Kategori: İlişkiler

  • En ilginç evlenme teklifleri

    En ilginç evlenme teklifleri

    Son zamanlarda erkekler tarafından ilginç evlenme teklifleri icat oldu. Hayal güçleri geniş olan insanlar tarafından yapılan evlenme teklifleri bazen beklendiği gibi gerçekleşmez. İşte en ilginç evlenme teklifleri…

    1. EVLENME TEKLİFİNİ 20 BİN KİŞİNİN ÖNÜNDE SUNDU
    Zavallı genç, sevgililer gününde, bir NBA maçı sırasında 20 bin kişinin önünde sevgilisine evlenme teklifini sundu. Maça ara verildiği anda sahaya fırlayan genç, kız arkadaşını da sahaya çağırdı. Ulusal kanalların da canlı yayın yaptığı maçta şoka giren genç kız evlilik teklifini reddetti.

    2. MİLKSHAKE İÇİNDEKİ YÜZÜĞÜ YUTTU

    Reed Harris nişanlısı Kaitlin Whipple’a evlenme teklifini fast-food zinciri bir restoranda gerçekleştirdi. Sıcak bir yaz gününde soğuk çilekli bir milkshake içine pırlanta yüzüğü atan Reed, arkadaşlarını da restorana davet etti. Ancak bu esprili evlenme teklifinin sonu pek de eğlenceli bitmedi. İçeceğin içindeki yüzüğü yutan talihsiz Kaitlin’i zar zor hastaneye yetiştirebildiler. İki gün hastanede kalan genç kadın iyileştikten sonra Reed Harris’ten yeni bir evlenme teklifi aldı ve en sonunda evlendiler.

    3. BALON İÇİNDEKİ PIRLANTA YÜZÜKLE TEKLİF
    Londra’da Lefkos Hajji isimli adam, nişanlısı Leanne’ye evlenme teklifini helyum gazıyla şişirilmiş bir balonun içine konmuş 12 bin dolarlık pırlanta taşlı yüzükle yaptı. Evlenme teklifini sözlü bir şekilde yaptıktan sonra içinde yüzük bulunan balonu sevigilisine verirken ani bir rüzgar çıktı ve balon bir anda havalanmaya başladı. Balonun arkasından bir süre koşan genç adam balona yetişemeyeceğini anlayınca, arabasıyla bir süre daha balonun peşinden devam etti. Havalanan balon gittikçe gözden kaybolunca, Lefkos yüzükten umudu kesti. Olayın ardından yeni bir yüzük alıncaya kadar Lefkos’la tüm ilişkisini kesen Leanne’ı tekrar ikna etmek genç adamın zamanını aldı.

    4. EVLENME TEKLİFİ ŞOVUNU UFO ZANNETTİLER
    Almanya’nın Plattling kentindeki genç bir adamın evlenme teklifi bölgede UFO paniği yarattı. İçinde ışık yanan balonları havada uçuran genç adam, tüm kasabanın balonlarla renklenmesine neden oldu. Kasaba halkının ‘Kenti UFO’lar bastı’ diye yorumladığı bu gösteri, şüphesiz ‘evet’ cevabını da beraberinde getirdi.

    5. YÜZÜĞÜ BROOKLYN KÖPRÜSÜNDE DÜŞÜRDÜ
    ABD’de Don Walling büyük çabayla biriktirdiği parayla kız arkadaşı Gina Pellicani’ye pırlanta bir yüzük aldı. Evlenme teklifini Brooklyn köprüsü üzerinde bulunan yürüme alanında ailesi önünde yapmayı planlayan genç adam, elindeki yüzüğü heyecandan yere düşürdü. Büyük bir hızla köprü üzerindeki yoğun trafiğin içine yuvarlanan yüzük gözden bir anda kayboldu. Ardından evlenme teklifini yapan Don Walling, teklifi yaptıktan sonra trafiğin içine atladı ve uzun çabalardan sonra yüzüğü buldu. Üzerinden araba geçtiği için yamulan yüzük ufak bir tamirden sonra normale döndü.

    6. EVLENME TEKLİFİ ÖLÜMLE SONUÇLANDI
    2005 yılında internet ortamında tanışan Scott Napper ve Leafil Alforque birlikteliklerini evlilikle sonuçlandırmak istediler. İlginç bir evlilik teklifi hazırlayan Scott Napper, teklifini Oregon sahilindeki Neskowin plajında gerçekleştirdi. Denizin kenarındaki kayalığın üzerinde cebindeki yüzüğü seviglisine verirken çiftin üzerine gelen dev dalgalar genç kızı denizin içine sürükledi. Leafil Alforque bir daha hiç geri gelmedi.

    7. PASTANIN İÇİNDEKİ YÜZÜĞÜ YUTTU
    Çin’de yaşayan Wen isimli kadın güzel hazırlanmış bir pasta içindeki yüzükle evlenme teklifi aldı. Sevgilisi Chen tarafından hazırlanan sürpriz, romantik bir sinema filminden esinlenerek gerçekleştirildi. İçinde yüzük bulunan pasta dilimini kız arkadaşına ikram eden genç adam, Wen’in önünde diz çökerek teklifini yaptı. O anda pastanın içindeki yüzüğü yutan kız heyecandan bayıldı. Arkadaşları kızı hastaneye zor yetiştirdi.

  • Siz Hangi Aşıklardansınız?

    Siz Hangi Aşıklardansınız?

    Aşk, belki de insanoğlunun en çok peşinde koştuğu duygu. Ama aşktan aşka da fark var; kimi kısa zamanda başlayıp saman alevi gibi yaşanıp bitiyor, kimi uzun yıllar sürüp gidiyor. Peki sizin aşkınız hangisi?

    Acıbadem Eskişehir Hastanesi’nden psikolog Orhan Öztürk aşkın 7 tipi olduğunu söylüyor.

    Tarih boyunca romancılar, şairler, düşünürler, sanatçılar aşk konusundan ilham almış, aşk hakkında sayısız eser yarattılar ve yaratmaya devam ediyorlar. Ama aşk yalnızca sanatçıların konusu değil. bilim insanları da son 50 yıldır sistematik şekilde inceliyorlar. Psikologlar aşık olmanın insan duygu, düşünce ve davranışındaki etkilerini daha iyi anlamak için modeller geliştirirken; sinirbilimciler aşkın psikobiyolojik kökenini keşfetmek adına önemli deneyler yapıyor ve karşılaştırmalı metodlarla insanlarla hayvanları kıyaslayarak hangi organik süreçler aşkın doğasını idare ediyor sorusuna yanıtlar vermeye çalışıyorlar. Artık günümüzde aşk bilimi üzerine kitaplar yazıyor, sempozyumlar düzenliyor hale geldik. “Aşkın 7 hali” ise yüzlerce aşk kuramından yalnızca biri…

    Platonik aşklar, patolojik (hastalıklı) aşklar, karasevda gibi durumlar haricinde aşk, iki kişi arasında yaşanan ortak bir süreç. Aynı aşıklar gibi aşklar da doğuyor, büyüyor, şekil değiştiriyor ve ölüyor. Bu aşklarda üç farklı özellik ve bu özelliklerin birbiriyle ilişkisi 7 aşk tipini ortaya çıkarıyor. Bu üç özellik şöyle sıralanıyor: “Yakınlık, Tutku ve Bağlılık”. 7 aşk tipini daha iyi anlayabilmek için bu üç temel özelliğin daha detaylı bilinmesi gerekiyor.
    Yakınlık: Taraflar arasında kurulan karşılıklı duygusal bağ olarak ifade edilebiliyor. Yakınlık özelliği sayesinde ilişkide sıcaklık, samimiyet, duygusal destek, iletişim, anlayış, huzur, beraber geçirilen zamandan keyif alma durumları gelişiyor.

    Tutku: Tutku aşkın psikofizyolojik boyutu olarak tarif ediliyor. Heyecanlanma, sevgilinin yanında olunca soluğun kesilmesi, kalp çarpıntısı, genel bir uyarılmışlık hali, enerji artışı, erotizm, fiziksel çekicilik, dikkatin sevgiliye odaklanması ve takıntılı şekilde sevgiliyi düşünme gibi özelliklerle kendini belli ediyor.

    Bağlılık: Çiftler arasındaki karşılıklı bağımlılık, her şeye rağmen birlikte olmayı isteme, ortak bir hayat hedefi oluşturma ve sürdürme özelliği olarak açıklanıyor.

    Bu üç temel özellikten her birinin tek başına veya diğer özelliklerle birlikte bulunması durumlarında 7 farklı aşk tipi oluşuyor:

    1) Sadece “bağlılık” (Boş aşk): Tutku ve yakınlığın olmadığı, sadece hayat birlikteliğinin olduğu birliktelikler. Bu durum özellikle görücü usulü ile evlenme ve beşik kertmeliğinin yaygın oluğu toplumlarda (ve tabii ki ülkemizde) sıklıkla görülüyor. Bu tip boş aşk´lar ilerleyen dönemlerde diğer özelliklerin etkilenmesiyle şekil değiştirebiliyor; aynı şekil dolu aşklar da zamanla tutku ve yakınlık boyutunu yitirip boş aşk’a dönüşebiliyor.

    2) Sadece “tutku” (deli dolu aşk): Genelde çoğu aşığın ilk planda ve en heyecanlı hissettiği, cicim aylarının deli dolu yaşandığı, desteğini erotizm ve cinsellikten alan aşk. Yakınlık özelliği de geliştiğinde bu deli dolu aşklar romantik aşklara evrimleşiyor; aksi taktirde yakınlığın ve bağlılığın olmadığı durumlarda genellikle kısa sürüyor. Bu kişiler birkaç gün veya hafta evli kalıp hemen boşanma davası açabiliyor ya da 40´lı yaşlarında beşinci eşinden de ayrılabiliyorlar.

    3) Sadece “yakınlık” (arkadaşça aşk): Yakınlık ve hoşlanma dışında tutku içermeyen, uzun süreli olmayan aşklar. Bu tip aşkta taraflar genellikle partnerlerine ilişkin cinsel çekim hissetmezler. Arkadaşça aşklarda kısa süreli iyi anlaşma, “kardeş gibi sevme”, geçici heves, bittiğinde hemen unutma ama hatırlandığında saygı duyma gibi hallere sıklıkla rastlanıyor.

    4) “Yakınlık” ve “tutku” (romantik aşk): Hem fiziksel çekimin hem de ruhani çekimin yoğun hissedildiği aşklar. Romantik aşklarda duygu yoğunluğu ve sevilen kişinin arzulanması ilişkinin dolu dolu hissedilmesine sebep oluyor. Geçmişteki unutulmayan aşk deneyimleri genellikle bu tip aşklardan kaynaklanıyor. Ancak ne fiziksel çekicilik ne de yakınlık hissi, ilişkinin kalıcı olması açısından tek başına yeterli olmuyor.

    5) “Yakınlık” ve “bağlılık” (dostluğun paylaşıldığı aşk): Çiftlerin birbirine yoğun yakınlık hissettiği, saygı ve sevgi çerçevesi içinde her türlü duygusal ve düşünsel paylaşımın engellenmeden yaşandığı, ancak fiziksel çekimin olmadığı aşklar. Uzun yıllar evli kalıp hiç münakaşa etmeyen, dışardan bakıldığında resmiyet görünümünün belirleyici olduğu, dengeli ve tutarlı birliktelikler sıklıkla bu tip birlikteliklerde görülüyor. Zamanla arzu ve fiziksel çekimin azaldığını hisseden çiftler de dostluğun paylaşıldığı aşk evrenine geçiş yapabiliyor. Bu tip durumlarda sadakatsizliklere de sıklıkla rastlanıyor. “Eşimi çok seviyorum ama artık bir şey hissetmiyorum” veya “30 sene beraberlikten sonra artık çekim hissedemiyorum” tarzı ifadelerin bulunduğu bu aşklar kimi zaman aşırı kıskançlıklara da gebedir.

    6) “Bağlılık” ve “tutku” (arzu dolu aşk): Beraberliği ve evliliği uzun süre devam ettirmenin altındaki temel dürtünün arzu olduğu aşklar. Yakınlık faktörünün olmaması bu tip ilişkilerde ihtilafların ve tartışmaların belirgin olmasına yol açıyor, çünkü taraflar genellikle anlayışsız, bencil, yapıcı iletişim becerilerinden yoksun ve sabırsız oluyorlar.

    7) “Tutku”, “yakınlık” ve “bağlılık” (eksiksiz aşk): Her üç boyutun da tamam olduğu, ideal aşklar. “Mükemmel çift, ruh ikizi, hayatımın aşkı” ve benzeri tanımlamaların yapılabilmesi için tutku, yakınlık ve bağlılık boyutlarının eksiksiz şekilde beraber bulunması zorunlu sayılıyor. Eksiksiz aşk, aşıklara müthiş bir ilişki deneyimi sunuyor. Eksiksiz aşkı elde etmenin zor, ancak devam ettirmen daha da zor olduğu biliniyor. İlişkiyi canlı tutmak için çaba sarfetmek, özverili olmak, etkili ve empatik iletişim sağlamak, sürprizlere açık olmak, cinsel açıdan aktif olmak, saygı ve anlayışı her şeyden üstün tutmak gerekiyor.

  • Evliliğiniz ellerinizin arasından kayıp gitmesin

    Evliliğiniz ellerinizin arasından kayıp gitmesin

    Kavgalar bir ilişkinin tuzu biberidir ama sadece bazı durumlarda…. Hayatınızın diğer alanlarında ortaya çıkan gerginliklerinizden kurtulmak için sevdiğiniz insanla kavga ediyorsanız kendinize gelin çünkü dönüp gitmesi an meselesi…

    AMAN DİKKAT!
    Araştırmalar, bir ilişkiyi en çok zedeleyen olayların parasal sıkıntılar, evlilik hazırlıkları ile iş ve ev değişiklikleri olduğunu gösteriyor. Anlaşılacağı üzere değişiklik gerektiren herşey aynı zamanda stres de yaratıyor. Bunları atlatıp hala beraber yaşıyorsanız bir mucizenin gerçekleştiğinden emin olabilirsiniz. İyi haber de şu ki; bu zor anlarınızın ilişkinize zarar vermesini önlemenin de yolları var. İlişkilerine değer veren sağlıklı çiftlerin küçük çabalarla bu anların üstesinden gelmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Aslında çözüm çok basit; gergin anlarda yapılacak küçük bir jest, küçük bir öpücük veya bir gülümseme her şeyi düzeltmeye yetiyor. Stresin galip gelmesini engelleyemeyenlerdenseniz işte size yardımcı olacak ipuçları….

    FARKLI AÇILARDAN BAKIN
    Stresli anlarınızda her şeyi bir arada halletmek zorunda olmadığınızı hatırlayın. Aynı gün hem ofiste işler ters gitmiş hem okuldan çocuğunuzun haylazlıkları ile ilgili telefon almış hem de arabanızı park ederken duvara sürtmüş olabilirsiniz. Bütün bunların yarattığı stresten bir dağ oluşturup buna karşı savaşmaya çalışmak mı istiyorsunuz? Tercih sizin… Ama bir seçenek daha var. Hepsini teker teker ele almak… Büyük ihtimalle eşiniz böyle yapıyor, strese girmiyor ve aynı durum onun başına geldiğinde daha sakin kalmayı başarıyor. Siz de ona, siz bu kadar gerginken sakin olduğu için kızıyorsunuz. İlişkinize değer veriyorsanız, eşinizi bu işten uzak tutun. Canınızı gerçekten neyin sıktığını unutmayın ve bunlarla sakin sakin başa çıkarken eşinizin desteğini de isteyin.

    Hepimizin geriye dönüp baktığımızda “iyi ki geçmişte kaldı” dediğimiz anlar, günler hatta yıllar var. Bu kötü anıların sebebi bazen taşınmak gibi aslında çok basit konular iken bazen de iflaslar, hastalıklar veya kayıplar olabiliyor. Ne yazık ki bunlar hayatın gerçekleri ve kimin ne zaman bu gerçeklerle yüzleşeceğini tahmin etmek mümkün olmuyor. Eğer evliyseniz ya da bir ilişkiniz varsa böyle durumlarda stresinizi boşaltacağınız ilk kişi ne yazık bir suçu olmasa dahi sevdiğiniz adam oluyor. Bu durum da aslında bambaşka bir konuya canınız sıkılırken kucağınızda bir de “sorunlu ilişki” bulmanıza neden oluyor. Evinizi taşımak üzere olduğunuzu düşünün… Çok daha güzel bir eve gidiyor olsanız da, hayatınızda ilk defa kendinize ait bir eve taşınıyor olsanız da taşınmak zordur. Nakliyeciler geç gelebilir, en sevdiğiniz mobilyanız çizilebilir, çocuklarınız ayağınızın altında huysuzluk edebilir, eski ev bir türlü boşalmayacakmış, eşyalar yeni eve sığmayacakmış gibi gelebilir. Bir de yeni evde bütün eşyalar gözünüze çok eski görünmeye başladı mı sinirleriniz iyice gerilebilir. Bu sırada öfkenizi nakliyecilerden de çıkarabilirsiniz çocuklarınızdan da… Ama en büyük darbeyi eşinizin yiyeceği kesindir. Aslında böyle bir durumda size en büyük desteği verecek olan eşiniz bir anda can düşmanınız gibi görünebilir gözünüze.

    KENDİNİZE DÜRÜST OLUN
    Atabileceğiniz en büyük adım eşinize gerçekten neden kızgın olduğunuzdan emin olmanız… Gergin bir anınızda eşinize çıkışmaya başladığınızda bir an durun ve düşünün; kızgın olduğunuz kişi gerçekten o mu, yoksa canınız başka bir şeye mi sıkkın? Bazen gerçeği bildiğiniz halde bunu kabul etmek yerine eşinizle daha sert bir tartışmaya doğru çekildiğinizi fark ettiğiniz olmuyor mu? “Senin sinirlerin bozuk, istersen daha sonra konuşalım” diyecek kadar anlayışlı bir eşiniz varsa bile artık öfkenizi yanlış kişiye yönlendirdiğinizi kabul etmek için çok geç olabiliyor. İlişkinizi bu şekilde harcamak istediğinizden emin misiniz, iyi düşünün… Her şeyi başa döndürmek hatta hiç başlamamasını sağlamak sizin elinizde. Bir fincan kahve, bir gülücük, ufak bir öpücük ya da kucaklaşma… Hepsi bu.

    ANLAYIŞ GÖSTERİN
    Yeni bir işe başlamadan bir gece önce ya da taşınmadan bir gece önce sakın ilişkinizle ilgili analizlere girmeye kalkmayın. Hayati bir günden önce birbirinize kibar davranmaya gayret edin. İlişkinizle ilgili kafanıza takılan bir konu varsa dahi konuşmayı erteleyin. Tabii ki bu, sorunun üstünü örtün demek değil ama başka bir kaynağı olan stresiniz ortadan kalktıktan sonra konuşmayı deneyin. Örneğin yeni işe başlıyorsanız ilk iş gününüzü hatta ilk birkaç günü atlattıktan, yeni ofisinize ve iş arkadaşlarınıza alıştıktan sonra ilişkinizle ilgili konuşmaya başlayın. O zaman konunun gözünüze o kadar da kötü gözükmediğini fark edeceksiniz hatta belki tartışma konusu yapmaktan bile vazgeçeceksiniz.

    AYRILMAK KOLAY…
    Krizleri yönetememekten, günlük hayatın sıkıntılarıyla baş edememekten dolayı eşinizle yaşadığınız sıkıntılar bir gün baş edilemez bir öfke birikimine yol açabiliyor. Bu aşamada ayrılık da söz konusu oluyor. Ayrılmak kolaydır ama yalnız kaldıktan sonra geriye dönüp baktığınızda ayrılığı getiren detaylar size çok önemsiz gözükebilir.

    KÖTÜ ÖRNEK OLMAYIN
    Uzmanlar, anne babaların çocuklarının önünde tartışabileceğini ancak barışmayı da yine çocukların önünde yapmaları gerektiğini söylüyor. Bu davranış çocukları rahatlatıyor. Ancak şunu da unutmamak gerekiyor; kavga sebeplerinizle de çocuğunuza örnek oluyorsunuz. Gereksiz öfke patlamaları onu hem korkutur hem de sizi model almasına neden olabilir.

    KUTLAMA YAPIN
    Hiçbir sıkıntı sonsuza dek sürmüyor. Sıkıntılı günlerin ardından güneş tekrar yüzünü göstermeye başlıyor. İşte o güzel günlere ulaşmayı başardıysanız kendinizi kutlayın. Zor günleri atlatmanın şerefine baş başa yemeğe çıkın hatta ardından bir bara gidip dans edin. Hatta birbirinize biraz zaman tanıyın; herkesin kendi arkadaşları ile takılacağı bir program ayarlayın. Neyi mi kutluyorsunuz? En zor zamanlarda dahi yıkılmayan bir ilişkiniz oluşunu… Bundan sonra hayatın size nasıl sürprizler getirdiğini bilmiyorsunuz ama artık bildiğiniz bir şey var; el ele verince üzerinden gelemeyeceğiniz sorun yok.

    LİSTE HAZIRLAYIN
    Bazı şeyleri yazmak onların aslında çok da önemli olmadığını fark etmenizi sağlayacak. Yapmanız gereken birçok iş sırada beklerken strese girip hiçbirini yapamayacak hale gelebilirsiniz. Ofiste yapılacaklar, ev için alınacaklar; hepsini listeleyin. O zaman gözünüze o kadar korkunç gözükmeyecek. Böylelikle gözünüzde büyüttüğünüz işler yüzünden eşinize çıkışmanıza da gerek kalmayacak. Listeyi eşinizle beraber hazırlayıp kimin neyi halledeceğini kararlaştırmak ve sadece kendi görevlerinize odaklanmak da sizi rahatlatacak.

    BAZEN ORTADA SUÇLU YOKTUR
    İşler ters gittiğinde aynı olayları tekrar yaşamamak için nedenleri ortaya koymak isteyebilirsiniz. Bunu yapmakta aslında haklısınız. Ama nedenleri ararken sıklıkla yaptığımız bir hata var; bir suçlu aramak! Şunu unutmayın ki; her olayın mutlaka bir suçlusu yoktur. İşlerin ters gitmiş olması birilerini suçlamanızı gerektirmiyor. Dilinizin ucuna gelenleri tutmaya, iradenizi kullanmaya çalışın. Şu klasik öneriyi hatırlayın; içinizden ona kadar sayın. Dilinize gelenleri söylemek yerine var olan durumu düzeltmek için bir çift olarak neler yapmanız gerektiğine odaklanın. İniş çıkışlarla mücadele ederken çift olarak hareket etmek sizi güçlendirecektir.

  • Evlenmeden Önce Bunlara Dikkat!

    Evlenmeden Önce Bunlara Dikkat!

    Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Uzman Nörolog Mehmet Yavuz’a göre; 4 bin yıllık toplumsal bir kurum olan evlilik; kimilerinin rüyasıyken kimilerinin de kâbusu olabiliyor. Çoğunluk için gereklilik olan bu kurum, bazı çiftleri zamanla yoruyor ve evlilik hüsranla sonuçlanabiliyor. Günümüzde çiftlerin ilk bahanesi ‘şiddetli geçimsizlik’ olsa da, bireyleri mutsuzluğa sürükleyen faktörlerin başında; kendileriyle barışık olmamaları ve kendi kapasitelerinin çok üstünde beklentileri olmasından kaynaklanıyor.

    İyi tanıyın!

    İlk 1 yıl, daha sonraki 6 yıl ve evliliğin 20. yılı… Ani evliliklerde, nişanlılık dönemi geçirenlere göre ilk yıl boşanma riskinin daha fazla olduğunu belirten Dr. Mehmet Yavuz, aniden evlenenlerin birbirlerini aynı evde yaşamaya başlayınca tanıdığını ve uyumlu olmamaları halinde ilk 1 yıl içinde boşandıklarını vurguladı. Ayrıca, görücü usulü ile bir süre nişanlı kalıp evlenenlerin ilişkileri aile büyüklerinin seçimleri ve tecrübeleri ile şekillendiği için flört evliliğine göre biraz daha sağlam olabiliyor. Bu noktada çiftler arası sorunlarda aile büyüklerinin hemen devreye girip arabuluculuk yapmasının önemli bir faktör olduğunu belirten Dr. Mehmet Yavuz, 20. yıldan sonra boşanmalarda görücü usulü evlilik ve flört evliliği arasında sayısal açıdan bir farkın olmadığını da bizlere hatırlatıyor.

    Mutlu evlilikler için bazı ipuçları

    Bilimsel bir araştırmada, her 100 kişiye hiç kıpırdamadan karşı cinsten birisine bakmaları isteniyor, sonuç ise şaşırtıcı… Birbirlerinin yüzlerine bakan çiftlerden bazıları aşık olup evlenmeye karar veriyor. Dr. Mehmet Yavuz’a göre; tıpkı bu araştırmalarda olduğu gibi çiftlere her gün en az 5 dakika birbirlerinin yüzlerine bakmalarını öneriyor.

    Boşanmayı önleyen davranışlar

    Karşılıklı empati de evliliğin yürütülmesinde önemli bir faktördür. Psikolojide ‘kendini gerçekleştiren ön kabul’ yasasına değinen Dr. Mehmet Yavuz, bir insanın herhangi bir konuda ön yargısı varsa, bir müddet sonra ön kabul oluşan yasanın kendini geliştirmeye başladığını söylüyor. Kendini eşinin yerine koyarak hareket etmek çoğu zaman sorunların başlamadan çözümlenmesi ile sonuçlanıyor.

    Sağlıklı bir evlilik yaşantısı için neler yapılmalı?

    -Elinizdekilerin değerini bilin
    -Sağlığınızın, ailenizin, çocuklarınızın, dostlarınızın değerini bilin. Eşinizle ortak arkadaşlıklar kurun.
    -Mutluluğunuz için araya hedefler koymayın
    -Kendinize ev, araba alınca, çocuk olunca ya da başka bir olay gerçekleşince mutlu olacağız gibi hedefler koymayın. Mutluluk hedef değil, uzun bir yolculuktur.
    -Her eleştiriye kulak vermeyin
    -Çevrenizdeki insanların eleştirilerine ve önerilerine göre yaşarsanız, kendiniz için yaşayamazsınız. Hatalara duyarlı olmayın: Hatalar, tekrarlanmadıkça görmezden gelinmelidir. Gördüğünüz şeyi söylemezseniz hafızanızdan uçup gider, söylerseniz hafızanızda yer eder. Her olumsuzluğu söze dökmeyin.
    -Evliliğinize zaman ayırın
    -Çiftler, akşam yemeklerini birlikte yemeye gayret göstermeli, pazar sabahları hep beraber uzun kahvaltı keyifleri yapmalıdır.  Ayda birkaç kez konsere, sinemaya, tiyatroya bu da olmazsa pikniğe gidilmeli, seyahatlerden eşlere hediyelerle dönülmelidir.
    -Başkalarına yardım edin
    -Yardıma muhtaç insanlara birlikte destek olmaya çalışmak, birliktelik duygusunu pekiştirir. Bu da beraberliğe takım ruhu kazandırarak ilişkinin doğru çizgide ilerlemesini sağlar.
    -Yalnızlık bir tercih olmasın

    Dünya’da yalnız yaşayanların sayısı, 1996’da 153 milyon iken, 2011 yılında ise; 277 milyona yükselmiştir. Yapılan araştırmalara göre, Dünya’da son 15 yılda yalnız yaşayanların sayısı % 55 arttı ve insanlar evlenmekten şu an olduğumuz zaman itibariyle eskisinden daha fazla korkuyorlar.

    Çalışan kadın boşanıyor

    Uzman Dr. Mehmet Yavuz’a göre; eşlerden her ikisinin de çalışıyor olması, evliliği boşanmaya götüren nedenlerden biri. Çalışan kadına, ev işlerinde erkeğin yardımcı olmamasının yozlaşmayı artırdığı ve çalışan kadınların profesyonel alanda, evlerinde iki farklı role sahip olmasının yorucu olduğunu hatırlattı. Çalışan kadın evine vakit ayırdığı zaman kariyeri tehlikeye giriyor, kariyerine yöneldiğinde evini ihmal ediyor. İşine daha çok vakit ayırdığında, eşler bunu anlayışla karşılamayabiliyor. Tüm bu nedenler doğrultusunda çalışan kadınlarda çalışmayanlara göre 6 kat daha fazla boşanma vakası görüldüğünü belirten Dr. Mehmet Yavuz, bunda ekonomik özgürlüğün de payının büyük olduğunu dile getirdi.

    Tüm çiftler çeşitli zorlukları aşarak evlenme kararı alırken ilerleyen dönemlerde boşanacaklarını düşünmezler. İlerde boşanmamak için, her iki tarafında onarıcı ve bağışlayıcı olması evliliklerini saygı ve sevgi eşliğinde uzun bir süreçte yürütebileceklerine işaret ediyor. Dr. Yavuz, sorunlarıyla baş edemeyen çiftlerin bir uzman yardımına başvurmalarını öneriyor.

     

  • Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe Örneği

    Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe Örneği

    Anlaşmalı Boşanma için Dilekçe örneği
    Anlaşmalı Boşanma Dilekçesi

    AİLE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
    ÜSKÜDAR

    DAVACI_______:…………. Adres

    DAVALI_______ :…………Adres

    DAVA KONUSU_:Şiddetli geçimsizlik nedeni ile Anlaşmalı boşanma talep ve davası.

    DAVA TARİHİ:../…/…

    İZAHI :
    1-Davacı (İsim) ile davalı eşi(İsim) ../../….tarihinden beri evli bulunmaktadır.
    2-Ancak eşler evlendikleri günden bu güne kadar birbirine uyum sağlayamamışmüşterek hayat çekilmez hale gelmiştir. Bu nedenle bir arada yaşayarak evlilik birliğini devam ettirmeleri mümkün görünmemektedir.
    3- Davalı eş#8217;de boşanmayı kabül etmektedir.Eşler arasında ../../….tarihli bir protokol yapılarak mali sonuçları hakkında anlaşmaya varılmıştır.
    Bu protokol dilekçemize ekli bulunmaktadır.Bu itibar ile Medeni Kanunumuzun ilgili maddesi uyarınca tarafların anlaşmalı boşanmalarını talep etmek zaruretimiz hasıl olmuştur.

    SONUÇ VE İSTEK :
    Davalı eş#8217;de boşanmayı kabül ettiğinden ../../….tarihli prokol de göz önünde tutularak tarafların boşanmalarına
    Duruşma gününün tarafımıza bildirilmesine dair iş bu dilekçemin kabulünü arz ve talep ederiz. …/…./2006

    DAVALI DAVACI

    2. dilekçe……………………………………. …………………………………

    AİLE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA ÜMRANİYE
    BOŞANMA PROTOKOLÜ

    TARİH :

    DAVACI: İsim ve adres
    DAVALI: isim ve adres
    HÜKÜMLER :
    1- BOŞANMA HUSUSU : Her iki taraf da karşılıklı olarak boşanmayı kabul etmişlerdir. Evlilik birliğinin sona erdirilmesi konusunda her iki taraf da mutabıktırlar.
    2- NAFAKA VE TAZMİNAT HUSUSU: Tarafların karşılıklı olarak Nafaka ve tazminat talebi yoktur. Bu husustaki taleplerden bu dosya için ve ileriye yönelik olarak açılacak olan davalardan vazgeçmişlerdir.
    3- EŞYALAR HUSUSU: Taraflar tüm ev eşyaları ve zihnet (altıntakılar) konusunda da anlaşmışlardır ve paylaşmışlardır.Karşılıklı birbirlerinden eşyalar ve takılar konusunda hiçbir talepleri yoktur. 4- MAHKEME MASRAFLARI KONUSU : Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden mahkeme masrafları ve ücretler ile ilgili ücret talep etmeyeceklerdir. Tüm masraflar ortak pay edilecektir.

    SONUÇ : Yukarıda açıklanan tüm hususlar üzerinde taraflar mutabakata varmış olup işbu protokol mahkeme dosyasına sunulmak üzere karşılıklı teati sonucu tanzim ve imza olunmuştur.

    DAVACI DAVALI

     

    Şiddetli Geçimsizlik Boşanma Dilekçesi Örneği

  • Kasım Ayında Burcunuzu Neler Bekliyor ?

    Kasım Ayında Burcunuzu Neler Bekliyor ?

    KOÇ: Kasım ayında başarınızın dış gelişmelerle değil manevi ve kişisel gelişiminizle ölçülmesi gerektiğini aklınızdan çıkarmamalısınız. Bu ay işyerinizdeki ve özel hayatınızdaki baskılar dayanılmaz gibi görünse de üzerinizdeki kozmik enerji sizi her şeyin üstesinden gelir hale getirecektir. Bu noktada isterseniz hedeflerinize ulaşım tarihlerinizi erteleyebilir veya kişisel, manevi gelişim ve mükemmelliğe olan inançlarınızı güçlendirebilirsiniz. 1 Kasım tarihinde Mars’ın Satürn ile 8. Paylaşım Evinizde dik açı yapmasıyla bir kişinin planlarınıza müdahalesi sizi sinirlendirebilir. Ancak 3 Kasım tarihinde Venüs ve Uranüs’ün yapacağı hareketler bir dost veya sevdiğinizin planlarınızın yoluna girmesini sağlamasına yol açacaklar. 4 Kasımda kozmik âşıklar Mars ve Venüs’ün anlaşmalarıyla planlarınız muhteşem sonuçlar verecek. 5–6 Kasım tarihlerinde hayalleriniz gerçeklerin önüne geçer gibi olsalar da hayalperest davranışlarınız

    Neptün sayesinde sakinleşip ortadan kalkacak. 9 Kasım’da Venüs’ün Neptün ile girdiği konum hayallerin gerçeklerden ayrılmasını tekrar zorlaştıracak ve size elinizin altındaki zevkleri tanıtacak. İlişkilere hızla girebilecek ve çok hızlı âşık olabileceksiniz ancak sizin sorununuzun âşık olmak değil aşkı sürdürebilmek olduğunu unutmamalısınız. 13 Kasım tarihinde güçlü Akrep Yeni Ay Tutulması yaşandığında bir dönüm noktasına varacaksınız. Çevrenizde olan dramatik değişiklikler planlarınızı oldukları gibi devam ettirmekte zorluk yaratacak. Ancak iletişim gezegeninizin Akrep burcuna girmesiyle planlarınız 14 Kasım’da biraz daha netleşecekler. Maalesef elinizde yeterli veri ve bilgi bulunması 16 Kasım tarihinde başarılı olmanızı sağlamayacak. Mars’ın düzenli Oğlak burcuna girişiyle 16 Kasım tarihinde daha enerjik ve objektif olabileceksiniz.

    17 Kasım’daki Mars-Neptün birlikteliği hayallerinizi kaybetmeden pratik çözümler üretmenize destek olacak. 21 Kasım’da her şey değişecek çünkü bu tarihte Güneş Kova burcundaki 9. Macera Evinize girecek. Artık yeni bir seyahate hazır hissediyor olacaksınız ancak içinde bulunduğunuz karmaşık duygusal ilişki, yeni seyahat planlarınızı ertelemenize neden olacak. Karmaşık duygusal ilişkileri düzeltmek çok zor olmakla beraber 23 Kasım’da oluşacak Mars-Uranüs dik açısı sizi ilişkilerinizde ve planlarınızda kararlı davranmaya yöneltecek. 26 Kasım tarihinde Merkür’ün zıt konuma geçmesi ile karmaşık ilişkiler, stratejik planlar ve içgüdüsel tepkiler iş ve maddi yaşamınızı olumsuz etkileyebilir. Bu dönemde başkalarının ön yargılarına hazırlıklı olmalısınız. Gerçeklerle yüzleşmek durumuzu düzeltmenize yardımcı olacaktır.

    BOĞA: İnsanın hatalarını kabul etmesi onun zafiyetini değil gücünü gösterir. Dolayısıyla ciddi kararlarınızda bile daha sonra düşünerek geri adım atmak mümkündür. Bu ay ilişkilerinizi gözden geçireceğiniz bir süreç yaşayacaksınız. Zarif Venüs’ün sıra dışı Uranüs ile 1 Kasım tarihinde karşılaşması sizi maddi yaşamınızda sürprizlerle karşılaştırabilir veya değişik insanlara ilgi duymanızı sağlayabilir. Sonuçları göz önüne aldığınız sürece yeni deneyimler yaşamak size zarar vermeyecektir. 3 Kasım tarihinde Venüs-Plüton karşılaşması uygunsuz davranışlarınızın faturasını çıkaracaktır. Ancak bu süreçte çok farklı biri veya bir şey olmaksızın yaşayamayacağınızı düşünmeniz halinde, maliyetini göze almalısınız. 9 Kasım tarihinde Venüs ve Jüpiter’in alacağı pozisyon şakacı olmanızı, romantik ilişkilere girmenizi ve çekiciliğinizi arttırmanızı sağlayacak. Bugün insanları etkileme kapasiteniz iş yaşamınızda da size yararlı olacaktır.

    Adeta bugün insanlar sizin her sattığınızı almaya razı müşteriler gibi davranacaklardır. Ancak yine de tutmayacağınız sözleri vermeyin! 17 Kasım tarihinde geri çekilme içindeki Merkür gezgeni 7. İlişkiler ve Sosyal yaşam Evinize girdiğinde yaşamakta olduğunuz ilişkiyi sorgulayacaksınız. 18 Kasım’da sizi normalde sinirlendirmesi gereken gerçekleri kendi çıkarınıza çevirmeyi başaracaksınız. Güneş ve Venüs’ün 7. ve 8. Evlerinize girmeleriyle 21 Kasım tarihinde arzularınız coşacak. Ancak dizginlenemeyen arzuların ve baştan çıkarma kabiliyetinizin kurbanı olmaktan kaçının! 22 Kasım’da hayaller ve güzelliklerin kalbinizi aşka açmasından bir süreliğine kaçmanız size iyi gelecektir. 26 Kasım’da Venüs-Satürn birlikteliği sizi ilişkilerinizdeki acı gerçeklerle karşılaşmaya zorlayacak.

    Bugün gündeminiz ve niyetinizi net olarak açıklamanız halinde sevgilinizle aranızda güven inşa edebilirsiniz. Merkür’ün 6 Kasım’dan beri sır olarak tuttuğu gerçekler bugün ortaya çıkacak. 28 Kasım tarihinde amaçlarınıza yoğunlaşmanız halinde Mars-Plüton karşılaşması size tüm sorunlarınızın üstesinden gelebileceğiniz gücü sağlayacak. Aynı gün görülecek olan İkizler Ay Tutulması sizin insanların karakterini iyi anlamaya ve kendinizi derinlemesine tanımanıza olanak sağlayacak. 29 Kasım’da ise şımarık Venüs-Mars birlikteliğinin 60 derece içinde yer alışı istediğiniz sonuçları almak için başkalarını motive etmenize yardımcı olacaktır. 30 Kasım’da aşkta fazla mantıklı olamayacak, aklınız ile kalbiniz arasındaki farkı göremeyeceksiniz. Arzularınız öyle yoğun olacak ki ailenizin ilişkinize karşı çıktığı insan üzerinde ısrar edeceksiniz.

    İKİZLER: Bu ay yaşamınızdaki bazı şeylerin sonuca ulaşması için zaman alacağını göreceğiniz ve ertelemelerin canınızı sıkacağı bir ay olacak. Tüm çabalarınıza rağmen bir yere varamadığınızı gördüğünüzde durup, durumu değerlendirmeniz gerektiğini ve yeni planlar yapmanın iyi olabileceğini takdir etmelisiniz. 1 Kasım tarihinde bir iş arkadaşınızın canınızı sıkması halinde ters davranışlarınız size zarar verir. Böyle davranmak yerine bugün gerçekleşecek olan Venüs-Uranüs birlikteliğini iyi kullanın ve yaratıcı çözümlerle ortaya çıkın. 3 Kasım’da Venüs ile Plüton’un yaratacağı dik açı sayesinde olumlu ve yaratıcı davranışlarınız ile çevrenizdeki herkesi şaşırtabilirsiniz. Ancak bunu yaparken çok ileriye giderek sınırlarınızı zorlamayın.

    9 Kasım’da 5. Aşk ve Eğlence Evinize girecek olan Venüs, Jüpiter ile 120 derecelik açı yaratarak sorunlarınızın eğlence ile yer değiştirmesine neden olacak. Fantezi dünyasının genişliği ile tanınan Venüs-Neptün birlikteliği sizi hayallerinize inandıracaktır. Ancak 11 Kasım tarihinde gerçekçiliği zayıf konuşmalar çok sevdiğiniz biriyle ilişkinizi bozabilir. 13 Kasım tarihinde gizemli akrep yılın son güneş Tutulması sizin bilinmedik ortamlarda rahatsız olmanıza neden olabilir. Bu noktada duygularınızı ön plana çıkartmaktan kaçınarak iletişime önem vermeniz gerekli. 14 Kasım’da Satürn’ün gireceği konum yaralarınızı sevgiyle sarmanıza yardımcı olacak. Aynı gün Mars’ın Oğlak Dönencesi’ndeki 8. Evinize girişi sayesinde yolunuza emin şekilde devam edebileceksiniz.

    17 Kasım’da Mars’ın Neptün ile oluşturacağı 60 derecelik açı, manevi açıdan kendinizi geliştirmenize yardımcı olacak. 22 Kasım tarihinde Neptün’ün 10. Sosyal Yaşam Evinizde Güneş’le gireceği dik açı ve Venüs ile oluşturacağı 120 derecelik açı, kariyerinizdeki gelişmeleri net olarak görmenizi sağlayacak. 23 Kasım’da daha önce iyi tasarlamadığınız radikal bir atak yüzünden kendinizi zorda hissedebilirsiniz. Yine de 25 Kasım’da oluşacak 60 derecelik Mars-Satürn açısı durumunuzu istikrara kavuşturmanızda size destek olacaktır. 24 Kasım’da Merkür’ün yapacağı dönüş ve 25 Kasım’daki İkizler Tam Ay Tutulması yaşamınızdaki gelişimin bir sonraki adımını planlamanıza yol açacak. Ancak hedeflerinizi küçültmelisiniz çünkü yaşamda hızlı gelişim zor sağlanır. 27 Kasım’da Mars-Plüton birlikteliği sizi inançlarınız doğrultusunda hızla harekete zorlasa bile 28 -29 Kasım’da gereksiz olumsuzlukları bir kenara bırakarak daha istikrarlı davranmaya başlayabilirsiniz.

    YENGEÇ: Kasım ayında burcunuzda iki tutulma gerçekleşecek olmakla beraber bu kozmik olayların etkileri yumuşak olacak. Bu ay yaşamınızı basitleştirerek, miktardan çok kaliteye önem vermeniz gereklidir. 1 Kasım’da Venüs’ün değişken Uranüs ve 3 Kasım’da ise diktatör Plüton ile gireceği konumlar ev yaşamınızda fırtınalara hatta patlamalara neden olabilir. Bugünlerde çabuk adaptasyon gerektiren ani değişiklikler karşısında şaşıracak hatta şoka gireceksiniz. Ancak iş yaşamı dâhil olmak üzere ilişkilerde yaşanan çalkantılar, insanın gereksinimlerini tespit etmesine ve bunları gerçekleştirmek için gerekli planları yapmasına yol açarlar. 9 Kasım’da Jüpiter ve Venüs’ün gireceği 120 derecelik açı sizin hiç beklemediğiniz bir kişiden yardım almanıza neden olabilir.

    Bugün ayrıca insanların ve yaşamınızdaki diğer şeylerin gerçek değerlerini anlamanıza yardımcı olan içsel sesinizi fark edeceksiniz. Ancak bugün Venüs’ün yapacağı hareket, merhametinizin gerçeklerin önüne geçmesine neden olabilir. Merhametli olmak ve insanlara yardım etmek, maliyetini karşılayabildiğiniz sürece güzel bir şeydir. Mars’ın 7. Ortaklıklar Evinize gireceği 16 Kasım’da yeni ilişkiler ve yeni rakiplerle karşılaşabilirsiniz. Bu ısrarcı gezegen sizi otoriter kişilere çekici kılabilir. Ancak sizin bu ilişkilerde öncülük yaparak onları başlatmanız gerekebilir. Venüs’ün 5. Kendiniz İfade Evinize girmesiyle kariyerinizde alacağınız riskleri çok iyi hesaplamanız gerekecek. Yine de fazla tedbirli olarak kendinizde stres yaratmamalısınız.

    26 Kasım’da Güneş-Uranüs konumlanması sizin yaşamınızda heyecanı arttıracak. Fakat sizin başarısızlık korkunuz bu heyecanınızı sosyal yaşamınıza yansıtamamanıza neden olabilir. Kendiniz yalnız veya sevilmeyen bir kişi olarak görmemelisiniz. Amaçlarınıza odaklandığınızda sabır ve ısrarcı yaklaşımınız sizi başarıya taşıyacak. 27 Kasım’da savunmaya çekilmek yerine harekete geçmelisiniz. Bugün Mars-Plüton birlikteliği ilişkilerinizde yaşadığınız bir problemi çözmenize yardımcı olacak. 28 Kasım’daki İkizler Dolunay’ı ise ilişkilerinizde diğer seçeneklerinizin olduğunu size ispat edecek. Böyle günlerde insanların kendilerini çıkmazda görmeleri olağan sayılsa bile siz böyle davranmamalısınız. Biraz durup etrafınızda sizinle ilgilenen kişileri düşünün. Bu şekilde gerek iş yaşamınızda gerekse özel hayatınızda sizi en fazla isteyen kişileri seçebilir ve onlarla beraber olabilirsiniz.

    ASLAN: Kasım ayında elinizde olmayan nedenlerle planlarınız yavaşlarken zamanın geçmek bilmeyişi sizi kızdırabilir. Mars-Satürn yarım kare konumu sizi 1 Kasım tarihinde evdeki sorumluluklarınızı ihmal etmeye zorlasa bile, eğlenceye dalmadan evdeki işlerinizi tamamlamalısınız. Bugün sevimli Venüs ve dayanılmaz Uranüs’ün 3. İletişim Evinizde ortaya çıkaracakları durum, arzularınızı kontrol edemez hale getirebilir. 3 Kasım tarihinde duygularınızı dışa vurmanız, karşılaşacağınız bazı problemleri ortadan kaldırsa da Plüton-Venüs dik açısı çevrenizden beklemediğiniz bir tepkiye neden olabilir. Bugün diplomatik davranmayı göze alarak, zor görünen ilişkileri yoluna koyabileceksiniz. 9 Kasım tarihinde Venüs 11. Hedefleriniz Evinde Jüpiter ile buluştuğunda rüyalarınız gerçek olabilir. Ancak bu tabii ki her istediğinizin kolayca yerine geleceği anlamına gelmez.

    Neptün ile Venüs önünüzde ulaşılmaya hazır olan hedeflerinize uzanan yolu dolambaçlı hale getirebilir. Siz tam hedeflerinize kilitlendiğinizde hedeflerinizin sizden uzaklaştıklarına tanık olabilirsiniz. Mutlu olmak için ulaşabileceğiniz hedefler koymalısınız.13 Kasım tarihinde duygusal gücü tartışılmaz olan Akrep Yeni Ay’ı 4. Kökler Evinizde ortaya çıktığında, ev yaşantınızı temellerinden sarsacaktır. 14 Kasım’da Merkür, Neptün ile dik açı yaratarak Akrep Dönencesi’ne geri çekilirken siz evde yaşanacak bir çatışmadan blöf yaparak uzak kalabilirsiniz. Yalnız Satürn’ün Uranüs ile 15 Kasım’da gireceği mutsuz birliktelik, ev yaşantınızdaki sıkıntıların beklediğinizden kötü olmasına neden olabilir. Bugün alacağınız kararların uzun vadeli etkileri olabilir.

    Mars’ın 6. İş Evinizde Neptün ile alacağı konum sayesinde 16 Kasım’da en iyi seçenekler için içgüdülerinize güvenebilirsiniz. Bugün içgüdüleriniz ve sağduyunuz sayesinde enerjinizi istekleriniz doğrultusunda harcayabileceksiniz. Merkür’ün 26 Kasım’da Güneş-Uranüs ikilisine 9. Büyük Gerçekler Evinizde rastlaması sonucu ev yaşantınızda bir dönüm noktasına varacaksınız. Bu noktada büyük ve parlak fikirleriniz olmasına rağmen aceleci davranabilirsiniz. 27 Kasım’da Venüs-Satürn birlikteliği sizi yavaşça başarıya taşırken 6. Kişisel Gelişim Evinizde oluşacak Mars-Plüton birlikteliği sizden büyük sadakat isteyecek. 28 Kasım’da amaçlarınıza ulaşmak için yeni rotalar keşfedebilirsiniz. Bugün sabırlı davranıp acele etmediğiniz sürece yaşamınızda tatmin bulacağınızı fark edeceksiniz.

    BAŞAK: Kasım ayında atılım yapmaya başlamadan birkaç adım geri atmanız gerekebilir. Bu ay vaktinizi heba eden ve kafanızı dolduran gereksiz şeylerden kurtularak kendinizi rahatlatmalısınız. Bu gereksiz şeyler sizi çevresinden yararlanan bir kişi yerine, sürekli kendisinden veren bir kişi haline getirmektedirler. 1 Kasım’da 2. Kaynaklar Evinizde bulunan Venüs’ün Uranüs karşısında alacağı konum maddi durumunuzun sarsılmasına neden olabilir. Bugün ortağınız bir hata yapabilir veya siz parlak sandığınız bir alana yatırım yapabilirsiniz. 3 Kasım’da bu hata sizi Venüs ve Plüton’un dik açıya girmesiyle zor duruma sokabilir, dikkatli olun! 11 Kasım tarihinde Merkür-Venüs yarım kare konumlanması sizi en küçük eleştirilere bile tepki verir hale getirebilir. Bu hassas durum iletişimde yumuşak olmanızı sağlayacak.

    13 Kasım’daki Merkür-Neptün dik açısı hayal gücünüzü sağduyunuza tercih etmenize neden olabilir. Bugün fikirlerinizi realist tutarak paranoyadan kendinizi koruyabilirsiniz. Kahraman Mars’ın 16 Kasım’da Oğlak Dönencesi’ndeki 5. Aşk Evinize girmesiyle kendinize olan güveniniz artacak ve yaşamınızı kontrol eder hale geleceksiniz. 17 Kasım’da geri çekilme halindeki Merkür’ün Güneş ve Ay ile yaşayacağı buluşma, zekânızı keskinleştirerek kararlarınızı daha isabetli almanızı sağlayacaktır. Bugün amaçlarınızı nereye kadar zorlamanız gerektiğini çok net göreceksiniz. 22 Kasım’da Merkür’ün Venüs ve Mars ile alacağı konum size sürprizler yaşatabilir. Bugün doğaçlama alacağınız kararlar hoşunuza gitse de karşılaşacağınız gergin ortamlar size sıkıntı verebilir. Şimdiye kadar uyguladığınız olağan yöntemler dışına çıkarak yaşamınızda yeni teknikler denemeye kalkmanız halinde, 23 Kasım’da kendinizi isyankâr hissedebilirsiniz.

    24 Kasım’da Satürn-Mars 60 derecelik açısı stratejik planların önemini size gösterecek ve çevrenizdekilerle çatışma riskinizi azaltacak. 26 Kasım’da Merkür’ün ani dönüşünün yaşamınızda yaratacağı yararları ilk başta fark etmeyebilirsiniz. Çünkü Merkür’ün bu radikal hareketi iletişimi azaltan Satürn-Venüs çakışmasıyla aynı tarihe gelmektedir. 27 Kasım’da Mars-Plüton karşılaşması yaşamınızda sert kararlar ve ani uygulamalara neden olabilir. Bunun sizi kavgaya sürükleyerek gerçek amaçlarınıza odaklanmanıza engel olmasına izin vermeyin. 28 Kasım’da Venüs-Plüton konumlanması sizin enerji, para ve duygularınızı en iyi şekilde konumlandırmanızı sağlayacak.

    TERAZİ: Güneş’in Akrep Dönencesi’ndeki 2. Kişisel Değer Evinizde kalacağı 21 Kasım tarihine kadar maddi konularda çok dikkatli davranın. Gelecek değişmez değildir. Yarın için bugünden üzülmek yerine yarınlarınızı aydınlık kılacak değişiklikleri bu ay yapmalısınız. Mars-Neptün konumu 1 Kasım tarihinde hedefleriniz hakkında büyük fikirlere sahip olmanızı sağlayacaktır. 2 Kasım’da sizde stres yaratan bir ilişkiden kurtulacak ve enerji ve huzur sağlayacak yeni bir bağlantı içine gireceksiniz. 3 Kasım’da Venüs-Plüton dik açısı sizi dışa vurmakta zorlanacağınız stresli duygular içine sokabilir. Bu nedenle dikkatli olmalısınız. Bugün gergin bir kişiyle uğraşmak durumunda kalsanız bile Venüs’ün burcunuzda olması sizin sakin kalmanızı sağlayacak. 4 Kasım’daki Venüs-Mars konumu hedeflerinize stressiz olarak ilerlemenizi sağlayacak.

    6 Kasım’da ise 3. İletişim Evinizde olacak olan Merkür yaşamınızda beklediğiniz bazı gelişmeleri geciktirebilir. Bu gecikme sürecinde eski konuşmalarınızı ve bunların etkilerini değerlendirebilirsiniz. Jüpiter’in 9. Seyahat ve Eğitim evinize gireceği 9 Kasım tarihinde fiziksel veya bilişsel olarak sizi bulunduğunuz yerden başka yerlere götürecek şeylerle ilgileneceksiniz. Bugün büyük hayaller kurmaktan çekinmemelisiniz ve amaçlarınıza ulaşacağınızdan emin hareket etmelisiniz. 13 Kasım’daki Akrep Güneş Tutulması içinizde sakladığını kaba duyguların açığa çıkmasına neden olabilir. Merkür’ün Neptün ile yaratacağı dik açı bugün yanlış anlamaların kötü durumlara dönüşmelerine neden olabilir.

    15 Kasım’da başkalarının özgürlük istekleri sizin yaşamınızda yaratmak istediğiniz düzeni bozabilir. Mars’ın Oğlak Dönencesi’ndeki 4. Temeller Evinize 16 Kasım’da girmesiyle yeni bir projeye başlama şansınız olabilir. Bugün içgüdülerinizi takip edebilirsiniz. 17 Kasım tarihinde sağduyunuz güçlenecek ve hayalleriniz yaşamınızdaki rehberiniz olacak. Yay Güneş’inin 26 Kasım’da çılgın Uranüs’e karşı alacağı konum nedeniyle beyniniz yeni ve yaratıcı düşüncelerle dolacak. Ancak Venüs-Satürn birlikteliği sizi planlarınızı gerçekleştirecek zaman ve kaynaklara sahip olmadığınız duygusuna itebilir. Bu ruh hali içinde olmanıza rağmen 27 Kasım tarihinde amaçlarınız için mücadele etmeye karar vereceksiniz. 28 Kasım’daki İkizler Ay Tutulması sizi geçmiş hakkındaki üzüntülerinizden kurtararak geleceğe yönelmenizi sağlayacaktır.

    AKREP: Kasım ayı Akreplerin imajlarını tamamen değiştirebilecekleri yeteneklerini tam anlamıyla kullanma şansına sahip olacakları bir dönem olacaktır. Bu ay gerçeklerin her zaman sözlerle tanımlanamayacaklarını öğrenmelisiniz. Gerçekler ve yanıtlar bazen insan yaşamında sözlere dökülemeyebilir. Bunu aklınızda tutarak Kasım ayında hedeflerinize yaklaşmalısınız. 3 Kasım tarihinde duyacağınız güvensizlik duygusu Plüton-Venüs dik açısından kaynaklanacaktır. Bu tarihte ilişkilerinizde pişmanlık ve kıskançlık duyguları, sizi bu ilişkileri gözden geçirmeye zorlayabilir. Yine de 4 Kasım tarihinde oluşacak olan Venüs-Mars barışı hafta sonunda bozulan ilişkilerinizi tamir edebilir ve sevdiğinizle güzel zaman geçirmenizi sağlayabilir. 13 Kasım’da geri çekilme halinde olan Merkür’ün Plüton ile yaratacağı dik açı, yaşamınızdaki olayların gözüktükleri gibi olmadığını ispat edebilir.

    Hayal kurma kabiliyetiniz bugün algılarınızın önüne geçebilir. Hayaller yaratıcılık için önemli olsalar bile gerçeklerle uğraştığınızda size zarar verebilir. Bugün duyguların karanlık yönlerini fark edebilir ve çözümü kendi ruhunuzda arayabilirsiniz. Duygu dağarcığınızdaki gereksiz parçaları temizlediğinizde kalbinizin derinliklerinde bulunan gerçek duygulara ulaşacaksınız ve gerçek arzularınızı görebileceksiniz. 16 Kasım’da maço kimliği ile tanınan Mars’ın Oğlak Dönencesi’ndeki 3. İletişim Evinize girmesiyle sert bir karakter gösterebilirsiniz. Bugün kendinizi veya başkalarını çalışmaya motive ederken oldukça acımasız olabilirsiniz. Ancak Mars’ın 17 Kasım’da Neptün ile alacağı 60 derecelik açı, sizi kendinize ve diğerlerine karşı daha nazik olmaya davet edecek. Bugün davranışlarınız sözlerinizden önemli olacaklar.

    23 Kasım’da gündelik işlerinizde sabırsız oluşunuz sinirlerinizi gerebilir. Monoton işlerde insanın sinirlenmesi veya başkalarını kırması çok görülen bir durumdur. 24 Kasım’da tarihinde Satürn ile Mars’ın dizilimlerini yeniden oluşturmalarıyla yaşamınızda düzeni sağlayacaksınız. Ayaklarınızı yere sağlam bastığınızda çevrenizde ve yaşamınızda olan karmaşa ortadan kalkacaktır. Kararlı olmak ve gerçeklere tutunmak her zaman düzeni sağlar, bunu unutmayın. 27 Kasım tarihinde Mars-Plüton konumu nedeni ile yaşamınızda uçlarda olacaksınız. Başta olduğunuz işlerde pragmatik kararlarla engelleri ortadan kaldırırken başkalarının liderliğinde çalıştığınız işlerde direnç gösterebileceksiniz. 28 Kasım’da İkizler Dönencesi’ndeki Dolunay, sizi iş ve özel yaşantınızda hedeflerinizden alıkoyan kişileri ayıklamaya itecek.

    YAY: 1 Kasım tarihinde Venüs’ün Uranüs ile beraber gireceği 5. Aşk ve Yaratıcılık Eviniz yaşamınıza heyecan katacak. Kasım ayında kendilerine aşırı güvenen Terazilerin aslında daha yavaş düşünüp karar vermeleri kendi yararlarına olacaktır. Planlarınızı çok hızlı şekilde yaşama geçirme huyunuzdan bu ay kurtulun. Yeterince düşünülüp planlanmayan işlerden kimseye hayır gelmez. 1 Kasım tarihinde Mars’ın Satürn ile karşılaşması yaşamınızda karşılaşacağınız talepleri çok arttıracak ve bu nedenle çok fazla çalışmak durumunda kalacaksınız. Bugün ayrıca Venüs-Uranüs ikilisi sizi zevk alacağınız faaliyetlere teşvik edecekler. Bu faaliyetlere katılmayı çok arzu etseniz de 3 Kasım’da Venüs’ün Plüton ile yaratacağı dik açı size zevke dalmanız halinde başınızın belaya gireceğiniz gösterecek. 4 Kasım’da yardımları ile çevrenizde ne olduğunu net görecek ve duygularınızı kontrol altına alabileceksiniz.

    6 Kasım’da Güneş’in Jüpiter ile 7. Diğerleri Evinizde alacağı konum sizi içinde bulunduğunuz aşk ilişkisinde aşırı iyimser yapabilir. Bu durumda her şeyi daha büyük ve daha iyi görmeye yatkın olacaksınız. Ancak 9 Kasım’da Venüs’ün 11. Rüyalar Evinize girmesiyle pozitif düşünce tarzınız kuvvetlenecek ve amaçlarınıza ulaşmak için gereken kararları alabileceksiniz.13 Kasım’da 12. Maneviyat Evinizde bulunacak olan Güneş Tutulması size maceracı yaratılışınız kadar manevi yaşamınızı da doyurmanız gerektiğini hatırlatacak. 14 Kasım tarihinde 12. Evinize çekilecek olan Merkür, ruh dünyanızdaki hareketliliği ortaya çıkaracak. 15 Kasım’da oluşacak Satürn-Uranüs birlikteliği ruh ve maneviyat dünyanızı inançsal eğitim ve uygulamalarla beslemenizi sağlayacak. İnsanın fiziksel beslenmeye olan ihtiyacı ruh dünyasının manevi ihtiyaçlarının çok altındadır.

    Ancak materyalist dünyada maalesef fiziksel veya maddi tatminler maneviyatın önüne geçiyor. Mars’ın 2. Maddiyat Evinize girdiği 23 Kasım tarihinde düşüncesizce harcamalarda bulunabilirsiniz. Ancak 24 Kasım’da Mars’ın Satürn ile alacağı konum sizi sağduyunuzu dinlemeye zorlayacak ve aşırı harcamalardan uzaklaştıracaktır. Düşüncesizce yapılan harcamalar insanlara kısa süreli zevk ve rahatlama sağlayabilir. Ancak bunların uzun vadede kişi veya ailelere verecekleri zararlar çok büyüktür. Çabalarınızı küçümser görünen biri 27 Kasım’da sinirlerinizi bozabilir. Ancak 28 Kasım’da gerçekleşecek olan İkizler Ay Tutulması bir arkadaşınızın veya bir ortağınızın size gerçekleri görmenizde yardımcı olmasını sağlayacak. Ayrıca 28-29 Kasım tarihlerinde Plüton ve Mars’ın alacakları konumlar sizin istediğiniz değişimleri yaparak öfke ya da korkularınızı aşk ve sevgiye dönüştürmenize yardımcı olacak.

    OĞLAK: Kasım 2012 Oğlaklar için Merkür’ün 12. Sırlar Evine girmesinden dolayı yaşamlarında düzeltmeler yaptıkları bir ay olacak. Bu ay, daha önce kapandığını sandığınız pek çok tartışma konusu anlaşmazlık tekrar ortaya çıkacak ve siz bunları çözmek durumunda kalacaksınız. Bazen insan yaşamında az seçenek olması daha sağlıklıdır çünkü yolunuzu seçmek daha kolay olur. Bunu unutmayın! Mars’ın sizi düşünmeden harekete zorlayacağı 1 Kasım günü yaşamda ne yapmak istediğinize ve bulunduğunuz konuma odaklanmalısınız. Enerji dolu Mars’ın bugün Satürn ile gireceği yarım kare konumu sizin takip etmek istediğiniz rotada engellerin çıkmasına neden olabilir. Engelleri aşmak için duygularınıza ve fiziksel enerjinize sahip çıkmalı ve kontrolü elden bırakmamalısınız.

    9 Kasım’da Venüs’ün 10. Kariyer Evinizde olmasından dolayı işyerinizde zevkle çalışabilirsiniz. Venüs’ün bugün Jüpiter ile alacağı 120 derecelik açı size işinizde gösterdiğiniz çabalardan dolayı takdir kazandıracaktır. Yalnız işinizde bir kişi veya bir projeyle ilgili olarak objektif bakış açınızı kaybetmeniz halinde, adil karar verme yeteneğinizi de yitirebilirsiniz. Bir işe başlamadan önce ne kadar zaman ve çaba harcamanız gerektiğini iyice hesaplayın ve ona göre söz verin. 16 Kasım’da dinamik Mars sizi fiziksel olarak çok aktif yapacaktır. Bu gezegenin Oğlak Dönencesi’ne girişi yeni projeleri başlatmak için çok uygun ortam yaratacak. Bugün elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacak ve kararlı davranacaksınız. 17 Kasım’da Neptün-Mars konumu ise sizin fazla hırslı gözükmeniz veya sınırlarınızı işyerinizde zorlamanızı engelleyecek.

    Bu gezegenlerin bulunduğu konum size işyerinizde kararlı davranırken başkalarına hassas olabileceğinizi gösterecek. 22 Kasım’da yaşamınızda düzene verdiğiniz önemi azaltabilirsiniz çünkü Güneş ve Venüs bugün Neptün-Uranüs-Merkür üçlüsü ile yarım kare konumu alacaktır. 23 Kasım’da çok yaratıcı fikirleriniz olmasına ve problemlere yeni çözümler sağlayabilme yeteneğinize rağmen sıkılıp her şeyi bırakıp kaçmak isteyebilirsiniz. 24 Kasım tarihinde yaşamınızdaki gerçeklerle tekrar irtibat kuracak ve normal çalışma temponuza döneceksiniz. Venüs’ün Satürn ile 26 Kasım tarihinde 11. Bağlantılar Evinizdeki buluşması sizi iş arkadaşlarınızda sevilip takdir edilmediğiniz duygusuna itebilir. Bugün iş yerinizde oynamanız gereken rolü iyi bilmeniz ve hedeflerinize ulaşmak için çok çalışmanız gerekecektir. 27 Kasım’da başarınız için gerekli arzu ve enerjiyi Mars-Plüton uyumundan sağlayacaksınız.

    KOVA: Kovalar bu ayın önemli bir bölümünde işle ilgili konularla ilgilenseler de ay sonunda kazanan onların kalpleri olacaktır. Israr sizi gelecekte iyi bir yere taşımaya yaradığı zaman güzeldir. Sizi ilerlemenizden alıkoyan mevzularda ısrarcı olmayın. 1 Kasım’da Venüs’ün yönetici gezegeniniz Uranüs’e karşı alacağı konum, yaşamınızda ani değişiklikler çıkarabilir. Bugün beklenmedik bir aşk ilişkisi başlayabilir veya yaşamınızda çok önemli gördüğünüz bir yapı çökebilir. Bu ayın Venüs’ün Plüton ile dik açı yaratacağı 3 Kasım günü yaşamınızdaki bu fırtınanın sonuçlarını göreceksiniz. Venüs’ün 9. Uzak Yerler Evinizde 9 Kasım tarihinde Jüpiter ile alacağı konum romantizm ufkunuzu çok genişletecek. Bugün özel zevklerinizde farklar olmasına rağmen sevgilinize karşı çok açık düşünceli olacaksınız.

    Ancak Uranüs ve Satürn’ün 11 Kasım’da yaratacakları 120 derecelik açı nedeniyle ilişkinizde özgürlük düşkünlüğünüzü vurgulamaya başlayacaksınız. Bugün yaşamınızdaki otoriter biriyle ciddi bir tartışma da yaşayabilirsiniz. Tüm karşılaşacağınız engel ve zorlukları ancak yaratıcı yaklaşımlarınızla çözebileceksiniz. Özgürlük arzunuz üzerinizdeki ağır sorumluluklar nedeniyle 15 Kasım’da yaşama geçemeyecektir. Bugün Satürn ve Uranüs’ün burcunuzda oluşu buna neden oluyor. Özgürlüğünüzün kısıtlanması karşısında insanların tamamen özgür olana kadar küçük adımlarla ilerlemeleri gerektiğini hatırlayın. Duyduğunuz hayal kırıklığını dışa vurmak istemenize rağmen bugün enerjinizi sizi önleyen dış faktörlere karşı harcamayın. Heyecanlı ve özgür bir geleceği hazırlamanın sizin elinizde olduğunu unutmayın! 22 Kasım’da Neptün sayesinde yumuşak ve sevgi dolu geçecek ve bu gezegenin 11. Gruplar Evinizde Güneş ile dik açı yaratmasıyla arkadaş ve dostlarınızdan sizi umutlandıracak sözler alacaksınız

    Ancak bu sözler gerçeklerden çok iyi niyete bağlı olarak verilen sözlerdir. Bugün zevk âlemi sizi gerçeklerden çok uzaklaştırabilir, dikkatli olun! 23 Kasım’da içgüdülerinizi dinleyerek yepyeni bir projeye başlayabilirsiniz. Bu tarihte Mars’ın Uranüs ile yaratacağı dik açı sayesinde hayal peşinde koşmaktan vazgeçeceksiniz. Bugün öfkeli ve sabırsız olabilirsiniz. Her ne kadar bu duygular tehlikeli ve olumsuz görünseler de bunları fark etmiş olmanız, onları değiştirmeniz için atmanız gereken ilk adımdır. Sabırsızlık ve öfkeyle bir yere varamayacağınızı öğrenmeli ve duyguları yönetme konusunda kendinizi eğitmelisiniz. 26 Kasım tarihinde Güneş-Uranüs konumlanması sizi yeni yaşamınızda yeni bir yol bulmaya itecektir. Açacağınız yol ile sizi takip edecek pek çok kişiye de rehberlik yapmış olacaksınız.

    BALIK: Kasım ayında biraz yavaşlayarak önceliklerinizi düzenlemeniz size zaman kaybettirmekle beraber uzun vadede büyük kazanç sağlayacaktır. Bu ay başarıya ulaşmak için gerekli enerji ve kaynakları kalbinizin derinliklerinde bulacaksınız. Kendinizin derinliklerine yapacağınız seyahatler sizi Kasım ayında çok zenginleştirecek. Güneş’in Jüpiter’le 6 Kasım’da alacağı konum nedeniyle yutmakta zorlanacağınız lokmalar olabilir. İnsanın hayalini ve aklını genişletmeye çalışması iyi olmakla beraber bugün ulaşmayı planladıklarınız şeyler, sizin kapasitenizin çok ötesindedir. Merkür’ün bugün geri çekilme hareketine geçişi de size yarım kalmış işlerinizi tamamlamanız gerektiğini hatırlatacak.

    9 Kasım’da Venüs ile Jüpiter’in alacakları konum nedeniyle piyangoda büyük ikramiyeyi kazanmış gibi hissedeceksiniz. Ancak kazandıklarınız çok çabuk harcamaktan sakınmalısınız. Neptün-Venüs ikilisinin bugün alacağı konum, bulunduğu noktaya gelene kadar çektiğiniz zorlukları ve ödediğiniz maliyeti size unutturacak. Dolayısıyla duygusal veya maddi yardım yapacağınız kişilerin bu yardımlara değer olmalarına bugün dikkat edin! 13 Kasım’da siz zor görseniz bile gerçekler tam karşınızda olacak. 9. Seyahatler Evinizde doğacak olan Akrep Yeni Ay’ı sizde şimdiye kadar hissetmediğiniz arzuları ortaya çıkaracak. Bu hisler aslında yüzleşmekten korktuğunuz ihtiyaçlarınızın dışavurumlarıdır. Listenizde ulaşılması imkânsız hedeflerinizi ortadan kaldırdıktan sonra 14 Kasım tarihinde başarı sağlayacağınız alanlar artacak.

    Bugün oluşacak Güneş-Plüton birlikteliği yaşamınızda güç mücadelesi yaratacağı gibi bazen pes etmenin gelecekteki gelişiminiz için yararlı olacağını da gösterecektir. Güneş’in Yay ve Venüs’ün Akrep dönencelerine girecekleri 21 Kasım tarihinde şüphe ve beklentileriniz çok artabilir. 22 Kasım’da bu iki gezegenin Neptün’e alacağı konum nedeniyle hayalleri gerçeklere tercih eder duruma gelebilirsiniz. Bu durumda hayalleriniz ağır basıyorsa onları gerçekleştirmeye kalkmadan iyice değerlendirmeli ve gerçekçi hale getirmelisiniz. Bu şekilde elinizdeki sihirli değneği kullanabileceksiniz. 26 Kasım’daki Venüs ve Satürn karşılaşması kendi değerinizi sorgulamanıza neden olabilir. Ancak sakın başkalarının size değer biçmelerine izin vermeyin. Bugün yaşayacaklarınız geçmişteki başarılarınızı gelecekteki başarılarınızın temeline oturtmanıza yetecektir. 27 Kasım’da yeterince kararlı olmanız ve çalışmanız halinde önünüzdeki tüm engelleri kaldırabileceksiniz.

  • Zengin Koca Bulmanın Yolları

    Zengin Koca Bulmanın Yolları

    Bekar kadınların yarısından çoğu zengin koca arıyor. Hatta neredeyse evli kadınlar bile bir zengin adam bulsalar, ellerindekini boşayacaklar. Peki, zengin koca nasıl bulunur?

    Bana sorarsanız, bulunmaz! Hatta bir kocada aranacak özellikler içinde liste başında bile değildir. Zaten ülke şartlarına bakarsak, ortada zengin de kalmadı. Ultra zengin olanlar var, onların da seni beni alacağı yok. Genellikle aynı mal varlığına sahip iki aile, kendi aralarında konuşup, çocukları birbirlerine veriyorlar. Hem para dışarı çıkmıyor, hem şirketler birleşiyor. Yani, Türk filmlerindeki zengin çocuk, fakir kız hikayesi gerçek hayatta yaşanmıyor. İş ortaklığının duygusal göstergesi olan bu evlilikler haricinde, yoldan geçerken omzuna çarpıp aşık olan varlıklı adam sayısı çok az. Bu yüzden zengin koca bulunmaz demek çok da yanlış değil.

    Sosyal çevreme baktığımda, bırakın zengini, normal yaşayan bir koca yüzüne bile hasret kalmış hanımlar. Bunun sebebi ne acaba? Erkekler evlilikten gittikçe uzaklaşıyorlar mı? Bu durum nasıl oluştu? Adamlar neden evlilik dendiğinde suratını buruşturuyor?

    Şimdi bana kızacaksınız ama maalesef bizim yüzümüzden. Kadınlarımız, özellikle büyük şehirde yaşayan, üstelik çalışan ve para kazanan bir grubumuz var ki, (elbette hepsinden bahsetmiyorum yanlış anlaşılmasın) modernlik ve burada yazamayacağım başka bir durumu birbirine karıştırıyor. Özgür kadın olmak, her gece istediğin adamla birlikte olacağın anlamına gelmez. Evet, kadınlar da cinsel özgürlüklerini kazanmalıdır, erkekler kadar her konuda yaşamaya hakları vardır. Bunları sonuna kadar savunuyorum.

    İyi de işin bir sınırı yok mu? Bu kadar bozulmuş olamayız. Yıllarca ezilen, sömürülen, kullanılan kadınların intikamı mı alınıyor?

    Bir grup daha var. Onları son zamanlarda her taşın altında görüyorum. Güzel giyinen, kendine bakan, çalışmayan, havalı bazı kadınlar türedi. Onlar da zengin, fakir demeden, ne bulursa kullanma derdinde. Üstelik sözüm ona çaktırmadan. Hatta birkaç erkeği birden idare eden, özellikle evli erkekleri seçen bir grup bunlar. Her faturayı bir adama, her ay kirayı birisine, mutfak alış verişini başkasına, cep harçlığını öbürüne yıkarak yaşayanlar var. Adamın tipi, karakteri falan önemli değil. Her türlü gideri var yani!

    Ülkede ciddi kriz ve parasızlık var. Herkes borç batağı içinde ancak bu bir çıkar yol mu? Kimilerine göre bir çeşit yol! Durum böyle olunca, gelin hikayeye bir de erkekler açısından bakalım.

    Adamlar ortalıkta prim yapmaya başladı. Hiçbir özelliği dikkate alınmadan, her çeşit adama ciddi talep var. Ben erkek olsam, içimden şunu geçiririm. Niye evleneyim ki? Evin tüm işlerini yurt dışından gelen bir kadın çok ucuza yapıyor. Hem de hiç nazlanmadan. Biraz cebinde para varsa, gittiği bir mekandan muhtemelen eli boş çıkmıyor. Avcı ablalar zaten barlarda pusu kurup oturmuş. Yani, cinsel olarak da bir sıkıntı yok. Nerdesin, neden aramadın, doğum günümü unuttun, o kadına niye baktın, akşam buluşup yemek yiyelim, bu akşam çıkamam gibi sıkıntıları da çekmiyor. İstediği zaman envai çeşit kadına ulaşabiliyor. Karşılığında kadın dırdır yapmıyor. Hatta telefon numaraları bile alınmıyor. Alınsa da aranmıyor. Aranırsa yine keyifli bir gece geçirilip, herkes kendi yoluna gidiyor.

    Adam demez mi ben enayi miyim? Neden evlenip sorumluluk, kapris, sıkıntı, aileler gibi dertlerin altına gireyim?

    Bir ülkede aile kurumu çökerse, tehlike çanları çalıyor demektir. Şartlar ne olursa olsun, ayakta durmayı, özgürlüklerimizi doğru kullanmayı, yerinde ve kararında yaşamayı bilmeliyiz. Kadının onuru kaybolursa, kaybolan kendisidir. Erkekler zaten çok eşliliğe meyilli. İstisnalar kaideyi bozmaz. Hem ellerine her istediklerini ver, hem de evlenecek adam yok diye ağla, olmaz öyle şey! Kızlar, bir an önce kendimize gelmeliyiz. Üstümüze aldığımız sıfatların içini doğru doldurmalıyız. Gelecek manzarası bana hiç hoş görünmüyor. Yakında ortalıkta aileler kalmayacak, çocukların çoğu ayrılmış ailelerin psikolojik sorunlu çocukları olacak, kadınlar erkekler neden evlenmiyor diye düşünüp cevap bulamayacak.

    Tek eşlilik dönemine geri dönmek gerekiyor, dejenerasyon ile değişim farklı şeylerdir. Tüm kazandıklarımızı gün gelip kaybetmemek için, akıllar başa lütfen! Dost acı söyler!

    msn.com

  • İş Arkadaşına Aşık Olmak Doğru mu?

    İş Arkadaşına Aşık Olmak Doğru mu?

    İş arkadaşınızla çıkmak maceracı ve heyecanlı görünse de, akılda tutmanız gereken noktalar var…

    İş arkadaşınızla gerçekten ilişkiye girme kararı almadan önce, bu ilişkinin yeni kariyer ilerlemelerinde size getirebileceği bütün potansiyel getiri ve götürülerini gözden geçirin. Daha sonra kendinize dürüstçe sormalısınız; ‘Benden götürdüklerine değer mi?’

    Getirileri
    * Birçok yeni ilişkide olduğu gibi, gerçek heyecanlar ilk safhalarda olur: flört, gizli e-mailler, gülümsemeler ve seksi bakışlar, oyuncu şakalar ve mektuplar. Bütün bunlar ofisteki uzun ve zor gününüzü kolaylaştıracak artılar. Bir de daha özel getirilere bakalım.

    * Sabah kalktığınızda kendinizi canlanmış hissedecek, ofise sizin girdiğinizi gördüğünde yüzünde beliren gülümsemeyi ve onu en güzel kıyafetlerini giymiş olarak görmek için sabırsızlanacaksınız. Belki de yanağa kondurulmuş bir ‘günaydın’ öpücüğünü, tabii ki herkesten gizli.

    * Ofisin en yakışıklı erkeğiyse, siz de kendinizi şanslı hissedecek ve hayatınızdaki bu yeni heyecan ile kendinizi ofisin güzel kızı gibi göreceksiniz. Ancak, ofisteki diğer kızlar bunu fark ettiğinde biraz kıskanabilirler. Ama umursamazsınız, nasıl olsa küçük dağları siz yarattınız değil mi?

    * Beraber yemeğe çıkmayacaksınız. Başka bir sıkıcı ofis yemeği birden içten bir öğle yemeği randevusuna dönüşüverir, belki de bir flörte, eğlenceye ya da çarçabuk bir sekse.

    * Özel anlarınızda, haftada 40 saati beraber çalışarak geçirdiğiniz için, konularınız bayatladığında konuşacak yeni bir şeyler bulabilirsiniz.

    * İşle ilgili problemleriniz olduğunda her zaman bunları paylaşacak biri olacak. Aynı şekilde, biraz nefes almak istediğinde siz de onun yanında olacaksınız.

    * Gün boyunca ofiste beraber ve daha sonra diğerlerinin bakışlarından uzak olmak çok daha heyecanlı olabilir.

    * Eğer iyi bir kimyanız varsa, grup halinde çalışmak iyi olabilir hatta bazı işlerde birbirinizi tamamlayabilirsiniz.

    Götürüleri
    * Hayatta her şeyde olduğu gibi, iyiler hep kötülerle beraber gelir. Ancak kötü olduğunda gerçekten kötüdür.

    * İşler istediginiz gibi gitmediğinde, kişisel ya da işle ilgili bir konu olsun, siz ve ofis sevgiliniz arasındaki gerginliğin üzerinizde ekstra baskı yaratması belki de isteyeceğiniz son şeydir. Bu soğuk ve sert gerginlik arttığında gerçekten kafanızı patlatacak gibi olabilir. Daha da kötüsü ofistekilerin bu gerginliğe şahit olmalarıdır. Hiç de hoş değil.

    * Ofis saatleri sırasında birbirinize özel zaman ayırdıkça, diğer iş arkadaşlarınızdan kendinizi soyutlayacaksınız. Yapabileceğiniz en kötü şey iş arkadaşlarınızlarınızı kendinizden uzaklaştırmak olur, özellikle de iyi bir kişisel ilişki geliştirdiklerinizi. Şirket rüyasındaki canavar başını göstermeye başlayınca, kendinizi ofisteki yabancı olarak bulacak ve eski ilişkilerinizi yeniden kurabilmek ve güvenlerini kazanmak için fazladan zaman ayırmak zorunda kalacaksınız.

    * İşler iyice zorlaştığında, küçük ofislerde birinden kaçmak zorlaşabilir. Şans bu ya, çalışma alanınız onunkinin hemen yanında ve onu bütün hafta boyunca görmezden gelmek mümkün değil.
    Daha büyük bir ofiste bunu başarmanız daha mümkün olacaktır.

    * Ofis dedikoduları terfi şansınızı da azaltacaktır. Patronunuz ilişkinizle işinizle olduğundan daha ilgili olduğunuzu görürse bu küçük aşk notlarını pembe külotlara yazmak zorunda kalabilirsiniz.

    * Çalışma arkadaşlarınız özel hayatlarında her ne kadar çok heyecan duyarlarsa duysunlar, sizi her zaman iş üstünde yakalamaya çalışırlar. Eğer siz ve bayan arkadaşınız arasında bir şey olduğunu fark ederlerse, bunu ortaya çıkarmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Eğer ofis saatleri içinde özel bir durumda yakalanırsanız, bittiniz. Sadece bu bile profesyonel duruşunuza ciddi derecede zarar verecektir.

    * Eğer kötü bir gün geçiriyorsa, bilin bakalım bunu işte duyacak ilk kim olacak? Belki de özel zamanlarınızda da bir süre. Eğer ruh halinde dalgalanmalar oluyorsa, açıkça 1 numaralı düşman siz olacaksınız.

    Ayrılma
    Birçok ilişkide olduğu gibi, eğer yürümezse bunun en kolay yol olduğunu düşünebilirsiniz. Eğer ayrılmaya karar verirseniz, bu haftada 40 saatlik zaman ayrılmanın ilk zamanlarında cehennem azabı gibi gelebilir. Normal bir ilişkiden ayrılmanın en güzel yanı bir daha onu görmek zorunda olmayışınızdır. Açıkçası, bir ofis ilişkisinde işler böyle yürümez. Eğer bitmesinden siz sorumluysanız, rövanş isteyebilir ve iş hayatınızı cehenneme çevirebilir. Sizi sıkıştırmaya bile çalışabilir. Öte yandan, eğer o bitirirse, zorlu taraf siz olabilirsiniz ve kendi rövanşınızı arayabilirsiniz. Daha da kötüsü, kıskançlığınız onu başka çalışanlarla flört ederken, yemeğe çıkarken ya da sadece kendi hayatına sizsiz devam ederken görürse ortaya çıkacaktır. Böyle huzursuzluklar işteki performansınızı hep kötü etkiler. Son olarak, eğer onun hakkında başka çalışanlarla ilgili dedikodu çıkarırsanız ya da beraber iyi günlerinizle ilgili boş boğazlık ederseniz, bunların dönüp sizi bulma ihtimali çok yüksek.

    Profesyonel bir karar verin
    Evet ona sahipsiniz. Kendinizi böyle zor bir durumda bulursanız, doğru hissettiğiniz gibi davranın. Ancak böyle bir kariyer kaosunda çakılmaya giderken kafanızda iyi ve kötü taraflarını tartmayı unutmayın. İşinizi ve ilişkinizi beraber yürütebileceğinize gerçekten inanıyor olsaniz bile, bırakın profesyonel ve özel hayatınız ayrı kalsın.

  • İyi Eş Olacak 5 Erkek Tipi

    İyi Eş Olacak 5 Erkek Tipi

    Sevgiliniz ya da hayalinizdeki erkek aradığınız eş modeli mi?

    Her kadın evlenmeden önce, tıpkı erkeklerin ideal eş tanımlaması gibi hayallerinde bir erkek çizerler. Fakat bu hayal erkeklerinkinden farklı olarak fiziksel özelliklerinden öte karakterleri ile alakalıdır. Belki siz “Benim için önemli olan inançlı olması” ya da “Özgür bir ruha sahip olsun” diyenlerden olabilirsiniz. Peki nasıl bir eş istiyorsunuz ve evlilikte nasıl davranacaklarını biliyor musunuz?

    İşte iyi eş olacak 5 erkek tipi!


    Bay doğuştan aile babası
    Bu tip erkekler için aile herşeyin üstündedir. Onlar yanlarındaki çok önemsedikleri kişileri mutlu etmek için yaşarlar. Ailelerini geçindirebilmek ve çok daha iyi koşullarda yaşatabilmek için uykularından vazgeçip gece gündüz iki ayrı işte bile çalışabilirler. Sevdiklerinin geleceği garanti olmadıkça yorulmak nedir bilmezler. Hem evde, hem işte herşeyin mükemmel olması için uğraşırlar. İş ve aile yaşamları arasındaki denge onlar için çok önemlidir fakat eğer iş yerinde fazla mesaiye kalmak, aileleri için daha fazla maddi imkan yaratıyorsa daha çok çalışmaktan çekinmezler. Sözlüklerinde ‘imkansız’, ‘yapılamaz’, ‘olmaz’ gibi kelimeler yoktur. Kendilerini aileleri için çalışmaya adamış oldukları için başkalarından bu tür bahaneler duymak bile yüksek motivasyonlarını olumsuz etkilemez.

    Neden iyi koca olurlar?
    Çünkü evlilik yeni bir ailenin de başlangıcıdır. Bu tip bir erkekle evlendiğinizde yeni bir aileyi beraber inşa etmek için çok iyi bir partner seçmiş olursunuz. Aile için bu kadar verici ve hizmette kusur etmeyen böyle bir erkekle evlilik süreci içinde aynı amaca adanmış olmak oldukça önemlidir. Bu yüzden böyle bir erkekle evlenmek büyük bir artıdır.

    Bay kaya
    Kendinizi en zayıf ve çaresiz hissettiğiniz durumlarda bile size umut ve dayanma gücü veren bir erkek tipidir. Acıya karşı özel bir bağışıklık sistemleri yoktur ama zor durumlarla başa çıkmakta ve çıkış yolllarını bulma konusunda çok iyidirler. Yaslayacak bir omza ihtiyaç duyduğunuzu bildiklerinde yanınızda olmaktan ve derdinizi paylaşabileceğiniz en iyi arkadaşınız olmaktan hiçbir zaman kaçınmazlar. Onun omuzlarında kendinizi güvende, rahat ve huzurlu hissedersiniz.

    Neden iyi koca olurlar? 
    Çünkü özverili, sadık ve hep destek tam destek bir koca olurlar.

    Bay problem çözücü
    Onların, büyük ya da küçük çözmek için hevesli olmayacağı bir problem yoktur. Sorunlar karşısında hızlı, sağlam ve iyi düşünerek hareket ederler. Bir sorunla karşılaştıklarında sadece problemi değil sorunun çözüm yollarını da görür ve çözüme ulaşmak için en iyi yolu belirleyip hareket ederler. Çözüm için sabırlıdırlar. Çünkü acele etmenin her zaman doğru sonuca götürmeyeceğinin farkındadırlar. Sonuç odaklı ve hamarat olup akıl olimpiyatlarına katılmış gibidirler.

    Neden iyi koca olurlar? 
    Evlilik güzeldir ama içinde birçok problemi de beraberinde getirir. Mutlu zamanlar sadece önemli dönemeçlerde saklı değildir. Zekice düşünmek ve planlama yeteneği de gerektirir. Bu yüzden evliliğinizde bir sorunla karşılaştığınızda sorunu çözmek için sizinle takım oyunu oynayacak bu tip bir erkekten daha iyi bir takım oyuncusu yoktur.

    Bay inançlı
    Dünya ayaklarının altından kaysa ya da güneş bir daha hiç doğmayacak olsa bile inançlarını korumaya devam ederler. İnançları bu tip erkeklerin varoluş nedenidir. İyi ve kötüyü ayırt etmede inancı onları yanıltmaz. Görülmeyene inanmak bu acımasız dünyada onlara moral kaynağı ve itici kuvvet olur. Güçlü inançlarından gurur duyarlar ve maneviyatları onları her zaman pozitif yönlendirir. Kendileri gibi başkalarına da inandıkları doğrultuda hayatlarını yaşamaları için yardım ederler.

    Neden iyi koca olurlar?
    Bu adamların evliliğin kaçınılmaz arızaları için duygusal alet edevat çantası tamdır. Onlar inanarak savaşır ve evliliğiniz için de sizinle birlikte savaşacaklardır. Siz savaşmayı bıraksanız bile…

    Bay özgür ruh
    Bu adamlarla zaman geçirirken asla yaşlanmazsınız. Hayata yaşamak için geldiklerine inanmaları onlara kaygı ve strese karşı doğal bir bağışıklık kazandırır. Bu duygulara her insan gibi maruz kalsalar da kaygı ve stresin onları tüketmelerine izin vermezler. Pozitif kalıp hayatın farklı yönlerinden keyif alırlar. Kariyerlerinde daha yüksek maaşlı işlerdense zevk alarak çalışacakları işleri tercih ederler. Bu yüzden işlerine tutkuyla bağlıdırlar ve işleri yeni maceralar için besin kaynaklarıdır. Seyahat etmekten büyük keyif alırlar. Hayatta birşeyin neden gerçekleşemediğine kafayı takmak yerine gerçekleşebilecek olanlara yoğunlaşırlar. Onlarla yatakta, evde, dışarıda hiç sıkıcı bir zaman geçirmezsiniz. İçsel enerjileri hayatı heyecan verici kılmak için vardır ve her gün yenile tuşuna basmayı ihmal etmezler.

    Neden iyi koca olurlar? 
    Hayatınızın geri kalanını tek bir insanla geçirmeye karar verdiğinizde bu zaman geçtikçe çok sıkıcı bir hal alabilir. Eğer yanınızda böyle bir kocanız varsa bu geçerli olmayacaktır. Bu kulağa çok basit gelse de evlilik için çok önemlidir.

  • Aile İçi Tartışmaların En Yaygın Olan Sebepleri

    Aile İçi Tartışmaların En Yaygın Olan Sebepleri

    Hepimizin zaman zaman evlilik hayatında irili,ufaklı tartışmalarımız olmuştur muhakkak ama bunun sebeplerini bilirsek ve ona göre davranırsak bu tür kavga ve tartışmaları daha aza indirebilir yada tamamen ortadan kaldırabiliriz. İşte arkadaşlar evlilik hayatınıza yardımcı olabileceğini düşündüğüm bu yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum…

    Karakter farklılıkları: Bazen aranızdaki farklılıklar kavga etmenize neden olabilir. Karakterimiz yirmili yaşlarımızda oluşmuş olur. Sonuç olarak, dünyayı ve çevremizi farklı algılayabiliriz.

    Çözümlenmemiş ailevi sorunlar: Daha önceden gördüğümüz gibi dışsal baskılar birbirinize tepkilerinizi etkileyebilir.

    Esnek olamama ve ben-merkezcilik: Bütün evli çiftler kendilerini bazen birarada yaşamanın rutinine kaptırabilirler. Bu da esnekliği kaybetmeyle sonuçlanıp bencilliğe neden olabilir.

    Güdü eksikliği: Sıkıntı, doyumsuzluğa ve kavgalara neden olabilir.

    Sorumluluk stresi: Kişisel sorumlulukla ilgili sorunlar, evin sorumluluğunu alma, para kazanma ve ev işleri yapma gibi, kolaylıkla tartışma ortamı yaratabilir.

    Çiftlerin kendi hayatlarını yaşamaları: Bazen kendiniz bile farkında olmadan aynı evde duygusal ve ruhsal olarak ayrı odalarda yaşamaya başlayabilirsiniz.

    Çiftlerin birbirinin duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelmesi: Kendi duygularınızı hatırlamanız çok kolaydır. Oysa eşinizinkileri takip etmeniz o kadar kolay değildir.

    Çiftlerin birbirlerini çantada keklik görmeleri: Birkaç yıl evli kaldıktan sonra klasikleşen bu duygunun ortaya çıkması, yıllardan beri birlikteyseniz ya da birlikte yaşıyorsanız sizi şaşırtmamalı. Duygusal olarak her an vermeye hazır olmasanız bile kendi ihtiyaçlarınızı dikkate almanız ve eşinizin koşulsuz sevgisine ve ilgisine güvenmeniz oldukça kolaydır.

    Duygusuzluk: Siz ve eşiniz birbirinize hiçbir şey hissetmemeye başladığınızda sorunlar er ya da geç kapınızı çalacaktır.

    İletişimsizlik: Kavgalar ve tartışmalar iletişimsizlikle başlayıp sona erebilir. Eşinizle, sorun ilk sinyalini verdiğinde iletişime geçemediğiniz takdirde büyük sorunlar doğacaktır.

    Para: Para, sizi ve eşinizi cendereye sokma gücüne sahiptir. Sorun ne olabilir? Siz adlandırın: Müşterek hesaplar, ayrı hesaplar, kıskançlık, çok az para kazanmak, çok fazla para harcamak, tasarruf etmemek, iki yakayı biraraya getirememek, cimrilik, bütçeyi ayarlayamarnak, çok savurgan ya da pinti olmak, eşinin mirasını har vurup harman savurmak, ödünç para almak, kredi kartı borcu yapmak, vergileri ödemeyi unutmak, faturaları ödememek, çok önemli bir malı almadan önce eşine danışmamak. Bu liste böyle uzayıp gider.

    Akrabalar: Potansiyel para sorunları listesi gibi akrabalarla ilgili sorunların da listesi uzayıp gidecektir. Siz onlardan nefret edersiniz, kocanız sever; kocanız onlardan nefret eder, siz kararsız kalırsınız; çok fazla ziyaretinize gelirler; çok uzun zaman kalırlar; anlayışsız davranırlar; sizi aşağılarlar; siz onları aşağılarsınız. Bu da uzun bir listedir.

    Çoğu sorunun temelinde şu nedenler yatabilir:

    “Kocamı süt almaya yolladım. Yol üzerindeki bir bara uğramış. Eve birkaç saat sonra geldi ve elinde süt yoktu.”

    “Bizim ilk kavgamız yatağın hangi tarafında kim yatacak kadar basit bir nedenle yaşanmıştı.”

    Bu listeye ev işlerini, kirli çorapları, iç çamaşırlarını, çamaşırları, yemekten sonra masayı kimin toplayacağını ve yemek pişirmeyi ekleyebiliriz. Bu liste, ayrıca, eşine fazla zaman ayırmamayı, eski arkadaşlarla görüşmeyi tercih etmeyi, gece çok geç yatmayı, bencilliği, kıskançlığı, sorumlulukları paylaşmamayı da içerir.

    Seks: Eşlerden biri diğerinin yatakta çok bencil olduğunu, çok istekli ya da çok isteksiz olduğunu düşünebilir.

    İş: Eşlerden biri çalışır, diğeri hep gezer. Eşlerden biri çalışmaz, diğerinden az para kazanır ve hep onun parasını yer.

    Ciddi sorunlar: İstismar, taciz ve sadakatsizlik gibi nedenler kavgaların önemli nedenlerinden bazılarıdır.