ve kanser de sonuçta kontrol edilemeyen hücrelerin çoğalmasıdır. Freud’un Boğa mizacı sonucunda gırtlağı aşırı aktif hale geldi ve onu öldürdü.

    Gücün karanlık tarafı: İkizler
    İkizler’i yöneten gezegen Tanrıların habercisi Merkür’dür. Tanrısal mesajcı olarak hem Olympus’a (Cennet) hem de Altdünya’ya (Cehennem) giriş iznine sahip tek tanrıdır. Hem safhem de kutsal şeylere saygı duymayanlar tarafından aynı derecede sevilirdi. Altdünya’nın onu kabul etmesinin nedeni onun hırsızların ve yalancıların tanrısı olmasıydı. İkizler hırsızlık ve yalanı yönetirken zıt burcu olan Yay gerçeği yönetir. Neden İkizler yalanları ve hırsızlığı yönetir? İkizler burcundaki pek çok kişi bu haberi duyunca üzülmüştür. Bunun nedeni onların tacir olmalarıdır ve tüm tacirler kar sağlamak için zam yapmak zorundadır. Zammın yüksek olması onları fiyatlar hakkında yalan söylemeye iter daha sonra da geri adım atamazlar. İkizler çok geveze olabilir iyi bir dinleyici oldukları da söylenemez. Eğer İkizler’e bir noktayı ispat etmek istiyorsanız kısa ve öz olun. Dikkatleri kısa sürede dağılır.İkizler’in farkında olması gereken bir başka şey de fazla merakın başlarını derde sokacağıdır. Araştırmacı akılları onları bilinmeyen bölgelere götürebilir ya da daha doğrusu manik depresif bir hale sokabilir ruh hallerinin ve enerjilerinin içinde sert iniş ve çıkışlar yaşayabilirler.

    Gücün Karanlık Tarafı: Yengeç
    Yengeç’in karanlık tarafı elbette ki şefkat ve besleme yetenekleriyle alakalıdır. Ben bunu Yahudi Anne sendromu olarak adlandırıyorum. Bu durum siz birini korumaya iyileştirmeye ve beslemeye çalışırken ona bağlanmanızla oluşur. Bunu aşırı korumacılık ve suçluluk duygusunun karışımının yarattığı bağımlılık olarak tarif edebiliriz. Bu karanlık tarafa bir örnek şöyle olabilirdiyelim bir hemşire hastasına aşık olur ve onun iyileşip hastaneden taburcu olmasını istemezçünkü taburcu olursa onu terk edecektir. Yengeç karşıdan karşıya geçmek istemeyen yaşlı hanımları sırf kendini iyi hissetmek için bunu yapmaya zorlamaması gerektiğini öğrenmek zorundadır.

    Yengeç’te var olan başka bir şey pasif saldırganlıktır. Tıpkı başkalarının kabuğunda yaşayan Yengeç gibi yan yan yürümeye eğilimlidirler. Neye ihtiyaçları olduğunu bize anlatmak yerinene istediklerini bize hissettirirler. Hepimiz onlar kadar ruhsal olamayız bu yüzden de ne istediklerini telepatik olarak talep etme gibi umutu-suz bir görevle baş başa bırakılırız. Ve eğer tahmin edemezsek kabuklarına çekilirler ve kendimizi kötü hissetmemize neden olurlar.

    Gücün karanlık tarafı: Aslan
    Risklerden bahsederken şimdi yapacağım şey büyük bir risktir. Aslanın gözünde çok büyük bir ihanet olarak görünecek olan Aslan’ın benzer bir karanlık tarafı olduğunu yazacağım. Ama Aslan’ın gazabından kurtulmak için elimden geleni yapacağım ve inşallah kitabın bu bölümünden sağ çıkacağım. Evet şimdiden Aslanlar için ilk önemli zorluğu görmüş oldunuz: eleştiri almak. Alice Harikalar Diyarı’ndaki Kalplerin Kraliçesi’ni hatırlayın. Tipik bir Aslan’dıher kim onun arzularını yerine getirmemeye cüret ederse şu sözünü duyuyordunuz: ‘Uçurun kellesini!’

    Aslanlar aşırı verici olma ama zor alma eğilimindedir. Beni yanlış anlamayın dikkat çekmeye bayılırlar ama kişisel konularda neye ihtiyaçları olduğunu göstermek onlar için çok zordur. Size borçlandıklarını düşünmeden sizden yardım almak onlar için kolay değildir. ‘Baba 1’ filminin ilk sahnesi bunu çok iyi ifade ediyor. Bir adam Baba’ya gelir ve yardım ister. Baba onun arzusunu yerine getirecektir ama bunun bir fiyatı vardır. İleride bir gün Don ondan karşılığını ödemesini isteyecektir. Ne olacağını ya da ne zamn isteneceğini bilemezsiniz. İşte işin bit yeniği buradadır. Bu tıpkı kraldan toprak alan bir lordungün gelip kral tarafından çağırılacağını ve istese de istemese de kral için savaşmasının talep edileceğini bilmesi gibidir. Aslan verir ama şartları vardır. Şartı sadakattir. İşte bu yüzden bir şeyleri alırken rahat hissetmez. Kendilerinin başkalarına yaptığını sizin de ona yapacağınızdan korkarlar. Sizden bir şeyler alarak kendi üzerilerinde
    güç ve kontrol sahibi olmanızdan korkarlar. Bununla başa çıkmanın tek yolu onlara koşulsuz olarak vermektirböylece davranışlarınızdan şüphe duymayacaklardır.

    Aslanlar çok çocukça davranabilirler ben merkezcil ve aşırı kontrolcülerdir. Çok öfkeli bir anında beni arayıp artık onu aramamı söyleyen bir Aslan tanıyorum. Şok geçirmiştim. Onu aramamıştım bile ama o en son sözü söyleyenen son emri veren kişi olmalıydı.

    Aslan’ın sevgiyi yönettiği doğrudur ama bazen kendileriyle birlikte olan kişiye değil de aşka aşık olma eğilimi gösterirler. Aşkla o kadar sarhoş olurlar ki onun verdiği duyguyla eşlerini unutuverirler. Eğer o eşlerden biri isenizvar olduğunuzu onlara hatırlatmanız gerekecektir.

    Diğer bir karanlık gölge de Napolyon Sendromu’dur. Bu Aslan insanlar kendilerini fizikselruhsal zihinsel ya da duygusal olarak küçük olarak algıladığında sinirlenir ve aşırı saldırgan bir tavır takınarak bunu telafi etmeye ve etrafındakileri defetmeye ya da kontrolü altına almaya çalışır. Napolyon bunu yapmayı denedi ve bir dereceye kadar başarılı oldu ta ki dünya ondan usanana ve onu küçük bir araya hapsedene kadar. Bunu engellemek için Aslanlar’ın biraz desteğe ve geri bildirime ihtiyaçları vardır.

    Gücün Karanlık Tarafı: Başak

    ‘Tırtıl kadife çiçeklerini ölçen tırtıl bana öyle geliyor ki durmalı ve görmelisin onların ne kadar güzel olduklarını’

    -Susam Sokağı

    Başaklar da tırtıllar gibi olabilirler. Sınıflandırma analiz etme ve ayırt etmeyle o kadar meşgullerdir ki çiçekleri ve hayatın onlara sunduklarını yaşamayı unuturlar. Bizler de haritamızda Başak’ın olduğu yerde aynı şeyi yapma eğilimindeyiz. İlişki evinde Başak olan bir adamın haritasını çıkarmıştım. Yorumlar sürekli onun ilişkileri üzerineydi. Sevgilisi hakkında her şeyi bilmek istediğini söyledi. Sonunda artık sabırsızlandığımda ona ‘sevgilini sınıflandırmak ve eleştirmekle o kadar meşgulsun ki onun keyfine varamıyorsun’ dedim. O sanki kelebeklere bayılan ve onlara sürekli bakabilmek için onları avlayan ve tahtalara iğneleyen birine benziyordu. Bazen bir deneyimi sınıflandırmak ona teslim olup ortasına atlayıvermekten daha kolaydır. Bize bir kontrol duygusu verir. Tırtıl Sendromu Başaklar’ın hayatlarının küçük bir bölümüne odaklanmalarına ve onunla takıntılı hale gelmelerine sebep olur. Bu yüzden bazen hayatın çok küçük bir parçası hakkında bilinmesi gereken her şeyi bilirler ama sonunda hiç bir şey bilmediklerini anlarlar. En küçük parçayı bulana kadar keser dururlar ama en küçük parçaya geldiklerinde ne aramakta olduklarını çoktan unutmuşlardır. Başak bir mükemmelliyetçi de olabilir. Bu onların hayata zum yapma ihtiyacından kaynaklanır. Eğer herhangi bir şeye zum yaparsanız elbette bir kusur bulursunuz. Başak’ın öğrenmesi gereken şey kusurların genel kusursuzluğun bir parçası olabileceğidir.

    Eleştiri de Başak için önemli bir nokta olabilir. Moralinizi bozmayı seven kaba insanlar değillerdir. Kendilerini diğerlerine yaptıklarından yüz kat daha fazla eleştirirler. Bir Başak’a ne kadar yakınsanız o kadar çok eleştiriye maruz kalırsınız. Neden? Sizin mükemmel olmanızı isterler. Ama katılıyorum ‘As good as It Gets’ filmindeki karakter gibi düzen ve alışıldık şeylere ihtiyaçları onları takıntılı ve zorlayıcı yapabilir. Örneğin iki haftada bir Spiritalk adlı bir elektronik gazete gönderirim. Ben bir Başak değilim ve bu nedenle de imla hataları vs. konusunda çok dikkatli davranmam. Benim için mesajın kendisi şeklinden önemlidir. Bir gece geç saatte Spiritalk’ı yolladığımda bir kaç imla hatası yaptım çünkü giriş bölümünde yazım ve dilbilgisi kontrolü yapmayı unuttum. Bunun korkunç bir şey olduğuna katılıyorum. Yazma ve imla konusunda ne kadar kötü olduğum hakkında hiç bir fikriniz yok. (eminim içinizdeki başak şimdiden bu kitaptaki bazı imla hatalarını bulmuştur. Özür dilerim. *** Evet yükseleni Başak olan bu okurunuz çevirmenin yaptığı bütün hataları buldu ve düzeltemediği için sinir oldu ) Metni yolladığımın ertesi sabahı ‘lütfen’ kelimesini yanlış yazdığımı söyleyen endişeli bir hanımdan bir telefon aldım. Üzgün olduğumu söyledim ama o benden bunu düzeltmemi istedi. Ona e-mail’i yolladığım için artık bunun imkansız olduğunu anlattım. Tepkisini aynen yazıyorum: ‘Aman Tanrım!’ Onun şokundan şoke olmuştum. Ona Başak olup olmadığını sordum. ‘Evet’ dedi ve telefonu kapadı.

    Başak enerjisinin çılgına döndüğü bir başka örneğe de Amerikan tarihinin başında rastlarız. Onlara Püritenler denirdi. Aslında onlar çok çalışkan ve hizmet etme konusunda çok donanımlıydılar ama hayır deme konusunu çok ciddiye almışlardı. Ve sonunda çok katılaşıpdindarlık taslamaya ve 17. yüzyıldaki Salem cadı avı gibi şeyler yapmaya başladılar.

    Gücün Karanlık Tarafı: Terazi
    Teraziler kararsızlık ve çabuk karar değiştirme konusunda kötü bir üne sahiptir . Doğru ya da yanlış. Çok Terazi gibi mi göründüm şimdi? Karar verememelerinin nedeni her seçeneğin iyi ve kötü taraflarını görebilmeleridir. Her şeyi tartarlar. Bu onların işidir ve bu yüzden Terazi burcudurlar. Avukatların da yaptığı budur. Bazen müşterilerinin suçlu olduğunu bilirler ama onu savunmak için ellerinden geleni yapmaları gerekir. Genç seksi ve inanılmaz akıllı bir avukat tanıyorum. Hırsızlık yaparken yakalanan müvekkilinin bir obez olduğunu ve suçu işlediği sırada son derece mutsuz olduğunu söyleyerek müvekkilini kurtarmıştı. Kadının hırsızlık yaptığına şüphe yoktu ama avukat onun bunu yapma nedenini dengeleyen bir uç nokta bulmayı başarmıştı.

    Teraziler çok konuşma eğilimindedir. İletişimin öncüleri oldukları için bu anlaşılabilir bir durumdur sessizken kendilerini rahat hissetmezler. Ayrıca aşırı uçlar arasında gidip gelme eğilimine de sahiptirler ve bu hayatınızın Terazi’de bulunan alanında sorunlar yaşamanıza neden olabilir. Bir denge noktası bulmaya çalışırlar ama her zaman aşırı bir uca doğru gitme ve daha sonra da bunu dengeleyebilmek için karşıt aşırı uca yönelme eğilimindedirler. Bu hayatlarının tüm yönlerini etkileyebilir.

    Terazi’nin başa çıkması gereken bir başka konu da bağımlılıktır. Bağımlılığa karşı yatkınlıkları vardır. Kendi ilgi alanlarını eşlerininki ile dengeleme konusunda zorlanırlar ve diğerini memnun etmek için kendilerininkinden fedakarlık ederler.

    Üstesinden gelmeleri gereken son şey de bizim ‘Duvardaki Ayna Kompleksi’ dediğimiz durumdur. Grimm kardeşlerin masalı Pamuk Prenses bir Terazi’dir. Bunu nereden biliyorum? Söyleyin kaç cücesi vardı? Yedi bildiniz. Üvey annesi de bir Terazi idi. Bunu nereden biliyorum? Başka kim bütün gün bir aynanın karşısında durur ve ‘Ayna ayna güzel ayna en güzel kim söyle bana’ diye sorar ki? Üvey anne krallığındaki en güzel kadın olmak için bir sürü zalimlikler yaparak kendini alçaltmıştır. Çok iyi bilinen bir Terazi sorunu yüzünden acı çekmiştirkarşılaştırma. Pek çok Terazi bu kompleksin tuzağına düşer. Kendilerini sürekli karşılaştırırlar ve bu onlara büyük acı verir. ‘Onun ne düşündüğünü düşündüğümü düşünüyor’ ya da ‘Ne hissettiğimi hissediyor?’ vs. Bir aynadan ve bir aynadan ve bir aynadan yansıyan bir aynanın görüntüsü gibi sonsuz çerçeveler kurgusu içine hapsolabilirler. Bu kurguları sürdürmek için zihinsel bir yeteneğe sahiptirler. Ama biz değiliz..

    Gücün Karanlık Tarafı: Akrep
    Bazı insanlar Akrep’in karanlık tarafının olmadığını düşünür çünkü o tamamen karanlıktır. Elbette ki bu onların yansıtmasıdır. Akrep’in başa çıkması gereken konular genellikle içseldir. Onlar çok derin insanlardır. bu yüzden de demir parmaklıklar ardına kilitlenmiş garip bilinçaltıyla birlikte pek çok zindana sahiptir. Pek çoğu bir dalgıç hastalığı olarak bilinen derin deniz dalgıçlarının yönlerini şaşırma ve neresi suyun yüzeyi neresi dibi bilememe durumundan muzdariptirler. Suyun daha açık mavi tarafı yüzeye daha yakındır. Su koyulaştıkça daha derine gidiyorsunuz demektir. Ama gerçekten çok derine daldığınızda gün ışığı size ulaşamaz ve etrafınızda sadece koyu bir mavi olur. Dalgıçlar yukarı doğru yüzdüklerini düşünebilirler ama gerçekte tam terse gidiyor olabilirler. Maalesef pek çok dalgıç bu şekilde ölmektedir. Akrep derin denizleri yönettiğinden aynı hastalığı çekebilirler. Ruhlarının bilinçaltının öylesine derinine dalarlar ki güneş ışığını kaybeder ve zengin iç dünyalarında kaybolabilirler. Bu depresyonahayalden uyanmaya ve kronik acıya neden olabilir. Bu durum paranoyak olmalarına neden olabilir. Herkesin orada onu elde etmek için bulunduğunu düşünürler. Böyle durumlarda onlara bir Beatles şarkısı olan Dear Prudence’ı söylemeyi yararlı bulurum:

    ‘Oyunun dışına çıkmayacak mısın Güneş yukarıda gökyüzü mavi çok güzel ve sen de çok güzelsin!’

    Her şeyin iyi olduğunu hatırlatılmasına ihtiyaç duyarlar. Akrepler çok sahiplenici ve kıskanç olma konusunda namlıdır. Bir kişiye ya da projeye karşı bir şeyler hissettikleri anda son derece sahiplenici olurlar. Onları bırakmaları zor olur (nihayetinde sabit burçtur).

    Üzerinde çalışmaları gereken bir başka şey de sebebi olmaksızın sokma eğilimidir. Birdenbirehiç uyarı yapmadan sokabilirler. Sizi ısırır ve zehirlerler. Bunun nedeni çok keskin bir akla sahip bir su burcu olmalarıdır; bu yüzden çok psişiktirler. Sizin bam telinizi bilirler. İdrakında olmasalar bile hissederler ve sonra da en uğursuz anda en çok acıtacak yerden sokarak bam telinizi bildiklerini hatırlatırlar. Yogi ve Akrep’in hikayesi bunu size daha iyi anlatacaktır:

    Bir yogi İndus Nehri’ nin kıyısına oturur ve meditasyon yapar. Bir akrep oradan geçerken suya düşer. Yogi umutsuz yaratığın tehlikede olduğunu hisseder ve onu çıplak eliyle sudan çıkarır. Kurtarıcısına hiç de minnettar olmayan akrep yogiyi sokar. Oradan geçen bir kadın aklı karışmış akrebin sürekli suya düştüğünü ve yoginin de her defasında onu kurtardığını görür. Yogiye gidip akrebi neden her seferinde kurtardığını sorar ne de olsa akrep ona hiç minnettarlık duymuyordur. Kendisi yücelmiş bir Akrep olan yogi şöyle yanıt verir: ‘Akrep sokar çünkü bu onun doğasında vardırben onu kurtarırım çünkü zorda olana yardım etmek de benim doğamda var.’

    Dolayısıyla gelecek sefer sokuşu hissettiğinizde yogi gibi olun ve onları affedin; nihayetinde bu onların doğasında var.

    Gücün karanlık tarafı: Yay
    Yayların nasıl bizim kahinlerimiz gerçekle bağlantımız öğretmenimiz ve vaizlerimiz olduğunu konuştuk. Bunları hepsi en iyi ve en güzel gerçeği bildiklerini sanıp da aslında bilmiyorlarsa ne olacak? Bu süreçte egoları gelişirse ne olur? İncil’de bu insanlara ‘Sahte Peygamberler’ denir. Ama bu ‘Sahte Peygamberler’ maalesef asla kendilerinin yanlış olduğunu düşünmezler. BuYay’ın çok bilinen bir sorunudur aşırı hareketli fazla nasihatli ve kendilerine adil olabilirler. Başka bir deyişle gerçeklerinin tek gerçek olduğunu ilan eden misyonerlerden ‘kutsal’ engizisyondan ya da baskıcı din öncülerinden bahsediyoruz. Aşırıya kaçtıkları zaman Yaylar kolaylıkla meşale taşıyıcılarından kendi inançlarına karşı olanları yakmak için kullandıkları çalı çırpı taşıyıcılarına dönerler.

    Yay genişlemenin olduğu kadar aşırılığın da gezegeni olan Jüpiter tarafından yönetilir. Yunan mitolojisinde Jüpiter hiç bir cinsel organla (kadınlar tanrıçalar genç erkeklerhayvanlar vs.) asla tatmin olmayan cinsel şehveti ile ünlüdür. Eminim eğer elinde olsaydı bitkilerle de cinsel ilişkiye girerdi. Bu Jüpiter tarafından yönetilen Yay’da görülebilir. İşte bu nedenle onları uzun ilişkilere sokup evcilleştirmek zordur.

    Oburluk da Yay için bir sorun olabilir. Bunun nedeni yine burcu yöneten Jüpiter’in yoğun enerjisidir.

    Gücün Karanlık Tarafı: Oğlak
    Oğlak mağara bodrum yeraltı tünellerini temsil ettiği için o ölçüde büyük bir gölgeye sahiptir. Bu gölgeyi biz zaten şeytan veya şeytan korkusuyla karşılaştırıyoruz. Oğlak tüm diğer burçların kolektif korkusuna sahiptir. Depolama burcudur ve sadece besini değil korkularımızı da depolar. Bireyler ve toplum olarak sahip olduğumuz tüm fobiler Oğlak’ın gölgesi olarak görülebilir. Yahudi fobisi (Yahudiler’den korkma) homofobi (homoseksüellik korkusu) toplumda var olan korku örneklerinden sadece bir kaçıdır. Tüm önyargı şekilleri (deri Oğlak’ın yönetimi altındadır) ve ırkçılık Oğlak’ın altına düşer. Oğlak insanları diğer burçlardan daha fazla ırkçı değildir ama Oğlak dediğimiz en tutucu ve gelenekçi arketip tüm bu korkuların kalıbıdır. Oğlak ayrıca bu korkulardan kurtulmamız için yardımcı enerjidir. Mizah Oğlak tarafından yönetilir. Bir grup insandan ya da bir ırktan gelen korkularımızla başa çıkmanın tek yolu korkularımıza gülebilmektir. Kahkahanın şeytanları uzaklaştırdığı ve kutsal suların aktığı yer olduğu söylenir.Örneğin; Martin Luther King hayatını ve ölümünü deri renginin gerisindekini görmemiz için adanmış bir Oğlak’tır.

    Oğlaklar bir hedefe ulaştıkları zaman durgunlaşır ve rahat bir uyuşukluğa girerler. O noktadan sonra değişim ve yeniliklere güvenemezler. Onlar ‘hiç haberin olmaması iyi haberdir’ e inanırlar. Var olan durumlara kilitlenip kalabilirler özellikle de eğer var olan konum onlar için iyi ise. Ayrıca fırsatçı da olabilirler ve hedeflerine ulaşmak için başkalarının üzerine basıp geçebilirler. ‘Sonuç amacı haklı çıkarır’ sloganına inanma eğilimdedirler. Karamsarlık Oğlak için önemli bir nokta olabilir. Hayata biraz daha fazla güvenmeliler.

    Gücün Karanlık Tarafı: Kova
    Kova klanına yapılan en büyük şikayet kişiliksiz ve duygulardan bağımsız olmalarıdır. Pek çok durumda bu doğrudur. Bazen duygusal taraflarıyla bağlantıya geçmekte zorlanırlar. Bunun nedeni çok güçlü bir grup zihniyetine sahip olmalarıdır. Ev Sahibi sendromundan muzdariptirlerherkesin kendini rahat hissetmesini isterler. Bu nedenle de birinden diğerine gidip gelerek iyi olup olmadıklarını sürekli kontrol ederler. Ev sahipliğini yaptığı toplantının sonunda hiç kimseyle gerçekten iletişim kuramadıklarından hayal kırıklığı yaşarlar. Hiç bir zaman derin bir sohbet ya da samimi zamanlar yaşamamışlardır. Bir grup içindeyken herkesi mutlu etmeye çalışırlar ve bu da her bir kişiyle sınırlı zaman geçirmek demektir.

    Kovalar hayatın dğişik bölümlerinden pek çok insan tanıdıklarından bir insan ve onun duygusal ihtiyaçları üzerine yatırım yapmak onlar için zordur. Bu olguyu günümüz modern hayatında çok görürüz.Tüzel kişilikler Kova tarafından yönetilir (bu nedenle son elli yıldır ekonomi ve dünya tüzel kişilikler tarafından ele geçirilmiştir) Örneğin telefon faturanızı fazla yazdıkları için telefon ettiğinizde gerçekten şikayet edecek kimseyi bulamazsınız. Konuşmanızın daha ilk dakikasında konuştuğunuz kişinin aslında makinedeki bir vida olduğunu fark edersiniz. Muhtemelen en düşük maaşı kazanıyorlardır ve hayatınızı kendisininkinden daha fazla zorlaştırmazsa onun hayatı çok daha zor olacaktır. Şirketler kişiliksiz oldukları ve bir yüze sahip olmadıkları için sayıca ve hacimce arttılar. Üçüncü dünya ülkelerinden getirdiği kölelere ayakkabılar yapmalarını emreden Nike şirketindeki acımasız kişinin kim olduğunu bana söyleyebilir misiniz? Onun bir ismi var mı? Hayır o bir tüzel kişiliktir. Yönetim kurulu ortaklar tüm bildiğim eğer Nike hisse senedi almışsanız bu kişinin siz olabileceğinizdir. Burası suçlanacak belli bir kralın olduğu Aslan Ülkesi değildir.

    Kovalar’ın bir sorunu da devrimdir. Pek çok kere hiç nedeni olmadan isyan çıkarmışlardır. Devrimlerinde çok saldırgan olabilirler ve bir zorbanın yerine başka bir zorbayı oturttuklarını farketmezler. Buna en iyi örnek Fransız Devrimi’dir. Devrimde kralın kafası uçuruldu ama çok geçmeden yeni bir Aslan yönetime getirildi Napolyon. Kova reform olgusunu ve sonunda kendi vatandaşlarını galeyana getiren hızlı devrimler yerine yavaş yavaş gelen devrimleri öğrenmelidir. Bu benim ‘Kurutulmuş Su Taşıyıcısı’ olarak adlandırdığım şeyle sonuçlanır. 90’lı yılların başında bir kaç arkadaşımla birlikte İsrail’deki Nagev Çölü’ndeki abuk sabuk bir partiye gitmiştim. Dans edenlerin çoğu LSD’nin ve diğerleri de uyuşturucunun etkisi altındaydı. Herkes kendi yolculuğuna çıkmıştı. Derken Kova olan bir arkadaşımı gördüm onun yolculuğu (burada demek istediğim amfetaminlerin beyninde çalışma şekli) büyük bir şişe su alıp dans edenlerin arasında koşturmak v onlara su götürmekti. Bunu LSD’nin takviyesiyle saatlerce yaptı. Onun su isteyen ve su istemeyen tanıdığı ve tanımadığı insanlara su götürmesini izledim. Kuyu ile insanlar arasında koşuşturup dururken bir şey unutmuştu. Kendisi su içmemişti. Bu tüm Kovaların ve iyilik yapanların en büyük sorunudur. Kendilerini çok önemsiz hissettikleri için enerjilerini şarj etmeyi unuturlar. Bu pek çok Kova insanında sorunlara yol açar.

    Kova’nın olduğu yer çok fazla verme buna karşın almayı unutma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu yerdir. Durunnefes alın ve deponuzu doldurun.

    Gücün karanlık tarafı: Balık
    Bağımlılık Balıklar’ın en çok acı çektikleri en önemli sorunlardan biridir. Balık tarafından yönetilen evde bu sorun sizin için de önemli bir problem olacaktır. California’nın güneyinde yüzen ve Meksika’ya geçmeye karar veren bir yunus düşünün. Yunus sıradaki kuyrukta beklemeyecektir onun pasaportu yoktur. Yani sınırları ve su sahaları kavramlarını tanımaz. Balıklar da öyledir. Duygusal kapasiteleri çok güçlü olduğu için eşlerinin enerjisinde kolaylıkla boğulabilirler ya da eşlerinin kendilerindeki enerjide boğulmalarına izin verirler. Balık’ın bağımlılığı sadece ilişkilerle sınırlı değildir diğer başka alışkanlık tipleri içinde geçerlidir. Buradaki anahtar kelime kaçıştır. Gerçeklerden kaçma eğilimindedirler ve kim onları bu yüzden suçlayabilir ki zira onlar gerçeğin aslında gerçek olmadığını gördüklerini hepimiz biliyoruz. Sorun onların bu kaçma eğilimlerinin kendilerini mahvetmenin ve sabote etmenin bir yolu olabileceğidir.

    Balıklar’ın insanların olumsuz enerjilerini emerek onlara yardım etme eğilimleri de vardır. Bu çeşit bir iyileştirme Santeria gibi Yüksek Rahibe’nin hastalığını kendi üzerine aldığı Afro-Cuban bölgelerinde çok yaygındır. Kendisinin şifa gücü olmasından ve üzerine aldığı negatif enerjilerle ne yapacağını ve kendini nasıl deşarj edeceğini bildiğinden onun için bir sorun yoktur. Öte yandan Balıklar o olumsuzluklarla ne yapacaklarını bilmezler. Bu durumda Balıklar vampirlerin en yaygın kurbanlarıdır. Drakula’nın gerçekten yaşamış olduğunu bilmiyordunuz değil mi? Evetyaşadı. Enerjik vampirler her yerdedir insanların boynundan kan emmezler ama insanların enerjilerini kuruturlar özellikle de Balıklar’ın. (Eğer birinin yanındayken özellikle kendinizi yorgun ve bitkin hissediyorsanız o bir enerji vampiri olabilirtabi bunu bazı insanlar kasıtlı olmadan yaparlar.***) Kendinizi korumak için yapabileceğiniz birkaç şey vardır. Siyah giymeyin çünkü siyah kıyafetler enerji emerler. Eğer guruların ve ruhani insanların arasındaysanız sorun yok. Değilseniz başkalarının tüm olumsuz enerjilerini üstünüze alabilirsiniz. Tuzlu su ile uzun süreli banyolar yapın. Evinizi ve ofisinizi haftada bir adaçayı yakarak temizleyin. Bir ametist taşı takın (küpe ya da kolye). Bu olumsuz enerjiyi emer ve pozitif enerji yayar.

    Kaynak : Gahl Sasson’un Işığın 12 Krallığı adlı kitabından….

    İlgili Konular ;
    Bütün Burçların Genel Özellikleri
    Aşık Burçların Karakterleri
    Burçlar Nelere Kafayı Takar
    Fazla kilolarınızdan ‘burcunuza göre’ beslenerek kurtulun!
    İsme göre fal

  • Türk astrolojisine göre burcunuz

    Türk astrolojisine göre burcunuz

    – TORUK (21 Mart-31 Mart) İrade sahibi, gururlu, şerefli, iyi yüreklidir.
    İyi bir yöneticidir,biraz hayalci, birazda küfürbazdır

    – HIMMIY (1 Nisan-10 Nisan) İyimser, idealist, romantik,yaratıcıdır.

    – HUTTUS (11 Nisan-20 Nisan): Hassas, mantıklı, dürüst, kıskanç ve irade
    sahibidir.

    – HUNTA (21 Nisan-30 Nisan): İnatçı, zevk sahibi, kırılgan ve duygusaldır.

    – ÇOLPANCI (1 Mayıs-10 Mayıs): Duygu tutsağıdır. Çocuk ruhlu temiz kalpli ve
    sadıktır.

    – KÖLKÖL (11 Mayıs-21 Mayıs): Enerji dolu, aşkta şahane, kahraman yapılı ve
    iktidarcıdır.

    – ÇAMAY (22 Mayıs-31 Mayıs): Mantıklı, temiz ahlaklı, idealist,fikirde
    önder, yeteneklidir.

    – KÜYLÜ (1 Haziran-10 Haziran): Düzeni sever. Güç sembolüdür.İhaneti kabul
    etmez.

    – KUŞMUŞ (11 Haziran-21 Haziran) Mantıklı, parlak, iyimser,eleştirici,şen ve
    şanslıdır.

    – SEZGEK (22 Haziran-30 Haziran) Mızmız, tatlı dilli, içine
    kapanık,inatçı,yetenekli,şendir.

    – KUŞDÜGER (1 Temmuz-11 Temmuz) Duyguları mantığından üstündür.Yemeği sever;
    sanata ve
    siyasete yeteneklidir.

    – GONDARAY (12 Temmuz-22 Temmuz) İyi bir hafızaya sahiptir, bilge ve
    dehadır, his dünyası
    zengindir; dürüst ve hoşgörülüdür.

    – ÖTGÜR (23 Temmuz-31 Temmuz) Zeki, gururlu, çekicidir. Maddi problemlerini
    büyütür.

    – KÜSÜMMÜ (1 Ağustos-12 Ağustos) Dedikoduyu, işte önder ve bir numara olmayı
    sever.

    – KÜNLÜ (13 Ağustos-23 Ağustos) Duygusal, gururlu ve aşkta
    önderdir.Psikolojiye meraklıdır.

    – SINÇIMA (24 Ağustos-1 Eylül) Şerefli, dürüst, insancıl, yaratıcı,zeki ve
    otoriterdir.

    – ATÇAK (2 Eylül-13 Eylül) İyimserdir ama depresyona da müsaittir.Gururlu ve
    hassastır.

    – KILLI (14 Eylül-23 Eylül) Otoriter, gururlu, sabit fikirli, süper zekalı
    ve insancıldır.

    – CANAKKI (24 Eylül-3 Ekim) Sorumluluk taşır. Yetersizlik kompleksi vardır.
    Gösterişi sever.

    – BAN (4 Ekim-12 Ekim) Duygusaldır, zor işte arkaya bakmaz. Aşk tutsağıdır.

    – CEMİŞ (13 Ekim-23 Ekim) Altıncı hissi kuvvetlidir. Uygun zamanı seçmekte
    üstüne yoktur.

    – BATIK (24 Ekim-1 Kasım) Çift karakterli, cesur, gaddar, önderdir.Mükemmel
    arkadaştır.

    – HIRTLI (2 Kasım-12 Kasım) Çabuk karar verir ve kararlarını bozmaz.Suç
    komplekslidir.

    – TUTAMIŞ (13 Kasım-22 Kasım) Dinci, idealist, değişkendir. Mistik konulara
    meraklıdır.

    – USLU (23 Kasım-2 Aralık) Objektiftir. Hoşgörülü, gözlemci,otoriter bir
    yapısı vardır.

    – KUTAS (3 Aralık-12 Aralık) Mistik, sabit fikirli ve kıskançtır.Anlaşılamaz
    huylara sahiptir.

    – TUSANAK (13 Aralık-21 Aralık) Güçlü bir karakteri vardır.İktidarcıdır.Emir
    vermeyi sever.

    – TUTAR (22 Aralık-1 Ocak) Dürüst. ketum.zor durumlardan kolayca çıkar. Sık
    küser.arkadaşı cok
    ama dost dedigi azdır. Aile onun icin herseydir

    – BEÇEL (2 Ocak-12 Ocak) Karamsardır. Dışı ve içi farklıdır. Kötülüğün
    karşısında zayıftır.

    – PIRSIUAY (13 Ocak-20 Ocak) Geniş bir mantığa sahiptir. Uzun yaşar.Şan
    sever.

    – BALAUZ (21 Ocak-1 Şubat): Mantıklı, gaddar, önder ve dehadır.Bilim adamı
    olabilir.

    – CANTAY (2 Şubat-10 Şubat) Titiz, mantıklı, zekidir. Astronomiyle
    ilgilidir.

    – ERGÜR (11 Şubat-18 Şubat) Aşkta hayalcidir. Önder fikirleri vardır.
    Psikolojisi hassastır.

    – SÖNEGEY (19 Şubat-28/29 Şubat) Dengesizdir. Çekici, gizemli,kurnaz, nazik
    ama serttir.

    – CANNAN (1 Mart- 9 Mart): İyi yürekli, tatlı dilli, zarif ve hüzünlüdür.
    Başkalarına baskı yapabilir. Mistik ve pratik hayat arasında bocalar.

    – ŞATIK (10 Mart-20 Mart) Sanatkar, özgür, depresif ve şehvet
    düşkünüdür.Rahatsız bir ruha
    sahiptir. Sinir hastalıklarına yakalanabilir.

    Burçlar, Tarot ve Astroloji

  • Aşık Burçların Karakterleri

    Aşık Burçların Karakterleri

    Koç Burcu | Heyecanlı ve Aceleci Aşık!

    Koç burcu insanları aşkta zaferi sever ve tutkuludur. Değişikliği ve heyecanı sevdiği için evde her zaman yeni bir hikaye ister. Sessiz geçen geceler sakin ortamlar ona göre değildir.

    Fantezileri vardır ve kesinlikle uygulamak isterler. Yatak odası yerine çeşitli mekanlarda seksi severler. Bu burç gecikmeyi ve hayal kırıklığını hiç sevmez dedikleri hemen olsun ister.

    Koç burcu “seni seviyorum” demekte zorlanmaz ve dediği zaman bu gerçektir. Aynı zamanda bunu duymayı hatta emin olmayı ister. Beklenmeyen değişik hediyelere bayılır.

    Bu ben merkezli burç her zaman flört heyecanı arar ve aldatılmayı asla kabul edemez çünkü paylaşmaktan nefret eder. Eğer bunu elde edemezse terk etmekte hiç tereddüt etmez.

    Sevgilisinin ve eşinin haricinde bir çevresi olsun ister ve kesinlikle bağımsız eğilimlidir. Kontrol edilmekten ve emir kiplerinden nefret eder. Bu burç ile yaşamak için öncelikle Koç burcu olan birinin kendine yönelik yaşamaya eğilimli olduğunu ve sizin ihtiyaçlarınızı çok dikkate almayacağını kabul etmek gerekir. Bu bir Koç doğasıdır ve değişmez. Ama enteresan bir şekilde Koç burcu doğruyu hep içgüdüsel olarak hisseder.

    Koç yenilmişse bu hiç olmamış gibi davranmayı tercih eder. Kızdırılırsa saman alevi gibi olan öfkesi yakar yıkar ve bir anda sönüverir.

    Partneri olarak kızgın anlarda söylediği sözleri ciddiye almamayı öğrenmeli ve olgun davranmalısınız. Koç burçları övgüyü sever. Eğer bir Koç burcu ile beraberseniz onu sık sık övmeyi sakın ihmal etmeyin.

    Boğa Burcu | Tutkulu Aşık!

    Boğa aşıkları uyuşuk ama azimli aşıklardır. Bir kere bağlandı mı kolay kolay kopmayan boşanmaktan hoşlanmayan sakin huzurlu insanlardır. İlişkilerini bir an evvel resmileştirmeyi severler. Ancak Boğa burcu tahakküm edici ve kıskanç aşıklardır. Eşit şartlarda ilişkiyi sevseler de ekmeklerini kazandıktan sonra harcama yetkisinin de elinde olmasını tercih ederler.

    Çok sosyaldirler ama sessiz geceleri de çok severler. Bu burcun insanları rahat evlerde yaşamayı çok sever.

    Boğa burçları hayalgücü olmayan duygusuz ilişkilerde çok acı çekerler. “Seni seviyorum”’u söylemek ile ilgili bir problemleri olmasa da bunu yaratıcı şekilerde sunmayı ve yatakta göstermeyi tercih ederler.

    Yatak hayatı bu burç için bir ritüeldir ve de çok keyifli olması gerekir. Bu kendinden emin sessiz burç hep sevildiğini duymak ister ve evde bir düzen ister. Boğa burcu maddi güvenceleri de sever. Ev araba onlar için statü simgesidir.

    Boğa burcu için ayrılıklar ölümden beterdir. İlişkiyi korumak için ellerinden geleni yaparlar. Boşanma onlar için çok acı verici bir süreç olabilir. Ancak Boğa burcu çok inatçı bir aşıktır.

    Çok nadir ortaya çıkan dehşet verici bir öfkeleri vardır. Öfkelendiklerinde çok kötü sonuçlar olabilir ve en kötüsü bu burcun insanları affetmeyi ve unutmayı hiç bilmezler.

    İkizler Burcu | Konuşkan Aşık!

    İkizler burçları herkesle herşeyi konuşabilirler. Bu konuşkan burç konuşurken el hareketlerini imaları çok sever. Seksi bile harketler ile ifade edebilirler. Bu inanılmaz sosyal burçseks hakkında konuşmak fanteziler kurmak ve hayal etmekten çok hoşlanırlar.

    Vefa birinci tercihleri değildir ve karşıdanda beklemezler. İkizler erkeği ve kadını uzun süreli ilişkilere girdiklerinde kendilerine ait geniş bir alana ihtiyaç duyarlar baskıdan hiç hoşlanmazlar ve özgür olmaları gerektiklerini her fırsatta belli ederler. Onlar için evlilik uygulanacak son çaredir.

    Seksüel uyumdan çok entelektüel paylaşımı tercih ederler. Bu burcun “sıkılmak” fiilinin kelimesine bile tahammül edemezler. İstediklerini yaptırana kadar karşılarındakini didik didik ederler. Aynı zamanda iki kişilikli İkizler dediklerini bir gün beyaz bir gün siyah olarak dikte ederken kafanız epey karışabilir. Bir gün inandıklarına öteki gün inanmayabilirler.

    Bu burcun insanlarının karar verme yetisinin değişken olabileceğini kabul etmek gerekir. Bu oynamayı kesinlikle kişisel almamalı ve sakince uyum göstermelisiniz.

    İkizler burcu iyi bir dinleyici değildir. Monoton konuşmalardan kaçının ve isteklerinizi daha yaratıcı bir şekilde ifade etmeye çalışın. Bunu başarırsanız çok eğlenceli ve de renkli bir ilişki yaşayabilirsiniz.

    Yengeç Burcu | Şefkatli Aşık!

    Yengeç burcu aşığınızın size bakmak ve sizinle ilgilenmekten daha çok sevdiği bir şey yoktur. Yengeçler bir kişiyi seçtiklerinde flört aşaması bile gereksizdir hemen evlenmek isterler. Ayrılık en son akıllarına gelen çözümdür.

    Vefalı ve adildirler. Ama bu burcun insanları ile bir ilişki içindeyken onları anlamak zordur. Dışarıdan zor ve tutucu gözükürler ama içlerinde bambaşka bir kişilik barındırırlar. Kabuğu kırmayı başarabilirseniz arkasında yumuşacık bir kalp görürsünüz. Yani yengeç burcu ile ilişki biraz sabır ve emek ister.

    Yengeç burçları güvenceye çok önem verirler. Yalnız maddi olarak değil kendilerini her bakımdan güvende hissetmek isterler. Yanlış anlaşıldıklarına inandıkları zaman çok alıngan ve dar görüşlü olabilirler. Sevgiye vakit ayırmak isterler. Romantik beklentileri vardır. Çiçek küçük sürprizler bir sepet çilek gibi aşkı ve romantizimi hatırlatan her türlü hediyeye bayılırlar ve zaman zaman bunu beklerler.

    Yengeç kadınları birer dişi kuştur. Evlerini temizlemeyi süslemeyi pişirmeyi kısaca “ev” tadında herşeyi zevkle yaparlar. Pişirdikleri yemekleri geri çevirmemelisiniz. Alıngan yapıları herşeyden kolayca nem kapmalarına sebeptir o yüzden kendinizi bol bol özür dilerken bulabilirsiniz.

    Bu hassas ve sevgi dolu burcun insanlarını mutlu etmenin en güzel yolu onları koşulsuz şartsız her zaman sevmek ve bunu hissettirmektir.

    Aslan Burcu | Gururlu Aşık!

    Aslan burcu seks ve aşk için yaşar. Ateşi bir ruha sahip olan Aslanlar güçlü ve aktif bir seks hayatı ve aşk isterler. Kendilerine güvenen görünümlerinin arkasında güven eksikliği vardır ve bu bazen onları ben merkezci yapabilir. Kendi istedikleri olsun isterler. Bu istekleri bir talep olarak söylemeselerde ağzınızdan girip burnunuzdan çıkarak siz hissettirmeden pekala yaptırabilirler ve siz ne olduğunu anlamazsınız bile.

    Görünüm Aslan için çok önemlidir. Bakımlı düzgün görünümlü insanları seçmeye eğilimli oldukları için aslanların yanında her zaman şık olmalı ve mis gibi kokmalısınız.

    Aslan burcu neşeli oyuncu ve gülmeyi çok seven bir karaktere sahiptir. Onunla kavga ettiğiniz zaman barışmanın en güzel yolu onu güldürecek bir şeyler bulmaktır ve bunu bulmak çok kolaydır çünkü aslanlar herşeyde gülümseyecek bir sebep bulabilirler. Geç kalmaktan nefret etselerde yavaştırlar o yüzden beraber yapılan tüm planlarda bir aslana her zaman önceden hazırlanması için vakit verilmelidir.

    Aslanların ilişkileri bozulmuşsa veya doğru kişi ile beraber değilseler bile bunu gururları yüzünden kolay kolay kabul etmezler hatalarını onlara hemen kabul ettiremezsiniz. Çünkü hata yapmak onlar için zayıflıktır ve zayıflığı hiç sevmezler.

    Aslan aşığı için söylenecek en son söz onların aşkta her zaman doğal bir şansı olduğudur. İstediklerini elde etmek için sonuna dek savaşırlar ve genelde başarılı olurlar.

    Başak Burcu | Ketum Aşık!

    Başak burcunun o soğuk ulaşılamaz görüntüsünün ardında inanılmaz bir libido yatar. Güvenli uzun vadeli ilişkileri olsa bile aktif seks hayatı arzu ederler. İlişkilerinde uzun vadeyi sevseler de arada bir dışarıda gizli zeki flörtleri olabilir. Zeki insanlar onları büyüler ve bu yüzden bazen hayır demek konusunda zayıf davranabilirler.

    Başak burcu insanları ilişkilere yüksek standartlar koyarlar. Davranış dış görünüş zeka herşey birer kriterdir ve biri bile eksik olamaz. O yüzden sık sık eleştirirler ama kötü niyetli değildir eleştirileri sadece herşey mükemmel olsun isterler ve bu yüzden kendilerini de eleştirmekten kaçınmazlar.

    Başak burcu sosyaldir ve belirli bir egoları vardır ve bu egolarının arada bir övgülerle tatmin edilmesi gerekir. İletişimde çok başarılı oldukları için herşeyi kolayca konuşabilirsiniz ancak bir şey hariç o da duyguları. Bu kadar sosyal olmalarına rağmen yine de utangaç bir yapıya sahip oldukları için başakların duygularını anlamak zordur. Hatta duygularını nasıl gösterecekleri konusunda epey sıkıntı yaşarlar.

    Gerçek bir işkolik olan başaklar ile başa çıkmanın en güzel yolu onları yanınızda rahat hissettirmektir. Bunun için gerekli olan ise hijyenik bir görünüm temiz bir ev ve lezzetli yemekler olabilir. Kadın başaklar için ise şık ama sakin elit bir akşam yemeği mis gibi kokan bir ortam ve hayranlık dolu bakışlar olabilir.

    Terazi Burcu | Sevimli Aşık!

    Terazi aşk için yaratılmıştır. Ruh ikizlerini bulma konusundaki başarıyı en çok bu burçtakiler yakalar. Bir kere buldular mı ise artık sonsuza kadar ayrılmazlar ama flörtlerinden asla ödün vermezler.

    Manalı bakışmaları anlamlı sözleri kikirdemeyi yaratan bu burcun insanları her zaman bir yerlerde birileri ile flört edecektir ama aldatmayacaktır. Çünkü aldatmayı yüksek ruhlarına hiç yakıştırmazlar.

    Terazi burcu ilişkilerinde kavga olmasın diye inanılmaz bir özen gösterir ve karşısındaki kişiyi memnun etmek için elinden geleni yapar çünkü teraziler kavgayı huzursuzluğu hiç ama hiç sevmezler.

    Kavga ederken bile sakindirler dolayısı ile kavga ettiğinizi bile anlayamazsınız. Bu burcun insanları ilişkilerinde sorun yaşarsa suçlama yolunu tercih etmeyerek uyumlu ılımlı ayrılıklar yaşamaya çalışır.

    Tembel ve kararsız olduklarına dair bir inanış vardır. Özü böyle değildir o sadece mükemmel ve en doğru olanı istediği için git-geller yaşamaktadır. Adalet duygusu da tıpkı mükemmelciliği gibi ön plandadır. Ona haksızlık yapmamaya özen göstermelisiniz.

    Terazi aynaları sever. En güzel görünüş için saatler harcayabilir. Estetik sektörü bu burç ile gelişmiştir. Güzel eşyaları evleri kısacası güzel olan herşeyi severler.

    Müzelere tiyatrolara gitmeye bayılırlar. Onu mutlu etmek için sık sık güzel mekanlara veya ülkelere gidebilrsiniz.

    Akrep Burcu | Kıskanç Aşık!

    Akrep burçların en gizemlisidir. Duygularını anlamak çok zordur. Seks içgüdüsü çok güçlüdür ama sizi isteyip istemediğini bile anlamakta sıkıntı çekebilirsiniz. Hisler konusunda da oldukça ketumdur. Kendine yetmeyi sever ve ulu orta duygusal konuşmalar yapmaktan hiç hoşlanmaz.

    Akrep burçları kontrol edilmeyi kabul etmezler ancak kendi dünyalarına soktukları o ender kişilerden sadakat ve vefa beklerler.

    Bu burcun insanları için aşk ve tutku kesin bir çizgiyle ayrılmıştır ve asla karışmazlar. Eğer sizi sevdiğini söylediyse bu bir gerçektir ve gerçek olduğu andan itibaren artık Akrep’in kıskanç yanı ile de tanışırsınız. Kıskançlık Akrepler için çok başka bir boyuttur asla unutmaz asla affetmezler. Onun güvenini kaybederseniz bilin ki geri dönüş yoktur.

    Akrep burçları dünyanın görünen değil görünmeyen tarafları ile ilgilenirler. Yasak olan bilgileri gizli öğretileri çözülememiş sırları araştırırlar ve bu yüzden ölümü bile göze alabilecek kadar gözüpektirler. Bu yüzden bir akrebi mutlu etmek için gerçekten yaratıcı olmalısınız. Macera dolu seyahatler gizemli mektuplar keşfedilecek yeni heyecanlar her zaman gündemde olmalıdır.

    Akrep için saldırı savunmadan daha iyi bir yoldur. İğneleyici dilleri sizi gözyaşlarına boğabilir ancak sizi en iyi olabilmeniz için her zaman desteklerler delici gözleri herkesi gördüğü gibi sizin de en zayıf ve en güçlü yönlerinizi kolayca görebilir. Bu onlar için doğal bir yetenektir. O yüzden asla rol yapmayın. Akrep zor sever ama severse tam sever.

    Yay Burcu | Maceracı Aşık!

    Romantik Yaylar için aşk çoğu zaman daldan dala konmaktır. Aşkın o büyüleyici günleri gerçer geçmez Yay için fazla yapacak bir şey kalmaz.

    Bütün burçların içinde en özgür ruhlu olanlardır ve bu alana kesinlikle kimseyi sokmak istemezler. Uzun vadeli planlar yapmayı gereksiz alışverişi zaman kaybı olarak görürler.

    Onlar bir dakikada bavul yapıp Marsilya’ya tatile gidebilirler. Keşfetmek öğrenmek duygu alışverişleri konuşmak paylaşmak Yay için en önemli yaşam sebepleridir.

    İlişkilerini bitirme kararı aldıklarında bile bunu uzun uzun konuşarak inişli çıkışlı bir şekilde yaparlar ve karşılarındakinin kafalarını oldukça karıştırırlar.

    Yay burcu ile ilişki yaşarken siz de onun kadar özgür olabilirsiniz. Kendi başınıza ev alabilir onu dekore edebilir çocukları istediğiniz okula kaydettirebilirsiniz. Bu onlar için sorumsuzluk değil size olan güvenleridir. Çok şanslıdırlar ve bu şanstan siz de etkilenirsiniz. Abartma huyları olsa da açık sözlüdürler ve aşk oyunlarını sevmezler. Sevgilerini hemen söylerler ve karşılık beklerler.

    Eğer bir yayı seviyorsanız ve de alıngan bir insansanız ona asla “Ben şişmanmıyım? güzelmiyim?” gibi sorular sormayın. Çünkü eğer gerçekten şişmansanız bunu onun ağzından kesinlikle duyacaksınızdır. Ama bu şişmnalık onun için asla kriter değildir o sadece gerçeği söylemiştir ve size olan duyguları ile alakası bile yoktur.

    Yay ile eğlenebilir çok şey öğrenebilir ve rahat bir hayat geçirebilirsiniz.

    Oğlak Burcu | Uyumlu Aşık!

    Güvenilir güçlü bir karaktere sahip olan oğlaklar için söylenecek en önemli ilk kelime çalışkanlık ve sorumluluk duygusunun gücüdür.

    Çok ciddi görünürler ama içeride akıl almaz bir eğlence anlayışı vardır. Satürn’ün güçlü etkisi ile bir oğlak erkeği ya da kadını her şakanın altında bir ciddiyet her ciddiyetin altında bir şaka arar.

    Hislerine çok zaman ayırmadığı için çoğu zaman bir oğlağın birine aşık olduğunu anlaması epey bir vakit alabilir. Libidosu güçlüdür ama ezici değildir ve içinde sakinlik barındırır.

    Oğlak burcunun insanları için meşhur bir söz vardır; “Küçükken bir bilge büyükken bir çocuk” olarak değerlendirilirler. Yaşları ilerledikçe yaşam sevinçlerinin daha çok farkına vararak daha neşeli ve paylaşımcı olurlar.

    Bir oğlak burcu ile berabersiniz muhtemelen kendinizi maddi olarak hep güvende hissedeceksiniz. Çünkü oğlaklar ne yapıp edip maddi güce bir şekilde ulaşırlar ve bunu sevdikleri ile paylaşmaktan hiç çekinmezler.

    İş hayatları kariyer hedefleri ile doludur ve o kariyeri elde etmek için ne gerekiyorsa yaparlar. İş hayatlarını çok sevseler de sizinle düzenli vakit geçirmekten beraber günlük hayatın eğlencelerini paylaşmaktan hiç vazgeçmeyeceklerdir . O yüzden pek çok burca göre evlilik için en uygun burçlardan biridir.

    Oğlak burçları kendi görünümleri kadar sizin görünümünüze de önem verirler. Toplum tarafından kabul edilen normlarda bir zerafet görgü kuralları ve etik beklentiler içerisindedirler. Onların yanında her zaman tertipli temiz ve ağırbaşlı olmalısınız. Oğlaklar doğal krallardır ve her zaman kraliçeleri severler.

    Kova Burcu | Tarafsız Aşık!

    Tahmin edilmesi en zor burçlardan biri olan Kova için hayat bir düellodur. Çok zeki olan Kovaları elde etmek için aynı ölçüde zeka gerekir. Derin ve anlamlı konuşmaları çok değerli bulurlar bilgili entelektüel kişiliklere hayrandırlar. Konuşmak anlamak isterler ama boş konuşmalardan çabucak sıkılıp TV kumandasını en yakın arkadaş ilan edebilirler.

    Bir kova burcu ile beraber olmanın belki de en zor olan kısmı onun sizi kıskanma içgüdüsüne hiç sahip olmamasıdır. Kalabalık bir ortama girdiğinizde herkes derin bir sessizliğe bürünüp size hayran hayran baksa bile o sizi kıskanmayacaktır. Hatta bunu hiç farketmeyebilir. Ama hep önünüzü açan size destek veren eşit bir ilişkide olacaksınız. Sürprizlerle karşılaşacaksınız ve size bağlı bir insanla beraber olacaksınız. Ufak tefek flörtler dışında Kova vefalı bir burçtur.

    Kova burcunun sert bir dili vardır. Bir şeyler öğrenirken veya derin bir tartışmada kolayca provoke olurlar ve hitap şekilleri değişebilir. Ateşli kişilikleri bazen patavatsız cümleler sarfetmesine neden olur ama aslında bu cümlelerin altında yatan bir ima asla yoktur. Onlar tartışmayı doğal sayarlar ve telepatik iletişimler isterler.

    Kova “farklı” olmak ister. Bu kelimeye giyim yaşam inanç gibi her türlü ayrıntıyı sokabilirler. Farklı kişilikler onları çeker ve zor olan ile uğraşmayı severler.

    Ani öfke patlamalarına meyillidirler ama rahatsızlığınızı belli edersiniz onlar bunu anlarlar ve kendilerini değiştirebilirler. Kova için “değişim ve fark yaratmak” bir yaşam felsefesidir. Çok kolay yanlış anlaşılırlar ama filozof dilleri bu yanlışlığı kolayca düzeltebilir.

    Balık Burcu | Romantik Aşık!

    Peri masallarını andıran aşklar bir kamyon dolusu gül kocaman bir tek taş pencere altında ölümsüz bir serenat ve işte balık burcu.

    Balık burcu iflah olmaz bir romantiktir. Kesinlikle ruh eşini bulmak ister ama flört etmek beğenilmek aşk denizlerinde yüzmekte keyifli olduğu için balığın size bağlanması için romantizmden onunla birlikte olduğunuz müddetçe asla vazgeçmemelisiniz.

    Balığın yumuşak bir kalbi saf bir ruhu vardır. Kolayca inanır affeder hüzünlü hikayeleri bitmemiş aşkları çoktur ama ruhunun bir yanı da çok gerçekçidir.

    Dışarıda ne olup bittiği ve kendisi ile ilgili başkalarının fikirleri önemlidir. Bir balık insanına ne yansıtırsanız onu alırsınız. Sevilmiyorsa sevmez seviliyorsa sever.

    Bir eş olarak balık burçları çok keyifli olabilirler çünkü ne hissettiğinizi kolayca anlama yetisine sahiptirler ve anlaşılmak siz de çok keyifli duygular uyandırabilir.

    Huzurlu ilişkileri tercih ederler. Kavgadan her zaman kaçarlar. Bazen kendilerine güvenleri azalır böyle anlarda onlara destek olmak sevmek mutlu etmek gerekir. Pratik fikirlerle onların korkularını yok edebilir ve destek verebilirsiniz.

    Seks onlar için aşkın bir rituelidir ve sık sık tekrarlanması gerekir.
    Balık burcunun insanları için dünya acımasız bir yerdir. O yüzden saklanmayı içine kapanmayı tercih edebilirler. Böyle durumlarda yapılacak en iyi şey zevkli yolculuklar sevecen yaklaşımlar romantik bir gece yatakta geçirilen uzun saatler veya güzel bir müzik dinletisi olabilir.

    Sakin pozitif bir hayat istiyorsanız balıklar sizi çok mutlu edebilir.

  • Astrolojinin Psikolojik Etkileri Var Mı?

    Astrolojinin Psikolojik Etkileri Var Mı?

    Astrolojik öngörülerin insanlar için psikolojik değeri ve onlar üzerindeki psikolojik etkileri var mı?

    Astrologların, astrolojiyi geçerli ve sağlıklı bir alan olarak kabul ettirmek konusunda karşılarına çıkan sorunlar, sadece astrolojinin son zamanlarda bayağılaştırılan genel ve sorgulanabilir yönleri değil, aynı zamanda bu dalın niteliklerini ve amacını açıklamak için kullanılan muğlak ifade yollarıdır.

    Astrolojinin ne olduğu sorusuna cevap veren birçok kişi, bu dalın, Güneş’in, Ay’ın, gezegenlerin ve yıldızların, insanlar, aslında tüm canlı organizmalar, ayrıca uluslar ve şirketler gibi sosyal “organizmalar” üzerindeki etkilerle ilgilendiğini söyler ve astrolojinin, kişilerin ve kurumların temel kişilikleri ile gelecekteki gelişimlerini, açık seçik ve beklenebilir olaylar yoluyla açıklama amacında olduğunu eklerler. Astrologların bir çoğu, astrolojinin, belli göksel ve döngüsel olaylar ile insanların ve ulusların ömürlerinde ortaya çıkan karakteristik olaylar arasında açık ve güvenilir bir paralellik olduğunu ortaya koyan, çağlar boyunca sürdürülmüş uzun bir gözlemler dizisi üzerine kurulu bir “bilim” olduğunu da iddia eder.

    Böylesi genel ifadeler, birçok akıl için yeterlidir. Kulağa “bilimsel” gelirler; kabul edildikleri zaman ise eldeki tek temel sorun, döngüsel nitelikteki gök olayları (yani geçmişte meydana geldiği ispatlanmış ve gelecekte meydana gelmesi de beklenebilecek olaylar) ile canlı organizmaları etkileyen, tanımlanabilir olaylar arasında gerçekten bir paralellik bulunup bulunmadığını bilimsel olarak tespit etmekte ortaya çıkar. Bu sorun da geçmiş olaylar hakkındaki güvenilir bilgilerin araştırılıp istatistiksel olarak çözümlenmesini gerektirmektedir.

    Söz konusu genel ifadeler, elbette ki gerçek bir filozof, özellikle de hümanist bir filozof ve psikolog için son derece yetersizdir. Bu kişilerin zihinlerinde cevabı olmayan birçok yeni soru doğar. Bir kere, bahsedilen paralelliğin doğası ve anlamı ile ilgili sorun vardır – elbette ki bu paralelliğin bilimsel olarak güvenilir bir gerçeklik şeklinde ispat edilebileceği düşünülürse. Buna ek olarak, “kanıtların” ne şekilde tanımlanması gerektiği de bir diğer sorun olarak ortaya çıkar. Astrolojik öngörülerin insanlar için psikolojik değeri ve onlar üzerindeki psikolojik etkileri, ayrıca bu öngörülerde bulunan kişilerin ahlaki sorumlulukları da yine göz ardı edilmemesi gereken diğer konulardır.

    Bir astrolog, sadece öngörülerde bulunmaz; aynı zamanda insanların kişiliklerinin ve eğilimlerinin ana hatlarını ortaya çıkartır. Eğer ki bu, ortaya, güvenilir bir sonuç çıkaracak şekilde yapılabilirse, astroloji de sadece öngörümlere dayanan bir dal olmaktan çıkıp psikoloji alanına dahil olur. Ancak, psikoloji alanına neden ve nasıl dahil olmalıdır?

    İnsanın aklına, bazıları uygulamaya yönelik, bazıları ise felsefi, hatta metafizik bağlantılı birçok soru gelir. Evrende, gizemli bir şekilde var olmuş güçler, evrenin çeşitli bölgelerinden geçerken, Güneş, Ay ve gezegenler tarafından daha da gizemli bir şekilde odaklanıyor olabilirler. Ancak; Akrep burcunda bulunan Mars ile insanın kişiliğindeki bir özellik veya bedenindeki fizyolojik bir durum arasında bilimsel açıdan kabul edilmiş bir nedensellik yoktur. Ayrıca Mars’ın, bir doğum hartasındaki burç veya ev konumu, astrologların değerlendirmeye aldığı birçok etmenden sadece biridir. Ek olarak, astrologlar, bir haritaya bakıp da Mars’ın Akrep’te olduğunu gördüklerinde, mesane veya üreme organlarına mı odaklanırlar yoksa birçok organın yanında bir psişe sahibi de olan ve belli bir coğrafi, sosyal ve kültürel bir çevrenin parçası olma niteliği taşıyan, bütün bir insan mı düşünürler? Astrolog, burada, sadece basit semptomları mı değerlendirmeye almaktadır yoksa bir eşi daha olmayan bir bireyin genel sağlık durumunu, bilinç seviyesini ve duygularını da işin içine dahil eder mi? Bir gezegen veya açı etkisinin, bu “kendi çevresi içerisindeki bireyin” yaşamında ne dereceye kadar bir “olay” yaratabileceğini tespit etmek için elinde gerçekten geçerli bir yöntem var mıdır?

    Eğer bir astrolog belli bir bireyle ilgileniyorsa ve göksel cisimlerin, doğum anında ve yaşamı boyunca yerleştikleri noktaların bu bireyin tüm yaşamını “etkilediğini” iddia ediyorsa, bu iddianın mantıklı olmasını sağlayacak tek felsefi görüş, bütün olarak insan ile bütün olarak evren arasında kesin bir ilişki olduğu görüşüdür. Belli bir birey ile evrenin bütünü arasında “kesin bir ilişki” olduğundan bahsetmek, biri göksel, diğeri dünyevi olan iki olay arasındaki paralellikten bahsetmekten tamamen farklıdır. Bu paralellik kulağa bilimsel gelebilir ama astrolojiyi, “kişilikçi” bir bakış açısında geçerli göstermekten uzak kalır. Bireysel varoluşla ilgili sorunlara “ruhani” bir yaklaşım olma konusunda da son derece yetersizdir.

    Bir olay, kişisel algı açısından, kendi başına hiçbir şey ifade etmez. Bir elma ağacının altında yatmış uyuyan bir adamın başına bir elma düşer. Bunun hiçbir anlamı yoktur, tabii ki bu adam Newton değilse. Bir adam, eşini, bir başka kadın için terk eder. Bunun da ilgili kişiler için tek başına hiçbir soyut, belirli bir anlamı yoktur. Eşlerin birini, belki de ikisini, içi boş bir evlilikten kurtarmıştır; şok, terk edilen eşi, daha da olgun bir birey haline getirecek veya aklını kaçırmasına neden olacak bir etmendir. Bir olay, sadece belli bir “ilişki çerçevesi” içerisinde, yani bir kişiyi etkileyen durumun bütünü olarak bir anlam taşır ve bir nevi tüm evreni ilgilendirir.

    Bir kişi, hayati önem taşıyan bir sorunu çözmek için astroloğa geldiğinde, astrolog, bu kişinin durumunun, kişinin hayatının o döneminde, evrenin tümüyle ne şekilde ilişkili olduğunu bulmaya çalışır. Yeni doğmuş bir bebeğin doğum haritasına bakmak da aynı şekilde, bu bebek ile doğduğu ve içinde olgunlaşacağı evren arasındaki potansiyel ilişkiyi keşfetme etme çabasıdır. Bu doğum bir “olay” değil, “durum” teşkil eder çünkü durum sadece bir olay veya olaylar grubunu değil, aynı zamanda bu olayın hem ruhsal hem de metafizik olarak tüm çevreyle ilişkisini içerir. Bebeğin doğumu, kendi başına ele alındığında, insanlığın dünyadaki durumu ve bütün olarak evren arasındaki ilişkiyi çok az değiştirir.

    Güneş, Ay ve gezegenler tarafından oluşturulan motif, en azından simgesel olarak, doğum anında, evrenin halini gösterir. Ufuk çizgisi ile meridyenin dik kesişimleri ise yeni doğan bebekle ilgili durumu, yani evrene yönelimini ifade eder. Yönelim, ilişki demektir. Bütün olan çevreniz içerisindeki yöneliminiz yoluyla, bu çevreyle, bireysel olarak ilişkilenirsiniz.

    Bu açıdan astroloji, kişinin, bütün olan evren ile temel (“kozmik”) ilişkisini görebileceği bir metottur (veya öyle olmalıdır). Daha genel bir ifadeyle, bütün olan bir durumun, bütün olan evren ile belirleyici şekilde ilişkilendirilebileceği bir yorum tekniğidir. Herhangi bir durumun anlamının bilinçli zihinde kavranmasını ve bu durum (doğum da dahil) içerisindeki temel etmenlerin ne şekilde faaliyet gösterdiklerini, kısacası birey olarak varoluşumuzun anlamını öğrenmemizi sağlayan bir araçtır.

    Böylesi bir anlamı astrolojiyle aramanın nedeni, söz konusu durumun anlamının, bu durumun içinde geliştiği sosyal çevre nedeniyle çarpılmaya ve başka şeyler arasında yitmeye yatkın olmasıdır. Astroloji, sorunların çözümlerini, sosyal seviyeden kozmik seviyeye çıkarır. İşte bu nedenledir ki, toplumsal değerlere isyan edip toplum üstü, “doğal” veya “ruhani” yanıtlar arayan bugünün gençliğine son derece çekici gelir.

    Astrolojiye bu tip bir yaklaşımın neyi ifade ettiği gerçekten anlaşılabilirse, astrolojik haritaların incelenmesi tamamen yeni bir anlam kazanır ve hem geçmişte öğretilmiş olan, hem de günümüzde öğretilmeye devam edilen, büyük oranda geçersiz kalır. Bu yaklaşım, astrolojiyi, kanıta dayalı bilimler arasından da çıkararak, amacı varoluşun anlamını keşfetmek ve insan ile evren arasındaki ilişkiyi incelemek olan bir nevi felsefi psikolojiyle bütünleştirir.

  • Burçlar Nelere Kafayı Takar

    Burçlar Nelere Kafayı Takar

    Mesela bütün bir akşamı mahvetmeyi tercih ederler. İşte burcunuzun kötü yönü…

    Kadın ya da erkek bazen rahatsız eden bir şey olduğunda karşı tarafla bu konuda yüzleşmekten kaçınır.

    Daha kötüsü olacağı korkusu ya da gereksiz alınganlık nedeniyle rahatsız olduğu konuyu gündeme getirmek yerine oturup somurtur ve mesela bütün bir akşamı mahvetmeyi tercih eder. İşte burcunuzun kötü yönü…

    Koç

    Onunla her günü aynı yaşıyorsanız – “Seni Seviyorum” lar artık eskisi gibi tekrarlanmıyorsa – Ömür boyu onunla birlikte olma düşüncesi sizin için bir kâbustan farksızsa – “Bir şeyler eksik” cümlesini sık sık tekrarlıyorsanız – Konuşacak bir şey bulamıyorsanız – Özel hayatınız “öylesine” bir hal aldıysa – Artık kavga bile edemeyecek kadar tepkisizleştiyseniz ilişkiniz bitmiş demektir…

    Boğa

    Özür dilememek” de bir ilişkide en çok rastlanan kötü alışkanlıklar arasında. Bazen bir taraf bazen de ikisi birden özür dilemekten hoşlanmayabilir. Ama haksız olduğunda insanların özür dilemesi gerekir. İlişkinin sağlığı açısından önemlidir. Özellikle ilişkinin ya da evliliği ileri safhalarında bazen bir taraf dış görünüşüne özen göstermeyi bırakır. Ama ilişki böyle bir şeydir. Sürmesi ve güzelleşmesi için sürekli özene ihtiyacı vardır.

    İkizler

    Kin tutmak. Alın işte başka bir kötü alışkanlık. Zaman içinde ilişkiyi törpüleyerek yok eden bir öğe gibidir. Karşısındakini dinlememek. Sözlerine değer vermemek. Hep kendi sözünü geçirmeye çalışmak ya da haklı olduğunu tekrarlamak. Bu saygısızlık ve karşısındakini aşağılamak anlamına gelir. Böyle bir ilişki sizce ne kadar sürer?

    Yengeç

    Yengeçler bağımsız takılmak isterler. Üslubunda ayrıntılara yer vermez. Anlattıklarında dış görünüşler hâkimdir. kendine âşıktır. Çok önemli biri olduğunu düşünür. Başarı ve yeteneklerini abartır. Çiftin bir ferdi kendi zevklerini ve kendi başına gerçekleştireceği aktiviteleri beraberliklerinin önüne alıyorsa zaten o ilişki için söyleyecek fazla bir söz kalmamış demektir.

    Aslan

    Kafayı taksalarda tutku asla bitmez! İlişkilerde düzenli olarak 15 dakikada bir kavga ediyor olsalar da tutku ya da aradaki cinsel çekim oldukça başarılıdır. Evli veya sevgililer ellerini birbirinin gırtlağından çektikleri anda ve birbirlerini kestikleri anda aşk sözcükleri fısıldıyor olabilirler. Ve yaşadığınız her “son defa” sizi başladığınız yere geri döndürür.

    Başak

    Unuttuk der unutmaz! Aslında her şeyi hatırlar ama sadece sorunlardan kaçmak için unutma yoluna gider. Arkadaşlarınızın onun hakkındaki düşünceleri! Kafayı takan kişiler genellikle duygusal olarak bir ilişkiye hazır olmayan kişilerdir. Eğer zaten duygusal olarak bir ilişkiye hazır olmayan kişilerle birlikte olmak istiyorsanız siz de duygusal olarak bir ilişkiye hazır değilsiniz demektir. Bir şeyler sadece sizi bir ilişkiye sürüklüyordur….

    Terazi

    Çok kıskançtır sudan sebeplerle aldatıldığı şüphesine kapılır zihni hep ihanete uğrayacağı düşüncesiyle meşguldür.. Söylenenlerin ve görünenlerin arkasında başka sözler olduğunu düşünür. Çok alıngandır. Sen herkese onu tanıttığın halde o kimseye senden söz etmediyse hatta en yakın arkadaşının bile varlığından haberi yoksa… Sen onun hakkında her şeyi öğrenmeye çalışırken o seninle ilgili en küçük bilgileri bile aklında tutmakta zorlanmaya başladıysa… bu ilişki sürmez demektir..

    Akrep

    Onların tensellik dışında da kafalarını kurcalayan bir yığın şey var. Neler mi? Aldığı çiçeklerin solması! Bir erkeğin size çiçek vermesinin nedeni; yaşadığınız ilişkide duyduğu heyecanı sizinle de paylaşmak istemesidir. Çiçekler; sizin yanınızda olmadığında salonunuzda veya evinizin başköşesine onu temsil eder. Eğer o çiçeklere iyi bakmazsanız ilişkinize olan inancınızı yitirdiğinizi düşünebilir. Adı üstünde Akrep olduğundan hiç şüphe duymamalısınız…

    Yay

    Ağırkanlıdır. Her hafta sonu bir işini bahane ederek sizinle buluşmayı reddedebilir… Gün içinde sık sık aramanıza rağmen telefonunu açmayabilir.. İşleri biraz ağırdan aldığınızda daha fazla iletişime geçmiş oluyorsunuz ki bir ilişkinin anahtarı budur. Ve bu sayede ilişkiniz devam ederken karşınıza çıkan sorunları konuşma şansına sahip oluyorsunuz. Başlangıçta her şey güllük gülistanlıktır ancak yavaş yavaş bazı sorunlar ortaya çıkmaya başlar. İşte o anda kafayı takarlar .. Genelde kaçarlar..

    Oğlak

    Bir Oğlak daima hedefine tutkundur. Ayrıntılar arasında kaybolur. Hayatı ayrıntıdır. Sıkıntıya hiç gelemez. Bazen rahatsız eden şeyler yüzünden değil rahatsız etmesi gerektiği düşünülen şeyler yüzünden kadın ya da erkek sinirli davranır. Ortak zevklerin olmaması – karşılıklı kabul ve güven duygusunda azalma – iletişimsizlik – kişinin ilişki içinde önemsiz olduğunu hissetmesi – saygı ve sevginin azalması – birikmiş yoğun kızgınlıklar…..

    Kova

    Kovalara tavrınızı koyun ama kıskançlık krizlerine girip onu daraltmayın. Nerede olduğunu ve kaçta geri geleceğini bilmeye hakkınız olduğunu hatırlatın. Aksi takdirde kendisini çok merak ettiğinizi ve o gelene kadar gözünüze uyku girmediğini söyleyin. Tek endişenizin başına bir şey gelmesi olduğunu yoksa ona güvendiğinizi anlamasını sağlayın. Niyetinizin onu kontrol altına almak olmadığını anlayınca nerede kiminle beraber olduğunu size bildirmek konusunda daha hassas davranacaktır.

    Balık

    Sürekli onaylanmak isterler. Onu küçük düşürmeyin! Erkek arkadaşının / eşinin yanında hangi kadın küçük düşmek ister? Tabii ki hiç kimse! Mesela sakın ona kalabalık bir arkadaş grubu ile birlikte yemeğe çıktığınızda “bu aralar çok kilo aldın tatlı yemesen daha iyi edersin” tarzı bir cümle kurmayın belki o anda size “haklısın sevgilim” diyecektir ancak eve gittiğinizde… kulağınızı kapatacaksınız

  • Fazla kilolarınızdan ‘burcunuza göre’ beslenerek kurtulun!

    Fazla kilolarınızdan ‘burcunuza göre’ beslenerek kurtulun!

    Burcunuza özel besinler tüketerek, hem sağlıklı beslenebileceğinizi hem de kilo verebileceğinizi biliyor musunuz?

    Sağlıklı yaşamanın temellerinden birinin, sağlıklı beslenme olduğunu biliyorsunuz. Peki burcunuza özel besinler tüketerek, hem sağlıklı beslenebileceğinizi hem de kilo verebileceğinizi biliyor musunuz? İşte yaza hazır sağlıklı ve fit bir vücut için her burca özel beslenme önerileri:

    Koçlar yoğurt tüketmeyi, Boğalar bol su içmeyi unutmamalı
    Koçların günlük beslenme programında mutlaka yeşil sebzeler ile birlikte; patates, soğan, elma, ceviz, domates, kereviz sapı, pancar, limon, pırasa, armut gibi besinler olmalıdır. Ayrıca Koçlar, günde 2 kez yoğurt ve kefir tüketmeye özen göstermeliler.

    Günlük beslenme programında mutlaka su teresi, brokoli, mantar, ıspanak, lahana ve patates gibi besinler olması gereken Boğa burçları; ayrıca günde 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirmeliler.

    Günlük beslenmede İkizler için süt, Yengeçler için yeşil sebze şart
    İkizler burcunun günlük beslenme programlarının vazgeçilmezleri portakal, armut, şeftali, domates, mısır ve erik gibi besinler olmalıdır. Sağlığını korumak isteyen İkizler, süt ürünlerini ihmal etmemeliler.

    Yengeç burçlarının günlük beslenme programlarında mutlaka çavdar unu, yumurta beyazı, kereviz sapı, fasulye, marul ve hindi bağ, bol yeşil sebze gibi besinlere yer verilmelidir. Tatlı krizini geçiştirmek isteyen Yengeçler de, gün içerisinde yiyebilecekleri meyve salatasını tercih edebilirler.

    Aslanlar yağlı gıdalardan, Başaklar şekerden uzak durmalı
    Aslan burçlarının günlük beslenme programında mutlaka tam buğday ekmeği, elma, yulaf, arpa, çavdar, marul, yumurta, lahana, salatalık, ceviz ve balık faydalı besinler olmalıdır. Yağlı gıdalardan da mümkün olduğunca uzak durmaları gerekir.

    Başak burçlarının günlük beslenme programında havuç, yeşil sebzeler, karpuz, kuşkonmaz, suteresi, yulaf gibi besinler olmalıdır. Ayrıca, yüksek şeker içeren gıdaları da tercih etmemeliler.

    Teraziler kereviz, Akrepler soğan yemeli
    Terazi burçları günlük beslenme programlarını yaparken kereviz, ıspanak, bezelye, pancar, elma, kuru üzüm, badem, pırasa ve incir gibi faydalı besinleri ilk sıraya koymalılar.

    Günlük beslenme programında mutlaka soğan, hardal, sarımsak, pırasa, şalgam, incir, erik gibi faydalı besinlere yer vermesi gereken Akrepler ise; mide sağlıkları için gazlı içeceklerden uzak durmayı ihmal etmemeliler.

    Yaylar yağlı besinlerden uzak durmalı, Oğlaklar süt içmeli
    Yay burçlarının günlük beslenme programlarında salatalık, adaçayı, karanfil, brokoli, mantar, domates gibi faydalı besinler olmazsa olmazlardır. Yağlı yiyeceklerden uzak durmak da, Yay burçları için çok önemlidir.

    Oğlak burçlarının günlük beslenme programlarında mutlaka bulunması gerekenler; portakal, armut, şeftali, domates, mısır, erik ve bol yeşil sebze gibi faydalı besinleridir. Günlük beslenme programında süt ürünlerine de mutlaka yer vermeliler.

    Kovalar bol sebze ve meyveyi tercih etmeli, Balıklar tatlı krizlerini meyve salatası ile geçiştirmeli
    Kova burçları, gün içerisinde mutlaka meyve ve sebzelerden oluşan faydalı besinlerden tüketmeliler. Bu besinler arasında; mantar, salatalık, su teresi, avokado, muz, armut, karpuz, fasulye gibi sebze ve meyveler bulunmalıdır.

    Balık burçları ise; günlük beslenme programlarında muz, nane çayı, kuşkonmaz, fasulye, kereviz sapı, avokado, salatalık, mantar gibi faydalı besinler tüketmeliler. Ayrıca, gün içerisinde meyve salatası yiyerek tatlı krizlerinizi geçiştirebilirler.