Evlilik doyumu, bireyin evlilik ilişkisinde gereksinimlerini karşılama derecesine dair algısıdır. Evli çiftin beraberliğinde hissettikleri sıkıntı, keyif hissinden daha fazla olduğu noktada evlilik doyumu düşmeye başlamaktadır. Evlilik doyumu konusunda, aşk, sadakat ve paylaşılan değerler, kavramı açıklama konusunda temel faktörlerin başında gelmektedir. Bireyin evliliğinde doyum yaşaması, yaşamda mutlu olabilmesi ve beklentilerini gerçekleştirebilme açısından bireyi olumlu etkilemektedir. Evliliğinin doyumsuz olması da bireyde olumsuz duygular yaratmaktadır. Evlilik doyumunun yüksek olması evliliğin sürmesine etki ederken, evlilikte doyumsuzluk eşlerin psikolojik ve fiziksel olarak kendilerini ve birbirlerini yıpratmalarına sebep olabilmektedir.
Kültürel faktörler, kişililik özellikleri, cinsiyet, eğitim durumu, evlilik süresi, evlenme şekli, evlilikten beklentiler, cinsellik, meslek, gelir, yaşanan problemlerin çözüm şekli evlilik doyumunu etkileyen değişkenlerden bazılarıdır.
Bireylerin geçmiş yaşantıları evlilik doyumunu etkilemektedir. Geçmiş yaşantılarına dair önemli kuramlardan biri, bağlanma stilleri kuramıdır. Bağlanma stillerine göre; eşlerden birinin güvenli bağlanma stiline sahip olması, evlilik doyumunu arttırmaktadır. Yapılan çalışmalarda, güvenli bağlanan kişilerin romantik ilişkilerindeki doyum artarken, güvensiz bağlananların duyum düzeylerinin azalmakta olduğu görülmüştür. Geçmiş yaşantıların evlilik doyumunu etkileme durumuna bakıldığında, ebeveynlerin evlilik kalitesinin yüksek olması ile çocukların evlilik kalitesinin yüksekliği arasında olumlu yönde bir ilişki olduğunu bulunmuştur.
İnsanlar kendilerine benzer kişilerle evlenmeye eğilimlidir ve anlayışlılık, duygusal süreklilik, açık görüşlülük gibi bazı kişilik özellikleri beklenti düzeyinin altında olduğunda, evlilik doyumunda azalma yaşanmaktadır. Politik ve ekonomik koşullar evlilik doyumunu etkilerken, çiftlerin bazı özelliklerinin benzer olması evlilik kalitelerini olumlu yönde etkilemektedir. Çalışma durumuna göre; her ikisi de çalışan eşlerin ev işlerinin paylaşımı, evlilik doyumunu artırmaktadır.
Yapılan çalışmalara göre, evlilik doyumu ile cinsiyet rolleri arasında anlamlı bir farklılık söz konusudur. Maskülen, feminen ve androjen olarak üçe ayrılan cinsiyet rolleri, biyolojik cinsiyetten bağımsızdır. Cinsiyet rolü kadınsı ve androjen olan bireylerin evlilik doyumlarının, maskülen olan bireylere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Duygusal tutarsızlık evlilik doyumunu olumsuz etkilerken, yumuşak başlılık, gelişime açıklık ve özdenetimli olmak evlilik doyumunu olumlu yönden etkilemektedir. Benlik saygısının yüksek olması evlilik doyumunu olumlu etkilerken, düşük benlik saygısı da olumsuz olarak etkilemektedir.
Evlilik ile yaş arasında ilişki olduğu, buna göre evlenme yaşı büyüdükçe, evlilikte yaşanan doyum düzeyinde de artma olduğu bulunmuştur.
Evlilik süresine göre de, evliliğin başlarında yüksek olan evlilik doyumunun zamanla düştüğü ve sonra tekrar yükselişe geçtiği görülmektedir.
Evlilik doyumu, bir evliliğin biteceğinin veya devam edeceğinin önemli kriterlerinden biridir. Çiftlerin evliliklerini gerçekçi bir şekilde değerlendirmeleri, evliliklerine dair beklentilerini gözden geçirmeleri, duyguların rahat paylaşıldığı bir zemin oluşturmaları, ilişki yatırımlarını arttırmaları evlilik doyumunun yüksek olması açısından önemli olmaktadır.
Uzm.Psk.Dan. Muharrem ÇAPKIN
Kadınlar Kulübü Son Yorumlar