İlişki sorunları, romantik ilişkilerde, aile ilişkilerinde, arkadaşlık ilişkilerinde, kısaca yakınlık içeren tüm ilişkilerde ortaya çıkabilir. Sorunlar, ister ilişki biçimlerinden, isterse zarar verici kişilik yapılarindan kaynaklansın, dogru çözüm süreçleri ve yeterli çabalarla çözülebilir, iyileştirilebilir.
İlişki ve çift terapileri, problemleri geri dönülemez noktaya gelmeden, sorunları tamamen ya da kısmen çözmeye, ilişkiyi iyileştirebilmeyi sağlar.
Romantik ilişkilerde, ya da evliliklerde çiftler arasında yaşanan en önemli sorunlardan biri güven eksikliğidir. Güven sorunu, bireylerin kendi geçmişlerinden getirdikleri hayal kırıklıklarıyla ilişkili olabileceği gibi, özgüven eksikliklerinden, bağımlılık sorunlarından ya da karşılarındaki kişi tarafından yaşatılmıs hayal kırıklıklarından kaynaklanıyor olabilir. Sebep her ne ise, güven sorununun yarattığı ilişki sorunlarının temel sebebi, kişinin geçmişte yaşadıklariyla bağlantılıdır.
Yapılan psikoterapi seanlarında, kişinin şimdiki zamanda yaşadığı ilişki sorunlarından ziyade, geçmişte yaşadığı olaylara da ayna tutularak, benzerlikler tespit edilir. Dolayısıyla, kişinin geçmişte ve şimdiki zamanda yaşadığı ilişi sorunlarına sebep olan, düşünce ve davranış biçimleri belirlenerek, kişinin problemlere yaklaşımları yeniden yapılandırılır.
Kişi, yaşadığı ilişkilerde hemen hemen aynı sorunlarla karşılasıyorsa, sağlıklı bir ilişki yaşamakta zorlanıyor sürekli kısa vadeli ilişkiler ve ayrılıklar yaşıyorsa, problemli bir ilişkiden kopamıyorsa, sürekli ihanete uğradiğindan ve karşı cinse kesinlikle güvenmediğinden yakınıyorsa, bir ilişkiye başlayamıyor veya bitiremiyorsa, sürekli hayatında birisi olma ihtiyaciyla ilişkiden ilişkiye geçiyor ve bu kendisini yoruyor, yıpratıyorsa, anlaşılmamaktan şikayetçiyse, sağlıklı ilişkiler kuramıyorsa, bunun sebepleri, şanssızlık, kadersizlik ya da herkesin aynı olması, herkesin nankör ve guvenilmez olması vs degil, `kişi`nin kendi düşünce ve davranış biçiminden kaynaklanan bir döngüdur.
Bu düsünce ve davranış biçimleri, problemlere bakış ve yaklaşım tarzları, genellikle kişinin, geçmişte yaşadıklarıyla ilişkidir. Kişinin çocukluğundan itibaren, gelişim dönemiyle devam eden süreçte, yaşadıgı problemler, travmalar, hayal kırıklıkları, kişide belirli bir düsünce kalıbı, davranış biçimi olusturur. Ve kişi, şimdiki zamanda ve gelecekte yaşayacağı tüm problemlere aynı düşünce ve davranış sistemiye yaklaşır.
Sürekli benzer sorunları yaşayan insan, bakışını herkes ya da diğer kisi noktasından çekip, kendisine, kendi düşünce ve davranış biçimine odaklanmalıdır.
Psikolog ile karsılıklı yapılan psikoterapi seanslarda yapılan, kişinin yaşamıs olduğu ve şu an yaşadığı problemlere odaklanmak, kişinin bu problemlere nasıl yaklaştığını tespit etmek, düşünce ve davranışlarını, problemlere yaklaşımını yeniden yapılandırmaktır.
Kişi, psikologu ile birlikte yürüttüğü psikoterapi seanları sürecinde, yeniden yapılanan düşünce, davranış ve yaklaşım biçimiyle, hayat akışı içerisinde, karsılaştığı problemlere daha sağlıklı bir bakış açısıyla yaklaşarak, bu problemlerle baş edebilir ve gercekçi hedefler belirleyebilir.
Bu psikoterapi seanları, kisinin kendisi ile psikologu arasında birebir olarak bireysel psikoterapi olarak yapılabileceği gibi; çift ile birlikte iliski&cift terapisi olarak da yapılabilir.
Psk. Berna İNCEKARA tarafından yazılmıştır.
Allah nazarlardan saklasın çok güzel bir ilişkim. Herkese nasip.
Arkadaslar yardım edin kafayı yemek üzereyim yeni evliyim 1 sene olmak üzere ama eşim hiç memnun değil benden bana bunu hissettiriyor seviyorum diyor ama hissettirmiyor işten eve geliyor azından bir kelime bile çıkmıyor gülmuyor benimle zaman geçirmiyor ve şunu anlatmak istiyorum bi gün biz arkadaşlarımla ve eşimle sahile inmiştik arkadaşlarım arasında evlilik konusu açıldı eşim bende evlenmeyi düşünmüyordum ama annem torun görsün diye evlendim dedi sürekli kavga ediyoruz ve artık bu beni ondan Soguttu ne yapmalıyım