Bunun sebebi ; ya biyolojik ya psikolojik ya da sosyal nedenlerdir. Bir insanda biyolojik olarak herhangi bir ruhsal bozukluk var ise şiddet uyguluyor olabilir.
Bunun dışında, psikolojik olarak şiddet uygulayan insanlar ise,genelde ilişkilerinin ya da evliliklerinin ilk aşamalarinda böyle bir eğlim göstermezler. Ne zaman ki ilişkilerinde derin ruhsal bağlar yaşamaya başlarlar, o zamandan itibaren şiddet kendisini göstermeye başlar. Bu tarz şiddet gören eşler için ilk uygulanan şiddet genelde sürprizdir. Ve bu uygulanan ilk şiddet, şiddet gören eş tarafından genelde şiddet olarak yorumlanmaz. Eşlerinin bunu istemeden yaptığını ve tekrarlamayacağını, pişmanlık duyduğunu, aslında kendisine zarar vermek istemediğini düşünerek, gizleme ve gözardı etmeyi tercih ederler. Fakat genelde bu uygulanan şiddet tekrarlanır. Zamanla eş, ilk baştaki eşinin bunu istemeden yaptığı düşüncesinden sıyrılır, bu düşüncenin yerini korku alır.
Burada şiddet uygulayan eş, genelde bastırılmış duygularını, hayal kırıklıklarını, hayat içersinde hissetmiş olduğu eziklik, yetersizlik,özgüvensizlik duygularını, komplekslerini eşine güç kullanarak, şiddet uygulayarak psikolojik olarak gidermek için yapar. Bu bir nevi ego tatminidir. Çünkü, bu tatmini yaşayabileceği en yakın ve zayıf insan, eşidir. Bu tarz şiddet uygulayan insanlar yüksek oranda sosyo ekonomik ve sosyal statü olarak, toplum içinde bir yere gelememiş, hayat içersinde kendisini bir çok anlamda ifade edememiş, yetersizlik duygusu ve özgüven sorunu yaşayan insanlardır.
Şiddet gören eş, gerek ekonomik nedenlerle, gerek sığınabileceği bir yer olmamasından ötürü, gerekse ayrılma durumunda yaşayabileceği şiddet olasılığından korktuğundan genelde bu durumun içinden çıkamaz.
Elbette ki, yasal olarak tatmin edici cezaların uygulandığı, şiddet gören kadınlara sahip çıkıldığı, koruma altına alındığı bir ortamda, yaşanan şiddetlerde büyük oranda azalmalar olacaktır. Çünkü, şiddet uygulayan eş, hem ceza alma korkusundan hem de eşini kaybetme korkusundan şiddete aynı oranda devam edemeyecek, şiddet gören eş ise, sığınabileceği korunabileceği bir yer olduğunun güvenciyle, bu şiddeti kabullenme ve yaşama zorunluluğundan çıkacaktır.
Sosyal nedenlerin başında ise, şiddet uygulayan kişinin kendi ailesinde gördükleri ve edindikleri gelir. Genel olarak, kendi ailesinde şiddet görmüş ya da şiddete şahit olmuş bir çocuğun, sağlıklı bir ailede yetişmiş cocuğa nazaran şiddet uygulama eğilimi daha yüksektir.
Sebep ne olursa olsun, şiddet gösteren bir kişinin tedavi olması gerekmektedir.
Psk.Berna İncekara
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar